Return to Video

Çok ilgi istemek sizi nasıl daha az yaratıcı kılıyor

  • 0:01 - 0:04
    Öncelikle hepinize dikkatiniz için
    teşekkür ediyorum.
  • 0:05 - 0:08
    Böyle insanlarla dolu bir salonda
  • 0:08 - 0:11
    herkesin dikkatini
    bana vermesi gibisi yok.
  • 0:11 - 0:15
    İlgi görmek çok güçlü bir his.
  • 0:16 - 0:21
    Ben aktörüm, o yüzden bu konuda
    uzmanım -- aslında hiç de değilim.
  • 0:21 - 0:23
    (Gülme sesleri)
  • 0:23 - 0:25
    Ama ilgi görmek nasıldır biliyorum.
  • 0:25 - 0:26
    Ben de şanslıyım ki
  • 0:26 - 0:29
    hayatımda yeterince ilgi gördüm.
  • 0:29 - 0:31
    Bunun için minnetarım
  • 0:31 - 0:33
    çünkü dediğim gibi, çok güçlü bir his bu.
  • 0:35 - 0:37
    Ancak başka bir güçlü his daha var,
  • 0:37 - 0:41
    aktör olarak tecrübe etme şansı
    edindiğim bir his.
  • 0:41 - 0:43
    Aslında tuhaf, o hissin tam tersi sayılır
  • 0:43 - 0:46
    çünkü kaynağı dikkat çekmek değil.
  • 0:46 - 0:48
    Dikkat vermek.
  • 0:49 - 0:51
    Oyunculuk esnasında
  • 0:51 - 0:55
    öylesine odaklanıyorum ki
    sadece tek bir şeye dikkat veriyorum.
  • 0:55 - 0:58
    Mesela sette olduğumuzda
    ve çekim başlamak üzereyken
  • 0:58 - 1:01
    yardımcı direktör
    ''Başlıyoruz!'' dediğinde.
  • 1:01 - 1:03
    Sonra ''hızlanın, yerlerinizi alın''
  • 1:03 - 1:06
    ve direktör bağırıyor ''Action!''
  • 1:06 - 1:08
    Bu dizilimi o kadar çok duydum ki
  • 1:08 - 1:12
    Pavlov'un klasik koşullanma
    sihri gibi oldu.
  • 1:12 - 1:15
    ''Başlıyoruz, hızlanın, yerinizi alın,
    hazır ve action.''
  • 1:15 - 1:18
    Bana bir şeyler oluyor
    ve kendimi tutamıyorum bile.
  • 1:18 - 1:20
    Dikkatim...
  • 1:21 - 1:23
    daralıyor.
  • 1:23 - 1:25
    Dünyadaki diğer her şey,
  • 1:25 - 1:30
    beni rahatsız edebilecek
    veya dikkatimi dağıtacak her şey
  • 1:30 - 1:35
    ortadan kayboluyor
    ve sadece ben kalıyorum.
  • 1:36 - 1:41
    İşte bu his... Bunu seviyorum.
  • 1:41 - 1:42
    Bana göre bu yaratıcılık.
  • 1:42 - 1:45
    Aktör olduğum için minnettar olmamın
    en büyük sebebi bu.
  • 1:46 - 1:50
    Yani ortada iki güçlü his var.
  • 1:50 - 1:53
    Dikkat çekmek ve dikkat vermek.
  • 1:54 - 1:56
    Tabii yaklaşık son on yıldır
  • 1:56 - 1:58
    teknolojinin etkisiyle
    çok daha fazla insan
  • 1:58 - 2:02
    ilgi görme güçlü hissini edinebildi.
  • 2:02 - 2:05
    Sadece oyunculuk değil,
    her tür yaratıcı ifade için.
  • 2:05 - 2:08
    Yazı yazma, fotoğrafçılık,
    çizim, müzik, her şey.
  • 2:08 - 2:12
    Bu dağıtım kanalları demokratikleştirildi
  • 2:12 - 2:13
    ve bu güzel bir şey.
  • 2:15 - 2:18
    Ancak bence yaratıcı olmak
    isteyen herkes için
  • 2:18 - 2:23
    bunun istenmeyen bir etkisi var --
  • 2:23 - 2:27
    buna ben de dâhilim
    çünkü buna bağışıklık kazanmış değilim.
  • 2:27 - 2:30
    Bence yaratıcılığımız
  • 2:30 - 2:34
    git gide sona yaklaşan
    bir araç haline geliyor --
  • 2:35 - 2:38
    ve bu son da ilgi çekmek.
  • 2:40 - 2:41
    Bu konuda konuşmaya
    mecbur hissediyorum
  • 2:41 - 2:44
    çünkü benim deneyimime göre
  • 2:44 - 2:47
    dikkat verme güçlü hissinin
    peşine ne kadar çok düşsem
  • 2:47 - 2:49
    o kadar mutlu oluyorum.
  • 2:50 - 2:55
    Ancak dikkat çekme güçlü hissinin
    peşine ne kadar çok düşsem
  • 2:55 - 2:56
    o kadar mutsuz oluyorum.
  • 2:56 - 2:57
    (Tek bir kişi alkışlıyor)
  • 2:58 - 3:00
    Ve -- teşekkürler sana.
  • 3:00 - 3:02
    (Gülme sesleri)
  • 3:02 - 3:06
    (Alkışlar)
  • 3:06 - 3:09
    Benim için uzun süredir
    var olan bir konu bu.
  • 3:09 - 3:14
    Hatırladığım kadarıyla dikkat çekmek için
    oyunculuğumu ilk kullandığımda
  • 3:14 - 3:17
    sekiz yaşında ve bir yaz kampındaydım.
  • 3:17 - 3:20
    O zamanlar bir yıldır
    deneme çekimlerine gidiyordum
  • 3:20 - 3:21
    ve TV dizikeri ve reklamlarda
  • 3:21 - 3:24
    küçük roller
    edinebildiğim için şanslıydım.
  • 3:24 - 3:29
    O yaz, kampta da
    bu konuda bayağı böbürleniyordum.
  • 3:29 - 3:31
    İlk önce işe yaradı.
  • 3:31 - 3:34
    Diğer çocuklar bana
    çok daha fazla ilgi gösterdiler
  • 3:34 - 3:36
    çünkü ''Family Ties''ta oynamıştım.
  • 3:37 - 3:38
    ''Family Ties''ta bir fotoğrafım.
  • 3:38 - 3:39
    (Gülme sesleri)
  • 3:40 - 3:41
    Sonra her şey yön değiştirdi.
  • 3:41 - 3:43
    Sanırım böbürlenme işini fazla abarttım.
  • 3:43 - 3:47
    Sonra da diğer çocuklar
    benimle dalga geçmeye başladı.
  • 3:48 - 3:52
    Rocky isminde hoşlandığım bir kız vardı.
  • 3:53 - 3:55
    İsmi Rachel'dı ama Rocky diyorduk.
  • 3:55 - 3:58
    Çok güzeldi, şarkı da söylerdi.
  • 3:58 - 4:01
    Ona tutulmuştum
    ve orada durmuş böbürleniyordum.
  • 4:02 - 4:04
    Bana döndü ve gösteriş budalası
    olduğumu söyledi.
  • 4:05 - 4:07
    Bunu tamamen hak etmiştim.
  • 4:07 - 4:09
    Ama hâlâ acısını hissediyorum.
  • 4:10 - 4:12
    O yazdan beridir de
  • 4:12 - 4:17
    oyunculuğum için
    dikkat çekmeye tereddüt ediyorum.
  • 4:18 - 4:19
    Bazen insanlar soruyor,
  • 4:19 - 4:22
    ''Ama ilgi görmeyi sevmiyorsan
  • 4:22 - 4:23
    ne diye oyuncusun ki?''
  • 4:23 - 4:24
    Ben de diyorum ki
  • 4:24 - 4:27
    ''Çünkü oyunculuğun amacı bu değil,
    burada konu sanat.''
  • 4:27 - 4:29
    Onlar da ''Haa, anladım.'' diyorlar.
  • 4:29 - 4:31
    (Gülme sesleri)
  • 4:31 - 4:33
    Sonra Twitter ortaya çıktı.
  • 4:33 - 4:36
    Ben de buna bağlandım, diğer herkes gibi.
  • 4:36 - 4:38
    Bu da beni tam bir ikiyüzlüye çevirdi.
  • 4:38 - 4:39
    Çünkü tam o noktada,
  • 4:39 - 4:42
    Dikkat çekmek için
    oyunculuğumu kullanıyordum.
  • 4:42 - 4:45
    Ne yani? Kıvrak zekâlı
    tweet'lerim sayesinde mi
  • 4:45 - 4:47
    bu kadar takipçim vardı?
  • 4:48 - 4:50
    Aslında bunu düşündüm ve dedim ki --
  • 4:50 - 4:51
    (Gülme)
  • 4:51 - 4:53
    ''Sadece 'Batman'de
    beni gördükleri için beni sevmiyorlar,
  • 4:54 - 4:56
    söyleyeceklerimle de ilgililer,
    ağzım iyi laf yapıyor.''
  • 4:56 - 4:58
    (Gülme sesleri)
  • 4:58 - 4:59
    Sonra kısa zaman içinde
  • 4:59 - 5:04
    bu iş benim çok sevdiğim yaratıcılık
    sürecim üzerine etki etmeye başladı.
  • 5:05 - 5:06
    Hâlâ da ediyor.
  • 5:06 - 5:07
    Buna izin vermemeye çalışıyorum.
  • 5:07 - 5:11
    Ama orada oturmuş,
    bir senaryo okuyorum diyelim,
  • 5:11 - 5:13
    Şu şekilde düşünmem gerekirken
  • 5:13 - 5:16
    ''Bu karakterle kendimi
    nasıl özdeşleştirebilirim?''
  • 5:16 - 5:19
    veya "İzleyiciler bu hikâyeyle
    nasıl bir ortak yan bulabilir?"
  • 5:19 - 5:22
    Şöyle düşünüyorum; "Twitter'da
    insanlar bu film için ne diyecek?"
  • 5:22 - 5:24
    Ve "Daha fazla retweet almak için
  • 5:24 - 5:26
    yeterince iyi ve kinayeli
    ne cevap verebilirim?
  • 5:26 - 5:27
    Ama çok sert değil,
  • 5:27 - 5:31
    çünkü o zaman insanlar gücenir
    ve oyun dışı olmak istemiyorum.''
  • 5:31 - 5:32
    İşte bir senaryo okurken,
  • 5:32 - 5:35
    oyuncu olmaya çalışırken
    aklıma gelen düşünceler bunlar.
  • 5:36 - 5:37
    Buraya gelme amacım,
  • 5:37 - 5:40
    teknoloji yaratıcılığın
    düşmanıdır demek değil.
  • 5:40 - 5:41
    Öyle düşünmüyorum.
  • 5:41 - 5:42
    Teknoloji sadece bir araç.
  • 5:42 - 5:46
    Beklenmedik insan yaratıcılığını
    koruma potansiyeli var.
  • 5:46 - 5:50
    Hatta ben HITRECORD adında
    çevrim içi bir topluluk kurdum,
  • 5:50 - 5:51
    dünyanın her yanından insanlar
  • 5:51 - 5:54
    her tür yaratıcı proje üzerinde
    iş birliği yapıyorlar,
  • 5:54 - 5:59
    yani sosyal medyanın, akıllı telefonların
    veya hiçbir teknolojinin
  • 5:59 - 6:01
    tek başına sorun olduğunu düşünmüyorum.
  • 6:03 - 6:04
    Ancak...
  • 6:05 - 6:07
    yaratıcılığın önündeki tehlikelerin
  • 6:07 - 6:10
    dikkat çekmek için araç olduğu
    hakkında konuşacaksak
  • 6:10 - 6:14
    o zaman bugünün
    sosyal medya şirketlerinin
  • 6:14 - 6:16
    dikkate dayalı iş modeli
    hakkında konuşmamız gerek.
  • 6:16 - 6:19
    (Alkışlar)
  • 6:19 - 6:22
    Bazılarınız için aşina bir konu olacak
  • 6:22 - 6:24
    ama burada asıl ilgili soru şu:
  • 6:24 - 6:25
    Bir sosyal medya platformu,
  • 6:25 - 6:28
    mesela Instagram, nasıl para kazanıyor?
  • 6:29 - 6:31
    Bir foto paylaşma hizmeti satmıyor --
  • 6:31 - 6:32
    bu kısmı ücretsiz.
  • 6:32 - 6:33
    Peki ne satıyor?
  • 6:33 - 6:34
    Dikkatimizi satıyor.
  • 6:34 - 6:37
    Kullanıcılarının dikkatini
    reklamcılara satıyor.
  • 6:37 - 6:39
    Şu anda bununla ilgili çok tartışma var,
  • 6:39 - 6:43
    Instagram gibi şeylere ne kadar
    ilgi gösterdiğimizle alakalı tartışmalar.
  • 6:43 - 6:44
    Ama sorum şu:
  • 6:44 - 6:47
    Instagram nasıl oluyor da
    bu kadar ilgi topluyor?
  • 6:48 - 6:49
    Onlar için bunu biz yapıyoruz.
  • 6:50 - 6:53
    Biri Instagram'da bir paylaşım yaptığında
  • 6:53 - 6:56
    takipçilerinden belli düzeyde
    ilgi topluyorlar,
  • 6:56 - 6:59
    gerek birkaç takipçileri olsun,
    gerekse birkaç milyon.
  • 6:59 - 7:02
    Ne kadar çok ilgi görürseniz
  • 7:02 - 7:05
    Instagram da o kadar ilgi satabiliyor.
  • 7:05 - 7:07
    Yani Instagram'ın amacı
  • 7:07 - 7:10
    mümkün olduğu kadar çok dikkat çekmeniz.
  • 7:10 - 7:14
    Bu dikkati istemeniz için sizi eğitiyor,
  • 7:14 - 7:17
    bunu çok istemeniz ve bu ilgiyi
    göremediğinizde stres yapmanız için.
  • 7:18 - 7:22
    Instagram kullanıcılarını
  • 7:22 - 7:25
    ilgi görmenin
    o güçlü hissine bağımlı yapıyor.
  • 7:26 - 7:29
    Hepimiz işin şakasındayız,
    ''Tanrım, tam bir telefon bağımlısıyım,''
  • 7:29 - 7:31
    ama bu gerçek bir bağımlılık.
  • 7:31 - 7:33
    Tamamen bilimsel açıklaması var.
  • 7:33 - 7:35
    İlgileniyorsanız size Jaron Lanier'ın
  • 7:36 - 7:38
    Tristan Harris'in, Nir Eyal'in
    çalışmasını öneriyorum.
  • 7:39 - 7:40
    Ama size söyleyebileceğim şey,
  • 7:41 - 7:43
    ilgi görmeye bağımlı olmak da
  • 7:43 - 7:46
    tıpkı diğer her şeye bağımlı olmak gibi.
  • 7:46 - 7:47
    Hiç yeterli olmuyor.
  • 7:48 - 7:50
    Başlıyorsunuz ve aklınızda şu oluyor,
  • 7:50 - 7:54
    ''Keşke 1.000 takipçim olsa,
    bu harika bir his olurdu.''
  • 7:54 - 7:57
    Sonra şöyle oluyor,
    ''10.000 takipçiye bir ulaşsam...''
  • 7:57 - 7:59
    ve sonra da...
  • 7:59 - 8:04
    ''Bir milton takipçiye ulaşırsam
    kendimi harika hissedeceğim.''
  • 8:06 - 8:09
    Benim bizzat Twitter'da
    4,2 milyon takipçim var --
  • 8:09 - 8:11
    bu bende hiç harika bir his uyandırmadı.
  • 8:11 - 8:14
    Instagram'daki
    takipçi sayımı söylemeyeceğim
  • 8:14 - 8:17
    çünkü bu rakamın düşüklüğünden
    içten içe utanç duyuyorum
  • 8:17 - 8:20
    çünkü ''Batman'' çıktıktan sonra
    Instagram'a katıldım.
  • 8:20 - 8:24
    (Kahkahalar)
  • 8:24 - 8:25
    Diğer oyuncuları arıyorum
  • 8:25 - 8:27
    ve takipçi sayılarının
    daha fazla olduğunu görüyorum
  • 8:27 - 8:30
    ve bu bana kendimi berbat hissettiriyor.
  • 8:30 - 8:33
    Çünkü takipçi sayısı
  • 8:33 - 8:35
    herkeste o berbat hissi uyandırıyor.
  • 8:35 - 8:38
    O yetersizlik hissi, sizi daha fazla
    paylaşım yapmaya itiyor,
  • 8:38 - 8:40
    daha fazla ilgi görebilmeniz için
  • 8:40 - 8:43
    ve topladığınız o ilgi
    bu şirketlerin sattığı şey,
  • 8:43 - 8:45
    işte bu şekilde para kazanıyorlar.
  • 8:46 - 8:50
    Tatmin olduğunuzu hissedeceğiniz
  • 8:50 - 8:52
    ve ''İşte şimdi yeterli'' diyeceğiniz
  • 8:52 - 8:55
    bir ilgi miktarı yok.
  • 8:56 - 9:00
    Tabii benden daha ünlü oyuncular var,
  • 9:00 - 9:01
    daha fazla takipçileri var
  • 9:01 - 9:04
    ama şundan eminin ki
    size aynı şeyi söylerler.
  • 9:04 - 9:09
    Eğer yaratıcılığınız, ilgi görmeye
    dayalı bir istekle harekete geçiyorsa
  • 9:09 - 9:11
    yaratıcılık açısından asla
    tatmin olmayacaksınız.
  • 9:13 - 9:16
    Ama iyi haberlerim de var.
  • 9:16 - 9:19
    Başka güçlü bir his var.
  • 9:20 - 9:23
    Bir teknoloji devinin kontrol edip
    satmasına izin vermek dışında
  • 9:23 - 9:25
    dikkatinizle yapabileceğiniz
    başka bir şey.
  • 9:26 - 9:28
    Bahsettiğim his işte bu,
  • 9:28 - 9:30
    oyunculuğu çok sevmemin sebebi --
  • 9:30 - 9:34
    tek bir şeye dikkat verebilmek.
  • 9:35 - 9:38
    Bunun arkasında da bilimsel açıklama var.
  • 9:38 - 9:40
    Psikologlar ve nöro bilimciler
  • 9:40 - 9:43
    akış dedikleri bir fenomen
    üzerinde çalışıyorlar,
  • 9:43 - 9:45
    biri, sadece tek bir şeye
    ilgi gösterdiğinde
  • 9:45 - 9:47
    insan beyninde gerçekleşen bir şey,
  • 9:47 - 9:49
    yaratıcı bir şeye örneğin
  • 9:49 - 9:52
    ve başka bir şey tarafından
    dikkatinin dağılmasına izin vermiyor.
  • 9:53 - 9:57
    Kimilerine göre bunu ne kadar düzenli
    yaparsanız o kadar mutlu olursunuz.
  • 9:58 - 10:02
    Ben ne bir psikolog ne de nöroloğum.
  • 10:02 - 10:05
    Ama şunu söyleyebilirim ki
    benim için bu çok, çok doğru.
  • 10:05 - 10:08
    Her zaman kolay değil, zor.
  • 10:08 - 10:10
    Bu şekilde dikkat vermek
    pratik gerektiriyor,
  • 10:10 - 10:12
    herkesin de kendi tarzı var.
  • 10:12 - 10:14
    Bu konuda söyleyebileceğim,
  • 10:14 - 10:18
    benim odaklanmamı ve gerçekten
    dikkat vermeme yardım eden şey şu:
  • 10:19 - 10:24
    Diğer yaratıcı insanları
    rakibim olarak görmüyorum.
  • 10:24 - 10:26
    İş birlikçileri bulmaya çalışıyorum.
  • 10:26 - 10:29
    Bir sahnede oyunculuk sergiliyorsam,
  • 10:29 - 10:32
    diğer oyuncuları rakip gibi
    görmeye başlarsam,
  • 10:32 - 10:34
    ''Tanrım, benden
    daha fazla ilgi görecekler,
  • 10:34 - 10:38
    insanlar, onların performansından
    benimkine göre daha fazla konuşacak.''
  • 10:38 - 10:39
    Odağımı kaybederim.
  • 10:39 - 10:42
    Ve muhtemelen o sahnede
    performansım çok kötü olacak.
  • 10:42 - 10:45
    Diğer oyuncuları
    iş birlikçisi olarak gördüğümde
  • 10:45 - 10:49
    o zaman odaklanmak kolaylaşıyor
  • 10:49 - 10:52
    çünkü sadece onlara dikkat veriyorum.
  • 10:53 - 10:55
    Ne yaptığım hakkında düşünmem gerekmiyor.
  • 10:55 - 10:56
    Ne yaptıklarına tepki veriyorum,
  • 10:56 - 10:58
    onlar da benim ne yaptığıma
  • 10:58 - 11:00
    ve bu sayede birbirimizi
    odak halinde tutuyoruz.
  • 11:01 - 11:02
    Ama bu şekilde iş birliği içinde olmayı
  • 11:02 - 11:05
    sadece setteki aktörlerin
    yapabileceğini düşünmeyin.
  • 11:05 - 11:07
    Bu herhangi bir
    yaratıcı faaliyet olabilir.
  • 11:07 - 11:10
    Profesyonel bir şey de olabilir,
    eğlenceli bir şey de.
  • 11:11 - 11:15
    Aynı odada olmadığınız insanlarla bile
    iş birliği içinde olabilirim.
  • 11:15 - 11:17
    Aslında yaptığım sen sevdiğim bazı işleri
  • 11:17 - 11:19
    bizzat tanışmadığım insanlarla yaptım.
  • 11:19 - 11:20
    Bir de bu arada,
  • 11:21 - 11:23
    bana göre internetin güzel yanı.
  • 11:23 - 11:27
    İlgi için yarışmayı durdurabilirsek
  • 11:27 - 11:30
    iş birliği için internet
    harika bir yer haline gelir.
  • 11:31 - 11:36
    Diğer insanlarla işbirliği yaptığımda,
  • 11:36 - 11:39
    gerek sette olsun, gerekse çevrim içi,
  • 11:40 - 11:43
    o akışı bulmak benim için
    çok daha kolay oluyor
  • 11:43 - 11:45
    çünkü hepimiz
    sadece bir şeye dikkat veriyoruz,
  • 11:45 - 11:48
    birlikte yaptığımız bir şeye.
  • 11:48 - 11:52
    Kendimden daha büyük bir şeyin
    bir parçası olduğumu hissediyorum
  • 11:52 - 11:54
    ve dikkatimizi çalabilecek bir şeye karşı
  • 11:54 - 11:57
    hepimiz sanki birbirimize arka çıkıyoruz,
  • 11:57 - 12:02
    hepimiz orada varlık gösterebiliyoruz.
  • 12:04 - 12:06
    En azından benim için işe yarayan şey bu.
  • 12:07 - 12:09
    Bazen.
  • 12:09 - 12:11
    Bazen de... her zaman işe yaramıyor.
  • 12:11 - 12:13
    Bazen yine kendimi ilgi toplamak istediğim
  • 12:13 - 12:15
    o bağımlılık döngüsünde buluyorum.
  • 12:15 - 12:17
    Hatta şu anda,
  • 12:17 - 12:21
    dürüstçe söyleyebilir miyim,
    içimde şunu diyen bir ses yok,
  • 12:21 - 12:24
    ''Hey, millet, bana bakın,
    bir TED Konuşması yapıyorum!''
  • 12:24 - 12:25
    (Kahkahalar)
  • 12:25 - 12:28
    Belki de küçük bir ses.
  • 12:29 - 12:30
    Ama şunu da dürüstçe söyleyebilirim ki
  • 12:30 - 12:34
    bu konuşmayı yazma
    ve yapma yaratıcı süreci,
  • 12:34 - 12:37
    benim odaklanmam
    ve çok önemsediğim bir şeye
  • 12:37 - 12:40
    gerçekten dikkkat vermem için
    inanılmaz bir fırsat oldu.
  • 12:41 - 12:46
    Sonuç olarak ne kadar ilgi görsem de
  • 12:46 - 12:48
    bunu yaptığım için mutluyum.
  • 12:48 - 12:52
    Bu fırsatı tanıdığınız için de
    size minnetarım.
  • 12:53 - 12:55
    Teşekkürler, hepsi bu,
  • 12:55 - 12:57
    şimdi dikkatinizi
    başka birine verebilirsiniz.
  • 12:57 - 12:58
    Teşekkürler.
  • 12:58 - 13:02
    (Alkışlar)
Title:
Çok ilgi istemek sizi nasıl daha az yaratıcı kılıyor
Speaker:
Joseph Gordon-Levitt
Description:

Joseph Gordon-Levitt, oyunculuk kariyeri sayesinde ziyadesiyle ilgi gördü. Ancak sosyal medyanın son on yılda patlamasıyla o da diğer herkes gibi buna bağımlı hâle geldi -- takipçi ve beğeni kazanmak uğruna kendini yetersiz ve daha az yaratıcı hissetti. Bu göz açıcı dürüst konuşmada, büyük teknoloji şirketlerinin ilgiye dayalı iş modelinin yaratıcılığımızı nasıl darbe vurduğunu anlatıyor ve ilgi toplamaktan daha güçlü bir hisse dikkat çekiyor: ilgi vermek.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:15

Turkish subtitles

Revisions