Return to Video

Cesaret ve korku arasındaki harika denge

  • 0:01 - 0:04
    Gençken masum bir cesaretimiz olur,
  • 0:04 - 0:08
    hayatımızın nasıl olabileceği
    hakkında korkmadan hayal kurarız.
  • 0:08 - 0:11
    Belki de astronot
    veya roket bilimci olmak istemiştiniz.
  • 0:11 - 0:15
    Belki de tüm kıtaları
    gezmeyi hayal etmiştiniz.
  • 0:15 - 0:17
    Küçüklüğümden beri
  • 0:17 - 0:19
    Birleşmiş Milletler'de
    çalıştığımı hayal ettim,
  • 0:19 - 0:22
    dünyanın en sıkıntılı bazı ülkelerinde.
  • 0:22 - 0:24
    Bol cesaret sayesinde de
  • 0:24 - 0:27
    bu hayalim gerçek oldu.
  • 0:27 - 0:29
    Ancak cesaret hakkında şöyle bir şey var:
  • 0:29 - 0:31
    İhtiyaç anında aniden belirmiyor.
  • 0:31 - 0:35
    Zorlu bir yüzleşme
    ve gerçek emeğin meyvesi,
  • 0:35 - 0:39
    korku ve cesaret arasındaki
    denge bunun bir parçası.
  • 0:39 - 0:42
    Korku olmazsa aptalca şeyler yaparız.
  • 0:42 - 0:46
    Cesaret olmazsa da
    bilinmeyene asla adım atamayız.
  • 0:46 - 0:49
    İkisinin arasındaki denge
    büyünün yattığı yer
  • 0:49 - 0:52
    ve bu denge ile her gün uğraşıyoruz.
  • 0:53 - 0:55
    Öncelikle şık aracım hakkında birkaç söz.
  • 0:55 - 0:57
    Hep tekerlekli sandalye kullanmadım.
  • 0:58 - 0:59
    Pek çoğunuz gibi büyüdüm,
  • 0:59 - 1:01
    koşarak, zıplayarak ve dans ederek.
  • 1:01 - 1:04
    Dans etmeyi çok severim.
  • 1:04 - 1:06
    Ancak yirmili yaşlarımın ortasında,
  • 1:06 - 1:10
    sebebi bilinmeyen düşmeler
    yaşamaya başladım.
  • 1:10 - 1:12
    Birkaç yıl sonra da
  • 1:12 - 1:15
    bana resesif genetik
    bir hastalık teşhisi kondu;
  • 1:15 - 1:19
    ismi kalıtsal beden miyopatisi,
  • 1:19 - 1:21
    kısaca HIBM.
  • 1:21 - 1:24
    Bu bir ilerleyen kas zayıflığı hastalığı,
  • 1:24 - 1:28
    baştan ayağa tüm kasları etkiliyor.
  • 1:28 - 1:30
    HIBM çok nadir.
  • 1:30 - 1:35
    ABD'de 200'den daha az kişi
    bu hastalığa sahip.
  • 1:36 - 1:40
    Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış
    bir tedavisi ya da çare bulunamadı,
  • 1:40 - 1:43
    başlangıcından itibaren
    10 ve 15 yıl içinde de
  • 1:43 - 1:46
    HIBM genellikle
    kuadripleji rahatsızlığına neden ediyor,
  • 1:46 - 1:49
    bu yüzden
    tekerlekli sandalye kullanıyorum.
  • 1:49 - 1:52
    Tanı ilk konduğunda her şey değişti.
  • 1:52 - 1:54
    Bu korkunç bir haberdi
  • 1:54 - 1:59
    çünkü hiç kronik hastalık
    veya bir sakatlık geçirmemiştim.
  • 1:59 - 2:03
    Ayrıca hastalığın
    nasıl gelişeceğini bilmiyordum.
  • 2:03 - 2:05
    Fakat en üzücü şey,
  • 2:05 - 2:08
    hayallerim ve heveslerimi kısıtlamam için
  • 2:08 - 2:11
    insanların tavsiyelerini dinlemek oldu,
  • 2:11 - 2:14
    hayattan beklentilerimi değiştirmem için.
  • 2:15 - 2:18
    "Uluslararası kariyerini bitirmelisin."
  • 2:18 - 2:21
    "Bu şekilde kimse seninle evlenmez."
  • 2:21 - 2:23
    "Çocuk yapman bencilce olur."
  • 2:25 - 2:27
    Benim yerime bir başkasının
  • 2:27 - 2:30
    hayallerimi ve isteklerim
    üzerine kota koyması...
  • 2:30 - 2:32
    tamamen mantık dışıydı.
  • 2:32 - 2:33
    Ve kabul edilemezdi.
  • 2:35 - 2:36
    Ben de onları görmezden geldim.
  • 2:36 - 2:43
    (Alkışlar ve tebrikler)
  • 2:43 - 2:44
    Evlendim.
  • 2:44 - 2:48
    Çocuk sahibi olmama
    kararını da kendim verdim.
  • 2:48 - 2:52
    Birleşmiş Milletler'deki
    kariyerime devam ettim.
  • 2:52 - 2:53
    Teşhisimden sonra,
  • 2:53 - 2:55
    Angola'da iki yıl çalışmaya gittim,
  • 2:55 - 2:59
    27 yıllık vahşi bir sivil savaş sonrası
    toparlanan bir ülke.
  • 3:00 - 3:06
    Ancak durumumu işverenime
    açıklayana kadar beş yıl daha geçecekti.
  • 3:06 - 3:11
    Başarımı sorgulayacakları ve sonrasında
    işimdem olacağım korkusu taşıyordum.
  • 3:12 - 3:15
    Çocuk felcinin yaygın olduğu
    ülkelerde çalışıyordum,
  • 3:15 - 3:19
    birinden çocuk felci atlattığımı
    düşündüklerini duyunca
  • 3:19 - 3:22
    sırrımın güvende olduğuna karar verdim.
  • 3:22 - 3:24
    Kimse niçin rahat yürüyemediğimi sormadı.
  • 3:24 - 3:27
    Bende bir şey söylemedim.
  • 3:27 - 3:31
    HIBM'nin şiddetini özümsemem
    on yıldan fazla sürdü,
  • 3:31 - 3:36
    en basit işler bile
    giderek daha zor gelmeye başladı.
  • 3:36 - 3:40
    Yine de dünyanın her yerinde
    çalışma hayalimi sürdürdüm
  • 3:40 - 3:44
    hatta Haiti'de UNICEF'in
    engellilere odak noktası olarak atandım,
  • 3:44 - 3:48
    2010'daki yıkıcı deprem sonrasında
    iki sene orada çalıştım.
  • 3:49 - 3:52
    Ardından işim beni ABD'ye getirdi.
  • 3:52 - 3:55
    Hastalık oldukça ilerlemesine rağmen
  • 3:55 - 3:58
    ve artık yürümek için
    değneklere ve walker'a ihtiyaç duysam da
  • 3:58 - 4:01
    yine de maceranın peşinden koştum.
  • 4:01 - 4:05
    Bu kez büyük bir açık hava macerası
    hayal etmeye başladım.
  • 4:05 - 4:09
    Büyük Kanyon'dan daha büyük
    ne olabilir ki diye düşündüm?
  • 4:10 - 4:14
    Kanyon'un kıyısına gelen
    her beş milyon insandan
  • 4:14 - 4:18
    sadece %1'inin merkeze indiğini
    biliyor muydunuz?
  • 4:18 - 4:21
    Ben de o %1'lik kısımda olmak istiyordum.
  • 4:21 - 4:23
    Tek sorun --
  • 4:23 - 4:27
    (Alkışlar)
  • 4:27 - 4:32
    Tek sorun şu ki
    Büyük Kanyon pek ulaşılır değil.
  • 4:32 - 4:38
    1500 metre dik alandan aşağı inmek için
    biraz yardıma ihtiyacım olacaktı.
  • 4:38 - 4:40
    Bir engelle karşılaştığımda
  • 4:40 - 4:44
    korku birden içimi kaplamıyor
  • 4:44 - 4:48
    çünkü öyle ya da böyle
    durumu halledeceğimi düşünüyorum.
  • 4:48 - 4:50
    Bu durumda ise düşüncem şöyleydi:
  • 4:50 - 4:53
    Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam
  • 4:53 - 4:55
    at sürmeyi öğrenebilirdim.
  • 4:55 - 4:57
    Ben de öyle yaptım.
  • 4:57 - 5:01
    Ve bu can alıcı karar,
    dört yıllık bir bağlılığın ilk adımıydı,
  • 5:01 - 5:04
    12 günlük yolculuğa çıkabilmek için
  • 5:04 - 5:06
    korku ve cesaret arasında
    gidip geliyordum.
  • 5:06 - 5:10
    Kanyon'u geçmek için dört gün
    kıyıdan kıyıya at sırtında gittik,
  • 5:10 - 5:14
    Colorado Nehri'nde sekiz günde
    240 kilometre rafting yaptık,
  • 5:14 - 5:16
    bir film ekibi bize eşlik ediyordu.
  • 5:16 - 5:18
    Spoiler alarmı -- başardık.
  • 5:18 - 5:21
    Ama en büyük korkumun
  • 5:21 - 5:26
    aynı düzeyde cesaret açığa
    çıkarabileceğini de gördüm.
  • 5:26 - 5:29
    13 Nisan 2018'de
  • 5:29 - 5:33
    yerin 2,5 metre üzerinde,
    Sheriff adlı bir Mustang atın üzerindeyken
  • 5:33 - 5:35
    Büyük Kanyon hakkında ilk izlenimim
  • 5:35 - 5:38
    dehşet verici ve şok ediciydi.
  • 5:38 - 5:41
    Yüksekten korktuğumu kim bilebilirdi ki.
  • 5:41 - 5:42
    (Gülme sesleri)
  • 5:42 - 5:45
    Ama artık pes etmek yoktu.
  • 5:45 - 5:49
    Korkunun beni ele geçirmememesi için
  • 5:49 - 5:52
    içimdeki tüm cesareti topladım.
  • 5:52 - 5:54
    Güney kıyısına çıktığımızda
  • 5:54 - 5:57
    sakin kalabilmek için yapabildiğım tek şey
  • 5:57 - 6:00
    derin nefes alıp bulutlara bakmak
  • 6:00 - 6:04
    ve ekibimin seslerine odaklanmaktı.
  • 6:04 - 6:08
    Ama sonra, bir saat geçmeden
    facia yaşandı.
  • 6:08 - 6:11
    Atın üzerinde dik duramadım,
  • 6:11 - 6:13
    at büyük bir adım attı
  • 6:13 - 6:17
    ve öne savrularak
    atın kafasının arkasına yüzümü çarptım.
  • 6:17 - 6:19
    Bir panik yaşandı,
  • 6:19 - 6:20
    başım çok acıyordu
  • 6:20 - 6:24
    ama yol durmamız için çok dardı.
  • 6:24 - 6:27
    700 metre yükseklikte, yolun yarısında
  • 6:27 - 6:29
    daha en az iki saat varken
  • 6:29 - 6:31
    mola verip kaskımı çıkardık
  • 6:31 - 6:35
    ve alnımın üzerinde
    yumurta büyüklüğünde şişliği fark ettik.
  • 6:35 - 6:37
    Tüm o planlama ve tırmanış giysileri,
  • 6:37 - 6:40
    ama gelin görün ki yanımıza
    bir buz torbası almamışız.
  • 6:40 - 6:41
    (Gülme sesleri)
  • 6:41 - 6:44
    Neyse ki şişlik dağılmaya başladı
  • 6:44 - 6:48
    ve yüzümü iki muhteşem mor göze bürüdü,
  • 6:48 - 6:51
    bu da bir belgesel filmi için
    harika bir görüntü.
  • 6:51 - 6:53
    (Gülme sesleri)
  • 6:53 - 6:58
    (Alkışlar ve tezahüratlar)
  • 6:58 - 7:00
    Bu kolay ve huzurlu bir seyahat değildi
  • 7:00 - 7:03
    ama zaten konu da işte bu.
  • 7:03 - 7:05
    Atın eğeri üzerine çıkmaya
    korkmama rağmen
  • 7:05 - 7:07
    bunu yaptım.
  • 7:07 - 7:11
    Sadece kanyon zeminine iniş
    toplam 10 saat sürdü
  • 7:11 - 7:14
    ve bu atlı gideceğim dört günün ilkiydi.
  • 7:14 - 7:16
    Sonra efsanevi akıntılar geldi.
  • 7:16 - 7:18
    Büyük Kanyon'daki Colorado Nehri
  • 7:18 - 7:21
    ülkedeki en yüksek
    türbülans düzeyine sahip.
  • 7:21 - 7:24
    Alabora olma ihtimaline karşı
    hazırlıklı olmak için
  • 7:24 - 7:26
    daha küçük bir akıntıda
    bana yüzme alıştırması yaptırdılar.
  • 7:26 - 7:29
    Pek harika değildi desem yeterli olur.
  • 7:29 - 7:30
    (Gülme sesleri)
  • 7:30 - 7:33
    Dalganın yanlış kısmında nefesimi tuttum,
  • 7:33 - 7:34
    nehir suyu yutmaya başladım
  • 7:34 - 7:37
    ve doğrulamadım.
  • 7:37 - 7:38
    Evet, korkutucuydu
  • 7:38 - 7:41
    ama harikaydı da.
  • 7:41 - 7:43
    Şelaleler, kaygan kanyonlar
  • 7:43 - 7:47
    ve gün boyunca renk değiştiriyor
    gibi görünen iki milyar yıllık kayalıklar.
  • 7:47 - 7:50
    Büyük Kanyon tam bir bakir doğa
  • 7:50 - 7:53
    ve tüm övgüleri hak ediyor.
  • 7:53 - 7:57
    (Alkışlar)
  • 8:01 - 8:02
    Bu keşif gezisi,
  • 8:02 - 8:05
    tüm plan ve yolculuğun kendi,
  • 8:05 - 8:10
    bana daha önce hiç tecrübe etmediğim
    bir düzeyde bir korku yaşattı.
  • 8:10 - 8:12
    Ama daha da önemlisi,
  • 8:12 - 8:16
    ne kadar cesur ve gözü kara
    olabileceğimi gösterdi.
  • 8:16 - 8:18
    Büyük Kanyon yolculuğun kolay olmadı.
  • 8:18 - 8:21
    Bu bir Amazon kadının
  • 8:21 - 8:25
    hiç yorulmadan yolunu bulduğu
    efsanevi bir manzara değildi.
  • 8:25 - 8:26
    Ben ağlıyordum,
  • 8:26 - 8:30
    yorgunluktan bitap düşmüş
    ve iki mor gözle.
  • 8:30 - 8:32
    Korkutucuydu,
  • 8:32 - 8:34
    stresliydi,
  • 8:34 - 8:36
    neşe vericiydi.
  • 8:37 - 8:38
    Keşif sona erince
  • 8:38 - 8:42
    başardığımız şeyi önemsememek kolay olur.
  • 8:42 - 8:44
    Ben o nehirde tekrar
    rafting yapmak istiyorum.
  • 8:44 - 8:48
    Bu sefer tüm 445 kilometre boyunca.
  • 8:48 - 8:51
    (Alkışlar)
  • 8:51 - 8:55
    Atla gitme kısmını
    tekrar yapmayacağımı da biliyorum.
  • 8:55 - 8:56
    (Gülme sesleri)
  • 8:56 - 8:59
    Çok tehlikeli.
  • 8:59 - 9:01
    Asıl konu da bu.
  • 9:01 - 9:03
    Size sadece video kaydımı
    göstermeye gelmedim.
  • 9:03 - 9:05
    Hepimize şunu haturlatmak istiyorum ki
  • 9:06 - 9:08
    hayat gerçekten sadece bir ders;
  • 9:08 - 9:11
    amaç, korku ve cesaret
    arasındaki dengeyi bulmak.
  • 9:11 - 9:16
    Neyin iyi bir fikir
    olup olmadığını anlamak.
  • 9:16 - 9:17
    (Gülme sesleri)
  • 9:17 - 9:19
    Hayat zaten yeterince korkutucu,
  • 9:19 - 9:22
    o yüzden hayallerimizi gerçekleştirmek
    için cesur olmamız gerek.
  • 9:22 - 9:24
    Korkularımla yüzleşerek
  • 9:24 - 9:26
    ve korkularımı aşacağım cesareti bularak
  • 9:26 - 9:30
    hayatım olağanüstü bir hâl aldı.
  • 9:30 - 9:32
    O yüzden büyük yaşayın
  • 9:32 - 9:35
    ve cesaretinizin
    korkunuzu bastırmasına izin verin.
  • 9:35 - 9:37
    Sizi nereye götüreceğini
    asla bilemezsiniz.
  • 9:38 - 9:39
    Teşekkürler.
  • 9:39 - 9:42
    (Alkışlar ve tezahüratlar)
Title:
Cesaret ve korku arasındaki harika denge
Speaker:
Cara E. Yar Khan
Description:

Kasları zayıflatan nadir bir genetik hastalık tanısı konduktan sonra, Cara E. Yar Khan'a kariyer hedeflerini kısıtlaması ve hayallerinin çıtasını düşürmesi söylendi. Ama o, bu tavsiye kulak vermedi ve aksine en büyük isteklerinin peşinden koştu. Bu etkileyici konuşmada, en çok önem verdiği projeler üzerinde çalışma ilkelerini anlatıyor -- korku ve cesaretin nasıl birlikte var olduğunu. Teorisini sonuna kadar yaşadığı seyahattan heyecan veren bir video kaydı izleyin.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
09:55

Turkish subtitles

Revisions