Dünyayı yeniden vahşi yapalım
-
0:01 - 0:07Kardeşlerim ve ben California'da
büyük büyükbabamızın çiftliğinde büyüdük. -
0:07 - 0:10O, ailemizin ve evimizin bir tabiatıydı.
-
0:10 - 0:13Bizim neslimizdeki kimsenin
-
0:13 - 0:16ağır çiftçilik yükünü üstlenmek istemediği
açıkça görünüyorken -
0:16 - 0:18çiftlik bir komşumuza satıldı.
-
0:19 - 0:22Hayatımızın çapası kesilmişti
-
0:22 - 0:26ve arazinin yokluğunda başıboş hissettik.
-
0:26 - 0:27İlk kez
-
0:27 - 0:34değerli bir şeyin onun varlığıyla değil de
-
0:34 - 0:39yokluğuyla en iyi şekilde
anlaşılabileceğini anladım. -
0:40 - 0:42O zamanlar
-
0:42 - 0:47sevdiğimiz şeylerin yokluğunun
-
0:47 - 0:51geleceğimde ne kadar etkili olacağını
bilmek imkansızdı. -
0:52 - 0:5623 yıl boyunca çalışma hayatım
Yvon Chouinard'la geçti. -
0:56 - 0:59Ventura'daki demiryolu raylarının
yakınındaki teneke bir kulübede -
0:59 - 1:01kaya ve buz tırmanış
ekipmanı tasarlayıp üretiyorken -
1:01 - 1:04onunla çalışmaya başladım.
-
1:04 - 1:07Yvon dağcılar için
kıyafet yapmaya karar verdiğinde -
1:07 - 1:10ve bu işi Patagonia olarak adlandırınca
-
1:10 - 1:13ilk altı çalışandan biri oldum,
-
1:13 - 1:15daha sonra CEO oldum
-
1:15 - 1:18ve sadece bir slogandan daha fazlası olan
-
1:18 - 1:22en iyi ürünlerin üretildiği
ve dünyaya yararı dokunan -
1:22 - 1:24bir şirket kurmaya yardım ettim.
-
1:24 - 1:29Yıllar sonra kocam olacak Doug Tompkins
-
1:29 - 1:33Yvon'un eski bir arkadaşı
ve tırmanış refakatçisiydi -
1:33 - 1:35ve ayrıca bir girişimciydi.
-
1:36 - 1:39The North Face ve Esprit şirketini kurdu.
-
1:39 - 1:41Bu işletmelerin üçü de
-
1:41 - 1:4560'lı yıllarda büyüyen
insanlar tarafından yaratıldı -
1:45 - 1:50ve sivil haklar, savaş karşıtı, feminist
ve barış hareketleriyle şekillendi. -
1:50 - 1:54Bu değerler o yıllarda gelişti
-
1:54 - 1:58ve şirketlerin itibarları sayesinde
başarı kazandı. -
1:58 - 2:001980'lerin sonunda
-
2:00 - 2:02Doug işten tamamen ayrılmaya karar verdi
-
2:02 - 2:06ve hayatının son üçte birini
"gezegende yaşamak için kirasını ödemek" -
2:06 - 2:08olarak adlandırdığı şeye bağlıyor.
-
2:08 - 2:12O sırada 40 yaşıma geldiğimde
-
2:12 - 2:15hayatımda tamamen
yeni bir şeyler yapmaya hazırdım. -
2:16 - 2:19Patagonia şirketinden
emekli olduktan sonraki gün -
2:19 - 2:24Patagonya'ya gitmek için
yaklaşık 10 bin km uçtum -
2:24 - 2:30ve hayatının üçte birine
ilk kez sahip çıkma projesine başladığında -
2:30 - 2:32Doug'a katıldım.
-
2:32 - 2:36Kurumsal dünyadan
mülteciler olarak oradaydık. -
2:36 - 2:39Binlerce yıl boyunca
alerce ağaçların yaşayabileceği -
2:39 - 2:41ilkel yağmur ormanları ile çevrili
-
2:41 - 2:44Güney Şili kıyısındaki
bir kulübede inzivaya çekildik. -
2:44 - 2:47Fairbanks, Alaska ve Cape Horn arasındaki
-
2:47 - 2:51Pan-Amerikan karayolunda
sadece iki boşluktan birini oluşturan -
2:51 - 2:54büyük bir vahşi doğanın ortasındaydık.
-
2:54 - 2:56Günlük yaşamlarımızda
radikal bir değişiklik -
2:56 - 3:00güzelliğin ve çeşitliliğin
hemen hemen her yerde nasıl yok edildiğini -
3:00 - 3:04fark etmeye başlamamızı sağladı.
-
3:04 - 3:07Dünyada korunan son vahşi yerler
-
3:07 - 3:09hâlâ vahşiler
-
3:09 - 3:13çünkü gelişimin acımasız cephe hattı
-
3:13 - 3:15henüz oraya varamamıştı.
-
3:15 - 3:18Doug ve ben yeryüzünün en ücra
köşelerinden birindeydik -
3:18 - 3:21ve hâlâ Pumalín Parkı'nın kenarlarında
-
3:21 - 3:24ilk koruma çabamız olan bu yerde
-
3:24 - 3:28endüstriyel su ürünleri yetiştiriciliği
habis gibi büyüyordu. -
3:28 - 3:32Çok uzun zaman önce
Patagonya'ya başka tehditler de geldi. -
3:32 - 3:36Altın madenciliği,
bozulmamış nehirlerde baraj projeleri -
3:36 - 3:38ve diğer büyüyen çatışmalar.
-
3:38 - 3:44Dünya genelinde
ekonomik büyümenin damgalanmış titreşimi -
3:44 - 3:48Güney Koni'nin
en yüksek enlemlerinde bile duyulabilir. -
3:49 - 3:54Gelişmenin genel olarak çok olumlu
koşullarla anıldığını biliyorum, -
3:54 - 3:57bir tür umutlu evrim gibi.
-
3:58 - 4:00Ama oturduğumuz yerden
-
4:00 - 4:03endüstriyel büyümenin
karanlık tarafını gördük. -
4:03 - 4:08Ve endüstriyel dünya görüşleri
tüm yaşamı destekleyen -
4:08 - 4:10doğal sistemlere uygulandığında
-
4:10 - 4:15Dünya'yı ihtiyacımız olan her şeyi
ürettiğini düşündüğümüz -
4:15 - 4:18bir fabrika olarak görmeye başlarız.
-
4:19 - 4:22Hepimiz acılarla farkında olduğumuz için
-
4:22 - 4:27bu dünya görüşünün sonuçları insan refahı,
-
4:27 - 4:30iklim sistemlerimiz
ve vahşi yaşam için yıkıcıdır. -
4:31 - 4:34Doug bunu gelişmenin bedeli
olarak adlandırdı. -
4:34 - 4:36İşleri bu şekilde gördük
-
4:36 - 4:39ve tüm bu eğilimlere karşı çıkarak
-
4:39 - 4:42direnişin bir parçası olmak istedik.
-
4:42 - 4:44Özel arazi alma ve daha sonrasında
-
4:44 - 4:47millî parklar oluşturmak için
bağış yapma fikri -
4:47 - 4:48gerçekten yeni değil.
-
4:48 - 4:54Wyoming'deki Teton Millî Parkı'nın
manzarasını seyreden -
4:54 - 4:57veya Maine Acadia Millî Parkı'nda
kamp yapan herkes -
4:57 - 5:00bu büyük fikirden faydalandı.
-
5:00 - 5:02Aile vakfımız sayesinde
-
5:02 - 5:06Şili ve Arjantin'de doğal yaşam alanı
oluşturmaya başladık. -
5:07 - 5:10Koruma biyolojisine inananlar olarak
-
5:10 - 5:13büyük, vahşi ve bağlantılı olacaktık.
-
5:14 - 5:17Yeniden doğal olmaya
ihtiyacı olan diğerlerinin -
5:17 - 5:19ve bazı durumlardaki
el değmemiş alanların -
5:20 - 5:22iyileşmek için zamana ihtiyacı olacaktı.
-
5:22 - 5:24Sonunda gönüllü satıcılardan
-
5:24 - 5:27iki milyon dönümden fazla
arazi satın aldık, -
5:27 - 5:31bunları özel idareli
koruma alanlarıyla birleştirirken -
5:31 - 5:36kamp zemini için park altyapısı
ve gelecekte herkesin kullanması için -
5:36 - 5:39yürüyüş parkurları inşa ettik.
-
5:39 - 5:40Hepsi hoş karşılandı.
-
5:41 - 5:46Amacımız bu arazinin tamamını
yeni millî parklar şeklinde bağışlamaktı. -
5:46 - 5:52Bunu bir tür kapitalist jujitsu hareketi
olarak tanımlayabilirsiniz. -
5:53 - 5:57İş hayatımızdan
özel servetler ortaya koyduk -
5:59 - 6:02ve bunu küresel ekonominin elinde
doğanın harabeye çevrilmesini -
6:02 - 6:08korumak için yaptık.
-
6:08 - 6:09Kulağa hoş geliyordu
-
6:09 - 6:12fakat 90'ların başında Şili'de
-
6:12 - 6:15vahşi hayat hayırseverliği
olarak adlandırdığımız şey -
6:15 - 6:17tamamen bilinmiyordu.
-
6:17 - 6:21Büyük bir şüphe
-
6:21 - 6:24ve birçok alanda doğrudan
düşmanlıkla karşılaştık. -
6:24 - 6:28Zamanla söylediğimiz şeyleri yaparak
-
6:28 - 6:30insanları kazanmaya başladık.
-
6:31 - 6:33Son 27 yılda,
-
6:33 - 6:37yaklaşık 15 milyon dönümü
kalıcı olarak koruduk; -
6:37 - 6:39ılıman yağmur ormanlarını,
-
6:39 - 6:42Patagonya step otlaklarını,
-
6:42 - 6:43kıyı bölgelerini,
-
6:43 - 6:45tatlı su alanlarını.
-
6:45 - 6:48On üç yeni millî park oluşturduk.
-
6:48 - 6:51Hepsi toprak bağışlarımızdan oluşuyordu
-
6:51 - 6:55ve federal araziler
bu bölgelerle birleşiyordu. -
6:55 - 7:00Doug'un dört yıl önceki
bir kano kazasındaki ölümünden sonra -
7:00 - 7:04yokluğun gücü yuvayı tekrar vurdu.
-
7:04 - 7:09Ama Tompkins Conservation olarak
kaybımızı başka bir şeye yönelttik -
7:09 - 7:11ve çabalarımızı hızlandırdık.
-
7:11 - 7:14Bunlar arasında, 2018'de
-
7:14 - 7:20Güney Atlantik Okyanusu'nda
yaklaşık 25 milyon dönümlük -
7:20 - 7:22yeni deniz millî parkları yaptık.
-
7:22 - 7:25Ticari balıkçılık
veya herhangi bir ürün çıkartmak yok. -
7:26 - 7:312019 yılında Şili'deki son milyon dönümlük
koruma alanımız hükûmete geçtiğinde -
7:31 - 7:37tarihin en büyük özel arazi
armağanını sonuçlandırdık. -
7:37 - 7:40Kamu-özel sektör ortaklığı
-
7:40 - 7:44beş yeni milli park oluşturdu
ve üç parkı daha genişletti. -
7:44 - 7:48Bu, İsviçre'den daha büyük
bir alan hâline geldi. -
7:48 - 7:52Tüm projelerimiz ortaklıkların sonucu.
-
7:52 - 7:56İlk ve başta gelen hükûmetler
Şili ve Arjantin'di. -
7:57 - 8:03Bu ülkelerinin mücevherlerini korumanın
değerini anlayan liderlik gerektirir; -
8:03 - 8:06sadece bugün için değil gelecek için de.
-
8:08 - 8:12Hemfikir olduğumuz koruma
hayırseverleriyle olan ortaklıklar da -
8:12 - 8:15başardığımız her şeyde rol oynadı.
-
8:15 - 8:16On beş yıl önce
-
8:16 - 8:18kendimize sorduk,
-
8:18 - 8:20"Tabiatı korumanın ötesinde
-
8:20 - 8:26bütün yanlarıyla işleyen ekosistemler
oluşturmak için ne yapmamız gerekiyor?" -
8:26 - 8:30Nerede çalışırsak çalışalım
kendimize sormaya başladık, -
8:30 - 8:31kim kayıp,
-
8:32 - 8:34hangi türler kayboldu
-
8:35 - 8:39veya hangi türlerin
sayıları düşük ve tehlikede. -
8:39 - 8:41Ayrıca sormak zorundaydık,
-
8:41 - 8:43"Bu türlerin en başta
soyu tükenmiş olma nedenini -
8:43 - 8:46nasıl ortadan kaldırabiliriz?"
-
8:46 - 8:49Şu an apaçık görünen şey
-
8:49 - 8:53bizim için tam bir yıldırım oldu.
-
8:54 - 9:01Ve yaptığımız her şeyin
tamamen doğasını değiştirdi. -
9:01 - 9:06Topluluğun tüm üyeleri
mevcut olmadıkça ve gelişmedikçe -
9:06 - 9:11bütün yanlarıyla işleyen ekosistemleri
geride bırakmak bizim için imkânsız. -
9:11 - 9:15O zamandan beri, birkaç yerli türü
-
9:15 - 9:18Iberá Sulak Alanları'na
yeniden kazandırdık: -
9:18 - 9:19dev karıncayiyenler,
-
9:19 - 9:21pampa geyiği,
-
9:21 - 9:22pekariler
-
9:22 - 9:28ve en zoru 100 yıldan fazla bir süredir
bu ekosistemde kaybolan -
9:28 - 9:33yeşil kanatlı makaw papağanları.
-
9:33 - 9:37Ve bugün geri döndüler,
özgürce uçuyorlar, tohum dağıtıyorlar, -
9:37 - 9:40hayatlarını olması
gerektiği gibi yaşıyorlar. -
9:40 - 9:43İberá'daki bu çabaların son dokunuşu
-
9:43 - 9:47tepe etoburlarını
meşru yerlerine geri döndürmektir. -
9:47 - 9:50Karada jaguarlar, suda dev su samurları.
-
9:50 - 9:55Yıllarca süren deneme yanılma ile
ortaya çıkan yavrular -
9:55 - 9:58yarım asırdan fazla bir sürede
-
9:58 - 10:02ilk kez Iberá sulak alanlarına salınacak.
-
10:02 - 10:08Şimdi de 1,7 milyon dönümlük
Iberá Park'ı komşu çiftliklerle -
10:08 - 10:13mücadele riski düşük olan
jaguar popülasyonlarını kurtarmak için -
10:13 - 10:15yeterli alan sağlayacak.
-
10:15 - 10:18Şili'deki doğallaştırma projelerimiz
-
10:18 - 10:21Patagonya bölgesindeki
çok sayıdaki önemli türün -
10:21 - 10:23zeminini oluşturuyor.
-
10:23 - 10:27Neredeyse nesli tükenmiş olan
huemul geyiğinin -
10:27 - 10:28az sayıdaki amerikan deve kuşunun
-
10:28 - 10:33ve puma ve tilki popülasyonlarını
yeniden artırmak istiyoruz. -
10:34 - 10:38Yokluğun gücü nostaljiye
veya umutsuzluğa yol açarsa -
10:40 - 10:43bize yardım edemez.
-
10:45 - 10:46Aksine
-
10:47 - 10:53sadece bizi kaybolanı geri getirmek için
-
10:53 - 10:55motive ediyorsa yararlı olur.
-
10:55 - 10:58Doğallaşmanın ilk adımı
-
10:58 - 11:02ilk etapta mümkün olanı hayal edebilmek.
-
11:02 - 11:06Dergilerde yer alan vahşi yaşam bolluğu
-
11:06 - 11:10sadece bazı eski ve tozlu kitaplardan
hikâyeler değildir. -
11:12 - 11:13Bunu hayal edebiliyor musunuz?
-
11:15 - 11:20Dünyanın daha güzel olabileceğine,
-
11:20 - 11:23daha adaletli olabileceğine
inanıyor musunuz? -
11:23 - 11:25Ben inanıyorum.
-
11:25 - 11:26Çünkü ben bunu gördüm.
-
11:27 - 11:28İşte bir örnek.
-
11:28 - 11:312004 yılında Şili ve Patagonya'daki
-
11:31 - 11:34en büyük çiftliklerden
birini satın aldığımızda -
11:34 - 11:35böyle görünüyordu.
-
11:35 - 11:39Bir yüzyıl boyunca bu arazi hayvancılık
nedeniyle aşırı derecede kullanılmıştı, -
11:39 - 11:42dünyadaki çoğu otlak alan gibi.
-
11:42 - 11:44Toprak erozyonu çok yaygındı,
-
11:44 - 11:47yüzlerce kilometrelik çit duvarı
-
11:47 - 11:53vahşi yaşamı korudu ve akışı ağıla alındı.
-
11:53 - 11:56Küçük bir vahşi alan geriye kaldı.
-
11:56 - 12:00Yerel dağ aslanları
ve tilkiler onlarca yıl zulüm gördü -
12:00 - 12:02ve sayıları düşük kaldı.
-
12:02 - 12:08Bugün bu topraklar 763.000 dönümlük
Patagonya Ulusal Parkı oldu -
12:08 - 12:09ve böyle görünüyor.
-
12:09 - 12:11Ve Arcelio
-
12:11 - 12:18işi yıllar önce dağ aslanlarını bulmak
ve öldürmek olan eski çoban Arcelio'da -
12:18 - 12:23bugün parkın vahşi yaşam ekibinin
baş katılımcısı -
12:23 - 12:28ve hikayesi dünyadaki insanların
hayal gücünü büyülüyor. -
12:28 - 12:30Ne mümkün.
-
12:30 - 12:36Bu düşünceleri ve görüntüleri
sizinle tebrik etmeniz için değil -
12:36 - 12:38basit bir noktaya değinmek
-
12:38 - 12:40ve acil bir meydan
okuma için paylaşıyorum. -
12:41 - 12:43Soru eğer
-
12:43 - 12:48yaşam çeşitliliğinin ve
insan itibarının hayatta kalması -
12:48 - 12:51ve sağlıklı insan toplulukları ise
-
12:51 - 12:54o zaman cevap Dünya'yı yeniden
doğallaştırmayı içermelidir. -
12:56 - 12:59Mümkün olduğunca çabuk.
-
13:00 - 13:03Herkesin bu konuda
alması gereken bir rol var -
13:04 - 13:08ama özellikle ayrıcalığımız
-
13:08 - 13:12siyasi güç ile,
-
13:12 - 13:13zenginlik ile,
-
13:14 - 13:19gerçekçi olalım, iyi günde kötü günde,
-
13:19 - 13:22geleceğimizin satranç oyununun
bitirildiği yer ile. -
13:24 - 13:26Bu, sorunun temeline iner.
-
13:27 - 13:31Bu hikayenin sonunu değiştirmek için
gerekenleri yapmaya hazır mıyız? -
13:32 - 13:35COVID-19'un yayılmasını durdurmak için
-
13:35 - 13:37dünyanın son birkaç ayda
yaptığı değişiklikler -
13:37 - 13:39bana çok umut vaat ediyor
-
13:39 - 13:44çünkü umutsuz durumlar altında
güç birliği yapabileceğeimizi gösteriyor. -
13:45 - 13:50Şimdi yaşadığımız şey
iklim krizinin bir sonucu olarak -
13:50 - 13:55daha geniş potansiyel hasarın
öncüsü olabilir. -
13:57 - 13:58Ama uyarısız dahi
-
13:58 - 14:03küresel çapta hayal edemediğimiz şekilde
birlikte çalışmayı öğreniyoruz. -
14:04 - 14:06Dünyanın dört bir yanında
suçluluğumuzu hatırlatmak -
14:06 - 14:09ve durgunluğumuzu cezalandırmak için
-
14:09 - 14:15isyan eden ve sokaklara dökülen
gençleri izlemiş olmak -
14:15 - 14:17bana gerçekten ilham veriyor.
-
14:17 - 14:20Daha önce bütün bunları duydunuz.
-
14:20 - 14:24Fakat her şeyin diğer her şeyle
bağlantılı olduğu gerçeğine -
14:24 - 14:28uyanmak için bir an olsa
-
14:29 - 14:30o şu an olur.
-
14:30 - 14:33Her insan hayatı
dünyadaki diğer tüm insan yaşamlarının -
14:33 - 14:37eylemlerinden etkilenir.
-
14:37 - 14:41Ve insanlığın kaderi
gezegenin sağlığına bağlı. -
14:43 - 14:45Ortak bir kaderimiz var.
-
14:45 - 14:47Gelişebiliriz
-
14:47 - 14:48ya da acı çekebiliriz...
-
14:50 - 14:52Ama bunu birlikte yapacağız.
-
14:52 - 14:54İşte gerçek bu.
-
14:54 - 14:59Bireysel eylemin seçime bağlı olduğu
noktayı çoktan geçtik. -
15:00 - 15:03Bence her birimizin
-
15:03 - 15:06yaşam döngüsündeki
yerimizi yeniden canlandırmak için -
15:06 - 15:10adım atması ahlâki bir zorunluluk.
-
15:10 - 15:13Merkezde değil
bütünün bir parçası olarak. -
15:14 - 15:15Hatırlamamız gerek,
-
15:15 - 15:18yaptıklarımız,
kim olmayı seçtiğimizi yansıtır. -
15:19 - 15:21Tüm yaşamın içsel değerini onurlandıran
-
15:21 - 15:25bir medeniyet yaratalım.
-
15:26 - 15:28Kim olursanız olun,
-
15:28 - 15:31ne ile çalışmak zorunda olursanız olun,
-
15:31 - 15:34her sabah yataktan kalkın
-
15:34 - 15:38sevdiğiniz şeyleri yapmaktan ziyade
-
15:38 - 15:44kendinizle ilgisi olmayan bir şey yapın.
-
15:44 - 15:47Doğru olduğunuzu bildiğiniz şeylerle.
-
15:47 - 15:51İnsan gelişimini hayal eden biri olun,
-
15:51 - 15:54bizi bütünlüğe taşıyan bir şey olun.
-
15:55 - 15:56Sağlığa doğru.
-
15:56 - 15:58İnsan itibarına doğru.
-
15:59 - 16:01Ve her zaman
-
16:01 - 16:03ve sonsuza dek
-
16:03 - 16:05vahşi güzelliktir.
-
16:06 - 16:08Teşekkürler.
- Title:
- Dünyayı yeniden vahşi yapalım
- Speaker:
- Kristine Tompkins
- Description:
-
Dünya, insanlık ve doğa ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır. Çevre aktivisti Kristine Tompkins, hepimizi yeniden canlandırmak için dünyayı "yeniden doğallaştırmalıyız" diyor. Hayatını Patagonia CEO'luğundan tutkulu çevreciye kadar takip ederek, Güney Amerika'da milyonlarca dönüm arazi (ve deniz) boyunca milli parklar kurmaya nasıl yardımcı olduğunu paylaşıyor ve gezegeni iyileştirmek için hepimizin yapması gereken kritik rolü tartışıyor. “Ortak bir kaderimiz var”. "Gelişebilir ya da acı çekebiliriz ama birlikte yapacağız." diyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 16:22
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Let's make the world wild again | ||
Cihan Ekmekçi accepted Turkish subtitles for Let's make the world wild again | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Let's make the world wild again | ||
Murat Mutlu edited Turkish subtitles for Let's make the world wild again | ||
Murat Mutlu edited Turkish subtitles for Let's make the world wild again | ||
Murat Mutlu edited Turkish subtitles for Let's make the world wild again |