Return to Video

İdestezi: Fikirler Ne Hissettirir? - Danko Nikolić

  • 0:07 - 0:12
    Descartes "Düşünüyorum, öyleyse
    varım" demeden uzun zaman önce
  • 0:12 - 0:13
    ve bundan uzun zaman sonra,
  • 0:13 - 0:15
    benzer bilim adamları ve filozoflar
  • 0:15 - 0:19
    zihin-beden problemi adını
    verdikleri şey üzerinde çok düşündüler.
  • 0:19 - 0:24
    Zihin ayrı, maddesel olmayan ve bir
    et makinasını yöneten bir varlık mıdır?
  • 0:24 - 0:27
    Değilse ve fiziksel bedenimizin
    anlaşılmaz bir parçasıysa eğer,
  • 0:27 - 0:30
    hayvani hislerimizin
    girdisini, düşünceler adını verdiğimiz
  • 0:30 - 0:35
    fiziksel olmayan
    deneyimlere nasıl dönüştürebiliyor?
  • 0:35 - 0:37
    Cevaplar durmadan
    tartışılsa da, yeni bir araştırma
  • 0:37 - 0:40
    problemin bir kısmının
    öncelikle duyusal algımız ile
  • 0:40 - 0:43
    fikirlerimiz arasında
    aslında var olmayan bir ayrım
  • 0:43 - 0:47
    olduğunu varsayarak, soruyu ortaya koyma
  • 0:47 - 0:49
    biçimimizde yattığını öne sürüyor.
  • 0:49 - 0:51
    Zihinsel işlevimize dair geleneksel model,
  • 0:51 - 0:55
    hislerimizin beynimize,
    sonrasında uygun zihinsel
  • 0:55 - 0:59
    olaylara dönüştürülen
    ayrı veriler sağladığını belirtmektedir:
  • 0:59 - 1:05
    Görsel imgeleri ağaçlara, işitsel
    tecrübeleri kuş şarkılarına dönüştürme vb.
  • 1:05 - 1:07
    Fakat bazen hisleri
    karışan ve bunun da renkleri
  • 1:07 - 1:11
    duymalarını ya da sesleri
    tatmalarını sağlayan insanlarla
  • 1:11 - 1:13
    karşılaşabiliyoruz.
  • 1:13 - 1:16
    Son zamanlara dek, sinestezi
    adı verilen bu olaya dair ortak
  • 1:16 - 1:17
    anlayış, bunun beyinde
  • 1:17 - 1:20
    duyusal uyaranlardan
    sorumlu kısımlar arasında doğrudan
  • 1:20 - 1:22
    bir bağlantının var
    olduğunu belirtmektedir,
  • 1:22 - 1:27
    örneğin si bemol tonunu
    duyar duymaz sarı rengi görmek gibi.
  • 1:27 - 1:29
    Fakat daha yeni
    çalışmalar sinestezinin aslında
  • 1:29 - 1:32
    duyularımızın kavradığı
    şekiller, renkler ve seslerin
  • 1:32 - 1:36
    anlaşılması aracılığıyla
    sağlandığını göstermektedir.
  • 1:36 - 1:39
    Çapraz duyusal
    tecrübelerin gerçekleşmesi için,
  • 1:39 - 1:43
    zihinlerimizin duyusal girdi ile
    birleştirdiği daha yüksek seviyedeki
  • 1:43 - 1:46
    fikir ve kavramların
    aktifleştirilmesi gerekmektedir.
  • 1:46 - 1:51
    Örneğin; bu şekil hem "s" harfi olarak
    hem de "5" rakamı olarak görülebilir
  • 1:51 - 1:55
    ve sinestezi de farksız olarak
    kalan görsel uyarıcılara rağmen,
  • 1:55 - 1:56
    yorumlama biçimlerine bağlı olarak
  • 1:56 - 2:01
    her birini farklı renkler
    veya seslerle ilişkilendirir.
  • 2:01 - 2:04
    Başka bir çalışmada
    sineztezi, harfler öğrenildikten sonra
  • 2:04 - 2:08
    bilinmeyen harfler için yeni
    renk çağrışımları üretmiştir.
  • 2:08 - 2:12
    Bu da fikirler ve duyular arasındaki
    bir bağlantıya dayalı olduğu için,
  • 2:12 - 2:15
    sineztezi altında
    yatan bu zihinsel olay,
  • 2:15 - 2:18
    idestezi olarak bilinmektedir.
  • 2:18 - 2:20
    Sinestezi, daha önce düşünüldüğünden
  • 2:20 - 2:23
    daha yaygın olsa da,
    yalnızca bazı insanlarda gerçekleşir.
  • 2:23 - 2:27
    Fakat idestezi,
    yaşamlarımızın temel bir kısmıdır.
  • 2:27 - 2:32
    Aslında hepimiz kırmızı rengi
    sıcak, maviyi ise soğuk olarak algılarız.
  • 2:32 - 2:36
    Çoğu insan açık renklerin,
    italik harflerin ve ince çizgilerin
  • 2:36 - 2:37
    tiz olduğunu, toprak
  • 2:37 - 2:39
    renklerinin ise kalın
    olduğunu kabul eder.
  • 2:39 - 2:43
    Bu çağrışımların çoğu
    kültürel etki aracılığıyla kazanılsa da,
  • 2:43 - 2:47
    diğerleri bebeklerde ve maymunlarda
    bile ortaya çıkar ve en azından
  • 2:47 - 2:51
    bazı çağrışımların
    doğuştan olduğunu öne sürer.
  • 2:51 - 2:54
    Bu şekiller için iki olası
    isimden birisinin seçilmesi istendiğinde,
  • 2:54 - 2:57
    tamamen farklı kültüre ve
    dile sahip insanlar, sivri uçlu yıldızın
  • 2:57 - 3:01
    "kiki" olduğu ve
    yuvarlak şeklin de "bouba"
  • 3:01 - 3:04
    olduğu konusunda hemfikirler;
  • 3:04 - 3:07
    bunun nedeni hem sesler,
    hem de sesleri çıkarırken ağzımızın
  • 3:07 - 3:08
    girdiği şekil.
  • 3:08 - 3:10
    Bu da, zengin bir anlamsal ağ içinde
  • 3:10 - 3:12
    daha fazla çağrışım ortaya çıkarıyor.
  • 3:12 - 3:14
    Kiki sinirli ve zeki olarak, bouba ise
  • 3:14 - 3:18
    tembel ve yavaş olarak tanımlanıyor.
  • 3:18 - 3:21
    Tüm bunların ortaya çıkardığı
    şey ise, gün içerisindeki renk,
  • 3:21 - 3:26
    ses ve diğer uyarıcı deneyimlerimizin
    ayrı duyusal adalarda bulunmadıkları,
  • 3:26 - 3:29
    fakat dil ağımıza benzer
    bir çağrışım ağında toplu
  • 3:29 - 3:31
    olarak bulunduğudur.
  • 3:31 - 3:33
    Bu da metaforları, mantıklı olmasalar bile
  • 3:33 - 3:35
    anlamamızı sağlayan şeydir,
  • 3:35 - 3:38
    tıpkı benzer yumuşaklık ve
    aydınlık hissine bağlı olarak
  • 3:38 - 3:42
    karın, beyaz bir örtüyle
    kıyaslanması gibi.
  • 3:42 - 3:44
    İdestezi, kavramsallık ve duygusallığın
  • 3:44 - 3:48
    bir sentezine dayalı olan
    sanatta bile önem taşıyabilir.
  • 3:48 - 3:52
    Sanatta fikir ve estezi
    birbirlerini desteklerler,
  • 3:52 - 3:55
    bu, bir melodiyle muhteşem
    bir şekilde birleşen şarkı sözü de
  • 3:55 - 3:57
    olabilir, bir resmin renk ve fırça
  • 3:57 - 3:59
    kullanımıyla yükseltilen
    tema içeriği de olabilir
  • 3:59 - 4:01
    veya cümleler aracılığıyla mükemmel bir
  • 4:01 - 4:04
    şekilde oluşturulmuş
    romanın konusu da olabilir.
  • 4:04 - 4:08
    En önemlisi, idestezi
    tarafından oluşturulan çağrışım ağlarının
  • 4:08 - 4:11
    yalnızca dile ait ağımıza
    benzer olmaması, fakat aslında
  • 4:11 - 4:13
    onun ayrılmaz bir parçası olabileceğidir.
  • 4:13 - 4:15
    Geleneksel görüşün aksine,
  • 4:15 - 4:18
    duyularımız bir renk ve şekil
    koleksiyonunu ya da havadaki
  • 4:18 - 4:20
    bazı titreşimleri ilk yakaladığında
  • 4:20 - 4:23
    ve zihnimiz onları bir ağaç
    veya siren olarak sınıflandırdığında,
  • 4:23 - 4:28
    idestezi, iki sürecin de eş
    zamanlı olarak gerçekleştiğini öne sürer.
  • 4:28 - 4:33
    Duyusal algılarımızı, kavramsal
    dünya anlayışımız şekillendirir ve
  • 4:33 - 4:36
    ikisi birbirine öyle bağlıdır ki,
    birisi diğeri olmadan var olamaz.
  • 4:36 - 4:40
    Eğer idestezi tarafından
    öne sürülen bu model doğruysa,
  • 4:40 - 4:42
    zihin çalışmalarına ait
    büyük bilimsel ve felsefi
  • 4:42 - 4:47
    meselelerin bazıları için
    büyük sonuçlar ortaya koyabilir.
  • 4:47 - 4:49
    Benlik kavramı önceden var olmasaydı,
  • 4:49 - 4:53
    Descartes'ın da düşünme
    eylemine atfedeceği bir "ben"i olmazdı.
  • 4:53 - 4:57
    Birbirine bağlı ve farklı
    kavramlar ağı var olmasaydı,
  • 4:57 - 5:01
    duyusal dünya deneyimimiz,
    kavradığımız ayrı nesnelerden çok,
  • 5:01 - 5:05
    ayırt edilmemiş bir
    nesneler kütlesi olurdu.
  • 5:05 - 5:08
    Bilimin görevi ağın nerede olduğunu,
  • 5:08 - 5:12
    nasıl oluştuğunu ve dış
    uyarıcılarla etkileşimini bulmaktır.
  • 5:12 - 5:15
    Felsefenin mücadelesi
    ise, kendimizi anlayış biçimimiz
  • 5:15 - 5:19
    ve dünyayla olan bağımız
    için bu yeni bilinçlilik modelinin
  • 5:19 - 5:21
    ne anlama geldiğini düşünmektir.
Title:
İdestezi: Fikirler Ne Hissettirir? - Danko Nikolić
Description:

Dersin tamamı için: http://ed.ted.com/lessons/ideasthesia-how-do-ideas-feel-danko-nikolic

Zihinsel işlevimize dair geleneksel model öncelikle duyularımızın, beynimize veri sağladığını ve daha sonra bu duyuların uygun zihinsel olaylara dönüştürüldüğü fikrini desteklemektedir: Işığın görsel imgelere, hava titreşimlerinin işitsel tecrübelere dönüştürülmesi, vb. Fakat bu süreç eş zamanlı olarak gerçekleşiyorsa ne olur? Danko Nikolić, idestezi teorisini tanımlıyor.

Ders Danko Nikolić; animasyon ise nenatv tarafından hazırlanmıştır.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TED-Ed
Duration:
05:38

Turkish subtitles

Revisions