Return to Video

Tahmin edilemeyen bir dünyada gereken insan becerileri

  • 0:01 - 0:04
    Son zamanlarda, Amerikalı bir
    süper market zincirinin lider kadrosu
  • 0:04 - 0:08
    işlerinin daha çok verim almaya
    ihtiyacı olduğuna karar verdi.
  • 0:08 - 0:12
    Bu yüzden dijital dönüşümlerini
    heyecanla karşıladılar.
  • 0:12 - 0:16
    Denetleyici takımımız işe koyuldu
  • 0:16 - 0:20
    ve algoritmik bir görev paylaştırıcı
    ile geri döndü.
  • 0:21 - 0:23
    Beraber çalışmak yerine,
  • 0:23 - 0:27
    her işçi gitti, giriş yaptı,
    işini aldı, yaptı,
  • 0:27 - 0:29
    daha fazlası için geri geldi.
  • 0:29 - 0:33
    Bu streoidler üzerine standartlaştıran
  • 0:33 - 0:35
    ve iş paylaştıran bilimsel yönetimdi.
  • 0:36 - 0:38
    Süper verimliydi.
  • 0:39 - 0:40
    Ama tam anlamıyla değil
  • 0:41 - 0:44
    çünkü görev paylaştırıcı, bir müşterinin
  • 0:44 - 0:47
    ne zaman bir kutu
    yumurtayı düşüreceğini bilmiyordu,
  • 0:47 - 0:50
    haşarı birkaç çocuğun
    monitörü devireceğini
  • 0:50 - 0:52
    ya da yerel lisenin bir karar verdiğini
  • 0:52 - 0:55
    ve yarın okula Hindistan cevizi
    getirileceğini tahmin edemiyordu.
  • 0:55 - 0:56
    (Kahkaha)
  • 0:56 - 0:58
    Tam olarak neye ihtiyacın olduğunu
  • 0:58 - 1:01
    tahmin edebildiğinde
    verimlilik gerçekten iyi çalışır.
  • 1:02 - 1:05
    Ama anormal veya beklenmedik
    bir şeyler ortaya çıktığında
  • 1:05 - 1:07
    çocuklar, müşteriler,
    hindistan cevizleri gibi
  • 1:07 - 1:10
    işte o zaman verimlilik bir işe yaramaz.
  • 1:12 - 1:14
    Bu önemli bir mesele haline geldi,
  • 1:14 - 1:17
    beklenmedikle başa çıkma kabiliyeti,
  • 1:18 - 1:21
    çünkü beklenmedik norm haline geliyor.
  • 1:22 - 1:26
    Bu yüzden, uzmanlar ve tahminciler
    400 gün sonrası
  • 1:26 - 1:29
    ve daha fazlası için tahminde
    bulunmaya istekli değiller.
  • 1:29 - 1:30
    Neden mi?
  • 1:31 - 1:32
    Çünkü son 20 veya 30 yıl boyunca,
  • 1:32 - 1:36
    dünyanın çoğu komplike olmaktan
  • 1:36 - 1:38
    kompleks olmaya evrildi,
  • 1:38 - 1:41
    bu da şu anlama geliyor,
    evet örüntüler var
  • 1:41 - 1:43
    ama kendilerini sürekli tekrar etmiyorlar.
  • 1:43 - 1:48
    Bu çok küçük değişimlerin orantısız bir
    etki yapabileceği anlamına geliyor.
  • 1:48 - 1:51
    Ve bu uzman olmanın
    hep yeterli olmadığı anlamına gelir
  • 1:51 - 1:55
    çünkü sistem çok hızlı
    değişmeye devam ediyor.
  • 1:56 - 1:59
    Bu da demek oluyor ki
  • 1:59 - 2:02
    dünyada bu tür tahminlere uymayan
  • 2:02 - 2:05
    çok büyük bir miktar var.
  • 2:05 - 2:09
    Bu yüzden İngiltere Bankası,
    bir iflas olacak
  • 2:09 - 2:11
    ama neden ve ne zaman
    olacağını bilmiyoruz diyecek.
  • 2:12 - 2:14
    İklim değişikliğinin gerçekten
    olduğunu biliyoruz
  • 2:14 - 2:18
    ama orman yangınlarının nerede
    patlak vereceğini tahmin edemiyoruz
  • 2:18 - 2:21
    ve hangi fabrikaların
    sele kapılacağını bilmiyoruz.
  • 2:21 - 2:24
    Bu yüzden şirketler,
  • 2:24 - 2:29
    bir gecede pipetler, poşetler
    ve plastik şişedeki sular
  • 2:29 - 2:32
    temel ihtiyaçtan reddedilmeye
    yönelince gafil avlanırlar
  • 2:33 - 2:37
    ve toplumdaki bir değişiklik
  • 2:37 - 2:42
    ünlüleri ve iş sahiplerini
    toplumdan dışlayınca şaşırırlar:
  • 2:43 - 2:46
    aşırı belirsizlik.
  • 2:47 - 2:52
    Çok fazla tahminle çelişen bir ortamda
  • 2:52 - 2:55
    verimlilik bize yardımcı olmaz,
  • 2:55 - 3:02
    aksine adapte olma ve karşılık verme
    kabiliyetimizi baltalar ve sarsar.
  • 3:04 - 3:07
    Eğer verimlilik artık
    temel ilkemiz değilse
  • 3:07 - 3:09
    geleceği nasıl ele almalıyız?
  • 3:09 - 3:11
    Ne tür bir düşünce
    gerçekten bize yardım edecek?
  • 3:11 - 3:17
    Ne tür yetenekleri savunmak
    için emin olmalıyız?
  • 3:18 - 3:22
    Bence, eskiden zaman yönetimi
    hakkında çok düşünürdük,
  • 3:22 - 3:26
    şimdi ihtimalleri düşünmeye başlamalıyız,
  • 3:26 - 3:29
    genelde kesin olan
  • 3:30 - 3:33
    ama özellikle belirsiz kalan
    olaylara hazırlanmalıyız.
  • 3:33 - 3:38
    Bunun bir örneği Salgın için
    Hazırlıklı Olma Koalisyonu, CEPI.
  • 3:38 - 3:42
    Biliyoruz ki gelecekte
    daha fazla salgın olacak
  • 3:42 - 3:46
    ama nerede, ne zaman
    veya ne olacağını bilmiyoruz.
  • 3:46 - 3:48
    Bu yüzden plan yapamıyoruz.
  • 3:49 - 3:51
    Ama hazırlık yapabiliriz.
  • 3:51 - 3:57
    Bu yüzden CEPI, hangi
    aşıların işe yaracağını
  • 3:58 - 4:01
    veya hangi hastalıkların çıkacağını
    tahmin edemeyeceklerini bilerek
  • 4:01 - 4:04
    çoklu hastalıklar için
    çoklu aşılar geliştiriyor.
  • 4:04 - 4:06
    Bu aşılardan bazıları hiç kullanılmayacak.
  • 4:06 - 4:08
    Bu verimsiz.
  • 4:09 - 4:11
    Ama bu güçlü
  • 4:11 - 4:13
    çünkü çok fazla seçenek sağlıyor
  • 4:13 - 4:18
    ve bu da tek bir teknolojik çözüme bağımlı
    olmadığımız anlamına geliyor.
  • 4:19 - 4:22
    Salgına duyarlılık
    aynı zamanda büyük oranda
  • 4:22 - 4:25
    birbirini tanıyan ve birbirine
    güvenen insanlara bağlı.
  • 4:25 - 4:28
    Ama bu ilişkileri geliştirmek zaman alır
  • 4:28 - 4:32
    ve bir salgın yayıldığında
    çok az zaman olur.
  • 4:32 - 4:37
    Bu yüzden CEPI, bazılarının asla
    kullanılmayacağını bilerek
  • 4:38 - 4:41
    ilişkiler, arkadaşlıklar,
    ittifaklar geliştiriyor.
  • 4:42 - 4:45
    Bu belki yetersiz, zaman kaybı
  • 4:45 - 4:46
    ama güçlü.
  • 4:47 - 4:51
    Güçlü düşünmeyi, finansal
    hizmetlerde de görebilirsiniz.
  • 4:51 - 4:55
    Geçmişte bankalar bugün gerekenden
  • 4:55 - 4:57
    çok daha az sermayeye sahipti
  • 4:57 - 5:01
    çünkü çok fazla sermaye tutmak,
    onunla aşırı verimli olmak,
  • 5:01 - 5:04
    bankaları çok hassas yapan şeyin
    ta kendisiydi.
  • 5:05 - 5:10
    Daha fazla sermaye elde tutmak
    göründüğü üzere verimsiz.
  • 5:10 - 5:16
    Ama güçlü, çünkü finansal sistemi
    sürprizlere karşı koruyor.
  • 5:17 - 5:20
    İklim değişikliği konuşunda
    gerçekten ciddi olan ülkeler,
  • 5:20 - 5:24
    çoklu çözümler benimsemeleri
    gerektiğini biliyorlar,
  • 5:24 - 5:27
    çoklu yenilenebilir eneji türleri,
  • 5:27 - 5:28
    sadece biri değil.
  • 5:28 - 5:32
    En gelişmiş ülkeler
    yıllardır çalışıyorlar,
  • 5:33 - 5:37
    su, yemek ve sağlık sistemlerini
    değiştiriyorlar
  • 5:37 - 5:41
    çünkü biliyorlar ki
    düzgün tahminlere ulaşana kadar,
  • 5:41 - 5:45
    bu bilgi çok geç gelebilir.
  • 5:45 - 5:50
    Ticaret savaşları için de aynı yaklaşımı
    yapabilirsiniz, ve çoğu ülke öyle yapıyor.
  • 5:50 - 5:54
    Bir büyük ticaret ortağı
    benimsemek yerine,
  • 5:54 - 5:56
    herkesin arkadaşı
    olmaya çalışıyorlar
  • 5:56 - 5:58
    çünkü hangi piyasaların birden
  • 5:58 - 6:02
    istikrarsız olabileceğini tahmin
    edemeyeceklerini biliyorlar.
  • 6:02 - 6:06
    Bu anlaşmaları yapmak
    zaman alıcı ve pahalı
  • 6:06 - 6:07
    ama güçlü
  • 6:07 - 6:13
    çünkü bütün ekonomilerini
    şoklara karşı dayanıklı hale getiriyor.
  • 6:13 - 6:17
    Bu özellikle küçük ülkeler tarafından
    benimsenen bir strateji,
  • 6:17 - 6:21
    kontrolde olacak kadar güçlü
    olamayacaklarını biliyorlar
  • 6:21 - 6:24
    o yüzden çok fazla arkadaş
    yapmak daha iyi bir seçenek.
  • 6:26 - 6:28
    Ama eğer hala verimlilik
    gizemine bağlanmış
  • 6:28 - 6:33
    bir organizasyonda sıkışıp kaldıysanız
  • 6:33 - 6:35
    bunu nasıl değiştirebilirsiniz?
  • 6:36 - 6:38
    Deneylere bakalım.
  • 6:38 - 6:40
    Hollanda'da
  • 6:40 - 6:45
    evde bakım hemşiresi aynı
    süpermarket gibi yönetiliyordu:
  • 6:45 - 6:47
    standart ve önceden yazılmış iş
  • 6:47 - 6:49
    dakika dakikasına
  • 6:49 - 6:53
    Pazartesi dokuz dakika,
    Çarşamba yedi dakika,
  • 6:53 - 6:55
    Cuma sekiz dakika.
  • 6:55 - 6:57
    Hemşireler bundan nefret ediyordu.
  • 6:57 - 6:59
    Onlardan biri, Jos de Blok,
  • 6:59 - 7:01
    bir deneme önerdi.
  • 7:02 - 7:03
    Bütün hastalar farklı olduğundan
  • 7:03 - 7:06
    ve tam olarak neye ihtiyaçları
    olduğunu bilmediğimizden,
  • 7:06 - 7:08
    neden karar verme işini
    hemşirelere bırakmıyoruz?
  • 7:09 - 7:11
    Kulağa pervasız geliyor.
  • 7:11 - 7:12
    (Kahkaha)
  • 7:12 - 7:14
    (Alkış)
  • 7:14 - 7:18
    Deneyinde Jos,
    hastaların iyileşme süresinin
  • 7:18 - 7:21
    yarı yarıya azaldığını
  • 7:21 - 7:25
    ve maliyetlerin yüzde 30 düştüğünü buldu.
  • 7:26 - 7:30
    Jos'a onu deneyiyle ilgili şaşırtanın
    ne olduğunu sorduğumda
  • 7:30 - 7:32
    güldü ve dedi ki
  • 7:32 - 7:35
    "Bu kadar büyük gelişme kaydetmenin
  • 7:35 - 7:38
    bu kadar kolay olabileceği hakkında
    hiçbir fikrim yoktu
  • 7:38 - 7:41
    çünkü bu masa başında oturarak
    ya da bilgisayar ekranına bakarak
  • 7:41 - 7:44
    bilebileceğiniz veya tahmin
    edebileceğiniz bir şey değil."
  • 7:45 - 7:49
    Bu hemşirelik şekli Hollanda'ya
  • 7:49 - 7:50
    ve dünyaya yayıldı.
  • 7:50 - 7:54
    Ama her yeni ülkede bu öncelikle
    deneyler ile başlıyor
  • 7:54 - 7:58
    çünkü her yer biraz ve
    tahmin edilemeyecek derecede farklı.
  • 7:59 - 8:03
    Tabii ki her deney işe yaramıyor.
  • 8:03 - 8:06
    Jos itfaiye için
    benzer bir yaklaşım denedi
  • 8:06 - 8:10
    ve işe yaramadığını keşfetti
    çünkü hizmet çok merkezi.
  • 8:10 - 8:12
    Başarısız olan deneyler
    verimsiz görünüyor
  • 8:12 - 8:16
    ama onlar çoğu kez gerçek dünyanın
  • 8:16 - 8:18
    nasıl işlediğini anlamanın tek yolu.
  • 8:18 - 8:21
    O da artık öğretmenleri deniyor.
  • 8:23 - 8:26
    Bunun gibi deneyler yaratıcılık
  • 8:27 - 8:29
    ve belli ölçüde cesaret gerektirir.
  • 8:30 - 8:31
    İngiltere'de --
  • 8:32 - 8:35
    Birleşik Krallık'ta demek üzereydim,
    ama İngiltere'de --
  • 8:35 - 8:37
    (Kahkaha)
  • 8:37 - 8:41
    (Alkış)
  • 8:41 - 8:45
    İngiltere'de, önde gelen ragbi takımı
    ya da önde gelenlerden biri,
  • 8:45 - 8:47
    Saracens.
  • 8:47 - 8:52
    Takımın antrenörü ve başkanı,
    yaptıkları tüm fiziksel antrenmanların
  • 8:52 - 8:55
    ve veri tabanlı koşullandırmanın
  • 8:55 - 8:57
    jenerik haline geldiğini fark etti;
  • 8:57 - 8:59
    gerçekten, tüm takımlar
    tam olarak aynı şeyi yapıyor.
  • 9:00 - 9:02
    Riskli bir deney yaptılar.
  • 9:02 - 9:06
    Tüm takımı maç sezonu boyunca bile
  • 9:06 - 9:08
    kayak tatillerine
  • 9:08 - 9:11
    ve Chicago'daki sosyal projelere
    bakmaya götürdüler.
  • 9:11 - 9:13
    Bütün ragbi oyuncularını
    kayak pistine koymak,
  • 9:13 - 9:15
    pahalı,
  • 9:15 - 9:16
    zaman alıcı
  • 9:16 - 9:20
    ve biraz riskli olabilirdi, değil mi?
  • 9:20 - 9:21
    (Kahkaha)
  • 9:21 - 9:25
    Ama oyuncuların yenilenmiş sadakat
  • 9:25 - 9:30
    ve dayanışma tahvilleriyle
    geri döndüklerini gördüler.
  • 9:30 - 9:33
    Artık sahada inanılmaz
    baskı altında olduklarında
  • 9:33 - 9:38
    direktörün "dik durmak " diye
    adlandırdığı şeyi gösteriyorlar --
  • 9:39 - 9:44
    birbirlerine korkusuz
    ve değişmeyen özverileri.
  • 9:45 - 9:49
    Rakipleri bunun şaşkınlığı içindeler
  • 9:49 - 9:53
    ama bunu denemek için
    verimliliğe fazla bağlılar.
  • 9:54 - 9:56
    Londra teknoloji şirketi Verve'de
  • 9:56 - 9:59
    CEO hareket eden her şeyi ölçtü
  • 9:59 - 10:02
    ama şirketin verimliliğinde
  • 10:02 - 10:04
    değişiklik yapacak bir şey bulamadı.
  • 10:04 - 10:08
    Bu yüzden, "Aşk Haftası" diye
    adlandırdığı bir deney tasarladı:
  • 10:08 - 10:13
    Her çalışanın tüm hafta boyunca
  • 10:13 - 10:15
    bir meslektaşının yaptığı
    gerçekten faydalı
  • 10:15 - 10:17
    ve yaratıcı şeyleri söylemesi
  • 10:17 - 10:19
    ve onu tebrik etmesi gerektiği bir deney.
  • 10:19 - 10:21
    Bu çok fazla zaman ve emek harcıyor;
  • 10:22 - 10:25
    bir sürü insan ona
    dikkat dağıtıcı diyebilir.
  • 10:25 - 10:27
    Ama bu gerçekten işe enerji veriyor
  • 10:27 - 10:30
    ve tüm şirketi daha verimli yapıyor.
  • 10:32 - 10:35
    Hazırlıklı olmak, koalisyon kurmak,
  • 10:35 - 10:39
    hayal gücü, deneyler,
  • 10:39 - 10:40
    cesaret --
  • 10:41 - 10:43
    öngörülemeyen bir çağda,
  • 10:43 - 10:48
    bunlar esnekliğin ve gücün
    muazzam kaynakları.
  • 10:49 - 10:51
    Yeterli değiller
  • 10:52 - 10:55
    ama bize adaptasyon,
    çeşitlilik ve buluş için
  • 10:55 - 10:59
    sınırsız kapasite sağlıyorlar.
  • 11:00 - 11:03
    Gelecek hakkında
    daha az bilgiye sahip oldukça
  • 11:03 - 11:08
    insanlığın, dağınıklığın
    ve öngörülemeyen becerilerin
  • 11:08 - 11:14
    bu muazzam kaynaklarına
    daha çok ihtiyacımız olacak.
  • 11:15 - 11:19
    Ama bizim büyüyen
    teknoloji bağımlılığımızda,
  • 11:20 - 11:24
    bu becerileri köreltiyoruz.
  • 11:25 - 11:28
    Teknolojiyi, bizi bir karara
    ya da bir tercihe dürtmek için,
  • 11:28 - 11:32
    birinin nasıl hissettiğini
    yorumlamak için
  • 11:32 - 11:37
    veya konuşmamızda bize
    rehberlik etmesi için kullandıkça
  • 11:37 - 11:42
    kendi yapabileceğimiz bir şeyi
    bir makineye yaptırıyoruz
  • 11:42 - 11:45
    ve bu da pahalı bir pazarlık.
  • 11:46 - 11:49
    Makinelerin bizim için düşünmesine
    daha fazla izin verdikçe,
  • 11:50 - 11:53
    kendimiz için daha az düşünebiliriz.
  • 11:54 - 11:55
    Fazlası --
  • 11:55 - 11:59
    (Alkış)
  • 11:59 - 12:04
    Doktorlar dijital tıbbi kayıtlara bakmakla
    daha fazla zaman harcadıkça
  • 12:04 - 12:08
    hastalarına bakmakla
    daha az zaman harcıyorlar.
  • 12:08 - 12:11
    Ebeveynlik uygulamalarını
    daha fazla kullandıkça
  • 12:11 - 12:13
    çocuklarımızı daha az tanıyoruz.
  • 12:14 - 12:19
    Sevmeyi öngördüğümüz ve planladığımız
    insanlarla zaman harcadıkça
  • 12:19 - 12:23
    bizden farklı olanlarla
    daha az bağlantı kurabiliriz.
  • 12:23 - 12:28
    Şefkate olan ihtiyacımız azaldıkça
    daha az şefkat görürüz.
  • 12:30 - 12:33
    Bütün bu teknolojilerin yapmaya çalıştığı
  • 12:33 - 12:40
    öngörülebilir gerçekliğin
    standartlaştırılmış modelini
  • 12:40 - 12:44
    son derece şaşırtıcı dünyaya zorla sokmak.
  • 12:45 - 12:46
    Geriye ne kalıyor?
  • 12:47 - 12:50
    Ölçülemeyen herhangi bir şey --
  • 12:50 - 12:53
    yani kısacası her şey.
  • 12:54 - 13:01
    (Alkış)
  • 13:03 - 13:07
    Teknolojiye olan ve gittikçe
    artan bağımlılığımız,
  • 13:07 - 13:11
    bizi daha az yetenekli,
  • 13:11 - 13:12
    gerçek dünyanın
  • 13:12 - 13:15
    derin ve artan karmaşıklığına karşı
  • 13:15 - 13:17
    daha zayıf olmaya itiyor.
  • 13:18 - 13:21
    Karşılaşacağımızı bildiğimiz
  • 13:21 - 13:26
    stres ve kargaşanın uç noktaları
    hakkında düşünüyordum,
  • 13:27 - 13:30
    gidip iş yerleri varoluşsal krize girmiş,
  • 13:30 - 13:35
    yok olmanın eşiğine gelmiş
  • 13:35 - 13:37
    baş yöneticiler ile konuştum.
  • 13:39 - 13:43
    Bunlar dürüst, kaldırması zor sohbetlerdi.
  • 13:44 - 13:48
    Bir çoğunun hatırlayınca gözleri yaşardı.
  • 13:48 - 13:50
    Ben de onlara şunu sordum:
  • 13:51 - 13:53
    "Bunların üstesinden
    gelmenizi ne sağladı?"
  • 13:53 - 13:56
    Hepsi tam olarak aynı cevabı verdi.
  • 13:56 - 13:59
    "Benim devam etmemi sağlayan
  • 14:00 - 14:03
    veri veya teknoloji değil,
  • 14:03 - 14:05
    arkadaşlarım ve meslektaşlarım."
  • 14:05 - 14:10
    Birisi ekledi,
    "İş ekonomisinin tam tersiydi."
  • 14:12 - 14:15
    Sonra gittim ve bir grup genç
  • 14:15 - 14:17
    ve yükselen yöneticiyle konuştum
  • 14:17 - 14:19
    ve onlara işte arkadaşlarının
    kim olduğunu sordum.
  • 14:19 - 14:21
    Sadece boş boş baktılar.
  • 14:22 - 14:24
    "Vakit yok."
  • 14:24 - 14:25
    "Çok meşguller"
  • 14:25 - 14:27
    "Yeterli değil."
  • 14:28 - 14:31
    Merak ettim, fırtına gelip çattığında
  • 14:32 - 14:36
    onlara hayal gücünü, cesareti
  • 14:36 - 14:38
    ve dayanma gücünü kim verecek?
  • 14:40 - 14:43
    Size geleceği bildiğini
    söylemeye çalışan biri
  • 14:43 - 14:46
    sadece ona sahip olmaya çalışıyordur,
  • 14:46 - 14:49
    belirgin kaderin sahtesi.
  • 14:50 - 14:52
    Daha zor ve derin gerçek şudur ki
  • 14:53 - 14:56
    gelecek henüz keşfedilmemiştir
  • 14:56 - 14:58
    ve oraya ulaşana kadar da
    haritasını çıkaramayız.
  • 14:59 - 15:01
    Ama sorun değil,
  • 15:01 - 15:04
    çünkü eğer kullanabilirsek
  • 15:04 - 15:05
    hayal gücümüz çok geniş.
  • 15:05 - 15:11
    Eğer uygularsak çok derin yaratıcılık
  • 15:11 - 15:13
    ve keşfetme yeteneklerimiz var.
  • 15:13 - 15:18
    Daha önce hiç görmediğimiz bir şeyleri
    icat edecek kadar cesuruz.
  • 15:19 - 15:21
    Bu yetenekleri kaybediyoruz
  • 15:22 - 15:24
    ve akıntıya kapılmış gidiyoruz.
  • 15:24 - 15:27
    Ama yeteneklerinizi
    güçlendirin ve geliştirin,
  • 15:28 - 15:31
    istediğimiz geleceği inşa edebiliriz.
  • 15:32 - 15:34
    Teşekkür ederim.
  • 15:34 - 15:40
    (Alkış)
Title:
Tahmin edilemeyen bir dünyada gereken insan becerileri
Speaker:
Margaret Heffernan
Description:

Yazar ve girişimci Margaret Heffernan, becerilerimiz için teknolojiye dayandıkça belirsizliklerle başa çıkmak için gereken kabiliyetlerimizin azaldığını söylüyor. Teknolojiye neden daha az ihtiyaç duyduğumuzu ve hayal gücü, alçakgönüllülük, cesaret gibi karmaşık insan becerilerinin neden iş, devlet ve tahmin edilemeyen bir çağda hayat sorunlarını çözmeye daha çok yardımcı olduğunu anlatıyor. " Daha önce hiç görmediğimiz şeyleri icat edecek kadar cesuruz." diyor. "Seçtiğimiz herhangi bir geleceği gerçekleştirebiliriz."

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:52

Turkish subtitles

Revisions