Return to Video

Mustafa Akyol: İslam'da inanç ve gelenek çatışması

  • 0:00 - 0:02
    Birkaç hafta önce,
  • 0:02 - 0:05
    Suudi Arabistan'a gitme fırsatım oldu.
  • 0:05 - 0:08
    Ve bir Müslüman olarak, yapmak istediğim ilk şey
  • 0:08 - 0:10
    Mekke'ye gidip, İslam'ın en kutsal mabedi
  • 0:10 - 0:12
    olan Kabe'yi ziyaret etmekti.
  • 0:12 - 0:14
    Ve bunu yaptım. Dinî kıyafetlerimi giydim.
  • 0:14 - 0:16
    Kutsal camiye gittim.
  • 0:16 - 0:18
    Duamı ettim, namazımı kıldım.
  • 0:18 - 0:20
    Tüm dinî vecibeleri yerine getirdim.
  • 0:20 - 0:22
    Ve bu arada,
  • 0:22 - 0:24
    tüm bu ruhsallığın yanısıra,
  • 0:24 - 0:26
    Kabe'de bana oldukça ilginç gelen
  • 0:26 - 0:28
    dünyevi bir ayrıntı vardı.
  • 0:28 - 0:30
    Cinsiyetler arasında hiçbir ayrım yoktu.
  • 0:30 - 0:32
    Bir başka deyişle, erkekler ve kadınlar
  • 0:32 - 0:34
    hep birlikte ibadet ediyordu.
  • 0:34 - 0:36
    Kabe'nin etrafında dönülen
  • 0:36 - 0:39
    tavaf sırasında birlikteydiler,
  • 0:39 - 0:41
    Dua ederken, namaz kılarken birlikteydiler.
  • 0:41 - 0:44
    Eğer bunun neden ilginç olduğunu sorarsanız,
  • 0:44 - 0:47
    Suudi Arabistan'ın geri kalanını görmeniz gerekir.
  • 0:47 - 0:49
    Çünkü bu ülkede
  • 0:49 - 0:52
    cinsiyetler katı şekilde birbirinden ayrılmıştır.
  • 0:52 - 0:54
    Bir başka deyişle,
  • 0:54 - 0:56
    çok basitçe, eğer erkekseniz
  • 0:56 - 0:58
    kadınlarla aynı mekanda bulunamazsınız.
  • 0:58 - 1:00
    Ve ben bunu çok komik bir şekilde farkettim.
  • 1:00 - 1:02
    Kabe'den ayrıldım,
  • 1:02 - 1:04
    birşeyler yemek için Mekke şehir merkezine indim.
  • 1:04 - 1:06
    En yakın Burger King restoranına gittim.
  • 1:06 - 1:08
    Ve orada
  • 1:08 - 1:10
    kadınlar bölümünden özenle ayrılmış
  • 1:10 - 1:13
    bir erkekler bölümü olduğunu farkettim.
  • 1:13 - 1:16
    Erkekler bölümünde sipariş vermek, ödemek ve yemek zorundaydım.
  • 1:16 - 1:18
    "Komik" dedim kendi kendime.
  • 1:18 - 1:21
    "Kutsal Kabe'de karşı cinsle karışabilirsin,
  • 1:21 - 1:23
    ama Burger King'de değil."
  • 1:23 - 1:25
    Oldukça ironik.
  • 1:25 - 1:28
    İronik ve aynı zamanda, bence çok manidar.
  • 1:28 - 1:31
    Çünkü Kabe ve etrafındaki dinî vecibeler,
  • 1:31 - 1:34
    İslam'ın en erken dönemlerinden yâdigardır.
  • 1:34 - 1:36
    Hz. Muhammed döneminden.
  • 1:36 - 1:38
    Ve eğer o zamanlar
  • 1:38 - 1:40
    erkeklerle kadınları ayırmak konusu vurgulanmış olsaydı,
  • 1:40 - 1:43
    Kabe etrafındaki vecibeler de o şekilde tasarlanırdı.
  • 1:43 - 1:45
    Fakat belli ki, o zamanlar böyle bir sorun yoktu.
  • 1:45 - 1:47
    Doğal olarak da vecibeler de böyle şekillendi.
  • 1:47 - 1:49
    Bence bu aynı zamanda şunu da doğrular ki,
  • 1:49 - 1:51
    kadınların toplum hayatından uzaklaştırılıp
  • 1:51 - 1:53
    bölünmüş bir toplum yaratılması
  • 1:53 - 1:56
    Kuran'ın çekirdeğinde
  • 1:56 - 1:58
    –ilahî çekirdeğinde–
  • 1:58 - 2:00
    mevcut olmayan bir şeydir
  • 2:00 - 2:03
    ve ben dâhil tüm Müslümanlar buna inanır.
  • 2:03 - 2:05
    Bence,
  • 2:05 - 2:07
    bu fikrin
  • 2:07 - 2:09
    İslam'ın özünde bulunmaması tesadüf değildir.
  • 2:09 - 2:11
    Çünkü
  • 2:11 - 2:13
    İslam felsefesi üzerine çalışan
  • 2:13 - 2:15
    Müslüman ya da Batılı, birçok âlim
  • 2:15 - 2:17
    şu görüştedir ki,
  • 2:17 - 2:19
    erkeklerin ve kadınların fiziksel olarak ayrılması
  • 2:19 - 2:22
    İslam'a daha sonra girmiştir.
  • 2:22 - 2:24
    Müslümanlar, zaman içinde
  • 2:24 - 2:27
    Ortadoğu'da mevcut bazı kültür ve gelenekleri benimsemişlerdir.
  • 2:27 - 2:29
    Kadınların toplum hayatından uzaklaştırılması aslen
  • 2:29 - 2:31
    bir Bizans ve Fars uygulamasıydı.
  • 2:31 - 2:34
    Müslümanlar bunu benimsediler
  • 2:34 - 2:36
    ve dinlerinin bir parçası hâline getirdiler.
  • 2:36 - 2:38
    Ve aslında bu,
  • 2:38 - 2:40
    çok daha büyük bir olguya dair sadece bir örnektir.
  • 2:40 - 2:43
    Bugün adına İslam Hukuku (Şeriat) ve özellikle İslam Kültürü dediğimiz
  • 2:43 - 2:45
    –ki aslında çok sayıda farklı İslamî Kültür mevcuttur.
  • 2:45 - 2:47
    Örneğin Suudi Arabistan'daki,
  • 2:47 - 2:50
    benim memleketim İstanbul'dan ya da Türkiye'den çok farklıdır.
  • 2:50 - 2:52
    Ama yine de,
  • 2:52 - 2:54
    eğer bir İslam Kültürü'nden bahsedecekseniz,
  • 2:54 - 2:56
    bunun bir çekirdeği vardır, o da ilahî mesajdır
  • 2:56 - 2:58
    dini başlatan.
  • 2:58 - 3:00
    Ancak daha sonra birçok gelenek, algı,
  • 3:00 - 3:03
    çeşitli uygulamalar bunun üstüne eklenmiştir.
  • 3:03 - 3:06
    Bunlar da, Ortadoğu'nun Ortaçağ dönemi gelenekleridir.
  • 3:07 - 3:10
    Ve iki önemli mesaj ya da ders
  • 3:10 - 3:13
    alınmalıdır bu gerçeklikten.
  • 3:13 - 3:15
    Birincisi, Müslümanlar–
  • 3:15 - 3:18
    dinlerine bağlı olmak isteyen dindar, tutucu, inançlı Müslümanlar–
  • 3:18 - 3:21
    kültürlerinde mevcut herşeye
  • 3:21 - 3:23
    ilahi birer zorunluluk olarak tutunmamalıdır.
  • 3:23 - 3:25
    Belki de bazı şeyler sadece kötü geleneklerdir
  • 3:25 - 3:27
    ve değiştirilmeleri gerekiyordur.
  • 3:27 - 3:29
    Diğer yanda, Batılılar
  • 3:29 - 3:31
    İslam Kültürü'ne bakarak
  • 3:31 - 3:33
    bazı sorunlu yönler gördüklerinde
  • 3:33 - 3:36
    bunların İslam'ın emri olduğuna dair peşin hüküm vermemelidir.
  • 3:36 - 3:38
    Belki de bu sadece bir Ortadoğu kültürüdür
  • 3:38 - 3:40
    ve zaman içinde İslam ile karıştırılmıştır.
  • 3:40 - 3:43
    Kadın sünneti denen bir uygulama vardır.
  • 3:43 - 3:46
    Berbat, korkunç birşeydir.
  • 3:46 - 3:48
    Basitçe,
  • 3:48 - 3:51
    kadını cinsel hazdan mahrum etmek için yapılan bir uygulamadır.
  • 3:51 - 3:53
    Ve Batılılar, Avrupalılar ya da Amerikalılar
  • 3:53 - 3:56
    daha önce bilmedikleri
  • 3:56 - 3:58
    bu uygulamayla
  • 3:58 - 4:00
    bazı Kuzey Afrika kökenli
  • 4:00 - 4:02
    Müslüman topluluklarda karşılaştılar.
  • 4:02 - 4:05
    Ve şöyle düşündüler, "Bu ne korkunç bir din ki,
  • 4:05 - 4:07
    böyle bir emir içeriyor."
  • 4:07 - 4:09
    Ama gerçekte, kadın sünnetine baktığınızda
  • 4:09 - 4:11
    bunun İslam'la hiç ilgisinin olmadığını görürsünüz.
  • 4:11 - 4:13
    Sadece, Kuzey Afrika'ya özgü bir uygulamadır
  • 4:13 - 4:15
    ve İslam'dan önce gelmiştir.
  • 4:15 - 4:17
    Bu orada binlerce yıldır yapılmaktadır.
  • 4:17 - 4:20
    Ve oldukça manidar bir şekilde, sadece bazı Müslümanlar bu uygulamayı yaparlar.
  • 4:20 - 4:23
    Kuzey Afrika'daki Müslümanlar, başka yerlerdekiler değil.
  • 4:23 - 4:26
    Ayrıca Kuzey Afrika'nın Müslüman olmayan topluluklarının,
  • 4:26 - 4:28
    Animistlerin, hatta bazı Hristiyanların,
  • 4:28 - 4:30
    ve hatta Kuzey Afrika'daki bir Musevi kabilenin
  • 4:30 - 4:33
    kadın sünneti yaptığı bilinmektedir.
  • 4:33 - 4:36
    Yani,
  • 4:36 - 4:38
    İslam inancıyla ilgili gibi görünen bir sorun,
  • 4:38 - 4:40
    gerçekte
  • 4:40 - 4:42
    Müslümanlar'ın sürdürmekte oldukları bir gelenek olabilir.
  • 4:42 - 4:44
    Aynı şey, Batı medyasında sürekli işlenen
  • 4:44 - 4:47
    namus cinayetleri konusu için de söylenebilir.
  • 4:47 - 4:50
    Bu da tabii ki, bir başka korkunç gelenektir.
  • 4:50 - 4:53
    Gerçekten de, bu gelenek bazı Müslüman topluluklarda görülür.
  • 4:53 - 4:56
    Ancak Ortadoğu'nun Müslüman olmayan topluluklarında,
  • 4:56 - 4:58
    örneğin bazı Hristiyan topluluklarda, Doğulu topluluklarda,
  • 4:58 - 5:00
    aynı uygulamayı görürsünüz.
  • 5:00 - 5:02
    Trajik bir namus cinayeti
  • 5:02 - 5:04
    Türkiye'nin Ermeni topluluğu içinde
  • 5:04 - 5:06
    daha birkaç ay önce yaşandı.
  • 5:06 - 5:08
    Şimdi bunlar genel kültürle ilgili konulardır
  • 5:08 - 5:11
    ama ben politik kültür boyutuyla da yakından ilgileniyorum.
  • 5:11 - 5:14
    Özgürlük ve demokrasi takdir görüyor mu,
  • 5:14 - 5:17
    yoksa vatandaşlarını bu uygulamalara zorladığı düşünülen ülkelerde
  • 5:17 - 5:20
    otoriter bir politik kültür mü hâkim?
  • 5:20 - 5:22
    Ve şurası sır değildir ki,
  • 5:22 - 5:24
    Ortadoğu'daki birçok İslamî hareket
  • 5:24 - 5:26
    otoriter olma eğilimindedir
  • 5:26 - 5:29
    ve sözde "İslamî rejimler",
  • 5:29 - 5:31
    örneğin Suudi Arabistan, İran
  • 5:31 - 5:34
    ve en kötüsü Afganistan'daki Taliban,
  • 5:34 - 5:36
    oldukça otoriterdir. Bunda şüphe yok.
  • 5:36 - 5:38
    Örneğin, Suudi Arabistan'da
  • 5:38 - 5:41
    Dinî Polis denen bir olgu vardır
  • 5:41 - 5:43
    ve Dinî Polis,
  • 5:43 - 5:45
    sözde İslamî hayat tarzını
  • 5:45 - 5:47
    her vatandaşa zorla benimsetir.
  • 5:47 - 5:49
    Mesela kadınlar başlarını örtmeye,
  • 5:49 - 5:52
    tesettüre uygun giyinmeye zorlanır.
  • 5:52 - 5:54
    Bu oldukça otoriter
  • 5:54 - 5:57
    ve benim son derece eleştirdiğim bir tutumdur.
  • 5:57 - 6:00
    Ancak,
  • 6:00 - 6:02
    aynı coğrafyadaki Müslüman olmayanların
  • 6:02 - 6:05
    ya da İslami görüşe sahip olmayan aktörlerin de
  • 6:05 - 6:07
    bazen benzer şekilde davrandıklarını farkettiğimde,
  • 6:07 - 6:09
    gördüm ki sorun belki de
  • 6:09 - 6:12
    tüm bölgenin politik kültüründe yatmaktadır, sadece İslam'da değil.
  • 6:12 - 6:15
    Size bir örnek vereyim: Geldiğim ülke olan Türkiye'de
  • 6:15 - 6:17
    ki hiper-laik bir cumhuriyettir,
  • 6:17 - 6:19
    çok yakın zamana kadar
  • 6:19 - 6:22
    benim "Laiklik Polisi" dediğim bir olgu vardı.
  • 6:22 - 6:25
    Bunlar üniversiteleri
  • 6:25 - 6:27
    başı örtülü öğrencilere karşı korurdu.
  • 6:27 - 6:30
    Bir başka deyişle, öğrencileri
  • 6:30 - 6:32
    başlarını açmaya zorlarlardı.
  • 6:32 - 6:34
    Ve bence insanları başlarını açmaya zorlamak,
  • 6:34 - 6:37
    örtmeye zorlamak kadar zorba bir tutumdur.
  • 6:37 - 6:39
    Bu, vatandaşın tercihine bırakılmalıdır.
  • 6:39 - 6:41
    Ancak bunu gördüğümde dedim ki,
  • 6:41 - 6:43
    "Belki de sorun sadece
  • 6:43 - 6:45
    bölgedeki otoriter kültürdür.
  • 6:45 - 6:47
    Ve bazı Müslümanlar da bundan etkisi altındadır."
  • 6:47 - 6:50
    Ancak laik görüşlü insanlar da bu etki altında olabilir.
  • 6:50 - 6:52
    Belki bu bir politik kültür sorunudur,
  • 6:52 - 6:54
    ve bizim
  • 6:54 - 6:56
    bu politik kültürü nasıl değiştireceğimizi düşünmemiz gerekir.
  • 6:56 - 6:58
    Şimdi bunlar, birkaç sene önce
  • 6:58 - 7:00
    bir kitap yazmaya başladığımda
  • 7:00 - 7:02
    aklımda olan bazı sorulardı.
  • 7:02 - 7:04
    Dedim ki "Bir araştırma yapacağım ve
  • 7:04 - 7:09
    İslam'ın bugünkü hâline nasıl
  • 7:09 - 7:11
    ve hangi yollardan geldiğini,
  • 7:11 - 7:13
    başka hangi yolların seçilmiş olabileceğini inceleyeceğim."
  • 7:13 - 7:18
    Kitabın adı "Aşırılıksız İslam: İslam'da Özgürlük Hususu."
  • 7:18 - 7:20
    Ve altbaşlığın da belirttiği üzere,
  • 7:20 - 7:23
    İslami geleneğin ve İslam felsefesinin tarihçesine
  • 7:23 - 7:25
    bireysel özgürlük penceresinden baktım.
  • 7:25 - 7:27
    Bireysel özgürlük bağlamındaki
  • 7:27 - 7:29
    güçlü yanları ortaya çıkarmaya çalıştım.
  • 7:29 - 7:31
    Ve bu güçlü yanlar İslam geleneği içinde var.
  • 7:31 - 7:34
    İslam gerçekte, tek tanrılı bir din olarak,
  • 7:34 - 7:38
    insanı kendi başına sorumlu bir özne olarak tanımlamış
  • 7:38 - 7:40
    ve Ortadoğu'da "birey" fikrini yaratmıştır.
  • 7:40 - 7:43
    Bireyi, kabilesel cemaatçilikten, ortaklaşacılıktan
  • 7:43 - 7:45
    kurtarmıştır.
  • 7:45 - 7:47
    Bundan birçok fikir edinebilirsiniz.
  • 7:47 - 7:50
    Bunun yanısıra, İslami gelenek içinde sorunlar da gördüm.
  • 7:50 - 7:52
    Ancak ilginç bir şey vardı:
  • 7:52 - 7:55
    Bu sorunların çoğu asılnda daha sonradan ortaya çıkmıştı,
  • 7:55 - 7:58
    İslam'ın ilahî çekirdeğinde, Kuran'da bulunmuyordu.
  • 7:58 - 8:01
    Sorun yine geleneklerden, zihniyetlerden
  • 8:01 - 8:03
    ya da Kuran'ın
  • 8:03 - 8:05
    Ortaçağ'da yapılmış yorumlarından kaynaklanıyordu.
  • 8:05 - 8:07
    Kuran, örneğin
  • 8:07 - 8:09
    ceza olarak taşa tutmayı hoşgörmez.
  • 8:09 - 8:11
    Din değiştirmenin bir cezası yoktur.
  • 8:11 - 8:14
    İçki içmek gibi kişisel şeylerin bir cezası yoktur.
  • 8:14 - 8:18
    Şeriatı oluşturan bu gibi şeyler,
  • 8:18 - 8:21
    Şeriatın sorunlu yönleri,
  • 8:21 - 8:24
    İslam'ın daha sonraki yorumlarına, sonradan katılmıştır.
  • 8:24 - 8:26
    Bu demektir ki, bugünün Müslümanları
  • 8:26 - 8:28
    bunlara bakıp diyecektir ki;
  • 8:28 - 8:30
    "Pekâlâ, dinimizin esas çekirdeği
  • 8:30 - 8:32
    bizde kalıcıdır.
  • 8:32 - 8:34
    Bu bizim inancımızdır ve ona sadık kalacağız."
  • 8:34 - 8:36
    Ancak, geçmişteki yorumlarını değiştirebiliriz çünkü
  • 8:36 - 8:39
    onlar Ortaçağ zamanına ve ortamına göre yorumlanmışlardır.
  • 8:39 - 8:41
    Bugün farklı bir dünyada yaşıyoruz,
  • 8:41 - 8:43
    farklı değerler ve politik sistemler var.
  • 8:43 - 8:46
    Bu yorumlama oldukça mümkün ve uygulanabilirdir.
  • 8:47 - 8:50
    Şimdi, bu şekilde düşünen yalnızca ben olsaydım,
  • 8:50 - 8:53
    bir sorunumuz olurdu.
  • 8:53 - 8:55
    Ancak durum hiç de böyle değil.
  • 8:55 - 8:58
    Aslında, 19. yüzyıldan başlayarak
  • 8:58 - 9:01
    düzeltici ve yenilikçi
  • 9:01 - 9:03
    –ne derseniz deyin–
  • 9:03 - 9:05
    bir gelenek,
  • 9:05 - 9:07
    İslami düşüncede böyle bir eğilim var.
  • 9:07 - 9:09
    Ve bunlar,
  • 9:09 - 9:12
    19. ve 20 yüzyılın aydınları ya da devlet adamlarıdır.
  • 9:12 - 9:14
    Temel olarak Avrupa'ya bakmış
  • 9:14 - 9:16
    ve imrenilecek birçok şey olduğunu görmüşlerdir.
  • 9:16 - 9:18
    Örneğin, bilim ve teknoloji.
  • 9:18 - 9:20
    Sadece bunlar değil, aynı zamanda demokrasi, parlamento,
  • 9:20 - 9:22
    temsiliyet fikri,
  • 9:22 - 9:24
    eşit vatandaşlık fikri.
  • 9:24 - 9:27
    Bu Müslüman düşünürler, aydınlar ve devlet adamları,
  • 9:27 - 9:30
    19. yüzyılda Avrupa'ya baktılar ve bunları gördüler.
  • 9:30 - 9:32
    "Bizde niye yok?" dediler.
  • 9:32 - 9:34
    İslam geleneğine baktılar,
  • 9:34 - 9:37
    ve sorunlu yanlar olduğunu gördüler.
  • 9:37 - 9:40
    Ancak bunlar dinin çekirdeğinde değildi. Belki yeniden, farklı şekilde anlaşılabilirlerdi,
  • 9:40 - 9:42
    ve Kuran çağdaş dünyada yeniden,
  • 9:42 - 9:44
    farklı şekilde okunabilirdi.
  • 9:44 - 9:46
    Bu eğilim
  • 9:46 - 9:49
    genellikle İslamî çağcılık olarak anılır.
  • 9:49 - 9:52
    Aydınlar ve devlet adamları tarafından
  • 9:52 - 9:54
    sadece bir fikir olarak değil,
  • 9:54 - 9:56
    aynı zamanda bir politik program olarak geliştirilmiştir.
  • 9:56 - 9:58
    Aslında bu sayede, 19. yüzyılda
  • 9:58 - 10:01
    o zamanlar tüm Ortadoğu'yu kaplayan Osmanlı İmparatorluğu,
  • 10:01 - 10:04
    çok önemli reformlar yapmıştır.
  • 10:04 - 10:06
    Örneğin Hristiyanlar'a ve Museviler'e
  • 10:06 - 10:08
    eşit vatandaşlık hakkı,
  • 10:08 - 10:10
    bir anayasanın kabülü,
  • 10:10 - 10:12
    temsili bir parlamentonun kabulu.
  • 10:12 - 10:15
    dinde özgürlük fikrinin gelişmesi.
  • 10:15 - 10:18
    Ve bu sayede Osmanlı İmparatorluğu, son yıllarında
  • 10:18 - 10:20
    bir ön-demokrasiye,
  • 10:20 - 10:22
    bir anayasal monarşiye dönüşmüştür.
  • 10:22 - 10:25
    Özgürlük, o zamanlarda çok önemli bir politik değerdi.
  • 10:25 - 10:27
    Benzer şekilde, Arap dünyasında
  • 10:27 - 10:30
    büyük Arap tarihçisi Albert Hourani'nin
  • 10:30 - 10:32
    Özgür Çağ olarak tanımladığı dönem vardı.
  • 10:32 - 10:34
    "Özgür Çağ'da Arap Düşüncesi" adında bir kitabı vardır.
  • 10:34 - 10:36
    Özgür Çağ olarak tanımladığı çağ,
  • 10:36 - 10:39
    19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başıdır.
  • 10:39 - 10:42
    Dikkat çekici şekilde, 20. yüzyılın başında
  • 10:42 - 10:44
    İslamî düşünürler, devlet adamları ve dinbilimciler arasında
  • 10:44 - 10:48
    hâkim eğilim bu yöndeydi.
  • 10:48 - 10:50
    Ancak, 20. yüzyılın geri kalanında
  • 10:50 - 10:52
    çok ilginç bir motif meydana geldi.
  • 10:52 - 10:54
    Çünkü, İslam'i çağcılık çizgisinin
  • 10:54 - 10:56
    ani düşüşüne şahitlik etmekteyiz.
  • 10:56 - 10:58
    Bunun yerine,
  • 10:58 - 11:01
    otoriter bir ideoloji olarak
  • 11:01 - 11:04
    İslamcılık yükselişte.
  • 11:04 - 11:06
    Oldukça sert,
  • 11:06 - 11:08
    oldukça Batı karşıtı,
  • 11:08 - 11:10
    ve toplumu ütopik bir
  • 11:10 - 11:12
    öngörü temelinde şekillendirmek istiyor.
  • 11:12 - 11:15
    Yani İslamcılık, 20. yüzyılda
  • 11:15 - 11:17
    gerçekten İslam dünyası için
  • 11:17 - 11:20
    birçok sorun yaratan, sorunlu bir fikirdir.
  • 11:20 - 11:23
    Hatta İslamcılık'ın çok aşırı uçtaki biçimleri,
  • 11:23 - 11:26
    İslam adına terörizm yürütmüşlerdir,
  • 11:26 - 11:29
    ki bence bu aslen İslam'a karşı olan bir uygulamadır.
  • 11:29 - 11:32
    Ancak belli ki, aşırı uçtaki bazıları öyle düşünmediler.
  • 11:32 - 11:34
    Yanıtını merak ettiğim bir soru şu:
  • 11:34 - 11:37
    Eğer 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başında
  • 11:37 - 11:39
    İslami çağcılık bu kadar popüler idiyse,
  • 11:39 - 11:41
    20. yüzyılın geri kalanında
  • 11:41 - 11:43
    İslamcılık neden bu kadar popüler hâle geldi?
  • 11:43 - 11:45
    Bence bu sorunun,
  • 11:45 - 11:47
    özenle ele alınması gerekiyor.
  • 11:47 - 11:49
    Kitabımda bu soruya da eğildim.
  • 11:49 - 11:53
    Aslında, bunu anlamak için roket bilimcisi olmaya gerek yok.
  • 11:53 - 11:55
    Birçok şeyin değişmiş olduğunu görmek için
  • 11:55 - 11:57
    20. yüzyılın politik tarihine göz atmanız yeterli.
  • 11:57 - 11:59
    Bağlam değişmiştir.
  • 11:59 - 12:01
    19. yüzyılda,
  • 12:01 - 12:03
    Müslümanlar, Avrupa'ya bir örnek olarak bakarken,
  • 12:03 - 12:06
    bağımsızlardı, kendilerine daha fazla güveniyorlardı.
  • 12:06 - 12:09
    20. yüzyıl başlarında, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte,
  • 12:09 - 12:12
    tüm Ortadoğu sömürgeleştirildi.
  • 12:12 - 12:14
    ve sömürgeleşme, beraberinde ne getirir?
  • 12:14 - 12:16
    Sömürgeci karşıtlığını.
  • 12:16 - 12:19
    Yani Avrupa artık imrenilecek bir örnek değil,
  • 12:19 - 12:22
    savaşılacak ve direnilecek bir düşmandır.
  • 12:22 - 12:24
    Bu yüzden İslam dünyasının özgürlükçü fikirlerinde
  • 12:24 - 12:26
    çok keskin bir düşüş gözlenmiştir.
  • 12:26 - 12:29
    Ortaya çıkan, daha savunmacı,
  • 12:29 - 12:32
    katı, tepkisel gerilim,
  • 12:32 - 12:34
    Arap sosyalizmine, Arap milliyetçiliğine
  • 12:34 - 12:37
    ve sonunda da İslamcı ideolojiye yol açmıştır.
  • 12:37 - 12:40
    Sömürge dönemi sona erdiğinde,
  • 12:40 - 12:42
    onun yerini alan
  • 12:42 - 12:44
    genellikle, laik diktatörler oldu.
  • 12:44 - 12:46
    Ülkelerini yarattılar,
  • 12:46 - 12:48
    ancak demokrasi getirmediler.
  • 12:48 - 12:50
    Kendi diktatörlüklerini kurdular.
  • 12:50 - 12:53
    Bence Batı, en azından Batı'daki bazı güçler,
  • 12:53 - 12:55
    özellikle de Amerika Birleşik Devletleri,
  • 12:55 - 12:58
    bu laik diktatörleri destekeleme hatasını yaptı.
  • 12:58 - 13:01
    Kendi çıkarları için daha yararlı olacaklarını düşündüler.
  • 13:01 - 13:03
    Fakat, bu diktatörlerin
  • 13:03 - 13:05
    ülkelerinde demokrasiyi bastırmaları,
  • 13:05 - 13:07
    İslami grupları bastırmaları,
  • 13:07 - 13:09
    gerçekte İslamcıları daha sert hâle getirdi.
  • 13:09 - 13:11
    Sonuçta 20. yüzyılda,
  • 13:11 - 13:13
    Arap dünyasında bu kısır döngü oluştu.
  • 13:13 - 13:16
    Diktatörlükler kendi vatandaşlarını baskı altına aldı,
  • 13:16 - 13:18
    bunun içinde dindar Müslümanlar da vardı,
  • 13:18 - 13:21
    ve onlar da tepkisel yollara yöneldiler.
  • 13:21 - 13:23
    Ancak bir ülke,
  • 13:23 - 13:26
    bu kısır döngüden
  • 13:26 - 13:28
    kurtulmayı ya da uzak durmayı başardı.
  • 13:28 - 13:31
    Bu ülke benim ülkem; Türkiye.
  • 13:31 - 13:33
    Türkiye asla sömürgeleştirilmedi.
  • 13:33 - 13:36
    Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra bağımsız bir ulus olarak kaldı.
  • 13:36 - 13:38
    Bunu akılda tutmamız gerekir.
  • 13:38 - 13:41
    Bölgedeki bazı diğer ülkeler görülen
  • 13:41 - 13:44
    sömürge karşıtı heyecanı paylaşmadık.
  • 13:44 - 13:46
    İkincisi ve en önemlisi,
  • 13:46 - 13:48
    Türkiye, bir demokrasiye
  • 13:48 - 13:50
    bahsettiğimiz tüm ülkelerden daha erken dönüştü.
  • 13:50 - 13:52
    1950'de Türkiye ilk özgür ve adil seçimlerini yaptı.
  • 13:52 - 13:55
    Daha otokratik, laik rejim böylece sona erdi,
  • 13:55 - 13:57
    ki bu rejim Türkiye'nin doğuşuydu.
  • 13:57 - 13:59
    Türkiye'deki dindar Müslümanlar,
  • 13:59 - 14:03
    politik sistemi oy kullanarak değiştirebileceklerini gördüler.
  • 14:03 - 14:06
    Demokrasinin, İslam'la uyuşabilir birşey olduğunu farkettiler.
  • 14:06 - 14:08
    Değerleriyle uyuştuğunu gördüler
  • 14:08 - 14:10
    ve demokrasiyi desteklediler.
  • 14:10 - 14:12
    Bu deneyim,
  • 14:12 - 14:14
    Ortadoğu'daki diğer Müslüman ulusların
  • 14:14 - 14:16
    çok yakın zamana kadar sahip olmadığı birşeydi.
  • 14:16 - 14:18
    İkincisi, son yirmi yıl içinde,
  • 14:18 - 14:21
    küreselleşme sayesinde, pazar ekonomisi sayesinde,
  • 14:21 - 14:23
    orta sınıfın yükselmesi sayesinde,
  • 14:23 - 14:25
    Türkiye'de, benim tanımımla
  • 14:25 - 14:29
    İslami çağcılığın yeniden doğuşunu gördük.
  • 14:29 - 14:32
    Bugün daha fazla kentli, orta sınıf, dindar Müslüman var.
  • 14:32 - 14:34
    Yine, dönüp geleneklerine bakıyorlar
  • 14:34 - 14:37
    ve geleneklerdeki bazı sorunları fark ediyorlar.
  • 14:37 - 14:40
    Bunların değiştirilmesi, sorgulanması, yenilenmesi gerektiğini anlıyorlar.
  • 14:40 - 14:42
    Avrupa'ya bakıyorlar,
  • 14:42 - 14:45
    ve yine izlenecek bir örnek görüyorlar.
  • 14:45 - 14:47
    En azından, ilham alınacak bir örnek.
  • 14:47 - 14:49
    Bu nedenle AB süreci,
  • 14:49 - 14:51
    Türkiye'nin AB'ye giriş çabası,
  • 14:51 - 14:53
    Türkiye içinde
  • 14:53 - 14:55
    dindar Müslümanlar tarafından desteklenirken
  • 14:55 - 14:58
    bazı laik milletler buna karşıt olmuşlardı.
  • 14:58 - 15:00
    Bu süreç bugün, bütün Avrupalıların bunu aynı derecede
  • 15:00 - 15:02
    iyi karşılamaması nedeniyle bulanıktır.
  • 15:02 - 15:05
    Ama bu başka bir tartışmanın konusudur.
  • 15:05 - 15:08
    Ancak, son 10 yıl içinde Türkiye'deki AB yanlısı hissiyat
  • 15:08 - 15:10
    neredeyse İslamî bir dava hâline gelmiş
  • 15:10 - 15:12
    ve İslami liberaller tarafından desteklenmiştir.
  • 15:12 - 15:15
    Tabii ki laik liberaller tarafından da.
  • 15:15 - 15:17
    Bu sayede,
  • 15:17 - 15:20
    Türkiye makul derecede bir başarı hikayesi yaratabilmiş,
  • 15:20 - 15:25
    İslam ve İslam'ın en dindar anlayışları
  • 15:25 - 15:27
    demokratik oyunun parçası hâline gelmiş,
  • 15:27 - 15:29
    hatta ülkenin demokratik ve ekonomik
  • 15:29 - 15:31
    ilerlemesine katkıda bulunmaya başlamıştır.
  • 15:31 - 15:34
    Ve bu şimdi, bazı İslamî hareketler
  • 15:34 - 15:36
    ya da Arap dünyasındaki bazı ülkeler için
  • 15:36 - 15:39
    ilham veren bir emsal teşkil etmektedir.
  • 15:39 - 15:41
    Hepiniz Tunus ve Mısır'da başlayan
  • 15:41 - 15:44
    Arap Baharı'nı görmüş olmalısınız.
  • 15:44 - 15:46
    Arap kitleleri,
  • 15:46 - 15:48
    diktatörlerine karşı ayaklandılar.
  • 15:48 - 15:51
    Demokrasi istiyorlardı, özgürlük istiyorlardı.
  • 15:51 - 15:54
    Ve onlar, o diktatörlerin kendi rejimlerini
  • 15:54 - 15:56
    haklı göstermek için iddia ettikleri gibi
  • 15:56 - 15:59
    İslamî öcülere dönüşmediler.
  • 15:59 - 16:02
    "Özgürlük istiyoruz! Demokrasi istiyoruz!
  • 16:02 - 16:04
    Bizler inançlı Müslümanlarız,
  • 16:04 - 16:07
    ama özgür toplumlardaki özgür insanlar gibi yaşamak istiyoruz," dediler.
  • 16:07 - 16:09
    Tabii ki, bu uzun bir yol.
  • 16:09 - 16:11
    Demokrasi, bir gecede edinilecek bir kazanım değildir.
  • 16:11 - 16:13
    Bu bir süreçtir.
  • 16:13 - 16:15
    Ancak bu çağ, İslam dünyasında
  • 16:15 - 16:17
    ümit vaadeden bir çağdır
  • 16:17 - 16:19
    ve inanıyorum ki,
  • 16:19 - 16:21
    19. yüzyılda başlayan İslami çağcılık,
  • 16:21 - 16:23
    20. yüzyılda İslam dünyasındaki politik sorunlar nedeniyle
  • 16:23 - 16:25
    bir gerileme yaşamış olsa da,
  • 16:25 - 16:27
    bugün yeniden doğmaktadır.
  • 16:27 - 16:30
    Bundan alınacak mesaj bence şudur ki:
  • 16:30 - 16:32
    İslam,
  • 16:32 - 16:35
    Batı'daki bazı şüpheci düşüncelerin aksine,
  • 16:35 - 16:37
    kendi içinde
  • 16:37 - 16:40
    kendi demokrasi yöntemini, kendi liberalizm yöntemini,
  • 16:40 - 16:42
    kendi özgürlük yöntemini oluşturma potansiyeline sahiptir.
  • 16:42 - 16:44
    Sadece buna izin verilmesi gerekir.
  • 16:44 - 16:46
    Çok teşekkürler.
  • 16:46 - 16:50
    (Alkış)
Title:
Mustafa Akyol: İslam'da inanç ve gelenek çatışması
Speaker:
Mustafa Akyol
Description:

TEDxWarwick'teki konuşmasında, gazeteci Mustafa Akyol, bazı yerel kültürel davranışların (ör. başörtüsü) popüler zihinde İslam inancıyla nasıl ilişkilendirildiğini anlatıyor. Yoksa dünyanın İslam inancı hakkındaki genel fikri, inancın temellerinden çok, gelenek üzerine mi şekillendi?

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:51
Cihangir Çırak added a translation

Turkish subtitles

Revisions