Return to Video

Kary Mullis, bilim adamlarinin ne yaptiklari uzerine

  • 0:00 - 0:02
    Sadece 17. yuzyil hakkinda konusmaya baslayacagim.
  • 0:02 - 0:04
    Umarim hickimse konusmaya bu sekilde baslamami hakaret olarak algilamaz.
  • 0:04 - 0:07
    Ben -- sizinde bildiginiz gibi, PCR'i icat ettikten sonra
  • 0:07 - 0:09
    Benim bir nevi degisiklige ihtiyacim vardi.
  • 0:09 - 0:12
    Ve La Jolla kentine tasindim ve sorf yapmayi ogrendim.
  • 0:12 - 0:15
    Ve uzun bir sure icin orada, sahilde, yasamaya basladim.
  • 0:15 - 0:17
    Ve sorf yapanlar disarida
  • 0:17 - 0:19
    dalgalar icin beklerken,
  • 0:19 - 0:21
    daha once orada bulunmadiysaniz, muhtemelen bekleyenlerin ne yaptiklarini merak edersiniz.
  • 0:21 - 0:23
    Tahmin edersiniz, bazen siz bir dalganin gelmesi icin beklerken
  • 0:23 - 0:25
    10-15 dakikalik araliklar olur.
  • 0:25 - 0:27
    Onlar (sorf yapanlar) genellikle 17. yuzyil hakkinda konusurlar.
  • 0:28 - 0:31
    Bilirsiniz, onlar dunyada gercekten kotu darbeler alirlar.
  • 0:31 - 0:34
    Insanlar, onlarin bir nevi kultursuz kimseler olduklarini dusunurler.
  • 0:35 - 0:37
    Bir gun, bir kimse bana oneride bulundu, ben bu kitabi okudum.
  • 0:37 - 0:39
    Kitabin adi --
  • 0:39 - 0:41
    kitabin adi "Hava Pompasi,"
  • 0:41 - 0:43
    ya da "Dev Gemi ve Hava Pompasi" gibi bir seydi.
  • 0:43 - 0:46
    17. yuzyil hakkinda garip bir kitapti.
  • 0:46 - 0:48
    Ve birşeyler hakkında düşünmenin tek doğal yolunun
  • 0:48 - 0:50
    Benim dusunce yolumun (koklerinin)
  • 0:50 - 0:53
    kökleri üzerine düşünmek olduğunun farkına vardım.
  • 0:53 - 0:56
    Bu -- Bilirsiniz, Ben birşeyler hakkında bu yolla düşünmek için doğmuşum
  • 0:56 - 0:58
    ve her zaman kucuk bir bilim adami gibi oldum.
  • 0:58 - 1:00
    Ve bir seyi ortaya cikarmak (kesif) icin gittigimde,
  • 1:00 - 1:02
    Bilimsel yontemleri kullanırdım.
  • 1:02 - 1:04
    Bilirsiniz, bana ilk kez nasıl bilim
  • 1:04 - 1:06
    yapmam gerektiğini anlattıklarında hiç şaşırmadım.
  • 1:06 - 1:09
    Çünkü sadece zevk için ya da öylesine zaten (bilim) yapıyordum.
  • 1:10 - 1:13
    Fakat olmadi --
  • 1:13 - 1:15
    350 yıl önce icat edilmiş şeylerin
  • 1:15 - 1:17
    icat edilmesi gerektigini
  • 1:17 - 1:19
    hiç göremedim
  • 1:19 - 1:21
    Bilirsiniz,
  • 1:21 - 1:24
    Ingiltere Almanya, ve Italya yaklaşık
  • 1:24 - 1:26
    herbiri ayni zamanda.
  • 1:26 - 1:28
    Ve bu hikayeyi
  • 1:28 - 1:30
    gerçekten büyüleyici buluyorum
  • 1:30 - 1:32
    Bu sebeple hakkinda biraz konusacagim,
  • 1:32 - 1:35
    tam olarak bir bilim adamının yapması gerenler nelerdir.
  • 1:35 - 1:37
    Bilirsiniz
  • 1:37 - 1:41
    İlk 17. yuzyilin baslarinda
  • 1:41 - 1:43
    Charles'ın kafası kesildi.
  • 1:43 - 1:45
    ve Ingilizler Cromwell'i kurdu
  • 1:45 - 1:47
    ve simdilerdeki cumhuriyetçilere benzemeyen
  • 1:47 - 1:49
    bir grup cumhuriyetçiyi yarattı.
  • 1:50 - 1:53
    Onlar hukumeti degistirdiler, ve bu ise yaramadi.
  • 1:54 - 1:56
    Ve
  • 1:57 - 1:59
    Charles II, ogul,
  • 2:01 - 2:03
    sonunda Ingiliz tahtina geri yerlestirilmisti.
  • 2:03 - 2:05
    O gercek anlamda gergindi, cunku babasi,
  • 2:06 - 2:08
    bilirsiniz, Ingilterenin Krali oldugu icin kafasi kesilmisti
  • 2:08 - 2:10
    Ve bar ve benzeri yerlerde
  • 2:11 - 2:13
    süregelen konusmalar nedeniyle gergindi
  • 2:13 - 2:15
    bar ve benzeri yerlerde ki (konusmalar)
  • 2:15 - 2:17
    zamanla dönüşüyordu
  • 2:17 - 2:19
    bu aslında... inanilmasi guc belki
  • 2:19 - 2:21
    fakat 17. yuzyilda Ingilteredeki insanlar
  • 2:21 - 2:23
    bar ve benzeri yerlerde
  • 2:23 - 2:25
    felsefe ve benzeri konularda konuşuyorlardı.
  • 2:25 - 2:27
    Televizyon ekranlari yoktu,
  • 2:27 - 2:29
    ve izleyecek futbol maclari yoktu.
  • 2:29 - 2:31
    Ve onların sinirlenmeleri gerçekti,
  • 2:31 - 2:34
    İnsanlar birdenbire caddelere akar ve kavgalar yaparlardı
  • 2:34 - 2:36
    Mesela Robert Boyle
  • 2:36 - 2:39
    vakum pompası adında bir alet
  • 2:39 - 2:41
    geliştirdi mi geliştirmedi mi diye.
  • 2:41 - 2:44
    Simdi, Boyle Charles II nin bir arkadasiydi
  • 2:44 - 2:47
    Hafta sonlarinda hristiyan (dindar) bir adamdi
  • 2:47 - 2:50
    fakat hafta ici bilim adamiydi
  • 2:50 - 2:51
    (gülüşmeler)
  • 2:51 - 2:53
    O zamanlar bu
  • 2:53 - 2:56
    bir nevi, bilirsiniz, yani, bilirsiniz
  • 2:56 - 2:58
    eger bunu yaptiysan -- o bu kucuk aleti gelistirdiysen
  • 2:58 - 3:01
    bisiklet pompasi gibi bir sey ama
  • 3:01 - 3:04
    isleyisi tam tersi, hava basmak yerine içerideki havayı tümüyle emebilen...
  • 3:04 - 3:06
    cam fanusun ne oldugunu bilir misiniz? Onun gibi bir sey,
  • 3:06 - 3:08
    kaldırıp indirirsiniz, dışı mühürlüdür
  • 3:08 - 3:10
    ve icini gerebilirsiniz
  • 3:10 - 3:12
    yani siz iceride neler olup bittigini gorebilirsiniz.
  • 3:12 - 3:15
    Fakat onun yapmaya calistigi sey butun havayi disariya pompalayabilmekti,
  • 3:15 - 3:17
    ve aynı zamanda icinde neler olacagini gormekti.
  • 3:17 - 3:20
    Yani, oncelikle -- Bana kalirsa onun yaptigi ilk deney
  • 3:21 - 3:23
    iceriye bir kus koymak olmalı.
  • 3:23 - 3:26
    ve 17. yuzyildaki insanlar,
  • 3:26 - 3:29
    onların gerçekleri anlama yöntemleri bizimkinden farklıydı
  • 3:29 - 3:31
    Bilirsiniz,
  • 3:31 - 3:34
    bir amaç dahilince
  • 3:34 - 3:37
    onlarca molekülü solurusuz, vesaire.
  • 3:37 - 3:39
    Yani, balik su hakkinda cok fazla bilgi sahibi degildir,
  • 3:39 - 3:42
    ve insanlar da hava hakkinda cok fazla bigi sahibi degillerdi.
  • 3:42 - 3:44
    Bunları onu kesfe basladi.
  • 3:44 - 3:46
    Bir nokta, oraya bir kus koydu, ve butun havayi disari pompaladi,
  • 3:46 - 3:48
    ve kus oldu. Ve o "hmmm..." dedi
  • 3:48 - 3:51
    O -- yaptigi eylemi gelistirmek olarak adlandirdi --
  • 3:51 - 3:53
    o cihazı ilk anda vakum pompasi olarak adlandirmadilar.
  • 3:53 - 3:56
    Simdi siz onu vakum pompasi olarak adlandiriyorsunuz; onu vakum olarak adlandirmisti
  • 3:56 - 3:59
    Degil mi? Ve aniden,
  • 3:59 - 4:01
    Yerli din adamlariyla basi belaya girdi
  • 4:01 - 4:04
    Vakum yapamazsin dediler.
  • 4:04 - 4:06
    Ah - uh --
  • 4:06 - 4:09
    (gülüşmeler)
  • 4:09 - 4:11
    Aristo "doğa tek olana karşıdır" demiştir.
  • 4:11 - 4:13
    Bence burada bir çeviri eksikliği olabilir.
  • 4:13 - 4:16
    fakat otoritelerce bu şekilde kabul edilmiş.
  • 4:16 - 4:19
    Ve Boyle demiş ki; evet, kahretsin
  • 4:19 - 4:21
    bunu hep yapıyorum
  • 4:21 - 4:24
    Demek istediğim şu ki; kuşu öldüren
  • 4:24 - 4:26
    şeyi vakum olarak adlandırıyorum.
  • 4:26 - 4:29
    Din adamları dediler ki,
  • 4:29 - 4:32
    eğer tanrı senin vakum yapmanı isteseydi...
  • 4:32 - 4:34
    bilirsiniz tanrı her yerdedir.
  • 4:34 - 4:36
    bu onların temel kuralıdır, tanrı heryerde.
  • 4:36 - 4:38
    ve vakum, bilirsiniz, vakumda hiçbirşey yoktur.
  • 4:38 - 4:41
    ve hiçbirşey yoksa, tanrı da yoktur.
  • 4:41 - 4:44
    Bu sebepten, kilise Boyle'ye vakum yapamazsın dedi.
  • 4:44 - 4:46
    Boyle bunun zırva olduğunu
  • 4:46 - 4:48
    "tanrısız" demek isteyenin onlar olduğunu
  • 4:48 - 4:50
    siz bilirsiniz
  • 4:50 - 4:52
    bu benim işim değil, bunlar beni ilgilendirmez.
  • 4:52 - 4:54
    ben haftasonları dindarım.
  • 4:55 - 4:58
    ve yapmayı sevdiğim şey olan biteni anlamaya çalışmak.
  • 4:58 - 5:01
    bir bölmeden herşeyi çıkarınca ne olduğunu görmek gibi.
  • 5:01 - 5:03
    ve Boyle bunun gibi şirin deneylerini yapmaya devam etti.
  • 5:03 - 5:06
    Tıpkı, kendi kendine dönebilmesi için hafifçe sabitlenmiş
  • 5:06 - 5:08
    pervane gibi küçük tekerlek
  • 5:09 - 5:12
    ile yaptığı deney gibi.
  • 5:12 - 5:14
    Başka bir pervaneyi karşına getirdi
  • 5:14 - 5:16
    yaptığı şey...
  • 5:16 - 5:18
    şey, bana kalsa bunu bir çeşit lastik bant ile yapardım.
  • 5:18 - 5:20
    ve yaptığı geçmeli oyuncak setlerindeki bir fan kullanmış.
  • 5:20 - 5:23
    Tam olarak ne yaptığını çizimlerinden biliyorum.
  • 5:24 - 5:26
    Önceden hazırlanmış vakum ortamında
  • 5:26 - 5:28
    karşılıklı duran iki pervaneden oluşan bir sistem kurdu.
  • 5:28 - 5:31
    Ve ortamda hava olmadığı için
  • 5:31 - 5:34
    biri döndürüldüğünde ikinci pervanenin bundan etkilenmemesini beklersiniz değil mi?
  • 5:34 - 5:37
    Fakat birşeyler eksikti. Bilirsiniz
  • 5:37 - 5:39
    birilerinin bu etkiyi görmek için bu deneyi yapmış olması gariptir
  • 5:39 - 5:42
    ama o zamanlar işler böyle yürüyormuş.
  • 5:44 - 5:46
    Ve hatta bu konularda, yani...bilirsiniz kahve dükkanlarında ve içkili mekanlarda
  • 5:46 - 5:49
    büyük tartışmalar yaşanıyormuş.
  • 5:50 - 5:52
    Ve Charles
  • 5:52 - 5:54
    bu durumdan rahatsız olmaya başlamış.
  • 5:54 - 5:56
    2. Charles bu konuların, insanlar, bilirsiniz
  • 5:57 - 6:00
    çok şey olmadan konuşabileceği
  • 6:00 - 6:02
    bir yer yapalım dedi.
  • 6:02 - 6:05
    İnsanların bana tekrar sinir olmasını istemiyorum ve
  • 6:05 - 6:08
    Çünkü ne zaman din ve bilim ve benzeri şeyler
  • 6:08 - 6:10
    hakkında konuşmaya başlasalar
  • 6:10 - 6:12
    babasıyla başları derde giriyordu.
  • 6:12 - 6:14
    ve sonra
  • 6:14 - 6:16
    Charles ben parayı koyarım dedi
  • 6:16 - 6:18
    beyler siz binayı ayarlayın.
  • 6:18 - 6:20
    Böylece bu binada buluşabiliriz
  • 6:20 - 6:22
    ama binada din konuşulmayacak.
  • 6:22 - 6:24
    Boyle bu fikre onay verdi.
  • 6:24 - 6:26
    Tamam, dedi. Toplantılara başlayalım.
  • 6:26 - 6:29
    Bilim adına konuşmak isteyen kim varsa...
  • 6:29 - 6:31
    o zamanlar Isaac Newton yeni yeni ilginç fikirlerle
  • 6:31 - 6:33
    ortaya çıkıyordu.
  • 6:33 - 6:36
    Yeterince iyi giyinerek Royal Society üyesi olabiliyordunuz ve
  • 6:36 - 6:39
    bu toplulukta her çeşit insan vardı.
  • 6:39 - 6:41
    Bir TED konferansı değildi tabii
  • 6:41 - 6:43
    Tek kritier bir beyefendi gibi
  • 6:43 - 6:46
    görünmeyi başarmaktı. Böylece katılabilirdiniz.
  • 6:46 - 6:48
    Üyelik falan da istemiyordu.
  • 6:48 - 6:50
    Birisi gelip size birşeyler anlatacak olduğunda
  • 6:50 - 6:53
    ya da bir deney yapmak istediğinde
  • 6:53 - 6:55
    deney, o zamanlar için yeni bir kelime sayılır
  • 6:55 - 6:57
    bir bilimsel prensibi katılamak istese,
  • 6:57 - 7:00
    herkesin görebilmesi için sahneye çıkar,
  • 7:00 - 7:02
    böylece herkes....
  • 7:02 - 7:04
    burası önemli
  • 7:04 - 7:06
    orada, örneğin kesin yargılarla
  • 7:06 - 7:09
    konuşmamalısınız
  • 7:09 - 7:11
    ve tanrı algısı işin içinden çıkmış olur.
  • 7:11 - 7:14
    Gerçeğin doğal halinin bir önemi yoktu.
  • 7:15 - 7:18
    Kesin yargılarla asla konuşamazsınız.
  • 7:18 - 7:20
    Hiçbirşey konuşamazsınız.
  • 7:20 - 7:22
    görselleştiremeyeceğiniz hiçbir şeyi konuşamazsınız.
  • 7:22 - 7:25
    Eğer herkes gördüyse, işte bu makina da böyle çalışıyor diyebilirdiniz.
  • 7:25 - 7:28
    işte burada böyle yapıyoruz, ve bunlar oluyor.
  • 7:29 - 7:31
    Ve anlatıklarınız herkesçe görülür ise sorun yok.
  • 7:31 - 7:33
    Genelleyecek olursak,
  • 7:33 - 7:36
    eminim bunu yaptığınızda
  • 7:36 - 7:38
    bunlar oluyor diyebiliyorsak,
  • 7:38 - 7:40
    Kurallar koymaya başlıyoruz.
  • 7:40 - 7:43
    Eğer vakum oluşturduğunuzda
  • 7:43 - 7:46
    bir tekerin diğerini döndürmediğini bulursanız
  • 7:46 - 7:48
    ve aradaki bağıntı kesinse,
  • 7:48 - 7:51
    etkinin sorumlusu vakumdan önce orada ne varsa odur, gibi birşey.
  • 7:51 - 7:53
    Vakumda mum yanmaz.
  • 7:53 - 7:56
    belki muhtemelen kıvılcımda oluşmaz.
  • 7:56 - 7:58
    Oluşur mu? evet kıvılcım oluşur
  • 7:58 - 8:00
    fakat onlar bunu bilmiyordu.
  • 8:00 - 8:02
    onlarda kıvılcım yoktu, ama onlar
  • 8:02 - 8:07
    (gülüşmeler)
  • 8:07 - 8:09
    Kurallar koyabilirsin ama sadece
  • 8:10 - 8:12
    gösterebileceğin öğelerle ilgili.
  • 8:12 - 8:15
    ve gösterim görsel olmalı
  • 8:15 - 8:17
    eğer sahnede deney yapıp
  • 8:17 - 8:20
    insanların görebileceği değil de duyabileceği şeyler yaparsanız, sizi ucube sanarlar.
  • 8:20 - 8:23
    Demek istediğim gerçeklik görseldir.
  • 8:23 - 8:27
    Bu çok açık bir kural değildi.
  • 8:27 - 8:29
    fakat eminim bu uygulanıyordu. Eğer insanlar sizi görmez de
  • 8:29 - 8:32
    sadece sesinizi duyarsa, sizi muhtemelen orada olmayan
  • 8:32 - 8:34
    birisi sanacaktır.
  • 8:34 - 8:36
    Genel olarak sadece
  • 8:38 - 8:40
    deneyini yaptığınız ve orada olan
  • 8:40 - 8:43
    şeyler hakkında konuşabilirdiniz.
  • 8:43 - 8:45
    Yerel filozof Thomas Hobbes'un ne
  • 8:45 - 8:47
    dediğinin hiç önemi yoktu çünkü
  • 8:47 - 8:49
    bilirsiniz
  • 8:49 - 8:51
    temel sebeplerle ilgili konuşmazdınız.
  • 8:51 - 8:53
    17. yy nin ortalarında
  • 8:53 - 8:55
    burada olanlar
  • 8:55 - 8:57
    bilim ve deney adına yapılanlarla
  • 8:57 - 8:59
    ilgilenmeye başladım
  • 8:59 - 9:01
    olanlar amacını aşmaya başlamıştı
  • 9:01 - 9:04
    çünkü tıpkı şu an burada olduğu gibi
  • 9:04 - 9:06
    muhteşem şeyler konuşuluyordu.
  • 9:06 - 9:08
    Bilimin güvenlik kilidi
  • 9:08 - 9:10
    teoloji, felsefe ve
  • 9:10 - 9:13
    aslında tam olarak bilim olmayan
  • 9:13 - 9:15
    matematiktir.
  • 9:16 - 9:19
    Deneysel bilim hep bu olgularla çevrelenmiştir.
  • 9:19 - 9:22
    Matematiksel kısım ve
  • 9:22 - 9:24
    deneysel kısım
  • 9:24 - 9:26
    bilimi felsefeden ayırıyordu.
  • 9:26 - 9:28
    ve...yaşananlar...
  • 9:28 - 9:30
    hiç geriye bakmadık.
  • 9:30 - 9:32
    O zamandan bu yana işler yolunda.
  • 9:33 - 9:38
    Demek istediğim teknolojinin ilerlemesini engelleyen
  • 9:38 - 9:40
    neyse, ortadan kaldırılmış oldu.
  • 9:40 - 9:42
    Bence bu odadaki herkes...
  • 9:42 - 9:44
    yani bundan sadece 350 yıl önceydi.
  • 9:44 - 9:46
    Unutmayın bu kısa bir süredir.
  • 9:46 - 9:48
    300 000 yıl öncesine bakarsak
  • 9:49 - 9:52
    burdaki herkesin atasının
  • 9:52 - 9:54
    Afrika'dan çıkıp sola dönenler olduğunu görürürüz.
  • 9:55 - 9:57
    Afrikadan çıkıp sağa dönenler
  • 9:57 - 9:59
    şimdi japonca çeviriyi dinliyordur.
  • 9:59 - 10:02
    Fakat bunlar 350 yıla
  • 10:02 - 10:04
    kıyasla
  • 10:04 - 10:06
    çok uzun zaman önceydi.
  • 10:06 - 10:08
    Fakat bu son 350 yılda
  • 10:08 - 10:11
    işler çok değişti.
  • 10:11 - 10:13
    Muhtemelen buradaki herkes
  • 10:13 - 10:16
    özellikle yanında çantası olanlar
  • 10:16 - 10:18
    kiminizin çantası yok
  • 10:18 - 10:20
    Eğer 350 yıl önce çantanızdakilerin
  • 10:20 - 10:22
    varlığı bilinseydi,
  • 10:22 - 10:24
    krallar onlara
  • 10:24 - 10:26
    sahip olmak için
  • 10:26 - 10:28
    savaşlar açarlardı.
  • 10:29 - 10:31
    Yani uydular olmadan
  • 10:31 - 10:33
    bir GPS aletine sahip olmanın ne önemi var diye düşünebilirsiniz
  • 10:33 - 10:35
    ne de olsa pek de işe yaramaz.
  • 10:35 - 10:37
    Fakat eğer GPS sistemi
  • 10:37 - 10:40
    17.yy'da olsaydı
  • 10:40 - 10:42
    krallar ordularını toplayıp
  • 10:42 - 10:44
    savaşa girdiklerini görürdünüz. Eğer birinin ......
  • 10:44 - 10:46
    (dinleyici: oyuncak ayı, oyuncak ayı)
  • 10:46 - 10:48
    Evet, eğer bir oyuncak ayı için de yaparlardı.
  • 10:49 - 10:51
    Fakat...hepimizin sahip olduğu şeyler var.
  • 10:51 - 10:53
    Demek istediğim bugün bireylerin sahip oldukları
  • 10:53 - 10:55
    için o zaman krallar savaşa gidebilirdi.
  • 10:55 - 10:57
    Ve sadece 350 yıl öncesi.
  • 10:57 - 10:59
    Herkes değil
  • 10:59 - 11:01
    Sadece önemli insanlar
  • 11:01 - 11:03
    sizin bugün hayatlarını okuduğunuz kişiler
  • 11:03 - 11:06
    bugüne gerçekten etkisi olmuş kişiler.
  • 11:06 - 11:08
    Demek istediğim...
  • 11:08 - 11:11
    bu çeşit şeyler, bunların hepsi
  • 11:11 - 11:13
    tüm yapmak istediklerimiz
  • 11:13 - 11:16
    bir ayrıma gelmişti
  • 11:16 - 11:18
    Küçüklüğümde
  • 11:18 - 11:20
    bu fikir ile tanıştım
  • 11:20 - 11:22
    bişeyi bilmek istediğinizde
  • 11:22 - 11:24
    bilirsinizi yaşlı babam pek ortalıkta olmazdı ve
  • 11:24 - 11:26
    annem de bilimden pek anlamazdı
  • 11:26 - 11:28
    fakat bir konuda bilgi sahibi olmak isterdim
  • 11:29 - 11:31
    ve bilirsiniz...yapılması gereken şey deneydi.
  • 11:31 - 11:33
    Bilime karşı doğal
  • 11:33 - 11:36
    bir ilgi geliştirdim
  • 11:36 - 11:38
    deney düzenekleri kurdum. Bu konunun herkes için böyle olduğunu düşünmüştüm.
  • 11:38 - 11:41
    Herkesin beyni böyle çalışır sanmıştım.
  • 11:41 - 11:44
    İşin aslı böyle değil. Birçok kişi
  • 11:44 - 11:47
    Yani, ben geçen akşam yemeğinde
  • 11:47 - 11:49
    post-modernisim hakkında konuşurken
  • 11:49 - 11:51
    başımı derde soktum.
  • 11:51 - 11:53
    Bunu istemedim... Nerede şu hamın?
  • 11:53 - 11:54
    Dinleyici: Burada
  • 11:54 - 11:55
    (Gülüşmeler)
  • 11:55 - 11:57
    Bunun bir tartışma değil
  • 11:57 - 12:00
    hoş bir fikir alışverişi olduğunu düşünmüştüm.
  • 12:00 - 12:02
    Bunu kişisel algılamadım ama...
  • 12:03 - 12:06
    Ben sadece... Safça şöyle düşündüm,
  • 12:06 - 12:09
    beni 17 yy hakkında düşünmeye iten sörf olayı sonrasında
  • 12:09 - 12:11
    insanların gerçekliği, gördükleri, duydukları,
  • 12:11 - 12:14
    ya da hissettikleri ile farkettiklerini anladım
  • 12:14 - 12:16
    Bu insanların düşünüş tarzı
  • 12:17 - 12:20
    Küçüklüğmde...
  • 12:22 - 12:24
    Mesela, şunu dinleyin...
  • 12:24 - 12:26
    Fort Sill, Oklahoma'dan küçük bir kitap almıştım.
  • 12:26 - 12:28
    George Dyson'ın babasının nükleer patlama
  • 12:28 - 12:30
    tasarladığı zamanlardı,
  • 12:30 - 12:33
    nükleer patlamalar ve roketler hakkında düşünürdü.
  • 12:33 - 12:36
    Ben de kendi roketlerimi yapmayı düşünürdüm.
  • 12:36 - 12:39
    Küçük kurbağaların
  • 12:39 - 12:41
    hep uzay özlemi çektiğini
  • 12:41 - 12:43
    biliyordum
  • 12:43 - 12:46
    (gülüşmeler)
  • 12:46 - 12:48
    4 fit yüksekliğinde Roketimi birkaç mil
  • 12:48 - 12:50
    uzağa gönderebilecek
  • 12:50 - 12:52
    bir tahrik sistemi
  • 12:52 - 12:54
    bulmaya çalışıyordum.
  • 12:54 - 12:57
    Yani bu benim hedefimdi.
  • 12:57 - 13:00
    Görüş alanından çıkacak kadar uçsun, daha sonra paraşüt ile
  • 13:00 - 13:03
    içinde kurbağa ile geri dönsün.
  • 13:03 - 13:05
    Ve ben... ben...
  • 13:05 - 13:07
    Füze rampası olan Fort Sill'den
  • 13:07 - 13:09
    bir kitap aldım.
  • 13:09 - 13:11
    Amatör roket klübüne yolladım
  • 13:12 - 13:14
    ve
  • 13:14 - 13:16
    dedim ki
  • 13:16 - 13:19
    potasyum perklorit ile şekeri asla karıştırmayın.
  • 13:19 - 13:22
    (gülüşmeler)
  • 13:22 - 13:24
    Bilirsiniz,
  • 13:24 - 13:26
    bu tam bir liderlik örneği.
  • 13:26 - 13:28
    (gülüşmeler)
  • 13:28 - 13:30
    Bunu duyunca, bakalım dedikleri oluyor mu dersiniz
  • 13:30 - 13:33
    hadi biraz potasyum klorit ver şeker, perklorit ve şeker karıştırıp
  • 13:33 - 13:36
    bakalım yapmamamı istedikleri nedir acaba dersiniz,
  • 13:36 - 13:38
    neler olacak, nasıl çalışacak.
  • 13:38 - 13:40
    O zamanlar annemin
  • 13:40 - 13:42
    arka bahçede yaptıklarımı
  • 13:42 - 13:45
    üst kattan ütü yaparak,
  • 13:45 - 13:47
    gözetlediği
  • 13:47 - 13:49
    gibi şahit olmadık.
  • 13:49 - 13:51
    Annem bize göz kulak olur,
  • 13:51 - 13:53
    eğer orada duman tüterken görürse
  • 13:53 - 13:55
    pencereden çıkıp, gözünüzü çıkarmayın
  • 13:55 - 13:57
    diye bizi azarlardı.
  • 14:00 - 14:02
    Yani bu başımıza gelebilecek en kötü şeydi.
  • 14:02 - 14:03
    Ben de o zamanlar , gözümü çıkarmadığım
  • 14:04 - 14:07
    sürece yaptıklarımın
  • 14:07 - 14:09
    sorun olmayacağını düşünürdüm.
  • 14:09 - 14:11
    Tamam, dikkatli şekilde yapacağım, ama yapacağım.
  • 14:11 - 14:13
    Eğer birşey yasaklı ise
  • 14:13 - 14:15
    onu garajınızın arkasında yapardınız.
  • 14:15 - 14:17
    (gülüşmeler)
  • 14:17 - 14:19
    Eczaneye gittim
  • 14:19 - 14:22
    ve bir miktar potasyum perklorit almaya çalıştım
  • 14:22 - 14:24
    o zamanlar bir çocuğun eczaneye gidip
  • 14:24 - 14:27
    kimyasallar almaya çalışması mantıksız gelmezdi.
  • 14:27 - 14:29
    Şimdilerde bu imkansız.
  • 14:29 - 14:31
    ve sonra...
  • 14:31 - 14:33
    (gülüşmeler)
  • 14:33 - 14:35
    Fakat dükkanda yoktu
  • 14:35 - 14:38
    ben de ne çeşit potasyumlarınız ve tuzlarınız var diye sordum.
  • 14:38 - 14:40
    adamın potasyum nitratı vardı.
  • 14:40 - 14:43
    O herneyse aynı işi görebilir dedim.
  • 14:43 - 14:46
    Roketlerle ilgili birşey olduğuna emindim, olmazsa manualde adı geçmezdi.
  • 14:46 - 14:48
    sonra bazı deneyler yaptım.
  • 14:48 - 14:50
    Potasyum ve şekerin
  • 14:50 - 14:52
    küçük ölçekleriyle işe başladım
  • 14:52 - 14:54
    evde hazır olanlarla
  • 14:54 - 14:56
    farklı miktarları karıştırdım ve
  • 14:56 - 14:58
    ateşlenecek mi diye gözlemledim.
  • 14:59 - 15:01
    Karıştırınca neler olduğunu merak ediyordum.
  • 15:01 - 15:03
    Sonunda yandı
  • 15:03 - 15:05
    yavaşça yandı ve daha önce yaptığım
  • 15:05 - 15:07
    içinde sülfür olan roket yakıtlarına göre
  • 15:07 - 15:09
    hoş bir koku çıktı.
  • 15:09 - 15:11
    Yanmış şeker gibi koktu.
  • 15:12 - 15:15
    Sonra eritmeyi denedim ve erittim.
  • 15:15 - 15:19
    Kahverengi bir şurup oluştu.
  • 15:19 - 15:22
    soğuduğunda tuğla gibi sert bir madde idi.
  • 15:22 - 15:24
    bunu ateşlediğinde ise
  • 15:24 - 15:26
    yarasa gibi uçuşuyordu.
  • 15:26 - 15:28
    Yani bu kurumuş parça ateşlendiğinde
  • 15:28 - 15:30
    bahçenin içinde oraya buraya uçuşup dans ediyordu.
  • 15:30 - 15:32
    İşte dedim,
  • 15:32 - 15:35
    kurbağayı gitmek istediği yere götürecek şey.
  • 15:35 - 15:36
    (gülüşmeler)
  • 15:36 - 15:39
    Ve geliştirmeye başladım.
  • 15:39 - 15:41
    George'nin babası baya yardım etti. O arada kardeşim doğdu.
  • 15:42 - 15:45
    Fakat ben... yaklaşık....
  • 15:45 - 15:47
    altı ayımı aldı diyebilirim.
  • 15:47 - 15:49
    Sonunda taşlar yerine oturdu.
  • 15:49 - 15:51
    Yakıt hazır olduktan sonra bile,
  • 15:51 - 15:53
    roketin uçmasını sağlayacak
  • 15:53 - 15:55
    onlarca ayrıntı vardır.
  • 15:55 - 15:57
    Fakat bunları yapabilmek için
  • 15:57 - 15:59
    deneyler yapar ve
  • 15:59 - 16:00
    sonuçları bir kenara yazarsınız
  • 16:00 - 16:02
    yani, bilirsiniz, gözlemler yaparsınız
  • 16:02 - 16:04
    Ve yavaş yavaş,
  • 16:04 - 16:06
    olayları anlamanızı sağlayan bir teori gelişir
  • 16:06 - 16:08
    Ben de kuralları izledim.
  • 16:08 - 16:10
    Kuralların olduğunu bilmiyorum fakat
  • 16:10 - 16:12
    sanırım doğuştan bilim adamıydım
  • 16:12 - 16:15
    ya da 17.yy a gönderilmiştim, herneyse.
  • 16:15 - 16:19
    Fakat sonunda yaptık,
  • 16:19 - 16:21
    kurbağayı gökyüzüne gönderip,
  • 16:21 - 16:23
    canlı olarak geri getirme işini
  • 16:23 - 16:25
    tekrarlanabilir olarak yapan bir cihaz geliştirdik.
  • 16:25 - 16:27
    Ve biz...
  • 16:27 - 16:30
    gerçekten hiç korkmamıştık.
  • 16:30 - 16:32
    Aslında korkmalıydık, çünkü çok fazla duman
  • 16:32 - 16:34
    ve ses vardı.
  • 16:34 - 16:36
    ve gerçekten çok güçlüydü.
  • 16:36 - 16:38
    Arada bir patlamalar oldu.
  • 16:38 - 16:40
    ama yine de kaygılanmadık.
  • 16:40 - 16:42
    Bilirsiniz
  • 16:42 - 16:44
    gezegeni yok edecek patlama değildi.
  • 16:44 - 16:46
    Korkmamız gerektiği konusunda
  • 16:46 - 16:48
    10 farklı senaryo vardı...
  • 16:48 - 16:50
    Bu arada
  • 16:50 - 16:52
    bunu yapmamalıyız diye
  • 16:52 - 16:54
    düşünebilirdik
  • 16:54 - 16:56
    yani yetkililerden
  • 16:56 - 16:58
    izin almak daha iyi olabilir gibi geliyordu
  • 16:58 - 17:00
    fakat eğer bunu bekleseydik
  • 17:00 - 17:03
    kurbağa eceliyle ölebilirdi.
  • 17:04 - 17:07
    Bu hikayeyi bugün anlatmamın nedeni,
  • 17:07 - 17:09
    bana çıkmadan önce kişisel birşeyler anlat dediler...
  • 17:09 - 17:11
    karımla tanıştığımız ilk günü anlatacaktım
  • 17:12 - 17:14
    ama o da fazla kişisel olmaz mıydı?
  • 17:15 - 17:17
    ben de o kadar da kişisel olmayan bu hikayeyi buldum.
  • 17:17 - 17:20
    Fakat bu...benim bilim dediğim işlem,
  • 17:20 - 17:23
    bir fikir ile yola çıktığınızda
  • 17:23 - 17:25
    ...yerine, bildiğiniz tüm otoriterlerde
  • 17:26 - 17:28
    kaydı var mı diye ararsınız.
  • 17:28 - 17:30
    ben...bazen bunu ben de yapıyorum
  • 17:30 - 17:32
    eğer bir makale yazacaksam,
  • 17:32 - 17:34
    daha önce üzerinde çalışılmış diye anlamaya çalışıyorum.
  • 17:34 - 17:36
    Fakat gerçekte bir fikriniz olduğunda
  • 17:36 - 17:38
    bir gece aklınıza
  • 17:38 - 17:41
    iki oligonükleotit ile DNA çoğaltabilirim diye bir fikir gelirse
  • 17:41 - 17:43
    ve böylece DNA nın küçük bir bölümünün onlarca kopyasını yapabilirim
  • 17:44 - 17:46
    evime doğru 20 dakikalık
  • 17:46 - 17:49
    sürüşüm esnasında sadece gitmek yerine
  • 17:50 - 17:53
    bunları düşünüyorum. Bunları etrafımdakilerle konuşuyorum
  • 17:53 - 17:55
    eğer moleküler biyolog arkadaşlarımı dinleseydim,
  • 17:58 - 18:00
    bu fikri çoktan terkederdim.
  • 18:00 - 18:02
    Bir otoriteye bu iş olur mu
  • 18:02 - 18:04
    olmaz mı diye sorsam
  • 18:04 - 18:06
    cevap muhtemelen, olmaz, olurdu.
  • 18:06 - 18:09
    Çünkü sonuçlar o kadar etkileyici idi ki,
  • 18:10 - 18:13
    eğer doğruluğu kesinleşirse, herkesin moleküler biyoloji konusunda düşünme tarzını kökten değiştirebilirdi.
  • 18:13 - 18:15
    Kimse bir kimyacının ortalıkta dolaşıp
  • 18:15 - 18:18
    diğerlerini dürtükleyip bildiklerini değiştirmesini istemez.
  • 18:18 - 18:20
    Otorite size her zaman...
  • 18:20 - 18:22
    Her zaman doğru yanıtı alamazsınız, anlatabildim mi?
  • 18:22 - 18:24
    Fakat eminim ki,
  • 18:24 - 18:26
    laba girip kendi deneyinizi yaparsanız, siz otorite olursunuz,
  • 18:26 - 18:28
    ve çalışıp çalışmadığını bilirsiniz.
  • 18:28 - 18:30
    Çünkü hemen oracıkta
  • 18:30 - 18:32
    deney tüpünün içinde olanlar,
  • 18:32 - 18:34
    ve burada jelin üzerinde bant şeklinde birikenler
  • 18:34 - 18:37
    bunların DNA olduğunu biliyorum, ve onları çoğaltmak istedim,
  • 18:37 - 18:39
    ve işte! Oldu, çalıştı.
  • 18:39 - 18:41
    Bilirsiniz, işte bilim böyle yapılır.
  • 18:41 - 18:43
    Ve kendinize, bunu nasıl daha iyi yaparım diye sorarsınız.
  • 18:43 - 18:45
    Ve hep daha iyi yapmanın bir yolunu bulurusunuz.
  • 18:45 - 18:47
    Deney yaparken, tıpkı sahenede yapmak gibi
  • 18:47 - 18:50
    her zaman size sağlanmış,
  • 18:50 - 18:52
    doğrular üzerinden hareket edersiniz.
  • 18:52 - 18:55
    Ve hiç hile yapamazsınız. Kastetiğim,
  • 18:55 - 18:57
    eğer deneyiniz gerçekten çalışıyorsa,
  • 18:57 - 18:59
    en dürüst halinizle yapmalısınız.
  • 18:59 - 19:01
    Yani, sonuçları uydurup,
  • 19:01 - 19:03
    diğer deneyleri bu sonuçlar üzerinden yapamazsınız.
  • 19:03 - 19:05
    Yani dürüst olmalısınız.
  • 19:05 - 19:07
    Ben temel olarak dürüstüm.
  • 19:07 - 19:10
    Pek iyi bir hafızam yok, o yüzden sahtekarlık başımı hep belaya sokar.
  • 19:10 - 19:12
    Yani doğal bir dürüst ve
  • 19:12 - 19:14
    doğal bir meraklı olarak
  • 19:15 - 19:17
    bu tarz bilim yapmaya mecburdum.
  • 19:17 - 19:19
    şimdi, bakalım....
  • 19:19 - 19:22
    5 dakikam daha var, değil mi?
  • 19:22 - 19:25
    Tamam, bütün bilimadamları böyle değildir.
  • 19:26 - 19:28
    bilirsiniz... onlardan çok var...
  • 19:28 - 19:30
    (gülüşmeler)
  • 19:30 - 19:32
    Çok var...ve Isaac Newton'dan
  • 19:32 - 19:35
    beridir çokça oluyor.
  • 19:35 - 19:37
    2. Dünya Savaşında
  • 19:37 - 19:39
    öncesinde
  • 19:39 - 19:41
    ve eminim sonrasında
  • 19:41 - 19:44
    devletler, bilimadamlarının deney tüplerine
  • 19:44 - 19:47
    fildişi kulelerini sığdıran
  • 19:47 - 19:50
    sahne soytarıları olmadığını farketmeye başladı.
  • 19:50 - 19:52
    Bildiğiniz gibi, 2. Dünya Savaşını
  • 19:52 - 19:54
    bilimadamları yaptı denebilir.
  • 19:54 - 19:56
    Herşeyi hızlandırdılar.
  • 19:57 - 20:00
    Karşıdakini indirmek için daha büyük silahlar yaptılar.
  • 20:00 - 20:03
    Görev başında yığılıp kalmasınlar diye
  • 20:03 - 20:06
    pilotlara verilecek ilaçlar yaptılar.
  • 20:06 - 20:09
    Bütün bunlar ve... sonunda herşeyi bitirecek
  • 20:09 - 20:11
    dev bir bomba, öyle değil mi?
  • 20:11 - 20:13
    Herkes bir adım geriye çekilip, evet,
  • 20:13 - 20:15
    bu lanet şeye yatırım yapmalıyız dedi
  • 20:15 - 20:18
    çünkü orada çalışan herkes
  • 20:18 - 20:21
    en azından orduda daha iyi bir pozisyona geçecekti,
  • 20:21 - 20:24
    ya da daha iyi ekonomik koşullara sahip olacaktı.
  • 20:24 - 20:26
    Ve bu duruma dahil oldular,
  • 20:26 - 20:28
    sanayi bilim işbirliği sağlanmış oldu.
  • 20:28 - 20:30
    Ve o noktada para için
  • 20:30 - 20:33
    bu işi yapan onlarca bilimadamı
  • 20:33 - 20:35
    ortaya çıktı, çünkü bir anda ulaşılır hale gelmişti.
  • 20:35 - 20:37
    Ve onlar uzaya kurbağa gönderme peşinde
  • 20:37 - 20:39
    olan meraklı çocuklar değillerdi.
  • 20:39 - 20:42
    Onlar bu işte iyi para var diyerek, bilirsiniz,
  • 20:42 - 20:45
    tıp okuyan insanlardı. Sonradan hep iş hayatına atıldılar.
  • 20:45 - 20:48
    Demek istediğim insanlar liselere gelip,
  • 20:48 - 20:51
    zengin olmak mı istiyorsun, o zaman bilimadamı ol diyordu. Artık öyle değil.
  • 20:51 - 20:53
    Zengin olmak istiyorsan, iş adamı olursun.
  • 20:53 - 20:56
    Fakat birçok kişi bunu para, güç ve seyahat için yapıyor.
  • 20:56 - 20:59
    Bu seyahatın kolay olduğu zamandaydı.
  • 21:00 - 21:02
    Bu insanlar düşünmeden...
  • 21:02 - 21:04
    Onlar...
  • 21:04 - 21:06
    Her zaman size doğruyu söylemiyorlar.
  • 21:06 - 21:08
    Bunun kontratları ile alakası yok,
  • 21:08 - 21:10
    size doğru söylemek,
  • 21:10 - 21:12
    onların avantajına olduğununda bunu yapıyorlar.
  • 21:12 - 21:15
    Ve insanlar... yani
  • 21:15 - 21:18
    Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli
  • 21:18 - 21:22
    komitesi üyesi gibi insanlar.
  • 21:22 - 21:25
    Bu adamlar, gezegenin zamanla ısındığını
  • 21:26 - 21:28
    nasıl kanıtlayacaklarını konuştukları
  • 21:28 - 21:31
    büyük toplantılar yapıyorlar.
  • 21:31 - 21:34
    Bu birçok kişinin algılarına aykırıdır.
  • 21:34 - 21:36
    Yani bir süre
  • 21:36 - 21:38
    sıcaklığı ölçersiniz
  • 21:38 - 21:40
    sanırım 50-60 yıldır sıcaklıklar
  • 21:40 - 21:43
    düzgünce ölçülüyor
  • 21:43 - 21:45
    bundan daha uzun zamandır ölçülüyor ama
  • 21:45 - 21:47
    güvenilir kısımları kullanmakta yarar var.
  • 21:47 - 21:50
    ve 50 60 yıldır ölçülen kısım pek de
  • 21:50 - 21:52
    yukarı gitmedi.
  • 21:52 - 21:54
    Ortalama sıcaklıklar
  • 21:54 - 21:56
    belki birazcık artmıştır,
  • 21:56 - 21:59
    bu da hava istasyonlarının ölçtüğü
  • 21:59 - 22:01
    gece sıcaklıklarından ötürü.
  • 22:01 - 22:03
    Buna da şöyle bir açıklama getirebilir.
  • 22:03 - 22:06
    Hava istasyonların eskiden hep şehir dışında kuruldu.
  • 22:06 - 22:08
    havaalanları eskiden neredeydi, şimdi nerede,
  • 22:08 - 22:10
    şehir oraya taştı, ve tüm çevresi beton,
  • 22:10 - 22:12
    buna şehir silüeti etkisi deniyor.
  • 22:12 - 22:14
    Bütün aklı başında adamlar
  • 22:14 - 22:16
    ölçüm yaparken, bu etkiden
  • 22:16 - 22:18
    korunmak gerektiğini bilir.
  • 22:18 - 22:21
    Ve, gün boyu ısınan binalar
  • 22:21 - 22:22
    geceleri de bir süre
  • 22:22 - 22:24
    sıcak kalmaya devam eder.
  • 22:24 - 22:26
    Ve sıcaklıklar bir miktar yukarı çıkmış olabilir.
  • 22:26 - 22:29
    Böyle olmalı. Bunu ortaya ilk atan adam
  • 22:29 - 22:31
    yani bu fikirle ilk ortaya çıkan kişi
  • 22:31 - 22:33
    kendimizi kızartacağımızı düşündü,
  • 22:33 - 22:35
    aslında tam olarak öyle düşünmedi.
  • 22:35 - 22:38
    O kişi Sven Arrhenius, bir İsveçli ve dedi ki,
  • 22:38 - 22:41
    eğer atmosferdeki CO2 oranını
  • 22:41 - 22:43
    1900 olduğunu düşündüğü oranın, iki katına çıkarırsanız
  • 22:44 - 22:47
    ortalama sıcaklık 5.5 derece artabilir. Bunu hesaplamıştı.
  • 22:47 - 22:49
    O dünyayı içinde bir şey olmayan
  • 22:49 - 22:52
    tamamen izole edilmiş bir ortam gibi
  • 22:52 - 22:54
    düşünmüştü.
  • 22:54 - 22:56
    Sadece enerji girişi ve çıkışı var şeklinde.
  • 22:56 - 22:58
    Ve teorisi ile ortaya çıktı.
  • 22:58 - 23:00
    Ve bu dedi ki bu çok hoş,
  • 23:00 - 23:03
    çünkü bu İsveç için daha uzun bir tarım sezonu demek.
  • 23:03 - 23:05
    Bu fikri sörfçüler de sevdi,
  • 23:05 - 23:07
    çünkü okyanuslar bazen gerçekten
  • 23:07 - 23:10
    çok soğuk olabiliyordu.
  • 23:10 - 23:12
    Sonradan birçok insan
  • 23:12 - 23:14
    bunun kötü de olabileceğini düşündü.
  • 23:15 - 23:17
    Fakat kimse bunu gerçekten kanıtlayamadı öyle değil mi?
  • 23:17 - 23:19
    Yani bunu muhteşem internetinizle
  • 23:19 - 23:21
    NASA nın ya da ve ya metoroloji bürosunun
  • 23:21 - 23:24
    ortalama sıcaklık
  • 23:24 - 23:26
    kayıtlarına bakarak kontrol edebilrisiniz.
  • 23:26 - 23:29
    Kendiniz bakacaksınız ve ne göreceksiniz, biliyor musunuz?
  • 23:29 - 23:32
    sadece gece sıcaklıklarının, dünya yüzeyinde
  • 23:32 - 23:34
    birazcık arttığını göreceksiniz.
  • 23:34 - 23:36
    Ve bunun gündüz sıcaklıklarıyla ortalamasını aldığınızda
  • 23:36 - 23:39
    ortalama sıcaklığın yüzyıl içinde 0.7 derece artığını görürsünüz.
  • 23:39 - 23:41
    Gerçek olan,
  • 23:41 - 23:43
    sadece gece sıcaklıklarının artmasıydı.
  • 23:43 - 23:46
    Böylece... Arrhenius'un toerisi...
  • 23:46 - 23:48
    ve bütün global ısınmacılar
  • 23:48 - 23:50
    eğer bu sera etkisi ise gündüz sıcaklıkları da artmalı
  • 23:50 - 23:52
    diye düşünmelilerdi.
  • 23:52 - 23:55
    İnsanlar isimleri olan şeyleri seviyor.
  • 23:55 - 23:58
    Ve kafalarında canlandırıyorlar,
  • 23:58 - 24:00
    bilirsiniz, insanlar
  • 24:00 - 24:02
    gerçek kanıtlar hakkında heycanlanmazlar.
  • 24:03 - 24:05
    örneğin 1990larda
  • 24:05 - 24:07
    tropik dolaşımın güçlenmesine
  • 24:07 - 24:10
    kanıt olabilecek gerçeklerle heycanlanmazlar.
  • 24:10 - 24:12
    Bu şubat yayınlanan bir makalede
  • 24:12 - 24:15
    muhtemelen henüz duymadınız.
  • 24:15 - 24:17
    "Tropik Yayılımsal Enerji Bütçesindeki
  • 24:17 - 24:20
    On Yıllık Büyük Değişkenlikler"
  • 24:21 - 24:24
    Pardon, Bu makale NASA tarafından ve
  • 24:24 - 24:26
    Columbia, Viliki ve Princtendaki
  • 24:26 - 24:29
    bir grup bilim adamı tarafından basıldı.
  • 24:29 - 24:32
    Şubat'ın birinde
  • 24:32 - 24:34
    Science Magazine'de 2 makale yayınlandı.
  • 24:34 - 24:37
    İkisinin de kapanış paragrafındaki ortak fikir
  • 24:37 - 24:40
    editöründe katıldığı gibi
  • 24:40 - 24:42
    bu yazıların içeriği
  • 24:42 - 24:44
    kısaca
  • 24:44 - 24:46
    küresel ısınmanın
  • 24:46 - 24:48
    tamamen yanlış olduğu yönünde.
  • 24:48 - 24:50
    Yani bu adamlar
  • 24:50 - 24:53
    NASA'nın uzun zamandır söylediği gibi
  • 24:53 - 24:56
    diyolarki atmosferin ortalama sıcaklıkları artmıyor.
  • 24:56 - 24:59
    Bu işi uydular kullanarak, 20 senedir çok dikkatli
  • 24:59 - 25:02
    şekilde yapıyoruz ve sıcaklıklar artmıyor.
  • 25:02 - 25:05
    Bu yazılardaki çok daha vurucu bilgi
  • 25:05 - 25:08
    onların yayılım dediği...
  • 25:08 - 25:11
    çok ayrıntıya girmeyeceğim çünkü konu baya karışık.
  • 25:11 - 25:14
    Aslında karışık olmasının nedeni seçtikleri kelimeler
  • 25:14 - 25:17
    Birisi çıkıp şöyle anlatmalı,
  • 25:17 - 25:19
    güneş belli bir miktar enerji üretiyor,
  • 25:19 - 25:21
    ne kadarının
  • 25:21 - 25:23
    dünya üzerine düştüğünü biliyoruz, ve bir kısmını geri yansıtıyor.
  • 25:23 - 25:26
    Isındığında
  • 25:26 - 25:29
    daha kırmızı bir ışıma yapıyor, yani kızıl ötesi,
  • 25:29 - 25:32
    yani ısınan şey daha çok kızıl ötesi ışıma yapar,
  • 25:32 - 25:34
    Bu küresel ısınma olayı
  • 25:34 - 25:36
    saçmalık, cidden
  • 25:36 - 25:39
    Eğer...eğer gerçekten atmosferde çok fazla CO2 olsa
  • 25:39 - 25:41
    ve kaçmaya çalışsan ısı tutulur ve
  • 25:41 - 25:44
    dışarı çıkmaz. Fakat güneşten gelen ısı
  • 25:44 - 25:47
    çoğunlukla 350 nanometre merkezli ışıma
  • 25:47 - 25:50
    CO2 den geçip giriyor.
  • 25:50 - 25:52
    Ve ısınmaya devam ediyor ama hiç ısı kaybetmiyorsun.
  • 25:52 - 25:54
    Bu adamlar hepsini ölçtüler.
  • 25:54 - 25:56
    Yani bu konularda konuşabilirsin,
  • 25:56 - 25:59
    uzun raporlar yazıp, hükümetden ödenek alabilirsin,
  • 25:59 - 26:02
    fakat bunlar.. ölçüldü,
  • 26:02 - 26:04
    son 10 yıl içerisinde...
  • 26:04 - 26:06
    bu sebeple 10 yıllık diyolar...
  • 26:06 - 26:09
    enerji, onların deyimiyle
  • 26:09 - 26:11
    "dengesizlik"
  • 26:11 - 26:14
    beklenenin çok üstünde.
  • 26:14 - 26:17
    Dengesizliğin miktarı
  • 26:17 - 26:20
    yani gelen ve giden ısı arasındaki fark
  • 26:20 - 26:22
    CO2 nin iki katına çıktığında oluşmalıydı,
  • 26:22 - 26:25
    bu CO2 seviyesine yakın bile değiliz.
  • 26:25 - 26:27
    Bunu 2025 de yapsaydık,
  • 26:27 - 26:30
    yani CO2 miktarı gerçekten 1900 lerin iki katı olsaydı,
  • 26:30 - 26:32
    bu eneji bütçesini büyütebilir denirdi,
  • 26:32 - 26:35
    yani, başka deyişle,
  • 26:35 - 26:37
    santimetre kare başına 1 watt fazla
  • 26:37 - 26:39
    gelen, giden enerji farkı olurdu.
  • 26:39 - 26:42
    Ve gezegen bu durumda ısınmalı.
  • 26:42 - 26:44
    Bu çalışmada... iki farklı takım tarafından
  • 26:44 - 26:46
    yapılan iki çalışmada...
  • 26:46 - 26:48
    1998 den 1999 a
  • 26:48 - 26:50
    metrekarede 5.5 watt
  • 26:50 - 26:53
    artış hesapladılar,
  • 26:53 - 26:55
    ama gezegen ısınmadı.
  • 26:55 - 26:57
    Yani teori çöktü, bitti.
  • 26:57 - 26:59
    Makaleler geri çağrılıp,
  • 26:59 - 27:02
    isimleri küresel ısınma fiyaskosu şeklinde değiştirilmeli.
  • 27:02 - 27:04
    Bu konuda endişeliler ve
  • 27:04 - 27:07
    makalelerinde çok korunaklı neticelere yer veriyorlar
  • 27:07 - 27:09
    çünkü korkmuş kişilerden aldıkları
  • 27:09 - 27:11
    çokça para ile
  • 27:11 - 27:13
    büyük laboratuvarlardan konuşuyorlar.
  • 27:13 - 27:15
    Şöyle deseler, biliyor musunuz
  • 27:15 - 27:17
    artık küresel ısınma diye bir problem yok.
  • 27:17 - 27:19
    biliyorsunuz, parayı onlar veriyor.
  • 27:19 - 27:21
    Böyle bir önermeyle gelseniz ve
  • 27:22 - 27:24
    kürüesel ısınma aslında hiç olmadı deseniz...
  • 27:24 - 27:26
    Eğer..eğer bunu....eğer bunu gerçekten demiş olsalar,
  • 27:26 - 27:28
    ben çıkıyorum.
  • 27:28 - 27:31
    (gülüşmeler)
  • 27:31 - 27:33
    Ben de ayağa kalkacağım.
  • 27:33 - 27:35
    (gülüşmeler)
  • 27:35 - 27:38
    (alkışlar)
  • 27:38 - 27:40
    Bunu söylemeliler.
  • 27:40 - 27:42
    Çok dikkatli olmaları gerek.
  • 27:42 - 27:44
    Bana kalırsa rahat olabilirsiniz,
  • 27:44 - 27:47
    çünkü Science editörü, bir aptal değil.
  • 27:47 - 27:50
    ve oldukça profesyoneller.
  • 27:50 - 27:53
    Gerçekten profesyoneller olanlar,
  • 27:53 - 27:55
    son satırda aynı sonuca ulaşıyorlar
  • 27:55 - 27:57
    Ön gördüğümüz küresel dolaşım modeli
  • 27:58 - 28:00
    ve buna bağlı dünyanın ısınması
  • 28:00 - 28:02
    tamamen yanlış,
  • 28:02 - 28:05
    büyük bir oranda yanlış.
  • 28:05 - 28:08
    Az bir farkla değil.
  • 28:08 - 28:11
    Kimsenin bilmediği bir mekanizmayı gördüler
  • 28:11 - 28:13
    fakat bunın ısınmaya yol açtığı
  • 28:13 - 28:15
    gibi yanlış bir yorum getirdiler,
  • 28:15 - 28:17
    çünkü ısı içeri giriyor ama ısınmaya neden olmuyor.
  • 28:17 - 28:20
    Gezegen baya muhteşem birşey,
  • 28:20 - 28:22
    büyük ve korkunç, ve büyük ve muhteşem
  • 28:22 - 28:25
    ve bizim hiç bilmediğimiz onlarca şey yapıyor.
  • 28:25 - 28:27
    Yani bunları biraraya getirmemdeki sebep,
  • 28:27 - 28:29
    İşte, bilim yapma şekli budur,
  • 28:29 - 28:32
    bazen bilim başka sebeplerden ve sadece meraktan yapılır.
  • 28:32 - 28:34
    Küresel ısınma gibi birçok konu var
  • 28:34 - 28:36
    bilirsiniz, ozon deliği ve
  • 28:36 - 28:38
    birçok toplumsal bilim konusu
  • 28:38 - 28:40
    eğer onlarla ilgileniyorsanız,
  • 28:40 - 28:43
    "Tropik Yayılımsal Enerji Bütçesindeki On Yıllık Büyük Değişkenlikler"
  • 28:43 - 28:45
    gibi makaleler okumalısınız
  • 28:45 - 28:47
    ve onların ne demek istediğini anlamalısınız
  • 28:47 - 28:49
    eğer sadece birilerini dinlerseniz,
  • 28:49 - 28:52
    sizi hipnotize edip, bundan çokça para kazanırlar,
  • 28:52 - 28:55
    ve yanlış bilgilendirilmiş olursunuz. Ve aslında endişelenmemeniz gereken şeyler hakkında endişelenirsiniz.
  • 28:55 - 28:58
    Dikkatli olmanız gereken 10 şey var, birincisi..
  • 28:58 - 29:00
    (gülüşmeler)
  • 29:00 - 29:03
    Asteroitler birinci sırada, bu konuda hemfkiriz.
  • 29:03 - 29:06
    Yani, asteroitler konusunda dikkatli olmalısınız. Tamam, beni ağırladığınız için teşekkürler.
  • 29:06 - 29:09
    (alkışlar)
Title:
Kary Mullis, bilim adamlarinin ne yaptiklari uzerine
Speaker:
Kary Mullis
Description:

Biyokimyager Kary Mullis modern bilimin temelleri hakkinda konusuyor: deney. 17. yuzyildan ve kendisinin arkabahce-fuze gunlerinden alinti hikayeleri paylasarak Mullis, kaliteli bilimin tum bicimlerindeki meraki, ilhami ve titizligi kutluyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
29:09
alper bayrı added a translation

Turkish subtitles

Revisions