Ölümle karşılaşma anı sonrasında oluşan korkunçluklar
-
0:01 - 0:05O gün, 8 Nisan 2003'tü.
-
0:06 - 0:10Irak savaşını takip için Bağdat'da
bulunuyordum. -
0:10 - 0:15O dönem, Amerikan askerlerinin
tanklarıyla Bağdat'a girdikleri dönemdi. -
0:16 - 0:22Biz, Filistin Oteli'nde kalan
birkaç gazeteciydik. -
0:22 - 0:27Ve her savaşta beklenen gibi,
çatışma bize doğru geliyordu, -
0:27 - 0:29Pencerelerimizin önüne kadar.
-
0:30 - 0:34Bağdat simsiyah petrol dumanlarıyla
kaplanmıştı. -
0:34 - 0:38Pis kokuyordu, göz gözü görmüyordu,
Fakat neler olup bittiğini biliyorduk. -
0:38 - 0:40Ve benim, doğal olarak,
makalemi yazmam gerekiyordu. -
0:40 - 0:44Ve her zaman, makaleyi yazmanız
gereken gün büyük birşeyler olur. -
0:44 - 0:47Dolayısıyla, 16. kattaki odamda
bulunmaktaydım, -
0:47 - 0:50Yazımı yazıyordum, ara sıra da
camın önüne gidiyordum, -
0:50 - 0:52Dışarda yaşananları izlemek için.
-
0:53 - 0:56Sonra, bir anda, çok şiddetli bir
patlama oldu. -
0:56 - 0:58Üç haftadır, füzeler ve yarım tonluk
bombalar ile -
0:58 - 1:01Bombardıman altındaydık.
-
1:02 - 1:03Fakat o an, o patlama,
-
1:05 - 1:07
Kendi içimde hissettim onu. -
1:07 - 1:11Kendi kendime dedim ki,
"çok yakındı, çok çok yakındı!" -
1:11 - 1:14Tabii hemen neler olduğunu
görmek için aşağıya indim, -
1:14 - 1:1615. kata inmiştim.
-
1:17 - 1:19Görmek için...
-
1:19 - 1:22Ve gördüğüm manzara, koridorlarda
çığlık atan insanlar, gazeteciler.. -
1:22 - 1:24Ve bir odaya girdim.
-
1:24 - 1:29Ve fark ettim ki bu odaya
bir füze isabet etmişti. -
1:30 - 1:32Yaralı biri vardı,
-
1:33 - 1:35Ve camın kenarında bir adam daha vardı.
-
1:35 - 1:39Adı Taras Protsuyk olan bir kameraman
-
1:40 - 1:42Yüzüstü yerde yatmaktaydı.
-
1:46 - 1:50Bir dönem hastanede çalıştığım için,
acil müdahale etmek istedim -
1:50 - 1:54Tabii onu çevirdim;
ve onu çevirdiğimde, -
1:56 - 2:02Göğsünden kasıklarına kadar açılmıştı,
Bense hiç, hem de hiçbir şey göremiyordum. -
2:02 - 2:09Sadece beyaz bir leke görüyordum.
İnci gibi, parlak, beni kör eden.. -
2:09 - 2:11Ve ne olduğunu anlayamadığım bir leke.
-
2:11 - 2:15Sonra leke yok oldu ve yarayı görebildim,
Ağır yaralıydı -
2:15 - 2:18Arkadaşlarla yaralıyı bir
çarşafın içine koyduk -
2:18 - 2:22Asansörle, her katta dura dura, 15 kat,
yaralıyı aşağıya indirdik -
2:22 - 2:25Hastaneye götürmek için
bir araca bindirdik. -
2:25 - 2:29Hastane yolunda vefat etti,
Yine ispanyol kameraman José Couso, -
2:29 - 2:32kendisi 14. kattaydı ve o da vurulmuştu
-
2:32 - 2:35--çünkü füze iki katın arasına
isabet etmişti-- -
2:35 - 2:37O da ameliyat masasında vefat etti.
-
2:37 - 2:42Ne zaman ki araba gitti, geri döndüm,
Görevim makalemi yazmaktı -
2:42 - 2:47Ve onu yazmam gerekiyordu.
Bu yüzden, kendimi tanıttım -
2:48 - 2:52Otelin lobisine geri döndüm,
Kollarım kan içerisindeydi -
2:52 - 2:55Iraklı bir otel görevlisi beni durdurdu
-
2:55 - 2:59Benden on günlük geciken ödememi istedi.
-
2:59 - 3:01Parasını verip yolladım onu.
Kendi kendime dedim ki: -
3:03 - 3:05"Kafanı toparla, herşeyi unut,
herşeyi unut -
3:06 - 3:09Yazını yazmak istiyorsan
şu an herşeyi unutmalısın." -
3:09 - 3:12Öyle de yaptım, yukarı çıktım
Makalemi yazdım ve yolladım. -
3:12 - 3:14Daha sonra,
-
3:15 - 3:19Meslektaşlarımı kaybetmenin
verdiği üzüntü dışında, -
3:20 - 3:22Beni rahatsız eden başka birşey vardı:
-
3:22 - 3:26Sürekli o lekeyi görüyordum
Parlak ve inci gibi -
3:29 - 3:31Ve ne anlama geldiğini de anlayamıyordum
-
3:31 - 3:34Ve savaş bitti...
-
3:36 - 3:38Zaman sonra, kendime dedim ki
bu mümkün olamaz -
3:39 - 3:42Ne olduğunu bilmemek,
Bunu ben yapamam -
3:42 - 3:44Çünkü bu ilk kez olan bir şey değildi
-
3:44 - 3:46Sadece bana olan birşey değildi bu
-
3:46 - 3:49Böyle şeyler yaşayan başkalarını da gördüm
-
3:49 - 3:5220 veya 35 yıllık röportörlüğümde
-
3:53 - 3:57Beni etkileyen şeyler de gördüm,
ancak, örneğin -
3:57 - 4:00Lübnan'da, bir adam ile tanıştım
-
4:00 - 4:0225 yaşında bir gaziydi
beş sene savaşmış -
4:02 - 4:04Sonuçta gazi olmuştu
ve heryerde takip edilendi -
4:04 - 4:07Geceleri sürünerek ilerlerdi,
kendinden emindi -
4:07 - 4:11Büyük bir askerdi, gerçek bir asker
Bu yüzden takip edilendi -
4:11 - 4:14Çünkü biliyorduk ki,
Onun yanında güvendeydik. -
4:14 - 4:18Bir gün, bana dendi ki,
ve kendim de gördüm -
4:18 - 4:20Kışlaya gelmiş ve kart oynuyormuş
-
4:20 - 4:26Bu esnada, yanına gelen biri
silahını boşaltmış -
4:26 - 4:28Silah birden patlamış ve
-
4:28 - 4:31O tek atış sesi
-
4:31 - 4:35Onun, çocuk gibi, masanın altına
sıçramasına yetmiş -
4:35 - 4:37Titriyormuş, panik içindeymiş.
-
4:37 - 4:42Ve o olaydan bu yana
bir daha hiçbir zaman kalkıp savaşamadı. -
4:42 - 4:46Ve sonu, onu bulduğum yer, Beyrut'da
bir gazinoda kurpiyerlik yapıyordu -
4:46 - 4:50Artık uyuyamadığı için
ona en uygun işti bu. -
4:50 - 4:55Yani kendime diyordum ki
Bu nasıl bir şeydir ki -
4:55 - 5:02Hiçbir belirgin yara bırakmadan
öldürebiliyor? Neler oluyor? -
5:04 - 5:06Nedir bu bilinmeyen şey?
-
5:06 - 5:11Ve de tesadüf olamayacak,
çok sık yaşanan bir şeydi. -
5:11 - 5:13Böylece, araştırmaya başladım.
-
5:13 - 5:17Yapmayı bildiğim tek şey de bu zaten
Araştırmaya koyuldum. -
5:17 - 5:25Kitapları, psikiyatristleri, müzeleri,
kütüphaneleri vb. aradım. -
5:26 - 5:30Ve orada, bunu bilen insanların
olduğunu keşfettim -
5:31 - 5:33-Genellikle askeri psikiyatristler-
-
5:33 - 5:38Ve de yüzleştiğimiz şeyin adının
travma olduğunu. -
5:38 - 5:42Amerikalılar TSSB adını vermiş,
travma, travmatik nevroz -
5:42 - 5:49Demek ki böyle birşey vardı.
Hiç konuşulmamıştı. -
5:52 - 5:55Yani bu travma, nedir bu?
-
5:55 - 5:58Pekala, bu ölüm ile karşılaşma.
-
5:59 - 6:02Bilmiyorum siz hiç ölümle yüzyüze
geldiniz mi, cesetlerden bahsetmiyorum. -
6:02 - 6:07Hastane yatağındaki büyük babanın
bedeni de değil bahsettiğim, hayır! -
6:07 - 6:11Veya yolda ezilmiş bir insan da değil.
-
6:12 - 6:17Ölümün hiçliğiyle karşılaşmaktan
bahsediyorum. -
6:18 - 6:24Ve hiçbirimiz bunu görme hakkına
sahip değil. -
6:24 - 6:29Büyüklerimiz derlerdi: Ne güneş
ne de ölüme yüz yüze bakılamaz. -
6:29 - 6:34İnsanın ölümün hiçliğiyle yüzleşme
hakkı yoktur. -
6:34 - 6:41Ve bu yaşandığı zaman,
bir süre görünmez kalabilir, -
6:41 - 6:44Günler, haftalar, aylar, bazen yıllarca.
-
6:44 - 6:50Ve sonra aniden patlar,
çünkü bu öyle bir şey ki -
6:50 - 6:57Beyinin içine girmiştir
Görüntü ve beyin arasındaki pencere gibi -
6:57 - 6:59Beyinin içine yerleşmiştir
-
6:59 - 7:04Orada duruyordur ve
beyinin tamamını işgal edecektir. -
7:05 - 7:08Bazı insanlar var, erkekler, kadınlar,
-
7:09 - 7:11Birdenbire hiç uyuyamayan kişiler,
-
7:12 - 7:15Sinir krizleri ve korkunç
panikler yaşayan kişiler -
7:15 - 7:17Panik ataklar!
Küçük korkulardan bahsetmiyorum. -
7:17 - 7:21Aniden artık hiç uyumak istemezler
Çünkü uyuduklarında -
7:21 - 7:24Her gece ama her gece
aynı kabusu görüyorlar. -
7:24 - 7:28Her gece aynı görüntü. Nedir bu görüntü?
Peki, bu görüntü, -
7:28 - 7:30Örneğin bir binaya giren savaşçı için
-
7:30 - 7:33Yüz yüze geldiği ve onu gören başka
bir savaşçıdır. -
7:34 - 7:36Silahı görür, silahın namlusunu.
-
7:37 - 7:39Ve o namlu aniden devasa olur,
deforme olur -
7:40 - 7:44kabarıklaşır ve herşeyi yutar.
Ve o anda, der ki -
7:46 - 7:51Sonrasında diyecektir: "Ölümü gördüm
Kendimi ölmüş gördüm, ben öldüm." -
7:51 - 7:54Ve o andan itibaren
Kendini ölmüş bilecektir. -
7:55 - 8:00Bu bir algı değil
O artık öldüğüne ikna olmuştur. -
8:00 - 8:03Birisi gelir, diğeri gider,
Tetiği çekmez veya her neyse, -
8:03 - 8:07O andan itibaren, o namluyu
gördüğünde ölmüştür. -
8:07 - 8:09Veya o bir toplu mezarın kokusu olabilir.
-
8:09 - 8:11Ruanda'da birçok örneğini gördüm.
-
8:11 - 8:14Bu, bağıran bir arkadaşın sesi olabilir.
-
8:15 - 8:19Katledilmek üzere olan ve
artık kurtarılamayacak bir arkadaş. -
8:19 - 8:22O ses duyulur. Ve bu yüzden
gecelerce, haftalar boyunca, aylarca -
8:22 - 8:25Uykusundan uyanacaktır.
-
8:26 - 8:29Trans halinde, paniklemiş ve
dehşet içinde, tıpkı bir çocuk gibi. -
8:29 - 8:33Ağlayan adamlar gördüm,
Tıpkı bir çocuk gibi -
8:34 - 8:38Hep aynı görüntüyü görerek.
Yani beyninin içinde, -
8:38 - 8:41O dehşet görüntüsü,
-
8:42 - 8:44Ölümün hiçliğinin görüntüsü,
-
8:44 - 8:46Ki biz ona analog diyoruz
-
8:46 - 8:48Bir şeyler saklayan görüntü anlamına gelir
-
8:48 - 8:49Herşeyi işgal edecektir.
-
8:49 - 8:52Artık hiçbir şey yapamayacaktır.
Hiçbir şey. -
8:52 - 8:54Artık ne çalışabilir,
ne de sevebilir. -
8:54 - 8:58Evine geri döndüğünde artık
kimseyi tanımıyordur, kendini bile. -
9:00 - 9:04Evinden dışarı çıkmaz, gizlenir,
Kendini kilitler! -
9:04 - 9:08Kapılarının önüne içinde bozuk para ile
konserve kutuları koyanlarını gördüm -
9:08 - 9:11Birisi kapısından geçerse, gelirse diye.
-
9:11 - 9:13Ve aniden ölmek ister, öldürmek ister,
-
9:13 - 9:15Gizlenmek ister,
Kaçmak ister, -
9:15 - 9:18Sevilmek ister
Ama insanlardan nefret ediyordur -
9:18 - 9:24Sabahtan akşama,
Birşey ona saldırmaktadır -
9:24 - 9:29Ve bu eziyetle acı çekmektedir
-
9:29 - 9:31Ve diğer hiçkimse anlayamıyordur.
-
9:31 - 9:33Ona diyorlar ki:
"Ama hiç birşeyin yok! Gayet iyisin, -
9:33 - 9:36Yaralanmadın, savaşa katıldın,
döndün, hiçbir şeyin yok" -
9:36 - 9:41İşte bu kişiler acı içindedirler
ve bazıları intihar ederler. -
9:42 - 9:44Sonuçta, intihar onlar için
gündemdekini gerçekleştirmektir. -
9:44 - 9:46Ne de olsa ben zaten ölüyüm.
-
9:46 - 9:49İntihar edersem, bu iyi.
Üstelik artık acı çekmeyeceğim. -
9:49 - 9:50Birkaçı intihar eder,
-
9:50 - 9:53Diğerlerinin sonu köprü altında,
kendini içkiye vermek olur. -
9:53 - 9:57Hepinizin anılarında o büyük babanın,
o amcanın hikayesi vardır. -
9:57 - 9:59O komşunun. Sürekli içen
Hiç konuşmayan, -
9:59 - 10:01Hiç kimseyle geçinemeyen,
Karısını döven, -
10:01 - 10:05Ve sonu alkolizmde boğulmak
ya da ölüm olan. -
10:05 - 10:09Ve ondan hiç bahsetmezler, neden?
Ondan hiç bahsedilmez, neden? -
10:09 - 10:13Çünkü bu bir tabu olmuş!
Diyemeyiz. -
10:13 - 10:16İnsanın kelimeleri yoktur
Ölümün hiçliğini ifade edebilecek. -
10:16 - 10:17Zaten diğerleri onu duyamazlar.
-
10:17 - 10:19Ben, ilk röportajımdan döndüğümde
-
10:19 - 10:21Dedilerki: "Ah röportajdan dönmüş."
-
10:21 - 10:23Akşam yemeği daveti vardı,
Beyaz masa örtüsü, -
10:23 - 10:24Mumlar, davetliler...
-
10:24 - 10:27" Hadi, anlat! " Ben de anlattım.
-
10:27 - 10:3020 dakikanın sonunda, herkesin
bakışında kuşku vardı -
10:30 - 10:32Evin hizmetlisi burnunu küllüğe dayamıştı.
-
10:32 - 10:34Sonuçta, dehşet vericiydi.
-
10:34 - 10:35Ve geceyi mahvettiğimi fark ettim.
-
10:35 - 10:39Bu yüzden artık anlatmıyorum
Bunu dinlemeye kimse hazır değil -
10:39 - 10:40Diyorlar ki "Ah, dur yeter!"
-
10:40 - 10:45Bazı durumlarda mı bu böyle? Hayır,
Bu son derece yaygın bir durum. -
10:45 - 10:50Irak'ta ölen askerlerin üçte biri...
Ah, ölen değil, özür dilerim. -
10:50 - 10:55Irak'taki amerikan askerlerinin üçte biri
TSSB'den muzdarip. -
10:55 - 10:591939 yılında, birinci dünya savaşından
200 000 asker, -
10:59 - 11:05Halen daha ingiliz psikiyatri
hastanelerinde tedavi görmekteydiler. -
11:05 - 11:09Vietnam'da 54 000 kişi öldü. Amerikalı.
-
11:09 - 11:141987 yılında, Amerikan hükümeti 102 000
- iki katı kadar- -
11:14 - 11:17102 000 gazinin intihar edip
öldüğünü tespit etti. -
11:17 - 11:19Vietnam savaşında ölenlerin
iki katı daha fazla ölüm -
11:19 - 11:23Sonuçta anlıyorsunuz ki,
bu her şeyi kapsayan bir şey -
11:23 - 11:25Sadece modern savaşlarda değil
geçmiş savaşlarda da, -
11:25 - 11:28Eski metinlerde de bulunuyor.
Bu anlatılmış, söylenmiş, -
11:28 - 11:30O zaman biz neden bunu konuşmuyoruz?
-
11:30 - 11:33Neden bunu konuşmadık?
-
11:33 - 11:40Çünkü asıl problem şu ki, eğer o kişi
konuşmazsa sonu felaket oluyor. -
11:40 - 11:45Veya bunun tek tedavisi,
-
11:45 - 11:48- iyi haber şu ki, bu tedavi edilebilir-
-
11:49 - 11:52Munch'un çığlığı, Goya, vb,
evet bu tedavi edilebilir! -
11:52 - 11:57Bu travmanın tek tedavi yöntemi de
-
11:57 - 12:02-Sizi boğan, katılaştıran, öldüren
o ölümle karşılaşma anının- -
12:02 - 12:06Onun hakkında konuşmayı başararak mümkün.
-
12:06 - 12:08Birinin dediğine göre eskiler dermiş:
-
12:08 - 12:12"Bizi birbirimize bağlayan
tek şey dildir." -
12:12 - 12:14Dil olmasaydı, hiçbişey olamazdık.
-
12:14 - 12:17Onun sayesinde biz insan olduk.
-
12:17 - 12:19Ve bu dehşet görüntüsü karşısında,
-
12:19 - 12:21ki görüntünün kelimeleri yok.
-
12:21 - 12:24Çünkü o bizi tedirgin eden
bir hiçlik görüntüsü sadece. -
12:25 - 12:27Ondan kurtulmamızın tek yolu,
-
12:27 - 12:30İnsan kelimelerini katıp onu kelimelerle
ifade ederek mümkün. -
12:30 - 12:32Çünkü bu kişiler insanlıktan dışlanmış
hissediyor. -
12:32 - 12:36Kimse onları görmek istemiyor.
Onlar da kimseyi görmek istemiyorlar. -
12:36 - 12:38Kendilerini kirletilmiş,
utanç içinde hissediyorlar. -
12:38 - 12:40Birisi demişti ki:
"Doktor bey biliyorsunuz, -
12:40 - 12:42Artık metroya binemiyorum
-
12:42 - 12:43Çünkü insanların içimdeki korkuyu,
-
12:43 - 12:45Gözlerimden görmesinden korkuyorum."
-
12:45 - 12:46Bir başkası anlatmıştı...
-
12:46 - 12:50Korkunç bir deri hastalığı vardı
6 ay dermatoloji de tedavi görmüş, -
12:50 - 12:53Sürekli farklı doktorlara görünmüş.
Sonunda bir gün demişler ki: -
12:53 - 12:54"Bir psikiyatriste gitmelisin."
-
12:54 - 12:56Ve psikiyatriste ikinci seansta demiş ki
-
12:56 - 12:59- korkunç bir deri hastalığı vardı,
burdan ayaklarına kadar- -
12:59 - 13:02Psikiyatrist sormuş:
"Sizce neden böyle bir durumdasınız?" -
13:02 - 13:05Ve adam ona cevap vermiş:
"Çünkü ben ölüyüm, o yüzden de çürüyorum." -
13:05 - 13:09Yani görüyorsunuz, insanı ne kadar
derinden etkileyen birşey bu. -
13:09 - 13:16İyileşmek için, konuşmak gerekiyor.
Korkunun kelimelere dökülmesi gerekiyor. -
13:16 - 13:20İnsan kelimelerine, onu evcilleştirmek
için tekrar tekrar konuşmak gerekiyor. -
13:20 - 13:24Ölümle yüzyüze bakmak gerekiyor.
-
13:25 - 13:30Ve bunu başarırsak,
Bunları konuşabilirsek, -
13:30 - 13:34O andan itibaren,
konuşma çalışması ile, adım adım, -
13:34 - 13:37İnsani tarafımızı geri kazanabiliriz.
-
13:37 - 13:41Ve bu önemli! Sessizlik bizi öldürüyor!
-
13:41 - 13:44Bu ne anlama geliyor?
Bu demek ki travmadan sonra -
13:45 - 13:48Ah, apaçık belli ki varolmanın
dayanılmaz hafifliğini kaybettik -
13:48 - 13:51Andaki varlığımızı sağlayan
ölümsüzlük duygumuzu kaybettik -
13:51 - 13:53Eğer burdaysanız, demek ki
o duyguya sahipsiniz -
13:53 - 13:56Güvende olma, ölümsüz olma duygusu
Öyle değilsiniz tabii! -
13:56 - 13:59Aksi taktirde burada olmazdınız,
Derdiniz ki: "Ne anlamı var?" -
13:59 - 14:02Ve işte onlar bu ölümsüzlük
duygusunu kaybettiler. -
14:02 - 14:05O varolmanın hafifliğini kaybettiler.
Ama başka bir şey bulmuş oldular. -
14:05 - 14:08Bu demek oluyor ki, eğer
ölümün yüzüne bakabilirsek, -
14:09 - 14:14Susup saklanmak yerine onunla yüzleşirsek,
-
14:15 - 14:18Ki böyle insanlar var, tanıdım onları
Ruanda'lı Michael, -
14:18 - 14:25Irak'tan Carole, Kongo'dan Philippe,
Tanıdığım bütün bu insanlar, -
14:25 - 14:27Sorj Chalendon, kendisi
şimdi büyük bir yazar -
14:27 - 14:29Travma sonrası savaş
muhabirliğini bırakmıştı. -
14:29 - 14:31İntihar eden dört veya beş arkadaşım oldu,
-
14:31 - 14:34travma sonrası hayatta kalamadılar.
-
14:34 - 14:39Yani ölümle yüzleşebilirsek,
-
14:39 - 14:42eğer ki biz ölümlü insanlar,
ölümlüler, insanlar, -
14:42 - 14:46nerede insan ve ölümlü, ölümlü ve
insan olduğumuzu biliyoruz -
14:46 - 14:51eğer yüzleşebilirsek ölümle ve
-
14:51 - 14:54bu bilinmeyen diyarların en bilinmeyen
diyarını tanımlayabilirsek -
14:54 - 14:57-Onu görebilen kimse yok sonuçta-
-
14:58 - 15:00Onu tanımaya başlayabilirsek
-
15:00 - 15:09Evet, ölebilir, hayatta kalabilir ve
tekrar doğabiliriz -
15:09 - 15:14Daha güçlü, eskisinden daha güçlü olarak.
Çok daha güçlü. -
15:14 - 15:15Teşekkürler.
-
15:15 - 15:17(alkışlar)
- Title:
- Ölümle karşılaşma anı sonrasında oluşan korkunçluklar
- Speaker:
- Jean-Paul Mari
- Description:
-
2003 yılının Nisan ayında, Bağdat'ta ABD askerlerinin konuşlandırılması başladığında, yazar ve savaş muhabiri olan Jean-Paul Mari'nin bulunduğu binaya bir füze isabet etti. O anda, kendini ölümle karşı karşıya bulur, zamanın başlangıcından beri, savaş alanlarında hayatlarını riske atanları avlayan hayaletle tanışmıştı. " Görünür bir iz bırakmadan sizi öldüren bu şey nedir?" diye kendi kendine sorar Mari. Onu "travma sonrası stres bozukluğu" olarak biliyoruz -- ya da Mari'nin açıkladığı gibi, ölümün hiçliğiyle karşılaşma. Bu müdahale ile ortaya çıkan insan haline, ölümlülüğe ve korkunun yarattığı o derin travmanın psikozuna dair cevaplar arayacak.
- Video Language:
- French
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:30
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Dilara Timuçin accepted Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Dilara Timuçin edited Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Dilara Timuçin edited Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes | ||
Meric Aydonat rejected Turkish subtitles for Jean-Paul Mari speaks at TEDxCannes |