1 00:00:14,026 --> 00:00:16,496 "Görülmeyen bir adamım ben." 2 00:00:16,496 --> 00:00:20,728 "Mrs. Dalloway çiçekleri kendi alacağını söylemişti." 3 00:00:20,728 --> 00:00:25,047 "Italo Calvino'nun yeni romanını okumaya başlamak üzeresiniz." 4 00:00:26,370 --> 00:00:28,500 Bu üç açılış satırı; 5 00:00:28,500 --> 00:00:30,762 Ralph Ellison'un "Görülmeyen Adam", 6 00:00:30,762 --> 00:00:32,922 Virginia Woolf'un "Mrs. Dalloway" 7 00:00:32,922 --> 00:00:36,732 ve Italo Calvino'nun "Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu" adlı eserlerinden. 8 00:00:36,732 --> 00:00:39,976 Her biri farklı bakış açılarıyla kurulmuş. 9 00:00:39,976 --> 00:00:43,122 Hikâyeyi kimin anlattığı ve hangi bakış açısından anlattığı 10 00:00:43,122 --> 00:00:46,258 bir yazarın yaptığı en önemli tercihlerden biri. 11 00:00:46,374 --> 00:00:50,994 Başka bir bakış açısından anlatıldığında bir hikâye tamamen değişebilir. 12 00:00:52,504 --> 00:00:54,360 Şu peri masalını bir düşünün: 13 00:00:54,360 --> 00:00:59,820 "Rapunzel, Rapunzel" dedi Prens, "uzat saçlarını." 14 00:00:59,820 --> 00:01:03,350 Rapunzel saçlarının örgüsünü açtı ve pencereden dışarıya fırlattı. 15 00:01:03,350 --> 00:01:06,420 Prens onun saç örgüsüne tutunarak kuleye tırmandı. 16 00:01:06,420 --> 00:01:11,064 Hikâye dışındaki anlatıcı tarafından Rapunzel genellikle böyle anlatılır. 17 00:01:11,064 --> 00:01:14,164 Bu bakış açısı üçüncü kişi olarak adlandırılır. 18 00:01:14,164 --> 00:01:17,174 Fakat Rapunzel, hikâyede yer alan bir karakter tarafından 19 00:01:17,174 --> 00:01:19,854 birinci kişi bir anlatıcı olarak da anlatılabilir. 20 00:01:19,854 --> 00:01:23,284 Rapunzel'in saç lülesinin ucu ayaklarıma lop diye oturdu. 21 00:01:23,284 --> 00:01:25,924 Ben de ona tutunup tırmanmaya başladım. 22 00:01:25,924 --> 00:01:28,694 Aah! Düğümümü çözemiyorum. 23 00:01:28,694 --> 00:01:32,404 Saç telleri üzerime üzerime geliyor ve terime yapışıyor. 24 00:01:32,404 --> 00:01:36,460 Birinci kişi anlatıcı olduğunda hikâye büyük ölçüde değişebilir, 25 00:01:36,460 --> 00:01:40,636 bu, hangi karakterin anlatıcı olduğuna da bağlıdır. 26 00:01:40,636 --> 00:01:44,366 Mesela anlatıcı, prens yerine Rapunzel olsun: 27 00:01:44,366 --> 00:01:47,035 Yedi metre uzunluğundaki saçı açmanın 28 00:01:47,035 --> 00:01:50,727 ne kadar uzun zaman alacağını takdirle karşılayacağını sanmıştım. 29 00:01:51,365 --> 00:01:53,040 Ah! Dürüst olmam gerekirse 30 00:01:53,040 --> 00:01:56,212 kafa derimin kafatasımdan esneyip uzayacağını sanmıştım. 31 00:01:56,212 --> 00:01:58,542 "Biraz daha hızlı tırmanamaz mısın acaba?" 32 00:01:58,542 --> 00:02:00,212 diye bağırdım. 33 00:02:00,212 --> 00:02:04,801 İkinci kişi söz konusu olduğunda anlatıcı hikâyeyi okura yönlendirir: 34 00:02:04,801 --> 00:02:06,132 Adınızı söyler, 35 00:02:07,372 --> 00:02:09,732 saçınızı ona uzatmanızı ister. 36 00:02:09,732 --> 00:02:12,011 Saçınızın örgüsünü açmayı yeni bitirmişsinizdir 37 00:02:12,011 --> 00:02:14,350 fakat çok fazla ziyaretçiniz de yoktur. 38 00:02:14,350 --> 00:02:18,230 Üçüncü kişi, birinci kişi ve ikinci kişi bakış açılarının her birinin 39 00:02:18,230 --> 00:02:21,740 eşsiz olasılıkları ve sınırlılıkları var. 40 00:02:21,740 --> 00:02:25,740 Peki, hikâyeniz için bir bakış açısını nasıl seçersiniz? 41 00:02:25,740 --> 00:02:28,400 Sınırlılıklar ille de kötü bir şey demek değildir 42 00:02:28,400 --> 00:02:29,903 ve bir hikâyeye odaklanmaya 43 00:02:29,903 --> 00:02:32,946 ya da belirli öğeleri vurgulamaya yardımcı olabilirler. 44 00:02:32,946 --> 00:02:35,714 Mesela, üçüncü kişi anlatıcısı 45 00:02:35,714 --> 00:02:39,024 karakterlerden ister istemez birazcık dışarıda kalır. 46 00:02:39,024 --> 00:02:43,156 Fakat bu, uzaklık hissiyatının önemli olduğu hikâyeler için iyi olabilir. 47 00:02:43,156 --> 00:02:46,486 Üçüncü kişi anlatıcısı sınırlı da olabilir - 48 00:02:46,486 --> 00:02:50,126 bu, bir karakterin, düşünceleriyle hislerine sadık kalındığı anlamına gelir - 49 00:02:50,126 --> 00:02:51,940 ya da anlatıcı "ilahi" olabilir, 50 00:02:51,940 --> 00:02:54,966 böylece karakterlerin zihinleri arasında hızla geçiş yapabilir 51 00:02:54,966 --> 00:02:57,295 ve okura daha çok bilgi verebilir. 52 00:02:57,295 --> 00:03:02,170 Birinci kişinin hikâyesi, okur ile anlatıcı arasında bir yakınlık yaratır. 53 00:03:02,170 --> 00:03:05,480 Bu, ayrıca anlatıcının bilgisiyle sınırlıdır. 54 00:03:05,480 --> 00:03:08,460 Okur, bilgiyi karakterle birlikte keşfettiği için 55 00:03:08,460 --> 00:03:10,920 bu durum belirsizlik yaratır. 56 00:03:10,920 --> 00:03:12,321 Birinci kişi anlatıcısı, 57 00:03:12,321 --> 00:03:16,340 karakterin yaşantısını ille de sadık bir biçimde sunmak zorunda değildir, 58 00:03:16,340 --> 00:03:19,360 bunu kuruntusal veya aldatıcı biçimde yapabilir. 59 00:03:19,360 --> 00:03:22,744 Kazuo Ishiguro'nun "Günden Kalanlar" adlı romanında, 60 00:03:22,744 --> 00:03:25,177 ihtiyarlayan bir İngiliz uşak olan Stevens 61 00:03:25,177 --> 00:03:29,292 1956'da uzun yıllar süren hizmetini hikâye ediyor 62 00:03:29,292 --> 00:03:33,292 fakat hizmet ettiği adamın kusurlarını kabullenemiyor. 63 00:03:33,292 --> 00:03:35,128 Anlatısındaki çatlaklar sebebiyle, 64 00:03:35,128 --> 00:03:40,165 kültürün ve sınıf sisteminin yetersiz biçimde kabullenilen başarısızlıkları 65 00:03:40,165 --> 00:03:42,625 okurun dikkatini er geç bu yöne çekiyor. 66 00:03:42,625 --> 00:03:45,595 Justin Torres'in "We the Animals" adlı romanı 67 00:03:45,595 --> 00:03:48,895 birinci çoğul kişi olan bir anlatıcıyla başlar: 68 00:03:48,895 --> 00:03:52,705 "Kapışan altı eldik biz, altı tepinen ayak, 69 00:03:52,705 --> 00:03:54,752 üç kardeştik biz, üç erkek. 70 00:03:54,752 --> 00:03:58,344 Daha çok, hep daha çok için kavgaya sıvanmış üç küçük kraldık." 71 00:03:58,344 --> 00:04:03,736 Hikâyenin yolu boyunca bakış açısı birinci tekil kişiye geçiş yapar, 72 00:04:03,736 --> 00:04:05,304 yani "biz" yerine "ben" olur. 73 00:04:05,304 --> 00:04:07,057 Bu geçiş, oğlanlar reşit olduğunda 74 00:04:07,057 --> 00:04:10,492 ve kardeşlerden birinin, diğerlerine yabancılaştığında gerçekleşir. 75 00:04:10,677 --> 00:04:13,697 İkinci kişi ise daha az yaygın olan bir tercihtir. 76 00:04:13,697 --> 00:04:15,791 İkinci kişi, başka bir “sen” olması için 77 00:04:15,791 --> 00:04:18,511 okurun şüphesini yazarın askıya almasını gerektirir. 78 00:04:18,511 --> 00:04:21,201 Okuru bir karakterin perspektifine yerleştirmek 79 00:04:21,201 --> 00:04:23,621 kaçınılmazlık ile belirsizlik oluşturabilir. 80 00:04:23,621 --> 00:04:27,557 Fakat bazen ikinci kişi, okuru hikâyeye yaklaştırmak yerine, 81 00:04:27,557 --> 00:04:31,677 onların kendi hikâyesinden anlatıcıyı uzaklaştırmayı amaçlar. 82 00:04:31,677 --> 00:04:34,351 Bu gibi durumlarda ikinci kişi olan anlatıcılar, 83 00:04:34,351 --> 00:04:37,881 kendilerinden "ben" yerine "sen" diye söz ederler. 84 00:04:37,881 --> 00:04:43,082 Yazarlar bakış açısı üzerinde sürekli diri varyasyonlar denerler. 85 00:04:43,082 --> 00:04:46,150 Yeni sanal gerçeklik ile arttırılmış gerçeklik teknolojileri 86 00:04:46,150 --> 00:04:49,730 bu denemelerin gerçekleşme olasılıklarını genişletebilirler. 87 00:04:49,730 --> 00:04:53,730 İnsanları, sanal boşluktaki belirli bakış açılarına yerleştirerek 88 00:04:53,730 --> 00:04:58,159 hikâyeleri anlatma ve deneyimleme biçimimizi nasıl değiştirebiliriz?