Return to Video

Bir şehrin bütün ağaçlarını keserseniz ne olur? - Stefan Al

  • 0:07 - 0:10
    Bu, iki kadim şehir ile
  • 0:10 - 0:14
    kendi kaderini belirleyen
    ağaçların hikâyesi.
  • 0:14 - 0:20
    M.Ö. 3000'de Uruk şehri, günümüzdeki
    New York City'den daha yoğun nüfuslu idi.
  • 0:20 - 0:23
    Bu kalabalık başkent,
    büyüyen nüfusu beslemek için
  • 0:23 - 0:27
    sulama sistemlerini sürekli
    genişletmek zorundaydı.
  • 0:27 - 0:32
    2.500 yıl sonra, Sri Lanka'daki
    Anuradhapura şehrinin de
  • 0:32 - 0:34
    benzer bir sorunu vardı.
  • 0:34 - 0:36
    Onlar da sürekli büyüyorlardı
  • 0:36 - 0:39
    ve Uruk gibi, onların şehri de
  • 0:39 - 0:42
    detaylı bir sulama sistemine
    aşırı ölçüde muhtaçtı.
  • 0:42 - 0:48
    Uruk büyüdükçe çiftçiler daha çok ürüne
    yer açmak için ağaç kesmeye başladı.
  • 0:48 - 0:52
    Fakat Anuradhapura şehrinde
    ağaçlar kutsaldı.
  • 0:52 - 0:55
    Onların şehrinde, Bodhi ağacına
    bir filiz yerleştirdiler,
  • 0:55 - 0:59
    bu ağacın altında
    Buda bizzat aydınlığa erişti.
  • 0:59 - 1:02
    Dini hürmet, çiftçilerin
    baltalarını yavaşlattı,
  • 1:02 - 1:07
    hatta kent meydanlarına ilave
    ağaçlar dikmeye bile yol açtı.
  • 1:07 - 1:10
    Başlangıçta, Uruk şehrinin
    ilerlemesi oldukça işe yaradı.
  • 1:10 - 1:13
    Fakat su kaynaklarını
    filtre edecek ağaçlar olmayınca,
  • 1:13 - 1:17
    Uruk'un sulama sistemi kirlendi.
  • 1:17 - 1:20
    Buharlaşan su, tuz birikimine yol açtı,
  • 1:20 - 1:23
    bu da toprağı tarım yapmak için
    çok tuzlu hale getirdi.
  • 1:23 - 1:26
    Buna karşılık, Anuradhapura şehrinin
    sulama sistemi,
  • 1:26 - 1:30
    etrafındaki orman ile uyum içinde
    çalışmaya göre tasarlanmıştı.
  • 1:30 - 1:34
    Onların şehri nihayetinde, Uruk nüfusunun
    iki katından daha fazla büyüdü,
  • 1:34 - 1:38
    bugün hâlâ, Anuradhapura şehri
  • 1:38 - 1:41
    2 bin yıldan daha önce dikilmiş
    ağacın bakımını yapıyor.
  • 1:41 - 1:45
    Doğanın bizim kentsel alanlarımızla
    bağının olmadığını düşünebiliriz
  • 1:45 - 1:50
    fakat ağaçlar başarılı şehirlerin
    daima önemli bir parçası olmuşlardır.
  • 1:50 - 1:54
    Ağaçlar, yağmur suyunu atmosfere
    yeniden salıvermeden önce,
  • 1:54 - 1:57
    suyun akışını emerek
    doğal bir sünger gibi işlev görürler.
  • 1:57 - 2:02
    Köklerindeki zarlar, toprağın suyu
    tutmasını sağlayıp toksinleri süzerek
  • 2:02 - 2:04
    çamur kaymasını önlerler.
  • 2:04 - 2:06
    Kökler, yağmur suyu drenajına
  • 2:06 - 2:10
    ve su dağıtım şebekelerine olan
    ihtiyacı düşürüp seli de önlerler.
  • 2:10 - 2:11
    Gözenekli yaprakları,
  • 2:11 - 2:15
    karbona ve diğer kirletici maddelere
    set çekerek havayı temizler,
  • 2:15 - 2:18
    bu da, iklim değişikliğine karşı
    onları elzem kılar.
  • 2:18 - 2:23
    İnsanlık, ağaçla ilgili bu faydaları
    yüzyıllardır ortaya çıkarıyor.
  • 2:23 - 2:27
    Fakat ağaçlar, sadece bir şehrin
    altyapısının sağlığı için önemli değiller,
  • 2:27 - 2:31
    vatandaşların sağlığında da
    hayati rol oynuyorlar.
  • 2:31 - 2:36
    1870'lerde Manhattan'da, adanın dışındaki
    parklarda birkaç ağaç vardı.
  • 2:36 - 2:38
    Ağaçlar olmadan sağlanamayan gölgeyle,
  • 2:38 - 2:42
    binalar, yazın ölümcül sıcak hava
    dalgaları boyunca,
  • 2:42 - 2:45
    dokuz kat daha fazla
    güneş radyasyonu emdiler.
  • 2:45 - 2:48
    Dönemin zayıf
    sağlık hizmetleriyle birlikte,
  • 2:48 - 2:53
    bunaltıcı sıcaklık, şehri kolera gibi
    bakteri yuvalarına dönüştürdü.
  • 2:53 - 2:58
    Günümüzün Hong Kong'unda,
    uzun gökdelenler ve yeraltı altyapıları,
  • 2:58 - 3:00
    ağaçların büyümesini güçleştiriyor.
  • 3:00 - 3:04
    Bu durum, şehrin tehlike altında olan
    zayıf hava kalitesine de etki ediyor,
  • 3:04 - 3:08
    bu da, bronşite ve akciğer işlevinde
    azalmalara yol açıyor.
  • 3:08 - 3:10
    Ağaçlar ruh sağlığımızı da etkiliyor.
  • 3:10 - 3:14
    Araştırma gösteriyor ki,
    yeşil ağaç yapraklarının varlığı
  • 3:14 - 3:18
    dikkat sürelerini arttırıyor
    ve stres seviyelerini azaltıyor.
  • 3:18 - 3:20
    Araştırma ayrıca şunu bile gösteriyor ki,
  • 3:20 - 3:23
    tuğla duvarları gören
    yerlerde yatan hastalar,
  • 3:23 - 3:26
    ağaçları gören yerlerde
    yatanlardan daha yavaş iyileşiyor.
  • 3:26 - 3:29
    Neyse ki, birçok şehrin
    böyle manzaraları var --
  • 3:29 - 3:31
    ve bu bir tesadüf değil.
  • 3:31 - 3:33
    Daha 18. yüzyılda,
  • 3:33 - 3:37
    şehir planlamacıları, kentsel alanlardaki
    ağaçların önemini benimsemeye başladılar.
  • 3:37 - 3:41
    1733'te Albay James Oglethorpe,
    hiçbir mahallenin bir parka uzaklığının
  • 3:41 - 3:45
    iki dakikalık yürüyüş mesafesinden
    daha fazla olmamasını sağlama almak için
  • 3:45 - 3:48
    Georgia eyaletindeki
    Savannah kentinin planlamasını yaptı.
  • 3:48 - 3:52
    İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Kopenhag,
    her biri bir park arasına sıkıştırılmış
  • 3:52 - 3:57
    beş ana cadde boyunca uygulanmak üzere
    tamamen yeni bir kalkınma direktifi verdi.
  • 3:57 - 3:59
    Bu düzen, şehrin kirliliğe
    ve doğal afetlere
  • 3:59 - 4:01
    karşı olan esnekliğini arttırdı.
  • 4:01 - 4:04
    Kentsel alanlardaki ağaçlar,
    yalnızca insanlara fayda sağlamıyor.
  • 4:04 - 4:08
    Portland - Forest Park, çeşitli yerel
    bitkilere ev sahipliği yaparak
  • 4:08 - 4:11
    bölgenin biyoçeşitliliğini koruyor.
  • 4:11 - 4:16
    Orada, 112 kuş türü
    ve 62 memeli türü bulunuyor.
  • 4:16 - 4:20
    Hiçbir şehir ağaçlara
    Singapur kadar çok bağlı değil.
  • 4:20 - 4:26
    1967'den beri, Singapur hükûmeti
    1,2 milyondan fazla ağaç dikti,
  • 4:26 - 4:29
    bunların içinde, süper ağaçlar denen
  • 4:29 - 4:32
    50 metre uzunluğundaki
    dikey bahçeler de var.
  • 4:32 - 4:36
    Bu yapılar, güneş enerjisi
    ve birikmiş yağmur suyu yoluyla,
  • 4:36 - 4:39
    kendilerini ve yakınlarındaki
    seraları ayakta tutuyorlar.
  • 4:39 - 4:42
    Ağaçlar ve bitki örtüsü, şu anda
    Singapur'un büyük kara parçasının
  • 4:42 - 4:44
    %50'sinden fazlasını kaplıyor,
  • 4:44 - 4:46
    böylece, havalandırma ihtiyacını düşürüyor
  • 4:46 - 4:49
    ve toplu taşımada
    düşük kirliliği teşvik ediyor.
  • 4:49 - 4:55
    2050’de, dünyanın %65’inden fazlasının
    şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor.
  • 4:55 - 4:59
    Şehir planlamacıları, doğa dostu
    altyapılar oluşturabilirler
  • 4:59 - 5:02
    fakat bu durum, ormanları
    insanların evi yapmak yerine,
  • 5:02 - 5:03
    doğanın evi haline getirmek için
  • 5:03 - 5:05
    kentsel ormanlarda
    yaşayan insanlara bağlı.
Title:
Bir şehrin bütün ağaçlarını keserseniz ne olur? - Stefan Al
Speaker:
Stefan Al
Description:

Tüm dersi görüntülemek için tıklayın: https://ed.ted.com/lessons/what-happens-if-you-cut-down-all-of-a-city-s-trees-stefan-al

2050’de, dünyanın %65’inden fazlasının şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Doğanın bizim kentsel alanlarımızla bağlantılı olmadığını düşünebiliriz fakat ağaçlar, başarılı şehirlerin daima önemli bir parçası. Binlerce yıl öncesinde, ilk şehirlerimizi oluşturduğumuzdan beri insanlar, ağaçların faydalarını ortaya çıkarıyorlar. Peki, şehirlerin ayakta kalması için ağaçları bu kadar önemli yapan şey ne? Stefan Al açıklıyor.

Ders: Stefan Al, yönetmen: Mette Ilene Holmriis.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TED-Ed
Duration:
05:05

Turkish subtitles

Revisions