Return to Video

Hayatınızın Kararı | Talat Kırış | TEDxIstanbul

  • 0:05 - 0:06
    Merhaba.
  • 0:06 - 0:10
    En son konuşmacı olduğuma göre
    istediğim kadar konuşabilirim herhalde.
  • 0:11 - 0:14
    Yorulmuşsunuzdur,
    ufak ufak kaçsak diyorsunuzdur.
  • 0:14 - 0:18
    Baştan söyleleyim en güzel cümlemi
    en sonda söyleyeceğim.
  • 0:20 - 0:23
    Ben bir beyin cerrahıyım.
    Burası benim işyerim.
  • 0:24 - 0:27
    Dünyanın en zor işlerinden
    birini yapıyorum.
  • 0:28 - 0:31
    Sizce benim işimin zor yanı nedir?
  • 0:32 - 0:35
    Saatlerce bu mikroskobun
    altında çalışmak mı?
  • 0:36 - 0:42
    Yoksa yaptığım en küçük bir yanlış
    hareketin bir insanın hayatına mal olması,
  • 0:42 - 0:45
    ölümüne yol açması ya da
    sakatlığına yol açması mı?
  • 0:46 - 0:48
    İşimin en zor yanı bu değil.
  • 0:48 - 0:54
    Beyninde tümör olduğunu öğrenen yada
    bir damar baloncuğunun patlamasıyla
  • 0:54 - 0:59
    beyin kanaması geçirip hayatı altüst olan
    insanlarla karşılaşmak.
  • 0:59 - 1:05
    İşimin en zor yanı hastanedeki odamda
    az önce çocuğunun beyinciğinde tümör
  • 1:05 - 1:11
    olduğunu öğrenen bir anneyle göz göze
    gelmek, ona bu durumu anlatabilmek.
  • 1:12 - 1:15
    Ben hastalarıma bir olgu olarak bakmam.
  • 1:16 - 1:22
    Onları duygularıyla, düşünceleriyle,
    sevdikleriyle, işleriyle bir bütün olarak
  • 1:22 - 1:23
    görürüm.
  • 1:25 - 1:31
    Onları yakalandıkları hastalığın nasıl
    etkileyeceğini düşünürüm,
  • 1:31 - 1:33
    onlara nasıl yardım edebileceğimi.
  • 1:34 - 1:38
    Bugün size anlardan ve tercihlerden
    söz edeceğim.
  • 1:38 - 1:44
    Momentum bana önce bir momenti,
    yani bir anı hatırlatıyor.
  • 1:44 - 1:46
    Sonrada hareketi.
  • 1:46 - 1:49
    Hereketin en önemli özelliği yönü.
  • 1:49 - 1:53
    Bir kamyon otoyolda dümdüz
    giderken sorun yoktur.
  • 1:53 - 1:57
    Ama direksiyonu kırıp bariyerlere
    yönelirse sorun başladı demektir.
  • 1:58 - 2:03
    Hereketin yönü seçimi işaret eder,
    tercihi işaret eder.
  • 2:03 - 2:07
    İnsanlar anlarıyla ve tercihleriyle
    var olurlar.
  • 2:08 - 2:09
    Bir an nedir?
  • 2:09 - 2:12
    Bir dakika? On dakika?
  • 2:12 - 2:17
    Eğer 1 an 1 dakikaysa, uykuyu çıktıktan
    sonra yaşam boyu geçireceğiniz
  • 2:17 - 2:20
    aşağı yukarı 25 milyon anınız olacaktır.
  • 2:21 - 2:24
    10 dakika ise 2,5 milyondan.
  • 2:24 - 2:27
    Ve bu tabiki bir yenidoğan için geçerli.
  • 2:27 - 2:29
    Yani pek fazla zamanımız var sayılmaz.
  • 2:30 - 2:33
    O zaman anlarımız ve tercihlerimiz
    önem kazanıyor.
  • 2:34 - 2:36
    Size anlardan örnek vereceğim.
  • 2:36 - 2:40
    Tercihlerden, hastalarımdan,
    kendimden , insanlardan.
  • 2:41 - 2:46
    17 yaşında bir delikanlı, bir sürü
    sorunu var. Hangimizin yokki?
  • 2:47 - 2:51
    Üstüne üstlük birde aşık.
    Sevgilisiyle konuşmak istiyor.
  • 2:51 - 2:54
    Takmış kafaya o gün mutlaka konuşacak.
  • 2:54 - 2:56
    Mesaj üstüne mesaj atıyor, cevap yok.
  • 2:56 - 2:58
    Telefonla arıyor, cevap yok.
  • 2:59 - 3:01
    Son bir kere daha arıyor, meşgule alıyor.
  • 3:02 - 3:06
    Gidiyor salonun penceresini açıp
    bırakıyor kendini boşluğa.
  • 3:07 - 3:08
    Hayır ölmüyor.
  • 3:09 - 3:11
    Belden aşağısı felç kalıyor.
  • 3:12 - 3:16
    Bütün sorunları aynen devam ederken
    kalan ömrünü
  • 3:16 - 3:19
    bir tekerlekli sandalyede geçirecek.
  • 3:20 - 3:24
    Hiçbir tercih yaşamın
    karşısında olmamalı.
  • 3:24 - 3:28
    Kendi hayatımıza dair vereceğimiz
    kararlar da böyle.
  • 3:28 - 3:34
    Çünkü bu dünyada tek bir kutsal şey var,
    o da canlıların yaşamı.
  • 3:35 - 3:41
    Buna Afrikada açlıktan ölen, Ortadoğuda
    bombalardan ölen çocukların yaşamıda
  • 3:41 - 3:42
    dahil.
  • 3:43 - 3:46
    Buna Faroe adalarında katledilen
    yunusların,
  • 3:46 - 3:50
    belediyelerin zehirlediği
    köpeklerin yaşamıda dahil.
  • 3:50 - 3:57
    Buna gezide avm yapmak için,
    Validebağ'da cami,
  • 3:57 - 4:02
    Soma'da santral yapmak için
    kesilen ağaçlarınkide.
  • 4:06 - 4:12
    Bu arada hanımlar beyler, eğer
    sevgilileriniz size şiddet küfür içeren
  • 4:12 - 4:16
    mesajlar atmıyorlarsa bir zahmet
    onları yanıtlayıverin.
  • 4:16 - 4:20
    Benim boyle kendini boşluğa bırakan
    çok hastam oldu.
  • 4:20 - 4:23
    Bir başka hasta 29 yaşında bir kadın.
  • 4:23 - 4:27
    İyi bir evliliği var, mutlu bir
    evliliği var, iyi bir işi var.
  • 4:28 - 4:30
    Başı ağrıyor. Bir MR çektiriyor.
  • 4:30 - 4:34
    Büyük bir damar yumağı tespit ediliyor.
    Bana geldi.
  • 4:34 - 4:37
    Kendisine hastalığıyla ilgili
    bilgi vermeye başladım.
  • 4:37 - 4:41
    Doğduğundan beri beyninde olduğunu ve
    yaşamının sonuna kadar
  • 4:41 - 4:44
    zararsız bir şekilde orada kalabileceğini
    söyledim.
  • 4:44 - 4:46
    Lafı ağzımdan aldı.
  • 4:46 - 4:49
    ''Ama yarın kanayabilir ve ölebilirim de.''
    dedi.
  • 4:49 - 4:54
    Uzun zamandır hastalar hastalıklarını
    internetten çalışıp geliyorlar.
  • 4:54 - 4:58
    Hatta beni de çalışıyorlar.
    Bana dair herşeyi biliyorlar.
  • 4:58 - 5:01
    ''Siz bu ameliyatı iyi yapıyormuşsunuz''
    dedi. ''Beni kurtarın.''
  • 5:02 - 5:06
    Ameliyatın risklerini anlattım.
    Ölüm ve sakatlık vardı.
  • 5:06 - 5:10
    ''Ameliyat olmak istiyorum.'' dedi.
    20 saat sürdü ameliyatı.
  • 5:10 - 5:14
    Ve ameliyattan 2 bacağı ve 1 kolu
    felçli olarak çıktı.
  • 5:15 - 5:21
    Sonra bana hayatımda bir hastamdan aldığım
    en güzel hediyeyi verdi.
  • 5:22 - 5:24
    Bu kartpostal.
  • 5:25 - 5:29
    Üstünde eşinin ve kendisinin resmi var.
    Arkasında şunlar yazıyor.
  • 5:29 - 5:33
    Ocak 2002 hastalığın teşhisi.
    Nisan 2002 operasyon.
  • 5:33 - 5:36
    Ağustos 2002 Kaçkar'da 3200 metre.
  • 5:37 - 5:41
    Bir tercih yapmıştı ne mutlu bana ki
    ona istediği hayatı verebilmiştim.
  • 5:42 - 5:45
    Ama bundan sonraki öykü biraz acıklı.
  • 5:45 - 5:50
    30'lu yaşlarının ortalarında bir erkek
    hasta bir sara nöbeti geçiriyor.
  • 5:50 - 5:52
    Acile götürüyorlar. Film çekiliyor.
  • 5:52 - 5:55
    Beyninin sağ tarafında kocaman bir tümör.
  • 5:56 - 6:01
    Bana geldi. Yüzünde acı bir gülümsemeyle
    ''Hocam yaşarmıyım?'' dedi.
  • 6:01 - 6:06
    Kötü huylu bir tümördü. İkimizde
    ''Bunun için mücadele edeceğiz.'' dedik.
  • 6:06 - 6:08
    2 yıl içinde 3 defa ameliyat ettim.
  • 6:09 - 6:10
    Bir gün telefonla beni aradı.
  • 6:11 - 6:15
    ''Hocam'' dedi.''Bu iki yılı iyi yaşadım.
    Yapmak istediklerimi yaptım.
  • 6:15 - 6:18
    Fantazilerim vardı, gerçekleştirdim.
  • 6:18 - 6:21
    İki yıla 40-50 yıllık hayatı sığdırdım.''
  • 6:22 - 6:24
    1 hafta sonra da öldü.
  • 6:25 - 6:26
    Peki böyle mi olması gerekiyor?
  • 6:26 - 6:30
    Duvara tosladıktan sonra mı hayatımızın
    değerini anlamalıyız?
  • 6:31 - 6:36
    Her sabah bir dikdörtgen prizmasından
    çıkıp başka bir dikdörtgen prizmasına
  • 6:36 - 6:42
    biniyoruz ve işimizin olduğu bir diğer
    dikdörtgen prizmasına gidiyoruz.
  • 6:42 - 6:48
    Yaşamlarımız bu şekilde geçip giderken
    hayal gücümüz, yaratıcılığımız soluyor.
  • 6:49 - 6:53
    Hep nasıl daha çok para kazanırız,
    nasıl daha yükseğe çıkarız,
  • 6:53 - 6:56
    nasıl daha güçlü oluruz diye uğraşıyoruz.
  • 6:57 - 7:01
    Peki güçlü olmak bizi daha iyi,
    daha düzgün yapıyor mu?
  • 7:01 - 7:03
    Çoğu zaman daha kötü yapıyor.
  • 7:04 - 7:11
    Kendimize etrafımızdakilere ve üzerinde
    yaşadığımız bu gezegene yabancılaşıyoruz.
  • 7:12 - 7:15
    En son ne zaman bir Dünya
    Haritasına baktınız?
  • 7:16 - 7:20
    Kaçınız kutuplara gitmeyi,
    okyanusların dibindeki çukurlara
  • 7:20 - 7:23
    bir denizaltı ile inmeyi hayal etti?
  • 7:23 - 7:27
    Peki sizler bunu hayal etmezseniz
    çocuklarınız nasıl Jüpiter'e Uranüs'e
  • 7:27 - 7:30
    gitmeyi hayal edecek?
  • 7:30 - 7:33
    Bu topraklardan böyle çocuklar
    nasıl çıkacak?
  • 7:35 - 7:39
    Size iki denizciden örnek vereceğim.
    Ben de denizciyim.
  • 7:39 - 7:41
    İki büyük denizci kadından.
  • 7:42 - 7:43
    İlkinin adı Jean Socrates.
  • 7:43 - 7:46
    Emekli bir matematik öğretmeni,
    70 yaşında bir kadın.
  • 7:47 - 7:50
    50'sinden sonra yelken yapmayı
    öğrenmişler eşiyle.
  • 7:51 - 7:54
    Evlerini satıp bir yelkenli alıyorlar,
    dünyayı dolaşacaklar.
  • 7:54 - 7:57
    ''Nereida - Su perisi'' ismini veriyorlar.
  • 7:57 - 8:00
    Ama kocası kansere yakalanıp ölüyor.
  • 8:01 - 8:04
    Bu 70 yaşındaki kadın
    zor bir işe kalkışıyor.
  • 8:04 - 8:08
    Tek başına en zor rotadan hiç durmadan
    dünyayı dolaşmak.
  • 8:08 - 8:12
    Çok az kişi başarmış bunu.
    Yola çıkıyor.
  • 8:12 - 8:15
    Yolculuğu tamamlıyor, ama yolda
    durmak zorunda kalıyor.
  • 8:15 - 8:18
    Amacına ulaşamıyor.
    Bir daha yola çıkıyor.
  • 8:18 - 8:22
    60 mil kala, bitirmesine şu kadarcık kala
    tekrar durmak zorunda kalıyor.
  • 8:22 - 8:27
    Bir daha yola çıkıyor, dünyayı hiç
    durmadan tek başına dolaşan
  • 8:27 - 8:31
    en yaşlı insan oluyor ve çok az
    sayıda insandan biri.
  • 8:32 - 8:35
    Başka bir büyük denizci Ellen MacArthur.
  • 8:35 - 8:37
    Ama kendi küçük, 1.52 boyunda.
  • 8:38 - 8:41
    Dünyanın en zor spor müsabakalarından
    biri kabul edilen
  • 8:42 - 8:44
    Vendée Globe yarışına katılıyor.
  • 8:45 - 8:50
    18 metrelik bir yelkenlide güney
    okyanusunun 10-15 metreye varan
  • 8:50 - 8:52
    dalgalarıyla boğuşuyor 94 gün.
  • 8:53 - 8:56
    Ve bu yarışı ikinci olarak bitiriyor.
  • 8:56 - 9:02
    3 yıl sonra bir trimalanla dünyayı
    yelkenle en hızlı dolaşan insan oluyor.
  • 9:03 - 9:08
    Şimdi bu iki kadında kansere karşı
    kurdukları vakıflada
  • 9:08 - 9:11
    denizciliklerinin yanında mücadelelerine
    devam ediyorlar
  • 9:11 - 9:15
    ve ülkelerinin çocuklarına
    ilham oluyorlar.
  • 9:15 - 9:18
    1 yıl önceye dönüyorum.
  • 9:18 - 9:22
    Bir hastam beyin kanaması geçiriyor,
    2 saat sonra ameliyathanede.
  • 9:22 - 9:26
    Bu video onun ameliyatından bir bölüm.
  • 9:27 - 9:33
    Birazdan başıma bir beyin cerrahının
    başına gelebilecek en berbat şey gelecek
  • 9:33 - 9:35
    Erken ruptur ( yırtılma-yırtık)
    diyoruz buna.
  • 9:35 - 9:39
    Daha hiçbir şeye hakim değilken,
    hastanın anatomisine hakim değilken
  • 9:39 - 9:41
    anevrizma patlıyor.
  • 9:41 - 9:47
    Bir hortumdan fışkıran su gibi büyük
    bir basınçla beynine gitmesi gereken kan
  • 9:47 - 9:50
    dışarıya akıyor.
  • 9:52 - 9:56
    Bu kanamayı birkaç dakika içinde
    durduramazsam hastayı kaybedeceğim.
  • 9:57 - 10:01
    Saniyeler ilerliyor, benim de koroner
    damarlarım büzüşmeye başlıyor.
  • 10:01 - 10:07
    Ama benim işim bu. Geçtiğimiz 25 yılda
    yüzlerce yaptım ben bu ameliyatlardan.
  • 10:07 - 10:10
    Bu kanamayı nasıl durduracağımı biliyorum.
  • 10:12 - 10:15
    Bu anevrizmayı klipledim.
    Hastayı kurtardım.
  • 10:16 - 10:20
    Ben işini çok seven bir beyin cerrahıyım.
    İşini çok iyi yapan bir beyin cerrahıyım.
  • 10:21 - 10:24
    Çocukluk hayallerimin
    mesleğini yapıyorum.
  • 10:24 - 10:28
    Bir sürü asistan yetiştirdim.
    Öğrencler yetiştirdim.
  • 10:28 - 10:32
    Kitaplarım var, ulusal,
    uluslararası düzeyde tanınıyorum.
  • 10:32 - 10:39
    Ama hayatımı tek bir alana sığdırmak,
    yalnız beyin cerrahisi içinde kalmak
  • 10:39 - 10:41
    bana yetmemeye başladı.
  • 10:42 - 10:48
    Bu ameliyattan sonra çıktım Taksim'e
    gittim, Haziran günleriydi.
  • 10:48 - 10:55
    Gezi direnişleri, içinde olan herkese
    farklı ve yeni bir şey ilham etmiştir.
  • 10:56 - 11:01
    Bana da birçok şeyin yanında
    adı dünya olan bir gezegende yaşadığımızı
  • 11:01 - 11:03
    düşündürdü.
  • 11:04 - 11:06
    2 ay sonra buradaydım.
  • 11:06 - 11:11
    Doğu Grönland, Angmagssalik Bölgesi,
    Kulusuk isimli bir eskimo köyü.
  • 11:12 - 11:16
    Hedefim buradan yola çıkıp kanoyla
    Kuzey Kutup Dairesini geçmekti.
  • 11:17 - 11:22
    Hayatımda hiç kanoya binmemiştim.
    Hiç kürek çekmemiştim.
  • 11:22 - 11:26
    Tanımadığım insanlarla beraber
    Grönland denizine açıldık.
  • 11:27 - 11:33
    Yüz kilometre ötedeki kuzey kutup
    dairesine doğru kürek çekmeye başladık.
  • 11:34 - 11:36
    Çadırda kaldım Grönland
    toprağının üstünde.
  • 11:36 - 11:39
    30 yıldır falan çadırda kalmamıştım.
  • 11:39 - 11:44
    Kutup ayısını kollayarak
    açıkta tuvalete gittim.
  • 11:45 - 11:47
    8 gün boyunca yıkanmadım.
  • 11:48 - 11:54
    Yani modern kent yaşamına alışkın
    50 yaşında bir tıp profesörü için
  • 11:54 - 11:56
    pek de olağan olmayan günler geçirdim.
  • 11:57 - 12:01
    Ama sonunda Kuzey Kutup Dairesini
    kanoyla geçebildim.
  • 12:02 - 12:05
    3 ay sonrada buradaydım. Antarktika'da.
  • 12:07 - 12:10
    Ushuaia'dan,
  • 12:13 - 12:16
    O zaman başka yerlere de gideyim
    alkış alacaksam.
  • 12:17 - 12:23
    Ushuaia'dan, yani dünyanın en güneyindeki
    şehirden bu yelkenliye bindik
  • 12:23 - 12:26
    ve Drake Pasajına açıldık.
  • 12:26 - 12:29
    8 kişiyle beraber.
    Hiç tanımadığım insanlarla.
  • 12:30 - 12:33
    Drake Pasajı dünyanın
    en zorlu denizlerinden biri.
  • 12:33 - 12:37
    Güney amerikayla antarktika arasında.
    Yılın 300 günü fırtınalı.
  • 12:39 - 12:42
    Drake Pasajını geçtiğiniz zaman
    bu olağanüstü yere geliyorsunuz.
  • 12:42 - 12:44
    Antarktika'ya.
  • 12:44 - 12:47
    Farklı bir gezegene gelmiş
    gibi oluyorsunuz.
  • 12:47 - 12:51
    Antarktika'nın en güzel yanı
    hiç kimseye ait olmaması.
  • 12:51 - 12:55
    Hiçbir devlete hiçbir çokuluslu şirkete
    ait toprağı yok.
  • 12:55 - 12:58
    Kimse doğal kaynaklarını
    yağmalamaya çalışmıyor.
  • 12:59 - 13:03
    Antarktika yalnızca orada yaşayan
    canlılara ait.
  • 13:03 - 13:05
    1 ay kaldım Antarktika'da.
  • 13:06 - 13:10
    Dönerken penguenlerle vedalaştım.
  • 13:18 - 13:21
    Penguenlerle vedalaşırken sordum tabi.
  • 13:21 - 13:26
    Çocuklar dedim neydi o gezi günlerinde
    bütün kanallarda sizin belgeselleriniz
  • 13:26 - 13:27
    gösteriliyordu?
  • 13:28 - 13:31
    Penguenlerin cevabını aynen
    size aktarıyorum.
  • 13:31 - 13:37
    Abi dediler biz Antarktika'da
    yaşayan canlılarız, Taksim'e yapılacak
  • 13:37 - 13:42
    alışveriş merkeziyle hiç işimiz olmaz.
    Gizli kamerayla çekmişler, fikrimizi
  • 13:42 - 13:47
    sormadan orada burada gösteriyorlar. Ne
    çocukların yumurtadan çıkması kaldı,
  • 13:47 - 13:53
    ne cinsel hayatlarımız kaldı. Gördüğün
    gibi biz anadan doğma siyah beyaz
  • 13:53 - 13:59
    yaratıklarız. Bizde İstanbul'da olsak Çarşı
    Grubuyla beraber geziye çıkardık dediler.
  • 14:03 - 14:08
    Hoş bir manzara olurdu doğrusu.
    Gümüşsuyu'nda büyük bir penguen
  • 14:08 - 14:11
    sürüsüyle beraber sloganlar atarak
    geziye tırmanmak.
  • 14:12 - 14:16
    Dönüş yolunda Antarktika'dan dönüş
    yolunda başıma
  • 14:16 - 14:19
    hayatımdaki en güzel şeylerden biri geldi.
  • 14:19 - 14:21
    Önce fıskiyelerini gördük.
  • 14:23 - 14:25
    Büyük bir kambur balina sürüsüydü.
  • 14:25 - 14:27
    Yelkenleri indirdik, bekledik.
  • 14:28 - 14:32
    Birer ikişer yanımıza geldiler birazdan
    bütün teknenin etrafını
  • 14:32 - 14:35
    yirmi yirmibeş tane kambur balina kapladı.
  • 14:36 - 14:41
    Korkutucu gibi geliyor ama sanki
    kum havuzundaki çocuklar gibiydiler
  • 14:41 - 14:43
    bizle oynamaya başladılar.
  • 14:43 - 14:47
    Okyanusun ortasında teknenin bir yanından
    girip öbür yanından çıktılar.
  • 14:47 - 14:52
    Kuyruk gösterdiler, taklalar attılar,
    fıskıyelerini yüzümüze fışkırttılar.
  • 14:52 - 14:56
    Bir evcil hayvan bile eve gelen
    yabancıyı yadırgar.
  • 14:57 - 15:02
    Bu balinalar okyanusun ortasında bize
    canlıların kardeşliği dersini verdiler.
  • 15:04 - 15:06
    Sonra ameliyathaneme geri döndüm.
  • 15:07 - 15:11
    Eskisinden daha büyük şevkle yapıyorum
    ameliyatlarımı. Hastalarıma bakıyorum.
  • 15:12 - 15:13
    Ama ben aynı ben değilim.
  • 15:14 - 15:19
    Antarktika'nın, Grönland'ın sularında
    dolaşmış biri aynı insan olmuyor.
  • 15:19 - 15:24
    İşimi yaparken ne zaman Güney Kutbuna
    yürüyerek gideceğim, ne zaman Tongo'da
  • 15:24 - 15:27
    balinalarla yüzeceğim diye düşünüyorum.
  • 15:27 - 15:29
    Bu işler tehlikeli değil mi diyeceksiniz.
  • 15:29 - 15:30
    Tehlikeli.
  • 15:30 - 15:33
    Ama inanın bana kent yaşamı
    daha az tehlikeli değil.
  • 15:33 - 15:37
    Hele türkiyede yaşıyorsanız
    Antarktika kesinlikle daha güvenli.
  • 15:39 - 15:42
    Bir tane hayatınız var.
    Tek bir tane.
  • 15:42 - 15:45
    Sonrasını bilmiyoruz.
  • 15:45 - 15:49
    Ama bu hayata doğduk ve bu hayatı
    yaşayacağız.
  • 15:50 - 15:52
    Hayatınızı değiştirin.
  • 15:52 - 15:54
    Hemen yarın hayatınızı
    değiştirmeye başlayin.
  • 15:55 - 15:57
    Hayal kurun.
  • 15:57 - 16:02
    Büyük ve imkansız şeyler hayal edin.
    En zor olanı hayal edin.
  • 16:02 - 16:06
    Everest'e tırmanmayı düşünün, planlayın.
  • 16:06 - 16:08
    Belki günün birinde Ağrı Dağı'na
    çıkarsınız. Az şey mi?
  • 16:09 - 16:14
    Bir yelkenliyle Akdeniz'de dolaşmayı,
    okyanuslara açılmayı hayal edin.
  • 16:15 - 16:19
    Belki bir balıkçı motoru edinirsiniz,
    İstanbul'u denizden yaşamaya başlarsınız.
  • 16:20 - 16:21
    Az şey mi?
  • 16:22 - 16:24
    Yarın hayatınıza dokunun.
  • 16:25 - 16:28
    Oturduğunuz seyirci koltuğundan çıkın,
    sahneye gelin.
  • 16:29 - 16:33
    Kendi hayatınızın izleyicisi değil
    oyuncusu olun.
  • 16:34 - 16:36
    Hayatınızın senaristi, yönetmeni olun.
  • 16:37 - 16:39
    Dokunun hayatınıza.
  • 16:39 - 16:41
    Bir kişi değişirse herkes değişir.
  • 16:44 - 16:47
    İnsanlar anlarıyla ve tercihleriyle
    var olurlar.
  • 16:48 - 16:52
    Tercihlerinizi hayallerinizden
    yana kullanın.
  • 16:52 - 16:56
    Unutmayın, Lapon denizcileri
    hatırlayın her zaman.
  • 16:56 - 17:01
    Lapon denizciler kırmızı gözlü
    geyiklerinin ardından açıldıkları
  • 17:01 - 17:05
    açıldıkları Kuzey Buz Denizinden
    geri dönmemişlerdi.
  • 17:05 - 17:09
    Bir an bile geri dönmeyi düşünmemişlerdi.
Title:
Hayatınızın Kararı | Talat Kırış | TEDxIstanbul
Description:

This talk was given at a local TEDx event, produced independently of the TED Conferences. "Hiçbir tercih yaşamımızın önüne geçmemeli, buna kendi kararlarımız da dahil" diyen Prof. Dr. Talat Kırış, kendi deneyimlerinden ve hastalarının hayatından örneklerle hayatımızın kontrolünü elimize almamız için ilham veriyor.

1961 yılında İstanbul’da doğdu. 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu, Konya Devlet Hastanesi’nde mecburi hizmetini tamamladı, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı’nda Nöroşirürji Uzmanı oldu, 1999 yılında doçent oldu, 2006 yılında Profesör unvanı aldı. 1995-96 yılları arasında ABD de Barrow Nöroloji Enstitüsünde Beyin Damar Hastalıkları ve Kafa Kaidesi Tümörleri üzerine üst ihtisas yaptı, İstanbul Tıp Fakültesi dışında Sheffield Royal Hallamshire Hospital, Edinburgh Western General Hospital, Kartal Acil Trafik ve İlkyardım Hastanesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Alman Hastanesi gibi hastanelerde de hizmet verdi. Türk Nöroşirürji Derneğinin Vasküler Cerrahi, Nöroonkolojik Cerrahi Gruplarının ve Temel Eğitim Kurslarının Başkanlıklarında bulundu, halen aynı derneğin yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. Avrupa Nöroşirürji Dernekleri Federasyonu Araştırma Komisyonu üyesidir. 2012 yılından beri Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölüm Başkanıdır. Yerli ve yabancı kaynaklarda 100’e yakın bilimsel makalesi yayınlanan Kırış, ayrıca ingilizce olarak basılmış iki uluslararası kitabın editörüdür. Dr Talat Kırış beyin ve sinir cerrahisi konularında dünyanın önde gelen profesörlerinden biridir.
Tıbbi yayınlarıdışında yayınlanmış öykü ve denemeleri vardır, amatör yelkencidir ve Yacht Türkiye Dergisi yazarıdır.

About TEDx, x = independently organized event In the spirit of ideas worth spreading, TEDx is a program of local, self-organized events that bring people together to share a TED-like experience. At a TEDx event, TEDTalks video and live speakers combine to spark deep discussion and connection in a small group. These local, self-organized events are branded TEDx, where x = independently organized TED event. The TED Conference provides general guidance for the TEDx program, but individual TEDx events are self-organized.* (*Subject to certain rules and regulations)

more » « less
Video Language:
Turkish
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
17:13

Turkish subtitles

Revisions