Return to Video

Kekeme Hatip, Silahsız Askere Karşı | Deniz Bayramoğlu | TEDxAnkara

  • 0:06 - 0:08
    Hoş geldiniz hepiniz efendim.
  • 0:09 - 0:11
    (Alkışlar)
  • 0:12 - 0:14
    Arkaları da görebiliyorum böyle yapınca.
  • 0:14 - 0:16
    Başlamadan kısacık bir soru soracağım.
  • 0:17 - 0:18
    Kaçınızın bir hayali var?
  • 0:18 - 0:22
    Ama yani işte başarılı olacağım,
    doktor olacağım, mimar olacağım,
  • 0:22 - 0:24
    şu olacağım bu olacağım değil.
  • 0:24 - 0:26
    Örneğin Klimanjaro Dağı'na tırmanacağım
  • 0:27 - 0:31
    Kafkas Parsı unvanını ben alacağım
    gibi bir hayalden bahsediyorum.
  • 0:31 - 0:33
    Elinizi kaldırabilir misiniz lütfen?
  • 0:36 - 0:38
    Keşke herkesin eli kalkmış olsaydı.
  • 0:38 - 0:42
    Şimdi birkaç soru soracağım, yanıt
    istemiyorum, sadece aklınızda kalsın.
  • 0:42 - 0:49
    Kekeme birisi tarihin gelmiş geçmiş en
    büyük hatibi olarak nitelendirilebilir mi?
  • 0:50 - 0:51
    Hayır.
  • 0:51 - 0:56
    Peki, evi, maaşı, işi olmayan
    idama mahkum birisi,
  • 0:56 - 0:59
    tüm rütbeleri sökülmüş bir asker
  • 0:59 - 1:02
    başkomutan, mareşal olabilir mi?
  • 1:04 - 1:06
    Gene bir soru olarak kalsın aklınızda.
  • 1:06 - 1:07
    Peki üçüncü soru:
  • 1:07 - 1:09
    Türkiye'de bir bilim programı
  • 1:09 - 1:12
    bir haber kanalında,
    bir ulusal kanalda yapılabilir mi?
  • 1:13 - 1:15
    Üç sorunun yanıtı da evet.
  • 1:15 - 1:17
    Şimdi sizleri milattan önce hızlıca...
  • 1:19 - 1:22
    ...milattan önce 106 yılına götürüyorum.
  • 1:22 - 1:25
    Romanın şöyle 50 km kadar dışında,
  • 1:25 - 1:27
    taşrası sayılabilecek bir yerde
  • 1:28 - 1:32
    bir çiftçinin, daha doğrusu
    bir nohut üreticisinin oğlu.
  • 1:33 - 1:37
    Nohut cicer demek Latincede,
    bahsettiğim isim Çiçero.
  • 1:38 - 1:39
    Çiçero kekeme.
  • 1:40 - 1:43
    Ama bugün Avrupa tarihini,
  • 1:43 - 1:47
    Avrupa edebiyatını yazan
    bütün tarihçiler Çiçero'nun --
  • 1:47 - 1:49
    bakın çok önemli --
  • 1:49 - 1:53
    bir, sadece Latin dilinin değil,
    tüm Avrupa dillerinin
  • 1:53 - 1:58
    gelmiş geçmiş en büyük icracısı
    ve kullanıcısı olduğunu iddia ederler,
  • 1:58 - 2:02
    bir dilin kullanımına dair yeni şeyler
    geliştirdiğini ifade ederler.
  • 2:02 - 2:07
    İkincisi, tarihin gelmiş geçmiş
    en iyi hatibi olduğunu iddia ederler
  • 2:07 - 2:12
    ve üçüncüsü, Çiçero'nun
    yine tarihin gelmiş geçmiş
  • 2:12 - 2:18
    en çok halk desteğine sahip
    lideri olduğunu ifade ederler
  • 2:18 - 2:21
    İlginç gelişmeler, ilginç sözler
    bunlar tabi ki hatırlatalım.
  • 2:21 - 2:23
    Oysa Çiçero kekemedir.
  • 2:24 - 2:27
    Ve hepinizin bildiğini düşünüyorum,
    bilmeyenler için de hatırlatalım.
  • 2:28 - 2:31
    Önce avukat olur,
    ondan sonra felsefeci olur.
  • 2:31 - 2:36
    Yunan felsefesinin önde gelen neredeyse
    bütün yapıtlarını Latinceye kazandırır,
  • 2:36 - 2:38
    Roma dünyasına tanıtır.
  • 2:38 - 2:39
    Kendisi de bir felsefecidir.
  • 2:39 - 2:43
    Ama tüm bunların yanı sıra övündüğü
    tek bir nokta vardır: Politikacı kariyeri.
  • 2:44 - 2:48
    Avukatlık yaptığında ipe gönderdiği de çok
    olmuştur, ipten aldığı da çok olmuştur;
  • 2:48 - 2:51
    ama politikacılık kariyeriyle gurur duyar.
  • 2:51 - 2:52
    Nasıl duymasın ki!
  • 2:52 - 2:54
    Yaşadığı dönemi size kısaca hatırlatayım.
  • 2:54 - 2:55
    Muhakkak isimleri duymuşsunuzdur.
  • 2:55 - 3:01
    Jül Sezar, Kleopatra,
    Marcus Antonius, devasa isimler.
  • 3:02 - 3:06
    Bunların hepsi büyük mareşaller,
    çok soylu ailelerden geliyorlar,
  • 3:06 - 3:08
    çok zenginler, Çiçero'da hiçbiri yok.
  • 3:08 - 3:11
    Bir, orta halli bir çiftçi ailesinin oğlu.
  • 3:12 - 3:14
    Ama okuyor, kendisini geliştiriyor
  • 3:14 - 3:19
    Günlerce, aylarca deniz kıyısına gidiyor,
    ağzına çakıl taşları dolduruyor,
  • 3:19 - 3:21
    o çakıl taşlarını tek tek denize tükürerek
  • 3:21 - 3:24
    çene kaslarını, ağız kaslarını,
    dil kaslarını geliştiriyor.
  • 3:24 - 3:28
    Ağzında çakıl taşlarıyla
    konuşarak konuşmayı öğreniyor
  • 3:28 - 3:30
    ve dünyanın bu güne kadar gelmiş geçmiş --
  • 3:30 - 3:31
    konsensüsler üzerinde --
  • 3:31 - 3:33
    en büyük hatibi oluyor.
  • 3:33 - 3:37
    Hatta öyle ki Cumhuriyetin
    hamisi haline geliyor,
  • 3:37 - 3:40
    Jül Sezar'ın gerçekleştirdiği
    darbenin ardından.
  • 3:40 - 3:45
    Biliyorsunuz hani o sen de mi Brütüs
    lafının geçtiği yer Senato merdivenlerinde
  • 3:45 - 3:50
    Senatörlerin katıldığı
    bir darbeyle Sezar öldürülür.
  • 3:50 - 3:55
    Brütüs --evlatlığı demek çok doğru değil,
    ama çok yakın ilişkisi olduğu bir isim --
  • 3:55 - 3:58
    son darbeyi vurur, sen de mi Brütüs --
  • 3:58 - 4:00
    et tu, Brute lafının işte geldiği yer.
  • 4:01 - 4:04
    Hepimiz bunu biliriz, ama
    bir sonraki lafı çok bilmeyiz.
  • 4:05 - 4:07
    Brütüs, Sezar'ın cesetinin başında --
  • 4:08 - 4:10
    Çiçero bu darbeye dahil değildir,
  • 4:10 - 4:13
    ama hepsi Çiçero'yu çok sever,
    onun öğretilerini takip eder --
  • 4:13 - 4:15
    kanlı bıçağını havaya kaldırarak
  • 4:15 - 4:19
    ey Çiçero, şimdi sıra sende,
    gel ve cumhuriyeti ayağa kaldır der
  • 4:19 - 4:21
    ve cumhuriyeti ayağa kaldırır.
  • 4:21 - 4:28
    Darbelerle uğraşır, efendime söyleyeyim,
    Sezar grubunun, Sezaryen grubun
  • 4:28 - 4:31
    bir sürü komplosuyla uğraşır, temizler
  • 4:31 - 4:34
    ve sonuçta cumhuriyeti
    yeniden ihya eder hakikaten.
  • 4:34 - 4:36
    Peki bir başka isimden bahsedelim.
  • 4:36 - 4:38
    Hiçbir şeyi olmayan bir mareşal,
  • 4:38 - 4:42
    bir asker, Gazi Mustafa Kemal
    Atatürk'ten bahsediyoruz tabii ki.
  • 4:42 - 4:45
    Falih Rıfkı Atay'ın
    Çankaya'sını okuyan var mıdır?
  • 4:47 - 4:48
    Hemen okuyun.
  • 4:48 - 4:50
    Hemen okumanızı çok tavsiye ediyorum.
  • 4:50 - 4:52
    Biz liderleri,
  • 4:52 - 4:56
    özellikle de kendi hayatımızı
    ilgilendiren liderleri düşündüğümüzde
  • 4:56 - 4:59
    onlara tanrısal bir güç
    atfedildiğini düşünürüz, değil mi?
  • 4:59 - 5:02
    Onlar bizden farklıdır,
    onlar bizden ileridedirler,
  • 5:02 - 5:05
    onlar bambaşkadır, ilahi bir
    dokunuş vardır onların üzerinde.
  • 5:06 - 5:10
    Hayır, Selanikli bir
    yetimden bahsediyoruz.
  • 5:10 - 5:12
    Üstelik annesi daha sonra evlenmiştir,
  • 5:12 - 5:15
    evlendiği için annesiyle arası bozulmuştur
    -- üvey babayı pek sevmez.
  • 5:16 - 5:20
    Yine Falih Rıfkı Atay'ın, en yakınımdaki
    isimlerden biri olan Falih Rıfkı Atay'ın
  • 5:20 - 5:23
    1950'lilerin henüz başlarında
    yazmaya cesaret edebildiği
  • 5:23 - 5:25
    birçok şey vardır o kitapta.
  • 5:25 - 5:27
    Örneğin Atatürk'ün
    gençliğinde çok sıkılgan,
  • 5:27 - 5:29
    utangaç birisi olduğunu ifade ediyor.
  • 5:29 - 5:33
    Kalabalıkta çok fazla konuşamaz,
    çok fazla kendisini ifade edemez
  • 5:33 - 5:36
    ve hatta -- içki zararlıdır, bunun
    altını çizerek söyleyeyim ama--
  • 5:37 - 5:40
    sosyal ortamlarda biraz
    sohbet edebilmek için
  • 5:40 - 5:42
    bir kadeh içkiye falan
    ihtiyaç duyduğunu ifade eder --
  • 5:42 - 5:45
    Falih Rıfkı Atay'ın
    Çankaya'sında yazılı bu.
  • 5:46 - 5:53
    Hatta şöyle söyleyelim,
    o kadar kendisini geliştirmiştir ki,
  • 5:53 - 5:55
    o kadar ciddi biçimde geliştirmiştir ki
  • 5:57 - 6:00
    Kurtuluş Savaşı başlamadan önce,
  • 6:00 - 6:04
    bizim bugün Kurtuluş Savaşı
    kahramanları olarak bildiğimiz isimler --
  • 6:05 - 6:08
    mesela İsmet Paşa, mesela Rauf Orbay --
  • 6:08 - 6:12
    öylesine ümitsiz durumdadırlar ki,
    onlara yeniden ümit kazandırır
  • 6:12 - 6:15
    ve Kurutuluş Savaşı'nın çok önemli
    aktörlerinden biri haline getirir.
  • 6:15 - 6:18
    O ümitsizliği anlatacak
    bir cümle söyleyeyim mi size?
  • 6:18 - 6:21
    Çok farklı kaynaklarda var, örneğin
    Kazım Karabekir'in hatıratını açın,
  • 6:21 - 6:24
    hemen ilk sayfalarında,
    ilk bölümlerinde görürsünüz.
  • 6:25 - 6:29
    İsmet İnönü, yani ikinci
    cumhurbaşkanı ülkenin,
  • 6:29 - 6:32
    ikinci adam dediği
    Şevket Süreyya Aydemir'in.
  • 6:34 - 6:36
    Kazım Karabekir'e
    ne der biliyor musunuz --
  • 6:36 - 6:39
    Kurtuluş Şavaşı henüz başlamadan,
    Atatürk henüz Samsun'a çıkmadan önce.
  • 6:39 - 6:43
    Kazım --çok yakın arkadaşlar tabi--
    bu işler böyle olmayacak,
  • 6:43 - 6:46
    gel biz vazgeçelim
    bu askerlik sevdasından,
  • 6:46 - 6:49
    Silivri'de bir çiftlik alalım, orada
    çiftçilik yapmaya başlayalım,
  • 6:49 - 6:51
    yapamayacağız der.
  • 6:51 - 6:53
    Benzer bir şekilde örneğin Rauf Orbay,
  • 6:55 - 6:58
    Kurtuluş Savaşı'nın daha
    ilk adımlarının atıldığı günlerde,
  • 6:59 - 7:01
    yani heyecanlı bir arkadaş der
  • 7:01 - 7:03
    Amerikan Büyükelçiliği'nde
    yapmış olduğu bir konuşmada,
  • 7:03 - 7:05
    bugün bir sürü pis işle uğraşıyor,
  • 7:05 - 7:09
    ama yarına ilişkin pek bir politik
    kariyeri olacağını pek zannetmiyorum;
  • 7:09 - 7:12
    dolayısıyla biz konuşalım,
    biz işleri yürütelim der.
  • 7:12 - 7:14
    Sonrasını hepimiz biliyoruz aslında.
  • 7:14 - 7:16
    Gelelim üçüncü sorunun yanıtına.
  • 7:16 - 7:18
    Türkiye'de bilim programı yapılabilir mi?
  • 7:18 - 7:21
    Yapılabiliyormuş, onu görmüş olduk.
  • 7:22 - 7:25
    Kendi üzerime burada herhangi bir pay
    yüklemiyorum, öncelikle onu söyleyeyim.
  • 7:25 - 7:28
    Yükleyebileceğim tek bir pay varsa
    buna cesaret etmiş olmam,
  • 7:28 - 7:30
    hayal kurmuş olmam.
  • 7:30 - 7:32
    Benim hayallerimden hakikaten birisiydi.
  • 7:32 - 7:35
    Amerikan televizyonlarında,
    İngiliz televizyonlarında insanların
  • 7:35 - 7:39
    büyük bir medeni olgunluk içerisinde
  • 7:39 - 7:43
    içi boş olmayan, dinledikten sonra
    bir tortu bırakan, hayatımızı etkileyen,
  • 7:43 - 7:47
    bizim bir yerden bir yere varmamızı
    --hadi hepsini bir tarafa bırakıyorum--
  • 7:47 - 7:50
    kafamızda yeni soru işaretleri
    yaratan, seviyesi yüksek,
  • 7:50 - 7:54
    entelektüel sohbet yapabileceği
    bir program olsa, ah keşke olsa,
  • 7:54 - 7:56
    yıllarca bunun hayalini kurdum
  • 7:56 - 7:59
    Şimdi çok şükür o büyük lüksü yaşıyorum.
  • 7:59 - 8:01
    Dediğim gibi burada
    bizim yaptığımız tek şey,
  • 8:01 - 8:04
    benim yaptığım üzerime
    alabileceğim tek şey cesaret etmek.
  • 8:04 - 8:07
    Biz de yeni bir izleyici
    kitlesi oluşturduk
  • 8:07 - 8:09
    ve kimsenin bilmediği bir şey ifade ettik,
  • 8:09 - 8:12
    zaten hazır olan sizler gibi
    çok kıymetli insanlar,
  • 8:12 - 8:16
    gördüğü anda gereken değeri biçti
    ve bizim programı izlemeye başladı
  • 8:16 - 8:20
    ve zaten ben de o sayede
    karşınızda yer alabiliyorum.
  • 8:21 - 8:25
    Ama çok, çok, çok fazla
    engel vardı önümüzde.
  • 8:25 - 8:28
    Bir kere ekip sıkıntımız vardı,
    iki kişi yaptık biz bu programı.
  • 8:28 - 8:32
    Maddi sıkıntımız vardı, beş kuruş
    paramız yoktu, tanıtım yapabilecek,
  • 8:32 - 8:35
    reklamımızı yapabilecek
    bir mecramız söz konusu değildi.
  • 8:35 - 8:39
    Üçüncüsü, Türkiye'deki tartışma
    kültürü çok kötü bir yere gelmişti.
  • 8:40 - 8:42
    Hakikaten çok kötü bir yere gelmişti.
  • 8:42 - 8:49
    Dolayısıyla bir programda altı
    kişiyi, beş kişiyi bir araya getirip
  • 8:49 - 8:55
    sizin fikrinize katılmıyorum, bence mesele
    böyledir dedirtebileceğimize inanmıyorduk.
  • 8:55 - 8:58
    Oysa çok yanıldık, çünkü dediğim gibi
    bunda da bizim bir payımız yoktu.
  • 8:58 - 9:02
    Zaten bizim toplumumuzda, bizim
    toplumuzda var olan bir melekeyi
  • 9:03 - 9:06
    biz sadece görünür hale getirmiş olduk.
  • 9:06 - 9:09
    Üçüncüsü, televizyon
    programları, siyasi tartışmalar,
  • 9:09 - 9:15
    herkes siyasi yelpazede kendisine düşen
    payı oynar, oranın amigoluğunu yapar.
  • 9:15 - 9:19
    Biz öyle bir şey yapmadık, politikadan
    uzak durduk siyasetten uzak durduk.
  • 9:19 - 9:22
    Gerçekten insanların hayatına
    dokunulacak işler var mıdır
  • 9:22 - 9:24
    diye düşündük, onları yapmaya çalıştık.
  • 9:24 - 9:27
    Ve gördük ki bir çok insandan
    gelen mesajla birlikte
  • 9:27 - 9:29
    hayatlara dokunabiliyormuşuz demek.
  • 9:29 - 9:31
    Bu da benim hayallerimden bir tanesiydi
  • 9:31 - 9:36
    Tabi kendimi ne Çiçero ne de
    Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi
  • 9:37 - 9:39
    dev bir isimle, devleşmiş bir isimle,
  • 9:39 - 9:42
    kendisini devleştirmiş
    bir isimle karşılaştırmıyorum;
  • 9:42 - 9:44
    ama ille de ülke kurmanız gerekmiyor,
  • 9:44 - 9:48
    ille de cumhuriyeti
    ihya etmeniz gerekmiyor.
  • 9:48 - 9:51
    Hayatınızda bir hedef koyup,
    bir hayal kurup önce
  • 9:52 - 9:54
    arkasından bir hedef haline getirip onu
  • 9:54 - 9:56
    adım adım ona yaklaşabiliyorsunuz.
  • 9:56 - 9:59
    Hadi madem bunu söyledik,
    yine Atatürk'ten bir örnek verelim.
  • 9:59 - 10:00
    Birçok röportajında da geçer:
  • 10:00 - 10:05
    Nasıl başarıyorsunuz, hedefinize nasıl
    ulaşıyorsunuz siz Paşam diye sormuşlar.
  • 10:05 - 10:07
    Atatürk'ün verdiği yanıt çok kolay:
  • 10:07 - 10:10
    Hedefimi koyarım,
    hedefe giden yola bakarım,
  • 10:10 - 10:14
    sonra o yoldaki engellerin
    ne olduğunu bulmaya çalışırım.
  • 10:14 - 10:19
    O engelleri tek tek ortadan kaldırdığımda
    iş zaten kendi kendisine yürür.
  • 10:19 - 10:23
    Hedefime ulaşabilirim, benim ekstradan
    bir şey yapmama gerek kalmaz diyor.
  • 10:23 - 10:24
    Önemli bir yol haritası.
  • 10:24 - 10:27
    Ha bu arada konuşmanın
    sonuna doğru geliyorum,
  • 10:27 - 10:31
    ben uzatmayacağım, buradaki süre sınırına
    mümkün olduğunca uymaya çalışacağım.
  • 10:31 - 10:33
    Benim bir hayalim daha vardı.
  • 10:34 - 10:37
    Şöyle kalabalık bir salonda,
    3-5 bin kişinin karşısında
  • 10:38 - 10:40
    müzik grubumla şarkı söyleyebilmek.
  • 10:40 - 10:43
    Müzik grubumu kurdum, kayıtlarımı yaptım
  • 10:43 - 10:46
    ve şimdi 3000 kişinin
    yaklaşık karşısındayım.
  • 10:46 - 10:47
    Konuşmamı da öyle bitireceğim.
  • 10:47 - 10:48
    Var mısınız hep beraber?
  • 10:48 - 10:52
    (Alkışlar)
  • 10:52 - 10:56
    Güzel günler göreceğiz çocuklar
  • 10:57 - 11:01
    Motorları maviliklere süreceğiz
  • 11:01 - 11:05
    Güzel günler göreceğiz çocuklar
  • 11:05 - 11:09
    Motorları maviliklere süreceğiz
  • 11:10 - 11:14
    Çocuklar inanın, inanın çocuklar
  • 11:14 - 11:18
    Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
  • 11:18 - 11:22
    Motorları maviliklere süreceğiz
  • 11:22 - 11:26
    Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
  • 11:27 - 11:31
    Çocuklar inanın, inanın çocuklar
  • 11:31 - 11:35
    Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
  • 11:35 - 11:39
    Motorları maviliklere süreceğiz
  • 11:39 - 11:44
    Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
  • 11:44 - 11:46
    Hep beraber göreceğiz.
  • 11:46 - 11:49
    (Alkışlar)
Title:
Kekeme Hatip, Silahsız Askere Karşı | Deniz Bayramoğlu | TEDxAnkara
Description:

Deniz Bayramoğlu, Çiçero'dan Mustafa Kemal Atatürk'e insanların hayallerini gerçekleştirmelerini sağlayan özellikleri anlatıyor. Konuşmasının sonunda da kendi hayalini gerçekleştiriyor.

1997 yılında önce Financial Times ile ortak çıkan Liberal Bakış Gazetesi’nde borsa haberleri yapmaya başladı. 6 ay sonra döneminin en dikkat çekici gazetesi olan Yeni Yüzyıl’da borsa muhabirliğine devam etti. Burada özellikle imzasız yayınlanan ve borsa operasyonlarını deşifre ettiği kulis köşesi “Insider” ile dikkat çekti.

Sabah grubunun Yeni Yüzyıl’ı satmasının ardından grupta kaldı ve aynı işi Sabah Gazetesi’nde devam ettirdi. Sabah Gazetesi borsa editörlüğü görevinden kısa bir süre sonra Yeni Binyıl Gazetesi’nin kuruluşunda ekonomi editörü olarak görev yaptı.

Yazılı basın kariyeri sırasında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin tepe yöneticileri, ekonomi bürokrasisi, ekonomiden sorumlu bakanlar, Avrupa ve ABD’nin önde gelen şirketleri, ekonomi bakanları, ECB ve FED de dahil olmak üzere Merkez Bankası başkanları, ünlü fon yöneticileri v.d. ile röportajlar yaptı. Halen Türkiye'nin en çok izlenen bilimsel içerikli tv programı olan "Gündem Özel"i yapmakta ve sunmaktadır. 1997 yılında önce Financial Times ile ortak çıkan Liberal Bakış Gazetesi’nde borsa haberleri yapmaya başladı. 6 ay sonra döneminin en dikkat çekici gazetesi olan Yeni Yüzyıl’da borsa muhabirliğine devam etti. Burada özellikle imzasız yayınlanan ve borsa operasyonlarını deşifre ettiği kulis köşesi “Insider” ile dikkat çekti.
Sabah grubunun Yeni Yüzyıl’ı satmasının ardından grupta kaldı ve aynı işi Sabah Gazetesi’nde devam ettirdi. Sabah Gazetesi borsa editörlüğü görevinden kısa bir süre sonra Yeni Binyıl Gazetesi’nin kuruluşunda ekonomi editörü olarak görev yaptı. Halen CNN Türk ekranlarında yayınlanan "Gündem Özel" programını yapmakta ve sunmaktadır.

This talk was given at a TEDx event using the TED conference format but independently organized by a local community. Learn more at https://www.ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
Turkish
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
11:51

Turkish subtitles

Revisions