Return to Video

Beyniniz iletişim kurarken

  • 0:01 - 0:03
    Rüyalarımı, anılarımı, fikirlerimi
  • 0:03 - 0:05
    kaydedebilen ve beyninize
  • 0:05 - 0:07
    gönderebilen bir cihaz
  • 0:07 - 0:08
    icat ettiğinizi hayal edin.
  • 0:09 - 0:12
    Ezber bozan bir teknoloji olurdu,
    öyle değil mi?
  • 0:12 - 0:15
    Aslında zaten böyle bir
    cihazımız var,
  • 0:15 - 0:18
    adı da insan iletişim sistemi ve
  • 0:18 - 0:19
    etkili hikâye anlatımı.
  • 0:20 - 0:22
    Bu cihazın nasıl çalıştığını
    anlamak için,
  • 0:22 - 0:25
    beyinlerimize bakmamız gerekecek.
  • 0:25 - 0:28
    Soruyu da biraz daha farklı
    formüle etmemiz gerekmekte.
  • 0:28 - 0:30
    Şimdi sormamız gereken,
  • 0:30 - 0:33
    beynimde anılarım ve fikirlerimle
  • 0:33 - 0:36
    bağlantılı bu sinir hücreleri modellerinin
  • 0:36 - 0:39
    sizin beyninize nasıl aktarılacağıdır.
  • 0:40 - 0:43
    Sanırım iletişim kurmamızı sağlayan
    iki unsur bulunmakta.
  • 0:43 - 0:47
    İlk olarak beyniniz, benim gönderdiğim
  • 0:47 - 0:50
    ses dalgaları ile eşleşmekte.
  • 0:50 - 0:53
    İkincisi, iletişim kurmamızı
    sağlayan ortak bir
  • 0:53 - 0:55
    sinirsel protokol geliştirdik.
  • 0:55 - 0:57
    Bunu nasıl mı biliyoruz?
  • 0:57 - 0:59
    Princeton'daki laboratuvarımda,
  • 0:59 - 1:03
    insanları fMRI (emar) tarayıcılarına
    sokup hikâye anlatırken ya da
  • 1:03 - 1:07
    gerçek yaşam hikâyeleri
    dinlerken beyinlerini taradık.
  • 1:07 - 1:09
    Size, kullandığımız uyaran
    hakkında fikir sahibi
  • 1:09 - 1:13
    yapmak için çok yetenekli bir hikâye
    anlatıcısı tarafından anlatılan
  • 1:13 - 1:16
    bir hikâyeden 20 dakika dinleteceğim.
  • 1:16 - 1:17
    Jim O'Grady anlatmakta.
  • 1:18 - 1:22
    (Ses) Jim O'Grady: Hikâyemi haykırıyorum,
    hikâyemin çok güzel olduğunu
  • 1:22 - 1:24
    biliyorum ve daha da
    iyi yapmaya başlıyorum--
  • 1:24 - 1:26
    (Gülüşmeler)
  • 1:26 - 1:29
    onu süsleyerek.
  • 1:30 - 1:33
    Muhabirler buna ''zırvalamak'' der.
  • 1:33 - 1:35
    (Gülüşmeler)
  • 1:36 - 1:39
    Bu çizgiyi geçmeyi önermezler.
  • 1:40 - 1:45
    Fakat çizginin yüksek nüfuzlu
    bir dekan ve bir pasta saldırısıyla
  • 1:45 - 1:46
    kesildiğine şahit oldum.
  • 1:46 - 1:48
    Hoşuma gitmedi de değil.''
  • 1:48 - 1:50
    Uri Hasson: Tamam şimdi
    beyinlerinize bakalım ve
  • 1:50 - 1:53
    bu tarz hikâyeler dinlerken
    neler olduğunu görelim.
  • 1:53 - 1:57
    Basitten başlayalım -- Bir dinleyici
    ve bir beyin alanı ile başlayalım:
  • 1:58 - 2:01
    duyma merkezi kulaktan
    gelen sesleri işler.
  • 2:01 - 2:03
    Göreceğiniz gibi bu özel beyin alanında,
  • 2:04 - 2:07
    hikâye devam ettikçe,
    tepkiler aşağı ve yukarı gidiyor.
  • 2:07 - 2:09
    Şimdi bu tepkileri alıp,
  • 2:09 - 2:11
    aynı beyin alanında
    diğer dinleyicilerin tepkileri
  • 2:11 - 2:13
    ile kıyaslayabiliriz.
  • 2:13 - 2:14
    Sorabiliriz:
  • 2:14 - 2:17
    Tüm dinleyiciler arasında
    tepkiler ne kadar benzemekte?
  • 2:18 - 2:20
    Burada beş dinleyici görmektesiniz.
  • 2:21 - 2:24
    Hikâye başlamadan önce
    karanlıkta uzanırken ve
  • 2:24 - 2:28
    hikâyenin başlamasını beklerken
    beyinlerini tarayacağız.
  • 2:28 - 2:29
    Görebileceğiniz gibi,
  • 2:29 - 2:32
    her birinde beyin alanları
    yukarı ve aşağı hareket etmekte,
  • 2:32 - 2:34
    ancak tepkiler oldukça farklı ve
  • 2:34 - 2:35
    eşzamanlı değiller.
  • 2:35 - 2:38
    Bununla birlikte, hikâye
    başlar başlamaz, anında
  • 2:38 - 2:40
    hayret verici bir şey oluyor.
  • 2:41 - 2:44
    (Ses) JO: Hikâyemi haykırıyorum ve
    iyi olduğunu biliyorum ve
  • 2:44 - 2:45
    daha iyi yapmaya--
  • 2:45 - 2:49
    UH: Aniden, görebileceğiniz gibi
    deneklerin tümündeki tepkiler
  • 2:49 - 2:50
    hikâyeye kitleniyor ve
  • 2:50 - 2:53
    tüm dinleyicilerde benzer şekilde
  • 2:53 - 2:55
    aşağı ve yukarı hareket ediyor.
  • 2:55 - 2:58
    Gerçekte de bu aslında şu anda
    benim konuşmamı dinlerken
  • 2:58 - 3:01
    sizlerin beyinlerine olan şey.
  • 3:01 - 3:04
    Bu etkiye ''sinirsel kenetlenme'' deriz.
  • 3:04 - 3:07
    Sizlere sinirsel kenetlenmenin
    ne olduğundan önce
  • 3:07 - 3:09
    fiziksel kenetlenmeyi anlatayım.
  • 3:10 - 3:13
    Bakarız ve beş metronom görürüz.
  • 3:13 - 3:16
    Bu beş metronomu
    beş beyin olarak düşünün.
  • 3:16 - 3:19
    Hikâye başlamadan önce
    dinleyenlere benzer olarak
  • 3:19 - 3:20
    bu metronomlar klikleyecek,
  • 3:20 - 3:23
    ancak fazın dışında klikleyecek.
  • 3:23 - 3:27
    (Klikliyor)
  • 3:27 - 3:30
    Şimdi bunları bu iki silindire
  • 3:31 - 3:33
    koyarak birleştirdiğimde
    neler olduğuna bakın.
  • 3:34 - 3:37
    (Klikliyor)
  • 3:37 - 3:40
    Şimdi bu iki silindir rotasyona başlıyor.
  • 3:40 - 3:43
    Bu rotasyon titreşimi tahtayı geçecek ve
  • 3:43 - 3:46
    tüm metronomlarla eşleşecek.
  • 3:46 - 3:48
    Şimdi klik sesini dinleyin.
  • 3:48 - 3:52
    (Eşzamanlı klik sesleri)
  • 3:58 - 4:00
    Bu fiziksel kenetlenmedir.
  • 4:00 - 4:03
    Şimdi beyine geri dönüp soralım:
  • 4:03 - 4:05
    Bu sinirsel kenetlenmeyi sağlayan nedir?
  • 4:05 - 4:08
    Sadece hoparlörden gelen sesler mi?
  • 4:08 - 4:09
    Belki de kelimelerdir.
  • 4:09 - 4:13
    Ya da belki hoparlörün ilettiği anlamdır.
  • 4:13 - 4:16
    Bu nedenle test etmek için
    aşağıdaki deneyi yaptık.
  • 4:16 - 4:19
    Önce, hikâyeyi sondan başa dinlettik.
  • 4:19 - 4:22
    Bu birçok duyulan özelliği korudu,
  • 4:22 - 4:24
    ancak anlamı yok etti.
  • 4:24 - 4:26
    Bunun gibi bir şey duyuluyordu.
  • 4:26 - 4:31
    (Ses) JO: (Anlaşılmıyor)
  • 4:31 - 4:34
    İki beyin arasındaki renkleri
    insanlar arasında
  • 4:34 - 4:38
    oldukça benzer tepki veren
    beyin alanlarını göstermek için parlattık.
  • 4:38 - 4:39
    Göreceğiniz üzere,
  • 4:39 - 4:43
    bu gelen ses, tüm beyinlerde
    sesleri işleyen işitme kortekslerindeki
  • 4:43 - 4:45
    tepki ya da hizalanmayı başlattı.
  • 4:45 - 4:48
    Ancak beynin derinliklerine yayamadı.
  • 4:48 - 4:51
    Şimdi bu sesleri
    kelimelere dönüştürebiliriz.
  • 4:51 - 4:54
    Yani Jim Grady'i alıp
    kelimeleri karıştırırsak
  • 4:54 - 4:55
    bir kelime listemiz olur.
  • 4:55 - 4:58
    (Ses) JO:...bir hayvan...
    çeşitli gerçekler...
  • 4:58 - 5:01
    gerçekte...tart adam...
    potansiyel olarak...hikâyelerim
  • 5:01 - 5:04
    UH: Gördüğünüz gibi bu kelimeler
    erken dil gelişim alanlarında
  • 5:04 - 5:06
    uyum yaratabilir ama
    bundan daha fazlasını değil.
  • 5:06 - 5:10
    Şimdi kelimeleri alıp
    bunlardan cümleler yaratabiliriz.
  • 5:12 - 5:15
    (Ses) JO: Bu çizgiyi geçmeme
    tavsiyesinde bulundular.
  • 5:16 - 5:20
    ''Sevgili Jim. Güzel hikâye,
    Hoş ayrıntılar.
  • 5:20 - 5:23
    Onu benim vasıtamla
    tanımıyor muydu?'' diyor.
  • 5:23 - 5:26
    UH: Şimdi göreceğiniz gibi tüm
    dil alanlarındaki tepkiler, hangi
  • 5:26 - 5:27
    dilden olursa olsun gelen dili
  • 5:27 - 5:30
    işlerken aynı ya da benzer
    şekilde hizalanıyor.
  • 5:30 - 5:35
    Bununla birlikte, sadece tüm,
    anlamlı, uyumlu hikâyeyi kullandığımızda
  • 5:35 - 5:37
    tepkiler frontal ve
    yan korteksi de içeren
  • 5:37 - 5:39
    beynin derinliklerine,
  • 5:39 - 5:42
    daha üst sıralara yayılır ve
  • 5:42 - 5:44
    hepsini aynı tepkileri verir hâle getirir.
  • 5:44 - 5:48
    Tüm dinleyenlerde benzer hâle gelen
    bu üst düzey alanlardaki
  • 5:48 - 5:50
    kelimeler ya da seslerden değil,
  • 5:50 - 5:53
    tepkilerin konuşanın ilettiği anlamdan
  • 5:53 - 5:54
    kaynaklandığını düşünürüz.
  • 5:55 - 5:57
    Eğer haklıysak, burada
    şöyle güçlü bir tahmin yapabiliriz;
  • 5:57 - 6:00
    size tamamıyla aynı fikirleri
  • 6:00 - 6:02
    çok farklı kelimelerden oluşan
    iki ayrı şekilde söylesem
  • 6:02 - 6:05
    beyin tepkileriniz yine aynı olacaktır.
  • 6:05 - 6:09
    Bunu test etmek için
    laboratuvarımda aşağıdaki deneyi yaptık.
  • 6:09 - 6:11
    İngilizce bir hikâyeyi aldık ve
  • 6:11 - 6:13
    Rusça'ya çevirdik.
  • 6:13 - 6:17
    Şimdi tamamıyla aynı anlamı veren
  • 6:17 - 6:20
    iki ayrı ses ve sözdiziminiz var.
  • 6:20 - 6:23
    İngilizce hikâyeyi İngiliz dinleyicilere,
  • 6:23 - 6:26
    Rusça hikâyeyi de Rus
    dinleyicilere çalıyorsunuz,
  • 6:26 - 6:29
    tepkileri de gruplar
    genelinde kıyasladık.
  • 6:29 - 6:32
    Bunu yaparken de duyma kortekslerindeki
  • 6:32 - 6:35
    benzer tepkileri görmedik,
  • 6:35 - 6:37
    çünkü dil ve sesler oldukça farklıydı.
  • 6:37 - 6:40
    Bununla birlikte, yüksek
    seviyedeki alanlarda tepkilerin
  • 6:40 - 6:42
    iki grupta da aynı
    olduğunu görebilirsiniz.
  • 6:43 - 6:47
    Hikâye bittikten sonra doğrulattığımız
    üzere, bunun iki grubun da hikâyeyi
  • 6:47 - 6:51
    benzer şekilde anlamasından
    kaynaklandığına inanıyoruz.
  • 6:52 - 6:56
    Bu uyumun iletişim için
    önemli olduğunu düşünmekteyiz.
  • 6:56 - 6:59
    Örneğin, anlayacağınız gibi,
  • 6:59 - 7:01
    İngilizce benim ana dilim değil.
  • 7:01 - 7:03
    Birçoğunuz gibi
  • 7:03 - 7:05
    başka bir dili konuşarak büyüdüm.
  • 7:05 - 7:07
    Ama yine de anlaşabiliyoruz.
  • 7:07 - 7:08
    Nasıl oluyor?
  • 7:09 - 7:12
    Anlamı taşıyan ortak bir
    kod sayesinde iletişim
  • 7:12 - 7:13
    kurduğumuzu sanıyoruz.
  • 7:14 - 7:17
    Şu ana kadar sadece dinleyenin
    beyninde ne olduğundan, beyninizde
  • 7:17 - 7:20
    konuşmaları dinlerken
    olanlardan bahsettim.
  • 7:20 - 7:22
    Peki konuşanın beyninde
    neler oluyor, ben size
  • 7:22 - 7:24
    konuşurken beynimde ne oluyor?
  • 7:24 - 7:26
    Konuşanın beynine bakmak için
  • 7:26 - 7:29
    konuşandan tarayıcıya girmesini istedik,
  • 7:29 - 7:31
    beynini taradık ve
  • 7:31 - 7:35
    beyin tepkilerini hikâyeyi
    dinleyenlerin beyin
  • 7:35 - 7:37
    tepkileri ile karşılaştırdık.
  • 7:37 - 7:41
    Unutmayın ki konuşmayı üretmek ve
    konuşmayı anlamak birbirinden
  • 7:41 - 7:43
    oldukça farklı süreçlerdir.
  • 7:43 - 7:45
    Burada sorumuz: Ne kadar benzerler?
  • 7:46 - 7:48
    Sürpriz olarak gördük ki,
  • 7:48 - 7:52
    dinleyenlerin tüm bu karışık
    modelleri aslında
  • 7:52 - 7:55
    konuşanın beyninden gelmektedir.
  • 7:55 - 7:59
    Yani üretim ve anlama oldukça
    benzer süreçlere dayanmaktadır.
  • 7:59 - 8:01
    Yine keşfettik ki
  • 8:01 - 8:04
    dinleyenin ve konuşanın
    beynindeki benzerlikler
  • 8:04 - 8:06
    ne kadar güçlü ise,
  • 8:06 - 8:08
    iletişim o kadar iyidir.
  • 8:08 - 8:12
    Biliyorum ki eğer şu anda
    kafanız karışmışsa,
  • 8:12 - 8:14
    ki böyle olmadığını umuyorum,
  • 8:14 - 8:16
    beyin tepkileriniz
    benimkilerden oldukça farklı.
  • 8:16 - 8:19
    Ancak yine biliyorum ki
    beni anlıyorsanız,
  • 8:19 - 8:22
    o zaman beyniniz...
    ve beyniniz... ve beyniniz
  • 8:22 - 8:24
    benimkine oldukça benzer.
  • 8:26 - 8:29
    Şimdi tüm bu bilgileri
    toparlayalım ve soralım:
  • 8:29 - 8:32
    Bunu benim beynimden
    sizinkine bir anı transfer
  • 8:32 - 8:34
    etmek için nasıl kullanabiliriz?
  • 8:35 - 8:37
    Bunun için aşağıdaki deneyi yaptık.
  • 8:38 - 8:40
    Hayatlarında ilk defa
    BBC TV dizisi Sherlock'u
  • 8:40 - 8:44
    izleyen kişilerin beynini taradık.
  • 8:44 - 8:47
    Sonra onlardan tekrar
    tarayıcıya girerek daha önce
  • 8:47 - 8:51
    izlememiş bir başka kişiye
    filmi anlatmalarını istedik.
  • 8:51 - 8:53
    Daha açık olalım.
  • 8:53 - 8:55
    Şu sahneyi düşünün,
  • 8:55 - 8:57
    Sherlock Londra'da,
    aradığı katil tarafından
  • 8:58 - 9:00
    kullanılan taksiye biniyor.
  • 9:00 - 9:03
    Bir izleyici olarak,
  • 9:03 - 9:06
    izlerken beynimde özel
    bir kalıp vardır.
  • 9:07 - 9:11
    Şimdi tamamen aynı kalıbı
    Sherlock, Londra, katil
  • 9:11 - 9:15
    diyerek tekrar canlandırabilirim.
  • 9:15 - 9:18
    Ben bu kelimeleri sizin
    beyninize aktarırken de,
  • 9:19 - 9:21
    siz yeniden yapılandırmak zorundasınız.
  • 9:21 - 9:26
    Aslında, bu kalıbın şu anda
    beyinlerinizde oluştuğunu görüyoruz.
  • 9:26 - 9:28
    Ben size bu sahneleri anlatırken
  • 9:28 - 9:30
    şu anda beyinlerinizde oluşan bu kalıbın,
  • 9:30 - 9:32
    birkaç ay önce filmi tarayıcıda
  • 9:32 - 9:36
    izlerkenki kalıplarla aynı
    olduğunu gördüğümüzde de
  • 9:36 - 9:38
    oldukça şaşırdık.
  • 9:38 - 9:40
    Bu sizlere nasıl hikâye anlatabilmemizi,
  • 9:40 - 9:43
    bilgi aktarmamızı sağlayan
    mekanizmayı açıklayacaktır.
  • 9:44 - 9:46
    Çünkü, örneğin,
  • 9:46 - 9:49
    şimdi gerçekten dikkatlice
    dinliyorsunuz ve anlamaya çalışıyorsunuz.
  • 9:49 - 9:51
    Kolay olmadığını biliyorum.
  • 9:51 - 9:55
    Ancak umuyorum ki konuşmada
    bir noktada tuşa bastık ve anladınız.
  • 9:55 - 9:59
    Belki de birkaç saat, birkaç gün,
    birkaç ay içerisinde, bir partide
  • 9:59 - 10:01
    biriyle tanışacaksınız ve bu konuşmadan
  • 10:01 - 10:04
    bahsedeceksiniz ve aniden
  • 10:04 - 10:08
    sanki o da burada bizimle
    berabermiş gibi olacak.
  • 10:08 - 10:11
    Gördüğünüz gibi bu mekanizmayı
    alıp insanlar arasında
  • 10:11 - 10:15
    hatıra ve bilgi transfer
    etmek için kullanabiliriz,
  • 10:15 - 10:17
    inanılmaz, değil mi?
  • 10:17 - 10:20
    Ancak iletişim kurabilme yeteneğimiz ortak
  • 10:20 - 10:23
    bir zeminde buluşabilmemize bağlıdır.
  • 10:23 - 10:24
    Çünkü, örneğin,
  • 10:24 - 10:28
    ''taksi'' yerine İngiltere'de
  • 10:28 - 10:30
    eşanlamlı olan ''hackney arabası'' desem
  • 10:30 - 10:34
    birçoğunuz için bir anlam ifade etmeyecek.
  • 10:35 - 10:37
    Uyum sadece temel fikri
    anlama yeteneğimize
  • 10:37 - 10:39
    bağlı değildir;
  • 10:39 - 10:44
    aynı zamanda ortak zemin, anlayış ve
    paylaşılan inanç sistemine
  • 10:44 - 10:46
    sahip olmamıza da bağlıdır.
  • 10:46 - 10:47
    Çünkü biliyoruz ki birçok durumda
  • 10:47 - 10:52
    insanlar aynı hikâyeyi
    çok farklı biçimlerde anlayabilirler.
  • 10:52 - 10:56
    Yine laboratuvarda şu deneyi yaptık.
  • 10:56 - 10:59
    J.D. Salinger'ın bir hikâyesini aldık,
  • 10:59 - 11:03
    hikâyede bir partide eşini kaybeden
    bir adam en iyi arkadaşını arıyor ve
  • 11:03 - 11:07
    ''Karımı gördün mü?'' diye soruyor.
  • 11:08 - 11:09
    Deneklerin yarısına,
  • 11:09 - 11:13
    karısının kocasının en iyi arkadaşı
    ile ilişki yaşadığını söyledik.
  • 11:13 - 11:14
    Diğer yarısına ise
  • 11:14 - 11:20
    eşinin sadık olduğunu ancak
    kocasının çok kıskanç olduğunu söyledik.
  • 11:20 - 11:23
    Hikâye başlamadan önceki bu tek cümle
  • 11:23 - 11:25
    kadının kocasını aldattığını düşünen
  • 11:25 - 11:28
    tüm kişilerin beyin tepkileri
    yüksek seviye alanlarında
  • 11:28 - 11:31
    aynı ve diğer türlü düşünen
  • 11:31 - 11:33
    gruptan da farklı idi.
  • 11:33 - 11:37
    Eğer tek bir cümle ile
  • 11:37 - 11:38
    beyin tepkileriniz diğer insanlarla
  • 11:38 - 11:41
    aynı ve sizden farklı düşünen
    diğerleri ile farklı olabiliyorsa
  • 11:41 - 11:45
    bu etkinin gerçek hayatta
    nasıl yansıyacağını düşünün.
  • 11:45 - 11:48
    Tamamıyla aynı haberi dinlerken,
  • 11:48 - 11:51
    her geçen gün,
    bize farklı bakış açıları sunan
  • 11:51 - 11:55
    Fox Haber, New York Times gibi
    farklı haber kanallarını dinleyerek,
  • 11:55 - 11:58
    nasıl etkilendiğimizi bir düşünün.
  • 12:00 - 12:01
    Şimdi özetleyelim.
  • 12:02 - 12:04
    Bu akşam her şey
    planlandığı gibi giderse,
  • 12:04 - 12:08
    sesimi beyinlerinizle eşleştirme
    yeteneğimi kullandım.
  • 12:08 - 12:09
    Bu eşleştirmeyi de
  • 12:09 - 12:13
    hatıralarım ve fikirlerimle birleşen
    beyin kalıplarımı sizlerin beynine
  • 12:13 - 12:15
    aktarmak için kullandım.
  • 12:15 - 12:19
    Bunu yaparken de
    iletişim kurarken kullandığımız
  • 12:19 - 12:21
    gizli mekanizmayı kullandım.
  • 12:21 - 12:24
    Biliyoruz ki, bu, gelecekte bizim
  • 12:24 - 12:26
    iletişimi geliştirmemize yardımcı olacak.
  • 12:26 - 12:28
    Ancak bu çalışmalar aynı zamanda
  • 12:29 - 12:32
    göstermiştir ki, iletişim
    ortak bir zemine dayanır.
  • 12:32 - 12:34
    Toplum olarak gerçekten
    endişelenmemiz gereken an,
  • 12:34 - 12:38
    bu ortak zemini ve bizden farklı
    düşüncelerde olanlarla konuşma
  • 12:38 - 12:41
    yeteneğimizi, mikrofonu ve düşünme
  • 12:41 - 12:44
    şeklimizi kontrol edebilen birkaç
    güçlü medya kanalı yüzünden
  • 12:44 - 12:45
    kaybettiğimiz
  • 12:46 - 12:49
    zaman olacaktır.
  • 12:49 - 12:52
    Nasıl düzeltilir bilemiyorum,
    çünkü ben sadece bilim adamıyım.
  • 12:52 - 12:55
    Belki de bir yolu
  • 12:55 - 12:57
    iletişimin daha doğal hâli olan
    diyaloğa dönmektir,
  • 12:57 - 12:59
    burada ben sadece konuşan değil,
  • 12:59 - 13:02
    hem konuşan hem dinleyen olduğum
  • 13:02 - 13:04
    konuşmanın daha doğal hâline.
  • 13:04 - 13:08
    Bu şekilde birlikte
  • 13:08 - 13:12
    ortak bir zeminde ve yeni fikirlerde
    buluşmaya çalışırız.
  • 13:12 - 13:13
    Çünkü her şeyden önce,
  • 13:13 - 13:17
    eşleştiğimiz insanlar
    kim olduğumuzu anlatır.
  • 13:17 - 13:20
    Başka bir beyinle eşleşme isteği de
  • 13:20 - 13:24
    çok erken yaşlarda başlayan
    temel bir istektir.
  • 13:24 - 13:28
    Şimdi eşleştiğimiz insanların
    bizi nasıl tanımladığına iyi
  • 13:29 - 13:33
    bir örnek olduğunu düşündüğüm
  • 13:33 - 13:36
    kendi hayatımdan bir örnekle tamamlayayım.
  • 13:36 - 13:39
    Bu benim oğlum Jonathan
    daha çok küçükken.
  • 13:39 - 13:44
    Sadece başka biriyle eşleşme
    arzusu ve saf mutluluğu ile
  • 13:44 - 13:49
    eşimle beraber nasıl
    bir ses oyunu geliştirdiğine bakın.
  • 13:50 - 13:54
    (İkisi de sesler çıkarıyorlar)
  • 14:03 - 14:05
    (Gülüşmeler)
  • 14:05 - 14:09
    Şimdi düşünün,
  • 14:09 - 14:12
    oğlumun bizimle ve hayatındaki
    diğer insanlarla eşleşme
  • 14:12 - 14:15
    yeteneği, dönüşeceği yetişkini
    nasıl şekillendiriyor.
  • 14:15 - 14:17
    Diğer insanlarla etkileşimle ve
  • 14:17 - 14:22
    birlikteliklerinizle, fikirlerinizin
    nasıl günbegün değiştiğini düşünün.
  • 14:23 - 14:25
    Yani diğer insanlarla
    eşleşmeye devam edin.
  • 14:25 - 14:27
    Fikirlerinizi yayın,
  • 14:27 - 14:30
    çünkü hepimizin toplamı,
    birlikte, eşleşerek,
  • 14:30 - 14:32
    parçalarınızdan daha güçlüdür.
  • 14:32 - 14:33
    Teşekkürler.
  • 14:33 - 14:38
    (Alkışlar)
Title:
Beyniniz iletişim kurarken
Speaker:
Uri Hasson
Description:

Nörobilimci Uri Hasson, insan iletişiminin temellerini araştırıyor ve laboratuvarındaki deneyler, farklı dillerden dahi olsa beyinlerimizin aynı hikâye ya da fikri duyduğunda aynı tepkileri verdiğini ya da hizalandığını ortaya çıkarıyor. Bu muhteşem sinirsel mekanizma beyin kalıplarını iletmemizi, hatıra ve bilgileri paylaşmamızı sağlıyor. Hasson diyor ki ''İletişim kurabiliriz çünkü anlamı temsil eden ortak bir kodumuz var.''

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:51

Turkish subtitles

Revisions