Return to Video

Daha iyi sağlık bakımı için mantıksızlığı benimsemek

  • 0:00 - 0:02
    Tarih 2007, Nisan.
  • 0:02 - 0:07
    New Jersey Eyaleti Valisi Jon Corzine,
  • 0:07 - 0:09
    korkunç bir trafik kazası geçirir.
  • 0:09 - 0:12
    Araba Garden State Bulvarı'nda çarptığında
  • 0:12 - 0:14
    arabanın sağ ön koltuğunda oturmaktadır.
  • 0:14 - 0:17
    Birkaç kırık kemik ve birden fazla kesikle
  • 0:17 - 0:19
    New Jersey travma merkezine sevk edilir.
  • 0:20 - 0:22
    Acilen ameliyata, 7 ünite kana,
  • 0:22 - 0:24
    nefes almasına yardım edecek
    bir solunum cihazına
  • 0:24 - 0:28
    ve bütün bunlara ek olarak birkaç
    operasyona daha ihtiyacı vardır.
  • 0:28 - 0:29
    Hayatta kalması inanılmaz.
  • 0:30 - 0:32
    Belki de daha şaşırtıcı olan
  • 0:32 - 0:34
    emniyet kemerini takmıyor olmasıydı.
  • 0:34 - 0:36
    Aslında hiç emniyet kemeri takmazdı.
  • 0:36 - 0:40
    Vali Corzine'ın şoförlüğünü
    yapan New Jersey eyalet askerleri
  • 0:40 - 0:42
    emniyet kemeri takması
    için ona yalvarırdı
  • 0:42 - 0:43
    ama o asla takmazdı.
  • 0:43 - 0:45
    Corzine New Jersey valisi olmadan önce
  • 0:45 - 0:47
    New Jersey'den ABD senatörüydü.
  • 0:48 - 0:51
    Ondan öncesinde yüz
    milyonlarca dolar kazanarak
  • 0:51 - 0:53
    halka açmakla sorumlu olduğu
  • 0:53 - 0:55
    Goldman Sachs'in CEO'suydu.
  • 0:56 - 0:59
    Jon Corzine hakkında politik olarak
    veya nasıl para kazandığıyla ilgili
  • 0:59 - 1:00
    ne düşünürseniz düşünün
  • 1:00 - 1:02
    kimse onun aptal olduğunu söylemezdi.
  • 1:02 - 1:04
    Ama işte orada, trafik kazasında,
  • 1:04 - 1:08
    her Amerikalının emniyet kemerinin
    hayat kurtardığını bildiği bir anda
  • 1:08 - 1:11
    o, kontrolsüz bir yolcuydu.
  • 1:12 - 1:15
    Bu, bizim sağlık tutumumuzu
    geliştirmeye olan yaklaşımımızdaki
  • 1:15 - 1:17
    temel bir zayıflığı yansıtıyor.
  • 1:18 - 1:20
    Doktorlara ve hastalara anlattığımız
  • 1:20 - 1:25
    neredeyse her şey mantıksal
    davrandığımız fikrine dayalı.
  • 1:25 - 1:29
    Eğer bana bir bilgi verirseniz
    bu bilgiyi önce beynimde işleyeceğim
  • 1:29 - 1:32
    ve sonuç olarak tutumum değişecek.
  • 1:32 - 1:35
    Jon Corzine, emniyet kemerinin
    hayat kurtardığını bilmiyor muydu?
  • 1:35 - 1:37
    Yoksa, bildiri ona ulaşmamış mıydı?
  • 1:37 - 1:38
    (Kahkaha)
  • 1:39 - 1:41
    Jon Corzine'ın bilgi eksikliği yoktu,
  • 1:41 - 1:43
    davranış eksikliği vardı.
  • 1:43 - 1:45
    Daha iyisini bilmiyor değildi.
  • 1:45 - 1:46
    Daha iyisini biliyordu.
  • 1:46 - 1:49
    Ama daha iyisini yapmadı.
  • 1:50 - 1:55
    Bence, aksine, zihin
    yüksek dirençli bir yol.
  • 1:56 - 1:59
    Bilgiyle birinin fikrini
    değiştirmek yeterince zor.
  • 1:59 - 2:02
    Bilgiyle davranışlarını değiştirmekse
  • 2:02 - 2:03
    daha da zor.
  • 2:04 - 2:06
    Sağlık ve sağlık hizmetleri alanında
  • 2:06 - 2:09
    önemli gelişmeler yapabileceğimiz tek yol
  • 2:09 - 2:13
    bu alanlardaki davranışlarda
    önemli gelişmeler yapmaktır.
  • 2:14 - 2:17
    Eğer diz kapağı tendonuma
    bir refleks çekici ile vurursanız
  • 2:17 - 2:19
    bacağım öne doğru fırlar.
  • 2:19 - 2:22
    Bu, kendim düşündüğümde yapabileceğimden
  • 2:22 - 2:25
    çok daha hızlı ve çok daha
    öngörülebilir bir şekilde olur.
  • 2:25 - 2:27
    Bu bir refleks.
  • 2:27 - 2:30
    Eşdeğer davranış refleksleri bulmalıyız.
  • 2:30 - 2:33
    Sağlık hizmetleri vagonumuzu
    bunlara bağlamalıyız.
  • 2:34 - 2:35
    Fakat görülüyor ki
  • 2:35 - 2:38
    insan davranışlarına yönelik
    çoğu geleneksel yaklaşım
  • 2:38 - 2:41
    eğitim fikrine dayalı.
  • 2:41 - 2:44
    İnsanların davranmaları gerektiği gibi
    davranmamalarının sebebinin
  • 2:44 - 2:47
    daha iyisini bilmemeleri
    olduğunu varsayıyoruz.
  • 2:47 - 2:50
    "İnsanlar, sigaranın zararlı
    olduğunu bilseler onu kullanmaz."
  • 2:50 - 2:52
    Ya da ekonomiyi düşünelim.
  • 2:52 - 2:55
    Varsayıma göre hepimiz sürekli
  • 2:55 - 2:57
    yaptıklarımızın maliyetini
    ve yararlarını hesaplıyoruz.
  • 2:57 - 3:01
    Bunları mükemmel doğru ve mantıklı karara
    dönüştürmek için kullanıyoruz.
  • 3:02 - 3:04
    Eğer bu doğru olsaydı tek yapmamız gereken
  • 3:04 - 3:05
    doktorlar için en iyi ödeme sistemini
  • 3:05 - 3:09
    ya da hastalar için en iyi katkı payını
    ve kesinti sistemini bulmak olurdu.
  • 3:09 - 3:10
    Böylece her şey çözülür.
  • 3:10 - 3:14
    Daha iyi bir yaklaşım,
    davranışsal ekonomide yatıyor.
  • 3:14 - 3:17
    Davranışsal ekonomistler
    mantıksız olduğumuzu kabul ediyor.
  • 3:18 - 3:19
    Kararlarımız duygularımıza, çevremize
  • 3:20 - 3:22
    ya da bakış açımıza bağlı.
  • 3:22 - 3:26
    Her zaman kendi uzun vadeli
    çıkarlarımıza uygun olanı yapmıyoruz.
  • 3:27 - 3:29
    Fakat davranışsal iktisadın
    en önemli katkısı
  • 3:29 - 3:32
    mantıksız olduğumuzu tanımak değil;
  • 3:32 - 3:37
    son derece öngörülebilir şekillerde
    mantıksız olduğumuzu kabul etmesi.
  • 3:37 - 3:40
    Hatta üstesinden gelmek için
    stratejiler planlamamıza olanak tanıyan,
  • 3:40 - 3:43
    psikolojik zaaflarımızın
    öngörülebilirliğinin kendisi.
  • 3:43 - 3:46
    Erken uyarılan erken önlem alır.
  • 3:46 - 3:48
    Aslında, davranışsal ekonomistler
  • 3:48 - 3:52
    bizi belaya sokan davranışsal kodların
    tam da aynısını sıkça kullanır.
  • 3:52 - 3:54
    Onları bizi incitmek yerine
  • 3:54 - 3:56
    bize yardım etmeleri için
    tepetaklak ederler.
  • 3:57 - 4:01
    “Mevcut önyargı” denilen şeyde
    maktıksızlık ortaya çıkıyor.
  • 4:01 - 4:05
    O anki sonuçların, gelecekteki
    çok daha önemli sonuçlardan
  • 4:05 - 4:09
    daha motive edici olması.
  • 4:10 - 4:13
    Diyet yapıyorsam --
    ki her zaman diyetteyim --
  • 4:13 - 4:14
    (Kahkaha)
  • 4:14 - 4:19
    Birisi bana nefis görünümlü
    bir parça çikolatalı kek sunarsa
  • 4:19 - 4:22
    onu yememem gerektiğini bilirim.
  • 4:22 - 4:26
    Bu çikolatalı kek,
    vücudumda -- kalıcı olarak --
  • 4:26 - 4:30
    bu tür yiyeceklerin doğal olarak
    yerleştiği kısma inecek.
  • 4:30 - 4:32
    Ama çikolatalı kek çok güzel
    ve lezzetli görünüyor.
  • 4:32 - 4:33
    Tam da önümde duruyor.
  • 4:34 - 4:36
    Diyet yarına kadar bekleyebilir.
  • 4:36 - 4:38
    Komedyen Steven Wright'ı severdim.
  • 4:38 - 4:40
    Zen tarzı esprilere sahip.
  • 4:40 - 4:42
    En sevdiğim şuydu:
  • 4:42 - 4:44
    "Zor iş gelecekte işe yarar
  • 4:44 - 4:47
    ama tembellik karşılığını şu anda verir."
  • 4:47 - 4:48
    (Kahkaha)
  • 4:48 - 4:51
    Hastaların da mevcut önyargısı vardır.
  • 4:51 - 4:53
    Yüksek tansiyonunuz varsa,
  • 4:53 - 4:55
    hatta inmeden kaçınmak istersiniz,
  • 4:55 - 4:58
    antihipertansif ilaçlarınızı almanın
  • 4:58 - 5:01
    bu riski azaltmanın en iyi yollarından
    biri olduğunu bilirsiniz.
  • 5:01 - 5:06
    Kaçınacağınız inme çok uzak gelecekte
    ve ilaç almanın vakti tam da şimdi.
  • 5:06 - 5:11
    Yüksek tansiyon hapı kullanan
    hastaların neredeyse yarısı,
  • 5:11 - 5:12
    bir yıl içinde bunları almayı bırakır.
  • 5:13 - 5:15
    Sadece bu tek problemi çözerek
  • 5:15 - 5:18
    kaç hayat kurtarabileceğimizi düşünün.
  • 5:20 - 5:24
    Küçük olasılıkların
    değerini abartma eğilimindeyiz.
  • 5:24 - 5:27
    Bu aslında devlet piyangolarının
  • 5:27 - 5:30
    neden bu kadar popüler olduğunu açıklıyor.
  • 5:30 - 5:32
    Bazılarınız piyango bileti satın alabilir
  • 5:32 - 5:35
    Eğlenceli, zengin olma şansınız var...
  • 5:35 - 5:36
    Ama yüzleşelim:
  • 5:36 - 5:39
    Bu, emeklilik tasarruflarınıza yatırım
    yapmanın korkunç bir yolu olacaktır.
  • 5:40 - 5:43
    Bir keresinde bir tampon çıkartması
    gördüm, uydurmuyorum -- diyordu ki:
  • 5:43 - 5:48
    "Devlet piyangoları matematik
    bilmeyen insanlara özel bir vergi."
  • 5:48 - 5:50
    (Kahkaha)
  • 5:50 - 5:52
    Matematiği bilmememizden değil,
  • 5:52 - 5:54
    matematiği hissedemediğimizden.
  • 5:55 - 5:57
    Ayrıca pişmanlığa fazla önem veriyoruz.
  • 5:58 - 6:01
    Hepimiz kaçırma hissinden nefret ediyoruz.
  • 6:01 - 6:03
    Yakın zamanda
  • 6:03 - 6:04
    büyük getirisi olan
  • 6:04 - 6:07
    bir milyar dolarlık
    ikramiye piyangosu var.
  • 6:07 - 6:10
    Ofisimdeki herkes piyango
    bileti almak için para biriktiriyor.
  • 6:10 - 6:12
    Ben bunlardan biri değilim.
  • 6:12 - 6:15
    Orada, ofisin etrafında
    hava atarcasına dolaşıyorum.
  • 6:15 - 6:18
    "Devlet piyangoları matematik
    bilmeyen insanlara özel bir vergi."
  • 6:18 - 6:19
    (Kahkaha)
  • 6:19 - 6:20
    Sonra kafama dank ediyor.
  • 6:20 - 6:21
    Hay aksi.
  • 6:21 - 6:23
    Ya kazanırlarsa?
  • 6:23 - 6:25
    (Kahkaha)
  • 6:25 - 6:27
    Ertesi gün işe gelen tek kişi benim.
  • 6:27 - 6:28
    (Kahkaha)
  • 6:28 - 6:31
    Meslektaşlarımın kazanmasını
    istemediğimden değil.
  • 6:31 - 6:33
    Yalnızca bensiz kazanmalarını istemedim.
  • 6:34 - 6:37
    Yirmi dolarımı alıp ofisteki kağıt
    öğütücüsüne koymam
  • 6:37 - 6:39
    daha kolay olurdu.
  • 6:39 - 6:41
    Sonuç da değişmezdi.
  • 6:41 - 6:43
    Katılmamam gerektiğini bilsem de,
  • 6:43 - 6:46
    yirmi dolarımı teslim ettim
  • 6:46 - 6:48
    ve bir daha asla görmedim.
  • 6:48 - 6:49
    (Kahkaha)
  • 6:49 - 6:53
    Hastalara bu elektronik
    hap şişelerini verdiğimiz
  • 6:53 - 6:55
    bir sürü deney yaptık,
  • 6:55 - 6:59
    Böylece ilaçlarını alıp
    almadıklarını söyleyebilirdik.
  • 6:59 - 7:02
    Onları bir piyango ile ödüllendiriyoruz.
  • 7:02 - 7:03
    Ödül alıyorlar.
  • 7:03 - 7:06
    Ödül almalarının tek koşulu
  • 7:06 - 7:08
    ilaçlarını önceki gün almaları.
  • 7:08 - 7:11
    Almazlarsa, şöyle bir mesaj alırlar:
  • 7:11 - 7:13
    "Yüzlerce dolar kazanabilirdin,
  • 7:13 - 7:16
    ama dün ilacını almadın,
    bu yüzden kaybettin."
  • 7:16 - 7:19
    Görünen o ki, hastalar
    bundan nefret ediyor.
  • 7:19 - 7:21
    Kaçırma hissinden nefret ediyorlar.
  • 7:21 - 7:23
    Pişmanlık duyacaklarını öngörebiliyorlar.
  • 7:23 - 7:25
    Bundan kaçmak istiyorlar.
  • 7:25 - 7:28
    İlaçlarını alma olasılıkları
    bu şekilde çok daha fazla.
  • 7:28 - 7:32
    Pişmanlıktan nefret etme
    duygusunu kullanmak işe yarıyor.
  • 7:32 - 7:35
    Bu daha genel bir noktaya götürür.
  • 7:35 - 7:38
    İnsanların nasıl mantıksız
    olduklarını fark ettikten sonra,
  • 7:38 - 7:42
    onlara yardım etmek için
    çok daha iyi bir konumda olursunuz.
  • 7:42 - 7:47
    Bu tür bir mantıksızlık
    erkek tuvaletlerinde bile işe yarıyor.
  • 7:47 - 7:51
    Tuvalete sık çıkmayanlar için
  • 7:51 - 7:54
    bunu açıklamama izin verin.
  • 7:54 - 7:55
    (Kahkaha)
  • 7:55 - 7:56
    Zeminin her yerinde idrar var.
  • 7:56 - 7:59
    (Kahkaha)
  • 7:59 - 8:02
    Bu sorunu, pisuvarın arkasına
  • 8:02 - 8:05
    bir sinek görüntüsü yerleştirerek
    çözebileceğiniz ortaya çıkıyor.
  • 8:06 - 8:09
    (Kahkaha) (Alkışlar)
  • 8:09 - 8:11
    Bu çok mantıklı.
  • 8:11 - 8:12
    (Kahkaha)
  • 8:12 - 8:14
    Eğer bir sinek görürsem,
  • 8:14 - 8:15
    o sineği alacağım.
  • 8:15 - 8:19
    (Kahkaha)
  • 8:19 - 8:21
    O sinek aşağıya kayıyor.
  • 8:21 - 8:23
    (Kahkaha)
  • 8:23 - 8:25
    Aklımıza şu taklıyor:
  • 8:25 - 8:29
    Erkekler bunu kendileri doğal olarak
    tutturabiliyorsa neden yere işiyor?
  • 8:29 - 8:31
    Aslında, yere işeyeceklerse
  • 8:31 - 8:32
    neden pisuvarın önünde işesinler ki?
  • 8:32 - 8:34
    Her yere işeyebilirsiniz.
  • 8:34 - 8:35
    (Kahkaha)
  • 8:35 - 8:38
    Aynı şey sağlık hizmetleri
    için de geçerlidir.
  • 8:39 - 8:41
    Hastanemizde, doktorların
  • 8:41 - 8:45
    genel bir ilaç mevcut olduğu halde
  • 8:45 - 8:48
    marka ilaçları reçetelere
    yazdığı bir sorun yaşadık.
  • 8:48 - 8:51
    Bu grafikteki çizgilerin her biri
    farklı bir ilacı temsil ediyor.
  • 8:51 - 8:56
    Genel ilaçlar olarak ne sıklıkla
    reçete edildiklerine göre listelenirler.
  • 8:56 - 8:59
    Bunlar en üstte olanların
    yüzde yüzünde genel olarak reçete edilir.
  • 8:59 - 9:01
    Altta olanlar, zamanın yüzde yirmisinden
  • 9:01 - 9:03
    daha az normal olarak reçete edilir.
  • 9:03 - 9:07
    Klinisyenlerle görüşmelerimiz
    ve eğitim toplantılarımız olurdu.
  • 9:07 - 9:08
    Hiçbir şey işe yaramadı.
  • 9:08 - 9:10
    Tüm çizgiler hemen hemen yatay.
  • 9:11 - 9:14
    Ta ki birisi elektronik sağlık kaydına,
  • 9:14 - 9:16
    markalı ilaçlar yerine genel ilaçların
  • 9:16 - 9:20
    reçetelere varsayılan olarak
    yazılmasını ayarlayan
  • 9:20 - 9:22
    küçük bir yazılım yükleyene kadar.
  • 9:22 - 9:25
    Artık bu sorunun bir gecede
    çözüldüğünü görmek için
  • 9:25 - 9:27
    bir istatistikçi gerekmiyor.
  • 9:27 - 9:29
    O zamandan beri sorun çözüldü.
  • 9:29 - 9:33
    Hatta, bu programın başlamasından
    bu yana geçen iki buçuk yıl içinde
  • 9:33 - 9:36
    hastanemiz 32 milyon
    dolar tasarruf sağladı.
  • 9:36 - 9:39
    Tekrar söyleyeyim: 32 milyon dolar.
  • 9:39 - 9:42
    Tüm yaptığımız, doktorların
    başından beri yapmak istediklerini
  • 9:42 - 9:48
    yapmasını kolaylaştırmak oldu.
  • 9:49 - 9:53
    Aynı zamanda insanların kayıp
    kavramlarıyla oynamak için de çalışır.
  • 9:54 - 9:58
    Bunu insanların daha fazla yürümesine
    yardımcı olacak bir yarışma ile yaptık.
  • 9:59 - 10:02
    Herkesten en az 7 bin
    adım atmasını istedik.
  • 10:03 - 10:05
    Adım sayısını
  • 10:05 - 10:07
    cep telefonlarındaki adımsayarla ölçtük.
  • 10:07 - 10:11
    A grubu, kontrol grubu,
  • 10:11 - 10:13
    7 bin adım atıp atmadıklarını söylediler.
  • 10:13 - 10:16
    B grubu mali teşvik aldı.
  • 10:16 - 10:21
    7 bin adım attıkları her gün
    için 1,40 dolar verdik.
  • 10:21 - 10:23
    C Grubu aynı finansal teşviki aldı.
  • 10:23 - 10:27
    Kazançtan ziyade kayıp olarak ele alındı:
  • 10:27 - 10:30
    Günde 1,40 dolar; ayda 42 dolar.
  • 10:30 - 10:34
    Bu katılımcılara her ayın başında
  • 10:34 - 10:36
    görebilecekleri bir sanal
    hesapta 42 dolar verdik.
  • 10:36 - 10:40
    7 bin adım atmadıkları
    her gün için 1,40 dolar aldık.
  • 10:41 - 10:44
    Bir iktisatçı bu iki mali teşvikin
  • 10:44 - 10:45
    aynı olduğunu söyler.
  • 10:45 - 10:49
    7 bin adım attığınız her gün
    1,40 dolar daha zenginizsiniz.
  • 10:50 - 10:53
    Ancak davranışsal bir ekonomist,
    bunun farklı olduğunu söyler.
  • 10:53 - 10:56
    Çünkü 1,40 dolarlık zararı
    önlemek daha motive edici.
  • 10:56 - 11:00
    1,40 dolarlık kazanç elde etmek için
    olduğumuz motiveden çok daha fazla.
  • 11:00 - 11:02
    Olan tam da bu.
  • 11:03 - 11:06
    Grupta 7 bin adım attıkları
    her gün için 1,40 dolar alanların
  • 11:06 - 11:10
    hedeflerine ulaşma olasılıkları
    kontrol grubundakinden daha fazla değildi.
  • 11:10 - 11:12
    Finansal teşvik işe yaramadı.
  • 11:12 - 11:15
    Ancak, zarar bazlı teşvike sahip olanlar
  • 11:15 - 11:18
    hedeflerine yüzde elli daha fazla ulaştı.
  • 11:18 - 11:21
    Ekonomik olarak mantıklı değil
    ama psikolojik olarak mantıklı.
  • 11:21 - 11:24
    Kayıplar kazançlardan
    çok daha büyük görünür.
  • 11:24 - 11:27
    Hastaların daha fazla
    yürümesine, kilo vermesine
  • 11:27 - 11:29
    ve ilaçlarını almasına yardımcı olmak için
  • 11:29 - 11:31
    kayıp bazlı teşvikler kullanıyoruz.
  • 11:32 - 11:34
    Para bir motivasyon aracı olabilir.
  • 11:34 - 11:35
    Hepimiz bunu biliyoruz.
  • 11:35 - 11:40
    Ancak psikoloji ile eşleştirildiğinde
    bu çok daha etkili.
  • 11:41 - 11:43
    Elbette paranın kendi dezavantajları var.
  • 11:43 - 11:47
    Bunun en sevdiğim örneği
    bir kreş programını içeriyor.
  • 11:47 - 11:52
    Kreşte yapabileceğiniz en büyük suç
    çocuklarınızı geç almak.
  • 11:52 - 11:54
    Hiç kimse mutlu değil.
  • 11:54 - 11:56
    Çocuklarınız ağlıyor çünkü
    onları sevmiyorsunuz.
  • 11:56 - 11:57
    (Kahkaha)
  • 11:57 - 12:00
    Öğretmenler mutsuz çünkü
    işten geç ayrılıyorlar.
  • 12:00 - 12:02
    Kendinizi çok suçlu hissediyorsunuz.
  • 12:02 - 12:06
    İsrail'deki bir kreş, bu sorunu
    durdurmak istediklerine karar verdi.
  • 12:06 - 12:09
    ABD'deki birçok kreşin
    yaptığı şeyi yaptılar.
  • 12:09 - 12:12
    Çocuklarını geç teslim
    alanlar için para cezası.
  • 12:12 - 12:15
    Seçtikleri para cezası 10 şekeldi.
  • 12:15 - 12:17
    Bu yaklaşık üç dolar yapar.
  • 12:17 - 12:19
    Tahmin edin ne oldu?
  • 12:19 - 12:21
    Geç teslim almalar arttı.
  • 12:22 - 12:25
    Düşünürseniz aslında mantıklı.
  • 12:25 - 12:26
    Ne anlaşma ama!
  • 12:26 - 12:28
    10 şekelle --
  • 12:28 - 12:29
    (Kahkaha)
  • 12:29 - 12:31
    Çocuklarımı bütün gece alabilirsin!
  • 12:31 - 12:33
    (Kahkaha)
  • 12:33 - 12:37
    Geç kalmamak için çok güçlü
    bir içsel motivasyon aldılar
  • 12:37 - 12:39
    ve onu ucuzlattılar.
  • 12:39 - 12:42
    Daha kötüsü, hatalarını fark ettiklerinde
  • 12:42 - 12:44
    ve mali teşviki kaldırdıklarında,
  • 12:44 - 12:47
    geç alışlar yine de yüksek
    seviyelerde kaldı.
  • 12:47 - 12:50
    Sosyal sözleşmeyi çoktan zehirlemişlerdi.
  • 12:50 - 12:54
    Sağlık hizmetleri, güçlü
    içsel motivasyonlarla dolu.
  • 12:54 - 12:58
    Doğru olanı yapmak isteyen
    doktorlarımız ve hastalarımız var.
  • 12:58 - 13:01
    Mali teşviklerin yardımı olabilir,
  • 13:01 - 13:03
    ancak sağlık hizmetlerinde paranın
  • 13:03 - 13:05
    tüm ağır yükü kaldırmasını beklememeliyiz.
  • 13:06 - 13:11
    Bunun yerine, belki de sağlık
    davranışının en güçlü etkenleri
  • 13:11 - 13:12
    sosyal etkileşimlerimizdir.
  • 13:13 - 13:15
    Sağlık hizmetlerinde
    sosyal katılım çalışmaları
  • 13:15 - 13:17
    iki yönde çalışır.
  • 13:18 - 13:23
    İlk olarak, başkalarının bizim hakkımızda
    ne düşündüğüne önem veriyoruz.
  • 13:23 - 13:26
    Davranışımızı değiştirmenin
    en güçlü yollarından biri de
  • 13:26 - 13:29
    faaliyetlerimizi başkalarına göstermek.
  • 13:30 - 13:32
    İzlendiğimizde, normal halimizden
  • 13:32 - 13:34
    farklı davranırız.
  • 13:34 - 13:37
    Tuvaletlerinde lavabo olmayan
    bazı restoranlara gittim.
  • 13:37 - 13:39
    Bunun yerine, dışarı çıktığınızda
  • 13:39 - 13:41
    lavabo restoranın ana bölümünde dışarıda,
  • 13:41 - 13:43
    burada herkes ellerinizi
    yıkayıp yıkamadığınızı görebilir.
  • 13:43 - 13:45
    Tam olarak bilmiyorum,
  • 13:45 - 13:47
    ancak bu belirli alanlarda el yıkamanın
  • 13:47 - 13:49
    çok daha fazla olduğuna inanıyorum.
  • 13:49 - 13:52
    Gözlemlenirken her zaman
    en iyi şekilde davranırız.
  • 13:52 - 13:54
    Aslında, bir Florida hastanesindeki
  • 13:54 - 13:57
    yoğun bakım ünitesinde yapılan
    bu şaşırtıcı çalışma vardı.
  • 13:58 - 14:01
    El yıkama oranları çok düşük
    ve tabii ki bu çok tehlikeli.
  • 14:01 - 14:03
    Enfeksiyonu yayabilir.
  • 14:03 - 14:08
    Araştırmacılar, lavaboların üstüne bir
    insanın gözlerinin resmini koydular.
  • 14:08 - 14:11
    Gerçek değildi, sadece bir fotoğraftı.
  • 14:11 - 14:14
    Bütün bir yüz bile değil.
    sadece bakan bir çift göz.
  • 14:14 - 14:16
    (Kahkaha)
  • 14:16 - 14:18
    El yıkama oranları
    iki katından fazla arttı.
  • 14:18 - 14:20
    Anlaşılıyor ki başkalarının
    hakkımızda düşündüklerini
  • 14:20 - 14:22
    o kadar önemsiyoruz ki,
  • 14:22 - 14:25
    izlendiğimizi düşünmek bile
    davranışlarımızı geliştiriyor.
  • 14:26 - 14:29
    Sadece insanların bizim hakkımızda
    ne düşündüklerini önemsemiyoruz,
  • 14:29 - 14:33
    biz esasında davranışlarımızı insanlarda
    gördüklerimize göre modelliyoruz.
  • 14:34 - 14:36
    Hepsi emniyet kemerine geri geliyor.
  • 14:37 - 14:42
    Çocukken Adam West' in oynadığı
    Batman dizisini çok severdim.
  • 14:42 - 14:45
    Batman'in ve Robin'in
    yaptığı her şey çok havalıydı.
  • 14:45 - 14:48
    Tabii ki Batmobil de en havalı şeydi.
  • 14:48 - 14:52
    Bu şov, 1966'dan 1968'e kadar yayınlandı.
  • 14:53 - 14:56
    O zamanlar, emniyet kemerleri,
    arabalarda isteğe bağlı aksesuarlardı.
  • 14:57 - 15:00
    Bu şovun yapımcıları,
    gerçekten önemli bir şey yaptı.
  • 15:00 - 15:03
    Batman ve Robin Batmobile'e bindiğinde,
  • 15:03 - 15:04
    kamera kucaklarına odaklanıyordu.
  • 15:05 - 15:07
    Oların emniyet kemerlerini
    bağladığını görebiliyordunuz.
  • 15:07 - 15:10
    Eğer Batman ve Robin
    emniyet kemerlerini bağlarlarsa,
  • 15:10 - 15:12
    benim de bağlayacağıma
    bahse girebilirsiniz.
  • 15:12 - 15:15
    Bahse girerim o şov,
    binlerce hayat kurtardı.
  • 15:15 - 15:18
    Bu, sağlık hizmetlerinde de işe yarıyor.
  • 15:18 - 15:22
    Diğer doktorların uygulamalarını görünce
    antibiyotikleri daha uygun kullanıyorlar.
  • 15:23 - 15:28
    Sağlık hizmetlerindeki birçok aktivite,
    gizli ve tanıklık edilemez
  • 15:28 - 15:30
    ama doktorlar sosyal hayvanlar.
  • 15:30 - 15:35
    Diğer doktorların ne yaptıklarını görünce
    daha iyi performans gösteriyorlar.
  • 15:35 - 15:38
    Yani sosyal etki, sağlık
    hizmetlerinde işe yarıyor.
  • 15:38 - 15:41
    Pişmanlık ya da nefret
    kayıplarına bağlamak da öyle.
  • 15:42 - 15:47
    Eğer herkesin her zaman
    mantıklı olduğunu düşünseydik,
  • 15:47 - 15:49
    bu araçları kullanmayı düşünmezdik.
  • 15:49 - 15:52
    Açık konuşmak gerekirse:
    Ben rasyonaliteyi suçlamıyorum.
  • 15:52 - 15:54
    Bu gerçekten mantıksız olurdu,
  • 15:55 - 15:59
    ama hepimiz biliyoruz ki bu,
    zihnimizin cesareti, ilhamı,
  • 15:59 - 16:03
    yaratıcılığı ve tutkuyu
    alevlendiren diğer her şeyi aldığı
  • 16:03 - 16:05
    akılcı olmayan kısmı.
  • 16:05 - 16:07
    Bir şey daha biliyoruz.
  • 16:07 - 16:11
    Eğer doğanın mantıksız yanlarını görmezden
    gelmek veya onlarla savaşmak yerine
  • 16:12 - 16:16
    birlikte çalışırsak
  • 16:16 - 16:19
    sağlık tutumlarını geliştirmede
    çok daha etkili olabiliriz.
  • 16:19 - 16:21
    Sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda,
  • 16:21 - 16:26
    mantıksızlığımızı anlamak
    araç kutumuzdaki başka bir araçtır.
  • 16:26 - 16:28
    Bu mantıksızlıktan yararlanmak
  • 16:29 - 16:32
    en rasyonel hareket olabilir.
  • 16:32 - 16:34
    Teşekkür ederim.
  • 16:34 - 16:39
    (Alkış)
Title:
Daha iyi sağlık bakımı için mantıksızlığı benimsemek
Speaker:
David Asch
Description:

Neden sağlığımız için kötü olduğunu bildiğimiz kötü kararlar alıyoruz? Bu açık sözlü, komik konuşmada, davranışçı ekonomist ve sağlık politikası uzmanı David Asch, davranışlarımızın neden genellikle mantıksız olduğunu -- oldukça öngörülebilir yollarla -- açıklıyor ve genel olarak daha iyi kararlar almak, genel sağlık sistemimizi geliştirmek için bu mantıksızlığı nasıl kullanabileceğimizi bize gösteriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:53

Turkish subtitles

Revisions