Return to Video

Davranışlarınızı daha iyiye nasıl değiştirirsiniz

  • 0:01 - 0:02
    Merhaba.
  • 0:03 - 0:05
    Yarım bir sakalım olduğunu
    fark etmişsinizdir.
  • 0:06 - 0:08
    Bu bir iddiayı kaybettiğimden değil.
  • 0:08 - 0:11
    Yıllar önce kötü bir şekilde yanmıştım.
  • 0:11 - 0:13
    Vücudumun çoğu yaralarla kaplı,
  • 0:13 - 0:15
    yüzümün sağ tarafı da dahil.
  • 0:15 - 0:17
    Sadece kılım yok. Tek sebebi bu.
  • 0:17 - 0:20
    Neredeyse simetrik gözüküyor.
  • 0:20 - 0:22
    Her neyse, yüz kıllarını
    tartıştığımıza göre
  • 0:23 - 0:26
    sosyal bilime geçelim.
  • 0:26 - 0:31
    Özellikle, insanlık için potansiyelin
    nerede olduğunu
  • 0:31 - 0:33
    ve şimdi nerede olduğumuzu
    düşünmemizi istiyorum.
  • 0:34 - 0:35
    Bunun hakkında düşünürseniz,
  • 0:35 - 0:38
    olabileceğimizi düşündüğümüz yerle
    olduğumuz yer arasında
  • 0:38 - 0:39
    her anlamda büyük bir boşluk var.
  • 0:41 - 0:43
    Size şunu sorayım:
  • 0:43 - 0:47
    Kaçınız geçen ay yemesi gerekenden
    daha fazlasını yedi?
  • 0:47 - 0:49
    Tamam, her zamanki gibi.
  • 0:49 - 0:53
    Kaçınız geçen ay yapması gerekenden
    daha az egzersiz yaptı?
  • 0:53 - 0:56
    Tamam, peki kaçınızın elini
    iki kere kaldırması
  • 0:56 - 0:58
    bugün yaptığı en büyük egzersiz oldu?
  • 0:58 - 1:01
    (Kahkaha)
  • 1:02 - 1:05
    Kaçınız hayatında en az bir kez
    araba sürerken mesaj yazdı?
  • 1:06 - 1:10
    Tamam, dürüst oluyoruz.
    Hadi dürüstlüğünüzü test edelim.
  • 1:10 - 1:12
    Burada bulunan kaç insan, geçen ay
  • 1:12 - 1:14
    tuvaletten her çıktığında
    ellerini yıkamadı?
  • 1:15 - 1:16
    (Kahkaha)
  • 1:16 - 1:17
    Daha az dürüstlük.
  • 1:17 - 1:21
    Bu arada, araba sürerken mesajlaştığımızı
    itiraf etmeye meraklı olmamız
  • 1:21 - 1:24
    ama ellerimizi yıkamadığımıza
    olmamamız ilginç, bu zor.
  • 1:24 - 1:25
    (Kahkaha)
  • 1:25 - 1:27
    Sabaha kadar devam edebiliriz.
  • 1:27 - 1:30
    Problem, konu şu ki; o anda
    ne yapabileceğimizi bildiğimiz
  • 1:30 - 1:32
    tonlarca şey var --
  • 1:32 - 1:35
    çok daha farklı olabiliriz
    ama farklı bir şekilde davranıyoruz.
  • 1:35 - 1:37
    Bu boşluğu nasıl dolduracağımızı
    düşündüğümüzde
  • 1:37 - 1:40
    çoğunlukla cevap "insanlara söyle" oluyor.
  • 1:40 - 1:43
    Örneğin, insanlara araba sürerken
    mesajlaşmanın tehlikeli olduğunu söyle.
  • 1:43 - 1:46
    Bunun tehlikeli olduğunu biliyor muydun?
    Bunu yapmayı bırakmalısın.
  • 1:46 - 1:49
    İnsanlara bir şeyin tehlikeli olduğunu
    söylerseniz, dururlar.
  • 1:49 - 1:51
    Araba sürerken mesajlaşmak bir örnek.
  • 1:51 - 1:53
    Başka bir üzücü örnek ise ABD'de,
  • 1:53 - 1:57
    bir yılda yedi ile sekiz yüz milyon
    dolar arası parayı
  • 1:57 - 1:59
    "finansal okur-yazarlık"a harcamamız.
  • 1:59 - 2:02
    Peki bunun sonucunda ne kazanıyoruz?
  • 2:02 - 2:06
    Yakın zamanda finansal okur-yazarlık
    üzerine yapılan her araştırmayı
  • 2:06 - 2:08
    ele alan bir çalışma vardı --
    ona meta-analiz deniyor.
  • 2:08 - 2:11
    Buldukları şey şuydu ki insanlara,
    onlara finansal okur-yazarlık
  • 2:11 - 2:13
    öğrettiğinizi söylediğinizde
  • 2:13 - 2:16
    öğreniyorlar ve hatırlıyorlar.
  • 2:16 - 2:19
    Peki insanlar uyguluyorlar mı? Pek değil.
  • 2:19 - 2:21
    İlerleme ortalama yüzde üç veya dört
  • 2:21 - 2:23
    o da kursun hemen sonrasında
  • 2:23 - 2:25
    ve devamında düşüyor.
  • 2:25 - 2:26
    Hatta günün sonunda,
  • 2:26 - 2:30
    gelişme yüzde 0,1 civarında --
  • 2:30 - 2:34
    sıfır değil ama sıfıra
    olabildiğince yakın.
  • 2:34 - 2:36
    (Kahkaha)
  • 2:36 - 2:38
    Bu üzücü haber.
  • 2:38 - 2:40
    Üzücü haber, insanlara bilgi vermek
  • 2:40 - 2:43
    davranışlarını değiştirmede
    pek iyi bir yol değil.
  • 2:43 - 2:44
    Ne iyi bir yoldur?
  • 2:44 - 2:47
    Sosyal bilimler uzunca bir yol katetti
  • 2:47 - 2:51
    ve temel görüş şu ki
    eğer davranışı değiştirmek istiyorsak
  • 2:51 - 2:53
    çevreyi değiştirmek zorundayız.
  • 2:53 - 2:57
    Doğru yol insanları değiştirmek değil,
    çevreyi değiştirmektir.
  • 2:57 - 3:00
    Bunu nasıl düşünmemiz gerektiğinin
    basit bir modelini göstermek istiyorum:
  • 3:00 - 3:02
    Bu davranışsal değişim hakkında
  • 3:02 - 3:05
    uzaya bir roket göndermekle
    aynı şekilde düşünmektir.
  • 3:06 - 3:08
    Uzaya bir roket göndermeyi
    düşündüğümüzde
  • 3:08 - 3:10
    iki ana şeyi yapmak isteriz.
  • 3:10 - 3:12
    İlki sürtüşmeyi azaltmaktır.
  • 3:12 - 3:15
    Roketi almak ve mümkün olduğunca
    az sürtünmeye sahip olmayı isteriz,
  • 3:15 - 3:17
    bu mümkün olan en aerodinamik şey.
  • 3:17 - 3:21
    İstediğimiz ikinci şey ise mümkün olduğu
    kadar çok yakıt yüklemektir,
  • 3:21 - 3:25
    bu, görevini yapabilmesinde lazım olan
    en yüksek motivasyonu vermek içindir.
  • 3:25 - 3:28
    Davranışsal değişim de aynı şey.
  • 3:28 - 3:30
    Sürtünme hakkında konuşalım.
  • 3:31 - 3:34
    Özellikle bu çalışma türünde,
    size bahsedeceğim şey
  • 3:34 - 3:37
    bir eczane, bir çevrim içi eczane.
  • 3:37 - 3:39
    Doktorunuza gittiğinizi düşünün.
  • 3:39 - 3:41
    Uzun süreli bir hastalığınız var,
  • 3:41 - 3:44
    doktorunuz size reçeteyle
    bir ilaç yazıyor,
  • 3:44 - 3:46
    siz bu çevrim içi eczaneye üye oluyorsunuz
  • 3:46 - 3:49
    ve her 90 günde bir ilacınızı
    postayla alıyorsunuz.
  • 3:49 - 3:52
    Her 90 gün, ilaç, ilaç, ilaç.
  • 3:52 - 3:56
    Ayrıca bu çevrim içi eczane
    insanların ilaçlarını
  • 3:56 - 3:58
    marka ilaçlardan muadil ilaçlara
    çevirmeye çalışıyor.
  • 3:59 - 4:01
    İnsanlara mektuplar yolluyorlar
    ve diyorlar ki;
  • 4:01 - 4:04
    "Lütfen ama lütfen
    muadil ilaçlara geçin.
  • 4:04 - 4:07
    Siz de, biz de, işvereniniz de
    para kurtarmış olacak."
  • 4:07 - 4:08
    Peki insanlar ne yapıyor?
  • 4:09 - 4:10
    Hiçbir şey.
  • 4:10 - 4:12
    Her türlü şeyi deniyorlar
    ve hiçbir şey olmuyor.
  • 4:12 - 4:15
    Bir yıl boyunca insanlara inanılmaz
    teklifler sundular.
  • 4:15 - 4:17
    İnsanlara bir mektup yollayıp dediler ki;
  • 4:17 - 4:21
    "Eğer şimdi muadil bir ilaca geçerseniz
    bir yıl boyunca bedava olacak."
  • 4:21 - 4:23
    Bir yıl boyunca bedava. Harika!
  • 4:23 - 4:26
    Sizce insanların yüzde kaçı
    değiştirdiler?
  • 4:27 - 4:28
    Yüzde ondan daha azı.
  • 4:29 - 4:31
    Bu noktada benim ofisime geldiler.
  • 4:31 - 4:33
    Üstelik şikayete geldiler.
  • 4:34 - 4:35
    Neden beni seçtiler?
  • 4:35 - 4:38
    "Bedavanın cazibesi" üzerine
    birkaç yazı yazmıştım.
  • 4:38 - 4:41
    O yazılarda gösterdik ki;
    eğer bir şeyin fiyatını, diyelim ki
  • 4:41 - 4:43
    10 centten 1 cente düşürürsen
    pek de bir şey olmaz.
  • 4:43 - 4:47
    O şeyin fiyatını 1 centten sıfıra düşür,
    işte o zaman insanlar heyecanlanır.
  • 4:47 - 4:48
    (Kahkaha)
  • 4:48 - 4:51
    Dediler ki "Bak, 'bedava' hakkındaki
    yazıları okuduk, 'bedava' verdik.
  • 4:51 - 4:53
    Beklediğimiz gibi olmuyor.
  • 4:53 - 4:54
    Neden böyle oldu?"
  • 4:54 - 4:57
    Dedim ki "Belki de bu
    sürtüşmenin sorusudur."
  • 4:58 - 4:59
    "Ne demek istiyorsun?" dediler.
  • 4:59 - 5:01
    "İnsanlar markalarla başlıyor.
  • 5:01 - 5:03
    Hiçbir şey yapamıyorlar
    ve markalara gidiyorlar.
  • 5:03 - 5:07
    Muadile yönelmek için muadili
    markanın üzerine seçmeliler
  • 5:07 - 5:09
    ama bir şey daha yapmalılar.
  • 5:09 - 5:11
    Mektuba dönüş yapmalılar."
  • 5:11 - 5:13
    Yani bu bizim "kötü tasarım" diye
    adlandırdığımız şey.
  • 5:13 - 5:15
    Aynı anda iki şey oluyor.
  • 5:15 - 5:17
    Markalı, muadile karşı gibi görünse de
  • 5:17 - 5:20
    aslında bu hiç bir şey yapmamak,
    bir şeyler yapmaya karşıdır.
  • 5:20 - 5:22
    "Neden bunu değiştirmeyelim?" dedim.
  • 5:22 - 5:26
    Neden insanlara bir mektup gönderip
    "Sizi muadillere yönlendiriyoruz.
  • 5:26 - 5:27
    Hiçbir şey yapmanıza gerek yok.
  • 5:27 - 5:31
    Eğer markayla kalmak istiyorsanız
    lütfen mektubu cevaplayın." demeyelim?
  • 5:31 - 5:32
    (Kahkaha)
  • 5:32 - 5:33
    Değil mi?
  • 5:33 - 5:35
    Ne oldu dersiniz?
  • 5:37 - 5:38
    Avukatlar, avukatlar oldu.
  • 5:38 - 5:42
    (Kahkaha)
  • 5:44 - 5:46
    Bunun yasa dışı olduğu ortaya çıktı.
  • 5:46 - 5:49
    (Kahkaha)
  • 5:51 - 5:54
    Bu arada beyin fırtınası
    ve yaratıcılık için
  • 5:54 - 5:57
    yasa dışı ve ahlaksız şeyler
    yapmakta bir sıkıntı yok,
  • 5:57 - 6:00
    tabii bu beyin fırtınası aşamasında
    kaldığı sürece.
  • 6:00 - 6:02
    (Kahkaha)
  • 6:02 - 6:04
    Ama bu fikrin saflığıydı
  • 6:04 - 6:08
    çünkü en baştaki tasarımda markalılar
    bir sıfır önde başlıyordu.
  • 6:08 - 6:12
    Benim yasa dışı ve ahlaksız tasarımımda
    muadiller bir sıfır önde başlıyordu.
  • 6:12 - 6:15
    Ama onlar, insanlara bir seçenek
    sunmakta anlaştılar:
  • 6:15 - 6:16
    bir mektup yollayıp dediler ki
  • 6:16 - 6:18
    "Eğer bu mektubu cevaplamazsanız
  • 6:18 - 6:21
    ilaçlarınızı durdurmak zorunda kalacağız.
  • 6:21 - 6:25
    Ama bu mektuba cevap verdiğinizde
    markalı halini şu fiyata,
  • 6:25 - 6:27
    muadilini şu fiyata seçebilirsiniz."
  • 6:27 - 6:29
    Şimdi insanlar bir şey yapmak zorundaydı.
  • 6:29 - 6:31
    Eşit şartlardalardı. Değil mi?
  • 6:31 - 6:33
    Biri diğerinden bir sıfır önde değildi.
  • 6:33 - 6:35
    Sizce yüzde kaçı değiştirdi?
  • 6:36 - 6:38
    Büyük bir çoğunluğu.
  • 6:38 - 6:39
    Peki bu bize ne söylüyor?
  • 6:39 - 6:42
    İnsanlar muadilleri ya da biz
    markaları mı seviyoruz?
  • 6:42 - 6:44
    Mektuplara dönmekten nefret ediyoruz.
  • 6:44 - 6:46
    (Kahkaha)
  • 6:46 - 6:51
    Bu sürtünmenin hikayesidir:
    küçük şeyler gerçekten önemli.
  • 6:51 - 6:54
    Sürtüşme, istenilen davranışı
    alarak şunu demektir:
  • 6:54 - 6:57
    Nerede bu kadar fazla
    sürtüşüyoruz da
  • 6:57 - 6:59
    bu insanları hareket etmekten
    bu kadar alıkoyuyor?
  • 6:59 - 7:02
    Her istenilen davranış
    ve kolay davranışın
  • 7:02 - 7:04
    düzenlenmeyişini gördüğünüzde anlayın ki
  • 7:04 - 7:06
    biz onları düzenlemeyi denemek istiyoruz.
  • 7:07 - 7:09
    Bu ilk kısım.
    Sürtüşme hakkında konuştuk.
  • 7:09 - 7:11
    Şimdi de motivasyon hakkında konuşalım.
  • 7:11 - 7:12
    Bu çalışmada,
  • 7:12 - 7:16
    Kenya'da Kibera denen bir gecekondu
    mahallesinde yaşayan çok fakir insanlara
  • 7:16 - 7:19
    ulaşmaya çalışıyorduk ki kötü günler
    için biraz para biriktirelim.
  • 7:19 - 7:22
    Eğer çok fakirseniz
    fazladan paranız yoktur,
  • 7:22 - 7:23
    kıt kanaat geçinirsiniz
  • 7:23 - 7:26
    ve zaman zaman kötü şeyler olur.
  • 7:26 - 7:30
    Kötü bir şey olduğunda kullanabileceğiniz
    bir şeyiniz yoktur, borç alırsınız.
  • 7:30 - 7:36
    Kiberalı insanlar bazen haftalık yüzde ona
    kadar faizle borç alabiliyorlar.
  • 7:36 - 7:39
    Tabii ki sonrasında bu borçtan çıkmak
    oldukça zor oluyor.
  • 7:39 - 7:41
    Kıt kanaat yaşarsınız, kötü bir şey olur,
  • 7:41 - 7:44
    borç alırsınız, işler daha da
    ve daha da kötü olur.
  • 7:44 - 7:47
    Biz de insanların kötü günler için
    biraz para saklamalarını istedik.
  • 7:48 - 7:51
    Bunun motivasyonunun,
    buna eklememiz gereken yakıtın
  • 7:51 - 7:53
    ne olması gerektiğini düşündük.
  • 7:53 - 7:55
    Her türlü yolu denedik.
  • 7:55 - 7:58
    Bazı insanlara haftada bir
    mesaj attık ve dedik ki
  • 7:58 - 8:02
    "Lütfen bu hafta 100 şilin" -- yaklaşık
    bir dolar -- "kenara koymaya çalışın."
  • 8:03 - 8:07
    Bazı insanlara çocukları tarafından
    yazılmış gibi mesajlar attık.
  • 8:07 - 8:11
    Şöyle diyordu, "Merhaba anne, baba,
    ben küçük Joey" --
  • 8:11 - 8:13
    çocuğun ismi her ne ise --
  • 8:13 - 8:16
    "Ailemizin geleceği için bu hafta
    yüz şilin kenara koymaya çalışın."
  • 8:17 - 8:20
    Ben Yahudiyim, biraz acındırma
    her zaman işe yarar.
  • 8:20 - 8:22
    (Kahkaha)
  • 8:22 - 8:23
    Bazı insanlar yüzde onunu aldı.
  • 8:23 - 8:26
    "Yüz şiline kadar para biriktirin,
    size yüzde onunu verelim."
  • 8:26 - 8:28
    Bazı insanlar yüzde yirmisini aldı.
  • 8:28 - 8:31
    Bazı insanlar da yüzde onunu
    ve yüzde yirmisini aldı
  • 8:31 - 8:33
    ama onlar kayıptan kaçınmayla aldılar.
  • 8:33 - 8:34
    Kayıptan kaçınma nedir?
  • 8:34 - 8:37
    Kayıptan kaçınma kazanmaktan
    hoşlanmaktan daha çok
  • 8:37 - 8:39
    kaybetmekten nefret etme fikridir.
  • 8:39 - 8:41
    Yüzde onluk durumunda
    olan birini düşünün
  • 8:41 - 8:43
    ve onlar kırk şilin koyuyorlar.
  • 8:43 - 8:46
    Onlar kırk şilin koyunca
    biz onlara dört daha veririz
  • 8:46 - 8:47
    onlar teşekkür ederler.
  • 8:47 - 8:49
    Bu insan altıdan vazgeçti.
  • 8:49 - 8:51
    Eğer bir yüz verselerdi
    altı daha alabilirlerdi
  • 8:52 - 8:53
    ama bunu görmüyorlar.
  • 8:53 - 8:56
    Bu yüzden önceden eşleme
    dediğimiz bir şey yaptık.
  • 8:56 - 8:58
    Haftanın başında on şilin koyduk.
  • 8:58 - 9:00
    "Sizi bekliyor!" dedik.
  • 9:00 - 9:03
    Eğer biri kırk koyarsa dedik ki
    "Sen kırk koydun,
  • 9:03 - 9:05
    biz dört bırakıyoruz
    ve altı geri alıyoruz."
  • 9:05 - 9:08
    Yani önceden veya sonradan eşlesek de
  • 9:08 - 9:10
    insanlar hep yüzde on aldı.
  • 9:10 - 9:12
    Fakat önceden eşlemede
  • 9:12 - 9:15
    eşlemedikleri paranın hesaplarından
    ayrılışlarını gördüler.
  • 9:16 - 9:19
    Yani mesajlar, çocuklardan mesajlar,
    yüzde on, yüzde yirmi,
  • 9:19 - 9:20
    önceden ve sonradan eşleme var.
  • 9:20 - 9:22
    Bir şart daha ekledik.
  • 9:22 - 9:25
    Bu boylarda bir bozuk para,
  • 9:25 - 9:27
    üzerinde 24 sayıyla beraber.
  • 9:27 - 9:31
    Bozuk parayı barakalarında
    bir yere koymalarını istedik
  • 9:31 - 9:34
    ve her hafta bir bıçak alıp o hafta için
    olan numarayı kazımalarını --
  • 9:34 - 9:36
    hafta bir, iki, üç, dört --
  • 9:36 - 9:39
    eğer biriktiremedilerse bir eksi
    gibi kazımalarını
  • 9:39 - 9:41
    biriktirdilerse dikey kazımalarını.
  • 9:42 - 9:43
    Şimdi kendiniz düşünün:
  • 9:43 - 9:46
    Sizce bu yollardan hangisi
    en çok işe yaradı?
  • 9:46 - 9:49
    Mesaj, çocuklardan mesaj,
    yüzde on, yüzde yirmi,
  • 9:49 - 9:51
    haftanın başı, haftanın sonu
    ve de bozuk para?
  • 9:51 - 9:54
    Size ortalama bir insanın ne
    düşündüğünü söyleyeyim.
  • 9:54 - 9:56
    Bu tahmin çalışmalarını yürüttük,
  • 9:56 - 9:58
    hem ABD'de hem Kenya'da.
  • 9:58 - 10:01
    İnsanlar yüz yirminin çok tepki
    alacağını düşündü,
  • 10:01 - 10:02
    yüzde onun daha az,
  • 10:02 - 10:04
    kalanının ise hiçbir şey --
  • 10:04 - 10:06
    çocuklar, bozuk para, hiç fark etmez.
  • 10:07 - 10:10
    İnsanlar kayıptan kaçınmanın
    küçük bir etkisi olacağını düşündü.
  • 10:11 - 10:12
    Aslında ne oldu?
  • 10:13 - 10:15
    Haftada bir kez hatırlatıcı mesaj atmak
  • 10:15 - 10:16
    oldukça işe yaradı.
  • 10:17 - 10:18
    İyi haber!
  • 10:18 - 10:22
    Bu program altı ay sürdü. İnsanlar unutur.
    İnsanlara hatırlatmak güzeldir.
  • 10:22 - 10:25
    Yüzde on haftanın sonunda
    biraz daha yardım etti.
  • 10:25 - 10:27
    Finansal teşvikler işe yaradı.
  • 10:27 - 10:31
    Yüzde yirmi haftanın sonunda --
    yüzde on gibi, farkı yok.
  • 10:32 - 10:34
    Yüzde on haftanın başında
  • 10:34 - 10:35
    biraz daha yardım etti.
  • 10:35 - 10:36
    Kayıptan kaçınma işe yarıyor.
  • 10:36 - 10:38
    Haftanın başında yüzde yirmi
  • 10:38 - 10:41
    aynı haftanın başında yüzde on gibi
    işe yaradı, bir fark yok.
  • 10:41 - 10:44
    Ayrıca çocuklardan mesajlar da
    en az yüzde yirmi
  • 10:44 - 10:47
    ve kayıptan kaçınma kadar etkiliydi --
  • 10:47 - 10:49
    bu harika bir şey, değil mi?
  • 10:49 - 10:52
    Çocuklardan mesajların bu kadar
    motive edici oluşu harika bir şey.
  • 10:52 - 10:56
    Bir sonuçsa çocukları yeteri
    kadar kullanmayışımız.
  • 10:56 - 10:58
    (Kahkaha)
  • 10:58 - 11:03
    Tabii ki de çocuk işçiliği
    anlamında söylemiyorum.
  • 11:04 - 11:06
    Fakat aileleri ve çocuklarını
    düşünürseniz
  • 11:06 - 11:09
    çocuklarımız için biz en iyileriz
  • 11:09 - 11:11
    ve gelecek hakkında düşünürüz
  • 11:11 - 11:13
    ve ailelerin iyi yönde davranmaları için
  • 11:13 - 11:16
    bu inanılmaz motivasyon kaynağının
    nasıl kullanılacağı hakkında da
  • 11:16 - 11:18
    düşünmemiz gerektiği fikrindeyim.
  • 11:19 - 11:22
    Bu çalışmanın büyük sürprizi
    bozuk paraydı.
  • 11:22 - 11:25
    Bozuk para kısaca diğer her şeye kıyasla
    birikimleri ikiye katladı.
  • 11:26 - 11:28
    Şimdiki soru ise neden?
    Bozuk paranın neyi vardı?
  • 11:29 - 11:32
    Size bozuk parayı nasıl düşünmeye
    başladığımı anlatacağım
  • 11:32 - 11:33
    sonra bu konuya geri döneceğiz.
  • 11:33 - 11:36
    Bir şey üzerine araştırma
    yaptığımda, diyelim ki kahve satın alma,
  • 11:36 - 11:39
    bir yere gitmeme gerek yok.
    Ofisimde oturabilirim.
  • 11:39 - 11:41
    Yeterince kahve almışımdır.
    Nasıl çalıştığını biliyorum.
  • 11:41 - 11:43
    Detaylarla içli dışlıyım.
  • 11:43 - 11:46
    Dünyanın en fakir yerlerinden birinde
    araştırma yaptığında
  • 11:46 - 11:48
    gitmeli, ziyaret etmeli,
    neler olduğunu görmeli
  • 11:48 - 11:51
    ve sistemin nasıl çalıştığıyla ilgili
    biraz fikir edinmelisin.
  • 11:52 - 11:53
    Tam olarak o gün,
  • 11:53 - 11:56
    Güney Afrika'da Soweta adında
    bir yerdeyim
  • 11:56 - 11:59
    ve cenaze sigortası satan
    bir yerde oturuyorum.
  • 12:00 - 12:04
    ABD'de insanların düğünlere
    çılgınca para harcadığını bilirsiniz.
  • 12:04 - 12:06
    Güney Afrika'da bunlar cenazeler.
  • 12:06 - 12:11
    İnsanlar bir yıl hatta iki yıllığa kadarki
    gelirlerini cenazelere harcarlar.
  • 12:12 - 12:15
    Orada oturuyorum --
  • 12:15 - 12:20
    bu arada Güney Afrikalıları bu konuda
    cahil olmakla suçlamadan önce
  • 12:20 - 12:21
    size hatırlatmak isterim,
  • 12:21 - 12:24
    düğünlerle karşılaştırdığında cenazelere
    çok para harcamak,
  • 12:24 - 12:27
    en azından sadece bir kez
    yaşayacağından eminsin.
  • 12:27 - 12:30
    (Kahkaha)
  • 12:36 - 12:41
    Tamam, cenaze sigortası satan
    o yerde oturuyorum.
  • 12:41 - 12:45
    Oğluyla beraber bir adam içeri girdi --
    oğlu yaklaşık 12 yaşında --
  • 12:45 - 12:48
    ve bir haftalığına cenaze sigortası aldı.
  • 12:49 - 12:51
    Bu cenaze masraflarının
    yüzde 90'ını karşılayacak
  • 12:51 - 12:54
    ancak gelecek yedi gün içinde ölürse.
  • 12:54 - 12:58
    Bunlar çok fakir insanlar,
    küçük miktarda cenaze sigortası
  • 12:58 - 12:59
    ve küçük miktarda sabun vb. alıyorlar.
  • 12:59 - 13:01
    O sertifikayı aldı
  • 13:01 - 13:04
    ve oldukça törensel bir şekilde
    onu oğluna verdi.
  • 13:04 - 13:08
    O belgeyi oğluna verirken
    kendi kendime düşündüm, neden törensel?
  • 13:08 - 13:09
    Baba ne yapıyor?
  • 13:09 - 13:13
    Şimdi aile reisinin o günde
    karar verişini düşünün,
  • 13:13 - 13:16
    parasının bir kısmını sigortaya
    ya da birikime ayırışını.
  • 13:17 - 13:19
    Aile bu gece ne görecek?
  • 13:20 - 13:22
    Daha az görecekler.
  • 13:22 - 13:26
    O derece fakirlikte daha az
    yemek, gaz, su olacak --
  • 13:26 - 13:27
    daha az bir şeyler.
  • 13:27 - 13:31
    Babasının ve de bozuk paranın
    yapmaya çalıştığı şey
  • 13:31 - 13:33
    şunu demektir, evet, masada daha az
    yemek olacak
  • 13:33 - 13:35
    ama başka bir aktivite var.
  • 13:36 - 13:40
    Burada olan şey, görünmez olan çok fazla
    güzel ve önemli ekonomik aktivite var
  • 13:40 - 13:42
    birikim ve sigorta gibi.
  • 13:43 - 13:45
    Şimdi ise soru şu:
    Bunları nasıl görünür yaparız?
  • 13:46 - 13:50
    Hadi roket modelimize geri dönelim.
  • 13:50 - 13:53
    Her şeyden önce sisteme bir bakmalı
  • 13:53 - 13:56
    ve sürtüşmeyle düzeltebileceğimiz
    küçük şeylerin nerede
  • 13:56 - 13:59
    sürtüşmeyi kaldırabileceğimiz yerlerin
    nerede olduğunu görmeliyiz.
  • 13:59 - 14:03
    Yapmak istediğimiz bir sonraki şey ise
    sistemi ayrıntılı olarak gözden geçirip
  • 14:03 - 14:06
    şunu demektir: Başka hangi
    motivasyonları sunabiliriz.
  • 14:06 - 14:08
    Bu çok daha zor bir çalışmadır
  • 14:08 - 14:11
    ve her zaman neyin en iyi
    çalışacağını bilmiyoruz.
  • 14:11 - 14:13
    Bu para mı olacak?
    Kayıptan kaçınma mı olacak?
  • 14:13 - 14:15
    Bu görünür bir şey mi olacak?
  • 14:15 - 14:18
    Bilmiyoruz ve farklı şeyler
    denemek zorundayız.
  • 14:18 - 14:21
    Sezgilerimizin bazen bizi yanlış
    yönlendirdiğini de fark etmeliyiz.
  • 14:21 - 14:25
    Neyin en iyi işe yarayacağını her zaman
    bilmek zorunda değiliz.
  • 14:25 - 14:27
    Yani bu boşluk hakkında düşünürsek
  • 14:27 - 14:29
    nerede olabileceğimiz
    ve nerede olduğumuz,
  • 14:29 - 14:33
    bu boşluğu görmek ve hakkında
    düşünmek gerçekten üzücü.
  • 14:33 - 14:35
    Ama iyi haber şu ki
    yapabileceğimiz çok şey var.
  • 14:36 - 14:39
    Değişimlerin bazıları kolay,
    bazıları daha karmaşık.
  • 14:39 - 14:42
    Ama her soruna direkt saldırırsak,
  • 14:42 - 14:45
    sadece insanlara daha çok bilgi
    sağlayarak değil,
  • 14:45 - 14:47
    sürtüşmeyi değiştirmeye çalışarak,
  • 14:47 - 14:48
    motivasyon ekleyerek,
  • 14:48 - 14:50
    yapabileceğimizi düşünüyorum.
  • 14:50 - 14:52
    Boşluğu kapatır mıyız? Hayır.
  • 14:52 - 14:55
    Ama daha iyi hale gelir miyiz?
    Kesinlikle evet.
  • 14:55 - 14:56
    Çok teşekkür ederim.
  • 14:56 - 15:00
    (Alkış)
Title:
Davranışlarınızı daha iyiye nasıl değiştirirsiniz
Speaker:
Dan Ariely
Description:

İnsaların davranışlarını değiştirmenin en iyi yolu nedir? Bu komik, bilgi dolu konuşmada psikiyatrist Dan Ariely yapmamamız gerektiğini bildiğimizde bile neden kötü kararlar verdiğimizi anlatıyor -- ve doğru şeyi yapmaya yönlendirecek birkaç ipucu veriyor (yanlış bir neden için olsa bile).

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:13

Turkish subtitles

Revisions