Return to Video

Gerçeklikle nasıl arkadaş oldum

  • 0:01 - 0:04
    Size büyükannemin
    tam beş kez oflayacağı
  • 0:05 - 0:07
    bir şey söyleyeceğim:
  • 0:07 - 0:09
    ''Of, of, of, of, of''
  • 0:09 - 0:10
    (Kahkahalar)
  • 0:10 - 0:13
    İşte geliyor...
    Hazır mısınız?
  • 0:14 - 0:15
    Pekâlâ.
  • 0:16 - 0:19
    4. evresinde akciğer kanseriyim.
  • 0:20 - 0:22
    ''Ah canım'' diyeceksiniz,
  • 0:22 - 0:23
    Ben öyle hissetmiyorum.
  • 0:23 - 0:25
    Bununla barışığım.
  • 0:25 - 0:28
    Ayrıca belli başlı avantajları var --
  • 0:28 - 0:30
    herkes bunu böyle bir
    kibirle karşılayamaz.
  • 0:30 - 0:32
    Küçük çocuklarım yok.
  • 0:32 - 0:36
    Yetişkin bir kızım var,
    kendisi mutlu, zeki ve harika biri.
  • 0:37 - 0:40
    Öyle büyük ekonomik sıkıntım da yok.
  • 0:41 - 0:43
    Kanserim agresif değil.
  • 0:43 - 0:45
    Az çok Demokratların liderliği gibi,
  • 0:45 - 0:49
    (Kahkahalar)
  • 0:49 - 0:51
    kazanabileceğinden süpheliyim.
  • 0:51 - 0:52
    Orada öylece oturmuş,
  • 0:52 - 0:55
    Goldman Sachs'in
    işe biraz para yatırmasını bekliyor.
  • 0:55 - 0:56
    (Kahkahalar)
  • 0:56 - 1:01
    (Alkışlar)
  • 1:01 - 1:03
    Ve hepsinden de iyisi...
  • 1:03 - 1:07
    Hâlihazırda bir başarıya imza attım.
  • 1:07 - 1:08
    Evet.
  • 1:08 - 1:12
    Bir yıl önce biri bana
    tvitleyene kadar haberim bile yoktu.
  • 1:12 - 1:14
    İşte söylenen şey:
  • 1:14 - 1:16
    ''Sen Amerikan erkeğinin
  • 1:17 - 1:20
    kancıklaştırılmasından sorumlusun.''
  • 1:20 - 1:22
    (Kahkahalar)
  • 1:22 - 1:26
    (Alkışlar)
  • 1:26 - 1:29
    Tabii tüm başarıyı
    kendime atfedemem ama...
  • 1:29 - 1:33
    (Kahkahalar)
  • 1:33 - 1:37
    Peki ya siz benim avantajlarıma
    sahip değilseniz?
  • 1:37 - 1:40
    Size verebileceğim tek tavsiye
    benim yaptığımı yapmanız:
  • 1:41 - 1:43
    gerçeklikle arkadaş olun.
  • 1:44 - 1:47
    Gerçeklikle benim kurduğumdan
    daha kötü bir ilişki kuramazdınız.
  • 1:48 - 1:50
    En başından beri,
  • 1:51 - 1:53
    gerçekliğe hiç ilgi duymadım.
  • 1:53 - 1:56
    Ben gerçeklikle tanıştığımda
    Tinder var olsaydı
  • 1:56 - 1:57
    hemen sola kaydırırdım
  • 1:57 - 1:59
    ve her şey bitmiş olurdu.
  • 1:59 - 2:01
    (Kahkahalar)
  • 2:01 - 2:03
    Gerçeklik ve ben...
  • 2:03 - 2:06
    aynı değerlere, aynı amaçlara
    sahip değiliz.
  • 2:06 - 2:07
    (Kahkahalar)
  • 2:07 - 2:10
    Dürüst olmak gerekirse
    benim amaçlarım da yok;
  • 2:10 - 2:12
    fantezilerim var.
  • 2:12 - 2:16
    Tıpkı amaç gibiler
    ama çok çalışma diye bir şey yok.
  • 2:16 - 2:18
    (Kahkahalar)
  • 2:18 - 2:20
    (Alkışlar)
  • 2:20 - 2:23
    Çok çalışma yanlısı değilim,
  • 2:23 - 2:25
    ama gerçekliği biliyorsunuz...
  • 2:25 - 2:28
    sürekli itekliyor sizi,
  • 2:28 - 2:32
    bunu idari beyin fonksiyonuyla yapıyor,
  • 2:32 - 2:34
    ölmenin ''oley!'' dediğiniz yanı:
  • 2:34 - 2:37
    idari beyin fonksiyonum artık
    bana bir şeyleri tekmeletmeyecek.
  • 2:37 - 2:41
    (Kahkahalar)
  • 2:41 - 2:45
    Ancak bir şey oldu,
  • 2:45 - 2:49
    aslında gerçekliğin
  • 2:49 - 2:53
    gerçek olmayabileceğini fark ettim.
  • 2:54 - 2:55
    Olan şey şuydu,
  • 2:55 - 3:00
    gerçekliğin beni
    yalnız bırakmasını istediğim için...
  • 3:00 - 3:03
    ama tabii son model bir fırın
    ve derin donduruculu,
  • 3:03 - 3:06
    çok güzel bir evde
    yoga dersleriyle
  • 3:06 - 3:09
    yalnız kalmak istiyordum...
  • 3:09 - 3:13
    İsteğim Disney'de
    geliştirme anlaşmasıyla neticelendi.
  • 3:13 - 3:15
    Bir gün ofisimin
  • 3:15 - 3:18
    Pamul Prenses'in Cüceleri Caddesi'nde
    olduğunu fark ettim.
  • 3:18 - 3:21
    (Kahkahalar)
  • 3:21 - 3:24
    Gerçeklik bundan
    gurur duymamı bekliyordu.
  • 3:24 - 3:26
    (Kahkahalar)
  • 3:26 - 3:30
    Bir de gelişimi kutlamak için
    bana gönderdikleri hediyeye bakıyordum,
  • 3:30 - 3:35
    diğer insanlara verildiğini duyduğum
    Lalique vazo veya büyük piyano değil,
  • 3:35 - 3:39
    90 cm uzunluğunda
    Mickey Mouse peluşu,
  • 3:39 - 3:40
    (Kahkahalar)
  • 3:40 - 3:42
    içinde başka bir şey daha
    sipariş ederim diye katalog vardı,
  • 3:42 - 3:44
    göz zevkime hiç uymadı tabii.
  • 3:45 - 3:46
    (Kahkahalar)
  • 3:46 - 3:47
    Kataloğa göz atıp
  • 3:47 - 3:52
    90 cm'lik farenin fiyatına baktığımda
  • 3:52 - 3:55
    şöyle tarif ediliyordu;
  • 3:56 - 3:58
    ''Gerçek boyutlarında''
  • 3:58 - 4:03
    (Kahkahalar)
  • 4:03 - 4:04
    İşte o zaman anladım.
  • 4:05 - 4:07
    Gerçeklik ''gerçek'' değildi.
  • 4:07 - 4:09
    Gerçeklik bir sahtekârdı.
  • 4:10 - 4:14
    Asıl gerçekliği bulmak için
  • 4:14 - 4:17
    kuantum fiziği ve kaos teorisine daldım
  • 4:17 - 4:18
    ve daha yeni bir film çektim,
  • 4:18 - 4:21
    evet, sonunda bunlarla ilgili
  • 4:21 - 4:22
    bir filmi yeni bitirdim,
  • 4:22 - 4:23
    ayrıntısına girmeyeceğim,
  • 4:23 - 4:26
    filmi çektikten sonra
  • 4:26 - 4:28
    bacağımı kırdım ve iyileşmedi,
  • 4:28 - 4:30
    bir sene sonra tekrar
    bir ameliyat gerekti,
  • 4:30 - 4:31
    bu da bir sene sürünce
  • 4:31 - 4:33
    iki yıl tekerlekli sandalye kullandım
  • 4:33 - 4:39
    ve işte o zaman
    asıl gerçeklikle irtibat kurdum:
  • 4:39 - 4:40
    sınırlar.
  • 4:41 - 4:44
    Hayatım boyunca inkâr ettiğim
  • 4:44 - 4:46
    görmezden geldiğim bu sınırlar
  • 4:47 - 4:49
    gerçekti...
  • 4:49 - 4:51
    ve onlarla baş etmek zorunda kaldım,
  • 4:51 - 4:57
    Bunun için hayalgücüm, yaratıcılığım
    ve tüm yeteneklerimi kullanmam gerekti.
  • 4:57 - 5:02
    Asıl gerçeklik konusunda
    çok iyi olduğum ortaya çıktı.
  • 5:02 - 5:04
    Onunla öylece anlaşmaya varmadım,
  • 5:04 - 5:06
    ona aşık oldum.
  • 5:06 - 5:07
    Şunu da bilmeliydim ki
  • 5:07 - 5:11
    Zeitgeist felsefesiyle olan
    çalkantılı ilişkimi düşününce...
  • 5:12 - 5:16
    Şu kadarını söyleyeyim,
    eski tip bir kaset çalar arıyorsanız...
  • 5:16 - 5:18
    (Kahkahalar)
  • 5:19 - 5:23
    Gerçekliğe aşık olduğum o an
    bilmeliydim ki
  • 5:23 - 5:26
    dünyanın kalanı zıt yöne doğru
    gitmeye karar verecekti.
  • 5:26 - 5:28
    (Kahkahalar)
  • 5:28 - 5:33
    Burada amacım Trump, aşırı sağ
    veya iklim değişikli şüphecileri hakkında
  • 5:33 - 5:35
    ya da bu şeyi yapanlar
    hakkında konuşmak değil,
  • 5:35 - 5:37
    bunun bir kutu olduğunu söylerdim,
  • 5:37 - 5:40
    ama tam burada diyor ki
  • 5:40 - 5:43
    ''Bu bir kutu değildir.''
  • 5:43 - 5:47
    (Kahkahalar)
  • 5:47 - 5:49
    Beni aklımdan şüphe ettiriyorlar!
  • 5:49 - 5:51
    (Kahkahalar)
  • 5:51 - 5:54
    (Alkışlar)
  • 5:55 - 5:59
    Ama asıl konuşmak istediğim
  • 5:59 - 6:05
    gerçekliğe dair kişisel bir zorluk,
  • 6:05 - 6:07
    benim için kişisel
  • 6:07 - 6:14
    ve buna bilime olan sevgimi vurgulayarak
    giriş yapmak istiyorum.
  • 6:14 - 6:16
    Ben kendim,
  • 6:16 - 6:18
    bir bilim insanı değilim ama...
  • 6:18 - 6:23
    bilimle ilgili her şeyi anlamaya yönelik
    esrarengiz bir yeteneğim var,
  • 6:23 - 6:24
    bilimin kendisi hariç ama --
  • 6:24 - 6:25
    (Kahkahalar)
  • 6:25 - 6:27
    yani matematik.
  • 6:27 - 6:31
    En aykırı konseptler bile
    mantıklı geliyor.
  • 6:33 - 6:34
    Sicim teorisi;
  • 6:34 - 6:39
    tüm gerçekliğin o minicik şeylerin
    titreşiminden yayıldığı fikri...
  • 6:39 - 6:40
    Ben ona ''Büyük Tıngırtı'' diyorum.
  • 6:41 - 6:42
    (Kahkahalar)
  • 6:42 - 6:44
    Dalga-partikül ikilisi:
  • 6:44 - 6:48
    bir şeyin kendisini iki şey olarak
    gösterebileceği fikri...
  • 6:48 - 6:49
    biliyorsunuzdur,
  • 6:49 - 6:53
    bir foton dalga olarak da
    partikül olarak da ortaya çıkabilir,
  • 6:53 - 6:55
    en derin sezgilerimle bunu harmanlayınca
  • 6:55 - 6:57
    insanlar iyi ve kötü olabilir,
  • 6:57 - 6:59
    fikirler de doğru ve yanlış.
  • 6:59 - 7:02
    Freud penis kıskançlığı konusunda haklıydı
  • 7:02 - 7:04
    ve ona kimin sahip olduğu
    konusunda yanıldı.
  • 7:04 - 7:08
    (Kahkahalar)
  • 7:08 - 7:10
    (Alkışlar)
  • 7:10 - 7:12
    Teşekkür ederim.
  • 7:12 - 7:13
    (Alkışlar)
  • 7:13 - 7:16
    Bir de bunun üzerine
    küçük bir varyasyon var,
  • 7:16 - 7:19
    gerçeklik iki şey gibi görünebilir,
  • 7:19 - 7:23
    ama aslında bu iki şeyin etkileşimidir,
  • 7:23 - 7:25
    uzay ve zaman gibi,
  • 7:25 - 7:27
    kütle ve enerji,
  • 7:27 - 7:30
    yaşam ve ölüm gibi.
  • 7:30 - 7:32
    O yüzden şunu anlayamıyorum,
  • 7:32 - 7:35
    gerçekten anlamıyorum,
  • 7:35 - 7:39
    ''ölümü yenmek'' için uğraşan
    insanların kafa yapısını anlamıyorum.
  • 7:39 - 7:41
    Bunu nasıl yapabilirsiniz?
  • 7:41 - 7:44
    Hayatı öldürmeden
    ölümü nasıl yeniyorsunuz?
  • 7:45 - 7:47
    Bana bir şey ifade etmiyor.
  • 7:47 - 7:49
    Şunu da söylemeliyim,
  • 7:49 - 7:53
    bunu inanılmaz bir
    nankörlük olarak görüyorum.
  • 7:53 - 7:55
    Size olağanüstü bir hediye veriliyor:
  • 7:55 - 7:57
    hayat...
  • 7:57 - 8:01
    ama siz Noel Baba'dan
    Rolls Royce araba istemişsiniz de
  • 8:01 - 8:04
    onun yerine salata karıştırıcısı
    gelmiş gibisiniz.
  • 8:05 - 8:07
    Burada önemli nokta,
  • 8:07 - 8:11
    bunların bir son kullanma tarihi var.
  • 8:11 - 8:13
    Ölüm anlaşmayı bozuyor.
  • 8:14 - 8:15
    İşte bunu anlamıyorum.
  • 8:15 - 8:16
    Anlamıyorum,
  • 8:16 - 8:18
    çünkü benim için saygısızca.
  • 8:18 - 8:20
    Doğaya saygısızlık.
  • 8:20 - 8:23
    Doğaya baskın çıkma anlayışı,
  • 8:23 - 8:25
    doğanın efendisi olma anlayışı,
  • 8:25 - 8:29
    doğanın zekâmız karşısında
    çok zayıf olduğu anlayışı...
  • 8:30 - 8:33
    ben öyle düşünmüyorum.
  • 8:33 - 8:36
    Siz de benim kadar
    kuantum fiziği okumuşsunuzdur,
  • 8:36 - 8:40
    yani aslında fizik okuyan birinden
    bir eposta okumuşluğum var...
  • 8:40 - 8:43
    (Kahkahalar)
  • 8:43 - 8:45
    Şunu anlamanız lazım ki
  • 8:45 - 8:48
    artık Newton'ın
    saat misali evreninde yaşamıyoruz.
  • 8:48 - 8:52
    Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz
  • 8:52 - 8:55
    ve her şeyi bilemeyeceğiz
  • 8:55 - 8:57
    veya her şeyi kontrol edemeyeceğiz,
  • 8:57 - 8:59
    her şeyi tahmin edemeyeceğiz.
  • 8:59 - 9:01
    Doğa sürücüsüz bir araba gibi.
  • 9:01 - 9:04
    Bu durumda olabileceğimizin en iyisi
    o fıkradaki yaşlı kadın...
  • 9:04 - 9:06
    Hiç duydunuz mu bilmiyorum.
  • 9:06 - 9:09
    Yaşlı bir kadın araba sürüyor,
  • 9:09 - 9:13
    yanında orta yaşlı kızı var
  • 9:13 - 9:15
    ve anne kırmızı ışıkta durmadan ilerliyor.
  • 9:15 - 9:19
    Kızı, annesini gücendirecek
    bir şey söylemek istemiyor,
  • 9:19 - 9:21
    ''Araba sürecek yaşı geçtin'' gibi,
  • 9:21 - 9:23
    o yüzden hiçbir şey söylemiyor.
  • 9:23 - 9:26
    Sonra anne ikinci kez
    kırmızı ışıkta geçiyor,
  • 9:26 - 9:28
    bu sefer kızı mümkün olduğunca
    dikkatli bir şekilde
  • 9:28 - 9:30
    ''Anne farkında mısın?'' diyor,
  • 9:30 - 9:33
    ''İki kez kırmızı ışıkta geçtin.''
  • 9:33 - 9:35
    Anne şöyle diyor:
    ''Arabayı ben mi kullanıyorum?''
  • 9:35 - 9:39
    (Kahkahalar)
  • 9:39 - 9:43
    (Alkışlar)
  • 9:43 - 9:45
    O yüzden...
  • 9:46 - 9:50
    Bazı zihinsel ilerlemeler yaşayacağım,
  • 9:50 - 9:54
    benim için kolay çünkü zihinsel
    ilerlemelerin Evel Knievel'ıyım;
  • 9:54 - 9:56
    plakamda Latince
  • 9:56 - 9:59
    ''Düşünüyorum, öyleyse varım.'' yazıyor.
  • 9:59 - 10:02
    Umarım bana katılmaya isteklisinizdir,
  • 10:02 - 10:08
    ama benim asıl sorunum
    ölümü yenmeye çalışan zihniyetle,
  • 10:08 - 10:12
    ölüm karşıtıysanız
  • 10:12 - 10:14
    bu benim için hayat karşıtı demek,
  • 10:14 - 10:18
    bu da doğa karşıtı demek
  • 10:18 - 10:21
    ve benim için ayrıca kadın karşıtı demek,
  • 10:21 - 10:26
    çünkü kadın eskiden bu yana
    doğayla ilişkilendiriliyor.
  • 10:26 - 10:28
    Bu konudaki kaynağım Hannah Arendt,
  • 10:28 - 10:32
    ''İnsanlık Durumu''
    kitabının yazarı Alman filozof.
  • 10:32 - 10:36
    Kitapta klasik bir şekilde
  • 10:36 - 10:38
    işin erkeklerle
    ilişkilendirildiğini söylüyor.
  • 10:38 - 10:41
    İş sadece insan eseri;
  • 10:41 - 10:42
    biz icat ediyoruz,
  • 10:42 - 10:43
    biz yaratıyoruz,
  • 10:43 - 10:46
    dünyaya izimizi bu şekilde bırakıyoruz.
  • 10:47 - 10:52
    Doğum ise bedenle alakalı.
  • 10:52 - 10:55
    Doğum gerçekleştiren ve doğan insanlarla
  • 10:55 - 10:56
    ilişkilendirilmiş.
  • 10:57 - 11:00
    Yani benim için,
  • 11:00 - 11:04
    bunu inkâr eden zihniyet,
  • 11:04 - 11:08
    biyolojik ritimle eş gitmeyi
  • 11:08 - 11:11
    evrenin döngüsel ritmini
    inkâr eden zihniyet
  • 11:11 - 11:17
    ne kadınlar için
    ne de doğumla ilişkili insanlar için
  • 11:17 - 11:19
    yaşanabilir bir çevre yaratmıyorlar,
  • 11:19 - 11:21
    bu da şu demek oluyor,
  • 11:21 - 11:24
    kölelerin soyundan geldiğini
    söylediğimiz insanlar
  • 11:24 - 11:27
    veya doğal doğum yapmış insanlar.
  • 11:28 - 11:34
    Yani muz kabuğu evreni bakış açısından
  • 11:34 - 11:37
    ''Emily'nin evreni'' dediğim
    zihniyetten bakınca durum şöyle.
  • 11:38 - 11:39
    Öncelikle,
  • 11:40 - 11:46
    hayat için minnettarım,
  • 11:46 - 11:48
    ama ölümsüz olmak istemiyorum.
  • 11:48 - 11:52
    Benden sonra ismimin yaşaması
    fikri hiç ilgimi çekmiyor.
  • 11:52 - 11:54
    Aslında bunu istemiyorum bile,
  • 11:54 - 11:56
    çünkü şunu gözlemledim ki
  • 11:56 - 11:59
    ne kadar zeki, ne kadar iyi,
  • 11:59 - 12:00
    ne kadar yetenekli olursanız olun,
  • 12:00 - 12:03
    Öldükten 50 yıl sonra,
    size cephe alıyorlar.
  • 12:03 - 12:05
    (Kahkahalar)
  • 12:05 - 12:07
    Buna ilişkin kanıtım var.
  • 12:07 - 12:10
    Los Angeles Times'tan bir manşet:
  • 12:10 - 12:14
    ''Anne Frank: O kadar da iyi değilmiş.''
  • 12:14 - 12:19
    (Kahkahalar)
  • 12:19 - 12:22
    Ayrıca evrenin döngüsel ritmiyle
  • 12:22 - 12:25
    eş gitmeyi çok seviyorum.
  • 12:25 - 12:27
    Hayatın sıradışılığı işte burada:
  • 12:27 - 12:29
    bir nesil döngüsü,
  • 12:29 - 12:31
    sonra yok oluş
  • 12:31 - 12:32
    ve yeniden var oluş.
  • 12:32 - 12:36
    ''Ben'' dediğiniz şey
    bu görünüşe gelmek için
  • 12:36 - 12:39
    bir araya gelmiş partiküller topluluğu,
  • 12:39 - 12:42
    ayrışacaklar
  • 12:42 - 12:44
    ve doğaya tabi olacaklar,
  • 12:44 - 12:47
    sonra da başka bir görünüş kazanacaklar.
  • 12:48 - 12:50
    Bu benim için çok güzel bir şey
  • 12:50 - 12:55
    ve bu sürecin bir parçası olmak
    beni daha çok minnettar yapıyor.
  • 12:57 - 13:03
    Ölüme Alman bir biyologun
    bakış açısıyla bakıyorum,
  • 13:03 - 13:05
    Andreas Weber,
  • 13:05 - 13:08
    hediye ekonomisinin
    bir parçası olarak görüyor.
  • 13:08 - 13:11
    Siz de bu dev hediyeye sahipsini: Hayat,
  • 13:11 - 13:13
    en iyi şekilde onu zenginleştiriyorsunuz
  • 13:13 - 13:15
    ve sonra geri veriyorsunuz.
  • 13:16 - 13:19
    Auntie Mame
    ''Hayat bir ziyafettir'' demişti,
  • 13:19 - 13:21
    ben kendi payımı yedim.
  • 13:22 - 13:24
    Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,
  • 13:24 - 13:26
    hayatı tükettim,
  • 13:26 - 13:28
    şimdi ölümle ben tükeneceğim.
  • 13:28 - 13:32
    Olduğum gibi yerin içine gireceğim
  • 13:32 - 13:35
    ve orada her türlü mikrobun,
  • 13:35 - 13:36
    döküntünün,
  • 13:36 - 13:38
    ayrıştırıcının
  • 13:38 - 13:39
    paylarını almasını bekliyorum,
  • 13:40 - 13:42
    çok lezzetli olduğumu düşüneceklerdir.
  • 13:42 - 13:43
    (Kahkahalar)
  • 13:43 - 13:45
    Bence öyle.
  • 13:46 - 13:51
    Davranışımın en güzel yanı
    bence gerçek olması.
  • 13:51 - 13:52
    Bunu görebilirsiniz.
  • 13:52 - 13:53
    Gözlemeyebilirsiniz.
  • 13:53 - 13:55
    Gerçekten oluyor.
  • 13:55 - 13:58
    hediyeyi zenginleştirdiğimi
    göremiyor olabilirsiniz,
  • 13:58 - 14:00
    orasını bilemiyorum...
  • 14:00 - 14:04
    ama hayatın kesinlikle
    diğer insanlar tarafından zenginleşti.
  • 14:04 - 14:05
    Örneğin TED,
  • 14:05 - 14:08
    beni hayatıma renk katan
  • 14:08 - 14:11
    dev bir insan ağıyla tanıştırdı,
  • 14:11 - 14:14
    internet sitemin tasarımcısı
    Tricia McGillis buna dâhil,
  • 14:14 - 14:16
    internet sitem üzerinde düzenleme yaparak
  • 14:16 - 14:20
    sadece bir blog yazarak kullanabileceğim
    bir hâle getirmek için
  • 14:20 - 14:22
    kızımla birlikte çalışıyor.
  • 14:22 - 14:24
    İdari beyin fonksiyonumu
    kullanmak zorunda değilim.
  • 14:24 - 14:28
    Ha ha ha, ben kazandım!
  • 14:28 - 14:29
    (Kahkahalar)
  • 14:29 - 14:32
    Size çok minnettarım.
  • 14:33 - 14:35
    ''İzleyiciler'' demek istemiyorum,
  • 14:35 - 14:40
    çünkü bizi iki farklı şey
    olarak görmüyorum.
  • 14:40 - 14:45
    Buna yine kuantum fiziğiyle bakıyorum.
  • 14:46 - 14:51
    Kuantum fiziğinde
    dalga partiküle dönüşürken
  • 14:51 - 14:54
    ne olduğunu tam olarak bilemezsiniz.
  • 14:54 - 14:55
    Bu konuda farklı teoriler var,
  • 14:56 - 14:57
    dalga işlevinin düşüşü,
  • 14:57 - 14:58
    uyum kaybı,
  • 14:58 - 15:00
    ama hepsi bir şeyde hemfikirler:
  • 15:00 - 15:03
    gerçeklik, etkileşim sonucu
    varlık kazanıyor.
  • 15:06 - 15:08
    Siz de öyle.
  • 15:09 - 15:11
    Beni dinleyen her izleyici kitlesi,
  • 15:11 - 15:13
    geçmişte ve günümüzde.
  • 15:14 - 15:17
    Hayatımı gerçek kıldığınız için
    size çok teşekkür ediyorum.
  • 15:18 - 15:19
    (Alkışlar)
  • 15:19 - 15:20
    Teşekkür ederim.
  • 15:20 - 15:21
    (Alkışlar)
  • 15:21 - 15:22
    Teşekkür ederim.
  • 15:23 - 15:24
    (Alkışlar)
  • 15:24 - 15:25
    Teşekkür ederim.
  • 15:25 - 15:26
    (Alkışlar)
  • 15:26 - 15:27
    Teşekkür ederim.
Title:
Gerçeklikle nasıl arkadaş oldum
Speaker:
Emily Levine
Description:

Zekâsı ve bilgeliğiyle tanınan Emily Levine bir komedyen ve filozof olarak hayattaki nihai zorluğuyla yüzleşiyor: ölmekle dalga geçiyor. Bu içsel konuşmada bizi gerçeklikle arkadaş olmaya ve ölümle barış içinde olmaya dair bir yolculuğa çıkarıyor. Levine'e göre hayat çok büyük bir hediye ve ''hayatı yapabileceğiniz en iyi şekilde zenginleştiriyorsunuz ve sonra onu geri veriyorsunuz.''

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:27
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for How I made friends with reality
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for How I made friends with reality
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I made friends with reality
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I made friends with reality
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for How I made friends with reality

Turkish subtitles

Revisions