Return to Video

Eşsizliği inşa etmek

  • 0:01 - 0:05
    Burada anlatmak istediğim şey şu,
  • 0:05 - 0:07
    bu Kahn'ın da yüreğinin bir parçasıydı;
  • 0:07 - 0:10
    bir projede asıl önemli olanı
    nasıl keşfederiz?
  • 0:10 - 0:16
    Tıpkı bir insanda olduğu gibi,
    bir projenin eşsizliğini nasıl keşfederiz?
  • 0:16 - 0:19
    Çünkü bana öyle geliyor ki,
  • 0:19 - 0:29
    bu eşsizliği keşfetmek
    küreselleşmenin tüm gücüyle alakalı.
  • 0:29 - 0:38
    Bir yerin ve bir binadaki programın
    eşsizliğini bulmak, buradaki ana nokta.
  • 0:38 - 0:42
    Şimdi sizi Wichita, Kansas'a götüreyim.
  • 0:42 - 0:45
    Birkaç yıl önce, bu şehrin
    yanındaki bir alana
  • 0:45 - 0:50
    bir bilim müzesi yapmam istenmişti.
  • 0:50 - 0:56
    Bu alanın sırrının binayı nehrin bir
    parçası olarak yapmak olduğunu düşündüm.
  • 0:56 - 1:01
    Ne yazık ki alan nehirden McLean
    bulvarıyla ayrılmıştı.
  • 1:01 - 1:04
    O zaman şunu önerdim:
    "Haydi McLean'ın yönünü değiştirelim."
  • 1:04 - 1:08
    ve bu durum, aniden McLean
    savunucularını ortaya çıkardı.
  • 1:08 - 1:13
    (Gülüşmeler)
  • 1:13 - 1:16
    Bu yön değiştirme altı ay sürdü.
  • 1:16 - 1:22
    İnşaat komitesine gösterdiğim ilk görsel
  • 1:22 - 1:27
    Jaipur'daki bu Jantar Mantar gözlemeviydi.
  • 1:27 - 1:33
    Çünkü bir binayı,
    bilim binası yapan şeyden bahsettim.
  • 1:33 - 1:39
    Bu karmaşık, zengin
    ama yine de makul olan yapı
  • 1:39 - 1:42
    bana bilimle bağlantılı göründü
  • 1:42 - 1:47
    ve bir şekilde bilim inşa etmek,
    farklı ve eşsiz olmalı ve konuşulmalı.
  • 1:47 - 1:49
    Ayrıldıktan sonra yaptığım ilk taslak
  • 1:49 - 1:55
    "Şu kanalı keselim, bir ada oluşturalım
    ve bir ada binası yapalım."
  • 1:55 - 1:58
    Çok heyecanlanarak geri döndüm.
  • 1:58 - 2:01
    Bana bir tür umutsuzlukla bakıp
    dediler ki; "Ada mı?"
  • 2:01 - 2:03
    Bu bir adaydı eskiden,
    yani Ackerman Adası,
  • 2:03 - 2:07
    biz büyük buhran sırasında o kanalı
    iş sahası yaratmak için doldurmuştuk"
  • 2:07 - 2:09
    (Gülüşmeler)
  • 2:09 - 2:12
    Sonrasında süreç başladı ve dediler ki;
  • 2:12 - 2:14
    "Her şeyi adaya taşıyamazsın,
  • 2:14 - 2:16
    bazı kısımlar ana karada kalmalı
  • 2:16 - 2:19
    çünkü toplumumuza
    sırt çevirmek istemiyoruz."
  • 2:19 - 2:23
    Sonra bir tasarım oluşturdular,
    bir ada şekillendiren geçitler,
  • 2:23 - 2:26
    geçitlerin kenarlarından
    veya üstlerinden yürüyebilirdiniz.
  • 2:26 - 2:29
    Pek çok heyecan verici özelliği vardı.
  • 2:29 - 2:32
    Binalara kara tarafından girebilir,
  • 2:32 - 2:35
    geçitlerden manzaradaki
    oyun alanlarına geçebilirdiniz.
  • 2:35 - 2:39
    Eğer ucuza bir şey yapmak isterseniz
    köprüden geçitlerin üstüne çıkabilir,
  • 2:39 - 2:42
    sergileri izleyip mest olabilir,
  • 2:42 - 2:44
    geri dönüp girişe
    beş dolar ödeyebilirdiniz.
  • 2:44 - 2:45
    (Gülüşmeler)
  • 2:45 - 2:48
    Müşteri de mutlu olurdu,
    yani çoğunlukla mutlu olurdu.
  • 2:48 - 2:52
    çünkü bütçeyi 4 milyon dolar aşmıştık
    ama sonuçta mutluyduk.
  • 2:52 - 2:58
    Ancak benim işler hala kötüydü,
    öyleydi çünkü bu durum çok değişkendi.
  • 2:58 - 3:03
    Karmaşıktı ama bu karmaşıklıkta
    fazla değişken bir şeyler vardı.
  • 3:03 - 3:06
    Yani, bileşimsel bir karmaşıklık vardı.
  • 3:06 - 3:11
    Eğer söylediğimi yapmak zorunda olsaydım,
    örneğin, bir bilim binası,
  • 3:11 - 3:14
    kendi kendini üreten bir tür
    fikir de olmak zorundaydı.
  • 3:14 - 3:17
    Bir tür kendi kendini üreten geometri.
  • 3:17 - 3:22
    Bu bana bir fikir verdi,
    toroid şekilli geometri.
  • 3:22 - 3:26
    Karadaki binası için
    merkezi yer altında olan,
  • 3:26 - 3:32
    ada binası için de,
    gökyüzündeki merkezinde bir toroid.
  • 3:32 - 3:34
    Bilmeyenler için bir toroid,
  • 3:34 - 3:38
    bir donat veya anlayacağımız şekilde,
    simit şeklindedir.
  • 3:38 - 3:42
    Bu fikirden pek çok ama pek çok,
  • 3:42 - 3:47
    farklı plan ve olasılıklar ortaya çıktı,
  • 3:47 - 3:51
    planın kendisi sergilerle
    alakalı hale geldi.
  • 3:51 - 3:57
    Plan ile toroidal geometrinin
    kesişimini görüyorsunuz.
  • 3:57 - 4:00
    İşte sonunda bina, model bu.
  • 4:00 - 4:02
    Bütçe hakkında şikayetler
    olduğunda, dedim ki:
  • 4:02 - 4:07
    "Bu adayı yapmaya değer çünkü parayı
    yansımalarla ikiye katlayacaksınız."
  • 4:08 - 4:11
    İşte açıldığı şekliyle merkezi gören
  • 4:11 - 4:16
    ve merkezden de görülebilen haliyle bina.
  • 4:16 - 4:19
    Bisiklet yolları, binanın hemen
    yanından geçiyor.
  • 4:19 - 4:25
    Böylece nehri gezmeye gelenler de,
    sergiyi görüp binaya yakın olabilir.
  • 4:28 - 4:31
    Torodial geometri
    binada oldukça etkili oldu.
  • 4:31 - 4:36
    Binadaki tüm kirişler, tüm tabakalı ahşap
    ve aynı yarıçapa sahip.
  • 4:36 - 4:42
    Tüm beton duvarlar, kuvvete dayanıyor
    ve binayı destekliyor.
  • 4:42 - 4:45
    Binanın her bir parçası çalışıyor.
  • 4:45 - 4:49
    Hem gece hem de açılış gününde,
  • 4:50 - 4:54
    tepe camından gelen ışıkla
    aydınlatılan sergiler var.
  • 4:56 - 4:59
    1976'ya dönüyorum.
  • 4:59 - 5:04
    (Alkış)
  • 5:04 - 5:13
    1976'da burada kampüste gördüğünüz
    Kudüs'te Yad Vashem'deki Holokost müzesine
  • 5:13 - 5:16
    bir çocuk anıtı müzesi
    tasarlama teklifi aldım.
  • 5:16 - 5:18
    Bir bina yapmam istendi benden.
  • 5:18 - 5:24
    Bina için gereken tüm giydirme
    ve çizimle alakalı eserler bana verildi
  • 5:24 - 5:26
    ve çok rahatsız hissettim.
  • 5:26 - 5:28
    Aylarca üstünde çalıştım ama başaramadım.
  • 5:28 - 5:31
    Çünkü insanların tarihi müzelerden
    sıkılmış olduklarını düşündüm.
  • 5:31 - 5:34
    Bilgiye ve doğal olarak
  • 5:34 - 5:37
    bilgiyle dolu müzelere doymuşlardı.
  • 5:37 - 5:41
    Bu, onların durumu sindirememesine
    sebep olabilirdi.
  • 5:41 - 5:43
    Bu yüzden karşı bir teklif yaptım.
  • 5:43 - 5:50
    Dedim ki," Bina yok."
    orada bir mağara vardı.
  • 5:50 - 5:56
    Tepenin içine kaya boyunca inip,
    bir yeraltı odasına inen bir tünel açarız.
  • 5:56 - 6:00
    Zavallı çocuklarının fotoğraflarıyla
    dolu bir giriş salonu
  • 6:00 - 6:03
    ve daha sonra geniş bir alana girersiniz.
  • 6:04 - 6:08
    Ortada yanan tek bir mum var.
  • 6:08 - 6:15
    Yansıtıcı gözlükler sayesinde,
    sonsuzluk tüm yönlere yansır.
  • 6:15 - 6:19
    Alan boyunca yürürsünüz,
  • 6:19 - 6:22
    bir ses çocukların isimlerini, yaşlarını
    ve doğum yerlerini okur.
  • 6:22 - 6:25
    Bu ses altı ay boyunca tekrar etmez.
  • 6:25 - 6:29
    Sonra ışığa doğru, kuzeye
    ve hayata inersiniz.
  • 6:29 - 6:31
    Dediler ki, " İnsanlar bundan anlamaz,
  • 6:31 - 6:34
    bunun bir disko olduğunu düşünürler.
    Bunu yapamazsın."
  • 6:34 - 6:38
    Projeyi rafa kaldırdılar.
    10 yıl boyunca öylece durdu.
  • 6:38 - 6:42
    Bir gün Los Angeles'tan
  • 6:42 - 6:45
    3 yaşındaki oğlunu Auschwitz'de
    kaybeden Abe Spiegel,
  • 6:45 - 6:49
    geldi, modeli gördü, bir çek yazdı
    ve 10 yıl sonra projeyi yaptırdı.
  • 6:51 - 6:55
    1998'den yıllar sonra
  • 6:55 - 6:59
    Kudüs'teki aylık gezilerimden birindeydim.
  • 6:59 - 7:02
    Dış işleri Bakanlığından
    bir telefon aldım,
  • 7:02 - 7:08
    diyorlardı ki; Punjab Valisi geldi,
    resmi bir gezi yapıyor.
  • 7:08 - 7:14
    Onu Yad Vashem'e
    çocukların anıtına götürdük,
  • 7:14 - 7:17
    çok etkilendi.
  • 7:17 - 7:20
    Mimarıyla tanışmak istiyor.
    Tel Aviv'e gelip onunla tanışır mısınız?
  • 7:20 - 7:25
    Gittim ve Vali Badal dedi ki;
  • 7:25 - 7:30
    Tıpkı siz Yahudiler gibi,
    biz Sihler de çok acılar çektik.
  • 7:30 - 7:33
    Bugün gördüğüm şeyden çok etkilendim.
  • 7:33 - 7:37
    Ulusal müzemizi halkımızın hikâyesini
    anlatacak şekilde inşa edeceğiz.
  • 7:37 - 7:39
    Buna başlamak üzereyiz.
  • 7:39 - 7:41
    Gelip sizin tasarlamanızı arzu ederim."
  • 7:41 - 7:47
    Çok da ciddiye almadığınız
    şeylerden biri.
  • 7:47 - 7:52
    Ancak iki hafta sonra,
  • 7:52 - 7:56
    Punjab'ın başkenti Chandigarh'ın
    hemen dışındaki bu kasabada,
  • 7:56 - 8:01
    kutsal kitapları Halsa'yı yazan
  • 8:01 - 8:06
    ve Sihlerin son gurusu olan
    Guru Gobind'in öldüğü kale
  • 8:06 - 8:11
    ve mabedin bulunduğu
    Anandpur Sahib'teydim.
  • 8:11 - 8:15
    Çalışmam lazımdı,
  • 8:15 - 8:18
    beni kasaba ve mabetten
    9 kilometre uzakta bir yere götürdüler.
  • 8:18 - 8:21
    Ve dediler ki; "Seçtiğimiz yer burası."
  • 8:21 - 8:25
    Ben de "Bu hiç mantıklı değil.
  • 8:25 - 8:28
    Ziyaretçiler yüz binlerce,
  • 8:28 - 8:31
    kamyonlara ve otobüslere binmeyecekler.
  • 8:31 - 8:34
    Haydi kasabaya dönelim
    ve alana yürüyelim." dedim.
  • 8:34 - 8:37
    Ben tam şuraya, şu tepeye ve bu tepeye
  • 8:37 - 8:41
    inşaat ve kasabanın bütününe
    köprü yapmayı tavsiye ettim.
  • 8:41 - 8:47
    Yani işler Hindistan'da biraz daha kolay
    olduğundan, alan bir haftada satın alındı
  • 8:47 - 8:49
    ve çalışmaya başlamış olduk.
  • 8:49 - 8:50
    (Gülüşmeler)
  • 8:50 - 8:54
    Benim teklifim, su bahçelerinin akını
  • 8:54 - 8:59
    ve tümünü hisardan merkeze bağlamak için
  • 8:59 - 9:01
    müzeyi ikiye bölüp
  • 9:01 - 9:05
    bir tarafı geçici sergiler
    ile salon ve kütüphaneye,
  • 9:05 - 9:09
    diğer tarafı da sürekli
    değişen sergilere ayırmaktı.
  • 9:09 - 9:13
    Kumlu yamaçlarda yükselen yapılar da
  • 9:13 - 9:18
    beton ve kum taşından yapıldılar,
    tavanları ise paslanmaz çelik.
  • 9:18 - 9:23
    Güneye bakıyorlar ve mabedin
    gün ışığıyla aydınlanmasını sağlıyorlar.
  • 9:23 - 9:26
    Yayalar, bir taraftan diğerine
    çarprazlama gidiyorlar.
  • 9:26 - 9:32
    Ve siz, Himalayalar'dan gelip kalenin
    geleneğini uyandırırken,
  • 9:32 - 9:38
    kuzey taraftan geldiğinizde, kum
    yamaçlardaki taş işçiliğini görüyorsunuz.
  • 9:38 - 9:40
    Sonra oradan dört aylığına uzaklaştım.
  • 9:40 - 9:42
    Çığır açıcı bir şey olacaktı.
  • 9:42 - 9:45
    Geri döndüm, bak şu işe!
    Arkamda bıraktığım küçük model
  • 9:45 - 9:49
    alandaki halka açık sergi için
    on kat büyük olarak inşa edilmişti.
  • 9:49 - 9:52
    Hatta köprü de yapılmıştı.
  • 9:52 - 9:59
    (Gülüşmeler)
  • 9:59 - 10:01
    Çalışmanın çizimleriyle hem de!
  • 10:02 - 10:06
    Kutlamalar için yarım
    milyon kişi toplanmıştı,
  • 10:08 - 10:12
    Temel atma başlarken
    alanın içinde onları görebilirsiniz.
  • 10:12 - 10:17
    Bana Safdie Singh adı verildi.
    İşte bu da yapım aşaması.
  • 10:17 - 10:22
    1800 işçi çalışıyor
    ve iki yıl içinde bitecek.
  • 10:22 - 10:27
    Üç yıl önceki Yad Vashem'e geri dönüyorum,
    tüm bunlardan sonra,
  • 10:27 - 10:30
    Yad Vashem, tarihi müzeyi baştan aşağıya
    tekrar inşa etmeye karar verdi.
  • 10:30 - 10:34
    Çünkü Washington'daki
    katliam müzesi artık inşa edilmişti
  • 10:34 - 10:39
    ve bu müze bilgi açısından oldukça zengin.
  • 10:39 - 10:43
    Yad Vashem, bu noktada yılda 3 milyon
    ziyaretçiyle baş etmek zorunda.
  • 10:43 - 10:45
    Onlar dediler ki; "haydi müzeyi
    yeniden yapalım."
  • 10:45 - 10:48
    Ama tabii ki, Sihler size işi
    altın tabakta sunabilir.
  • 10:48 - 10:51
    Yahudiler ise biraz daha zor,
    uluslararası yarış,
  • 10:51 - 10:54
    evre bir, evre iki ve evre üç.
  • 10:54 - 10:56
    (Gülüşmeler)
  • 10:56 - 11:00
    Sonra yine, Washington binası boyutunda
    bir bina inşa etme görevi,
  • 11:00 - 11:05
    beni bir açıdan rahatsız etti.
  • 11:05 - 11:09
    4645 metrekare alan,
    hassas bir tepede olacak.
  • 11:09 - 11:13
    Biz de katliamın hikâyesini anlatmak için
    kapılarla dolu odalarla
  • 11:13 - 11:17
    biraz da benzer odaları olan
    galerilere de gideceğiz.
  • 11:17 - 11:22
    Teklifim dağ boyunca keserek ilerlemekti,
    bu benim ilk taslağımdı.
  • 11:22 - 11:24
    Tüm müzeyi dağ boyunca kesmek
  • 11:24 - 11:26
    dağın bir tarafından girip
  • 11:26 - 11:28
    diğer tarafından çıkmak
  • 11:28 - 11:32
    ve odalara dağ boyunca ışığı ulaştırmak.
  • 11:32 - 11:35
    İşte modeli görüyorsunuz:
  • 11:35 - 11:38
    bir resepsiyon binası
    ve yeraltı park yeri.
  • 11:38 - 11:44
    Bir köprü geçiyorsunuz,
    bu 18 metre yüksekliğindeki tepeyi
  • 11:44 - 11:46
    tam ortadan kesen ve kuzeye gittikçe
  • 11:46 - 11:51
    sağa doğru genişleyen odaya giriyorsunuz.
  • 11:51 - 11:54
    Bütün galeriler yer altında
  • 11:54 - 11:57
    ve giriş ışıklarını görüyorsunuz.
  • 11:57 - 12:00
    Gece vakti, sadece bu
    üçgenin üstünde bulunan
  • 12:00 - 12:04
    bir tepe camındaki bir sıra
    ışık dağı kesiyor.
  • 12:04 - 12:08
    Gezdiğiniz tüm galeriler,
  • 12:08 - 12:11
    yer altında kalıyor.
  • 12:11 - 12:16
    Kayalara gömülü odalar da bulunuyor.
  • 12:16 - 12:20
    Beton duvarlar, taşlar, olanak halinde de
    ışıklı bacaları olan doğal kayalar.
  • 12:20 - 12:26
    Bu aslında bir İspanyol madeni.
  • 12:26 - 12:29
    Ve bu maden, bir şekilde
    buradaki galerilere ilham kaynağı oldu.
  • 12:29 - 12:32
    Sonra, kuzeye doğru giderken açılıyor,
  • 12:32 - 12:38
    dağdan, ışıkların, şehrin
  • 12:38 - 12:41
    ve Kudüs'ün tepelerine haykırıyor.
  • 12:43 - 12:48
    İki aylığına çalıştığım bir projeyle
    konuşmamı bitirmek isterim.
  • 12:48 - 12:54
    Washington Barış Enstitüsünün,
    yani Amerikan Barış Enstitüsünün
  • 12:54 - 12:56
    karargâhından söz ediyorum.
  • 12:56 - 13:01
    Bu alan Lincoln Anıtı'nın
    etrafından seçildi.
  • 13:01 - 13:05
    Bunu, direkt olarak Virginia'dan gelen
    Roosevelt Köprüsü'nün girişinde
  • 13:05 - 13:09
    son bina olan alışveriş merkezinden
    görebilirsiniz.
  • 13:10 - 13:16
    Bu da bir yarışmaydı ve benim
    daha yeni başladığım bir şey.
  • 13:18 - 13:21
    Ancak biri, alanın eşsiz olduğunu
    fark etti.
  • 13:21 - 13:24
    Eğer Washington'da herhangi bir
    yerde olsaydı,
  • 13:24 - 13:28
    bir ofis binası, bir konferans salonu,
    barış müzakerelerinin yapıldığı bir yer
  • 13:28 - 13:31
    ve böyle şeyler, bu binanın
    olduğu her şey olurdu.
  • 13:31 - 13:35
    Ama onu alışveriş merkezi ve Lincoln
    Anıtı'nın yakınlarına koyma erdemiyle
  • 13:35 - 13:40
    bu yapı alışveriş merkezinde
    barışın sembolü haline geliyor.
  • 13:40 - 13:45
    Bu da mücadele edilecek pek çok
    kızışmayı beraberinde getirdi.
  • 13:45 - 13:49
    İlk taslak, binanın araştırmalarının
    yapılacağı konferans salonlarının
  • 13:49 - 13:54
    ve halka açık binanın
    olduğu pek çok alanı olduğunu gösterdi
  • 13:54 - 13:58
    çünkü bu müze barışı yaratmaya adanacak.
  • 13:58 - 14:02
    Bunlar yarışma için
    sunduğumuz çizimler.
  • 14:02 - 14:07
    Girişten itibaren ışık saçan alanları
    gösteren planlar.
  • 14:07 - 14:11
    Yapının, alışveriş merkezindeki
    yapılar dizisinde
  • 14:11 - 14:15
    oldukça saydam, davetkâr olduğunu
    görüyor ve içeri bakıyorsunuz.
  • 14:15 - 14:20
    Yeniden girdiğinizde, tüm yönlerden
    şehre bakıyorsunuz.
  • 14:20 - 14:24
    Bu binada hissettiğim şey,
    -Kundera'dan alıntılayarak-
  • 14:24 - 14:27
    var olmanın dayanılmaz hafifliği
  • 14:27 - 14:33
    ve hafiflik ile bir alakasının
    bulunduğudur.
  • 14:33 - 14:39
    Belirli bir dinamizm ve iyimserlik ile
    alakasının da bulunduğunu hissediyorum.
  • 14:39 - 14:44
    O olduğu yerde gelişmekte.
  • 14:44 - 14:48
    Belki de yeni malzemeler gerektiren,
  • 14:48 - 14:49
    tavanın nasıl hafif yapılacağı,
  • 14:49 - 14:52
    nasıl yarı saydam yapılacağı,
  • 14:52 - 14:54
    nasıl parlak olacağı,
  • 14:54 - 14:55
    ve nasıl değişken olmayacağı
  • 14:56 - 14:58
    ile ilgili çalışmalar,
  • 15:00 - 15:03
    işte burada bir yapıya
    nasıl bir düzen uygulanacağının
  • 15:03 - 15:09
    üç boyutta çalışılması demek.
  • 15:09 - 15:11
    Öylece değiştirebileceğiniz
    bir şey değil.
  • 15:11 - 15:14
    Çünkü belli bir tasarım sürecini
    durdurmuş olursunuz.
  • 15:19 - 15:21
    Ve öyle devam eder.
  • 15:25 - 15:27
    Bir şey söyleyerek bitirmek istiyorum.
  • 15:27 - 15:35
    (Alkış)
  • 15:35 - 15:41
    Söylediğim her şeyi "güzellik" kavramına
    bağlayarak bitirmek istiyorum.
  • 15:41 - 15:44
    Biliyorum, bugünlerde
    pek moda bir terim değil bu.
  • 15:44 - 15:48
    Mimarlık okullarında söylem
    olarak hiç moda değil.
  • 15:48 - 15:54
    Fakat tüm bunlar, bana o veya bu
    şekilde bir güzellik arayışı gibi geliyor.
  • 15:54 - 15:57
    Güzellik en temel uygunluk algısıdır.
  • 15:57 - 16:06
    1917 yılından, sevdiğim bir morfolog
    olan Theodore Cook'tan bir alıntım var.
  • 16:06 - 16:10
    "Güzellik insanlık demektir.
  • 16:10 - 16:13
    Doğal bir nesneye güzel deriz
  • 16:13 - 16:16
    çünkü o nesnenin şekil olarak
    birbirine uygunluğu
  • 16:16 - 16:19
    ile işlevin mükemmel
    gerçekleştirilmesini görürüz."
  • 16:19 - 16:23
    Ben buna amacın mükemmel
    gerçekleştirilmesi derdim.
  • 16:23 - 16:28
    Ancak, bir uygunluk türü olarak güzellik,
  • 16:28 - 16:32
    bize doğal ortamımızla alakalı tüm
    kuvvetler ile bizim insani çevremizin
  • 16:32 - 16:36
    bunun için gerçekleştirildiğini
    söyleyen bir şeydir.
  • 16:36 - 16:41
    Yirmi yıl önce, Richard ve benim beraber
    bulunduğumuz bir konferansta,
  • 16:41 - 16:46
    beni bugün bile etkileyen bir şiir yazdım.
  • 16:46 - 16:53
    "Gerçeği arayan güzelliği bulur.
    Güzelliği arayan kibri bulur.
  • 16:53 - 16:57
    Düzeni arayan tatmini bulur.
  • 16:57 - 17:01
    Tatmini arayan hayal kırıklığına uğrar.
  • 17:01 - 17:04
    Kendini emsallerinin hizmetkârı
    olarak gören,
  • 17:04 - 17:07
    kendini ifadenin neşesini bulur.
  • 17:08 - 17:12
    Kendini ifade etmeyi arayan
    kibrin çukuruna düşer.
  • 17:12 - 17:15
    Kibir doğaya uymaz.
  • 17:15 - 17:19
    Doğa, evrenin doğası ve insanın doğası
    sayesinde gerçeği arayacağız.
  • 17:19 - 17:22
    Gerçeği ararsak güzelliği bulacağız."
  • 17:22 - 17:23
    Çok teşekkür ederim.
  • 17:23 - 17:24
    (Alkış)
Title:
Eşsizliği inşa etmek
Speaker:
Moshe Safdie
Description:

Gerideki uzun kariyerine bakınca, mimar Moshe Sofdie kendi tasarım projelerinden dördünü inceliyor ve alanı ve kullanıcıları için bütünüyle eşsiz yapmak amacıyla her biri için nasıl uğraştığını açıklıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
17:23
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Building uniqueness
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Building uniqueness
Can Boysan accepted Turkish subtitles for Building uniqueness
Can Boysan edited Turkish subtitles for Building uniqueness
Can Boysan edited Turkish subtitles for Building uniqueness
Sevgül Demir edited Turkish subtitles for Building uniqueness
Figen Ergürbüz declined Turkish subtitles for Building uniqueness
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Building uniqueness
Show all

Turkish subtitles

Revisions