Return to Video

Siyahi öğrenciler kimlik hırsızı sendromuyla nasıl yüzleşiyor

  • 0:01 - 0:05
    Maceram Bronx, New York'da
  • 0:06 - 0:08
    tek odalı bir dairede
  • 0:08 - 0:11
    iki kız kardeşim ve
    muhacir annemle başladı.
  • 0:12 - 0:15
    Mahallemizi sevdim.
  • 0:15 - 0:17
    Hayat doluydu.
  • 0:17 - 0:19
    Her zaman bu merenge patlaması,
  • 0:19 - 0:22
    inşaat alanlarında sosyalleşen komşular ve
  • 0:22 - 0:25
    domino oynarken canlandırılan
    sohbetler vardı.
  • 0:26 - 0:28
    Yuvaydı
  • 0:29 - 0:30
    ve sevimliydi.
  • 0:31 - 0:33
    Ama sade değildi.
  • 0:34 - 0:37
    Aslında yaşadığımız binayı okuldaki
    herkes biliyordu,
  • 0:37 - 0:41
    çünkü orası insanların gelip esrar ve
    diğer uyuşturucuları alabildikleri yerdi.
  • 0:42 - 0:45
    Ve uyuşturucu satışında zıtlık çıkınca,
  • 0:45 - 0:48
    çoğunlukla silah sesleriyle uyurduk.
  • 0:50 - 0:53
    Çocukluğumun çoğu zamanını
    endişelenerek geçirdim,
  • 0:53 - 0:56
    güvenliğimiz hakkında endişelenerek.
  • 0:57 - 0:58
    Ve annemiz de öyleydi.
  • 0:59 - 1:04
    Şahit olduğumuz şiddetin hayatlarımızı
    ele geçirmesinden endişelendi;
  • 1:04 - 1:06
    yoksulluğumuz demek oluyordu ki
  • 1:06 - 1:09
    birlikte yaşadığımız ve
    alan paylaştığımız komşularımız
  • 1:09 - 1:10
    bize zarar verirdi.
  • 1:11 - 1:14
    Tüm hayatımız Bronx'daydı,
  • 1:15 - 1:18
    ancak annemin endişesi onu
    harekete geçirdi
  • 1:18 - 1:22
    ve sonunda kaçarcasına
    Connecticut'a gittik --
  • 1:22 - 1:23
    (Gülüşmeler)
  • 1:23 - 1:28
    yanında tam bursla yatılı okul kampüsüne.
  • 1:29 - 1:34
    Arkadaşlar, çocuğunun güvenliğini
    sağlamaya azmetmiş
  • 1:34 - 1:36
    bir annenin gücünü küçümsemeyin.
  • 1:37 - 1:38
    (Tezahüratlar)
  • 1:38 - 1:41
    (Alkışlar)
  • 1:44 - 1:45
    Yatılı okulda,
  • 1:47 - 1:49
    ilk defa,
  • 1:50 - 1:52
    endişelenmeden uyuyabildim.
  • 1:53 - 1:56
    Yatakhanemin kapısını
    kilitsiz bırakabiliyor,
  • 1:56 - 1:58
    çimlerde yalın ayak yürüyebiliyor
  • 1:58 - 2:02
    ve yıldızlarla dolu bir gökyüzü
    görmek için yukarı bakabiliyordum.
  • 2:04 - 2:06
    Mutlu yenilikler.
  • 2:07 - 2:10
    Ancak başka yenilikler de vardı.
  • 2:10 - 2:14
    Aniden, oraya ait olmadığımı hissettim.
  • 2:14 - 2:17
    Doğru şekilde konuşmadığımı öğrendim
  • 2:17 - 2:21
    ve doğru konuşma yollarını
    göstermek için
  • 2:21 - 2:25
    öğretmenlerim insanların
    içinde bana sık sık
  • 2:26 - 2:29
    belirli kelimelerin nasıl telaffuz
    edileceğini öğretiyorlardı.
  • 2:31 - 2:34
    Bir öğretmen bana bir kere
    koridorda öğretti:
  • 2:35 - 2:38
    "aaaas-king" (sormak).
  • 2:40 - 2:41
    Bunu sesli söyledi.
  • 2:42 - 2:47
    "Dena, etrafta bir sopayla
    koşturman gibi 'sopalamak' değil.
  • 2:48 - 2:49
    Bu salakça."
  • 2:50 - 2:55
    Şimdi bu noktada, sınıf arkadaşlarımın
    kıs kıs gülmelerini hayal edebilirsiniz,
  • 2:56 - 2:58
    ama o devam etti:
  • 2:59 - 3:04
    "Kelimeyi 'ass' ve 'king'
    olarak ayırdığımızı düşün
  • 3:05 - 3:08
    ve sonra doğru söylemek için
    ikisini birleştir--
  • 3:09 - 3:10
    'Asking.'" (sormak)
  • 3:12 - 3:15
    Ait olmadığımı bana hatırlatan
    başka anlar da vardı.
  • 3:16 - 3:19
    Bir kere, bir sınıf arkadaşımın
    yatakhanesine girdim
  • 3:20 - 3:23
    ve etrafımdaki değerli eşyalarına
    bakarken onu izledim.
  • 3:24 - 3:27
    Bunu neden yaptı diye
    kendi kendime düşündüm.
  • 3:28 - 3:32
    Ve bir keresinde başka bir sınıf arkadaşım
  • 3:32 - 3:34
    yatakhaneme girdiği
  • 3:34 - 3:38
    ve saç derime saç yağı uygularken
    "Iyy!" diye bağırdı.
  • 3:41 - 3:46
    Genç insanlar kendileri olamadığı,
    kabul görmek için
  • 3:47 - 3:51
    kendilerini düzenlemeye zorlandıkları
    zaman duygusal hasar oluşuyor.
  • 3:53 - 3:55
    Bu bir çeşit şiddettir.
  • 3:57 - 4:01
    Sonuçta, tipik bir başarı hikâyesiyim.
  • 4:02 - 4:05
    Yatılı okulda ve New England'da
    üniversite okudum,
  • 4:05 - 4:07
    yurtdışında Şili'de okudum
  • 4:07 - 4:10
    ve ortaokul öğretmeni olmak için
    Bronx'a geri döndüm.
  • 4:11 - 4:13
    Truman bursu aldım,
  • 4:13 - 4:17
    Fulbright ve Soros bursu aldım.
  • 4:17 - 4:18
    Daha sıralayabilirim.
  • 4:19 - 4:20
    (Gülüşmeler)
  • 4:20 - 4:21
    Ama sıralamayacağım.
  • 4:21 - 4:23
    (Gülüşmeler)
  • 4:24 - 4:27
    Kolombiya Üniversitesi'nde
    doktoramı kazandım.
  • 4:28 - 4:29
    (Tezahüratlar)
  • 4:29 - 4:31
    (Alkışlar)
  • 4:31 - 4:33
    Ve Yale'de işe girdim.
  • 4:33 - 4:35
    (Alkışlar)
  • 4:35 - 4:40
    Bu zamana kadar yolumda başarabildiğim
  • 4:40 - 4:42
    her şeyle gurur duyuyorum.
  • 4:45 - 4:48
    Sonsuz kimlik hırsızı sendromum var.
  • 4:49 - 4:52
    Davet edilme nedenim
    ya bir simge olarak görülmem
  • 4:52 - 4:54
    - yani mesele ben değilim,
  • 4:54 - 4:57
    gelenler listesindeki kutuya
    tik atıp kurtulmak -
  • 4:58 - 5:01
    ya da ben istisnayım,
  • 5:02 - 5:06
    ki bu da sevdiğim insanları arkamda
    bırakmak zorunda olduğum anlamına geliyor.
  • 5:08 - 5:14
    Bu siyahi iken benim ve diğer insanların
    öğrenim için ödediği bedeldir.
  • 5:16 - 5:19
    (Alkışlar)
  • 5:23 - 5:26
    Ben her zaman kendi güvenliğimi sağladım.
  • 5:28 - 5:29
    Pantolonlarım çok mu dardı?
  • 5:31 - 5:33
    Saçımı dikmeli mi yoksa
    oraya buraya dağıtmalı mıydım?
  • 5:35 - 5:37
    Düşündüğümü açıkça söylemeli miyim,
  • 5:37 - 5:42
    yoksa kelimelerimin gücü "O kızgın"
    denip önemsenmeyecek mi?
  • 5:44 - 5:47
    Daha iyi bir eğitim alabilmek için
  • 5:47 - 5:50
    neden Bronx'dan ayrılmak zorunda kaldım?
  • 5:51 - 5:56
    Ve neden, bu daha iyi
    eğitimi alma sürecinde,
  • 5:56 - 6:02
    beni ben yapan şeyi silme travmasına
    katlanmak zorundaydım?
  • 6:03 - 6:08
    Antigua'lı bir anne tarafından
    yetiştirilmiş Bronx'lu siyahi bir kız.
  • 6:10 - 6:15
    Mevcut eğitim reform girişimlerini
    düşündüğümde,
  • 6:15 - 6:17
    sormadan edemiyorum:
  • 6:18 - 6:22
    Siyahi öğrenciler kendileri hakkında
    ne öğreniyor?
  • 6:24 - 6:27
    30-- 30 yıllık araştırma gösterdi ki,
  • 6:27 - 6:30
    aynı suç yüzünden siyahi öğrenciler
  • 6:30 - 6:34
    beyaz öğrencilere oranla üç kat daha fazla
  • 6:34 - 6:39
    uzaklaştırma almış ve okuldan atılmış
    ve daha sert cezalar cezalandırılmış.
  • 6:41 - 6:45
    Ayrıca bunu müfredatta hayatlarının ve
    anlatılarının bulunmaması sayesinde
  • 6:45 - 6:46
    öğreniyorlar.
  • 6:47 - 6:52
    Çocuk kütüphanesi kooperatifi hemen
    hemen 4.000 kitap inceledi
  • 6:53 - 6:57
    ve yalnızca %3'ünün Afrikalı Amerikalılar
    hakkında olduğunu buldu.
  • 6:59 - 7:00
    Ve üstelik onlar gibi olan
  • 7:00 - 7:03
    öğretmenlerin de
    eksik olduğunu öğrendiler.
  • 7:06 - 7:08
    Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi
  • 7:08 - 7:11
    veri analizine göre,
  • 7:11 - 7:16
    ülkemizde anaokulundan liseye kadar
    öğrencilerin %45'i
  • 7:16 - 7:18
    siyahi iken,
  • 7:18 - 7:23
    öğretmenlerimiz sadece %17'si siyahi.
  • 7:25 - 7:27
    Siyahi gençlerimiz okulları onlara
  • 7:27 - 7:29
    kontrol edilmeleri gerektiği,
  • 7:29 - 7:32
    başarılı olmaları için kişiliklerini
    evde bırakmaları gerektiği
  • 7:32 - 7:35
    mesajını gönderdiklerinde
  • 7:35 - 7:37
    çok büyük bir bedel ödüyorlar.
  • 7:39 - 7:42
    Her çocuk kendi renginin rahatlığında
  • 7:42 - 7:46
    öğrenme güvencesini garantileyen
  • 7:46 - 7:50
    bir eğitimi hak ediyor.
  • 7:51 - 7:55
    (Alkışlar)
  • 7:59 - 8:02
    Öğrencilerin akademik olarak gelişecekleri
  • 8:02 - 8:08
    duygusal ve fiziksel yönden
    güvenli sınıflar oluşturmak mümkün.
  • 8:09 - 8:12
    Ben biliyorum, çünkü Bronx'a
    öğretmen olarak dönünce
  • 8:12 - 8:14
    kendi sınıfımda bunu yaptım.
  • 8:16 - 8:17
    Peki neye benzedi?
  • 8:19 - 8:21
    Programımı öğrencilerimin
  • 8:21 - 8:25
    hayatları, tarihleri ve kişilikleri
    üzerine belirledim.
  • 8:27 - 8:30
    Bunların hepsini yaptım, çünkü
    öğrencilerimin kendileri olarak
  • 8:30 - 8:33
    en iyi olmaları için
    çevrelerindeki herkesin
  • 8:33 - 8:35
    onları desteklediğini bilmelerini istedim.
  • 8:37 - 8:40
    Evlerindeki durumu,
  • 8:40 - 8:45
    karınlarını doyurup doyuramadıklarını
    veya onları uykusuz bırakan
  • 8:45 - 8:48
    gürültülü komşularını kontrol edemiyordum
  • 8:49 - 8:52
    ama onlara kim olduklarıyla
    gurur duydukları,
  • 8:52 - 8:55
    önemli olduklarını bildikleri
  • 8:55 - 8:58
    sevgi dolu sınıf sağladım.
  • 9:00 - 9:01
    Bilirsiniz,
  • 9:03 - 9:08
    her zaman "asking" (sormak) kelimesini
    duyduğumda veya söylediğimde
  • 9:11 - 9:12
    yeniden lisede oluyorum.
  • 9:14 - 9:19
    "Ass" ve "king" kelimelerini düşünüyorum
  • 9:20 - 9:22
    ve güce sahip insanların
  • 9:22 - 9:28
    dinlemek isteyecekleri
    şekilde konuşuyorum.
  • 9:30 - 9:32
    Daha iyi bir yol var,
  • 9:32 - 9:36
    siyahi çocukları ikilemde kalmaya
    zorlamayan bir yol;
  • 9:37 - 9:39
    aileleri, evleri ve
    toplulukları arasındaki
  • 9:39 - 9:42
    bağları korumak için olan yol;
  • 9:43 - 9:48
    içgüdülerine güvenmeyi öğreten
  • 9:49 - 9:54
    ve kendi yaratıcı dehalarına olan
    inançlarını öğreten bir yol.
  • 9:55 - 9:56
    Teşekkürler.
  • 9:56 - 10:04
    (Alkışlar)
Title:
Siyahi öğrenciler kimlik hırsızı sendromuyla nasıl yüzleşiyor
Speaker:
Dena Simmons
Description:

Bronx'un zorlu bir bölgesinden siyahi bir kadın olarak akademik prestijin tüm belirleyicilerini elde etmekle büyüyen Dena Simmons siyahi öğrenciler için okuldaki başarının bazen güvenilir yaşam pahasına olduğunu biliyor. Şu an kendisi bir eğitimci olan Simmons öğrencilerin kendilerinden gurur duyabilecekleri bir sınıfı nasıl yaratabileceğimizi tartışıyor. "Her çocuğun kendi renginin rahatlığında öğrenme güvencesini garantileyen bir eğitim hakkı var," diyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
10:20

Turkish subtitles

Revisions