WEBVTT 00:00:01.312 --> 00:00:05.365 Bugün yaratıcılık hakkında biraz konuşmayı umuyordum. 00:00:05.389 --> 00:00:07.189 Birçok insan yaratıcı olmak adına 00:00:07.189 --> 00:00:09.713 kendilerine izin vermek için çok mücadele ediyor. 00:00:09.713 --> 00:00:10.885 Makul derecede böyleler. 00:00:10.909 --> 00:00:13.666 Hepimiz kendi yeteneklerimizden biraz şüphe duyarız. 00:00:13.666 --> 00:00:16.750 20'li yaşlarımın başlarında denk geldiğim 00:00:16.750 --> 00:00:20.008 ve benim için bir şekilde çok anlamlı olan bir hikâye hatırlıyorum. NOTE Paragraph 00:00:20.008 --> 00:00:21.791 Allen Ginsberg'den çok hoşlanıyordum, 00:00:21.791 --> 00:00:23.090 onun şiirlerini okuyordum, 00:00:23.114 --> 00:00:25.899 çok okuyordum -- çok röportaj veriyordu -- 00:00:25.899 --> 00:00:28.394 ve bir kez de William F. Buckley'in 00:00:28.394 --> 00:00:32.983 "Firing Line" adındaki televizyon programına Ginsberg çıkmıştı 00:00:32.983 --> 00:00:35.197 ve orada mızıka çalıp 00:00:35.197 --> 00:00:37.085 bir Hare Krishna şarkısı söylemişti. 00:00:37.085 --> 00:00:39.923 Sonra New York'taki tüm entelektüel arkadaşlarına geri döndü 00:00:39.923 --> 00:00:41.550 ve o arkadaşları ona şöyle dedi: 00:00:41.550 --> 00:00:43.571 "Herkesin senin aptal olduğunu düşündüğünü 00:00:43.571 --> 00:00:46.316 ve bütün ülkenin seninle dalga geçtiğini bilmiyor musun?" 00:00:47.369 --> 00:00:49.590 O şöyle dedi: "Bu benim işim, 00:00:50.679 --> 00:00:53.310 ben bir şairim ve aptalmış gibi yapacağım. 00:00:53.310 --> 00:00:55.764 Çoğu insan bütün gün işe gitmek zorunda 00:00:55.764 --> 00:00:57.752 ve eve gelip eşleriyle kavga ediyorlar, 00:00:57.752 --> 00:01:00.116 sonra yemek yiyorlar ve eski televizyonu açıyorlar 00:01:00.116 --> 00:01:02.468 ve bazı insanlar onlara bir şeyler satmak istiyor 00:01:02.468 --> 00:01:04.178 ve bunların hepsini berbat ettim. 00:01:04.178 --> 00:01:06.225 Devam edip Krishna şarkısı söyledim 00:01:06.225 --> 00:01:09.126 ve onlar şimdi yatakta oturup şöyle diyorlar: 00:01:09.126 --> 00:01:10.126 "Kim bu aptal şair? 00:01:10.126 --> 00:01:11.839 Sonra da uyuyamıyorlar, değil mi? 00:01:11.863 --> 00:01:13.991 Bu, şairin işi NOTE Paragraph 00:01:13.991 --> 00:01:16.101 ve ben de bunu çok özgürleştirici buluyorum 00:01:16.101 --> 00:01:18.486 çünkü bence çoğumuz, 00:01:18.486 --> 00:01:21.759 dünyaya kaliteli bir şeyler vermeyi çok istiyoruz, 00:01:21.759 --> 00:01:25.219 dünyanın iyi veya önemli olarak addettiği şeyler bunlar. 00:01:25.243 --> 00:01:28.223 Bu, gerçek bir düşman 00:01:28.247 --> 00:01:32.845 çünkü yaptığımızın iyi olup olmadığı bize bağlı değil 00:01:32.869 --> 00:01:34.931 ve tarih bize bir şey öğrettiyse 00:01:34.931 --> 00:01:37.841 o da şu ki dünya, son derece güvenilmez bir eleştirmen. NOTE Paragraph 00:01:39.116 --> 00:01:41.177 Kendinize şunu sormalısınız: 00:01:41.891 --> 00:01:45.714 İnsanın yaratıcılığının önemli olduğunu düşünüyor musunuz? 00:01:48.668 --> 00:01:52.596 Çoğu insan şiir üzerine düşünmek için çok fazla zaman harcamıyor, değil mi? 00:01:52.596 --> 00:01:54.239 Yaşayacakları bir hayatları var 00:01:54.239 --> 00:01:57.249 ve Allen Ginsberg'ün ya da başkalarının şiirleriyle 00:01:57.249 --> 00:01:58.790 o kadar da çok ilgilenmiyorlar, 00:01:58.790 --> 00:02:02.353 babaları öldüğünde cenazeye gidene dek 00:02:02.353 --> 00:02:04.310 ya da çocuklarını kaybedince, 00:02:04.310 --> 00:02:07.139 birisi sizin kalbinizi kırdığında ve sizi artık sevmediğinde 00:02:07.139 --> 00:02:11.880 birdenbire yaşamdan bir anlam çıkarmada umutsuz oluyorsunuz 00:02:11.880 --> 00:02:14.481 ve "hiç kimse hayatında hiç böylesine kötü hissetti mi? 00:02:14.481 --> 00:02:17.291 Bu kara bulutlardan nasıl çıkabildiler?" diye soruyorsunuz. NOTE Paragraph 00:02:17.291 --> 00:02:19.652 Ya da tam tersini -- harika bir şey yaşıyorsunuz. 00:02:19.652 --> 00:02:21.657 Biriyle tanışınca sanki kalbiniz patlıyor. 00:02:21.657 --> 00:02:24.166 Onları o kadar çok seviyorsunuz ki kafanız bulanıyor. 00:02:24.166 --> 00:02:25.003 Başınız dönüyor. 00:02:25.003 --> 00:02:28.345 "Daha önce hiç kimse böyle hissetti mi? Bana neler oluyor?" diyorsunuz. 00:02:28.345 --> 00:02:32.940 İşte bu, sanat bir lüks değil bir gereklilik olduğunda gerçekleşir. 00:02:32.961 --> 00:02:34.151 Buna ihtiyacımız var. NOTE Paragraph 00:02:34.175 --> 00:02:36.299 Pekâlâ, bu nedir? 00:02:36.323 --> 00:02:41.548 İnsanın yaratıcılığı, içimizdeki doğanın dışa vurumu. 00:02:41.548 --> 00:02:44.416 Şuraya bakıyoruz, 00:02:45.196 --> 00:02:47.006 kuzey ışıklarına bakıyoruz, değil mi? 00:02:47.006 --> 00:02:49.012 Çocukken "Beyaz Diş" filminde oynamıştım, 00:02:49.012 --> 00:02:50.642 film Alaska'da çekilmişti 00:02:50.642 --> 00:02:51.991 ve gece dışarı çıktığımda 00:02:51.991 --> 00:02:55.455 gökyüzü mor, pembe ve beyaz ışıklarla dalgalanıyordu 00:02:55.455 --> 00:02:57.607 ve bu gördüğüm en güzel şeydi. 00:02:57.607 --> 00:02:59.791 Gökyüzü sanki oyun oynuyor gibiydi. 00:02:59.791 --> 00:03:00.585 Çok güzeldi. 00:03:00.585 --> 00:03:02.250 Gün batımında Büyük Kanyon'a gidin. 00:03:02.250 --> 00:03:03.327 Orası da çok güzel. 00:03:03.327 --> 00:03:04.958 Güzel olduğunu biliyoruz. 00:03:04.958 --> 00:03:06.652 Peki ya aşık olmak? 00:03:06.652 --> 00:03:08.164 Sevdiğiniz çok güzel. 00:03:08.164 --> 00:03:09.851 Benim dört çocuğum var. 00:03:09.851 --> 00:03:11.399 Onları oynarken izlemek 00:03:11.399 --> 00:03:14.335 ya da kelebekmiş gibi yapıp evin etrafında koşturmalarını 00:03:14.335 --> 00:03:18.421 ve herhangi bir şey yapmalarını izlemek çok güzel. NOTE Paragraph 00:03:18.421 --> 00:03:20.961 İnanıyorum ki uzayda bu yıldızın içinde 00:03:20.961 --> 00:03:25.039 birbirimize yardım etmeye çalışmak için varız, değil mi? 00:03:25.039 --> 00:03:27.461 İlk olarak hayatta kalmak zorundayız, 00:03:27.485 --> 00:03:28.848 sonra da gelişmeliyiz. 00:03:28.872 --> 00:03:32.206 Gelişirken kendimizi ifade etmeliyiz. 00:03:32.230 --> 00:03:35.113 Sıkıntı şu ki, kendimizi tanımak zorundayız. 00:03:35.137 --> 00:03:36.500 Neyi seviyorsunuz? 00:03:37.000 --> 00:03:39.156 Eğer sevdiğinize yaklaşırsanız 00:03:39.156 --> 00:03:42.669 kim olduğunuz su yüzüne çıkar ve gelişir. NOTE Paragraph 00:03:42.669 --> 00:03:44.416 Benim için bu çok kolaydı. 00:03:44.440 --> 00:03:47.024 İlk profesyonel tiyatro oyununa 12 yaşındayken çıktım. 00:03:47.048 --> 00:03:49.881 George Bernard Shaw'ın "Saint Joan" adlı bir oyunuydu 00:03:49.905 --> 00:03:51.261 ve McCarter tiyatrosundaydı. 00:03:51.285 --> 00:03:53.193 Sonra güm! Aşık oldum. 00:03:53.908 --> 00:03:55.923 Dünyam genişledi. 00:03:56.225 --> 00:03:58.865 Bu meslek -- şu an neredeyse 50 yaşındayım -- 00:03:58.865 --> 00:04:01.293 bu meslek bana karşılık vermeyi hiç bırakmadı 00:04:01.293 --> 00:04:03.349 ve bana daha da çok karşılık verdi, 00:04:03.349 --> 00:04:07.967 tuhaftır ki bu çoğunlukla oynadığım karakterler yoluyla oldu. NOTE Paragraph 00:04:07.967 --> 00:04:10.997 Polisi oynadım, suçluyu oynadım, 00:04:11.021 --> 00:04:13.645 papazı oynadım, günahkârı oynadım 00:04:13.669 --> 00:04:18.396 ve 30 yıl boyunca bu işi yapmakta ve bunun yaşam boyu sürmesindeki sihir, 00:04:18.396 --> 00:04:22.343 benim, Ethan'ın deneyimlerini görmeye başlıyorsunuz 00:04:22.343 --> 00:04:25.780 ve ben sandığım kadar eşsiz biri değilim. 00:04:25.780 --> 00:04:28.923 Bu insanların hepsiyle ortak bir yanım var 00:04:28.947 --> 00:04:31.763 ve onların da benimle ortak yanları var. 00:04:32.400 --> 00:04:36.669 Hepimizin nasıl birbirimize bağlı olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. NOTE Paragraph 00:04:36.669 --> 00:04:42.070 Büyükannem Della Hall Walker Green ölüm döşeğindeyken 00:04:42.070 --> 00:04:45.844 kısa bir yaşam öyküsünü hastanede yazdı 00:04:45.868 --> 00:04:48.655 ve sadece 36 sayfaydı, 00:04:48.679 --> 00:04:52.034 bunun yaklaşık beş sayfasını 00:04:52.058 --> 00:04:55.167 bir oyun için bir kez kostüm yaptığını yazmakla harcamıştı. 00:04:55.167 --> 00:04:58.337 İlk eşiyle ilgili olanlar bir paragraftı. 00:04:58.361 --> 00:05:03.486 50 yıl boyunca yaptığı pamuk çiftçiliğinden bahsetmişti. 00:05:03.486 --> 00:05:06.366 Kostümlerle ilgili beş sayfa yazmıştı. 00:05:06.366 --> 00:05:09.649 Bakıyorum da -- annem, yaptığı yatak örtülerinden birini bana bıraktı, 00:05:09.649 --> 00:05:11.058 siz de onu hissedebilirsiniz. 00:05:11.058 --> 00:05:12.937 O kendini ifade ediyordu 00:05:12.937 --> 00:05:14.851 ve gerçek olan bir gücü vardı. NOTE Paragraph 00:05:14.851 --> 00:05:16.455 Üvey erkek kardeşimle birlikte 00:05:16.455 --> 00:05:18.825 Top Gun filmini izlemeye gittiğimizi hatırlıyorum, 00:05:18.825 --> 00:05:20.288 hangi yıl çıkmıştı bilmiyorum. 00:05:20.288 --> 00:05:23.693 Alışveriş merkezinden çıktığımızı da hatırlıyorum, hava aşırı sıcaktı, 00:05:23.693 --> 00:05:28.787 ona baktım, ikimiz de filmin Tanrı'dan bir çağrı olduğunu hissetmiştik. 00:05:28.787 --> 00:05:30.437 Öyle bir şeydi ki, 00:05:30.521 --> 00:05:31.556 çok farklıydı. 00:05:31.556 --> 00:05:32.679 Aktör olmak istemiştim. 00:05:32.679 --> 00:05:34.780 İnsanları hislendiren bir şeyler yapmalıydım, 00:05:34.780 --> 00:05:36.479 bunun bir parçası olmak istiyordum. 00:05:36.479 --> 00:05:38.434 Üvey kardeşim de asker olmak istiyordu. 00:05:38.434 --> 00:05:42.027 Tek yaptığımız polisçilik, askercilik oynamak, 00:05:42.027 --> 00:05:44.718 şövalye olup kılıç sallamaktı. 00:05:44.718 --> 00:05:46.406 Kardeşim, oku ağaca saplanabilen, 00:05:46.406 --> 00:05:48.043 çalışan bir yaylı tüfek yapacaktı. 00:05:48.043 --> 00:05:49.580 Sonunda asker oldu. 00:05:49.580 --> 00:05:52.924 ABD Ordusu Özel Harekât Kuvvetleri'nden albay olarak emekli oldu. 00:05:52.924 --> 00:05:56.655 Çok arma sahibi oldu ve Afganistan ile Irak'ta savaşıp emekli oldu. 00:05:56.655 --> 00:06:00.523 Şu sıralar, şehit askerlerin çocuklarına bir yelken kampında öğretmenlik yapıyor. 00:06:00.523 --> 00:06:01.964 Hayatını tutkusuna verdi. 00:06:01.964 --> 00:06:04.235 Onun yaratıcılığı liderlikti, 00:06:04.235 --> 00:06:07.239 diğer insanlara cesaretiyle liderlik ve yardım etmekti. 00:06:07.239 --> 00:06:09.483 Bu onun çağrıldığını hissettiği bir şeydi 00:06:09.507 --> 00:06:11.464 ve bu, ona geri döndü. NOTE Paragraph 00:06:11.464 --> 00:06:12.907 Şunu biliyoruz ki hayatımız 00:06:12.907 --> 00:06:15.604 ve onu nasıl harcadığımız çok kısa bir süreyi kapsıyor -- 00:06:15.604 --> 00:06:18.817 hayatımızı bizim için önemli olan şeylerle mi harcıyoruz? 00:06:18.817 --> 00:06:20.422 Çoğumuz böyle yapmıyoruz. 00:06:20.422 --> 00:06:22.028 Bunu yapmak zor. 00:06:22.028 --> 00:06:24.512 Alışkanlığın çekimi muazzam 00:06:24.512 --> 00:06:27.015 ve çocukları çok yaratıcı yapan da bu. 00:06:27.015 --> 00:06:29.017 Bu yüzden onların hiç alışkanlıkları yok 00:06:29.017 --> 00:06:31.700 ve iyi ya da kötü olduklarıyla ilgilenmiyorlar, değil mi? 00:06:31.700 --> 00:06:33.687 Kumdan kale yapınca şöyle demiyorlar: 00:06:33.687 --> 00:06:37.189 "Bence ben çok iyi bir kumdan kale inşaatçısı olacağım." 00:06:37.189 --> 00:06:41.218 Onlara verdiğiniz her projeye sadece kendilerini veriyorlar -- 00:06:41.242 --> 00:06:43.015 dans etmek, resim yapmak, 00:06:43.015 --> 00:06:44.450 bir şeyler inşa etmek. 00:06:44.450 --> 00:06:45.988 Ellerindeki her fırsatı 00:06:45.988 --> 00:06:50.615 bireysellikleriyle sizi etkilemek için kullanmaya çabalıyorlar. 00:06:51.107 --> 00:06:52.465 Bu çok güzel bir şey. NOTE Paragraph 00:06:52.947 --> 00:06:56.666 Yaratıcılık hakkında ne zaman konuşulsa beni bazen endişelendiren bir şey bu. 00:06:56.666 --> 00:06:59.710 Çünkü hoş olduğuna dair bir his olabilir 00:06:59.734 --> 00:07:03.158 ya da sıcak ve zevkli bir şey olabilir. 00:07:03.158 --> 00:07:04.183 Fakat öyle değil. 00:07:04.183 --> 00:07:05.682 Bu hayati bir şey. 00:07:05.682 --> 00:07:08.514 Bu birbirimizi iyileştirme biçimimiz. 00:07:08.538 --> 00:07:10.632 Şarkımızı söylerken, 00:07:10.656 --> 00:07:12.271 hikâyemizi anlatırken, 00:07:12.295 --> 00:07:13.677 sizi anlatmaya davet ederken 00:07:13.701 --> 00:07:16.404 "Hey, beni dinleyin, ben de sizi dinleyeceğim," 00:07:16.428 --> 00:07:18.796 bir diyalog kuruyoruz. 00:07:18.820 --> 00:07:21.629 Siz bunu yaptığınızda iyileşme oluşur, 00:07:21.653 --> 00:07:23.463 köşelerimizden çıkarız 00:07:23.487 --> 00:07:26.434 ve birbirimizin ortak insanlığına şahitlik etmeye başlarız. 00:07:26.458 --> 00:07:27.902 Bunu ortaya koymaya başlarız 00:07:27.926 --> 00:07:30.983 ve bunu yaptığımızda çok güzel şeyler olur. NOTE Paragraph 00:07:30.983 --> 00:07:33.133 Yani, topluluğunuza, ailenize 00:07:33.133 --> 00:07:36.190 ve arkadaşlarınıza yardım etmek istiyorsanız 00:07:36.190 --> 00:07:38.169 kendinizi ifade etmek zorundasınız 00:07:38.169 --> 00:07:41.252 ve kendinizi ifade etmek için de kendinizi tanımak zorundasınız. 00:07:41.619 --> 00:07:43.333 Aslında bu çok kolay bir şey. 00:07:43.796 --> 00:07:46.193 Sadece sevdiğiniz şeyi takip etmek zorundasınız. 00:07:46.193 --> 00:07:48.352 Bir yol yok. 00:07:48.975 --> 00:07:51.569 Siz yürümedikçe bir yol yok 00:07:51.569 --> 00:07:54.226 ve aptalmış gibi yapmaya gönüllü olmak zorundasınız. 00:07:54.226 --> 00:07:57.552 Okumanız gereken kitabı okumayın, 00:07:57.552 --> 00:07:59.389 istediğiniz kitabı okuyun. 00:07:59.389 --> 00:08:02.796 Eskiden sevdiğiniz müzikleri dinlemeyin. 00:08:02.796 --> 00:08:05.134 Yeni müzikler dinlemeye biraz zaman ayırın. 00:08:05.134 --> 00:08:08.651 Normalde konuşmadığınız birisiyle konuşmaya biraz zaman ayırın. 00:08:08.651 --> 00:08:09.832 Bunu yaparsanız 00:08:09.832 --> 00:08:12.368 sizi temin ederim kendinizi aptal hissedeceksiniz. 00:08:12.973 --> 00:08:14.475 İşte mesele bu! 00:08:14.499 --> 00:08:15.960 Aptalmış gibi yapın. NOTE Paragraph 00:08:37.701 --> 00:08:40.760 (Gitar çalıyor) NOTE Paragraph 00:08:42.585 --> 00:08:46.499 (Söylüyor) Austin'e gitmek istiyorum, evde kalmak istiyorum. 00:08:46.499 --> 00:08:49.737 Arkadaşlarımızı davet edelim ama yine yalnız olalım. 00:08:49.737 --> 00:08:51.408 Tehlike içinde yaşayalım. 00:08:51.408 --> 00:08:52.950 Sakin kalalım. 00:08:52.950 --> 00:08:57.454 Aptal olduğum için herkesin bana saygı göstermesini sağlayalım.