WEBVTT 00:00:12.440 --> 00:00:13.725 Bu Kirk. 00:00:14.345 --> 00:00:16.797 Beş yıl boyunca depresyonla mücadele etti. 00:00:16.797 --> 00:00:19.630 Antidepresan, psikoterapi gibi tedavi yöntemlerini denedi. 00:00:19.630 --> 00:00:21.510 Fakat hiçbiri işe yaramadı. 00:00:21.510 --> 00:00:25.720 Mayıs 2015'te, Imperial College’da kendisine psilosibin verildi. 00:00:25.720 --> 00:00:27.989 Bu madde sihirli mantar olarak da biliniyor. 00:00:27.989 --> 00:00:31.289 O zamandan sonra depresyondan kurtulmuştu. 00:00:32.599 --> 00:00:34.179 Bu Ben. 00:00:34.179 --> 00:00:36.809 Otuz yıl boyunca depresyonla mücadele etti. 00:00:36.809 --> 00:00:40.600 O zamanlar her şeyi denemişti: BDT, grup terapisi, 00:00:40.600 --> 00:00:43.415 doktoru tarafından yazılan birtakım ilaçlar. 00:00:43.425 --> 00:00:45.180 Ancak hiçbiri işe yaramadı. 00:00:45.190 --> 00:00:48.610 Haziran 2015'te kendisine psilosibin verildi. 00:00:48.610 --> 00:00:51.960 O zamandan sonra depresyondan kurtulmuştu. 00:00:51.960 --> 00:00:54.750 Depresyonla ilgili semptomları yok olmuştu. 00:00:54.750 --> 00:00:55.939 Fakat geçen yıl 00:00:55.939 --> 00:00:58.770 bununla kalmayıp oyunculuk ve baskı kursunu tamamladı. 00:00:58.770 --> 00:01:01.510 On yıl içerisinde ilk kez uçağa bindi. 00:01:01.510 --> 00:01:04.099 Kariyeri ve sosyal hayatı gittikçe gelişiyor. 00:01:04.099 --> 00:01:06.149 Size yüzünü gösteremem. 00:01:06.149 --> 00:01:08.859 Sihirli mantar yasa dışı psikedelik bir ilaç. 00:01:08.859 --> 00:01:11.359 Bu yüzden kendisinin anonim olarak kalması gerekiyor. 00:01:12.370 --> 00:01:14.289 Sihirli mantarlar... 00:01:14.289 --> 00:01:17.160 Aklınıza 60’lar, okulu bırakmalar, 00:01:17.600 --> 00:01:20.769 uçabileceğini sanıp pencereden atlayanlar gelebilir. 00:01:21.059 --> 00:01:22.989 Size kafayı yiyenleri hatırlatabilir. 00:01:22.989 --> 00:01:28.249 Fakat bu, sihirli mantarın Ben ve Kirk'e yaptığı etkinin tam tersi. 00:01:29.039 --> 00:01:33.360 Kötü ününe rağmen şu soruyu sormamız gerekiyor: 00:01:34.410 --> 00:01:37.720 Bu mantar bizim bilmediğimiz neyi biliyor? 00:01:38.270 --> 00:01:40.620 Bizim yapamadığımız neyi yapıyor? 00:01:41.670 --> 00:01:42.810 Imperial College’da 00:01:42.810 --> 00:01:45.690 psikedelik araştırma ekibinde çalışan bir klinik psikoloğum. 00:01:45.690 --> 00:01:48.600 Bu alışılmadık soruları en uygun şekilde soran 00:01:48.600 --> 00:01:52.810 enerjik bir ekipten oluşmaktayız. 00:01:53.330 --> 00:01:55.729 Ekibimize Robin Carhart-Harris liderlik ediyor. 00:01:55.729 --> 00:01:57.609 Kendisi nörobilim alanında bir öncü. 00:01:57.629 --> 00:02:02.120 Dünyaca ünlü bir psikofarmakolog olan David Nutt tarafından denetleniyor. 00:02:02.120 --> 00:02:05.250 Birlikte bürokratik engellerin üstesinden geldiler. 00:02:05.250 --> 00:02:09.599 Bu sayede geçen yıl depresyon için ilk kez psilosibin tedavisini uygulayabildik. 00:02:09.599 --> 00:02:13.670 Bu araştırmada, tedaviye direnç gösteren 20 bireye 00:02:13.670 --> 00:02:17.100 terapötik ortam içerisinde yüksek dozda psilosibin verildi. 00:02:17.330 --> 00:02:21.760 Sayıları az görünüyor olabilir fakat tedavinin sonuçları olağanüstüydü. 00:02:21.760 --> 00:02:24.730 Defalarca uygulanan psilosibin tedavilerinin sonrasında 00:02:24.730 --> 00:02:27.490 hastaların depresyon düzeylerinde düşüş gözlemledik. 00:02:27.490 --> 00:02:29.930 Depresyon semptomları ciddi bir oranda azalıyordu. 00:02:29.930 --> 00:02:32.980 Antidepresan ve psikoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulandığı 00:02:32.980 --> 00:02:35.890 araştırmalardan daha iyi sonuç veriyordu. 00:02:37.750 --> 00:02:40.100 Depresyon semptomları ciddi bir oranda azalıyordu 00:02:40.100 --> 00:02:41.880 ve tekrar artışa geçmiyordu. 00:02:42.320 --> 00:02:44.540 Verilen dozdan altı ay sonra, 00:02:44.540 --> 00:02:48.640 altısı hala remisyon dönemindeydi ve depresyon belirtileri yoktu. 00:02:49.010 --> 00:02:51.290 Üç tanesi tedaviye pek cevap vermedi. 00:02:51.290 --> 00:02:53.720 Bu yüzden depresyon seviyelerinde çok azalma olmadı. 00:02:53.720 --> 00:02:55.200 Ama bu sadece bir hafta sürdü. 00:02:55.200 --> 00:02:59.280 Fakat 11 hastanın depresyonunda yaklaşık iki ay sonra büyük bir azalma oldu. 00:02:59.280 --> 00:03:02.420 Daha sonra ise depresyon semptomları tekrar ortaya çıkmaya başladı. 00:03:02.420 --> 00:03:04.470 Bu sizde hayal kırıklığı yaratıyor olabilir. 00:03:04.470 --> 00:03:07.690 Fakat antidepresan kullandığınızda her gün almanız gerekir. 00:03:07.690 --> 00:03:11.170 Üstelik bazı kötü yan etkileri bulunuyor ve işe yaraması haftalar sürüyor. 00:03:11.170 --> 00:03:13.880 Geçici bir tedavi yöntemidir ve sizi tamamen iyileştirmez. 00:03:13.880 --> 00:03:15.120 Psilosibin tedavisinde ise 00:03:15.120 --> 00:03:17.580 depresyon semptomlarında ani bir düşüş gözlemledik. 00:03:17.580 --> 00:03:21.380 Yan etkisi olmadan aylarca süren ani bir rahatlama sağlıyordu. 00:03:21.380 --> 00:03:24.640 Semptomları bastırmak yerine 00:03:24.640 --> 00:03:27.460 ortaya çıkmasındaki temel sebepler üzerinde etkili oluyordu. 00:03:28.060 --> 00:03:31.989 Depresyon amansız, rahatsızlık veren bir hastalıktır. 00:03:31.989 --> 00:03:34.610 Winston Churchill bunu kara köpek olarak adlandırıyordu. 00:03:34.610 --> 00:03:38.670 Araştırmamızdaki hastalar ise bunu beton kaplama, kafaya geçirilmiş çuval, 00:03:38.670 --> 00:03:40.950 kapalı kutu, hapishane olarak adlandırıyordu. 00:03:40.950 --> 00:03:46.330 üç ile on bir arasında antidepresan çeşidi 00:03:46.330 --> 00:03:48.590 ve altı çeşit psikoterapi tedavisi denediler. 00:03:48.590 --> 00:03:50.060 Fakat hiçbiri işe yaramadı. 00:03:50.060 --> 00:03:52.800 Kendi depresyon hapislerinde tıkılı kalmışlardı. 00:03:52.800 --> 00:03:54.540 Tek farklı olan onlar değiller. 00:03:54.540 --> 00:03:56.560 Depresyon salgınına doğru yol alıyoruz. 00:03:56.560 --> 00:03:59.080 Küresel olarak engelliliğin bir numaralı sebebi. 00:03:59.080 --> 00:04:01.139 Bu odadaki herkesi etkileyecek. 00:04:01.139 --> 00:04:03.600 Sevdiklerinizi ya da doğrudan sizi... 00:04:03.600 --> 00:04:05.840 Depresyonu kavrayamıyoruz. 00:04:05.840 --> 00:04:07.810 Buna neyin sebep olduğunu bilmiyoruz. 00:04:07.810 --> 00:04:13.010 Verilen büyük bilimsel çabalara rağmen kesin bir tedavi yöntemi bulamadık. 00:04:13.750 --> 00:04:15.480 Depresyonu tamamıyla kavrayamıyoruz. 00:04:15.480 --> 00:04:18.288 Birçok farklı unsuru içinde barındıran karmaşık bir bileşim. 00:04:18.380 --> 00:04:22.290 Depresyon sizi bulduğunda üzüntü, utanç ve keder gibi duygu dalgalarına sürükler 00:04:22.290 --> 00:04:25.340 veya duygularınızı tümüyle yok eder. 00:04:25.960 --> 00:04:29.300 Basit bir şekilde analiz edip tedavi edebileceğimiz bir hastalık değil. 00:04:29.300 --> 00:04:31.209 Her insan için farklı yöntemler gerekir. 00:04:31.209 --> 00:04:34.020 O zaman depresyonu nasıl tedavi edebiliriz? 00:04:34.020 --> 00:04:35.307 Çözüm yolu hiç kolay değil. 00:04:35.307 --> 00:04:37.554 Her insan için farklı tedavi yöntemi gerekiyor. 00:04:43.280 --> 00:04:45.579 Araştırmamızda, 00:04:45.579 --> 00:04:49.094 ilk başta psilosibinin hastaların beyni üzerindeki etkisini inceliyorduk. 00:04:49.370 --> 00:04:53.169 Beyni sert bir yapıdan esnek hâle dönüştürür 00:04:53.169 --> 00:04:54.659 ve geniş bir bağ oluşturur. 00:04:54.659 --> 00:04:56.769 Beynin kilidini açtığını söyleyebiliriz. 00:04:56.769 --> 00:05:00.059 Araştırmamızda beyin taraması gerçekleştirdik 00:05:00.059 --> 00:05:02.150 ve beyindeki esnekliğin arttığını fark ettik. 00:05:02.150 --> 00:05:05.110 Aynı zamanda belirti ölçeği de kullandık. 00:05:05.110 --> 00:05:08.110 Böylece depresyon semptomlarının azaldığını görebiliyorduk. 00:05:08.110 --> 00:05:10.039 Fakat bu bize tüm hikâyeyi sunmuyordu. 00:05:10.039 --> 00:05:12.260 Hastaların kendi ağızlarından duymak istedik. 00:05:12.260 --> 00:05:13.314 Ne oluyordu? 00:05:13.314 --> 00:05:14.799 Psilosibin ne yapıyordu? 00:05:14.799 --> 00:05:17.800 Doz verildikten sonra altı ay boyunca hastalarla görüşme yaptık. 00:05:17.800 --> 00:05:19.980 Görüşmenin tam metnini inceledik 00:05:19.980 --> 00:05:24.190 ve psilosibinin ne yaptığına dair iki unsur ortaya çıktı. 00:05:24.190 --> 00:05:25.869 Bu unsurlara değinmeden önce 00:05:25.869 --> 00:05:29.719 psikedelik deneyimin ne olduğunu açıklamam gerektiğini düşünüyorum. 00:05:30.229 --> 00:05:33.630 Psikedelikler bilinçaltının bilinçli hâle gelmesini sağlar. 00:05:33.630 --> 00:05:36.859 Yaşamınız boyunca biriken 00:05:36.859 --> 00:05:39.810 ama gözden uzak yerlere itilmiş önemli bir madde ortaya çıkar. 00:05:39.810 --> 00:05:44.789 Dolabınızın arkasına ittiğiniz buruşuk kıyafetlerinizin ortaya çıkması gibi... 00:05:45.129 --> 00:05:46.669 Tüm bunlar meydana çıkar. 00:05:46.669 --> 00:05:49.350 Sadece görmekle kalmazsınız, bir bütün hâline gelirsiniz. 00:05:49.350 --> 00:05:52.449 Anılar, duygular, acı, sevgi, keder... 00:05:52.449 --> 00:05:56.149 Gizli kalmış ne varsa ortaya çıkar ve bu duyguları hissetmenizi ister. 00:05:56.149 --> 00:05:59.750 İnanılmaz derecede acı verici ama bir o kadar da güzel olabilir. 00:06:00.280 --> 00:06:04.309 Araştırmamızdaki hastalar genel olarak üç çeşit deneyim yaşadıklarını anlattılar. 00:06:04.309 --> 00:06:06.854 İlk deneyim geçmiş travmalara geri dönüştü. 00:06:06.854 --> 00:06:09.516 İkincisi, kendi hayatları, olumsuz düşünce şekilleri 00:06:09.516 --> 00:06:12.479 ve bu düşünceleri değiştirme konusunda bir anlayış kazanmaktı. 00:06:12.479 --> 00:06:17.704 Üçüncüsü ise uyum, bağ ve birlikten oluşan bir deneyimdi. 00:06:18.020 --> 00:06:21.985 Bazen tek bir seansta üç deneyimi birden yaşıyorlardı. 00:06:24.240 --> 00:06:26.179 Burası bizim tedavi odamız. 00:06:26.179 --> 00:06:32.020 Hastanın iki yanında iki terapist bulunuyor. 00:06:32.020 --> 00:06:35.919 Hastalara göz bandı verilip kendilerinden arkalarına yaslanarak müziği dinlemeleri 00:06:35.919 --> 00:06:38.110 ve kendilerini vermeleri istendi. 00:06:38.110 --> 00:06:41.060 Aynı terapistlerle daha önceden de seans gerçekleştirmişlerdi. 00:06:41.060 --> 00:06:43.640 Böylece onlara güveniyorlar ve güvende hissediyorlardı. 00:06:43.640 --> 00:06:45.780 Fakat terapist seansı önceden planlamıyordu 00:06:45.780 --> 00:06:48.370 veya seansın içeriğini hiçbir bir şekilde yönetmiyordu. 00:06:48.690 --> 00:06:52.000 Ama yine de seansların belli bir yapısı vardı. 00:06:52.000 --> 00:06:54.105 Başlangıcı, ortası ve sonu vardı. 00:06:54.105 --> 00:06:57.220 Birbiri üzerine kurulmuş düşünce akışı ve sembollerden oluşuyordu. 00:06:57.220 --> 00:06:59.350 En incelikli şekilde oluşturulmuştu. 00:06:59.350 --> 00:07:03.540 En iyi terapistlerin biri tarafından planlanmış gibiydi. 00:07:03.540 --> 00:07:07.060 Psikedelikle ilişkisi olmayan geçmiş çalışmalarımda, 00:07:07.060 --> 00:07:10.230 Ulusal Sağlık Hizmeti’nde psikoterapi hizmeti veriyordum. 00:07:10.230 --> 00:07:12.675 Hastalarım için seanslarımı planlardım. 00:07:12.675 --> 00:07:16.120 Travmatik deneyimleri hakkında konuşmalarını nasıl sağlayacağımı, 00:07:16.120 --> 00:07:18.720 farklı bir bakış açısını onlara nasıl sunacağımı, 00:07:18.720 --> 00:07:22.360 nasıl öz anlayış ve motivasyon sağlayacağımı düşünürdüm. 00:07:22.360 --> 00:07:24.550 Tüm bu bilgileri aşılamaya çalışıyordum. 00:07:24.550 --> 00:07:27.000 Ama bunlar terapist tarafından yapılan konuşmalardı. 00:07:27.000 --> 00:07:30.380 Hasta bunu nedense kendi dışında gelişen bir deneyim olarak algılıyordu. 00:07:30.380 --> 00:07:32.810 Bazen istediğim sonuca ulaşamıyordum. 00:07:33.030 --> 00:07:34.950 Fakat psilosibin seansında 00:07:34.950 --> 00:07:38.230 hastaların kendi kendilerine iyileşme sürecine girdiğine 00:07:38.230 --> 00:07:41.100 ve tüm fikirlerin kendi içlerinden geldiğine tanık olmuştum. 00:07:41.100 --> 00:07:43.580 Hepsi etkili ve hayat değiştirecek türden fikirlerdi. 00:07:43.580 --> 00:07:47.725 Çünkü dersler en doğru terapist tarafından hazırlanıyordu: 00:07:47.725 --> 00:07:49.210 kendileri tarafından. 00:07:50.550 --> 00:07:52.500 Bahsettiğim unsurlara gelelim. 00:07:52.810 --> 00:07:55.760 Peki hastalar psilosibinin ne yaptığını söylediler? 00:08:01.670 --> 00:08:03.145 Sunum kumandası bozuldu. 00:08:03.145 --> 00:08:04.720 Başka bir kumanda alabilir miyim? 00:08:04.720 --> 00:08:05.730 (Kahkaha) 00:08:05.730 --> 00:08:07.250 Tamam. 00:08:07.830 --> 00:08:10.880 Bir sonraki slayt görünmüyor ama yine de ne yazdığını söyleyeyim. 00:08:10.880 --> 00:08:14.120 İlk unsurun kilidi içten açmak olduğu yazıyor. 00:08:14.120 --> 00:08:21.115 Hastalar ket vurulan duygularının özgür bırakıldığını söylüyordu. 00:08:21.425 --> 00:08:23.487 Daha önceleri duygularından kaçınırken 00:08:23.487 --> 00:08:26.150 duygularını kabullenme aşamasına geçtiklerini söylediler. 00:08:26.150 --> 00:08:30.010 Depresyondayken sıkıntılı ve üzüntülü zamanlarında 00:08:30.010 --> 00:08:33.130 duygularını uzaklaştırıp bastırdıklarını anlattılar. 00:08:33.310 --> 00:08:36.670 Toplumumuz acı çekenlere önem göstermiyor. 00:08:36.880 --> 00:08:38.690 Acı çekmek güçsüzlük olarak görülüyor. 00:08:38.690 --> 00:08:41.450 Bu yüzden hastalarımız duygularını saklamayı öğrenmişlerdi. 00:08:41.450 --> 00:08:45.920 Sam büyürken kendisine “Erkekler ağlamaz” dendiğini hatırlıyordu. 00:08:45.920 --> 00:08:48.500 Bu yüzden sessizce acı çekmeyi öğrenmişti. 00:08:49.330 --> 00:08:53.560 Hastaların birçoğu hisleriyle başa çıkamıyordu. 00:08:53.560 --> 00:08:55.690 Başlarından birçok şey geçmişti. 00:08:55.690 --> 00:08:57.370 Yıllar boyunca acı çekmişlerdi. 00:08:57.370 --> 00:09:00.300 Tüm bunlarla yüzleşecek güçleri yoktu. 00:09:00.300 --> 00:09:03.280 Acılarından kaçınmanın birçok farklı yolunu bulmuşlardı. 00:09:03.280 --> 00:09:08.130 Yemek, televizyon, ağrı kesici ve genellikle antidepresan yoluyla 00:09:08.130 --> 00:09:10.370 kendi kendilerini tedavi etmeye çalışıyorlardı. 00:09:10.370 --> 00:09:13.130 Bu yöntemler acılarının temel sebebine pek etki etmiyordu. 00:09:13.130 --> 00:09:15.200 Sadece en kötü acıyı uyuşturuyordu. 00:09:15.200 --> 00:09:17.610 Fakat diğer duyguları da uyuşturuyordu. 00:09:17.610 --> 00:09:21.830 Birçok hasta hissizleştiklerini ve hiçbir duyguyu hissedemediklerini söylüyordu. 00:09:22.070 --> 00:09:23.880 Birçoğu yaşamlarının bir döneminde, 00:09:23.880 --> 00:09:27.070 genellikle çocukluk döneminde travma yaşadıklarını anlattı. 00:09:27.070 --> 00:09:30.870 Yaşadıkları travmaları hakkında düşünemiyorlardı bile. 00:09:31.180 --> 00:09:35.810 Fakat psilosibin sayesinde olanları etraflıca düşünebiliyorlardı. 00:09:35.810 --> 00:09:37.270 John. 00:09:38.680 --> 00:09:40.260 John nerede? 00:09:43.460 --> 00:09:44.850 John işte burada. 00:09:45.260 --> 00:09:47.090 Çocukken istismara uğramıştı. 00:09:47.090 --> 00:09:50.840 Kendisine psilosibin verilmesinin ardından büyük bir fıçı fark etti. 00:09:50.840 --> 00:09:54.330 Bu fıçının içinde aklından savdığı ve daha önce kimselere anlatamadığı 00:09:54.330 --> 00:09:56.650 tüm utanç ve acılarının yer aldığını biliyordu. 00:09:56.650 --> 00:09:59.060 Tüm bunlarla mücadele etti. Oldukça acı vericiydi. 00:09:59.060 --> 00:10:00.400 Fakat bu seans sırasında, 00:10:00.400 --> 00:10:03.170 kutuyu açıp geçmişini kabullenmeyi başardı. 00:10:03.170 --> 00:10:04.730 Çok etkileyiciydi. 00:10:04.730 --> 00:10:06.930 Birçoğu yıllardır ilk kez ağlıyordu. 00:10:06.930 --> 00:10:10.580 Bu hisleri kabullenip yaşayarak duygusal boşalmayı sağlayan bir deneyimdi. 00:10:10.710 --> 00:10:16.590 Altı yıllık bir terapide görebileceğimiz sonuçları altı saat içinde elde etmiştik. 00:10:17.759 --> 00:10:22.429 İkinci unsur ise dış kilidi açmak. 00:10:24.599 --> 00:10:28.999 Dışarıyla kopan bağlarını tekrar kurduklarını anlatmışlardı. 00:10:28.999 --> 00:10:32.639 Depresyonun yavaşça içe doğru dönen bir sarmal olduğundan bahsettiler. 00:10:32.639 --> 00:10:36.189 Sevdiklerinden, kendi kimliklerinden yavaşça kopuk hâle geldiklerini, 00:10:37.139 --> 00:10:40.159 olumsuz düşüncelerinin sürekli saldırdığı zihinlerinde 00:10:40.159 --> 00:10:45.129 küçük bir kapana kısılmış gibi hissetmeye başladıklarını belirtmişlerdi. 00:10:46.379 --> 00:10:51.230 Psilosibin ise bu bağı tekrar kurmayı sağlıyordu. 00:10:51.230 --> 00:10:53.320 Ben bu durumu şu şekilde anlattı: 00:10:53.320 --> 00:10:58.439 “Sabit diskteki parçalanmış dosyaların birleştirilmesi gibi. 00:10:58.439 --> 00:11:01.199 Düşüncelerin zihnimde yeniden düzenlendiğini hissediyordum. 00:11:01.199 --> 00:11:03.199 Her şeyin düzene sokulduğunu fark ettim. 00:11:03.199 --> 00:11:05.679 Beynimdeki parçalar birleştiriliyor diye düşünmüştüm. 00:11:05.679 --> 00:11:07.300 Ne kadar da mükemmel. 00:11:07.700 --> 00:11:11.509 O zamandan beri düşüncelerim daha anlamlı hâle geldi ve daha az kafa yoruyorum." 00:11:11.509 --> 00:11:14.409 Diğer hastalar farklı şekillerde aynı süreçten bahsettiler. 00:11:14.429 --> 00:11:17.900 Bazıları bu süreçte gözlerindeki sis perdesinin kalktığından bahsediyordu. 00:11:17.900 --> 00:11:21.569 John bunun karanlık bir evdeki ışıkları açmak gibi olduğunu söylüyordu. 00:11:21.949 --> 00:11:25.694 Zihinlerini yeniden başlattıktan sonra, duyularına bağlanabiliyorlardı. 00:11:25.856 --> 00:11:28.189 Kendi kimlikleriyle bağlantı kurabiliyorlardı. 00:11:28.189 --> 00:11:31.259 Kirk, tasasız bir yaşam sürüyormuş gibi hissettiğini söylemişti. 00:11:31.259 --> 00:11:33.339 Diğer insanlarla bağlantı kurabiliyorlardı. 00:11:33.339 --> 00:11:36.049 John yedi yıldır ilk kez eşiyle birlikte yemeğe çıkmıştı. 00:11:36.049 --> 00:11:38.630 Tekrar genç bir delikanlı gibi hissettiğini söylemişti. 00:11:38.630 --> 00:11:40.829 Birçoğu doğayla bir bağlantı hissediyordu. 00:11:40.829 --> 00:11:45.039 Doğayı bir resim gibi görmek yerine onun bir parçasıymış gibi hissediyorlardı. 00:11:45.389 --> 00:11:48.789 İlk defa ruhsal bir ilkeye karşı bağ hissediyorlardı. 00:11:48.789 --> 00:11:50.139 Bazıları... 00:11:50.139 --> 00:11:56.029 Kısılı kaldıkları kapandan özgür kalarak dışarı çıkmışlardı. 00:11:58.549 --> 00:12:04.389 Değişen bilinç durumlarına dünya çapında yıllardır önem gösteriliyor. 00:12:04.469 --> 00:12:06.809 Ama bilimsel araştırmalar hâlâ emekleme döneminde. 00:12:06.809 --> 00:12:09.899 Bu yıl yapacağımız daha büyük araştırmamız için heyecan duyuyoruz. 00:12:09.899 --> 00:12:11.669 Fakat hâlâ ihtiyatlı davranıyoruz. 00:12:11.899 --> 00:12:13.589 Henüz hakkında çok şey bilmiyoruz. 00:12:13.589 --> 00:12:15.859 Herkes için uygun olmayabilir. 00:12:15.859 --> 00:12:18.019 Bu yüzden ihtiyatlı davranıyoruz. 00:12:18.019 --> 00:12:20.039 Önümüzdeki beş yıl boyunca, 00:12:20.039 --> 00:12:23.819 psilosibinin bize nasıl ve ne zaman yardımcı olabileceğini öğreneceğiz. 00:12:24.819 --> 00:12:28.260 Fakat bunun ruh sağlığı hizmetlerinde devrim yaratabileceğine inanıyorum. 00:12:28.260 --> 00:12:31.739 Hastalarımız tüm bu yüzeysel tedavilerin, kısa dönemli terapilerin 00:12:31.739 --> 00:12:35.780 işe yaramayan bir yara bandı gibi olduklarını söylemişlerdi. 00:12:35.780 --> 00:12:37.070 Hiçbir şey işe yaramıyordu. 00:12:37.070 --> 00:12:39.589 Çünkü hiçbir tedavi acılarının kaynağına ulaşamamıştı. 00:12:39.589 --> 00:12:42.660 Bu depresyon salgınında yardıma muhtaç çok insan var. 00:12:42.660 --> 00:12:44.460 Birçok insan yardıma ihtiyaç duyuyor. 00:12:44.460 --> 00:12:47.445 Ulusal Sağlık Hizmeti'nin yıllar süren psikoterapi için 00:12:47.445 --> 00:12:50.120 herkese yetecek kadar maddi kaynağı yok. 00:12:50.120 --> 00:12:52.850 Eğer psilosibini daha önce çalıştığım terapilere benzer 00:12:52.850 --> 00:12:56.630 kısa dönemli terapilere dahil edersek 00:12:56.630 --> 00:13:00.560 tedaviyi çok daha güçlü ve etkili kılacağına inanıyorum. 00:13:00.950 --> 00:13:03.959 Geçici bir çözüm sunmak yerine, 00:13:03.959 --> 00:13:06.269 acınızdan kurtulmak için bir çıkış yolu sağlayan, 00:13:06.269 --> 00:13:09.270 ilaç takviyesinin uygulandığı bir terapi. 00:13:10.190 --> 00:13:14.410 Sonuç olarak sihirli mantar depresyonu ortadan kaldırabilir mi? 00:13:14.790 --> 00:13:16.669 Cevap “hayır”. 00:13:16.999 --> 00:13:20.676 Depresyonu tedavi eden şey mantar değil hastanın ta kendisidir. 00:13:20.879 --> 00:13:24.003 Mantar size sadece yol gösterir. 00:13:24.216 --> 00:13:25.430 Teşekkür ederim. 00:13:25.430 --> 00:13:27.766 (Alkışlar)