1
00:00:07,777 --> 00:00:12,620
MÖ. 335'te bir yaz akşamı Büyük İskender,
bir grup yabancı kampına yaklaştığında,

2
00:00:12,620 --> 00:00:17,730
İskit kabileleriyle savaştıktan
bir gün sonra,

3
00:00:17,730 --> 00:00:21,080
Tuna Nehri yakınında dinleniyordu.

4
00:00:21,080 --> 00:00:26,290
İskender, hiç bu kadar uzun boylu,
büyük altın boyun halkalı

5
00:00:26,290 --> 00:00:30,399
ve renkli pelerinli, vahşi görünümlü
savaşçılar görmemişti

6
00:00:30,399 --> 00:00:33,899
bu yüzden onları ziyafete davet etti.

7
00:00:33,899 --> 00:00:40,662
Övünerek uzak Alplerden gelen Keltoi
ya da Keltler olduklarını söylediler.

8
00:00:40,662 --> 00:00:46,152
İskender, söyleyeceklerini umarak
dünyada en çok neyden korktuklarını sordu.

9
00:00:46,152 --> 00:00:50,665
Güldüler ve hiçbir şeyden
korkmadıklarını söylediler.

10
00:00:50,665 --> 00:00:54,665
Bu, antik Keltler hakkındaki
en eski hikayelerden biridir.

11
00:00:54,665 --> 00:00:57,765
İlk Keltler'in nereden
geldiklerini bilmesek de

12
00:00:57,765 --> 00:01:04,527
İskender'in zamanında
doğuda Küçük Asya'dan İspanya'ya

13
00:01:04,527 --> 00:01:08,260
ve batıda İngiltere 
ve İrlanda'nın Atlantik adalarına kadar

14
00:01:08,260 --> 00:01:09,800
Avrupa'ya yayıldılar.

15
00:01:09,800 --> 00:01:15,981
Keltler, birleşik bir imparatorluk değildi
ve şehirler ya da anıtlar inşa etmediler.

16
00:01:15,981 --> 00:01:21,845
Aksine aynı dili konuşan
yüzlerce bağımsız kabileydiler.

17
00:01:21,845 --> 00:01:25,845
Her birinin savaşçı kralı
ve dini merkezi vardı.

18
00:01:25,845 --> 00:01:31,065
Kabileler, düşmanlarıyla savaştıkları gibi
birbirleriyle de coşkuyla savaştılar.

19
00:01:31,065 --> 00:01:33,525
Birkaç ordu onlara direnebildi.

20
00:01:33,525 --> 00:01:38,281
Biraz alışılmadık bir şekilde Keltler,
tekrardan yaşamak, eğlenmek

21
00:01:38,281 --> 00:01:43,637
ve savaşmak için yeniden doğacaklarına,
yani reenkarnasyona inanıyorlardı,

22
00:01:43,637 --> 00:01:47,637
bu da savaştaki korkusuzluklarına
katkıda bulunmuş olabilir.

23
00:01:47,637 --> 00:01:52,017
Bazıları çıplak savaştı, 
düşmanlarının zırhlarıyla dalga geçtiler.

24
00:01:52,017 --> 00:01:55,397
Bir Kelt savaşçısının
sahip olacağı en büyük ganimet,

25
00:01:55,397 --> 00:01:58,057
bir düşmanın kopmuş kafasıydı.

26
00:01:58,057 --> 00:02:01,747
Bu kafaları sedir yağı
kavanozlarında sakladılar

27
00:02:01,747 --> 00:02:05,187
ve evlerine gelen misafirlere gösterdiler.

28
00:02:05,187 --> 00:02:08,927
Kelt savaşçıları antik dünyada
o kadar değerliydi ki

29
00:02:08,927 --> 00:02:12,488
yabancı krallar, ordularında
hizmet etmeleri için

30
00:02:12,488 --> 00:02:15,118
paralı asker olarak kiralıyorlardı.

31
00:02:15,118 --> 00:02:17,998
Ancak Keltler, savaşçılardan
çok daha fazlasıydı.

32
00:02:17,998 --> 00:02:24,478
Bunlar arasında birçok zanaatkar, sanatçı
ve ozan adı verilen büyük şairler vardı.

33
00:02:24,478 --> 00:02:28,098
Ozanlar, atalarının 
cesur kahramanlıklarını seslendirdiler

34
00:02:28,098 --> 00:02:31,338
ve savaşçı krallarının
başarılarını övdüler,

35
00:02:31,338 --> 00:02:36,375
ödlek ya da bencil liderleri hakkında
sert hicivler yazdılar.

36
00:02:36,375 --> 00:02:38,855
Keltler, birçok tanrıya tapıyordu

37
00:02:38,855 --> 00:02:43,133
ve bu tapınmayı druid olarak da
bilinen rahipler yönetiyordu.

38
00:02:43,133 --> 00:02:45,193
Herkes druid olabilirdi

39
00:02:45,193 --> 00:02:49,897
ancak eğitim yıllarca çalışma 
ve ezber gerektiriyordu,

40
00:02:49,897 --> 00:02:54,965
druidlerin öğretilerinin hiçbirini yazılı
olarak kaydetmelerine izin verilmedi.

41
00:02:54,965 --> 00:02:59,357
Druidler, tanrılara olan dini uygulamaları
ve fedakarlıkları gözettiler.

42
00:02:59,357 --> 00:03:04,698
Ayrıca öğretmen, şifacı, 
hakim ve bilim insanlarıydılar.

43
00:03:04,698 --> 00:03:06,222
O kadar saygı duyuldular ki

44
00:03:06,222 --> 00:03:10,497
bir savaşın ortasında savaşan 
kabileler arasına girebiliyorlar

45
00:03:10,497 --> 00:03:13,526
ve kavgaya son verebiliyorlardı.

46
00:03:13,526 --> 00:03:16,508
Hiçbir Kelt bir druide zarar vermeye

47
00:03:16,508 --> 00:03:18,958
ya da kararlarını sorgulamaya 
cüret edemedi.

48
00:03:18,958 --> 00:03:24,641
MÖ. 2. yüzyılda Romalılar, 
Kuzey İtalya kabilelerini fethederek

49
00:03:24,641 --> 00:03:27,851
Kelt bölgesine yayıldılar.

50
00:03:27,851 --> 00:03:30,013
Keltler, bu yenilgiye cevap olarak

51
00:03:30,013 --> 00:03:32,073
Roma lejyonlarına karşı
birlik olmak yerine,

52
00:03:32,073 --> 00:03:35,593
kabile bölünmelerini sürdürdüler.

53
00:03:35,593 --> 00:03:38,603
İspanya kabileleri çok geçmeden yıkıldı.

54
00:03:38,603 --> 00:03:41,730
MÖ. 1. yüzyılda Julius Caesar,

55
00:03:41,730 --> 00:03:45,762
kabileleri birbirine karşı 
ters düşürmek için

56
00:03:45,762 --> 00:03:49,875
rüşvet, tehdit ve yalanları kullanarak 
ordularını Fransa'ya ilerletti.

57
00:03:49,875 --> 00:03:53,275
Keltler, sadece bu büyük
savaşın son günlerinde,

58
00:03:53,275 --> 00:03:59,215
Kral Vercingetorix liderliği altında
ortak düşmanlarına karşı birleştiler

59
00:03:59,215 --> 00:04:00,865
ancak çok geçti.

60
00:04:00,865 --> 00:04:05,275
Romalılar, Fransa'yı fethederken
sayısız savaşçı ve aileleri öldü

61
00:04:05,275 --> 00:04:07,585
ya da köleleştirildi.

62
00:04:07,585 --> 00:04:11,225
Çevresindeki sular tarafından korunan

63
00:04:11,225 --> 00:04:14,961
İngiltere ve İrlanda'nın Kelt kabileleri
son anlaşmazlıklardı.

64
00:04:14,961 --> 00:04:17,621
Romalılar, en sonunda 
İngiltere'yi istila ettiğinde

65
00:04:17,621 --> 00:04:23,246
Kralice Boudicca, kocası öldürüldükten
sonra kabilesini bir isyanda birleştirdi.

66
00:04:23,246 --> 00:04:27,779
Düşmana karşı son bir savaşa
öncülük ederken ölmeden önce,

67
00:04:27,779 --> 00:04:32,852
Roma lejyonlarını 
İngiltere'den çıkarmayı başardı.

68
00:04:32,852 --> 00:04:35,553
MS. 1. yüzyılın sonuna gelindiğinde

69
00:04:35,553 --> 00:04:40,761
denizin açıklarında olan yalnızca İrlanda
Roma tarafından fethedilmedi.

70
00:04:40,761 --> 00:04:45,231
Orada, antik Keltler'in yolları Roma'nın
harabeye dönmesinden çok zaman sonra

71
00:04:45,231 --> 00:04:49,170
dış dünya tarafından 
dokunulmadan hayatta kaldı.