Return to Video

Trans bireylerin eşitlik için verdiği uzun mücadelenin kısa bir hikâyesi

  • 0:01 - 0:03
    Nasıl oldu da trans bireyler
    bir anda bu kadar çoğaldı?
  • 0:03 - 0:05
    (Gülüşmeler)
  • 0:05 - 0:08
    Bir trans aktivist olarak
    bu soruyu çokça duyuyorum.
  • 0:08 - 0:11
    Amerikalı yetişkinlerin
    yalnızca yüzde biri kendilerini
  • 0:11 - 0:13
    açıkça trans olarak kabul ediyor.
  • 0:13 - 0:17
    Son yapılan GLAAD anketine göre,
    trans olmayan Amerikalıların
  • 0:17 - 0:20
    ortalama %16'sı,
    bir trans birey tanıdıklarını belirtiyor.
  • 0:20 - 0:23
    Geri kalan %84 için ise
    bu yeni bir konuymuş gibi görünüyor.
  • 0:23 - 0:25
    Fakat trans bireyler yeni bir olay değil.
  • 0:26 - 0:28
    Cinsiyet değişikliği
    düşündüğünüzden daha eski
  • 0:28 - 0:30
    ve trans bireyler bu mirasın bir parçası.
  • 0:32 - 0:36
    Orta Afrika'dan Güney Amerika'ya
    oradan Pasifik Adaları
  • 0:36 - 0:39
    ve daha ötesinde çoklu cinsiyeti
    kabul eden toplumlar var
  • 0:39 - 0:40
    ve bu eskilere dayanıyor.
  • 0:40 - 0:43
    Örneğin, Kama Sutra'da Hindistan
    ve Pakistan'da hijra denilen
  • 0:43 - 0:46
    trans bireylerden bahsedilmesi
    2000 yıl önceye dayanıyor.
  • 0:47 - 0:50
    Amerikan yerlisi ulusların
    her birinin kendi terimleri var
  • 0:50 - 0:53
    fakat çoğunlukla genel bir terim
    olan "iki-ruh" kullanılır.
  • 0:53 - 0:54
    Değişken cinsiyetli bireyleri
  • 0:54 - 0:57
    kendi toplumlarında
    şaman ve şifacı olarak görmüş
  • 0:57 - 1:00
    ve kolonicilik yayılıp
    onlara aksini öğretene kadar da
  • 1:00 - 1:02
    farklı şekilde düşünmemişler.
  • 1:03 - 1:06
    Trans tarihini araştırırken
    hem trans bireyleri
  • 1:06 - 1:08
    hem de maruz kaldıkları
    tutumları inceliyoruz.
  • 1:09 - 1:11
    Örneğin, erkek gibi görünen kadınlar
  • 1:11 - 1:14
    Amerika İç Savaşı sırasında
    savaşmak üzere orduya alındı.
  • 1:14 - 1:17
    Savaştan sonra çoğu hayatlarına
    kadın olarak devam etti.
  • 1:17 - 1:21
    Fakat Albert Cashier gibi bazıları
    erkek olarak yaşamayı tercih etti.
  • 1:21 - 1:24
    Nihayetinde Albert
    bir akıl hastanesine kapatıldı
  • 1:24 - 1:26
    ve hayatının geri kalanında
    elbise giymeye zorlandı.
  • 1:28 - 1:28
    (İç çekişler)
  • 1:29 - 1:33
    1895'lerde kendilerini
    çiftcinsiyetli olarak tanımlayan bir grup
  • 1:33 - 1:34
    Cercle Hermaphroditos'u kurdu.
  • 1:35 - 1:39
    Misyonları dünyanın acı zulmüne karşı
    savunma amacıyla birlik olmaktı.
  • 1:39 - 1:43
    Ve bunu sağlarken en eski trans destek
    gruplarından biri hâline geldiler.
  • 1:43 - 1:47
    40'larda ve 50’lerde araştırmacılar trans
    ilaçları üzerinde çalışmaya başlamışlardı
  • 1:47 - 1:51
    fakat bu çalışmalar kadın kıyafeti
    giymekten dolayı tutuklu olan kişilerle
  • 1:51 - 1:53
    geniş kapsamlı yazışmalar yapmış olan
  • 1:53 - 1:56
    trans kadın Louse Lawrence gibi
    trans hastalar tarafından finanse edildi.
  • 1:56 - 1:59
    Lawrence, Alfred Kinsey
    gibi araştırmacıları
  • 1:59 - 2:01
    muazzam bir trans ağı ile tanıştırdı.
  • 2:02 - 2:04
    Virgina Prince, Reed Erickson
  • 2:04 - 2:09
    ve dönüşümünü oldukça
    halka açık başlıklarla süsleyen
  • 2:09 - 2:12
    ünlü Christine Jorgensen gibi
    öncüler takip etti.
  • 2:13 - 2:17
    Fakat kenar mahallelerde oturan
    beyaz trans bireyler kendi destek ağlarını
  • 2:17 - 2:20
    oluştururken diğer trans bireyler
    kendi yollarını çizmek zorunda kaldı.
  • 2:20 - 2:24
    Bayan Griffin-Gracy gibi bazıları
    Drag Balls'da sahneye çıktı.
  • 2:24 - 2:27
    Diğerleri cinsel kimliklerinden dolayı
  • 2:27 - 2:29
    polis tarafından sürekli hedef alınan
  • 2:29 - 2:32
    ve kendilerini büyük öneme sahip LGBT
    hakları hareketlerinde en ön sırada bulan
  • 2:32 - 2:35
    "sokak kraliçeleri" olarak
    adlandırılan gruptu.
  • 2:35 - 2:39
    Bu bizi 1959'da Cooper Do-nuts'da,
    1966'da Compton's Caeteria'da
  • 2:39 - 2:42
    ve 1969'da ünlü Stonewall Inn'de
  • 2:42 - 2:44
    isyana götürdü.
  • 2:45 - 2:49
    1970'de Stonewall'un gazileri
  • 2:49 - 2:51
    Sylvia Rivera ve Marsha P. Johnson
  • 2:51 - 2:56
    STAR: Street Transvestite
    Action Revolutionaries'i kurdular.
  • 2:57 - 3:00
    Trans bireyler artan ayrımcılığa,
    işsizliğe, göz altına alınmaya
  • 3:00 - 3:03
    ve yüksek miktarda AIDS salgınıyla
    karşı karşıya olmalarına rağmen
  • 3:03 - 3:06
    yasalar kapsamında
    eşitlik için savaşmaya devam ettiler.
  • 3:09 - 3:10
    Etrafta bulunduğumuz süre boyunca
  • 3:10 - 3:14
    iktidardaki insanlar bizim olan hayatları
    yaşamaya cesaret eden trans insanları
  • 3:14 - 3:16
    hayatlarından mahrum etmeye çalıştılar.
  • 3:17 - 3:21
    1933'de Berlin'de çekilen bu sinema filmi
    hâlâ tarih ders kitaplarında
  • 3:21 - 3:25
    Nazilerin Alman olmadıklarını
    varsaydıkları eserleri nasıl yaktıklarını
  • 3:25 - 3:27
    örneklemek için
    zaman zaman kullanılıyor.
  • 3:27 - 3:30
    Ancak nadiren bahsedilen,
    bu dev yığına dahil edilenlerin arasında
  • 3:30 - 3:33
    Cinsel Araştırma Enstitüsü'nün
    eserlerinin olmasıdır.
  • 3:33 - 3:36
    Bakınız, daha az önce Amerika'daki
    trans hareketinden bahsettim
  • 3:36 - 3:39
    fakat Magnus Hirschfeld
    ve Almanya'daki arkadaşları
  • 3:39 - 3:41
    onlarca yıl bizim kazanmamızı sağladı.
  • 3:41 - 3:45
    Magnus Hirschfels
    LGBT toplumunun ilk avukatıydı.
  • 3:45 - 3:48
    Trans bireyler için bir kitap
    uzunluğunda olan ilk savunmayı yazdı.
  • 3:48 - 3:51
    Sağlık hizmeti ve kimlik almaları
    hususunda yardımcı oldu.
  • 3:51 - 3:53
    LGBT bireylerine karşı ayrımcılığı
    sonlandırmak için
  • 3:53 - 3:55
    Berlin Emniyeti ile çalışmalar yaptı
  • 3:55 - 3:57
    ve LGBT bireyleri enstitüde işe aldı.
  • 3:57 - 3:59
    Nazi Partisi, kütüphanesini yaktığında,
  • 3:59 - 4:02
    dünya genelinde trans bireylere yönelik
    araştırma sonuçlarını yok etti.
  • 4:03 - 4:07
    Bu, trans bireyleri ortadan kaldırmak
    için yapılan kasti bir hareketti
  • 4:07 - 4:08
    ve ne ilk ne de sondu.
  • 4:10 - 4:13
    Bu yüzden ne zaman biri bana
    trans bireylerin nasıl bir anda
  • 4:13 - 4:16
    bu kadar çoğaldığını sorsa ona hep
    burada olduğumuzu söylemek istiyorum.
  • 4:16 - 4:18
    Bu hikâyeler zamana gömülen
  • 4:18 - 4:20
    sayısız diğerleriyle birlikte
    anlatılmak zorunda.
  • 4:20 - 4:24
    Hayatlarımız hatırlanmadığı gibi
    çabalarımız da unutuldu
  • 4:24 - 4:27
    ve evet bazı insanlar için bu,
    trans meselesini yeni gibi gösteriyor.
  • 4:27 - 4:30
    Bugün, direnişimizin gelip geçici
    bir hareket olduğunu düşünen
  • 4:30 - 4:32
    insanlar görüyorum fakat aynı zamanda
  • 4:32 - 4:36
    hepimizin sabırlı olması gerektiğini
    söyleyen iyi niyetli insanlar da var
  • 4:36 - 4:38
    çünkü direnişimiz henüz "çok yeni".
  • 4:39 - 4:42
    Hayal edin eğer trans bireylerin
    ne kadar uzun zamandır
  • 4:42 - 4:44
    eşitlik için savaştıklarını anlatsak
    sohbet nasıl da değişirdi.
  • 4:46 - 4:47
    Hâlâ aşırı tepki mi gösteriyoruz?
  • 4:48 - 4:50
    Beklemeye devam mı etmeliyiz?
  • 4:50 - 4:52
    Ya da örneğin katledilen trans kadınlar
  • 4:52 - 4:55
    ve adaletle hiç yüzleşmeyen katilleri için
  • 4:55 - 4:57
    bir şeyler mi yapmalıyız?
  • 4:58 - 5:00
    Durumumuz size hâlâ vahim görünmüyor mu?
  • 5:01 - 5:02
    (İç çekme)
  • 5:03 - 5:07
    Nihayet, diğer trans bireylerin yalnız
    olmadıklarını fark etmelerini istiyorum.
  • 5:08 - 5:11
    Kişiliğimin benimle ölecek bir aykırılık
    olduğunu düşünerek büyüdüm.
  • 5:12 - 5:14
    İnsanlar ötekileştirme fikrini
    aklıma işlediler
  • 5:14 - 5:18
    ve ben bu fikri kabullendim
    çünkü kendim gibi birini tanımıyordum.
  • 5:18 - 5:21
    Eğer kendi atalarımı daha önce tanısaydım
  • 5:21 - 5:24
    kişiliğimde ve yaşadığım toplumda
    bir gurur kaynağı bulmam
  • 5:24 - 5:26
    bu kadar uzun sürmezdi belki de.
  • 5:27 - 5:31
    Çünkü ben diğerleri yapmasa dahi
    birbirlerinin moralini düzelten,
  • 5:31 - 5:33
    çabalarken dahi birbirine göz kulak olan,
  • 5:33 - 5:36
    her nasılsa bütün olanlara rağmen
  • 5:36 - 5:39
    birbirlerini kutlamak için
  • 5:39 - 5:42
    bir yol bulabilen,
  • 5:42 - 5:43
    birbirlerini sevmek için,
  • 5:43 - 5:46
    birbirlerinin gözüne bakıp
    şunu söylemek için,
  • 5:46 - 5:48
    "Yalnız değilsin.
  • 5:49 - 5:50
    Biz varız.
  • 5:50 - 5:54
    Ve hiçbir yere gitmiyoruz." diyen
    kocaman capcanlı bir topluluğa aitim.
  • 5:54 - 5:55
    Teşekkür ederim.
  • 5:55 - 6:01
    (Alkış)
Title:
Trans bireylerin eşitlik için verdiği uzun mücadelenin kısa bir hikâyesi
Speaker:
Samy Nour Younes
Description:

Transgender aktivist ve TED Resident olan Samy Nour Younes trans topluluğunun cesaret hikâyeleri, ilham veren zaferler ve vatandaşlık hakları uğruna uzun zamandır kıyasıya devam eden savaşlarla dolu yüzlerce yıllık takdire şayan tarihini paylaşıyor. Samy "Hayal edin eğer trans bireylerin ne kadar uzun zamandır eşitlik için savaştıklarını anlatsak sohbet nasıl da değişirdi." diyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
06:14

Turkish subtitles

Revisions