İnsanların vitiligoyu anlamalarına nasıl yardım ediyorum
-
0:02 - 0:03Gençken
-
0:03 - 0:04TV'de olmak isterdim:
-
0:06 - 0:08ışıklar, kamera,
-
0:08 - 0:10makyaj,
-
0:10 - 0:11göz kamaştırıcı bir yaşam.
-
0:12 - 0:14Ve benim bakış açıma göre,
-
0:14 - 0:18Lawton, Oklahoma'daki
bir askeri üssün hemen dışında, -
0:18 - 0:22TV muhabiri ile
oyuncu arasında ayrım yapmadım. -
0:22 - 0:23Hepsi benim için aynıydı.
-
0:23 - 0:25Her ikisi de
-
0:25 - 0:26"Berlin'den canlı yayın"
-
0:26 - 0:31veya "Ona burada eşlik edeceğim ve
geldiğinde ona kur yapacağım." aynıydı. -
0:31 - 0:32(Kahkahalar)
-
0:32 - 0:33Hepsi özeldi,
-
0:33 - 0:35hepsi sahnedeydi
-
0:35 - 0:38ve onun benim için olduğunu biliyordum.
-
0:39 - 0:41Ama yolculuğum esnasında bir yerde
-
0:43 - 0:44yaşam meydana geldi.
-
2:18 - 2:20Ah, çok daha iyi.
-
2:20 - 2:24(Alkış)
-
2:24 - 2:26Vitiligo adında bir hastalığım var.
-
2:26 - 2:29Kariyerimin ilk zamanlarında başladı.
-
2:31 - 2:33Bir otoimmün hastalığı.
-
2:34 - 2:37Cildinizin beyaz parçalar ile
lekelenmiş gibi görünmesi -
2:37 - 2:39ama aslında rengini kaybetmesi.
-
2:40 - 2:42Tüm etnik kökenleri etkiler,
-
2:42 - 2:44tüm yaş gruplarını etkiler,
-
2:45 - 2:46tüm cinsiyetleri etkiler,
-
2:46 - 2:48bulaşıcı değil,
-
2:48 - 2:50hayati tehlikesi yok
-
2:50 - 2:52ama zihinsel bir mücadeleye neden olur.
-
2:53 - 2:55Zor.
-
2:55 - 2:57Şimdi, bu hastalık ile tanılandığımda
-
2:57 - 3:00New York'ta "Ewitness News"de çalışırken
-
3:01 - 3:04ülkedeki en büyük şehirdeydim.
-
3:04 - 3:06En önemli kanalındaydım
-
3:07 - 3:11ve en fazla puan alan
17:00 haberlerindeydim. -
3:11 - 3:14Doktor gözüme baktı ve şöyle dedi:
-
3:14 - 3:15"Hastalığının adı vitiligo.
-
3:15 - 3:19Pigmentlerini kaybettiğin
bir deri hastalığı. -
3:20 - 3:23Tedavisi yok ama pek çok a-la-la-la-la.''
-
3:23 - 3:24Charlie Brown'un öğretmeni.
-
3:24 - 3:25(Kahkahalar)
-
3:25 - 3:31Hiç tedavisi olmadığını söyledi.
Tek duyduğum "Kariyerimin son bulduğu"ydu. -
3:32 - 3:34Ama vazgeçemezdim.
-
3:35 - 3:36Bırakamazdım
-
3:37 - 3:41çünkü bunda çok emeğimiz vardı.
-
3:41 - 3:43Ve "biz" derken Bay Moss demek istedim,
-
3:44 - 3:48gözaltına almaktansa, beni konuşma
ve drama kulübüne gönderen kişi -
3:48 - 3:52ya da üniversite masraflarımın yarısının
ödemesini yapan kız kardeşim -
3:52 - 3:53ya da annem,
-
3:55 - 3:59bana her şeyi veren kişi.
-
4:04 - 4:05Vazgeçmeyecektim.
-
4:07 - 4:11Böylece, makyaj yapıp
devam etmeye karar verdim. -
4:12 - 4:16Her halükârda makyaj yapmalıydım.
Bu bir TV programı, bebeğim, değil mi? -
4:16 - 4:20Biraz daha makyaj
ve her şey tamam. -
4:21 - 4:24Ve gerçekten de
bu yıllarca çok işe yaradı. -
4:24 - 4:28New York'ta muhabirlikten
-
4:28 - 4:31Detroit'te bir sabah programında
sunuculuğa gittim, -
4:31 - 4:33Motor City.
-
4:33 - 4:36Ve bu hastalık daha da kötüleştiğinde
-
4:36 - 4:38sadece daha fazla makyaj yaptım.
-
4:38 - 4:40Kolaydı.
-
4:40 - 4:42Ellerim hariç.
-
4:43 - 4:47Gördüğünüz gibi bu,
ilerleyen ve sürekli değişen bir hastalık. -
4:47 - 4:49Yani, gelir ve gider.
-
4:49 - 4:52Bir noktada,
yaklaşık bir buçuk yıl boyunca, -
4:52 - 4:55yüzüm tamamen beyazdı.
-
4:58 - 5:00Evet, bu beni de uçuruyor.
-
5:00 - 5:01(Kahkahalar)
-
5:01 - 5:02Evet.
-
5:03 - 5:07Sonra, biraz da yardımla
-
5:07 - 5:10pigmentlerin bazıları geri geliyor
-
5:10 - 5:13ama bu süreçleri yaşamak
-
5:13 - 5:14madalyonun iki yüzü gibiydi.
-
5:16 - 5:18İşte olduğum zaman, makyaj yapıyorum
-
5:18 - 5:21ya da dışarıda makyaj yapıyorum,
TV adamıyım. -
5:21 - 5:23"Selam, nasıl gidiyor millet? Süper"
-
5:23 - 5:24Evde makyajsız,
-
5:24 - 5:28makyajı çıkardığımda
cüzzamlı olmak gibiydi. -
5:29 - 5:32Sabit bakışlar,
sürekli olarak bana bakılması, -
5:32 - 5:35fısıltılı yorumlar.
-
5:35 - 5:37Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.
-
5:37 - 5:40Bazı insanlar
kaldırımın diğer tarafına geçti, -
5:40 - 5:42asansörün diğer tarafına geçtiler.
-
5:42 - 5:45Sanki onların hayatın
diğer tarafına gittiğini hissettim. -
5:47 - 5:50Zordu
-
5:50 - 5:52ve bunlar zor yıllardı.
-
5:54 - 5:56Dürüst olmak gerekirse
-
5:56 - 5:59bazen bir yere sığınmak zorundaydım.
-
5:59 - 6:00Ne dediğimi anladınız?
-
6:00 - 6:03Sanki zihnimi düzeltene kadar
evde kalmaktı. -
6:05 - 6:07Ama sonra at gözlüğümü takıyordum.
-
6:08 - 6:10Oraya geri dönüyor,
-
6:11 - 6:12işlerimi yapıyordum
-
6:12 - 6:14ama bunu yaparken
-
6:14 - 6:16bunu geliştirdim --
-
6:18 - 6:21öfkeli, huysuz davranış biçimi.
-
6:22 - 6:24Öfke kolay bir kurtarıcı
-
6:24 - 6:26ve insanlar beni yalnız bırakacaktı
-
6:26 - 6:28ama o ben değildim.
-
6:29 - 6:31O ben değildim.
-
6:31 - 6:36Beni öfkeli, huysuz ve lekeli
bir adama dönüştürmesine izin veriyordum. -
6:37 - 6:39O ben değildim.
-
6:40 - 6:41Yani, değişmek zorundaydım.
-
6:43 - 6:46Diğerlerini
değiştiremeyeceğimi biliyordum. -
6:47 - 6:49İnsanlar tepki gösterecekler
ve istediklerini yapacaklar. -
6:51 - 6:53Ama soğuk zor bir gerçeklik de vardı.
-
6:56 - 6:58Ben...
-
6:58 - 7:02öfke, üzüntü gösteren
-
7:02 - 7:04ve kendimi izole eden kişiydim.
-
7:04 - 7:05Gerçekten de o bir seçimdi.
-
7:07 - 7:10Her gün kapıdan,
-
7:10 - 7:14dünyanın negatif tepki göstermesini
bekleyerek çıkıyordum, -
7:14 - 7:17yani önce onlara bu yüzü gösteriyordum.
-
7:19 - 7:24Değişiklik istediysem,
değişim önce benimle başlamalıydı. -
7:25 - 7:28Bundan dolayı, bir plan yaptım.
-
7:30 - 7:32İki parçalı, o kadar da derin değil.
-
7:33 - 7:37Birincisi: gözlerini dikip bakmalarına
izin verecektim, -
7:37 - 7:39tadını çıkar, istediği kadar baksın
-
7:39 - 7:41ve tepki gösterme.
-
7:41 - 7:44Çünkü gerçek şu ki
hastalığa yakalandığımda -
7:44 - 7:48yeni nokta oluşunca aynaya bakıyordum
-
7:48 - 7:50neler olduğunu çözmeye çalışıyordum.
-
7:50 - 7:54Bundan dolayı diğer insanların da
-
7:55 - 7:57bunu anlamalarına izin vermeliydim.
-
7:59 - 8:00İkincisi:
-
8:03 - 8:04Olumlu tepki verecektim
-
8:06 - 8:08ve bu sadece basit bir gülümsemeydi
-
8:08 - 8:10ya da en azından,
-
8:10 - 8:14eleştirel olmayan bir yüz ifadesiyle.
-
8:15 - 8:16Basit bir plan.
-
8:17 - 8:20Ama düşündüğümden de zordu.
-
8:21 - 8:23Ama zamanla
-
8:23 - 8:25bir şeyler yolunda gitmeye başladı.
-
8:27 - 8:29Bir seferinde olduğu gibi,
-
8:29 - 8:33marketteydim ve biri başımda
yanan bir delik var gibi bana bakıyordu. -
8:33 - 8:35Ben alışveriş yapıyorum
o da bana bakıyor. -
8:35 - 8:37Hesabı ödeyeceğim,
bana bakıyor. -
8:37 - 8:41Hesabı ödüyorum,
o diğer tarafta bana bakıyor, -
8:41 - 8:43çıkışa gidiyoruz, hâlâ bana bakıyor,
-
8:43 - 8:45böylece, onun bana baktığını görüyorum
-
8:45 - 8:48sonunda yanına gittim
"Hey arkadaş, naber!" -
8:48 - 8:49ve şöyle yapıyor...
-
8:49 - 8:51(Mırıldanmalar) "Selam!"
-
8:51 - 8:52(Kahkahalar)
-
8:52 - 8:54Garip.
-
8:54 - 8:57Böylece gerginliği azaltmak için
-
8:57 - 8:58"sadece bir cilt hastalığı" diyorum.
-
8:58 - 9:01''Bulaşıcı değil,
hayati tehlikesi yok, -
9:01 - 9:03sadece beni birazcık farklı gösteriyor."
-
9:03 - 9:05Bu adamla konuşmayı
yaklaşık beş dakikada bitirdim. -
9:05 - 9:08İyi gibiydi, değil mi?
-
9:08 - 9:10Ve konuşmanın sonunda,
-
9:12 - 9:15"Senin de bildiğin gibi,
vitilargon olmasaydı" dedi-- -
9:15 - 9:18aslında vitiligo,
ama o söylemeyi deniyordu -- -
9:18 - 9:19(Kahkahalar)
-
9:19 - 9:23"Vitilargon olmasaydı
TV'deki o adama çok benzerdin." -
9:23 - 9:24(Kahkahalar)
-
9:24 - 9:28Ve ben de sanki,
"Haha, evet, anladım, anladım, evet." -
9:28 - 9:30(Kahkahalar)
-
9:30 - 9:32Böylece bir şeyler yolunda gidiyordu.
-
9:33 - 9:36Kötüdense daha fazla
iyi şeyin alışverişini yapıyordum, -
9:38 - 9:41o güne kadar.
-
9:43 - 9:44İşten önce az bir zamanım vardı
-
9:44 - 9:47parkta durup oyun oynayan
çocukları izlemeyi severim. -
9:47 - 9:48Eğlenceliler.
-
9:48 - 9:51Bundan dolayı, biraz daha
yaklaştım, küçük kız ilgilenmiyordu, -
9:52 - 9:53iki ya da üç yaşındaydı,
-
9:53 - 9:57koşuyordu, bacağıma doğru koşuyordu
ve düştü, oldukça sert düştü. -
9:57 - 9:58İncindiğini düşündüm,
-
9:58 - 10:00bu yüzden küçük kıza
yardım için elimi uzatıyorum -
10:00 - 10:02ve benim vitiligoma bakıyor
-
10:02 - 10:06ve bağırıyor!
-
10:13 - 10:16Şimdi çocuklar saf dürüstler.
-
10:16 - 10:18İki ya da üç yaşlarındaydı.
-
10:18 - 10:22Bu küçük kız,
bir şey ifade etmeye çalışmıyordu. -
10:22 - 10:25Kalbinde hiç kötülük yoktu.
-
10:25 - 10:26Bu küçük kız korktu.
-
10:28 - 10:29O sadece korktu.
-
10:33 - 10:34Ne yapacağımı bilmiyordum.
-
10:34 - 10:37Bir adım geri attım
ve elimi kendi tarafıma aldım. -
10:41 - 10:45Bunun üstüne,
iki hafta üç gün evde kaldım. -
10:47 - 10:51Bu gerçeği anlamam bir saniyemi aldı;
-
10:51 - 10:53küçük çocukları korkutuyordum
-
10:55 - 10:58ve bu gülüp geçebileceğim bir şey değildi
-
11:03 - 11:05ama planıma geri döndüm
-
11:08 - 11:11ve at gözlüğümü taktım,
-
11:12 - 11:13dışarı dönmeye başladım.
-
11:14 - 11:18İki ay sonra,
bir markette alt raflara uzanıyorum -
11:18 - 11:20ve küçük bir sesin çıktığını
duyuyorum "uf mu olmuşsun?'' -
11:22 - 11:25Yaklaşık iki üç yaşlarında
o küçük kız ile aynı yaşlarda -
11:25 - 11:27ama ağlamıyordu,
-
11:28 - 11:31ben de karşısında diz çöküyorum
-
11:31 - 11:33iki yaşındaki çocuğu
anlamadığımdan annesine bakıyorum -
11:33 - 11:35ve "ne söyledi?" diyorum.
-
11:35 - 11:38Ve o küçük kızın bende
bir uf olduğunu düşündüğünü söyledi. -
11:38 - 11:41Ben de
"Uf olmadı, hayır, hiç de değil." -
11:41 - 11:43Küçük kız da
-
11:43 - 11:44"Duh-duh-hoy?" dedi
-
11:45 - 11:48ve ben de çeviri için annesine bakıyorum,
-
11:48 - 11:49diyor ki...
-
11:49 - 11:51''Senin yaralandığını sanıyor.''
-
11:52 - 11:56Ben de "Hayır, tatlım,
hiç de yaralanmadım, ben iyiyim." diyorum -
11:56 - 11:59ve bu küçük kız küçük ellerini uzatıyor,
-
11:59 - 12:02yüzüme dokunuyor.
-
12:02 - 12:04Vanilyaya çikolata ufalamaya
çalışıyor gibiydi -
12:04 - 12:05ya da her ne yapıyorsa.
-
12:05 - 12:07Muhteşemdi!
-
12:08 - 12:09Harikaydı.
-
12:10 - 12:12Çünkü ne olduğunu bildiğini düşünüyordu,
-
12:12 - 12:14bana istediğim her şeyi veriyordu:
-
12:14 - 12:17Merhamet, şefkat
-
12:17 - 12:19ve bu küçük el dokunuşuyla
-
12:20 - 12:23yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.
-
12:23 - 12:26Eee-vet.
-
12:26 - 12:27İyileştirdi.
-
12:30 - 12:33Bunun üstüne, uzun bir süre gülümsedim.
-
12:36 - 12:40Pozitiflik, uğruna
savaşmaya değen bir şey, -
12:41 - 12:44birileriyle olan değil--
-
12:44 - 12:45o içsel.
-
12:46 - 12:50Yaşamınızda
olumlu bir değişiklik istiyorsanız -
12:52 - 12:56sürekli bir biçimde pozitif olmalısınız.
-
13:01 - 13:03Benim kan grubum aslında B pozitif.
-
13:04 - 13:07(Kahkahalar)
-
13:07 - 13:09Biliyorum, klişe TV adamı şaka yaptı,
-
13:09 - 13:11kızım nefret ediyor ama aldırmıyorum!
-
13:11 - 13:13Pozitif olun!
-
13:13 - 13:16(Kahkahalar)
-
13:21 - 13:23Yıllar önce 14 yaşında bir erkek çocuk --
-
13:23 - 13:25bu çocukta vitiligo vardı --
-
13:25 - 13:29yüzümü TV'de göstermemi istedi.
-
13:29 - 13:31Bunu yapmayacaktım,
-
13:31 - 13:34bunu aşmıştık,
işimi kaybedeceğimi düşündüm -
13:34 - 13:36ama çocuk beni şunu söyleyerek ikna etti,
-
13:37 - 13:41"Eğer insanlara nasıl göründüğünü gösterip
-
13:41 - 13:44bunu anlatırsan
belki bana farklı davranırlar." -
13:44 - 13:47Boom! At gözlüğü çıktı.
-
13:48 - 13:50Bir TV sunumu yaptım,
-
13:50 - 13:52Çok büyük, güçlü tepkiler aldım.
-
13:53 - 13:55Ne yapacağımı bilmiyordum.
-
13:55 - 13:58Dikkatleri çektim, çocuklara
-
13:58 - 13:59ve vitiligolu insanlara odaklandım.
-
14:00 - 14:02Bir destek grubu başlattım.
-
14:03 - 14:06Çok kısa bir sürede, "VITArkadaşlığı"ını
-
14:06 - 14:11ve ülke genelindeki "V-Gücü"
destek gruplarını fark ettik. -
14:12 - 14:182016'da,
Dünya Vitiligo Günü'nü kutladık. -
14:21 - 14:23Bu geçtiğimiz 25 Haziran'da
-
14:23 - 14:26300'den fazla kişi
-
14:26 - 14:31yıllık kutlama etkinliğindeydi.
-
14:31 - 14:32Muhteşemdi.
-
14:33 - 14:34(Alkış)
-
14:34 - 14:36Teşekkürler.
-
14:40 - 14:43Şimdi, size yalan söylemeyeceğim
-
14:43 - 14:46ve bununla yaşamak için
pozitif bir yer bulmanın -
14:46 - 14:50hızlı veya kolay olduğunu da
söylemeyeceğim -
14:51 - 14:53ama onu buldum
-
14:55 - 14:56çok daha fazlasına sahip oldum.
-
14:58 - 15:01Daha iyi bir adam oldum,
-
15:01 - 15:03her zaman olmak istediğim gibi bir adam,
-
15:03 - 15:09bir oda dolusu yabancının
karşısında durabilen -
15:09 - 15:12ve hayatındaki en zor hikâyelerden
bazılarını anlatabilen -
15:14 - 15:15ve hepsini bir gülümse ile bitiren
-
15:17 - 15:22ve hepinizin yine gülümsediği
gerçeğindeki mutluluğu bulabilen bir adam. -
15:23 - 15:25Teşekkürler.
-
15:25 - 15:27(Alkış)
- Title:
- İnsanların vitiligoyu anlamalarına nasıl yardım ediyorum
- Speaker:
- Lee Thomas
- Description:
-
TV haber muhabiri Lee Thomas, kendisine pigmentsiz cildinde geniş parçalar bırakan, küçümseme ve sabit bakışlara yol açan bir otoimmün hastalığı olan vitiligo teşhisi konulduktan sonra kariyerinin bittiğini düşündü. Bu büyüleyici konuşmada, yanlış anlaşılma ve görüntüsü ile ilgili korkusuyla baş etmek için bir görev, diyolog -- ve bir gülümseme ile yöntemi nasıl keşfettiğini paylaşıyor. Thomas " Pozitiflik savaşmaya değer bir şeydir ve başkalarıyla savaşmak değil -- o içseldir." diyor. "Pozitif bir değişiklik yapmak istiyorsan, sürekli bir şekilde pozitif olmalısın."
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:44
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How I help people understand vitiligo |