-
Rüyadan önce, Avusturalya kıtası dümdüz, özelliği olmayan, yaşamdan mahrum bir yerdi.
-
Sonra gökyüzünden devasal varlıklar indi,
-
deniz aşırı bir yerden geldiler ve yeryüzünün içinden çıkıverdiler.
-
Onların gelişiyle, rüya başladı ve yaşam doğmuştu.
-
Avusturalya'nın kuzeyinde, Junkawa Kardeşler insanlığı doğurdu.
-
Orta Avusturalya'da, Itakawara evlilik kanunlarına karşı geldi
-
ve ceza olarak sonsuza kadar taşa dönüştürülüp tabiata gömüldü.
-
Doğu yakasında ise, Baiame tabiatı şekillendirdi
-
ve işini bitirdiğinde,
-
bir dağa ayak bastı ve ordan da gökyüzüne gitti.
-
Karada ilerledikçe,
-
devasal vücutları dünyayı, nehirleri
-
ve sıra dağları meydana getirdi.
-
Dokundukları her şeye ruhlarını bıraktılar
-
ki bu da rüyayı onurlandıranlara tabiatı kutsal kıldı.
-
İlk Avusturalyalılar.
-
Mısır'daki Firavunların hanedanları gibi Avrupalıların önem verdiği
-
eski çağ uygarlıklarını düşünürseniz,
-
onlar bile Avusturalya'ya insanların geldiği devirle kıyaslanırsa çok gençtiler.
-
İlk Avusturalyalıların sayısı 250 kabileden daha fazlaydı.
-
her birinin kendi dili, kanunu ve sınırları vardı.
-
Tüm kıtayı kuşatan bir medeniyer.
-
Avusturalya'ya ilgili
-
burası harcanmış topraklardı,
-
ve insanlar burayı kullanmamış, ekip biçmemişlerdi.
-
Aslında bu toprakların yaklaşık 1.6 milyar yaşamı desteklediği keşfedilmişti.
-
ve işte Aborjinler, dünyanın bu en düzensiz ve güvenilmez yağışını alan
-
ve dünyadaki en kuru kıtasının bu kısmını
-
bu kadar üretken hale getirmişlerdi.
-
80.000 yıl, 100,000 yıl
-
60,000 yıl da olsa fark etmez, inanılmaz uzun bir zamandı.
-
Dünyada yaşamış en uzun medeniyetti
-
ve eğer bu kadar başarılı insanlardan birşeyler öğrenemezseniz,
-
o zaman gerçekten kendi zekanıza karşı geliyorsunuzdur.
-
Yalnızca 200 yılı aşkın süredir, hiçbir uyarı olmadan, yabancılar çıka geldi.
-
Doğu yakasında Warang adı verilen bir yerde ortaya çıktılar.
-
Yabancılar buraya Sydney ismini verdi.
-
İlk Avusturalyalılar ile yüz yüze gelmek üzereydiler.
-
Bennelong, günlerini plajda harcayan genç bir Amerikalı
-
İngiliz toplumunun hayran kalacağı kişi olacaktı.
-
Pemulroy siyaseti reddedecek ve ateşli silahlar tarafından öldürülemeyeceğine inanarak,
-
Avusturalya topraklarındaki ilk savaşı başlatacak
-
Windradyne ailesi bir avuç patates yüzünden öldürüldüğünde
-
ilk "aranan adam" olacak.
-
Bu, Avusturalyalıların ilk hikayesidir.
-
ve yabancılar kalmaya geldiğinde ulusu şekillendiren olaylar bunlardır.
-
farklılıklara toleranslı fakat herkesi ayakta tutabilen bir
-
toplumun evrimini umut etmemek
-
imkansız olurdu.
-
25 Haziran 1788 yazının bir gecesi.
-
11 devasal gemi limana yanaştı.
-
Gemide 1300'ü aşkın insan var.
-
Yarısından çoğu mahkum, geri kalanıysa asker.
-
Gemideki insanların gün ağarana kadar gemide kalmaları emredildi.
-
Onlar yaklaşık 8 ay İngilitere'den bu bilinmeyen topraklara seyehat ettiler.
-
Limanın çevresinde, ilk Avusturalyalılar bu hayaletlerin gitmesi için
-
ateşler yakıp, kanolarından bağırırlar.
-
Karaya ilk ayak bastıklarında onların Şeytan olduğunu düşündüler.
-
Anlam verememişlerdi.
-
Gemi direğine tırmandıklarını gördüklerinde,
-
onların keseli sıçan olduğunu düşündüler. Marut.
-
Gamadelpivo.
-
Şafakta, mahkum erkek ve kadınların karaya çıkmaları için emir verilir.
-
Aborjinler için, hayal edebiliyor musunuz, bir anda
-
üzerlerinde kıyafetler olan garip insanlar olan 11 tane gemi belirir.
-
Garip şapkaları, silahları var.
-
Bu insanlar neyin peşinde? Neden buradalar?
-
Ne kadar kalacaklar?
-
Neden benim ülkeme geldiler? Neden başka bir yere gitmiyorlar?
-
Onlar hayalet mi? Çok garip.
-
Bir araya gelmek ve anlamak gibi çok ilginç ve dokunaklı girişim var.
-
Yani, İngilizlerin karaya ayak basmasından iki ya da üç gün içinde Aborjinlerle birlikte dans etmeleri gibi sıra dışı sahneler var.
-
29 Haziran 1788
-
Sopalarını geminin indiği yere doğrulttular ve
-
olabilecek en neşeli şekilde karşıladılar.
-
Haykırışlar ve danslar, onların insanlarıyla bizimkiler hep bir arada dans ettiler.
-
William Bradley, ilk teğmen.
-
Devam etmek için sahip olduğumuz tek şey,
-
Bradley adında genç bir teğmenin yaptığı resimler.
-
Onun, İngiliz askerleriyle Aborjinlerin gerçekten de birlikte dans ettikleri
-
büyüleyici resimleri var.
-
El eleler ve dans ediyorlar gibi görünüyorlar.
-
Sanki birbirinizi süzmeye çalıştığınız
-
çocuk bahçesindeki bir karşılaşma gibi.
-
İlk Avusturalyalılar bu ziyaretçilerin kadın mı erkek mi olduklarını kestiremediler çünkü
-
kıyafetleri onları garip bir deri gibi sarmaktaydı.
-
Son olarak, bir subay ülkenin ilk göç prosedürü için göndermek istenir.
-
Peruğu ve tek parça streç giyisisi var üzerinde.
-
Pantolonunu çıkarmasını istiyorlar.
-
ki o bunu reddetti ve denizci yapmak zorunda kaldı.
-
Arthur Philip, ilk filonun kaptanı, yeni gelenleri kıyıya yönlendirir.
-
Donanmada, 39 yıllık sıradan bir kariyerden sonra
-
Emekli oldu!!!!!!!!!! ve İngiltere'nim yaklaşık altı katı daha büyük bir yere vali olarak atandı.
-
Vali Philip, Sydney'e geldiğinde oldukça benzersiz bir durumun içindeydi
-
çünkü ön dişlerinden bir tanesi yoktu.
-
ve bu erkekliğe adım atma töreninde çıkan dişiyle aynı dişti.
-
Ön dişlerimden bir tanesinin olmadığını onlara gösterdiğimde,
-
genel bir yaygaraya yol açtı ve onların bana az da olsa hak verdiklerini düşündüm.
-
Arthur Philip, Vali.
-
Yerel halk burda şunu düşünmüş olmalı...