Return to Video

Van Jones: Plastikte ekonomik adaletsizlik

  • 0:04 - 0:06
    Burada olmaktan ve
  • 0:06 - 0:08
    çok önemli gördüğüm bu konuyla ilgili
  • 0:08 - 0:10
    konuşmaktan dolayı şeref duyuyorum.
  • 0:10 - 0:12
    Plastiğin gezegenimiz ve diğer canlı türlerinin üzerindeki
  • 0:12 - 0:14
    korkunç etkilerinden
  • 0:14 - 0:17
    çok bahsettik;
  • 0:17 - 0:19
    ancak plastik insanlara,
  • 0:19 - 0:22
    özellikle de fakir insanlara, zarar veriyor.
  • 0:22 - 0:24
    Ve hem plastiğin üretiminde
  • 0:24 - 0:27
    hem de kullanımı ve atılımında
  • 0:27 - 0:29
    tehlikede olan kitle
  • 0:29 - 0:32
    fakir insanlardır.
  • 0:32 - 0:35
    İnsanlar BP petrol sızıntısı olduğunda
  • 0:35 - 0:37
    haklı olarak
  • 0:37 - 0:39
    çok üzüldüler.
  • 0:39 - 0:41
    İnsanlar "Aman tanrım,
  • 0:41 - 0:43
    bu petrol korkunç bir şey. Suya karışmış.
  • 0:43 - 0:45
    Oradaki tüm canlıları
  • 0:45 - 0:47
    yok edecek.
  • 0:47 - 0:49
    İnsanlar zarar görecek.
  • 0:49 - 0:51
    Sızan petrolün körfezdeki insanlara
  • 0:51 - 0:53
    zarar verecek olması korkunç bir şey."
  • 0:53 - 0:55
    Nedense insanlar petrolün sağ salim kıyıya ulaşması
  • 0:55 - 0:58
    durumunda ne olacağını düşünmezler.
  • 0:58 - 1:01
    Petrol gerçekten de hedeflenen yere ulaşsa ne olurdu?
  • 1:01 - 1:03
    Sadece motorlarda yakıt olup
  • 1:03 - 1:06
    küresel ısınmaya katkıda bulunmakla kalmayacaktı;
  • 1:06 - 1:09
    "Kanser sokağı" denilen bir yer var.
  • 1:09 - 1:11
    Oraya "kanser sokağı" deniliyor çünkü
  • 1:11 - 1:14
    petrolün petrokimya endüstrisinde
  • 1:14 - 1:16
    plastiğe dönüştürülmesi esnasında
  • 1:16 - 1:19
    insanlar ölüyor.
  • 1:19 - 1:22
    Orada, körfezde yaşayan insanların ömürlerini kısaltıyor.
  • 1:22 - 1:25
    Neticede petrol ve petrokimyasallar sadece bir sızıntı olması
  • 1:25 - 1:27
    durumunda değil, olmaması durumunda da sorun teşkil ediyor.
  • 1:27 - 1:29
    Ve fakir insanların sırf biz bu
  • 1:29 - 1:31
    tek kullanımlık ürünlere sahip olalım diye
  • 1:31 - 1:33
    ödedikleri bedeli göremiyoruz.
  • 1:33 - 1:35
    Anlamadığımız başka bir şey de
  • 1:35 - 1:38
    fakir insanların sadece üretim esnasında zarar görmediğidir.
  • 1:38 - 1:40
    Fakir insanlar ürünlerin kullanılması
  • 1:40 - 1:42
    esnasında da zarar görüyorlar.
  • 1:42 - 1:44
    Belli bir gelir seviyesine ulaşmış
  • 1:44 - 1:46
    kişiler için tercih diye bir şey söz konusu.
  • 1:46 - 1:48
    Çok çalışıp bir iş sahibi olmak istememizin
  • 1:48 - 1:50
    ve parasız kalmak istemeyişimizin sebebi
  • 1:50 - 1:53
    ekonomik tercihler yapabilelim diyedir.
  • 1:53 - 1:55
    Aslında bizim zehirli ve tehlikeli
  • 1:55 - 1:57
    plastik içeren ürünleri
  • 1:57 - 1:59
    kullanmamayı seçme şansımız var.
  • 1:59 - 2:02
    Fakir olanlar içinse böyle bir tercih söz konusu değil.
  • 2:02 - 2:04
    Yani, tehlikeli kimyasallar içeren
  • 2:04 - 2:06
    ve çocuklarının kullandığı bu ürünleri
  • 2:06 - 2:09
    satın alanlar çoğunlukla fakir insanlardır.
  • 2:09 - 2:11
    Bu zehirli plastikleri daha çok
  • 2:11 - 2:13
    kullanan ve tüketen
  • 2:13 - 2:16
    işte bu insanlardır.
  • 2:16 - 2:19
    Ve insanlar, "Efendim başka bir ürün alsınlar" diyorlar.
  • 2:19 - 2:22
    İyi de, fakirseniz böyle tercihlerde bulunamazsınız.
  • 2:22 - 2:24
    Çoğu kez en ucuz ürünleri almak zorundasınız.
  • 2:24 - 2:27
    En ucuz ürünler de çoğunlukla en tehlikeli olanlardır.
  • 2:27 - 2:29
    Ve sanki bu yetmezmiş gibi
  • 2:29 - 2:31
    plastiğin üretimi- ki bu da
  • 2:31 - 2:34
    "kanser sokağı" gibi yerlerde kansere yol açıp ömrü kısaltmaktadır-
  • 2:34 - 2:37
    ve kullanımı aşamasında - ki bu da zavallı çocuklara zarar vermektedir-
  • 2:37 - 2:39
    olmasa bile, atılması esnasında
  • 2:39 - 2:41
    zarar gören
  • 2:41 - 2:43
    yine fakir insanlardır.
  • 2:43 - 2:45
    Çoğu kez iyi birşey yaptığımızı düşünürüz.
  • 2:45 - 2:47
    Ofistesiniz ve şişe suyunuzu,
  • 2:47 - 2:49
    ya da her ne ise, içiyorsunuz ve
  • 2:49 - 2:52
    kendi kendinize, "Eee bunu atacağım" diye düşünüyorsunuz.
  • 2:52 - 2:54
    Yok, hayır erdemli biri gibi davranacağım.
  • 2:54 - 2:56
    Mavi çöp kutusuna koyacağım.
  • 2:56 - 2:58
    "Ben benimkini mavi çöp kutusuna koydum" diye düşünüp,
  • 2:58 - 3:01
    sonra da arkadaşınıza dönüp,
  • 3:01 - 3:03
    "Hey sen bilgisiz,
  • 3:03 - 3:05
    sen niye beyaz çöp kutusuna atıyorsun" dersiniz,
  • 3:05 - 3:07
    ve bununla hem eğlenir hem de ders veririz.
  • 3:07 - 3:09
    Böylece kendimizi çok iyi hissederiz.
  • 3:10 - 3:12
    Belki kendimi affederim.
  • 3:12 - 3:15
    Siz değil, ama ben bu şekilde hissediyorum.
  • 3:16 - 3:19
    Ve böyle kendimizi iyi hissettiğimiz anlarımız olur.
  • 3:19 - 3:22
    Ama eğer o küçük şişenin
  • 3:22 - 3:24
    nereye gittiğini takip etseydik,
  • 3:24 - 3:27
    çoğu kez bir gemiye konulacağını
  • 3:27 - 3:29
    hayretler içinde görürdük.
  • 3:29 - 3:32
    Bir şey uğruna okyanusu
  • 3:32 - 3:34
    boydan boya geçecek,
  • 3:34 - 3:37
    ve gelişmekte olan bir ülkeyi -genellikle de Çin'i- boylayacaktır.
  • 3:37 - 3:40
    Sanırım biz kafamızda, birinin bu şişeyi alıp,
  • 3:40 - 3:43
    "Ah şişecik, seni gördüğümüze çok
  • 3:43 - 3:45
    memnun olduk şişecik" diyeceğini düşünüyoruz.
  • 3:45 - 3:47
    (Kahkahalar)
  • 3:47 - 3:50
    "Öyle iyi hizmet ettin ki"
  • 3:50 - 3:52
    Biraz şişe masajı yapıp,
  • 3:52 - 3:54
    madalya takar.
  • 3:54 - 3:56
    Ve, "şimdi ne yapmak istersin?" diye sorar.
  • 3:56 - 3:59
    Şişecik de, "bilmem ki" der.
  • 3:59 - 4:02
    Fakat gerçekte durum böyle değildir.
  • 4:04 - 4:06
    O şişe
  • 4:06 - 4:09
    eninde sonunda yakılacaktır.
  • 4:09 - 4:12
    Gelişmekte olan ülkelerde
  • 4:12 - 4:14
    plastiğin geri kazanımı
  • 4:14 - 4:16
    yakılmasıyla olur, ki bu da
  • 4:16 - 4:18
    akıl almaz derecede zehirli kimyasalların açığa çıkmasına
  • 4:18 - 4:20
    ve yine insanların ölmesine neden olur.
  • 4:20 - 4:22
    Ve böylece "kanser sokağı" gibi
  • 4:22 - 4:24
    petrokimya merkezlerinde
  • 4:24 - 4:27
    bu ürünleri üreten fakir insanlar;
  • 4:27 - 4:29
    bu ürünleri çoğunlukla kullanan bu insanlar;
  • 4:29 - 4:31
    ve geri kazanım noktasında dahi
  • 4:31 - 4:33
    yer alan bu fakirlerin
  • 4:33 - 4:36
    bizim tek kullanımlılığa olan bağımlılığımızdan dolayı
  • 4:36 - 4:39
    ömürleri kısalıyor,
  • 4:39 - 4:42
    ve hepsi bu sebepten dolayı
  • 4:42 - 4:44
    çok zarar görüyor.
  • 4:44 - 4:46
    Şimdi siz kendi kendinize düşünüp - çünkü ben sizin nasıl olduğunuzu biliyorum -
  • 4:46 - 4:48
    diyorsunuz ki, "Bu durum tabi ki fakirler için
  • 4:48 - 4:50
    çok kötü birşey.
  • 4:50 - 4:52
    Tek kelimeyle korkunç;
  • 4:52 - 4:54
    yazık bu insanlara.
  • 4:54 - 4:57
    Umarım birileri onlara yardım etmek için birşeyler yapar."
  • 4:57 - 5:00
    Ancak biz şunu anlamıyoruz:
  • 5:00 - 5:02
    Biz burada Los Angeles'dayız.
  • 5:02 - 5:04
    Los Angeles'daki hava kirliliğini
  • 5:04 - 5:06
    azaltmak için çok çalıştık.
  • 5:06 - 5:08
    Ancak ne oldu biliyor musunuz?
  • 5:08 - 5:10
    Şu anda Asya'da aşırı kirli üretim olduğundan ve
  • 5:10 - 5:12
    oradaki çevre ile ilgili kanunlar
  • 5:12 - 5:14
    halk sağlığını korumaya yönelik olmadığından,
  • 5:14 - 5:16
    Kaliforniya'da hava kirliliğini azaltmak
  • 5:16 - 5:18
    ve havayı temizlemek için yaptığımız
  • 5:18 - 5:20
    kazanımların neredeyse tamamı
  • 5:20 - 5:23
    Asya üzerinden gelen kirli hava tarafından silip süpürüldü.
  • 5:24 - 5:27
    Görüldüğü gibi hepimiz etkileniyor ve zarar görüyoruz.
  • 5:27 - 5:30
    Bu durumdan en çok ve en kötü şekilde zarar görenler yine fakir insanlar oluyor.
  • 5:30 - 5:33
    Ancak kirli üretim, zehirli maddelerin yanması,
  • 5:33 - 5:35
    Asya'da çevre standartlarının eksikliği
  • 5:35 - 5:38
    o kadar çok hava kirliliği yaratıyor ki
  • 5:38 - 5:41
    okyanusu geçip burada, Kaliforniya'daki kazanımlarımızı silip attı.
  • 5:41 - 5:43
    Şimdi tekrar başladığımız yere, 1970'li yıllara geri döndük.
  • 5:43 - 5:45
    Hepimiz aynı gezegende yaşıyoruz,
  • 5:45 - 5:48
    ve bu sorunların köküne inebilmeliyiz.
  • 5:48 - 5:51
    Bence bu meselenin kökünde
  • 5:51 - 5:54
    tek kullanımlılık fikri yatıyor.
  • 5:54 - 5:57
    Gördüğünüz gibi eğer gezegenimizi
  • 5:57 - 5:59
    zehirlemek ve kirletmek için yaptığımız şeylerle
  • 5:59 - 6:01
    fakir insanlara yaptığımız şeyler arasındaki
  • 6:01 - 6:04
    bağlantıyı görürsek
  • 6:04 - 6:06
    çok can sıkıcı ama faydalı
  • 6:06 - 6:09
    bir şeyi anlamış oluruz:
  • 6:09 - 6:11
    Gezegeni mahvetmek için
  • 6:11 - 6:13
    insanları da mahvetmemiz lazım.
  • 6:13 - 6:16
    Ama eğer insanları koruyabildiğimiz bir dünya
  • 6:16 - 6:18
    yaratırsak gezegenimizi de mahvetmeyiz.
  • 6:18 - 6:20
    Yani şu anda sosyal adaletçi anlayışla
  • 6:20 - 6:23
    çevre bilimci anlayışın bir araya
  • 6:23 - 6:25
    geldiği bir zamandayız;
  • 6:25 - 6:27
    ve görüyoruz ki nihayetinde
  • 6:27 - 6:30
    fikir olarak ikisi de aynı.
  • 6:30 - 6:33
    Ve bu da tek kullanımlık herhangi bir şeyimizin kalmaması demek.
  • 6:33 - 6:36
    Tek kullanımlık kaynaklarımızın olmaması.
  • 6:36 - 6:38
    Yenilenemeyen canlı türlerinin olmaması.
  • 6:38 - 6:41
    Ve aynı zamanda yenilenemeyen insanların olmaması.
  • 6:41 - 6:43
    Ziyan edilecek bir gezegenimiz ve
  • 6:43 - 6:46
    ziyan edilecek çocuklarımız yok- hepsi çok değerli.
  • 6:46 - 6:49
    Hepimiz bu anlayışa sahip olursak
  • 6:49 - 6:52
    harekete geçmek için yeni fırsatlar doğacak.
  • 6:52 - 6:54
    Yeni ortaya çıkan
  • 6:54 - 6:56
    bir bilim olan biyomimikri
  • 6:56 - 6:58
    önemli bir sosyal adalet görüşüne
  • 6:58 - 7:01
    dönüşüyor.
  • 7:01 - 7:03
    Bu şeyleri yeni öğrenen kişiler için
  • 7:03 - 7:05
    biyomimikri tüm canlı türlerinin
  • 7:05 - 7:07
    ilmine saygı duymak demektir.
  • 7:07 - 7:09
    Bu arada demokrasi tüm insanların bilgeliğine
  • 7:09 - 7:11
    saygı duymak demektir-buna da geleceğiz.
  • 7:11 - 7:14
    Ancak biyomimikri tüm canlı türlerine saygı duymak demektir.
  • 7:14 - 7:17
    Öyle görünüyor ki biz çok akıllı türleriz.
  • 7:17 - 7:20
    Bu büyük beyin yada her ne ise; kendimizle oldukça gurur duyuyoruz.
  • 7:20 - 7:23
    Ancak sert bir cisim yapmak istiyorsak
  • 7:23 - 7:26
    çıkıp, "biliyorum, sert bir madde yapacağım.
  • 7:26 - 7:29
    Vakumlu kaplar ve fırınlar edinip,
  • 7:29 - 7:31
    yerden birşeyler çıkaracağım,
  • 7:31 - 7:34
    ve ısıtıp, zehirleyip, etrafı kirleteceğim;
  • 7:34 - 7:37
    ama bu sert maddeyi oluşturdum.
  • 7:37 - 7:39
    Çok akıllıyım." diyeceğiz.
  • 7:39 - 7:42
    Ve arkanıza baktığınızda ise herşeyi yıkıp yok etmişsinizdir.
  • 7:42 - 7:44
    Biliyor musunuz? Siz çok akıllısınız;
  • 7:44 - 7:46
    ama bir istiridye kadar değil.
  • 7:46 - 7:48
    Bir istiridyenin kabuğu serttir.
  • 7:48 - 7:51
    Vakumlu kaplar, büyük fırınlar yoktur;
  • 7:51 - 7:53
    zehir yoktur; kirlilik yoktur.
  • 7:53 - 7:55
    Öyle görünüyor ki diğer canlı türleri
  • 7:55 - 7:57
    doğanın çok iyi bildiği biyolojik yöntemleri
  • 7:57 - 8:00
    kullanarak ihtiyacımız olan bir çok şeyi
  • 8:00 - 8:03
    nasıl meydana getireceğini çözmüş.
  • 8:03 - 8:05
    Biyomimikrinin bu yönü,
  • 8:05 - 8:07
    nihayet bilim adamlarımızın diğer canlı türlerinden
  • 8:07 - 8:09
    öğrenecek çok şeyimizin olduğunu anlaması bakımından önemlidir.
  • 8:09 - 8:11
    Bir fareyi alıp
  • 8:11 - 8:13
    ona birşeyler batırmaktan bahsetmiyorum.
  • 8:13 - 8:16
    Bu küçük canlıları suistimal etmekten de bahsetmiyorum-
  • 8:16 - 8:19
    Onlara ve yapabildiklerine saygı duymaktan bahsediyorum.
  • 8:19 - 8:21
    Buna biyomimikri diyoruz;
  • 8:21 - 8:23
    ve bu da
  • 8:23 - 8:25
    atıksız üretim ve
  • 8:25 - 8:27
    sıfır hava kirliliğine giden kapıyı açar-
  • 8:27 - 8:29
    ki böylelikle gezegenimizi kirletmeden
  • 8:29 - 8:31
    yüksek kalitede bir yaşam ve yüksek
  • 8:31 - 8:33
    hayat standartlarından yararlanabiliriz.
  • 8:33 - 8:36
    Tüm canlı türlerinin ilmine saygı duymak
  • 8:36 - 8:38
    anlamına gelen biyomimetik fikri ile
  • 8:38 - 8:40
    demokrasi ve sosyal adalet
  • 8:40 - 8:42
    fikrini birleştirdiğimizde, ki bu da
  • 8:42 - 8:45
    tüm insanların bilgeliği ve değerine saygı demektir,
  • 8:45 - 8:47
    farklı bir toplum ortaya çıkacaktır.
  • 8:47 - 8:49
    Bu durumda farklı bir ekonomimiz olurdu.
  • 8:49 - 8:51
    Dr.King'in gurur duyacağı
  • 8:51 - 8:53
    yeşil bir çevremiz olurdu.
  • 8:53 - 8:55
    Amaç bu olmalı.
  • 8:55 - 8:58
    Ve buraya ulaşmak için öncelikle
  • 8:58 - 9:01
    tek kullanımlık fikrinin
  • 9:01 - 9:03
    sadece bahsettiğimiz canlı türlerine zarar vermekle kalmayıp
  • 9:03 - 9:05
    toplumumuzu bile mahvettiğini
  • 9:05 - 9:08
    kabul etmemiz lazım.
  • 9:08 - 9:11
    Burada, Kaliforniya'da, yaşamaktan son derece gurur duyuyoruz.
  • 9:11 - 9:13
    Daha yeni seçimler oldu, ve herkes
  • 9:13 - 9:16
    "Evet, bizim buradakiler dışında,
  • 9:16 - 9:19
    başka eyaletler ne yapıyordu bilmem" diyor.
  • 9:19 - 9:21
    Kahkahalar
  • 9:21 - 9:23
    Öyle gururlular.
  • 9:23 - 9:26
    Tamam ben de öyle.
  • 9:26 - 9:29
    Ancak Kaliforniya olarak bazı yeşillikler bakımından
  • 9:29 - 9:32
    dünya lideri olsak da ne yazık ki
  • 9:32 - 9:34
    bazı suç ve cezalandırma işlerinde de
  • 9:34 - 9:37
    dünya lideriyiz.
  • 9:37 - 9:40
    Elli eyalet içerisinde hapis cezası oranları
  • 9:40 - 9:42
    en yüksek olan eyalet Kaliforniya'dır.
  • 9:42 - 9:45
    Şu anda bizim ahlaki bir durumla yüzleşmemiz lazım.
  • 9:45 - 9:48
    Arazilerden işe yaramayan
  • 9:48 - 9:50
    malzemeleri kurtarmaya çok hevesliyiz,
  • 9:50 - 9:52
    ancak yaşayan canlıları, insanları kurtarmak için
  • 9:52 - 9:55
    o kadar da hevesli davranmıyoruz.
  • 9:55 - 9:58
    Ve diyebilirim ki
  • 9:58 - 10:00
    dünya nüfusunun %5'ini oluşturan bizler
  • 10:00 - 10:03
    sera gazlarının %25'ini üretiyoruz
  • 10:03 - 10:05
    ve dünya mahkümlarının %25'ine sahibiz.
  • 10:05 - 10:08
    Dünyanın herhangi bir yerinde mahkum olan
  • 10:08 - 10:10
    her dört kişiden biri şu an burada Birleşik Devletlerde.
  • 10:10 - 10:13
    İşte bu da bu inandığımız tek kullanımlık
  • 10:13 - 10:16
    fikriyle uyumlu bir şey.
  • 10:16 - 10:19
    Ancak yine de destekçi sayısını artırması
  • 10:19 - 10:21
    ve büyümesi gereken
  • 10:21 - 10:23
    ve doğal güven bölgemizin dışına
  • 10:23 - 10:25
    çıkması gereken bu hareketin
  • 10:25 - 10:28
    -plastik gibi şeylerden kurtulma ve
  • 10:28 - 10:31
    ekonominin yönünü değiştirmesine yardımcı olma hareketinin-
  • 10:31 - 10:34
    başarılı olması yönündeki zorluklardan biri de
  • 10:34 - 10:37
    insanların bu harekete şüpheyle bakmasıdır.
  • 10:37 - 10:40
    Ve bir soru soruyorlar, ve soru da şu:
  • 10:40 - 10:43
    Bu insanlar nasıl bu kadar hevesli olabiliyorlar?
  • 10:43 - 10:46
    Fakir birisi, düşük gelirli birisi,
  • 10:46 - 10:49
    "kanser sokağındaki" birisi, Watts'dan birisi,
  • 10:49 - 10:51
    Harlem'deki birisi, yerli toplama kampından birisi
  • 10:51 - 10:53
    haklı bir şekilde şöyle diyebilir:
  • 10:53 - 10:56
    "Nasıl oluyor da bu insanlar
  • 10:56 - 10:58
    bir plastik şişenin ikinci bir
  • 10:58 - 11:00
    şansı olması için
  • 11:00 - 11:02
    ya da aliminyum bir kutunun
  • 11:02 - 11:05
    ikinci bir şansı olması için uğraşıyorlar da
  • 11:05 - 11:07
    benim çocuğumun başı derde girip
  • 11:07 - 11:09
    hapse girdiğinde
  • 11:09 - 11:11
    ikinci bir şansı olmuyor?"
  • 11:11 - 11:13
    Bu hareket nasıl oluyor da güçlü bir sesle
  • 11:13 - 11:16
    ziyan edilecek, sokağa atılacak kullanılmış malzemelerimiz yok derken
  • 11:16 - 11:18
    insan hayatını ve
  • 11:18 - 11:21
    "kanser sokağı"ndaki gibi toplulukların hayatlarını sokağa atmayı kabulleniyor?
  • 11:21 - 11:24
    Ve işte şimdi bu hareketle gurur
  • 11:24 - 11:27
    duymamız için bir fırsatımız var.
  • 11:27 - 11:29
    Bu gibi konuları ele aldığımızda
  • 11:29 - 11:31
    diğer hareketlere de ulaşmamız
  • 11:31 - 11:33
    ve daha çok büyüyüp daha kapsamlı
  • 11:33 - 11:36
    hale gelmemiz için bir çağrı fırsatı yakalıyoruz.
  • 11:36 - 11:39
    Ve sonunda içinde bulunduğumuz bu saçma ikilemden çıkabiliriz.
  • 11:40 - 11:42
    Çoğunuz iyi, yumuşak kalpli insanlarsınız.
  • 11:42 - 11:45
    Gençken tüm dünyayı umursuyordunuz
  • 11:45 - 11:47
    ve birisi bir zamanda
  • 11:47 - 11:49
    bir mesele seçmeniz gerektiğini
  • 11:49 - 11:51
    sevginizi bir meseleye indirgemeniz gerektiğini söyledi.
  • 11:51 - 11:53
    Tüm dünyayı sevemezsiniz-
  • 11:53 - 11:55
    ya ağaçlarla ilgileneceksiniz
  • 11:55 - 11:57
    ya da göçmenlerle ilgileneceksiniz.
  • 11:57 - 12:00
    Bu ikisini birleştirip tek meseleye indirgemelisiniz.
  • 12:00 - 12:03
    Ve gerçekten size şunu söylediler:
  • 12:03 - 12:05
    "Bir ağacı mı, yoksa
  • 12:05 - 12:07
    bir çocuğu mu kucaklayacaksınız"? Seçin.
  • 12:07 - 12:09
    Simdi, siz "bir ağacı mı, yoksa
  • 12:09 - 12:11
    bir çocuğu mu kucaklayacaksınız?" Seçiminizi yapın.
  • 12:11 - 12:13
    Plastik gibi sorunlar üzerinde çalışmaya başladığınızda
  • 12:13 - 12:16
    herşeyin birbiriyle alakalı olduğunu görürsünüz
  • 12:16 - 12:18
    ve çok şükür çoğumuzun iki eli var.
  • 12:18 - 12:20
    Her ikisini de kucaklayabiliriz.
  • 12:20 - 12:22
    Çok teşekkürler.
  • 12:22 - 12:28
    Alkışlar
Title:
Van Jones: Plastikte ekonomik adaletsizlik
Speaker:
Van Jones
Description:

Van Jones sosyal adaletçi bakış açısıyla plastik kirliliğine karşı bir durumu ortaya koyuyor. Kendisi, plastik atıklarının öncelikle ve en kötü şekilde fakir ülkeleri ve insanları vurduğunu ve yaşadığımız yer neresi ve kazancımız ne olursa olsun bunun sonuçlarına hepimizin ortak olacağını gösteriyor. Van Jones, TEDXGPGP'de ilk kullanımda atmaya hevesli olan gezegenimizi ıslah edebilmemiz için bir kaç etkili fikir öneriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
12:29
Cevat Erisken added a translation

Turkish subtitles

Revisions