Gizliliğin önemi
-
0:01 - 0:04Bu odadaki herkesin,
herhangi birine -
0:04 - 0:06sahip olduğuna emin olduğum
-
0:06 - 0:08deneyimlere yönelik her tür video
mevcut Youtube'da. -
0:08 - 0:10Yalnız olduğunu düşünen
-
0:10 - 0:12bir bireyi içeriyor,
-
0:12 - 0:15dışavurumcu bir tutumla uğraştırıyor ---
-
0:15 - 0:18çılgınca şarkı söylemek, kıvrılarak
-
0:18 - 0:20dansetmek, hafif seksüel hareketler ---
-
0:20 - 0:23sadece aslında yalnız olmadıklarını,
-
0:23 - 0:26gizlice izleyen birinin olduğunu
-
0:26 - 0:28farketmek için, ki korku içinde,
-
0:28 - 0:30yaptıklarını derhal bırakmalarına
-
0:30 - 0:31neden olan şeyin farkedilişi.
-
0:31 - 0:34Yüzlerindeki utanç
-
0:34 - 0:36ve küçük düşme hissi aşikâr.
-
0:36 - 0:38"Bu anca kimse
-
0:38 - 0:39izlemiyorsa yapmayı istediğim
-
0:39 - 0:43bir şey." hissi bu.
-
0:43 - 0:45Son 16 aydır tuhaf
-
0:45 - 0:47bir biçimde odaklandığım
-
0:47 - 0:49işin özü bu,
-
0:49 - 0:51mahremiyetin neden önemli olduğu sorusu,
-
0:51 - 0:53Edward Snowden'ın, Birleşmiş Devletler
-
0:53 - 0:56ve tüm dünyada bilinmeyen ortaklarının,
-
0:56 - 0:59bir zamanlar emsalsiz bir özgürleşme
-
0:59 - 1:01ve demokratikleşme aracı olarak
-
1:01 - 1:03ilan edilmiş İnterneti,
-
1:03 - 1:05emsalsiz bir rastgele
-
1:05 - 1:08kitlesel denetim alanına dönüştürdüğüne
-
1:08 - 1:11dair ifşalarının olanak sağlamasıyla,
-
1:11 - 1:13küresel bir tartışma bağlamında
-
1:13 - 1:17yükselen bir soru.
-
1:17 - 1:19Bu tartışmada, kitlesel denetimden
-
1:19 - 1:21rahatsız olan insanların bile
-
1:21 - 1:23katıldığı, bu geniş çaplı saldırının
-
1:23 - 1:25gerçek bir zararının olmadığı,
-
1:25 - 1:27çünkü yalnızca kötü işler ile uğraşan
-
1:27 - 1:29insanların bir şeyleri saklamak isteme
-
1:29 - 1:33ve gizliliklerini önemseme sebepleri
-
1:33 - 1:35olduğuna dair oldukça yaygın
-
1:35 - 1:37olan bir düşünce var.
-
1:37 - 1:40Bu dünya görüşü üstü kapalı olarak
-
1:40 - 1:42iyi ve kötü olmak
üzere dünyada iki -
1:42 - 1:44tür insanın olduğu önermesinde yerleşik.
-
1:44 - 1:47Kötü insanlar, terör eylemlerini
-
1:47 - 1:49tasarlayan veya şiddetli suçlar
-
1:49 - 1:52ile bağı olanlardır ve bu yüzden
yaptıklarını saklamak isterler, -
1:52 - 1:54gizliliklerini gözetme sebepleri vardır.
-
1:54 - 1:57Ama aksine, iyi insanlar
-
1:57 - 1:59işe giden, evine dönen, çocuk
-
1:59 - 2:02yetiştiren, tv izleyen insanlardır.
-
2:02 - 2:04İnterneti bomba eylemleri düzenlemek için
-
2:04 - 2:07değil, haber okumak, tarif paylaşmak veya
-
2:07 - 2:09çocuklarının planları için kullanırlar
-
2:09 - 2:12ve bu insanlar yanlış bir şey yapmıyorlar
-
2:12 - 2:14ve bu yüzden saklayacak bir şeyleri yok
-
2:14 - 2:16ve devletin gözetlemesinden
-
2:16 - 2:18korkmaları için sebep yok.
-
2:18 - 2:20Bunu gerçekten söyleyen insanlar
-
2:20 - 2:23alçak gönüllülüğün
çok sıra dışı bir hâline -
2:23 - 2:25kendilerini kaptırmışlar.
-
2:25 - 2:26Gerçekte söylüyor oldukları şey,
-
2:26 - 2:29"Zararsız, tehdit teşkil etmeyen
-
2:29 - 2:31ve sıkıcı biri olmaya razı oldum
-
2:31 - 2:34çünkü devletin ne yaptığımı bilmesinden
-
2:34 - 2:38gerçekten korkmuyorum."
-
2:38 - 2:40Bu zihniyet, bence, en saf hâliyle,
-
2:40 - 2:42Google'ın uzun dönem CEO'su
-
2:42 - 2:44Eric Schmidt ile 2009'da
-
2:44 - 2:47yapılan bir röportajda, kendisine
-
2:47 - 2:49şirketinin dünyadaki milyonlarca insana
-
2:49 - 2:52çok çeşitli yollarla yapılan
-
2:52 - 2:54gizlilik saldırısı hakkında
sorulduğunda verdiği -
2:54 - 2:56şu cevapta yer alıyor: "Eğer ki
-
2:56 - 2:58insanların bilmesini istemediğin
-
2:58 - 3:00bir şey yapıyorsan,
-
3:00 - 3:04belki de en baştan hiç yapmamalısın."
-
3:04 - 3:06Şimdi bu zihniyet için her türde şey
-
3:06 - 3:08söylenebilir,
-
3:08 - 3:11öncelikle bunu söyleyen insanlar,
-
3:11 - 3:14gizliliğin önemsiz olduğunu söyleyen,
-
3:14 - 3:17aslında buna inanmıyorlar
-
3:17 - 3:18ve inanmadıklarını da
gizliliğin önemli -
3:18 - 3:21olmadığını dillendirirken
gizliliklerini -
3:21 - 3:24güvene almak için
hiçbir adımdan geri durmayan -
3:24 - 3:27hareketleri sayesinde biliyoruz.
-
3:27 - 3:29E-postalarına ve sosyal medya
-
3:29 - 3:31hesaplarına şifre oluşturuyorlar,
-
3:31 - 3:33yatak odalarına ve banyolarına
-
3:33 - 3:34kilit takıyorlar;
-
3:34 - 3:37tüm adımlar, diğer insanların,
-
3:37 - 3:40özel olduğunu düşündükleri alana girişini
-
3:40 - 3:43ve bilmelerini istemediklerini bilişini
engellemek için tasarlanmış hâlde. -
3:43 - 3:46Aynı Eric Schmidt, Google'ın CEO'su,
-
3:46 - 3:49Google'daki çalışanlarına, İnternet
-
3:49 - 3:51magazini CNET ile, CNET'in
-
3:51 - 3:53Eric Schmidt hakkında,
-
3:53 - 3:56büyük ölçüde Google aramaları ve
-
3:56 - 3:58diğer Google ürünleri sayesinde edinilmiş
-
3:58 - 4:00bir sürü kişisel ve özel bilgiyle
-
4:00 - 4:03dolu bir makale yayınlanmaları
üzerine iletişimi kesmelerini -
4:03 - 4:06buyurdu. (Gülüşmeler)
-
4:06 - 4:08Aynı bölünme 2010'da yapılan
-
4:08 - 4:11yüz kızartıcı bir röportajda, gizliliğin
-
4:11 - 4:14artık "sosyal bir norm" olmaktan
-
4:14 - 4:17çıktığını bildiren, Facebook'un CEO'su
-
4:17 - 4:20Mark Zuckerberg ile de görülebilir.
-
4:20 - 4:22Geçen yıl, Mark Zuckerberg ve eşi
-
4:22 - 4:24Palo Alto'da, sadece kendi evlerini değil
-
4:24 - 4:28komşu olan dört evi de, diğer insanları,
-
4:28 - 4:30kişisel hayatlarında yaptıklarını
-
4:30 - 4:33görmekten alıkoyan, özel alanlarının
-
4:33 - 4:36tadını çıkardıklarından emin olmak için
-
4:36 - 4:39totalde 30 milyon dolara satın aldı.
-
4:39 - 4:42Son 16 aydır, bu konuyu dünya
genelinde tartışıyorum, biri -
4:42 - 4:44bana ne zaman "Gizlilik saldırıları
-
4:44 - 4:46beni endişelendirmiyor çünkü
-
4:46 - 4:47saklayacağım bir şey yok." dese,
-
4:47 - 4:49her zaman aynı şeyi söylüyorum.
-
4:49 - 4:51Bir kalem çıkarıyorum ve e-postamı
-
4:51 - 4:53yazıyorum. "Bu benim e-postam.
-
4:53 - 4:55Senden istediğim eve gittiğinde
-
4:55 - 4:57bana tüm e-postalarının
-
4:57 - 4:58şifrelerini yollaman, sadece
-
4:58 - 5:01güzel, saygıdeğer, adına olan iş hesapları
-
5:01 - 5:02değil de hepsi,
-
5:02 - 5:04çünkü online yaptığın her ne ise
-
5:04 - 5:06bakabilmek istiyorum, istediğimi
-
5:06 - 5:09okuyabilmek, ilginç bulduğumu
paylaşabilmek istiyorum. -
5:09 - 5:11Sonuçta kötü biri değilsen,
-
5:11 - 5:12yanlış bir şey yapmıyorsan,
-
5:12 - 5:15saklayacak bir şeyin olmasa gerek."
-
5:15 - 5:19Tek bir kişi bile teklifimi kabul etmedi.
-
5:19 - 5:23Ben o --- (Alkışlar)
-
5:23 - 5:26Ben e-postamı dindarca sürekli yokluyorum.
-
5:26 - 5:29Oldukça ıssız bir yer.
-
5:29 - 5:31Ve bunun bir sebebi var,
-
5:31 - 5:33o da biz insanların, kişisel gizliliğin
-
5:33 - 5:35önemini sözde reddedenlerimiz de
-
5:35 - 5:38dâhil, bunun esaslı önemini
-
5:38 - 5:40içgüdüsel olarak
-
5:40 - 5:42anladığı.
-
5:42 - 5:45İnsan olarak sosyal hayvanlar olduğumuz
-
5:45 - 5:47doğru, ki bu diğer insanların yaptığımızı
-
5:47 - 5:50söylediğimizi, düşündüğümüzü bilmelerine
-
5:50 - 5:54ihtiyaç duymamız demek ve bu nedenle
bilgilerimizi online gönüllü yayınlıyoruz. -
5:54 - 5:57Ama özgür ve tatminkâr bir birey olmak
-
5:57 - 5:59için diğerlerinin yargıcı bakışlarından
-
5:59 - 6:01özgür olacağımız bir yere gitme
-
6:01 - 6:05ihtiyacımız da aynı derecede gerekli.
-
6:05 - 6:07Bunu istememizin bir nedeni var,
-
6:07 - 6:10ve bu neden hepimizin --- yalnızca
-
6:10 - 6:14terörist ve suçluların değil, hepimizin --
-
6:14 - 6:16saklayacak şeyleri olması.
-
6:16 - 6:18Fizyoloğumuza veya avukatımıza,
-
6:18 - 6:21psikoloğumuza veya eşimize, arkadaşımıza,
-
6:21 - 6:25söylemek istediğimiz, başkaları öğrense
-
6:25 - 6:27incineceğimiz, yaptığımız ve düşündüğümüz
-
6:27 - 6:29bir sürü şey var.
-
6:29 - 6:31İnsanların bilmesine razı olduğumuz,
-
6:31 - 6:34söylediğimiz, düşündüğümüz, yaptığımız
-
6:34 - 6:36türlü şeye dair yargıda bulunuyoruz
-
6:36 - 6:38ve söylediğimiz, düşündüğümüz, yaptığımız
-
6:38 - 6:40türlü şeyi kimse bilmesin istiyoruz.
-
6:40 - 6:43İnsanlar kolayca gizliliklerine önem
-
6:43 - 6:45vermediklerini iddia edebilirler
-
6:45 - 6:50ama eylemleri
bu inancın gerçekliğini çürütür. -
6:50 - 6:54Gizliliğin evrensel ve içgüdüsel olarak
-
6:54 - 6:56çok istenmesinin bir nedeni var.
-
6:56 - 6:58Bu yalnızca havayı solumak veya
-
6:58 - 7:00suyu içmek gibi
refleksif bir hareket değil. -
7:00 - 7:03Bunun nedeni,
gözetlenebildiğimiz, izlenebildiğimiz -
7:03 - 7:06bir durumda olduğumuzda,
-
7:06 - 7:08tavırlarımızın dramatik şekilde değişmesi.
-
7:08 - 7:11İzlendiğimizi düşündüğümüzde aklımızdan
-
7:11 - 7:13geçen davranışsal seçenekler yelpazesi
-
7:13 - 7:15şiddetle daralır.
-
7:15 - 7:17Bu gayet, insan doğasına dair,
-
7:17 - 7:20sosyal bilimin, edebiyatın, dinin
-
7:20 - 7:22ve neredeyse her alandan disiplinin
-
7:22 - 7:24tanıdığı bir gerçek.
-
7:24 - 7:27Biri izleniyor olabileceğini düşündüğünde,
-
7:27 - 7:29içinde bulunduğu davranışın
-
7:29 - 7:31çok daha fazla uyumcu ve itaatkâr
-
7:31 - 7:32olduğunu kanıtlayan düzinelerce
-
7:32 - 7:36psikolojik inceleme mevcut.
-
7:36 - 7:39İnsan utancı, bundan kaçma isteği gibi
-
7:39 - 7:42çok güçlü bir motivasyon unsuru
-
7:42 - 7:44ve insanların izlendikleri
-
7:44 - 7:46durumlarda kendi
faaliyetlerinin yan ürünü olan -
7:46 - 7:49değil de başkalarının beklentileri ile
-
7:49 - 7:51veya toplumsal tutuculuğun
-
7:51 - 7:53buyrukları ile ilintili
-
7:53 - 7:57kararlar vermelerinin sebebi de budur.
-
7:57 - 8:00Bu farkındalık en güçlü şekilde, ilk defa
-
8:00 - 8:04kurumların çok büyük ve
merkezileştirildikleri hâle geldiği, -
8:04 - 8:06artık gözetleyemedikleri ve bu sebeple
-
8:06 - 8:08ferdi üyelerinin her birini kontrol
-
8:08 - 8:11edemedikleri endüstri çağının habercisi
-
8:11 - 8:13olan önemli bir problemi
-
8:13 - 8:14çözmeye koyulan 18. yüzyıl filozofu
-
8:14 - 8:17Jeremy Bentham'ın pragmatik
hedefleri adına sömürülmüştür -
8:17 - 8:19ve onun akıl ettiği çözüm ise,
-
8:19 - 8:22özünde; ana niteliği
-
8:22 - 8:24kurumun merkezinde yer alan devasa
-
8:24 - 8:27bir kulenin inşası olan,
-
8:27 - 8:29kurumu yönetenin her an hepsini
izleyememelerine -
8:29 - 8:32rağmen herhangi bir anda herhangi bir
-
8:32 - 8:34mahkumu izleyebileceği, panoptikon
-
8:34 - 8:37adını verdiği hapishanelerde uygulanması
-
8:37 - 8:40düşünülmüş mimari bir tasarımdı.
-
8:40 - 8:42Ve bu tasarımda elzem olan,
-
8:42 - 8:44mahkumlar tamamiyle panoptikonu,
-
8:44 - 8:47kuleyi göremezdi, ve dolayısıyla hiçbir
-
8:47 - 8:49zaman izlenip izlenmediklerini
-
8:49 - 8:51veya ne zaman olduğunu bile bilemezlerdi.
-
8:51 - 8:54Ve onu bu buluşta en çok heyecanlandıran,
-
8:54 - 8:56mahkumların, mümkün olan her anda
-
8:56 - 8:59izlendiklerini varsayacak olmaları ki
-
8:59 - 9:01bunun da boyun eğme
-
9:01 - 9:03ve itaat adına en üst düzey
-
9:03 - 9:06uygulayıcı olacağı idi.
-
9:06 - 9:0920. yüzyıl Fransız filozofu
Michel Foucault -
9:09 - 9:11bu modelin yalnızca hapishaneler değil,
-
9:11 - 9:14insan davranışını kontrol etmeyi gözeten
-
9:14 - 9:16her kurum için kullanılabileceğini gördü:
-
9:16 - 9:19okullar, hastahaneler, fabrikalar,
-
9:19 - 9:21işyerleri. Ve dediği, Bentham tarafından
-
9:21 - 9:24keşfedilen bu zihniyetin, bu çerçevenin,
-
9:24 - 9:27artık tiranlığın aleni silahlarına ihtiyaç
-
9:27 - 9:29duymayan modern toplumlarda,
-
9:29 - 9:31batı toplumlarında, toplumsal
-
9:31 - 9:33kontrolde anahtar araçlar olduğu idi ---
-
9:33 - 9:35muhalifleri cezalandırmak, mahkum etmek,
-
9:35 - 9:39öldürmek, yasal olarak belli bir partiye
-
9:39 - 9:41bağlılığı mecbur etmek --- çünkü
-
9:41 - 9:44kitlesel denetim zihinde,
-
9:44 - 9:45çok daha ince olmasına rağmen
-
9:45 - 9:47sosyal normlara ve sosyal tutuculuğa
-
9:47 - 9:50uyumu kolaylaştırmanın çok daha etkili
-
9:50 - 9:52bir yolu olan
-
9:52 - 9:54bir hapishane yaratır, kaba kuvvetin
-
9:54 - 9:56olabileceğinden çok daha etkili.
-
9:56 - 9:59Denetim ve gizlilikle ilgili en simgesel
-
9:59 - 10:03edebi eser hepimizin okulda öğrendiği ve
-
10:03 - 10:06bu yüzden neredeyse klişeye dönüşen,
George Orwell'in "1984" romanıdır. -
10:06 - 10:10Aslında, denetimle ilgili bir tartışmada
onu her gündeme getirdiğinizde, -
10:10 - 10:12insanlar direkt uygulanamaz bularak
reddederler -
10:12 - 10:13ve derler ki:
-
10:13 - 10:17"Ah, yalnız '1984'te, insanların evinde
monitörler vardı, her saniye -
10:17 - 10:19izleniyorlardı ve bunun bizim yüz yüze
-
10:19 - 10:22geldiğimiz denetim durumu ile
hiç alakası yok." -
10:22 - 10:25Bu Orwell'in "1984"te değindiği uyarıların
-
10:25 - 10:28hakiki bir kökten yanlış anlaşılması.
-
10:28 - 10:30Onun değiniyor olduğu uyarı
-
10:30 - 10:31herkesin her zaman görüntülendiği
-
10:31 - 10:33değil de insanların her an izlenebileceği
-
10:33 - 10:35farkındalığında olduğu bir denetim
-
10:35 - 10:37durumu ile ilgiliydi.
-
10:37 - 10:40Orwell'in sözcüsü Winston Smith'in karşı
-
10:40 - 10:42karşıya kalınan denetim sistemini
-
10:42 - 10:44tarif edişi:
-
10:44 - 10:46"Tabii ki, her an izlenip izlenmediğini
-
10:46 - 10:48bilmenin bir yolu yoktu."
Devam ediyor, -
10:48 - 10:50"Her halükârda, ne zaman
-
10:50 - 10:51isterlerse kablonu fişe
-
10:51 - 10:53takabiliyorlardı.
-
10:53 - 10:56Çıkardığın her sese kulak misafiri
-
10:56 - 10:58olunduğu ve karanlık yokken
-
10:58 - 11:00her hareketinin mercek altına alındığı,
-
11:00 - 11:03alışkanlıktan içgüdüye dönüşen
-
11:03 - 11:05bir varsayımda yaşamalıydın,
yaşıyordun da." -
11:05 - 11:09Semavi dinler benzer bir şekilde
-
11:09 - 11:12her şeyi bilmesi sayesinde sürekli
-
11:12 - 11:14her yaptığını izleyen, görünmez, âlim
-
11:14 - 11:16bir otoriteyi farzeder, ki bu asla mahrem
-
11:16 - 11:18bir anın olmadığı, diktalara boyun eğmenin
-
11:18 - 11:20nihai zorlayıcısı
-
11:20 - 11:23anlamına gelir.
-
11:23 - 11:26Tüm bu görünüşte benzeşmeyen işlerin
-
11:26 - 11:29anladığı şey, ulaştığı sonuç,
-
11:29 - 11:31insanların her an izlenebildiği
-
11:31 - 11:34bir toplumun uyumluluk,
-
11:34 - 11:36boyun eğme ve teslim olma
-
11:36 - 11:39geliştiren bir toplum olduğudur,
-
11:39 - 11:40ki bu en aleniden en üstü kapalıya
-
11:40 - 11:42her tiranın, bu sistemi
-
11:42 - 11:44arzu etmesinin sebebidir.
-
11:44 - 11:47Diğer taraftan, daha da önemlisi,
-
11:47 - 11:49bu bir özel yaşam alanı,
-
11:49 - 11:52diğerlerinin yargıcı bakışları üstümüze
-
11:52 - 11:56dikilmeden, yaratıcılık ve keşif
-
11:56 - 11:59ve ihtilafın sadece orada
ikamet ettiği, düşünebileceğimiz -
11:59 - 12:03ve akıl yürütebileceğimiz ve etkileşime
-
12:03 - 12:06geçebileceğimiz bir yere gitme becerimiz,
-
12:06 - 12:08işte bu yüzden sürekli
-
12:08 - 12:10gözetlendiğimiz bir toplumun
-
12:10 - 12:12varlığına izin verdiğimizde
-
12:12 - 12:15bireysel özgürlüğün ciddi biçimde
-
12:15 - 12:18sakatlanmasına izin veririz.
-
12:18 - 12:21Bu zihniyetle ilgili incelemek istediğim
-
12:21 - 12:23son nokta, sadece
yanlış şeyler yapan -
12:23 - 12:27insanların saklayacak bir şeyleri olması
ve bu yüzden gizliliği önemsemeleri -
12:27 - 12:31düşüncesi ki iki çok yıkıcı mesajı
-
12:31 - 12:33sağlamlaştırır, iki yıkıcı ders,
-
12:33 - 12:35ilki, yalnızca gizliliği
-
12:35 - 12:37önemseyen, gizliliği arayan
-
12:37 - 12:39insanlar tanım olarak
-
12:39 - 12:43kötü insanlardır.
-
12:43 - 12:45Bu her türlü nedenle kaçınmamız
-
12:45 - 12:48gereken bir sonuç, en çok da,
-
12:48 - 12:51"kötü şeyler yapan biri," dediğinizde
-
12:51 - 12:53muhtemelen terör eylemi
-
12:53 - 12:56düzenlemek gibi şeyleri
kastediyorsunuz -
12:56 - 12:58veya şiddetli suçlarla uğraşı,
-
12:58 - 13:01gücü elinde bulunduran insanların
-
13:01 - 13:03"kötü şeyler yapmak" derken kastettiğinin
-
13:03 - 13:05çok daha dar bir mevhumu.
-
13:05 - 13:07Onlar için "kötü şeyler yapmak" tipikçe
-
13:07 - 13:10kendi gücümüzün çalışılması için değerli
-
13:10 - 13:14olan mücadeleler gibi bir şeyler yapmak.
-
13:14 - 13:15Diğer ciddi yıkıcı ve hatta bence
-
13:15 - 13:17daha sinsi olan ders ise
-
13:17 - 13:20bu zihniyeti kabul etmekten ileri gelen
-
13:20 - 13:23bu zihniyeti kabul edenlerin
-
13:23 - 13:26kabul ettiği bir pazarlık,
-
13:26 - 13:28ki o da şu:
-
13:28 - 13:30Ancak ve ancak kendini,
-
13:30 - 13:32politik güce sahip olanlar için,
-
13:32 - 13:34yeterince zararsız, yeterince
-
13:34 - 13:36göz korkutmayan bir hâle getirmeye
-
13:36 - 13:39istekli olursan denetimin
-
13:39 - 13:41tehlikelerinden özgür olabilirsin.
-
13:41 - 13:43Yalnızca farklı görüşte olanların,
-
13:43 - 13:45güce meydan okuyanların,
-
13:45 - 13:47kaygılanacak bir şeyi olur.
-
13:47 - 13:50Bu dersten kaçınmayı istememiz
için de her türlü neden mevcut. -
13:50 - 13:52Şu anda böyle bir davranış içinde
-
13:52 - 13:54olmak istemeyen biri olabilirsiniz
-
13:54 - 13:57ama bir noktada,
gelecekte, isteyebilirsiniz. -
13:57 - 13:58Hiçbir zaman istemeyeceğinize
-
13:58 - 14:00karar vermiş olsanız bile
-
14:00 - 14:02isteyen ve direnmeyi başaran
-
14:02 - 14:04ve güç sahiplerine muhalif olan
-
14:04 - 14:06diğer insanların olduğu gerçeği ---
-
14:06 - 14:08muhalifler, gazeteciler,
-
14:08 - 14:10aktivistler ve aralıktaki diğerleri ---
-
14:10 - 14:12hepimizi sağlamayı istememiz gereken
-
14:12 - 14:15kolektif iyiliğe getiren bir şey.
-
14:15 - 14:17Bir toplumun ne kadar özgür olduğunun
-
14:17 - 14:20ölçüsünün iyi, uyumlu, itaatkâr
-
14:20 - 14:22vatandaşlarına değil de farklı görüşte
-
14:22 - 14:24olan ve tutuculuğa direnen vatandaşlarına
-
14:24 - 14:26karşı olan tutumunun olması
-
14:26 - 14:29aynı derecede kritik.
-
14:29 - 14:31Ama en önemli neden
-
14:31 - 14:33bir kitlesel denetim sisteminin
-
14:33 - 14:36her şekilde kendi özgürlüğümüzü
baskılaması. -
14:36 - 14:38Her tür davranış değişikliğini,
-
14:38 - 14:40gerçekleştiğini bilişimiz bile olmadan
-
14:40 - 14:43sınır-dışı hâle getirir.
-
14:43 - 14:46Meşhur sosyalist aktivist Rosa Luxemburg,
-
14:46 - 14:48bir keresinde, "Hareket hâlinde olmayan
-
14:48 - 14:51zincirlerini farkedemez." demişti.
-
14:51 - 14:54Kitlesel denetimin görünmez ve saptanamaz
-
14:54 - 14:56zincirlerini eritmeyi deneyebiliriz,
-
14:56 - 14:59yine de bize dayattığı kısıtlamaların
-
14:59 - 15:01daha az tesirli hâle gelmeyecektir.
-
15:01 - 15:03Çok teşekkürler.
-
15:03 - 15:04(Alkışlar)
-
15:04 - 15:06Teşekkürler.
-
15:06 - 15:11(Alkışlar)
-
15:11 - 15:13Teşekkürler.
-
15:13 - 15:16(Alkışlar)
-
15:19 - 15:22Bruno Giussani: Glenn, teşekkürler.
-
15:22 - 15:24Dava inandırıcı, söylemeliyim,
-
15:24 - 15:25ama sakıncası yoksa seni birkaç
-
15:25 - 15:29soru için son 16 aya ve Edward Snowden'a
-
15:29 - 15:31geri getirmek istiyorum.
-
15:31 - 15:33İlki sana kişisel.
-
15:33 - 15:36Hepimiz ortağının tutuklanmasını okuduk.
-
15:36 - 15:40David Miranda, Londra'da, ve başka
-
15:40 - 15:42zorluklar, ama kişisel
-
15:42 - 15:45yükümlülük ve risk açısından
-
15:45 - 15:47dünyanın en büyük egemen organizasyonları
-
15:47 - 15:51ile boy ölçüşmenin senin üstündeki
baskısının kolay olmadığını varsayıyorum. -
15:51 - 15:52Bize biraz bundan bahset.
-
15:52 - 15:54Glenn Greenwald:
Yani, bence -
15:54 - 15:56olanlardan biri de
-
15:56 - 15:58insanların cesaretinin bu açıdan
-
15:58 - 16:01bulaşıcı olması ve ben ve
çalıştığım gazeteciler kesinlikle riskin -
16:01 - 16:03farkında olmamıza rağmen ---
-
16:03 - 16:05Birleşik Devletler dünyadaki
en güçlü ülke olmaya devam -
16:05 - 16:07ediyor ve kendi iradenizle binlerce
-
16:07 - 16:09sırrını ifşa ettiğinizde
-
16:09 - 16:12takdir etmiyor ---
-
16:12 - 16:1529 yaşında, gayet sıradan
-
16:15 - 16:17bir çevrede yetişmiş sıradan
-
16:17 - 16:20birinin Edward Snowden'ın
-
16:20 - 16:23riske ettiği prensibe dayalı cesaret
üzerinde çalıştığını görmek -
16:23 - 16:26hayatının geri kalanını hapishanede
geçireceğini bilmek -
16:26 - 16:27kendilerinin de
-
16:27 - 16:29bu gibi bir davranışta bulunmaya
-
16:29 - 16:31kalkışabileceklerini
-
16:31 - 16:33fark etmeleri adına, bana ve diğer
-
16:33 - 16:36gazetecilere, ve bence, ispiyoncular
dâhil her yerden insana ilham verdi. -
16:36 - 16:39BG: Ed Snowden'la ilişkini
merak ediyorum, çünkü -
16:39 - 16:42onunla çok fazla konuştun
-
16:42 - 16:44ve hâlâ da devam ediyorsun
-
16:44 - 16:46ama kitabında ona asla Edward
-
16:46 - 16:50dememişsin veya "Snowden." Neden?
-
16:50 - 16:51GG: Yani, eminim bu, bir grup
-
16:51 - 16:55psikoloğun inceleyeceği bir şey.
(Gülüşmeler) -
16:55 - 16:58Açıkçası bilmiyorum. Bence sebebi
-
16:58 - 17:02onun önemli maksatlarından birinin,
-
17:02 - 17:04bence onun en önemli taktiği,
-
17:04 - 17:06ifşa materyallerinden
-
17:06 - 17:10dikkati dağıtmanın yollarından birinin
odağı onun üstünde kişiselleştirmek -
17:10 - 17:12ve denemek olduğunu bilmesi oluşuydu
-
17:12 - 17:14ve bu nedenle medyanın dışında kaldı.
-
17:14 - 17:16Kişisel hayatının inceleme
-
17:16 - 17:18öznesi olmamasına çabaladı
-
17:18 - 17:21ve dolayısıyla ona Snowden demek
-
17:21 - 17:24onu bu önemli tarihsel karakter
olarak tanımanın bir yolu sadece, -
17:24 - 17:26materyalden dikkati dağıtacak
-
17:26 - 17:29şekilde karakterize etmektense.
-
17:29 - 17:31Moderatör: Yani onun ifşaları,
-
17:31 - 17:32senin analizin, diğer gazetecilerin
-
17:32 - 17:35işleri, hakikaten tartışmayı geliştirdi
-
17:35 - 17:38ve birçok devlet, Brezilya mesela,
tepki verdi -
17:38 - 17:40İnternetin dizaynını bir nebze
-
17:40 - 17:43değiştirecek proje ve uygulamalar gibi.
-
17:43 - 17:46O anlamda çok fazla şey gerçekleşiyor.
-
17:46 - 17:48Ama ben merak ediyorum, senin için
-
17:48 - 17:50oyunun sonu ne?
-
17:50 - 17:51Hangi noktada, tamam,
-
17:51 - 17:54gerçekten kadranı ilerletmeyi
başardık diyeceksin? -
17:54 - 17:57GG: Yani, bir gazeteci olarak benim için
-
17:57 - 17:59oyunun sonu gayet açık, dikkate değer
-
17:59 - 18:01ve meydana çıkması zorunlu
her bir belgenin -
18:01 - 18:03ifşa olmakla sonuçlandığından
-
18:03 - 18:04emin olmak
-
18:04 - 18:07ve en baştan tutulmaması gereken
sırların meydana çıkmakla -
18:07 - 18:08sonuçlanması.
-
18:08 - 18:10Bana göre, bu gazeteciliğin özü
-
18:10 - 18:11ve benim bağlılıkla yaptığım şey.
-
18:11 - 18:14Daha fazlasıyla birlikte, tüm bahsettiğim
-
18:14 - 18:16sebeplerden ötürü kitlesel denetimi iğrenç
-
18:16 - 18:18bulan biri olarak, buna, dünya devletleri,
-
18:18 - 18:21hedefledikleri insanın yanlış bir şey
-
18:21 - 18:23yaptığına bir mahkemeyi ya da kurulu
-
18:23 - 18:25ikna etmedikçe, nüfuslarının
-
18:25 - 18:27tamamını gözetime ve denetime
-
18:27 - 18:29maruz bırakamayana kadar
-
18:29 - 18:32sonlanmayacak bir iş olarak baktım.
-
18:32 - 18:35Bence, gizliliğin
yenilenebileceği yol bu. -
18:35 - 18:37BG: Snowden, TED'de
gördüğümüz üzere, -
18:37 - 18:40kendini demokratik değerlerin
-
18:40 - 18:42ve demokratik prensiplerin
savunucusu olarak -
18:42 - 18:44tanımlama ve gösterme konusunda net.
-
18:44 - 18:47Fakat öte yandan, insanlar
bunların onun yegâne -
18:47 - 18:49motivasyonları olduğundan şüphe etti.
-
18:49 - 18:51Para dönmediğine, bu sırların
-
18:51 - 18:52bazılarını satmadığına, özellikle
-
18:52 - 18:54Birleşik Devletler'in şu anda
-
18:54 - 18:56en iyi arkadaşları olmadığı aşikâr
-
18:56 - 18:59olan Çin'e ve Rusya'ya,
-
18:59 - 19:01inanmakta güçlük çektiler.
-
19:01 - 19:03Ve eminim bu odadaki çoğu kişi
-
19:03 - 19:05aynı şeyi merak ediyor.
-
19:05 - 19:07Snowden'ın henüz görmediğimiz
-
19:07 - 19:09bir kısmı olabileceğini düşünüyor musun?
-
19:09 - 19:13GG: Hayır, bunu saçma
ve aptalca buluyorum. -
19:13 - 19:15(Gülüşmeler) Eğer isterseniz
-
19:15 - 19:17ve biliyorum yalnızca şeytanın avukatını
-
19:17 - 19:21oynuyorsunuz, ama sırları
-
19:21 - 19:23başka bir ülkeye satmak isteseydiniz,
-
19:23 - 19:24ki yapabilirdi ve bunu yaparak
-
19:24 - 19:26çok zengin olabilirdi,
-
19:26 - 19:28yapacağınız en
son şey o sırları alıp -
19:28 - 19:31gazetecilere vermek ve
yayınlamalarını istemek olurdu -
19:31 - 19:33çünkü bu o sırları değersizleştirirdi.
-
19:33 - 19:35Kendilerini güçlendirmek isteyen insanlar
-
19:35 - 19:36bunu, devletlere sırları gizlice
-
19:36 - 19:38satarak yapıyorlar ama bence
-
19:38 - 19:41dikkate değer bir nokta var ki
o da, bu ithamda -
19:41 - 19:42bulunanlar devletten insanlar,
-
19:42 - 19:44bu tarz devletlere sadık olan medyada
-
19:44 - 19:46yer alan insanlar
-
19:46 - 19:49ve kanımca insanlar bu gibi ithamlarda
bulunduklarında --- -
19:49 - 19:51"Ah, bunu presibe dayalı yapıyor
-
19:51 - 19:52olamaz; yozlaşmış,
-
19:52 - 19:54alçak bir nedenle yapıyor olmalı" ---
-
19:54 - 19:57itham ettikleri insandan çok
-
19:57 - 19:58kendileri hakkında konuşuyorlar,
-
19:58 - 20:03çünkü --- (Alkışlar) ---
-
20:03 - 20:05o ithamda bulunan insanlar,
-
20:05 - 20:07alçak nedenlerden ziyade hiçbir
-
20:07 - 20:09nedenle, asla hareket etmiyorlar,
-
20:09 - 20:11dolayısıyla diğer herkesin
-
20:11 - 20:13kendileri gibi ruhsuzluk hastalığından
-
20:13 - 20:15muzdarip olduğunu varsayıyorlar
-
20:15 - 20:17ki varsayılıyor.
-
20:17 - 20:19(Alkışlar)
-
20:19 - 20:21BG: Glenn, çok teşekkür ederim
GG: Çok teşekkürler. -
20:21 - 20:24BG: Glenn Greenwald.
-
20:24 - 20:25(Alkışlar)
- Title:
- Gizliliğin önemi
- Speaker:
- Glenn Greenwald
- Description:
-
Glenn Greenwald, Birleşik Devletler'in vatandaşlarını geniş çaplı denetimine dair Edward Snowden dosyalarını ilk gören --- ve bunun hakkında yazan --- gazeteci idi. Bu yakıcı sohbette, Greenwald, "saklayacak hiçbir şey" yapmasanız da, neden gizliliği önemsemeniz gerektiği davasını ortaya koyuyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 20:37
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Suleyman Cengiz edited Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Ezgi Tozar edited Turkish subtitles for Why privacy matters | ||
Ezgi Tozar edited Turkish subtitles for Why privacy matters |