Yalnızca bir hikâye | Daniel Sloss | TEDxEaling
-
0:13 - 0:15Tünaydın, her şey yolunda mı?
-
0:15 - 0:16(İzleyiciler) Evet!
-
0:16 - 0:17Güzel.
-
0:17 - 0:20Yaşamımızın farklı yerlerinde hepimiz
birer hikâye anlatıcısıyız. -
0:20 - 0:23Hepimiz farklı şekillerde
ve farklı kurgularda hikâyeler anlattık. -
0:23 - 0:27İster umutsuz bir çabayla bir çocuğa
onu uyutmak için masal anlatan bir ebeveyn -
0:27 - 0:29ister daha az mahcup görünmek için
-
0:29 - 0:32bir arkadaşınıza başka bir arkadaşınızın
-
0:32 - 0:34hafta sonunda sarhoş olduğundaki
-
0:34 - 0:36soytarılıklarını anlatan bir dost olun.
-
0:36 - 0:39Ya da bir partide köşedeki kızıl saçlıyı
-
0:39 - 0:41etkilemek için bir hikâye anlatıyor
-
0:41 - 0:45ve ne kadar hazırcevap olduğunuzu,
başka biriyle yaşadığınız -
0:45 - 0:48sözlü atışmayı içeren
bir öykü canlandırıyor olun. -
0:48 - 0:50Ama gerçekte o kadar da komik
ve hazırcevap değildiniz, -
0:50 - 0:52sadece o cevapları
eve dönerken düşündünüz, -
0:52 - 0:54yine de onun bunu bilmesi gerekmiyor.
-
0:54 - 0:57Üçüncü martinisini içiyor,
oradan ayrılmaya hazır. -
0:57 - 0:59Hepimiz farklı şekilde
hikâyeler anlatıyoruz. -
0:59 - 1:02Babam bir hikâye anlatırken
hemen sadede gelir. -
1:02 - 1:04Asıl olayı anlatır, süsleme yapmaz.
-
1:04 - 1:06Bunlar, bunlar ve sonra bunlar oldu,
-
1:06 - 1:07bu yüzden de bu oldu.
-
1:07 - 1:08Hikâyeden çıkan sonuç:
-
1:08 - 1:11Annenle tekila içme
yoksa ortaya sen çıkarsın. -
1:11 - 1:13(Gülüşmeler)
-
1:13 - 1:18Annem hikâye anlatırken
tüm ayrıntıları belirtmeye bayılır, -
1:18 - 1:20bağlantılı tüm hikâyeler,
tüm karakter biyografileri, -
1:20 - 1:24sonunda çıkansa, Başlangıç filminin
dokuz saatlik hâli gibi olur. -
1:24 - 1:25Neler olduğunu kestiremezsin,
-
1:25 - 1:29belli ki annenin birlikte çalıştığı
birinin biraz pislik olduğunu anlarsın. -
1:29 - 1:31(Gülüşmeler)
-
1:31 - 1:33Büyükanne veya büyükbabamsa
-
1:33 - 1:36yaşlıların anlattığı biçimde
hikâye anlatırlar. -
1:36 - 1:38Çok alçakgönüllüler,
övünmeyi sevmezler. -
1:38 - 1:40Hep şöyledir:
"Sonra tüm o yetimleri kurtardığım için -
1:40 - 1:42Winston Churchill'den
-
1:42 - 1:45madalyamı aldım ama benden
yeterince bahsettik, okul nasıl?" -
1:45 - 1:47Çocuklarsa tam tersidir.
-
1:47 - 1:50Erkek kardeşim hikâye anlattığında
tüm çocukların yaptığı -
1:50 - 1:52şeyi yapıyor, o kadar istekli
ve heyecanlılar ki -
1:52 - 1:56asla oluşturdukları beklentiyi
karşılamayacak bir hikâye vaat ediyorlar. -
1:56 - 1:59"Sonra ne oldu?"
"Sonra dışarı çıktık." -
1:59 - 2:01"Sonra ne oldu?"
"Sonra Matthew geldi." -
2:01 - 2:03"Sonra ne oldu?"
"Sonra da osurdu." -
2:03 - 2:03"Harika."
-
2:03 - 2:05Kardeşimin anlattığı hikâyelerin %90'ı
-
2:05 - 2:08daima sevimsiz bir bedensel işlevle biter.
-
2:08 - 2:11Basında bile herkes
bir hikâye anlatıcısıdır: -
2:11 - 2:14televizyon, gazeteler, gazete ekleri,
podcast yayınları, müzik, sanatçılar. -
2:14 - 2:16Her şey hikâye anlatmanın
farklı bir biçimidir. -
2:16 - 2:18Ben de farklı biçimde hikâye anlatıyorum.
-
2:18 - 2:19Bir komedyenim.
-
2:19 - 2:23Tüm o zaman içinde, seyircilerin
gittikçe azalan dikkat sürelerini -
2:23 - 2:27kendime odaklamak için
vurucu, muzip hikâyeler anlatıyorum. -
2:27 - 2:30Gerçek hikâyeler de
abartılı hikâyeler de anlatıyorum. -
2:30 - 2:33Tamamen uydurulmuş hikâyeler anlatıyorum.
Bütünüyle yalan olan. -
2:33 - 2:36Arkadaşlarımla oturup
bir şeyler içerken içlerinden -
2:36 - 2:38birinin şöyle bir şey demesi gibi:
-
2:38 - 2:40"Böyle olsaydı çok komik olmaz mıydı?"
-
2:40 - 2:42Ben de şöyle düşünüyorum:
-
2:42 - 2:43"Komik olurdu, evet."
-
2:43 - 2:47Sonra hiç utanmadan
onu iPhone'uma not ediyorum. -
2:47 - 2:51Eve götürüp yazıya döküyorum. Kendimi
bir şekilde o hikâyeye dahil ediyorum -
2:51 - 2:52ve kahramanı ben oluyorum,
-
2:52 - 2:54sonra kendimi onlara sevdirmek için
-
2:54 - 2:55umutsuzca bir çabayla yabancılarla
-
2:55 - 2:58dolu bir salonun önünde sahneye çıkıyorum.
-
2:58 - 2:58(Gülüşmeler)
-
2:58 - 3:00Çünkü komedyen budur.
-
3:00 - 3:02Umutsuz hikâye anlatıcılarıyız.
-
3:02 - 3:05Tek yaptığımız hiç tanışmadığımız
insanlarla dolu bir salonun -
3:05 - 3:07karşısına çıkıp
bizi sevmelerini rica etmek. -
3:07 - 3:10Eğer bir ara bu konuşmayı yapmayı
neden kabul ettiğimi merak ederseniz, -
3:11 - 3:12işte bu yüzden.
-
3:12 - 3:13(Gülüşmeler)
-
3:13 - 3:15Ayrıca annem
-
3:15 - 3:17eğer bir TED konuşması yapma
fırsatını geri çevirirsem -
3:17 - 3:19beni evlatlık vereceğini söyledi.
-
3:20 - 3:2222 yaşındayım,
bunu nasıl yapacak bilmiyorum -
3:22 - 3:25ama içtiği sırada
onunla tartışmamak en iyisi. -
3:26 - 3:26Gördünüz mü?
-
3:26 - 3:29Bu harika bir örnekti.
Bunu tamamen uydurdum, -
3:29 - 3:32sırf yarınız "Hah" desin diye.
-
3:32 - 3:34(Gülüşmeler)
-
3:34 - 3:38Sadece aranızdan 50 kişi
"Çok iyiymiş." desin diye -
3:38 - 3:40annemin duygusal sorunları olan,
beni bir insan olarak -
3:40 - 3:43reddeden bir alkolik olmasıyla ilgili
-
3:43 - 3:46bir hikâye uydurmak istedim.
-
3:46 - 3:48(Gülüşmeler)
-
3:48 - 3:51"Umutsuz bir hikâye anlatıcısı"
ile bunu kastediyorum. -
3:51 - 3:54Mesele şu ki,
biz sadece hikâye anlatıcısıyız, -
3:54 - 3:56başımız hikâyelerimiz yüzünden
derde girse bile. -
3:56 - 3:59Gazetede her birkaç haftada bir
-
3:59 - 4:01seyircilerden birini gücendiren
berbat veya kırıcı -
4:01 - 4:04bir söz eden bir komedyenle
ilgili bir şey var, -
4:04 - 4:06bu arada, o seyirci
onda dokuz olasılıkla aptalın teki. -
4:07 - 4:09Sonra da bununla ilgili haberlerde
ve her yerde konuşurlar. -
4:09 - 4:13Espriyi değerlendirmesi için
bilim insanları ve doktorları çağırır, -
4:13 - 4:17sarsılan izleyici ile röportaj yaparlar,
sonra da hepsi oturup ayrıntılı olarak -
4:17 - 4:20gösterideki bir saatlik bölüm içinde
-
4:20 - 4:22bir dakika alan o şakayı tartışırlar.
-
4:22 - 4:23Bir de sabırla oturup
-
4:23 - 4:27yetkililerin gücenip gücenmediğimizi
söylemesini bekleriz. -
4:27 - 4:29Bunun sonunda da
gücendiğimize karar verirler. -
4:29 - 4:32Belki de komedyenler sahnede
tecavüz, cinayet -
4:32 - 4:34ve bu tür şeyler hakkında konuşmamalı,
-
4:34 - 4:36ev içinde izlenmemeli,
-
4:36 - 4:38böylece biz de kendimizi iyi hissederiz.
-
4:38 - 4:40Sonra da cinayet, cinsel aşırılık,
-
4:40 - 4:44madde bağımlılığı, belli bir ırkın
işlediği suç sahnelerinin olduğu -
4:44 - 4:48Eastenders ya da True Blood'ı açar
ve "Harika bu!" deriz. -
4:48 - 4:50Bu neden farklı ki?
-
4:50 - 4:53Nasıl oluyor da bir komedyen
bir şeyi espri olarak söylediğinde -
4:53 - 4:54bu kırıcı olabiliyor?
-
4:54 - 4:57Ama bu önünüzde canlandırıldığında
-
4:57 - 4:59ilgi çekici ve şaşırtıcı oluyor.
-
5:00 - 5:03Oyuncular asla filmlerdeki rolleri
yüzünden yerilmez veya eleştirilmez. -
5:04 - 5:06Kimse "Soysuzlar Çetesi"ni
izleyip şöyle demedi: -
5:06 - 5:09"Christopher Waltz'ın tüm o Yahudileri
öldürdüğüne inanamıyorum. -
5:09 - 5:10Ne korkunç bir adam!"
-
5:11 - 5:14Kimse Harry Potter'dan
"Snape'e hiç güvenmemiştim. -
5:14 - 5:15Berbat Alman aksanından
-
5:15 - 5:19ve John McClane'i öldürmeye çalıştığından
beri güvenmedim." diye düşünerek çıkmadı. -
5:19 - 5:21(Gülüşmeler)
-
5:21 - 5:22İşte böyle.
-
5:23 - 5:25İnsanlar kızmaz
çünkü onun sahte olduğunu bilirler. -
5:25 - 5:28Sahnedeki oyuncuların karakter
canlandırdıklarını bilirler. -
5:29 - 5:30Komedyenler de öyle.
-
5:30 - 5:31İşimiz bu.
-
5:31 - 5:33Hikâye anlatıcısıyız
ama öyle kibirliyiz ki -
5:33 - 5:35kendimizi hikâyelere eklemeyi seviyoruz.
-
5:35 - 5:38Kendimizin abartılı
bir parodisini oynadığımız -
5:38 - 5:41kendi gösterimizin yazarı,
yönetmeni ve yıldızıyız. -
5:41 - 5:43Çünkü sahnede kendimiz olmayacağız ki.
-
5:43 - 5:47Kendimizin bir versiyonunu oynayabiliriz.
Ama asıl kendimiz olamayız. -
5:47 - 5:50Sahneye çıkıp sizinle mantıklı,
iyice düşünülmüş amaçları olan -
5:50 - 5:53fikirlerimizi paylaşacak olsaydık
komedyen olmazdık, -
5:53 - 5:56siyasetçi olurduk ve bizden
daha da fazla nefret edersiniz. -
5:56 - 5:57Değil mi?
-
5:57 - 6:00Sahneye çıktığımızda
sizi güldürme yolları bulmak zorundayız -
6:00 - 6:02ve bunu yapma şeklimiz de
-
6:02 - 6:04sizi güldürmek için çıkıp
tamamen aptalca ve gülünç -
6:04 - 6:05bir şey söylemek.
-
6:05 - 6:08Bunu yapmanın başka bir yolu da kimsenin
-
6:08 - 6:10hiçbir şekilde katılmayacağı
bir ana fikre, -
6:10 - 6:12çok muğlak ve açıkça
yanlış bir şeye varmak -
6:12 - 6:15ve etrafından dolanacak bir yol bulup
-
6:15 - 6:17onun bir saniyeliğine mantıklı
görünmesini sağlamak. -
6:17 - 6:19Örneğin,
"Çocuklar sigara içmemeli." -
6:19 - 6:20diye bir görüşte bulunsam
-
6:21 - 6:23bu salondaki herkes katılır, değil mi?
-
6:23 - 6:25Ama sahneye gelip
-
6:25 - 6:28"Bence 13 yaşın altındaki tüm çocuklar
-
6:28 - 6:31günde dört paket sigara içmeye zorlanmalı
-
6:31 - 6:33çünkü kardeşlerim büyüdükçe
-
6:33 - 6:37beni koşu yarışında yenme
şansları da artıyor." desem. -
6:37 - 6:39Bu da konunun etrafında
dolanmanın bir yolu. -
6:39 - 6:43Kardeşlerimi öldürmeye çalıştığım
gerçeğine gülmüyorsunuz. -
6:43 - 6:46Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünen
bir aptal olduğum için bana gülüyorsunuz. -
6:46 - 6:48Komedide yaptığımız şey de bu.
-
6:48 - 6:51Kendimizin aptal versiyonlarını
canlandırıyoruz. Örneğin, -
6:51 - 6:53Ricky Gervais, Frankie Boyle
veya Jimmy Carr gerçekten -
6:53 - 6:55Daily Mail'in onları gösterdiği kadar
-
6:55 - 6:58dar kafalı, ırkçı, faşist, homofobik,
-
6:58 - 7:00cinsiyetçi kişiler olsalardı,
-
7:00 - 7:03muhtemelen Daily Mail'de
çalışıyor olurlardı. -
7:03 - 7:04(Gülüşmeler)
-
7:05 - 7:08Sizden bir tepki alabilmek için
konuyu abartıyorlar. -
7:08 - 7:12Bu isimlerden bahsetmemin nedeni
-Frankie Boyle, Ricky Gervais, Jimmy Carr- -
7:12 - 7:15bu isimlerin genellikle
"saldırgan komedi" ile ilişkilendirilmesi. -
7:15 - 7:18Saldırgan komediyi tırnak içine
almamın nedeni genç -
7:18 - 7:19ve modaya uyan biri olmam değil,
-
7:19 - 7:23aslında bunun nedeni
"saldırgan komedi" terimini anlamamam. -
7:24 - 7:27Hiçbir komedyen sizi gücendirmek istemez,
bizim işimiz bu değil. -
7:27 - 7:28İşimiz sizi güldürmek,
-
7:28 - 7:30düşündürmek,
-
7:30 - 7:32gülümsetmek, otel odasındaki gecemiz
-
7:32 - 7:35daha az bunaltıcı olsun diye
bizimle yatmanızı sağlamak. -
7:35 - 7:36(Gülüşmeler)
-
7:36 - 7:39Sizi herhangi bir biçimde,
şekilde, türde kızdırmak değil. -
7:39 - 7:43Çünkü komedyenlerin bu hikâyeleri
anlatmasındaki asıl nokta -
7:43 - 7:47sizden herhangi bir türde
geri dönüş almak. -
7:47 - 7:49Geçenlerde meşhur Jimmy Carr'ın
başı derde girdi. -
7:49 - 7:51Engelli Olimpiyatları'yla
ilgili bir şaka yaptı. -
7:51 - 7:54Irak'taki birliklerimiz sakatlanıyor
ama bu en azından -
7:54 - 7:57iyi bir Engelli takımımız olmasını sağlar
diye bir espri yaptı. -
7:57 - 7:58İnsanlar çıldırdı.
-
7:58 - 8:00Çok sinirlendiler.
-
8:00 - 8:04Gazete eklerine inanacak olsaydınız,
-
8:04 - 8:07trenler bu şakadan iğrenen
yolcular inip kusabilsin diye -
8:07 - 8:09yolda duraklamıştı.
-
8:09 - 8:12Söylediği şeyden o kadar iğrendiler ki
kendilerini öldürdüler. -
8:12 - 8:14Durum bu değil.
-
8:14 - 8:16Bu şakaya alınmayan tek grup kimdi?
-
8:16 - 8:17Savaş gazileri,
-
8:17 - 8:20onlar çok komik buldu.
-
8:20 - 8:23Harika olduğunu düşündüler.
Birbirlerine tekrardan anlattılar. -
8:23 - 8:25Onlar bu şakadan alınmamışsa
-
8:26 - 8:28başka kimin alınma hakkı var ki?
-
8:28 - 8:31İnsanlar son zamanlarda
inanılmaz bir beceri geliştirdi. -
8:31 - 8:34İnsanlar başkaları yerine alınabiliyor.
-
8:35 - 8:37Başka biri yerine alınamazsın.
-
8:37 - 8:39Duygular aktarılabilir şeyler değil.
-
8:39 - 8:42Doğum yapan eşinin yanında durup,
"Merak etme, tatlım. -
8:42 - 8:46Ben acıyı senin yerine hissediyorum."
diyen bir koca olamazsın. -
8:46 - 8:48Kadın seni ölümüne pataklar.
-
8:48 - 8:49(Gülüşmeler)
-
8:49 - 8:52Kimse bu insanlardan
kendileri yerine alınmalarını istemedi. -
8:52 - 8:54Kendi kendilerine yaptılar.
-
8:54 - 8:57Ağaca doğru giden bir
merminin önüne atladılar. -
8:57 - 9:00Bu yapmalarına gerek olmayan
adeta aptalca bir fedakarlıktı. -
9:01 - 9:01İnanılmaz.
-
9:01 - 9:05Geçen seneki tartışmalı konulardan biri de
-
9:05 - 9:06Frankie Boyle'ın
-
9:06 - 9:09Katie Price ve ailesi
hakkında yaptığı yorumdu. -
9:09 - 9:13Şakaya dair fikrinizden bağımsız olarak,
ki herkes bunda ikiye bölünecek. -
9:13 - 9:15Bunu içerik olarak düşünmeyin,
şunu anlamalısınız, -
9:15 - 9:16Frankie Boyle bu şakayı
-
9:16 - 9:19Katie Price hakkında yaptı.
-
9:19 - 9:20Ona değil.
-
9:20 - 9:21Onun hakkında.
-
9:21 - 9:24Bu şakayı sahnede, ondan
bu türde bir yorum bekleyen -
9:24 - 9:27insanlarla dolu bir salonun önünde yaptı.
-
9:27 - 9:30Gazeteler ondan bir tepki
almak için Katie Price'ı arayana -
9:30 - 9:33ve bu şakayı ona
defalarca tekrarlayana kadar -
9:33 - 9:35bir sorun yoktu.
-
9:35 - 9:37O zaman bundan haberi oldu.
-
9:37 - 9:38Dünyada beni sevmeyen,
-
9:38 - 9:40her gün hakkımda kötü şeyler söyleyen
-
9:40 - 9:42birçok insan olduğunu
-
9:42 - 9:45tamamen farkındayım
-
9:45 - 9:46ama bilmemeyi tercih ediyorum.
-
9:46 - 9:47Anlatabiliyor muyum?
-
9:47 - 9:51Eğer bana gelip hiç tanışmadığım
ve hakkımda korkunç şeyler söyleyen -
9:51 - 9:53bir adam olduğunu söyleyip
-
9:53 - 9:57benimle ilgili dediği berbat şeyleri
yüzüme karşı sıralasaydınız, -
9:57 - 9:59burada kötü adam siz olurdunuz.
-
9:59 - 10:02Onun benimle ilgili
istediğini söyleme hakkı var. -
10:02 - 10:05Onunla hiç tanışmadım ama
istediğini söyleyebilir, bu onun hakkı. -
10:05 - 10:08Bunun olduğunu
bana söyleyene kadar sorun yoktu. -
10:08 - 10:10Sen bunu kişisel
bir saldırıya dönüştürdün. -
10:10 - 10:13Komedyenler ünlüler
ve onların kültürüyle ilgili -
10:13 - 10:15espriler yaptığında, bu çoğu zaman
-
10:15 - 10:17arkadaşlarınızdan duyduğunuz
şeylerden farklı değil. -
10:17 - 10:19Televizyondaki sevmediğimiz
bir ünlüyle ilgili -
10:19 - 10:23arkadaşlarımızla yaptığımız
her günkü şakalar. -
10:23 - 10:25Ünlülerin halkın onlarla dalga geçtiğini
-
10:25 - 10:27bilmediklerini mi
öne sürmeye çalışıyorsunuz? -
10:27 - 10:30Katie Price'ın yaşamındaki
seçimlere saygı duymayan -
10:30 - 10:33tek komedyenin Frankie Boyle olduğunu
düşündüğünü mü söylüyorsunuz? -
10:33 - 10:35Tabii ki öyle değil.
-
10:35 - 10:38Sadece bir cuma gecesinde
bardaki herkesin söylediği şeyleri -
10:38 - 10:41söyleyerek sahneye çıkma şansımızı
riske atmaya hazır kişileriz. -
10:41 - 10:44Halk ünlülerle ilgili istediği şeyi
söyleyebilir ama komedyenler -
10:44 - 10:46söyleyemez gibi duruyor, ikiyüzlülük bu.
-
10:46 - 10:47Adil değil.
-
10:48 - 10:50Şok mizah için bir talep var.
-
10:50 - 10:52Koca bir talep.
-
10:52 - 10:55Ama tayt sadomazoşizmi
ve Justin Bieber için de talep var. -
10:56 - 10:59Muhtemelen tüm bunlar herkesin
söylediği her şeyden daha kırıcı. -
10:59 - 11:03Herhangi bir şeye gücenip kızmamanız
gerektiğini söylemiyorum. -
11:03 - 11:06Sizi neyin kızdırıp neyin kızdırmaması
gerektiğini söyleyecek konumda değilim. -
11:06 - 11:08İstediğiniz gibi tepki vermek hakkınız.
-
11:09 - 11:10Ama
-
11:10 - 11:12komedyenlerin de bu hakkı var;
-
11:12 - 11:15izleyicimizi güldürmek için
istediğimizi söyleme -
11:15 - 11:16ve istediğimiz
geri dönüşü alma hakkı. -
11:16 - 11:18Şanslıyız ki günümüzde çokça komedinin
-
11:18 - 11:20olduğu bir toplumda yaşıyoruz.
-
11:20 - 11:22Komedi şimdiye dek olduğundan daha büyük.
-
11:22 - 11:25Bu yüzden komedinin bir türünü sevmiyorsan
diğerine bakabilirsin. -
11:26 - 11:27Her olanak sağlanıyor.
-
11:27 - 11:31Ama bize de izleyicimizi güldürmek için
ne gerekiyorsa yapma olanağı verilmeli. -
11:31 - 11:32Orada olmayan kişileri değil,
-
11:32 - 11:35bizi görmek için para veren izleyicileri,
-
11:35 - 11:38seyircilerden birinin
bir şakamızı çarpıtmasından -
11:38 - 11:41ve bunu tekrarlamasından
endişelenmek zorunda kalmadan -
11:41 - 11:44yaptığımız şeyi görmek için kimi zaman
dünyayı ve ülkeleri aşıp gelenleri. -
11:45 - 11:47Çünkü çoğu kez şakalar çarpıtılıyor.
-
11:47 - 11:50Sana yalnızca can alıcı
son cümleyi aktarıyorlar. -
11:50 - 11:53Somurtkan suratıyla bir haber sunucusu
-
11:53 - 11:55sana şakayı tekrarlayarak söylüyor.
-
11:55 - 11:56Oysa şaka öyle sunulmamıştı.
-
11:56 - 11:58İçeriği sana verilmedi,
-
11:58 - 11:59hikâye kurgusu verilmedi,
-
11:59 - 12:01o atmosfer verilmedi,
-
12:01 - 12:03sana izleyicinin tepkisi verilmedi.
-
12:03 - 12:06Adil değil bu. Başka hikâye
anlatıcılarının öyküsünü çarpıtamazsın. -
12:06 - 12:09Size şunu anlatayım, beş yaşındayken
-
12:09 - 12:12babam bana genç bir kıza yaklaşmak
ve onu ikna etmek için -
12:12 - 12:14kendini yakın bir akraba kılığına sokan
-
12:14 - 12:18bir katliamcıyla ilgili
bir hikâye anlatırdı, -
12:18 - 12:21bunu yapmadan hemen önce de
vahşice öldürülmüştü. -
12:21 - 12:23Herkes babamın korkunç
bir adam olduğu fikrine katılır. -
12:24 - 12:25Peki ya bunun,
-
12:25 - 12:28'Kırmızı Başlıklı Kız'ın olay örgüsü
olduğuna dikkat çekseydim, -
12:28 - 12:32o zaman çocuk koruma hizmetlerini arayan
çok daha az kişi olurdu, değil mi? -
12:32 - 12:35Bunun nasıl sunulmak istendiğini
biliyorsunuz ve böyle olmasını beklediniz. -
12:35 - 12:36Değil mi?
-
12:36 - 12:39Hikâye yalnızca hikâye,
şaka da yalnızca şakadır. -
12:40 - 12:43Çocukken duyduğunuz öykülerin
gerçek olmadığını biliyordunuz, değil mi? -
12:43 - 12:46Yatağın altında canavar veya
köşede bir yerde bir öcü yok. -
12:46 - 12:49Dedeniz aslında başparmağını koparmıyor
-
12:49 - 12:51ve bu acıya son derece sağlam
biçimde katlanmıyordu. -
12:51 - 12:52Sadece numarayı yapıyordu.
-
12:52 - 12:55Lütfen aynı mantığı
bizim hikâyelerimize de uygulayın. -
12:55 - 12:57Bu esprileri birer espri olarak yapıyoruz.
-
12:57 - 13:01Arkasında çok nadiren kötü bir niyet var.
-
13:01 - 13:05Sevdiğiniz şakalar olmayabilir
ama bizim yaptığımız bir kavramı alıp -
13:05 - 13:06onu abartmak,
-
13:06 - 13:08onunla ilgili yalan söylemek,
-
13:08 - 13:10onu beklemeyeceğiniz
bir biçimde dönüştürmek. -
13:10 - 13:13Bazen de onu hoşlanmayacağınız
bir biçimde dönüştürüyoruz. -
13:13 - 13:14Ama bu sizin sorununuz.
-
13:14 - 13:16Dünya sizin etrafınızda dönmüyor.
-
13:16 - 13:17Görmezden gelin.
-
13:17 - 13:18Devam edin.
-
13:18 - 13:19Unutun gitsin.
-
13:19 - 13:20Olur mu?
-
13:20 - 13:23Komedyenlerin hiçbir zorluk
yaşamadığını sanıyor gibisiniz. -
13:23 - 13:27Oysa ki çoğu zaman bizi komediye
iten şey de bir zorluk. -
13:27 - 13:30Sıkıntılarımıza karşı tepkimiz
ülkeyi dolaşıp kimsenin -
13:30 - 13:33hassas ruhumu yaralamak için
o şeyden bahsetmediğine -
13:33 - 13:36emin olmanın aksine
durumu hafife alıp onu aşmak. -
13:36 - 13:39Söylediğim nokta,
temas etmeye çalıştığım nokta bu. -
13:39 - 13:42Söylediğim herhangi bir şeyle ilgili
katılmadığınız bir nokta varsa -
13:42 - 13:44merak etmeyin, yalnızca bir hikâyeydi,
ben uydurdum. -
13:44 - 13:45Çok teşekkürler.
-
13:45 - 13:49(Alkışlar)
- Title:
- Yalnızca bir hikâye | Daniel Sloss | TEDxEaling
- Description:
-
İskoçyalı Daniel Sloss son zamanlarda Birleşik Krallık komedisinin en hızlı yükselen yıldızlarından biri. Stand-up yapmaya 16 yaşında başladı, "Michael McIntyre's Comedy Roadshow" ve kendi BBC programı "The Adventures of Daniel" dahil birçok TV programında yer aldı. Birleşik Krallık'ın birçok yerinde ve uluslararası olarak kapsamlı bir şekilde turneler yapıyor. Bu konuşmada bize komedinin bir dizi kısa ve gerçek hikâyelerden oluştuğunu anlatıyor.
Bu konuşma bir TEDx organizasyonunda, TED konferans formatı kullanılarak ve yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak düzenlenmiştir. Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx - Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 14:02
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Orkuncan Okumuş edited Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Orkuncan Okumuş edited Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Orkuncan Okumuş edited Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling | ||
Orkuncan Okumuş edited Turkish subtitles for It's only a story: Daniel Sloss at TEDxEaling |