Perspektif her şeydir
-
0:00 - 0:02Burada gördüğünüz
-
0:02 - 0:05elektronik bir sigara.
-
0:05 - 0:09Bu öyle bir şey ki, bir iki yıl önce
icat edildiğinden beri -
0:09 - 0:11bana tarifsiz bir mutluluk verdi.
-
0:11 - 0:12(Gülüşmeler)
-
0:12 - 0:15Bir kısmı sanırım nikotinden,
-
0:15 - 0:17ama daha fazlası var.
-
0:17 - 0:22İngiltere'de halka açık
alanlarda sigara yasaklandığından beri -
0:22 - 0:26partilerden bir daha hiç keyif almadım.
-
0:26 - 0:27(Gülüşmeler)
-
0:27 - 0:31Sebebini daha geçtiğimiz gün çözdüm.
-
0:31 - 0:32Bir partiye gittiğinizde
-
0:32 - 0:34elinizde bir bardak
kırmızı şarapla devamlı olarak -
0:34 - 0:36insanlarla sohbet ediyorsunuz,
-
0:36 - 0:39aslında tüm geceyi
konuşarak geçirmeyi istemiyorsunuz. -
0:39 - 0:40Gerçekten çok yorucu.
-
0:40 - 0:44Bazen sadece sessizce tek başınıza,
düşüncelerle baş başa kalmak istiyorsunuz. -
0:44 - 0:49Bazen öylece köşede durup
pencereden dışarıya bakmak istiyorsunuz. -
0:49 - 0:52Sorun şu ki, sigara içemediğinizde
-
0:52 - 0:56eğer tek başına pencereden
dışarıyı seyrediyorsanız -
0:56 - 0:59asosyal, arkadaşı olmayan
bir ahmak oluyorsunuz. -
0:59 - 1:00(Gülüşmeler)
-
1:00 - 1:04Sigarayla pencereden
dışarı baktığınız zaman ise -
1:04 - 1:07lanet olası filozofsunuzdur.
-
1:07 - 1:08(Gülüşmeler)
-
1:08 - 1:14(Alkış)
-
1:14 - 1:18Olayları yeniden tanımlamanın gücü
-
1:18 - 1:22asla küçümsenemez.
-
1:22 - 1:25Bahettiğimiz tamamen
aynı şey, aynı aktivite -
1:25 - 1:27fakat biri kendinizi harika hissettiriyor
-
1:27 - 1:31diğeri, ufak
bir duruş değişikliği ile -
1:31 - 1:33kendinizi berbat hissettiriyor.
-
1:33 - 1:36Klasik ekonomi ile
ilgili sorunlardan biri de -
1:36 - 1:39tamamen gerçeklikle dolu olmasıdır.
-
1:39 - 1:43Gerçeklik, insan
mutluluğu için iyi bir rehber değildir. -
1:43 - 1:45Neden mesela,
-
1:45 - 1:48emekliler, genç işsizlerden
-
1:48 - 1:51daha mutlulular?
-
1:51 - 1:54Aslında her iki grup da
hayatlarının birebir aynı noktasındalar. -
1:54 - 1:58Fazlasıyla zamanları var
fakat yeterince paraları yok. -
1:58 - 2:01Oysa emeklilerin çok mutlu
oldukları söyleniyor, -
2:01 - 2:04diğer yandan işsizler aşırı derecede
mutsuz ve depresif. -
2:04 - 2:09Sanırım bunun nedeni, emeklilerin
emekli olmayı seçtiklerine inanırken -
2:09 - 2:11genç işsizlerin
-
2:11 - 2:14bu duruma zorla düştüklerine inanmaları.
-
2:14 - 2:18İngiltere'de üst orta sınıf
bu problemi harika bir şekilde çözdü, -
2:18 - 2:20çünkü işsizliği yeniden tanımladılar.
-
2:20 - 2:23Eğer İngiliz üst-orta sınıftan biriyseniz,
-
2:23 - 2:26işsizliğe, "bir yıl ara" dersiniz.
-
2:26 - 2:27(Gülüşmeler)
-
2:27 - 2:31Çünkü Manchester'da
işsiz bir oğlunuzun olması -
2:31 - 2:33çok utanç vericidir,
-
2:33 - 2:36ama Tayland'da işsiz
bir oğlunuz olması -
2:36 - 2:39bir başarı olarak görülür.
-
2:39 - 2:40(Gülüşmeler)
-
2:40 - 2:43Yeniden tanımlamak işlemi,
-
2:43 - 2:48deneyimleri, maliyetleri,
ve şeyleri bütünüyle anlamak -
2:48 - 2:51onların gerçekten ne
olduğuyla ilgili değildir, -
2:51 - 2:53onları nasıl gördüğümüzle ilgilidir
-
2:53 - 2:55ve kesinlikle abartılamaz.
-
2:55 - 2:58Daniel Pink
bir deney yapmış, -
2:58 - 3:00bir kutuya iki köpek koyulmuş
-
3:00 - 3:05ve kutunun tabanından elektrik geçiyormuş.
-
3:05 - 3:09Arada bir tabana elektrik veriliyor
-
3:09 - 3:12ve bu köpeklerin canını yakıyormuş.
-
3:12 - 3:17Tek fark, köpeklerden birinin
olduğu tarafta küçük bir düğme varmış. -
3:17 - 3:20Ve düğmeye değdiği anda
elektrik şoku kesiliyormuş. -
3:20 - 3:24Diğer köpeğin ise düğmesi yokmuş.
-
3:24 - 3:28İlk köpekle tamamen
aynı acıyı hissediyormuş -
3:28 - 3:31fakat şartlar üzerinde
hiçbir kontrolü yokmuş. -
3:32 - 3:35Bu deneyde ilk köpek
göreceli olarak daha mutludur. -
3:35 - 3:38İkinci köpek ise
tamamen depresyona girer. -
3:38 - 3:43Hayat şartlarımızın ne olduğu,
onlar üzerindeki kontrol hissimize -
3:43 - 3:48oranla çok daha önemsizdir.
-
3:48 - 3:50Bu ilginç bir soru.
-
3:50 - 3:54Soru, tüm Batı dünyasının da tartıştığı
-
3:54 - 3:56vergilendirme hakkında.
-
3:56 - 3:58Fakat bence, bir başka konu daha var ki
-
3:58 - 4:01o da vergilendirilen paramız
üzerindeki kontrol seviyemiz. -
4:01 - 4:06Bazı durumlarda 10 pound
verdiğimize lanet ederiz. -
4:06 - 4:12Başka bir durumda ise 10 pound
vermeyi gayet hoş karşılayabiliriz. -
4:12 - 4:17Sağlık vergisi olarak
20.000 pound ödersiniz -
4:17 - 4:18ve enayi gibi hissetmezsiniz.
-
4:18 - 4:22Bir hastane koğuşu için
20.000 pound bağışlarsanız -
4:22 - 4:24o zaman adınız hayırsever olur.
-
4:24 - 4:28Vergi ödeme istekliliğinden
konuşmak için tahminen yanlış ülkedeyim. -
4:28 - 4:30(Gülüşmeler)
-
4:30 - 4:35Bunun karşılığını vereceğim.
Olayları nasıl tanımladığınız önemlidir. -
4:35 - 4:37Siz, Yunanistan'ı kurtarma paketi mi
-
4:37 - 4:41yoksa Yunanistan'a borç veren bir sürü
aptal bankayı kurtarma paketi mi dersiniz? -
4:41 - 4:44Çünkü ikisi de tamamen aynı şey.
-
4:44 - 4:46Sizin olayları nasıl tanımladığınız
-
4:46 - 4:50vereceğiniz tepkiyi etkiler,
hem duygusal olarak hem de ahlaken. -
4:50 - 4:53Tamamıyla dürüst olmak
psikolojik olarak önemli bir değer. -
4:53 - 4:56Yakın arkadaşlarımdan birisi,
profesör olan Nick Chater, -
4:56 - 4:59Londra'da Karar Bilimi Profesörü kendisi,
-
4:59 - 5:01insanlığın saklı derinliklerine
çok daha az zaman -
5:01 - 5:03harcamamız gerektiğine
-
5:03 - 5:06ve saklı gölgeleri keşfetmek için daha fazla
zaman harcamamız gerektiğine inanır. -
5:06 - 5:08Bence de aslında bu doğru.
-
5:08 - 5:11İzlenimlerin, ne yaptığımız ve
-
5:11 - 5:13ne düşündüğümüz üzerinde
delice bir etkisi var. -
5:13 - 5:17Sahip olmadığımız şey ise,
gerçekten iyi bir insan psikolojisi. -
5:17 - 5:19En azından Kahneman öncesi belki,
-
5:19 - 5:22mühendislik ve neo-klasik ekonomi
modellerinin yanına -
5:22 - 5:27koyacak kadar iyi insan psikolojisi
modellerimiz yoktu. -
5:27 - 5:31Psikolojik çözümlere inanan
insanların bir modelleri yoktu. -
5:31 - 5:33Bir çerçevemiz yoktu.
-
5:33 - 5:36Warren Buffett'in iş
ortağı Charlie Munger buna -
5:36 - 5:39"düşünceleri asacağınz
bir kafes" diyor. -
5:39 - 5:42Mühendisler, ekonomistler,
klasik ekonomistler -
5:42 - 5:45hepsinin çok sağlam
kafesleri vardı, -
5:45 - 5:48tüm fikirleri üzerine
asabiliyorlardı. -
5:48 - 5:51Elimizde rasgele bireysel
içgörülerden oluşan bir koleksiyon vardı -
5:51 - 5:54ama bütünsel bir model yoktu.
-
5:54 - 5:58Bu da demek oluyor ki,
çözümlere bakarken -
5:58 - 6:01teknik çözümlere,
Newtonvari çözümlere -
6:01 - 6:05gereğinden fazla öncelik vermişiz
-
6:05 - 6:07fakat psikolojik çözümlere
gereken önemi vermemişiz. -
6:07 - 6:09Eurostar örneğimi biliyorsunuz.
-
6:09 - 6:12Paris ve Londra arasındaki
yolculuğu 40 dakika -
6:12 - 6:16kısaltabilmek için altı
milyon pound harcandı. -
6:16 - 6:20Bu paranın 0.01'i ile
trenlere Wi-Fi koyulabilirdi, -
6:20 - 6:23yolculuğun süresini kısaltmazdı belki
-
6:23 - 6:27ama yolculuğun daha eğlenceli ve
verimli geçmesini sağlayabiliridi. -
6:27 - 6:29Belki bu paranın %10'u ile
-
6:29 - 6:32dünyaca ünlü top modeller
yolculara Chateau Petrus ikram -
6:32 - 6:38ederken bir yandan da
trende yukarı ve aşağı yürürlerdi. -
6:38 - 6:41Elinizde beş (milyon) pound kalırdı
-
6:41 - 6:44ve insanlar trenin
daha da yavaş gitmesini isterlerdi. -
6:44 - 6:46(Gülüşmeler)
-
6:46 - 6:49Neden bu sorunu psikolojik
-
6:49 - 6:51olarak çözmemize fırsat verilmedi?
-
6:51 - 6:55Bence bunun nedeni, yaratıcı ve duygusal
temelli psikolojik çözümlerle, -
6:55 - 6:59rasyonel, sayısal ve
hesaba dayalı çözümlere olan -
6:59 - 7:04yaklaşımımızda bir dengesizliğin,
bir asimetrinin olmasıdır. -
7:04 - 7:07Eğer yaratıcı bir insansanız,
büyük ihtimalle -
7:07 - 7:09fikirlerinizi sizden
daha rasyonel olan -
7:09 - 7:11insanların onayına sunarsınız.
-
7:11 - 7:15Bir maliyet analiziniz,
fizibilite çalışmanız -
7:15 - 7:18bir ROI çalışmanız
ve daha fazlası olmalıdır. -
7:18 - 7:20Bu büyük ihtimalle doğrudur.
-
7:20 - 7:22Ama bu sistem
diğer türlü çalışmaz. -
7:22 - 7:25Mevcut bir çerçevesi olan insanlar,
-
7:25 - 7:28ekonomik bir çerçeve,
bir mühedislik çerçevesi, -
7:28 - 7:31yaptklarının mantığının
tüm cevabı verdiğini düşünürler. -
7:31 - 7:34Hiç şöyle demezler,
"Tüm rakamlar tutuyor -
7:34 - 7:37ama bu fikri sunmadan önce bunu gidip birtakım
çılgın insana gösterip -
7:37 - 7:40daha iyi bir çözümle
gelebilirler mi, bakacağım." -
7:40 - 7:43Bence, biz tamamen yapay olarak
-
7:43 - 7:47mekanik fikirleri
psikolojik fikirlerden üstün görüyoruz. -
7:47 - 7:49Harika bir psikolojik fikir şudur mesela:
-
7:49 - 7:54Yolcu memnuniyeti konusundaki tek harika gelişim,
Londra metrosunda harcanan her poundla -
7:54 - 7:59gelen şey, eksra tren koymak değil
tren saatlerini sıklaştırmak da değil, -
7:59 - 8:03sadece her platforma bir
dot matrix ekran yerleştirmek. -
8:03 - 8:05Beklemek, doğası gereği
-
8:05 - 8:09sadece sayısal bilgiler
ya da ne kadar sürdüğü ile ilgili değil -
8:09 - 8:11bekleme sırasında
hissedilen belirsizlik ile ilgilidir. -
8:11 - 8:15Trenin gelmesine kalan
yedi dakikayı gerisayım yapan bir saatle -
8:15 - 8:17beklemek, dört dakika boyunca
-
8:17 - 8:19tırnak yiyerek ve "Şu kahrolası tren
-
8:19 - 8:22ne zaman gelecek?" diye
beklemekten çok daha az stresli. -
8:22 - 8:26Güzel olan başka bir psiolojik çözüm de
Kore'de gerçekleşmiş. -
8:26 - 8:29Kırmızı trafik lambalarının
geri sayımları gecikmeli. -
8:29 - 8:32Kaza oranının azaldığı
deneylerle kanıtlanmış durumda. -
8:32 - 8:36Neden? Çünkü trafik stresi,
sabırsızlık ve genel sinir hali -
8:36 - 8:40beklenecek sürenin görülebilmesi ile
ciddi şekilde azalıyor. -
8:40 - 8:43Çin'de, tam olarak
arkasındaki mantığı anlamasam da, -
8:43 - 8:46aynı uygulamayı yeşil ışıklara yapmışlar.
-
8:46 - 8:50(Gülüşmeler)
-
8:50 - 8:52Harika bir fikir değil tabii.
-
8:52 - 8:56200 metre uzaktasınız, bakıyorsunuz ki
beş saniyeniz kalmış, gazı köklüyorsunuz. -
8:56 - 8:58(Gülüşmeler)
-
8:58 - 9:01Koreliler, itinayla
her ikisini de test ettiler. -
9:01 - 9:04Uygulamayı kırmızı
ışıkta yaptığınızda kaza oranları düşüyor -
9:04 - 9:07yeşil ışığa yaptığınızda
ise kazalar artıyor. -
9:07 - 9:10İnsanların karar alma
süreçlerinde tüm istediğim bu, -
9:10 - 9:12şu üç konuyu dikkate almaları.
-
9:12 - 9:15Birinin diğerine üstünlüğü
değil dikkate almalarını istediğim. -
9:15 - 9:18Sadece diyorum ki,
problemleri çözerken -
9:18 - 9:20bu üç konuya eşit
derecede önem verin -
9:20 - 9:22ve tam olarak konunun çözümünü
-
9:22 - 9:25bulabilmek
için arayışınızı sürdürün. -
9:25 - 9:27Büyük bir işe baktığınızda,
-
9:27 - 9:31bu üç konunun neredeyse
hepsinde mevcut olduğunu görürsünüz. -
9:31 - 9:33Gerçekten başarılı olan işlerde -
-
9:33 - 9:36Google mesela, teknolojik
olarak büyük bir başarı, -
9:36 - 9:40ayrıca çok da başarılı bir
psikolojik anlayışa dayanıyor. -
9:40 - 9:43İnsanlar tek bir şeyde iyi olanın
-
9:43 - 9:47birden fazla konuda iyi olandan
daha iyi olduğunu düşünürler her zaman. -
9:47 - 9:50Buna hedefin sulanması denir,
insanda doğuştan vardır. -
9:50 - 9:52Ayelet Fishbach'ın bu
konuda bir araştırması var. -
9:52 - 9:54Google zamanında aşağı
yukarı herkes -
9:54 - 9:56bir portal olmaya çalışıyordu.
-
9:56 - 9:57Evet bir arama özelliği var
-
9:57 - 10:01ama yanısıra hava, spor
ve bir parça da haber alabiliyorsunuz. -
10:02 - 10:04Google şunu anladı ki,
sadece bir arama motoru iseniz -
10:04 - 10:07insanlar sizin çok çok iyi
olduğunuzu var sayar. -
10:07 - 10:08Aslında bunu hepiniz televizyon
-
10:08 - 10:10satın almaya gittiğinizde yaşarsınız.
-
10:10 - 10:14Düz ekran TV'lerin durduğu
rafların en sonuna doğru -
10:14 - 10:19DVD oynatıcısı olan
televizyonları görürsünüz. -
10:19 - 10:22Bu aletlerin kalitesiyle ilgili
hiçbir bilgimiz yoktur -
10:22 - 10:26gene de TV - DVD karışımı
olalara bakarız ve "Hıh!" yaparız. -
10:26 - 10:30Biraz TV biraz DVD oynatıcı olan
pek de işe yaramayan bir alettir. -
10:30 - 10:33Mağazadan her birinden
ayrı ayrı satın almış şekilde çıkarız. -
10:33 - 10:38Google teknolojik olduğu kadar
psikolojik de bir başarıdır ayrıca. -
10:38 - 10:41Ben psikolojiyi problem çözmede
kullanabiliriz diyorum, -
10:41 - 10:44problem olduğunu faketmediğimiz
problemlerde bile. -
10:44 - 10:47İnsanlara artık antibiyotiklerini
bitirmelerini öneriyorum. -
10:47 - 10:49Onlara 24 beyaz hap vermeyin.
-
10:49 - 10:5218 beyaz hap altı mavi hap verin ve
-
10:52 - 10:56beyaz hapı önce mavi hapı
sonra almalarını söyleyin. -
10:56 - 10:58Buna bölümleme deniyor.
-
10:58 - 11:01Hedefe varma yolunda eğer
tam ortada bir ikinci -
11:01 - 11:03aşama varsa insanlar çok daha
rahat yolu bitiriyorlar. -
11:03 - 11:06Ekonominin en büyük
hatalarından biri bana göre, -
11:06 - 11:09bazı şeyleri anlayamamasıdır.
-
11:09 - 11:13Emeklilik, işsizlik, maliyet
-
11:13 - 11:18sadece miktarı değil
ayrıca anlamı olan bir işlevdir. -
11:18 - 11:21Bu gördüğünüz İngiltere'de bir gişe.
-
11:21 - 11:24Sıklıkla uzun kuyruklar oluşur gişelerde.
-
11:24 - 11:26Bazen gerçekten çok çok ciddi
sıralar oluşabilir. -
11:26 - 11:28Eğer isterseniz, aynı
prensibi havalimanlarındaki -
11:28 - 11:30güvenlik şeridi için de uygulayabilirsiniz.
-
11:30 - 11:33Eğer iki katı fiyat ödeyip
köprüden geçseydiniz ama bu -
11:33 - 11:36şerit tamamen hızlı
bir şerit olsaydı ne olurdu? -
11:36 - 11:40Kesinlikle mantıksız birşey değil.
Ekonomik olarak da etkin bir uygulama. -
11:40 - 11:42Bazı insanlara göre zaman
çok değerlidir. -
11:42 - 11:44Eğer bir iş görüşmesine yetişecekseniz,
-
11:44 - 11:49birkaç pound fazla ödeyip, hızlı
şeritten gitmeyi tercih edersiniz. -
11:49 - 11:51Kayınvalidenizi ziyarete
gidiyoranız eğer, -
11:51 - 11:55o zaman sol şeritte kalmayı seçersiniz.
-
11:55 - 12:00Tek problem, ekonomik olarak etkin olan
bu çözümü insanlara sunarsanız -
12:00 - 12:01bundan nefret edeceklerdir.
-
12:01 - 12:04Çünkü sırf gelirinizi arttırmak için
köprüde gecikmelere -
12:04 - 12:06yol açacağınızı düşüneceklerdir,
-
12:06 - 12:10ve "Neden senin beceriksizliğini
finanse ediyorum?" diyeceklerdir. -
12:10 - 12:12Diğer taraftan, eğer çerçeveyi
biraz değiştirirseniz ve -
12:12 - 12:15yardımsever bir gelir yönetimi yaparsanız,
-
12:15 - 12:20yani ekstra para köprü firmasına değil
yardım kuruluşuna bağışlanacak derseniz, -
12:20 - 12:24ödemenin altında yatan
mentalite tamamen değişir. -
12:24 - 12:27Ekonomik olarak oldukça
etkin bir çözüme kavuşursunuz, -
12:27 - 12:29bu çözüm halkın onayını da alır,
-
12:29 - 12:31hem de bir pislik gibi görüneceğinize
-
12:31 - 12:34hafif doz merhamet de barındırır.
-
12:34 - 12:37Ekonomistlerin yaptıkları temel hata
-
12:37 - 12:40paranın para olduğunu düşünmeleri.
-
12:40 - 12:44Acı tecrübelerle öğrendim ki
ödenen beş pound -
12:44 - 12:47sadece miktarıyla değil
-
12:47 - 12:49gittiği yeri düşünmemizle de ilgili.
-
12:49 - 12:52Bence bu düşünce vergi
politikalarında bir devrim yaratabilir. -
12:52 - 12:54Kamu hizmetlerinde
devrim yaratabilir. -
12:54 - 12:57Olayları çok ciddi
şekilde değiştirebilir. -
12:57 - 12:59Bu adamı hepiniz öğrenmelisiniz.
-
12:59 - 13:01Avusturyalı bir ekonomist kendisi,
-
13:01 - 13:06Viyana'da 20.yüzyılın ilk
yarısında fazlaca aktifti. -
13:06 - 13:09Avusturya okulu ile ilgili
enteresan olan şey -
13:09 - 13:11Freud'un yanında yetişmiş olmaları.
-
13:11 - 13:14Dolayısıyla hepsi büyük
oranda psikoloji ile ilgiliydi. -
13:14 - 13:18Praxeoloji denen bir
öğreti olduğuna inanyorlardı, -
13:18 - 13:21ekonomiden önce
var olan bir öğreti. -
13:21 - 13:26Praxeology seçim, aksiyon
ve karar alma öğretisi. -
13:26 - 13:27Bence haklılar.
-
13:27 - 13:29Bugünkü dünyada
en büyük tehlike -
13:29 - 13:31ekonomi biliminin
-
13:31 - 13:36kendisini insan psikolojine
göre öncelikli kabul etmesidir. -
13:36 - 13:39Charlie Munger'ın der ki;
"Eğer ekonomi davranışsal değilse, -
13:39 - 13:41o zaman ne olduğunu bilmiyorum."
-
13:41 - 13:47Von Mises ise, ekonominin
psikolojinin bir altkümesi olduğuna inanır. -
13:47 - 13:49Bunu düşünürken sanırım ekonomiyi
-
13:49 - 13:53"kıtlık şartlarındaki insan
praxeolojisi bilimi" olarak tanımlar. -
13:53 - 13:56Von Mises diğer yandan
-
13:56 - 14:02pazarlamanın değerini açıklamak için
öyle bir analoji kullanır ki, -
14:02 - 14:05algılanan değer ile gerçek değere
-
14:05 - 14:09yaklaşımımız birebir herhangi
başka bir değere -
14:09 - 14:11eşit olmalıdır.
-
14:11 - 14:13Hepimiz -hatta pazarlama
alanında çalışanlar bile- -
14:13 - 14:15değeri iki türlü düşünürüz.
-
14:15 - 14:16Bir gerçek değer vardır,
-
14:16 - 14:18ki bu fabrikada üretilen bir şeyin veya
verilen bir hizmetin değeridir. -
14:18 - 14:20Bir de belirsiz değer vardır,
-
14:20 - 14:22ki bu da insanların bakış açılarını
değiştirdiğinizde yarattığınız şeydir. -
14:22 - 14:25Von Mises bu ayrımı
kesinlikle reddeder. -
14:25 - 14:27Ve aşağıdaki analojiyi kullanır.
-
14:27 - 14:32Fransız Fizyokratlar denen
garip ekonomistlerden bahseder, -
14:32 - 14:36tek doğru değerin tarladan
elde edilen olduğuna inananlardan. -
14:36 - 14:39Eğer bir çobansanız, ya da
madenci veya çiftçiyseniz, -
14:39 - 14:41o zaman doğru değer üretirsiniz.
-
14:41 - 14:43Ama eğer çobandan
satın aldığınız yünle -
14:43 - 14:46bir şapka yapıyor ve
bunun için para alıyorsanız -
14:46 - 14:49o zaman gerçekten değer üretmiyorsunuz,
-
14:49 - 14:51çobanı sömürüyorsunuz.
-
14:51 - 14:55Von Mises diyor ki,
modern ekonomistler de reklam -
14:55 - 14:57ve pazarlamada aynı hataya düşüyorlar.
-
14:57 - 14:59Diyor ki, eğer bir restoran işletiyorsanız,
-
14:59 - 15:01yemeği pişirmekle yarattığınız
-
15:01 - 15:04değerle, yerleri silerken
yarattığınız değer arasında -
15:04 - 15:06sağlıklı bir ayrım yapmak
mümkün değil. -
15:06 - 15:09Bunlardan biri belki
esas ürününüz - -
15:09 - 15:11yani sizden satın aldığımız şey-
-
15:11 - 15:12diğeri ise aldığımız üründen
-
15:12 - 15:16zevk almamızı sağlayacak
ortamla ilgili olan eylem. -
15:16 - 15:19Bunlardan birinin diğerine
göre daha üstün olduğu -
15:19 - 15:21görüşü ise tamamen yanlış.
-
15:21 - 15:23Şu küçük düşünce deneyini yapalım.
-
15:23 - 15:25Michelin-yıldızlı yemek
sunan bir restoran düşünün, -
15:25 - 15:27fakat ortalık
kanalizasyon kokuyor -
15:27 - 15:31ve yerlerde insan dışkısı var.
-
15:31 - 15:34Artık burada değer yaratmak için
-
15:34 - 15:37yemeğin kalitesini
arttırmanız gerekmez, -
15:37 - 15:40kokudan kurtulup
yerleri temizlemeniz gerekir. -
15:42 - 15:44Bunu anlamamız çok önemlidir.
-
15:44 - 15:46Eğer garip ya da
karmaşık görünüyorsa, şuna bakın; -
15:46 - 15:51İngiltere'de bir postane
acele posta servisi konusunda -
15:51 - 15:53yüzde 98 oranında bir
başarıya sahipti. -
15:53 - 15:55Bunun yeterli olmadığını düşündüler
-
15:55 - 15:58ve oranı yüzde 99'a çıkarmayı istediler.
-
15:59 - 16:03Bunu yaparken yaşadıkları
neredeyse kurumu çökertiyordu. -
16:03 - 16:05Bu arada gidip insanlara sorsanız,
-
16:05 - 16:08"Acele posta servisinin ertesi gün
ulaşma oranı nedir?" diye, -
16:08 - 16:13genelde alacağınız cevap
yüzde 50 ile 60 arası bir yerdedir. -
16:13 - 16:15Eğer hizmet algısı
gerçeğinden de kötüyse, -
16:15 - 16:19o zaman ne diye gerçeği
değiştirmeye uğraşıyorsunuz ki? -
16:19 - 16:23İğrenç kokan restoranda yemek
kalitesini artırmaya çalışmakla aynı şey. -
16:23 - 16:25İlk yapmanız gereken şey
-
16:25 - 16:27insanlara acele postanın
-
16:27 - 16:31yüzde 98 oranında ertesi gün
yerine ulaştığını söylemek olmalıdır. -
16:31 - 16:33Bu çok iyi bir adımdır.
-
16:33 - 16:35Bana göre İngiltere'de uygulanacak
daha da iyi bir yöntem, insanlara -
16:35 - 16:37İngiltere'deki acele
-
16:37 - 16:39postanın ulaşma
oranının Almanya'ya göre daha -
16:39 - 16:41yüksek olduğunu söylemek olurdu.
-
16:41 - 16:43Çünkü biz İngilizleri
mutlu etmek için, herhangi bir şeyi -
16:43 - 16:46Almanlardan daha iyi
yaptığımızı söylemek yeter -
16:46 - 16:47(Gülüşmeler)
-
16:47 - 16:51(Alkışlar)
-
16:51 - 16:54Kendi referans çerçevenizi
ve algılanan değerinizi belirleyin -
16:54 - 16:57böylece gerçek değeriniz de
tamamıyla dönüşecektir. -
16:57 - 16:59Almanlarla ilgili söylenen şu vardır;
-
16:59 - 17:01Almanlarla Fransızlar
birleşmiş Avrupa'yı yaratma -
17:01 - 17:03konusunda çok başarılılar.
-
17:03 - 17:07Ummadıkları tek şey ise
Avrupa'yı ortak bir Fransız ve Alman -
17:07 - 17:09nefreti üzerine birleştiriyor olmaları.
-
17:09 - 17:12Ama ben İngiliz'im,
böyle seviyorum. -
17:13 - 17:17Farkedeceğiniz gibi, algımız
her durumda biraz güvenilmezdir. -
17:17 - 17:20Yiyeceğin kalitesiyle, o yiyeceği
tükettiğimiz ortam arasındaki farkı -
17:20 - 17:22tam olarak ifade edemeyiz.
-
17:22 - 17:24Arabanızı yıkattığınızda
ya da valeye verdiğinizde -
17:24 - 17:26hepiniz yaşamışsınızdır bunu.
-
17:26 - 17:30Arabanızı aldığınızda,
sürmesi daha zevkli gelir. -
17:30 - 17:32Bunun nedeni,
-
17:32 - 17:34tabii vale gizlice
arabanın yağını değiştirmiyorsa -
17:34 - 17:38ve benim ona ödemesini yapmadığım
işler yapmıyorsa arabayla ilgili, -
17:38 - 17:40algının her durumda
güvenilmez olmasıdır. -
17:40 - 17:44Markalı olan ağrı kesiciler
markasız olanlara göre -
17:44 - 17:46çok daha etkilidirler.
-
17:46 - 17:49Sadece bildirilen ağrı
azalmasından değil, -
17:49 - 17:51gerçekte ölçülen azalmadan bahsediyorum.
-
17:51 - 17:55Algı her durumda
güvenilmezdir, belirsizdir. -
17:55 - 17:59Dolayısıyla algıyı kötü etkileyen
bir şey yaptığınızda -
17:59 - 18:00bir diğerine de zarar verirsiniz.
-
18:00 - 18:02Çok teşekkür ediyorum.
-
18:02 - 18:04(Alkışlar)
- Title:
- Perspektif her şeydir
- Speaker:
- Rory Sutherland
- Description:
-
Hayatımızdaki durumlar sandığımızdan daha az önemli olabilir diyor Rory Sutherland. TEDxAthens'de olayları yeniden tanımlamanın mutluluğun anahtarı olduğununa dair ikna edici bir konuşma yapıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 18:24
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Perspective is everything | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Perspective is everything |