Merak bilim ve tıp için neden önemlidir
-
0:01 - 0:02Bilim.
-
0:03 - 0:06Lisedeki biyoloji veya fizik
derslerinde yaşadığımız -
0:06 - 0:09sıkıcı mutsuz anılarımızı
canlandıran ilk kelime. -
0:09 - 0:12Ama size garanti ederim,
orada yapılan şeyin -
0:12 - 0:14bilimle çok az ilgisi vardı.
-
0:14 - 0:17O aslında bilimin "Ne" olduğuydu,
-
0:17 - 0:19birilerinin icat ettiği
şeylerin tarihiydi. -
0:21 - 0:23Bir bilim insanı olarak
en çok merak ettiğim şey -
0:23 - 0:25bilimin "nasıl" olduğudur.
-
0:25 - 0:29Çünkü bilim, işletilen bilgidir.
-
0:29 - 0:33Bir gözlem yaparız, o gözleme
bir açıklama tahmin ederiz -
0:33 - 0:35ve sonra diğer gözlem ve
deneyleri yaparak -
0:35 - 0:37test edebileceğimiz
bir öngörüde bulunuruz. -
0:37 - 0:38Birkaç örnek.
-
0:38 - 0:42Başlangıçta insanlar Yer'in aşağıda
göğün ise yukarıda olduğunu fark etti -
0:42 - 0:46ve hem Güneş hem Ay, Dünya'nın
etrafında dönüyor gibiydi. -
0:47 - 0:48Tahmin ettikleri açıklama
-
0:48 - 0:51"Evrenin merkezi Dünya olmalı." idi.
-
0:52 - 0:55Öngörü: Her şey Dünya'nın
etrafında dönmelidir. -
0:56 - 0:58Bu öngörü sonunda test edildi.
-
0:58 - 1:01Galileo ilk teleskoplardan
birini eline alıp -
1:01 - 1:03gece gökyüzüne baktığında,
-
1:03 - 1:07gördüğü şey etrafında dönen,
-
1:07 - 1:11dört uydusuyla Jüpiter gezegeniydi.
-
1:12 - 1:16Sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip
etmek için o uyduları kullandı -
1:16 - 1:20ve Jüpiter'in de,
Dünya değil, Güneş'in etrafında -
1:20 - 1:22döndüğünü anladı.
-
1:23 - 1:25Yani, öngörü testi geçememişti.
-
1:26 - 1:28Bu da Dünya'nın evrenin
merkezinde olduğu -
1:29 - 1:31kuramını boşa çıkarmış oldu.
-
1:31 - 1:33Başka bir örnek: Sir Isaac Newton
-
1:33 - 1:35nesnelerin yeryüzüne
düştüğünü fark etmişti. -
1:35 - 1:38Tahmini açıklama yer çekimiydi.
-
1:39 - 1:42Öngörü her nesnenin
dünyaya düşmesi gerektiği idi. -
1:42 - 1:45Fakat tabii ki, her şey
yeryüzüne düşmüyordu. -
1:46 - 1:48Öyleyse yer çekimini ret mi ettik?
-
1:49 - 1:53Hayır. Teoriyi revize ettik ve başka
yönde eşit ve zıt bir kuvvet olmadıkça, -
1:53 - 1:58yer çekiminin nesneleri
Dünya'ya çekeceğini söyledik. -
1:58 - 2:00Bu, bizim yeni bir şey
öğrenmemizi sağladı. -
2:01 - 2:04Kuşlara ve kanatlarına daha dikkatli
bakmaya başladık -
2:04 - 2:07ve bu düşünce
silsilesininden türemiş -
2:07 - 2:09uçabilen icatlara bir bakın.
-
2:10 - 2:15Yani başarısız testler,
istisnalar, aykırılıklar -
2:15 - 2:19bize bilmediğimiz şeyleri öğretir
ve bizi yeni bir yere götürür. -
2:20 - 2:23Bilim bu şekilde ilerler.
Bilim bu şekilde öğrenir. -
2:24 - 2:26Bazen medyada ve
bazen daha da nadiren, -
2:26 - 2:29ama bazen bilim insanları bile
-
2:29 - 2:31şu veya bu şeyin bilimsel olarak
kanıtlandığını söylüyor. -
2:32 - 2:37Ama umarım, bilimin hiç bir zaman
bir şeyi kesin olarak sonsuza kadar -
2:37 - 2:39kanıtlamadığını anlıyorsunuzdur.
-
2:40 - 2:43Neyse ki bilim, aramaya devam edecek ve
-
2:43 - 2:45aykırılıkları ve
-
2:45 - 2:47Jüpiter'in uyduları gibi
-
2:47 - 2:48bir sonraki istisnayı
-
2:48 - 2:50tanımlayacak ve bize
-
2:50 - 2:52bilmediğimiz şeyleri
-
2:52 - 2:54öğretmeye devam edecek kadar
-
2:54 - 2:56meraklı ve alçakgönüllüdür.
-
2:57 - 3:00Burada birkaç saniyeliğine
vites değiştirelim. -
3:00 - 3:02Caduceus ya da tıbbın sembolü,
-
3:02 - 3:04farklı insanlar için
farklı anlamlar taşır -
3:04 - 3:06ancak tıp konusundaki genel
söylemlerimizin çoğu -
3:06 - 3:09gerçekten bir mühendislik
problemine dönüşüyor. -
3:09 - 3:11Kongre salonlarında
ve sigorta şirketlerinin -
3:11 - 3:15yönetim kurulu odalarında
ödemenin nasıl yapılacağı düşünülüyor. -
3:15 - 3:17Ahlak bilimciler ve Epidemiyolojistler
-
3:17 - 3:20tıp hizmeti sağlamanın en iyi
yöntemlerini arıyor, -
3:20 - 3:23hastane ve hekimler ise
protokoller ve kontrol listelerine -
3:23 - 3:25kafayı takmış durumdalar ki
-
3:25 - 3:28tıbbı güvenli bir şekilde uygulamanın
en iyi yöntemlerini arıyorlar. -
3:28 - 3:30Bunlar iyi şeyler.
-
3:31 - 3:34Bununla birlikte herkes az ya da çok
-
3:34 - 3:36tıp kitabının,
-
3:36 - 3:38kapanmış olduğunu varsayıyor.
-
3:39 - 3:42Sağlık hizmetinin kalitesini
ona ulaşma hızımızla -
3:42 - 3:44ölçmeye başladık.
-
3:44 - 3:46Böyle bir iklimde, sağlık hizmeti veren
-
3:46 - 3:49kuruluşların çoğunun gerçekten
hızlı yağlama dükkânı gibi -
3:49 - 3:52görünmeye başlaması beni şaşırtmıyor.
-
3:52 - 3:54(Gülüşmeler)
-
3:54 - 3:58Ben tıp fakültesinden mezun
olduğumda tek sorun -
3:58 - 4:00tamircinizin arabanıza takıp
-
4:00 - 4:03sonra da arızayı tam olarak bulduğu
-
4:03 - 4:05şu küçük zımbırtılardan birine
sahip olmamamdı, -
4:05 - 4:07çünkü tıp kitabı
-
4:07 - 4:09kapanmamıştı.
-
4:09 - 4:11Tıp bir bilimdir.
-
4:12 - 4:14Tıp işleyen bilgidir.
-
4:15 - 4:17Bir gözlem yaparız,
-
4:17 - 4:19bu gözleme dayanan
bir açıklama tahmin ederiz, -
4:19 - 4:21sonra test edebileceğimiz
bir öngörüde bulunuruz. -
4:21 - 4:25Tıptaki çoğu öngörünün
test edilebileceği alan -
4:25 - 4:27insan nüfusudur.
-
4:27 - 4:30Sıkıcı biyoloji derslerinden
belki hatırlarsınız, -
4:30 - 4:32popülasyonlar, bir ortalama
-
4:32 - 4:34etrafında bir Gaus veya
-
4:34 - 4:36normal eğri dağılımı gösterir.
-
4:36 - 4:37Bu nedenle tıpta
-
4:37 - 4:40tahmini bir açıklamadan yola
çıkıp bir öngörü yaptıktan sonra -
4:40 - 4:42bunu nüfus üzerinde test ederiz.
-
4:43 - 4:46Bunun anlamı, tıp konusunda bildiklerimiz
-
4:46 - 4:49bilgi birikimimiz ve teknik bilgilerimiz
-
4:49 - 4:51nüfustan gelir
-
4:51 - 4:54ancak bunun sınırı
-
4:54 - 4:55bir sonraki aykırılık
-
4:55 - 4:57ve Jüpiter'in uyduları gibi
-
4:57 - 4:58bize bilmediğimiz bir şeyi öğreten
-
4:58 - 5:01bir sonraki istisnaya kadardır.
-
5:02 - 5:03Şimdi, ben bir cerrahım
-
5:03 - 5:06ve sarkomlu hastalara bakıyorum.
-
5:06 - 5:08Sarkom çok nadir bir kanser türüdür,
-
5:09 - 5:11kemik ve et dokusunda görülür.
-
5:11 - 5:16Size şunu söyleyeyim, benim
hastalarımın her biri bir aykırılıktır, -
5:16 - 5:17bir istisnadır.
-
5:18 - 5:21Şimdiye kadar hiç bir sarkom hastasına
tıpta popülasyona dayalı -
5:21 - 5:25bilginin en iyi türü olduğunu
düşündüğümüz, rastgele bazlı -
5:26 - 5:30klinik deneylere göre biçimlenen
tekniklerle (bulgu) operasyon yapmadım. -
5:30 - 5:33İnsanlar kalıpların dışında
düşünmekten bahsediyor, -
5:33 - 5:35sarkom için bir kalıbımız bile yok.
-
5:35 - 5:38Sarkom konusunda elimizde olanlar;
-
5:38 - 5:43bir belirsizlik bulutu bilinmezlikler
ve isitisnalar ve aykırıklıklar. -
5:43 - 5:48Ne hissettiğimi tahmin etmeniz kolay.
Bunlar her bilim dalının -
5:48 - 5:49en önemli iki kuralı;
-
5:49 - 5:51alçakgönüllülük ve merak.
-
5:52 - 5:54Alçakgönüllü ve meraklı olduğum için,
-
5:54 - 5:57hasta bana bir soru sorduğunda,
-
5:57 - 5:58cevabı bilmiyorsam,
-
5:59 - 6:00sarkomalı bir hastası
-
6:00 - 6:03olma ihtimali düşük de olsa
bir meslakdaşıma danışırım. -
6:03 - 6:06Hatta uluslararası bir işbirliği
bile başlattık. -
6:06 - 6:09Hastalar sohbet odaları aracılığı
ile birbirleri ve destek -
6:09 - 6:10gruplarıyla konuşuyor.
-
6:11 - 6:14Bu alçakgönüllü
ve meraklı iletişim sayesinde -
6:14 - 6:18yeni şeyler öğrenmeye çalışıyoruz.
-
6:19 - 6:21Örnek olarak , bu benim bir hastam,
-
6:21 - 6:23dizine yakın yerde kanser vardı.
-
6:23 - 6:26Uluslararası işbirliğinin alçakgönüllü
-
6:26 - 6:28ve meraklı iletişimi sayesinde
-
6:28 - 6:32kanserli diz alındıktan sonra
hastanın ayak bileğini diz olarak -
6:32 - 6:35yeniden tasarlayabileceğimizi öğrendik.
-
6:35 - 6:38O zaman bir protez takabilir,
koşar, sıçrar ve oynayabilirdi. -
6:38 - 6:41O bu fırsatı uluslararası işbirliği
-
6:41 - 6:44sayesinde kullanabildi.
-
6:44 - 6:46Bunu istiyordu,
-
6:46 - 6:49çünkü bunu yaptıran diğer
hastalarla temasa geçmişti. -
6:50 - 6:54Yani, tıptaki istisna ve aykırılıklar
-
6:54 - 6:58bize bilmediğimiz bir şey öğretir
ve ayrıca bizi yeni bir düşünceye götürür. -
6:59 - 7:01Şimdi, şu çok önemli;
-
7:01 - 7:05tıptaki aykırılık ve istisnaların
bizi götürdüğü yeni düşünceler -
7:05 - 7:08sadece aykırılık ve
istisnalara uygulanmıyor. -
7:09 - 7:12Sarkom hastalarından sadece
sarkom tedavi etme -
7:12 - 7:14yöntemleri öğrenmiyoruz.
-
7:15 - 7:17Bazen, aykırılıklar
-
7:17 - 7:19ve istisnalar
-
7:19 - 7:22bize genel nüfus için çok
önemli şeyler öğretir. -
7:23 - 7:25Bu ormanın dışındaki bir ağaç gibidir,
-
7:25 - 7:29aykırılık ve istisnalar dikkatimizi çeker
-
7:29 - 7:34ve belki de, bizi bir ağacın ne olduğunu
daha iyi anlamaya götürür. -
7:34 - 7:36Sık sık ağaçlara bakıp ormanı
görmüyoruz deriz -
7:36 - 7:38ama ormanın içindeki
-
7:38 - 7:40bir ağacı da görmeyiz.
-
7:41 - 7:43Ancak bu ağaç tek başına durduğunda
-
7:43 - 7:46bir ağacı oluşturan bağlantıları
-
7:46 - 7:49gövde, kök ve dalların ilişkilerini
-
7:49 - 7:51çok daha net anlatır.
-
7:51 - 7:53Bu ağaç eğri büğrü bile olsa
-
7:53 - 7:57bu ağacın kendi gövdesi, kökleri
ve dallarıyla çok anormal -
7:57 - 7:58ilişkileri bile olsa
-
7:58 - 8:01her şeye rağmen dikkatimizi çeker
-
8:01 - 8:03ve gözlem yapmamızı mümkün kılar
-
8:03 - 8:06ve sonra gözlemi genel
nüfusta test edebilmeyi. -
8:06 - 8:08Sarkom'un nadir görüldüğünü söyledim.
-
8:08 - 8:11Bütün kanser vakalarının %1'idir.
-
8:11 - 8:15Muhtemelen siz de bilirsiniz,
kanserin genetik olduğu düşünülüyor. -
8:16 - 8:19Genetik olmasından kastettiğimiz;
kanser, kansere dönüşen -
8:19 - 8:21onkojenler ve tümör baskılayıcı
-
8:21 - 8:24genlerin devre dışı kalmasından
kaynaklanır. -
8:24 - 8:27Onkojenler ve tümör baskılayıcı
genler hakkındaki bilgileri -
8:27 - 8:29meme kanseri, prostat kanseri
ve akciğer kanseri gibi -
8:29 - 8:31yaygın kanser türlerinden öğrendiğimizi
-
8:31 - 8:32düşünebilirsiniz
-
8:32 - 8:34ama yanılıyorsunuz.
-
8:34 - 8:37Onkojenler ve tümör baskılayıcı
genler hakkındaki bilgileri -
8:37 - 8:38ilk kez
-
8:38 - 8:42bu minicik %1'lik, sarkom denen
kanser sayesinde öğrendik. -
8:43 - 8:45Peyton Rous, tavukların geçirilebilen
-
8:45 - 8:47bir sarkom formuna sahip
-
8:47 - 8:51olduklarını fark etti ve
1966'da Nobel Ödülü aldı. -
8:51 - 8:5430 yıl sonra Harold Varmus ve Mike Bishop
-
8:54 - 8:57bu aktarılabilen ögenin ne olduğunu buldu.
-
8:57 - 8:58Bu bir virüstü,
-
8:58 - 9:00bir gen taşıyordu:
-
9:00 - 9:01src onkojen.
-
9:02 - 9:06Şimdi size src'nin en önemli
onkojen olduğunu söylemeyeceğim. -
9:06 - 9:07Size src'nin
-
9:07 - 9:10bütün kanserlerde en sık onkojen
başlatan olduğunu söylemeyeceğim. -
9:10 - 9:13Ancak bu ilk onkojendir.
-
9:14 - 9:16Bir aykırılıktı, bir istisnaydı,
-
9:16 - 9:19dikkatimizi çekti ve bizi biyolojinin
-
9:20 - 9:24geri kalanına dair çok önemli
şeyler öğreten bir şeye yöneltti. -
9:25 - 9:29En önemli tümör
baskılayıcı gen TP53'dür. -
9:29 - 9:32Neredeyse bütün kanser
türlerinde en sıklıkla -
9:32 - 9:34devre dışı kalan baskılayıcı gendir
-
9:34 - 9:37ama biz bunu yaygın kanser
türlerinden öğrenmedik. -
9:37 - 9:39Biz bunu Doktor Li ve Fraumeni'nin
-
9:39 - 9:41ailelere bakıp bu ailelerde
-
9:41 - 9:43çok fazla sarkom görüldüğünü
-
9:43 - 9:45fark etmeleriyle öğrendik.
-
9:46 - 9:48Söylemiştim, sarkom nadirdir.
-
9:48 - 9:51Unutmayalım, milyonda bir tanıdır,
-
9:51 - 9:53eğer bu bir ailede iki kez çıkmışsa
-
9:53 - 9:55o ailede çok yaygın demektir.
-
9:57 - 9:59Bunların nadir olması gerçeği
-
9:59 - 10:01dikkatimizi çeker
-
10:02 - 10:05ve bizi yeni bir düşünme biçimine götürür.
-
10:05 - 10:07Şimdi pek çoğunuz şöyle diyebilir
-
10:07 - 10:08veya haklı olarak der:
-
10:09 - 10:10"Tamam Kevin bu güzel ama
-
10:10 - 10:12anlattığın şey kuşların
kanatları değil ki, -
10:13 - 10:16Jüpiter denen bir gezegenin etrafında
süzülen uydulardan bahsetmiyorsun. -
10:17 - 10:18Bu bir insan.
-
10:18 - 10:22Bu aykırılık, bu istisna bilimde
bir ilerlemeye yol açabilir, -
10:22 - 10:23ama bu bir insan."
-
10:24 - 10:26Tek söyleyebileceğim
-
10:26 - 10:28bunu çok iyi biliyor olduğum.
-
10:30 - 10:33Nadir ve ölümcül hastalıkları olan
hastalarla konuşuyorum. -
10:34 - 10:36Bu konuşmalar hakkında yazıyorum.
-
10:36 - 10:38Bu konuşmalar korkunç şekilde yüklü.
-
10:38 - 10:40Bu konuşmalar, "Size kötü bir haberim var"
-
10:40 - 10:44veya "Artık yapabileceğimiz bir şey yok"
gibi iğrenç sözlerle yüklü. -
10:44 - 10:47Bazen bu konuşmalar
tek bir kelimeye iniyor: -
10:48 - 10:50"Ölümcül."
-
10:53 - 10:56Sessizlik de oldukça
rahatsız edici olabiliyor. -
10:57 - 11:00Tıptaki boşluklar, bizim bu
-
11:00 - 11:02konuşmalarda kullandığımız
-
11:02 - 11:04kelimeler kadar önemli olabilir.
-
11:05 - 11:07Bilinmeyenler neler?
-
11:07 - 11:09Yapılmakta olan deneyler neler?
-
11:09 - 11:11Birlikte küçük bir alıştırma yapalım.
-
11:11 - 11:15Yukarıda ekranda bir söz
görüyorsunuz: "hiçbir yerde" -
11:15 - 11:16Boşluğun yerine dikkat edin.
-
11:17 - 11:20Eğer bu boşluğu bir tık kaydırırsak,
-
11:21 - 11:22"hiçbir yerde"
-
11:22 - 11:25"şimdi burada" olur,
-
11:25 - 11:27tam ters bir anlama dönüşür.
-
11:27 - 11:29Boşluğu sadece bir yana kaydırdık.
-
11:32 - 11:33Asla unutmayacağım;
-
11:33 - 11:36bir gece hastalarımdan
birinin odasına gittim, -
11:36 - 11:38o gün çok uzun
ameliyatlar yapmıştım -
11:38 - 11:40ama yine de gidip bir görmek istedim.
-
11:40 - 11:43Birkaç gün önce kemik kanseri
tanısı konmuş bir oğlandı. -
11:44 - 11:47O gün sabah, annesiyle birlikte
kemoterapi -
11:47 - 11:48uzmanlarıyla görüşmüştü
-
11:48 - 11:51ve kemoterapi için hastaneye yatmıştı.
-
11:51 - 11:53Odasına gittiğimde
neredeyse gece yarısıydı. -
11:53 - 11:56Uyuyordu ama annesi oradaydı,
-
11:56 - 11:57yatağın kenarında el feneriyle
-
11:57 - 11:59kitap okuyordu.
-
11:59 - 12:02Benimle bir iki dakika
konuşmak için koridora çıktı. -
12:02 - 12:04Okuduğu şey kemoterapi doktorlarının
-
12:04 - 12:07ona o gün verdikleri
-
12:07 - 12:08protokoldü.
-
12:08 - 12:10Onu ezberlemişti.
-
12:11 - 12:15Dedi ki: "Doktor Jones, bize
-
12:15 - 12:17bu tür bir kanserde, her zaman
-
12:17 - 12:19kazanamayız dediniz,
-
12:20 - 12:23ama ben bu protokolü inceledim
ve sanıyorum bunu yapabilirim. -
12:24 - 12:28Bu çok zor bir tedavi ama
sanırım buna izin verebilirim. -
12:28 - 12:31İşten ayrılacağım,
annemlere taşınacağım -
12:31 - 12:33ve bebeğime bakacağım."
-
12:35 - 12:37Ona söylemedim.
-
12:38 - 12:41Düzeltmek için sözünü kesmedim.
-
12:42 - 12:44Protokole güveniyordu,
-
12:44 - 12:47ben bile razı olsam,
-
12:47 - 12:50bu oğlunu kurtarmayabilirdi.
-
12:52 - 12:53Ona söylemedim.
-
12:54 - 12:56O boşluğu doldurmadım.
-
12:57 - 12:59Bir buçuk yıl sonra
-
12:59 - 13:02oğlu yine de kanserden öldü.
-
13:03 - 13:05Ona söylemeli miydim?
-
13:05 - 13:08Şimdi çoğunuz şunu diyebilir:
"Ne olmuş yani?" -
13:08 - 13:09Bende sarkom yok.
-
13:09 - 13:11Ailede kimsede sarkom yok.
-
13:11 - 13:12Her şey gayet güzel
-
13:12 - 13:15ama bu benim hayatımla
bir sorun olmaz." -
13:15 - 13:16Muhtemelen haklısınız.
-
13:16 - 13:19Sarkom hayatınızda çok
önem kazanmaz. -
13:21 - 13:23Ama tıptaki boşluklar
-
13:23 - 13:25hayatınız için önemlidir.
-
13:26 - 13:29Size küçük pis bir sırrı söylemedim.
-
13:29 - 13:33Size tıbbın öngörülerini nüfus
üzerinde test ettiğini söyledim, -
13:33 - 13:34ama şunu söylemedim
-
13:35 - 13:37ve tıp bunu genelde söylemez,
-
13:37 - 13:40bir birey ne zaman tıpla
-
13:40 - 13:41karşılaşsa
-
13:42 - 13:46hatta bu birey genel nüfusun
içinde iyice erimiş de olsa -
13:47 - 13:50ne bu birey, ne de hekim
-
13:50 - 13:53bireyin genel nüfus içinde
konumlanacağı yeri bilmez. -
13:53 - 13:56Dolayısıyla, tıpla her karşılaşma
-
13:56 - 13:58bir deneydir.
-
13:58 - 14:00Deneyde bir
-
14:00 - 14:02denek olursunuz.
-
14:03 - 14:07Ve sonuç sizin için
iyi de olabilir, kötü de. -
14:08 - 14:10Tıp iyi işlediği sürece,
-
14:10 - 14:13hızlı hizmettten, kurusıkı atmaktan
-
14:13 - 14:17ve özgüvenin coştuğu konuşmalardan
şikâyetimiz yok. -
14:17 - 14:19Ama işler iyi gitmediğinde
-
14:19 - 14:21bazen farklı şeyler isteriz.
-
14:23 - 14:26Bir meslektaşım bir hastanın
bacağından bir tümör aldı. -
14:27 - 14:29Bu tümörden endişeleniyordu.
-
14:29 - 14:31Hekim toplantısında
bu endişesini dile getirdi, -
14:32 - 14:33bu tömör aynı bacakta
-
14:33 - 14:36tekrarlama riski yüksek tipten
bir tümördü. -
14:37 - 14:38Fakat hastasıyla konuşması
-
14:38 - 14:41tam da bir hastanın istediği konuşmaydı,
-
14:41 - 14:42özgüvenle dolup taşıyordu.
-
14:42 - 14:45Şöyle demişti:
"Hepsini aldım, rahatça git." -
14:45 - 14:47O ve kocası çok mutluydu.
-
14:47 - 14:51Çıktılar, güzel bir yemekle kutladılar,
şampanya açtılar. -
14:52 - 14:54Tek sorun, birkaç hafta sonra
-
14:54 - 14:57aynı bölgede başka bir nodül
olduğunu fark etmesiydi. -
14:57 - 15:02Anlaşıldı ki hepsini almamıştı
ve henüz iş bitmemişti. -
15:02 - 15:05Ama o noktada olan şey beni
kesinlikle mest etti. -
15:05 - 15:07Meslektaşım bana gelip şunu dedi:
-
15:07 - 15:10"Kevin, sakıncası yoksa benim için
bu hastaya bakabilir misin?" -
15:10 - 15:13Cevaben: "Neden, yapılacak doğru şeyi
sen de benim kadar biliyorsun, -
15:13 - 15:15yanlış bir şey yapmadın ki." dedim.
-
15:15 - 15:20Bana: "Lütfen, hastaya
benim için bak." dedi. -
15:21 - 15:23Utanmıştı --
-
15:23 - 15:24yaptığı şeyden değil,
-
15:25 - 15:27aşırı güvenle yapmış olduğu
-
15:27 - 15:29konuşmadan utanmıştı.
-
15:30 - 15:33Böylece hastaya çok daha
yaygın bir operasyon yaptım -
15:33 - 15:36ve daha sonra hastayla çok farklı
bir konuşma yaptım. -
15:36 - 15:39Şöyle dedim:
"Büyük ihtimalle hepsini aldım -
15:39 - 15:41ve büyük ihtimalle rahatça gidebilirsiniz
-
15:41 - 15:44ama bu bizim yaptığımız bir deney.
-
15:45 - 15:47Bu sizin gözleyeceğiniz şey.
-
15:47 - 15:49Bu benim gözleyeceğim şey.
-
15:49 - 15:53Operasyonun işe yarayıp yaramadığını
kanserden kurtulup kurtulmadığınızı -
15:53 - 15:55görmek için beraber çalışacağız."
-
15:55 - 15:57Size garanti ederim benimle konuştuktan
-
15:57 - 16:01sonra kocasıyla bir şampanya
patlatmamıştır. -
16:02 - 16:04Şimdi o bir bilim kadınıydı
-
16:04 - 16:09sadece kendi deneyinde bir denek değildi.
-
16:10 - 16:12Yani, doktorunuzda
-
16:12 - 16:15alçakgönüllülük ve merak
-
16:15 - 16:16arayın.
-
16:17 - 16:20Yılda neredeyse 20 milyon kişi
-
16:20 - 16:24bir doktorun odasına giriyor
-
16:24 - 16:26ve bir hastaya dönüşüyor.
-
16:27 - 16:31Siz veya sevdiğiniz biri yakın bir
zamanda hasta olacak. -
16:32 - 16:34Doktorunuzla nasıl konuşacaksınız?
-
16:34 - 16:37Onlara ne anlatacaksınız?
-
16:37 - 16:39Onlar size ne anlatacak?
-
16:40 - 16:43Size bilmedikleri bir şeyi
-
16:43 - 16:44anlatamazlar
-
16:46 - 16:49ama sadece sorduğunuzda, bilmediklerini
-
16:50 - 16:52size söylerler.
-
16:52 - 16:55Öyleyse lütfen, sohbete katılın.
-
16:56 - 16:57Teşekkürler.
-
16:57 - 17:00(Alkışlar)
- Title:
- Merak bilim ve tıp için neden önemlidir
- Speaker:
- Kevin Jones
- Description:
-
Bilim, deney yapma, yanılma ve revizyonu içeren bir öğrenme sürecidir ve tıp bilimi bunun bir istisnası değildir. Kanser araştırmacısı Kevin B. Jones cerrahi ve tıbbi bakım konusundaki derin bilinmezlikleri basit bir cevapla karşılıyor: Dürüstlük. Jones, bilginin doğasına dair özenli konuşmasında, bilim insanlarının bazı şeyleri henüz anlamadıklarını alçakgönüllülükle kabullendiklerinde bilimin nasıl parıldadığını anlatıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 17:13
Eren Gokce approved Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
berat güven edited Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
berat güven edited Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
berat güven edited Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine | ||
berat güven edited Turkish subtitles for Why curiosity is the key to science and medicine |