Return to Video

Medeniyet Mühendisliği | Prof.Dr. Ahmet Türer | TEDxMETUAnkara

  • 0:13 - 0:16
    Merhaba, hepiniz hoş geldiniz.
  • 0:16 - 0:19
    Bugün size benim onlarca yıl önce
    yaşadığım bir çelişkiyi
  • 0:19 - 0:23
    anlatarak başlamak istiyorum.
  • 0:23 - 0:27
    Üniversiteden önceki yıllarda
    benim önümde iki yol vardı,
  • 0:27 - 0:32
    kendimi bir yol ayrımında hissettim:
    Doktor olmak ya da mühendis olmak.
  • 0:35 - 0:41
    Eğer doktor olursam, belki bir hastayı
    kurtaramam ve büyük bir vicdan azabı
  • 0:41 - 0:46
    hissederim diye korkarak,
    mühendislik mesleğini seçtim.
  • 0:48 - 0:53
    Fakat daha sonrasında öğrendim ki,
    aslında mühendislik mesleğinde
  • 0:53 - 0:55
    bir hata yaparak, yüzlerce,
  • 0:55 - 0:57
    binlerce kişiyi
    aynı anda öldürebilirsiniz.
  • 0:57 - 1:02
    Yani sorumluluktan kaçmanın bir yolu
    yok gerçekten.
  • 1:02 - 1:09
    Belki de bu sorumluluğa en güzel örnek,
    2015 yılında İzmit Körfezi
  • 1:09 - 1:12
    geçiş köprüsünde yaşanan halat kopmasıdır.
  • 1:12 - 1:17
    Bu şantiyede kendini sorumlu hisseden
    Japon mühendis Kishi,
  • 1:17 - 1:19
    köprüde intihar etmişti.
  • 1:19 - 1:25
    Bu hüzünlü hikâye,
    sadece inşaat mühendislerinin köprülerde
  • 1:25 - 1:28
    riskli olduğunu göstermiyor elbette.
  • 1:28 - 1:32
    İnşaat mühendisliği İngilizce'de
    'civil engineer',
  • 1:32 - 1:35
    yani medeniyet mühendisliğidir.
  • 1:35 - 1:37
    Medeniyetin altyapısıyla ilgili
  • 1:37 - 1:43
    burada gördüğünüz bütün yapıları
    biz tasarlıyoruz ve inşa ediyoruz.
  • 1:43 - 1:46
    Hayatımızla nasıl iç içe olduğunu
    size anlatmak için
  • 1:46 - 1:48
    belki bir örnek verebilirim.
  • 1:48 - 1:52
    Diyelim ki sabah kalktınız,
    ilk yaptığınız şey yüzünüzü yıkamak.
  • 1:52 - 1:58
    Musluğu açtığınızda akan su, borulardan
    inşaat mühendislerinin sayesinde geliyor.
  • 1:58 - 2:01
    İnşaat mühendislerinin yaptığı
    barajlardan geliyor.
  • 2:01 - 2:06
    Daha sonra lavabodan giden kirli atık su,
    yine kanalizasyon sistemiyle,
  • 2:06 - 2:08
    bizim sayemizde.
  • 2:08 - 2:11
    Daha sonra arabanıza bindiniz
    ya da toplu taşıma.
  • 2:11 - 2:13
    İş yerinize giderken geçtiğiniz yolları
  • 2:13 - 2:15
    inşaat mühendisleri yapıyor.
  • 2:15 - 2:18
    Köprüler, tüneller, havalimanları,
  • 2:18 - 2:23
    kıyı liman ve iş yerinde çalıştığınız
    tabii ki ofisler,
  • 2:23 - 2:27
    sonra tekrar evinize gelip
    rahat yatağınızda yattığınız evler
  • 2:27 - 2:30
    elbette inşaat mühendisleri tarafından.
  • 2:30 - 2:33
    Ve işin ilginç tarafı,
    inşaat mühendisliği,
  • 2:33 - 2:37
    insanlık kadar eski bir meslek.
  • 2:38 - 2:42
    İnsanlığın ilk yerleşimleri
    yine Anadolu'da.
  • 2:42 - 2:43
    Bu da büyük bir rastlantı.
  • 2:43 - 2:49
    Göbeklitepe, bundan 12.000 yıl önce,
    ilk inşaatın başladığı yer
  • 2:49 - 2:54
    ve bundan sonra belki muhtemelen
    en eski inşaat planı da
  • 2:54 - 2:57
    M.Ö. 1800'lü yıllara geliyor.
  • 2:57 - 3:00
    Aynı yıllarda yaşayan
    Babil Kralı Hammurabi'nin
  • 3:00 - 3:04
    sorumluluk ve vicdan üzerine
    yasaları var.
  • 3:04 - 3:08
    Bunun 229. maddesi:
    'inşa ettiği bina yıkılıp
  • 3:08 - 3:14
    sahibini öldürürse,
    inşaatı yapan da öldürülür.'
  • 3:14 - 3:19
    Bir sonraki 230. madde:
    'Eğer bina ev sahibinin çocuğunu öldürürse
  • 3:19 - 3:22
    'inşaatı yapanın çocuğu da öldürülür.'
  • 3:22 - 3:27
    Gördüğünüz gibi
    sorumluluklarla iç içe bir meslek.
  • 3:29 - 3:32
    Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde
  • 3:32 - 3:34
    arkamda gördüğünüz gibi
  • 3:34 - 3:39
    bir piramit var ve bu piramidin
    aşağıdaki en geniş tabanlı kısmı
  • 3:39 - 3:41
    bizim en çok ihtiyacımız olan şey.
  • 3:41 - 3:44
    Bunların başında da
    temel fizyolojik ihtiyaçlar
  • 3:44 - 3:48
    barınma, su, ulaşım,
    güvenlik gibi konular geliyor ki
  • 3:48 - 3:52
    inşaat mühendisliği
    bu konularla ilgili çalışmalar yapıyor.
  • 3:53 - 3:56
    Muhtemelen bilmediğiniz bir gerçek var,
  • 3:56 - 4:01
    Türkiye inşaat sektöründe son 10 yıldır
    dünya ikincisi.
  • 4:01 - 4:03
    Birincisi Çin.
  • 4:03 - 4:06
    Bu benim için
    bayağı etkileyici bir istatistik.
  • 4:06 - 4:12
    Bizim ülkemizdeki müteahhitler
    dünyadaki en büyük 250 müteahhit arasında
  • 4:12 - 4:16
    44 tanesi Türk firması
    ve 126 farklı ülkede
  • 4:16 - 4:21
    48 yılda 10.000 projenin toplam maliyeti
    400 milyar dolardan fazla.
  • 4:21 - 4:29
    Ayrıca inşaat sektörü her dönemde
    ülke ekonomisinin lokomotifi pozisyonunda.
  • 4:29 - 4:32
    O zaman şu soruyu sorabiliriz kendimize:
  • 4:32 - 4:38
    Nasıl oluyor da Türkiye'de depremlerde
    bunca kayıplar yaşanabiliyor?
  • 4:38 - 4:42
    Bunun cevabı belki de bu fotoğrafta gizli.
  • 4:42 - 4:46
    Acaba aranızda cevabı görebilen var mı?
  • 4:47 - 4:55
    Bu cevaplara gelmeden önce
    belki de şapkamızı çıkartıp önümüze koyup
  • 4:55 - 4:57
    ciddi ciddi düşünmemiz lazım.
  • 4:57 - 4:59
    Nerede hata yapıyoruz?
  • 5:02 - 5:06
    Sebeplere geleceğim
    ama size birkaç bilgi vermek istiyorum.
  • 5:06 - 5:11
    Mesela 2004 yılında
    bir Kurban Bayramı akşamı,
  • 5:11 - 5:14
    hiçbir deprem olmadan yıkılan
    Zümrüt Apartmanı'nı
  • 5:14 - 5:16
    hepiniz hatırlıyorsunuzdur.
  • 5:16 - 5:21
    Kendi ağırlığı altında yıkıldı,
    hâlâ davası devam ediyor.
  • 5:21 - 5:24
    Kolon kesildiğine dair bir bilgi var,
    ama emin değiliz.
  • 5:25 - 5:28
    Eğer günümüze gelirsek
    Elazığ depremi,
  • 5:28 - 5:30
    daha geçtiğimiz günlerde oldu.
  • 5:30 - 5:34
    Burada birçok bina görüyorsunuz,
    ama bunlardan bir tanesi yıkılmış.
  • 5:34 - 5:38
    Acaba bu binanın
    yıkılmasındaki sebep neydi?
  • 5:39 - 5:43
    Bunları size maddeler hâlinde anlatacağım,
    ama birazcık depremlere bakalım.
  • 5:43 - 5:47
    Bu depremler nasıl oluşuyor,
    niçin oluşuyor?
  • 5:48 - 5:54
    Anadolu, güneyden kuzeye doğru ilerleyen
    Arap Plakası'nın sıkıştırmasıyla
  • 5:54 - 5:56
    batıya doğru hareket ediyor
    ve bizim ülkemizde
  • 5:56 - 5:58
    iki büyük fay hattı var.
  • 5:58 - 6:01
    Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu
    fay hatları.
  • 6:01 - 6:04
    Bunu hayal etmek için
    parmaklarınızın arasında
  • 6:04 - 6:07
    bir limon çekirdeği
    tuttuğunuzu düşünün.
  • 6:07 - 6:12
    Sıktığınız zaman nasıl fırlarsa,
    Arap Plakası'nın çarpmasıyla Anadolu,
  • 6:12 - 6:17
    Ege'ye doğru hareket ediyor ve
    senede 2,5 cm ilerliyor.
  • 6:17 - 6:20
    Bu, tırnağımızın büyüme hızına eşdeğer.
  • 6:20 - 6:24
    Aynı zamanda da sıkıştığı için
    faylar arasında biriken enerji
  • 6:24 - 6:28
    deformasyonla birikiyor
    ve birden kayıyor.
  • 6:28 - 6:30
    Kaydığı zaman depremler oluyor.
  • 6:30 - 6:35
    Sonra yine birikmeye başlıyor,
    ta ki tekrar kayıncaya kadar.
  • 6:35 - 6:39
    AFAD'ın yakın zamanda açıkladığı
    bilgiye göre
  • 6:39 - 6:43
    son 120 yıldır 13.000 deprem ülkemizde
    olmuş, değişik büyüklüklerde.
  • 6:43 - 6:48
    86.000 vatandaşımız vefat etmiş
    ve 603.000 yapı yıkılmış.
  • 6:48 - 6:51
    Artık biz buna bir yerde
    dur demek zorundayız.
  • 6:52 - 6:56
    Yine büyük depremleri
    harita üzerinde koyarsak
  • 6:56 - 7:01
    biraz önce söylediğim fay hatlarıyla
    bunların üst üste bindiğini görüyorsunuz
  • 7:01 - 7:07
    Bu fay hatları üzerinde
    Elazığ da var, İstanbul da var.
  • 7:07 - 7:12
    İstanbul aslında depremlere
    çok da yabancı bir şehrimiz değil.
  • 7:12 - 7:16
    500'lü yıllardan beri Ayasofya'nın
    hasar görmesinden,
  • 7:16 - 7:20
    1509'daki Küçük Kıyamet diye anılan
    olaylara kadar,
  • 7:20 - 7:24
    her 350-300 yılda ya da
    18 yıl aralıklı olan da
  • 7:24 - 7:27
    büyük depremler olmuş İstanbul'da.
  • 7:28 - 7:34
    1509'da ahşap binalara geçilmesi
    Osmanlı tarafından düşünülmüş
  • 7:34 - 7:37
    ve buradan bizim gördüğümüze göre
  • 7:37 - 7:41
    depremlerin, bir sonraki depremin
    büyüklüğü ve zamanını
  • 7:41 - 7:45
    şu anki bilimsel verilerle
    elde edemiyoruz,
  • 7:45 - 7:48
    ama nerede olacağını biliyoruz.
  • 7:48 - 7:52
    Çünkü bu
    Türkiye deprem tehlike haritasında
  • 7:52 - 7:56
    gördüğümüz kırmızı bölgeler
    faylarla birleşiyorlar ve buralarda
  • 7:56 - 7:57
    deprem olacağını biliyoruz.
  • 7:57 - 7:58
    Bazı kişiler çıkıp
  • 7:58 - 8:03
    'şurada, fay hattı üzerinde deprem olacak'
    derse, bu depremi önceden bilmek değil.
  • 8:03 - 8:06
    Biz bu bilgiye zaten sahibiz.
  • 8:06 - 8:10
    İstanbul'da 5,8 büyüklüğünde olan
    yakın zamandaki deprem de
  • 8:10 - 8:11
    bize bunları hatırlattı.
  • 8:11 - 8:15
    Dilerseniz size birkaç
    bilimsel bilgi vermek istiyorum.
  • 8:15 - 8:18
    Deprem büyüklükleri
    ikişer ikişer arttığında
  • 8:18 - 8:21
    aslında ortaya çıkan enerji
    bin kat artıyor.
  • 8:21 - 8:24
    Mesela 5,8 ile 7,8 arasında,
  • 8:24 - 8:28
    ya da 4 ile 6 büyüklük arasında
    bin kat enerji farkı var.
  • 8:28 - 8:34
    7 büyüklüğündeki bir deprem,
    20 milyar kg dinamitin patlamasına eşdeğer
  • 8:34 - 8:38
    enerji açığa çıkartıyor
    ve bu mesela New York şehrinin
  • 8:38 - 8:40
    bir yıllık bütün ısınma ihtiyacını
    karşılıyor.
  • 8:41 - 8:45
    İstanbul'da beklenen
    7,2 ile 5,8 arasında da
  • 8:45 - 8:48
    bu logaritmik bağlantıyla
    126 kat fark var.
  • 8:48 - 8:55
    Yani son deprem, bu beklenen 7,2'nin
    aslında 126'da 1'ini açığa çıkarttı.
  • 8:56 - 8:59
    Şimdi bu fotoğrafa tekrar dönersek
    belki size
  • 8:59 - 9:01
    birkaç kritik bilgi söyleyebilirim.
  • 9:01 - 9:05
    İnşaat mühendisi olarak,
    neler en çok etkiliyor.
  • 9:05 - 9:07
    Öncelikle eski tasarım,
  • 9:07 - 9:14
    çünkü 1998, 2007 ve 2019
    deprem yönetmelikleri,
  • 9:14 - 9:18
    geçmişteki büyük depremlerden öğrendiğimiz
    verileri içeriyorlar
  • 9:18 - 9:22
    ve daha fazla deprem kuvvetine göre
    tasarlamamızı istiyorlar.
  • 9:22 - 9:26
    Bundan önceki binalar
    yaklaşık 4 kat daha düşük
  • 9:26 - 9:29
    deprem kuvvetlerine karşı tasarlanıyordu.
  • 9:30 - 9:35
    Yapısal müdahaleler, kolon kesme gibi,
    bunlar etkili ve bana sorarsanız,
  • 9:35 - 9:38
    kiriş kolon bağlantılarındaki
    etriye eksikliği de
  • 9:38 - 9:43
    son yönetmeliklerde bulunan
    fakat eskiden bulunmayan bir etken.
  • 9:43 - 9:46
    Buradaki gördüğünüz
    kolon ve kiriş bağlantıları
  • 9:46 - 9:50
    depremde eğer etriye yoksa
    mafsallaşıyor
  • 9:50 - 9:52
    ve sanki bir kuklayı
    iplerinden bıraktığınızda
  • 9:52 - 9:55
    binanın çökmesi gibi,
    bina çöküyor.
  • 9:55 - 9:59
    Mesela arkamda bütün kolon kirişler güzel,
    hiçbir hasar yok
  • 9:59 - 10:03
    ama düğüm noktaları patlamış ve
    bütün bina yıkılmış.
  • 10:04 - 10:09
    Perde duvar bulunmaması başka bir eksiklik
    genellikle eski binalarda.
  • 10:09 - 10:11
    Burada gördüğünüz gibi
    sadece kolonlar var,
  • 10:11 - 10:16
    ama perde duvarlar daha uzun,
    betonarme elemanlar ve
  • 10:16 - 10:21
    bunlar depreme, deprem sırasında
    çok fazla yük taşıma kapasitesine sahip.
  • 10:22 - 10:25
    Yapı zemin etkileşimi,
    çok önemli bir parametre.
  • 10:25 - 10:29
    İnsanlar binaları ayrı düşünüyorlar,
    ama zemin ve bina bir bütündür.
  • 10:30 - 10:36
    Zayıf zeminlere yapılan binalar, gerçekten
    daha kötü performans gösteriyorlar.
  • 10:36 - 10:41
    Eski yönetmeliklere uyan yeni binalar
    ve alkali silika reaksiyonu,
  • 10:41 - 10:45
    donatıların paslanması,
    yine örnek sayılabilir.
  • 10:46 - 10:50
    Son zamanlarda belki sizin de
    çok duyduğunuz bir fıkra var.
  • 10:50 - 10:54
    Üç müteahhitin binaları çökmüş,
    birisi 'vah gitti benim kumlarım,
  • 10:54 - 10:57
    'çakıllarım' diyormuş,
    bir tanesi 'mahvoldum,
  • 10:57 - 11:02
    'gitti çimentolarım' diyormuş,
    birisi de 'iyi ki donatı koymamışım,
  • 11:02 - 11:04
    'yoksa benim de donatılarım gidecekti'
    demiş.
  • 11:05 - 11:10
    Tabii ki bu insan hayatı bizim için
    çok önemli
  • 11:12 - 11:16
    ama bir diğer faktör de
    yapıdaki düzensizlikler.
  • 11:16 - 11:19
    Binada biz
    düzgün çerçeveler oluşturmak isteriz,
  • 11:19 - 11:22
    X ve Y yönlerinde, bu şekilde
    gördüğünüz gibi,
  • 11:22 - 11:26
    birbirine binen kirişler ve
    düzensiz bir taşıma sistemi de
  • 11:26 - 11:28
    hasara yol açabiliyor.
  • 11:28 - 11:30
    Peki ne yapacağız?
  • 11:30 - 11:32
    Yapabileceğimiz şeyler var.
  • 11:32 - 11:36
    Bunlardan birincisi,
    binamız sağlam mı diye
  • 11:36 - 11:38
    araştırmamız lazım.
  • 11:38 - 11:40
    Bizim ODTÜ'de geliştirdiğimiz
  • 11:40 - 11:43
    anketvari birtakım ön eleme
    kriterleri var.
  • 11:44 - 11:47
    Bunlara göre bina stoğunu
    genel olarak çok riskli, az riskli
  • 11:47 - 11:49
    ayırt edebiliyoruz.
  • 11:49 - 11:52
    Güçlendirme ve
    son yıllardaki sismik izolasyon,
  • 11:52 - 11:54
    bir alternatif.
  • 11:54 - 11:57
    Burada arkamda gördüğünüz iki yapı
    aslında tümüyle aynı
  • 11:57 - 12:00
    ve aşağıdan aynı depreme maruz kalıyorlar.
  • 12:00 - 12:03
    Ama sağ taraftakinin altında
    sismik izolasyon var.
  • 12:03 - 12:07
    Binayla zemin arasına
    bir izolatör koyuyoruz ve
  • 12:07 - 12:10
    yer salladığında bina
    havada asılı kalıyor.
  • 12:10 - 12:16
    Elazığ depremindeki devlet hastanesi de
    bu şekilde izole edildiği için
  • 12:16 - 12:22
    hasar görmedi ve ayrıca
    müzeler, tarihi yapılar, hastanelerde
  • 12:22 - 12:26
    bu uygulandığı zaman,
    deprem sırasında hastalar
  • 12:26 - 12:32
    ya da kıymetli vazolar sallanmıyorlar ve
    depremden hasar görmüyorlar.
  • 12:34 - 12:35
    Buna bir örnek,
  • 12:35 - 12:37
    yakın zamanda
    benim danışmanlığını yaptığım
  • 12:37 - 12:41
    Batman'daki, Hasankeyf'teki
    Zeynel Bey Türbesi'nin taşınması.
  • 12:41 - 12:46
    Türbe, depreme karşı çok zayıftı ve
    Batman ikinci derece deprem bölgesi.
  • 12:46 - 12:48
    Yeni gittiği yerde
    zaten kaldırdığımız için
  • 12:48 - 12:53
    onu sismik izolatörler üzerine koyduk
    ve deprem olsa dahi artık
  • 12:53 - 12:56
    Zeynel Bey Türbesi hasar görmeyecek.
  • 12:56 - 13:01
    Ülkemizde depremler oluyor,
    sadece biz mi bunlardan hasar görüyoruz?
  • 13:01 - 13:05
    Hayır.
    Mesela Japonya'da 1995 yılında
  • 13:05 - 13:09
    olan 7,2 büyüklüğündeki depremde
    6.500 kişi can verdi.
  • 13:10 - 13:15
    Bundan sadece 4,5 yıl sonra,
    17 Ağutos 99 Depremi'ni belki
  • 13:15 - 13:18
    yaşayanlarınız vardır aramızda.
  • 13:18 - 13:24
    7,5 büyüklüğünde ve 18.000 vatandaşımızı
    burada kaybettik.
  • 13:24 - 13:29
    Yine yakın zamanda daha küçük bir deprem,
    6,8, ama 41 can aldı.
  • 13:29 - 13:34
    Biz artık bu büyüklükteki depremlerde
    can kaybı vermememiz lazım.
  • 13:34 - 13:37
    Bina tasarımlarında
    performansa dayalı olarak
  • 13:37 - 13:41
    orta hasar görmesi beklenebilir,
    ama yıkılmaması lazım.
  • 13:41 - 13:45
    Büyük depremlerde yıkılmayan,
    orta büyüklükteki depremlerde
  • 13:45 - 13:49
    az hasar gören binalar tasarlıyoruz.
  • 13:50 - 13:55
    Geçmişten beri bizim bildiğimiz
    4 tane element vardır.
  • 13:55 - 13:59
    Bunlar toprak, hava,
    su ve ateş.
  • 13:59 - 14:02
    Biz inşaat mühendislerinin başı
    hepsiyle belada.
  • 14:02 - 14:06
    Buradaki toprak olarak belki
    depremleri düşünebilirsiniz,
  • 14:06 - 14:10
    ama toprak kaymaları,
    taş düşmeleri...
  • 14:11 - 14:15
    Su ile ilgili olarak seller,
    büyük yağmurlar,
  • 14:17 - 14:20
    fırtınalar, hortumlar
  • 14:20 - 14:21
    ve belki tsunamiler.
  • 14:21 - 14:25
    Mesela Japonya'dan bir fotoğraf,
    sular çekildekten sonra
  • 14:25 - 14:28
    koskoca gemi binanın üzerinde kalmış.
  • 14:28 - 14:31
    Ayrıca yanardağlar,
    yine depreme sebep olabiliyor
  • 14:31 - 14:32
    ve büyük yangınlar.
  • 14:32 - 14:36
    Biliyorsunuz Avusturalya'da yakın zamanda
    bütün bir kıta yanıyor.
  • 14:37 - 14:39
    Peki ne yapacağız?
  • 14:39 - 14:42
    Ben sizi umutsuzluğa
    kaptırmak istemiyorum,
  • 14:42 - 14:45
    hatta tam tersine umutlarımız yüksek.
  • 14:45 - 14:49
    Gelişen teknolojiyle artık
    elimizde çok daha güzel aletler var.
  • 14:50 - 14:54
    Bilgisayar simülasyonları sayesinde
    her binanın her köşesinde
  • 14:54 - 14:59
    ne kadar kuvvet oluştuğunu biliyoruz ve
    buna göre tasarımlarımızı
  • 14:59 - 15:01
    çok güzel yapıyoruz.
  • 15:01 - 15:05
    Yapısal sağlık izleme denilen bir teknikle
    binalara sensörler takıyoruz.
  • 15:05 - 15:10
    Aynı bizim vücudumuzda olduğu gibi,
    sensörler, binanın bir yerinde
  • 15:10 - 15:12
    sorun olduğunda hissediyorlar.
  • 15:12 - 15:16
    Mesela dizinizde bir sorun olduğunda
    nasıl ağrıyorsa,
  • 15:16 - 15:19
    binanın bir köşesinde
    eğer bir deformasyon, zorlanma varsa
  • 15:19 - 15:22
    biz artık onu hissedebiliyoruz.
  • 15:22 - 15:26
    Bir yerinde yangın çıktıysa,
    bunu önceden fark edebiliyoruz.
  • 15:26 - 15:30
    Önümüzde bir sürü fırsatlar açılıyor:
    Gelişen elektronik, yapay zekâ,
  • 15:30 - 15:34
    robotlar, akıllı ve zeki yapılara
    yol açıyorlar
  • 15:34 - 15:39
    ve 21. yüzyılda daha çok göreceğiniz
    sürdürülebilirlik kavramı var.
  • 15:39 - 15:45
    Çünkü kirli sanayi ve endüstri artık
    dünyayı yaşanamaz hâle getirdi.
  • 15:45 - 15:49
    Giderek daha çok güneş enerjisi,
    alternatif malzemeleri kullanacağız.
  • 15:49 - 15:51
    İnşaat mühendisliğinde de böyle.
  • 15:51 - 15:53
    Üstün, süper malzemeler buluyoruz.
  • 15:53 - 15:56
    Mesela nanokarbon tüpleri
    siz de duymuşsunuzdur.
  • 15:56 - 16:00
    Karbonfiberler, çelikten 2-3 kat
    daha kuvvetli.
  • 16:00 - 16:04
    Ve size yeni bir üstün,
    süper malzemeden bahsedeceğim.
  • 16:04 - 16:07
    Bilmiyorum aranızda tahmin edeniniz
    olabilecek mi.
  • 16:07 - 16:11
    Bu malzemeyi üretmek için
    fabrikaya gerek yok.
  • 16:12 - 16:16
    Betondan 5 kat daha hafif,
    çelikten 15 kat daha hafif,
  • 16:18 - 16:22
    tümüyle güneş enerjisi kullanılarak
    üretiliyor.
  • 16:22 - 16:24
    Herhangi bir hammadde de vermenize
    gerek yok.
  • 16:24 - 16:27
    Hammaddesini tümüyle havadan alıyor.
  • 16:27 - 16:31
    Tahmin edeniniz var mı?
  • 16:32 - 16:34
    Ahşap!
  • 16:35 - 16:39
    Tahta diyerek beşinci element de diyorlar.
  • 16:39 - 16:45
    Ahşap malzemeler gerçekten
    havadaki karbondioksitin oksijenini atıp
  • 16:45 - 16:48
    karbonunu alıp, gövdesini oluşturuyor.
  • 16:48 - 16:51
    Beton kadar kuvvetli,
    eğer ağırlıkla orantılarsanız
  • 16:51 - 16:55
    çelikle baş eden, çelikten
    daha bile kuvvetli olan bir malzeme.
  • 16:56 - 16:58
    Osmanlı'da bahsetmiştik,
  • 16:58 - 17:04
    günümüzde Amerika'da ve Kanada'da
    yapıların %95'i ahşaptan yapılıyor.
  • 17:05 - 17:10
    Ahşap kullanımında belki de yangına karşı
    zayıf diye düşünebilirsiniz.
  • 17:10 - 17:15
    Size çok meşhur bir fotoğraf göstereceğim,
    yangından sonra çekilmiş bir fotoğraf.
  • 17:15 - 17:19
    Burada gördüğünüz iki çelik eleman
    600 dereceyi geçtiği zaman
  • 17:19 - 17:23
    yumuşak bir hamur kıvamına geliyor
    ve taşıyıcılığını yitiriyor.
  • 17:23 - 17:27
    Burada gördüğünüz donatılar,
    çöken döşemeye ait
  • 17:27 - 17:31
    ve onlar da taşınırlığını yitirmişler.
  • 17:31 - 17:35
    Ama şurada gördüğünüz,
    ince de kalmış olsa, ahşap kiriş
  • 17:35 - 17:39
    yangında dışarıdan içeriye doğru
    yanmasına rağmen
  • 17:39 - 17:41
    hâlâ taşıyıcılığını devam ettirebilmiş.
  • 17:41 - 17:46
    O yüzden, yangınlarda
    binanın çökmemesi önemli,
  • 17:46 - 17:49
    belki ikiz kuleleri hatırlarsınız.
  • 17:49 - 17:52
    Ahşap bu açıdan da
    faydalı bir malzeme.
  • 17:52 - 17:56
    21. yüzyılda biraz fütüristik
    olaylardan bahsedeyim.
  • 17:56 - 18:01
    Artık binalarımız kendi enerjisini üretir
    ve doğayla uyumlu hâle gelecekler
  • 18:01 - 18:06
    ve ileride uzaya gittiğimiz zaman da,
    belki Mars'a yerleşmek mümkün,
  • 18:06 - 18:09
    Mars'taki binaları da yine
    inşaat mühendisleri yapacaklar.
  • 18:10 - 18:14
    Sizi kil tabletten Mars'ta binalara kadar
  • 18:14 - 18:16
    bir yolculuğa çıkarttım.
  • 18:16 - 18:20
    Doktorlarla başladığımız
    bu vicdan ve sorumluluk hissini
  • 18:20 - 18:23
    eğer hepimiz taşırsak,
    aynı doktorlar gibi
  • 18:23 - 18:25
    biz de hayat kurtarabiliriz.
  • 18:25 - 18:30
    Mühendisler, idareciler, çiftçiler,
    doğru kararları alırlarsa,
  • 18:30 - 18:35
    sorumluluk ve vicdan sahibi olurlarsa,
    bunu sağlayabiliriz.
  • 18:35 - 18:39
    Bir inşaat ve aslında
    medeniyet mühendisi olarak,
  • 18:39 - 18:43
    Hammurabi Yasası'ndan uzayda yaşamaya,
  • 18:43 - 18:47
    doğru teşhis edilen hastalıklardan,
    depreme dayanıklı altyapıya kadar
  • 18:47 - 18:50
    her alanda
    vicdanımızın ışığında, hepimizin
  • 18:50 - 18:53
    sorumluluklarını yerine
    getirmesi umuduyla.
  • 18:53 - 18:55
    Teşekkür ederim!
  • 18:55 - 18:56
    (Alkış)
  • 18:56 - 18:59
    Sağ olun!
Title:
Medeniyet Mühendisliği | Prof.Dr. Ahmet Türer | TEDxMETUAnkara
Description:

Kil tabletlerden Mars’taki binalara uzanan yolculuk... Prof.Dr. Ahmet Türer, İnşaat Mühendisliği'nin insan hayatındaki önemine parmak basarken hayatımızın bir parçası hâline gelmiş̧ deprem ve doğal afet kayıplarına değiniyor; 21'inci yüzyılda gelişen malzeme, çevreye duyarlı, akıllı yapılar ile bilim ve teknolojinin insan vicdanı ile harmanlanarak getirdiği ümit üzerine konuşuyor.

Ahmet Türer, 1988 yılında Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne başladı.1993 yılında lisans eğitimini burada tamamladıktan sonra University of Cincinnati’de 1997 yılında yüksek lisans, 2000 yılında doktorasını tamamladı. Aynı yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Bugüne kadar 28 adet yüksek lisans ve doktora öğrencisi mezun etmiş 100'ün üzerinde bildiri ve makale yayınlamış olan Türer’in araştırma konuları arasında yapıların deprem güvenliğinin tespit edilmesi, tarihi yapıların durum değerlendirmesi, yapısal güçlendirme, yapısal sağlık izleme, köprüler, ahşap yapıların tasarımı, forensic ve kök sebep gibi konular bulunmaktadır. Prof.Dr. Ahmet Türer hâlen ODTÜ İnşaat Bölümü Bölüm Başkanlığı görevini yürütmektedir.

Bu konuşma TED’den bağımsız, yerel bir topluluğun düzenlediği bir TEDx etkinliğinde TED Konferansı formatı kullanılarak yapılmıştır. Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx.

more » « less
Video Language:
Turkish
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
19:01

Turkish subtitles

Revisions