Return to Video

Harflerin tasarımında yatan gizemli dil

  • 0:01 - 0:04
    "TED" kelimesi
    Roma İmparatorluğu'nda var olsaydı
  • 0:04 - 0:06
    nasıl bir şey mi olurdu?
  • 0:08 - 0:11
    Aşağı yukarı şöyle bir şey
    olurdu herhalde.
  • 0:12 - 0:16
    Bir zanaatkar, taştan bir keski ile
  • 0:16 - 0:19
    güneşin altında günlerce oyardı.
  • 0:19 - 0:21
    Ya peki Ortaçağ'da?
  • 0:23 - 0:27
    Odasına kapanmış bir keşiş
  • 0:27 - 0:32
    kalemiyle T-E-D yazardı herhalde.
  • 0:34 - 0:36
    Bu sefer çok uzaklara gitmeyelim,
  • 0:36 - 0:38
    sizce 80'lerde bu harfler nasıl olurdu?
  • 0:41 - 0:46
    Tıpkı saçlarımız gibi
    tuhaf, neon renklerde olurdu herhalde.
  • 0:46 - 0:48
    (Kahkaha)
  • 0:49 - 0:51
    Peki ya TED çocuklar için olsaydı?
  • 0:52 - 0:55
    Harflerin şekillerini şöyle
    bir şey yapardım ben.
  • 0:56 - 0:59
    Gömülü ve parıl parıl parlayan
  • 0:59 - 1:01
    bloklar gibi.
  • 1:01 - 1:04
    Evet konu süper kahramanlar olsaydı
  • 1:04 - 1:06
    böyle yapardım.
  • 1:06 - 1:08
    Esinlendiğim kişi
  • 1:08 - 1:10
    bana göre hepsinden büyük olan
  • 1:10 - 1:12
    Süpermen gibi.
  • 1:12 - 1:13
    (Gülüşmeler)
  • 1:13 - 1:16
    Harflerin şekilleri aslında konuşur.
  • 1:17 - 1:21
    Göründüklerinden de öte
    çok şey ifade ederler.
  • 1:22 - 1:24
    Bizi geçmişe götürür,
  • 1:24 - 1:26
    geçmişin değerlerini taşır
  • 1:26 - 1:28
    ve bize hikayeler anlatırlar.
  • 1:30 - 1:34
    Aslında her saniye harflerle iç içeyiz,
    nereye baksak harfler var.
  • 1:34 - 1:38
    Otobüsünden önünde, fırının tabelasında,
  • 1:38 - 1:40
    yazı yazdığımız klavyede,
  • 1:40 - 1:42
    cep telefonumuzda,
  • 1:42 - 1:44
    kısacası her yerde.
  • 1:45 - 1:49
    İnsanoğlu oldu olalı hep dile
    bir şekil verme ihtiyacı duymuştur.
  • 1:49 - 1:51
    Haklı da
  • 1:51 - 1:55
    çünkü dil, iletişim kurabilmek için
    sahip olduğumuz en güçlü araçtır.
  • 1:57 - 1:59
    Ne anlama geldiğini bilmesek de
  • 2:00 - 2:02
    bir kelimeden bazı mesajlar
    çıkartmak mümkün.
  • 2:04 - 2:06
    Öyle harfler vardır ki ben modernim der,
  • 2:06 - 2:09
    en azından 70'ler için öyleydi.
  • 2:11 - 2:13
    Öyle harfler vardır ki
    bir mekanın büyüklüğünü,
  • 2:13 - 2:15
    haşmetini yansıtır
  • 2:15 - 2:17
    ve de büyük harflerle yazılırlar.
  • 2:17 - 2:24
    Öyle harfler vardır ki ömürleri de,
    verdikleri mesaj da kısadır.
  • 2:24 - 2:28
    Öyle harfler de vardır ki
    acemice yazılmışlardır
  • 2:28 - 2:31
    ve isteyerek veya istemeyerek
    içimize merak salarlar,
  • 2:31 - 2:32
    "Acaba içeride ne var?" diye.
  • 2:33 - 2:37
    Berlin'e taşındığım ilk zamanlarda
  • 2:37 - 2:41
    harflerin günlük hayattaki etkilerini
    iliklerime kadar hissettim.
  • 2:43 - 2:46
    Yepyeni bir şehre gelmiştim,
    benim için oldukça heyecan vericiydi bu.
  • 2:46 - 2:50
    Karşımda bambaşka bir dil vardı
  • 2:50 - 2:52
    ve bununla başa çıkmak
  • 2:52 - 2:54
    epey bir zor oldu.
  • 2:54 - 2:59
    Çoğu kez partilerde
    kadehimi de alıp bir köşeye çekiliyor,
  • 2:59 - 3:01
    öyle kös kös oturuyordum.
  • 3:01 - 3:04
    Etrafımda konuşulanlardan
    tek kelime anlamıyordum.
  • 3:05 - 3:08
    Ne söylerlerse gülüyordum,
    sanki anlıyormuşum gibi.
  • 3:10 - 3:14
    Düşüncelerimi, hissettiklerimi
  • 3:15 - 3:17
    ve inandıklarımı
  • 3:18 - 3:20
    ifade etmekte epey bir zorluk çekiyordum.
  • 3:21 - 3:23
    Konuşulanları anlamadığım yetmezmiş gibi
  • 3:23 - 3:26
    sokaklar, üzerinde
    ne yazdığını anlamadığım
  • 3:26 - 3:29
    afişlerle tabelarla doluydu.
  • 3:29 - 3:31
    Yine de harflerin şekilleri
  • 3:31 - 3:34
    bana göz kırparcasına ipuçları verip
  • 3:34 - 3:40
    bu harflerin ardındaki
    hikayeyi anlamamı sağlıyorlardı.
  • 3:42 - 3:45
    Hangi mekanda yöresel ürünler var
  • 3:45 - 3:47
    [Pastane Kafe]
  • 3:48 - 3:51
    veya bir yere girmemem gerektiğini
  • 3:51 - 3:53
    harfler sayesinde
    az çok kestirebiliyordum.
  • 3:53 - 3:55
    [Girmek Yasak.
    Ebeveynler Çocuklarınıza Dikkat]
  • 3:55 - 3:59
    Ya da bir şeyin sonsuza kadar sürmek
    üzere yapıldığını anlayabiliyordum.
  • 3:59 - 4:02
    Harflerin şekilleri
    çevremi daha iyi anlamayı
  • 4:02 - 4:04
    ve şehirde dolaşabilmemi sağlıyordu.
  • 4:04 - 4:05
    Kısa zaman önce Paris'teydim,
  • 4:05 - 4:07
    yine benzer şeyler başıma geldi.
  • 4:07 - 4:10
    Şehirde birkaç günün ardından
  • 4:10 - 4:13
    eve almak için
    yiyecek bir şeyler bakıyordum.
  • 4:14 - 4:15
    Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm
  • 4:15 - 4:19
    ta ki o mükemmel pastaneyi bulana kadar.
  • 4:19 - 4:21
    Tabelası aslında her şeyi özetliyordu.
  • 4:21 - 4:22
    [Pastane]
  • 4:23 - 4:25
    Şimdi bile görebiliyorum;
  • 4:25 - 4:28
    her bir ekmeğini
    aynı sürede yapan şefin
  • 4:28 - 4:32
    ustalığını tabeladaki
    her bir harfe nasıl döktüğünü.
  • 4:32 - 4:34
    Hamuru özenle yoğurulmuş
  • 4:34 - 4:39
    ve doğru malzemelerle hazırlanmış o ekmeği
  • 4:39 - 4:41
    harflerin uçlarındaki o yumuşak
  • 4:41 - 4:46
    ve titiz kavislerde görebiliyordum.
  • 4:46 - 4:50
    Kurabiyelerin altı yanmasın diye
    ince una bulayan
  • 4:50 - 4:53
    o maharetli ustayı görebiliyordum.
  • 4:53 - 4:56
    Yaptığı mozaiklerin boyası akmasın diye
  • 4:56 - 4:59
    kılı kırk yararcasına tek tek fırına atan
  • 4:59 - 5:01
    bir seramik ustası edasıyla...
  • 5:03 - 5:06
    Şef, detaylara olana aşkını
  • 5:06 - 5:08
    tabelaya ilmek ilmek işlemişti.
  • 5:08 - 5:12
    Dikkatli bakıldığında bu görülebilir.
  • 5:12 - 5:14
    Ekmeğinin tadına bakmadan bile
  • 5:14 - 5:16
    tadının ne kadar güzel olduğunu
    anlayabiliyor insan.
  • 5:16 - 5:20
    Harbiden de öyleydi, bayağı lezzetliydi.
  • 5:21 - 5:23
    Ben bir harf sanatçısıyım.
  • 5:23 - 5:26
    İşim harf çizmek.
  • 5:27 - 5:31
    Tıpkı, malzemesini tam ayarında
    tutturduğu ekmeği özenle hazırlayan
  • 5:31 - 5:36
    ve üzerine küçük detayları serpiştirip
    işe sevgisini katan pastacı gibi.
  • 5:37 - 5:39
    Alfabe benim malzemem olduğu kadar
  • 5:39 - 5:41
    aynı zamanda sınırlarım da.
  • 5:41 - 5:43
    Harflerin şekilleriyle oynamak benim için
  • 5:43 - 5:47
    tek kuralı karşıdaki okuyucunun
  • 5:47 - 5:51
    mesajı anlamasının olduğu bir oyun gibi.
  • 5:52 - 5:54
    Şimdi izninle nasıl çalıştığımı,
  • 5:54 - 5:57
    kendi ekmeğimin hamurunu
    nasıl yoğurdumu sana göstereyim.
  • 5:58 - 6:03
    Kısa zaman önce, klasik eserlerden biri
    olan Alice Harikalar Diyarında'nın
  • 6:03 - 6:05
    kapak tasarım işini aldım.
  • 6:06 - 6:09
    Bir çukurdan içeriye düşen Alice
    kendini bir anda garip bir dünyada bulur
  • 6:09 - 6:10
    ve fantastik macerası başlar.
  • 6:10 - 6:12
    Hatırladınız değil mi?
  • 6:12 - 6:15
    Burda benim ilk malzemem
  • 6:15 - 6:17
    en başta hikayenin ismi.
  • 6:19 - 6:22
    İlk baktığınızda çok da önemli
    olmayan şeyler vardır,
  • 6:22 - 6:24
    onların boyutunu küçültebiliriz.
  • 6:24 - 6:27
    Mesela burda, "-da" ve "-lar"ı
  • 6:27 - 6:29
    küçük harflerle yazıyorum.
  • 6:29 - 6:31
    Sonra şöyle bir düşündüm.
  • 6:31 - 6:34
    "Harika" kelimesini
    ön plana çıkartmak için
  • 6:34 - 6:37
    yazabildiğimin en güzelini yazıp
  • 6:37 - 6:40
    süslü süslü kıvrımlar mı eklesem?
  • 6:41 - 6:45
    Yoksa daha çok kitabın klasik bir eser
    olma özelliğini mi öne çıkarsam?
  • 6:45 - 6:49
    Ya da daha sert ve ciddi
    bir hava katmak için
  • 6:49 - 6:52
    retro harfler mi kullansam?
  • 6:52 - 6:56
    Tıpkı ansiklopedi
    veya eski kitaplardaki gibi.
  • 6:57 - 7:01
    Peki ya bunca absürt olayın
    bir arada bulunduğu bu kitaptaki
  • 7:02 - 7:04
    hayal ve gerçeklik dünyalarını
  • 7:04 - 7:06
    birbirleriyle uyum içinde
    bulunan harflerle
  • 7:06 - 7:09
    ortak bir zeminde birleştirsem
  • 7:09 - 7:12
    nasıl bir şey olurdu?
  • 7:14 - 7:17
    Bir fikir hoşuma gitti
    ve buna yoğunlaşacağım.
  • 7:18 - 7:22
    Daha rahat çalışmam için
    yeni bir sayfa alıyorum.
  • 7:23 - 7:25
    Bazı çizgiler çiziyor
  • 7:25 - 7:29
    hangi kelime nerede olacak
    kabataslak belirliyorum.
  • 7:30 - 7:33
    Sonra her harfe yavaş yavaş
    şeklini vermeye başlıyorum,
  • 7:33 - 7:35
    kıllı kırık yararcasına.
  • 7:35 - 7:37
    Her bir harfi ince ince dokuyorum,
  • 7:37 - 7:39
    resmin bütününü de koruyarak tabii ki.
  • 7:40 - 7:43
    Özellikle harflerin uçlarına
    ekstra bir özen gösteriyorum.
  • 7:44 - 7:46
    Köşeli mi olsunlar yoksa kavisli mi?
  • 7:47 - 7:51
    Keskin mi olsunlar yoksa yumuşak mı?
  • 7:52 - 7:54
    Sürekli taslaklar çizerim.
  • 7:54 - 7:56
    Bu taslaklarda bazı şeylerin
    yerini değiştirir
  • 7:56 - 7:58
    ya da yepyeni şeyler denerim.
  • 7:58 - 8:03
    En son artık harflerin
    şekilleri, renkleri,
  • 8:03 - 8:07
    boyutları ve süslemeler
    yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
  • 8:08 - 8:10
    Burda başrolde olan Alice
  • 8:10 - 8:13
    harflerin büyüklüğüyle ön planda.
  • 8:14 - 8:18
    Arkada uçuşan o cıvıl cıvıl
    çizgiler ve noktalar
  • 8:18 - 8:21
    bize kitapta geçen birçok olayı
  • 8:21 - 8:23
    ve yaratılmak istenen o bulutların üstünde
  • 8:23 - 8:26
    uçuyormuşsunuz hissini çağrıştırıyor.
  • 8:27 - 8:33
    Tabii bir de şurada,
    Harikalar Diyarı'na bakan bir Alice var.
  • 8:35 - 8:38
    Kapağa bu harfleri çizerek
  • 8:38 - 8:42
    aslında kitaptaki atmosferi
    az da olsa yaratıyorum.
  • 8:42 - 8:43
    Okuyucunun perdeyi aralayıp
  • 8:43 - 8:46
    kitap hakkında kafasında
    bir şeyler oluşmasını sağlıyorum.
  • 8:47 - 8:48
    Bunu yapabilmek için de
  • 8:48 - 8:51
    hayal alemi, kaos ve mükemmellik gibi
  • 8:52 - 8:55
    hayal gücümüzde bulunan fikirlere
  • 8:56 - 8:58
    ve kavramlara şekiller veriyorum.
  • 9:00 - 9:07
    Harflerin şekillerini, beden dilimiz
    ve ses tonumuz gibi düşünebilirsiniz.
  • 9:07 - 9:09
    Ne söylediğin değil,
    nasıl söylediğin önemlidir.
  • 9:09 - 9:14
    "TEDxRíodelaPlata topluluğu
    çok büyüktür" demekle
  • 9:14 - 9:18
    "TEDxRíodelaPlata topluluğu
    çok büyüktür" demek bir değil.
  • 9:20 - 9:24
    Beden dili ve ses tonu
    mesajın birer parçasıdır.
  • 9:25 - 9:27
    Harflere şekiller vererek,
  • 9:27 - 9:29
    neyi ve nasıl söylemek istediğimizi
  • 9:29 - 9:31
    çok daha etkili ifade edebiliriz.
  • 9:31 - 9:33
    Yazmaktan da daha etkili.
  • 9:35 - 9:40
    En sevdiğim küfürü
    gayet zarif bir şekilde söyleyebilirim
  • 9:42 - 9:44
    veya aşkı çok sevimli bir şekilde
    ifade edebilirim.
  • 9:47 - 9:50
    Yüksek gür bir sesle de konuşabilirim,
  • 9:52 - 9:55
    hafif ninni gibi bir sesle de.
  • 9:57 - 10:00
    Avcumun içi gibi bildiğim
    iki şehrin; Buenos Aires
  • 10:03 - 10:05
    ve Berlin'in
  • 10:07 - 10:09
    arasındaki farkı size resmedebilirim.
  • 10:11 - 10:13
    Berlin'deyken işimi
    başka bir boyuta taşıdım.
  • 10:13 - 10:16
    Artık hikayeleri daha canlı
  • 10:16 - 10:18
    ve daha renkli anlatabiliyordum.
  • 10:18 - 10:21
    İşi çözmüştüm artık.
  • 10:21 - 10:24
    Kadehimi alıp bir köşeye
    çekildiğim o partilerde
  • 10:24 - 10:27
    hissedip de ifade edemediğim her şeyi
  • 10:27 - 10:31
    şekiller ve renklerle kağıda döküyordum.
  • 10:32 - 10:36
    Dil bilmemenin önüme koyduğu engeller,
  • 10:36 - 10:38
    ben farkında olmasam da
  • 10:38 - 10:42
    kendimi ifade ettiğim yeteneklerimi
    kamçılayan bir güç olmuştu.
  • 10:44 - 10:46
    Her ne kadar konuşamasam da
  • 10:46 - 10:51
    kendimi dünyaya böyle ifade ediyordum.
  • 10:53 - 10:58
    O günden bugüne hep kendi sesimi bulup
  • 10:58 - 11:03
    dünyaya kendi istediğim telden konuştum.
  • 11:04 - 11:06
    Ne eksik ne de fazla.
  • 11:08 - 11:13
    Bu yüzden renkleri, desenleri
  • 11:13 - 11:16
    ve tabii ki hepsinden de önemlisi harfleri
  • 11:16 - 11:18
    birbirlerine uyumla harmanlıyorum.
  • 11:19 - 11:26
    Bu yüzden, hepsi eşsiz
    ve güzel görünsünler istiyorum.
  • 11:27 - 11:29
    Harflerle hikayeler anlatmak.
  • 11:30 - 11:31
    Benim mesleğim bu.
  • 11:32 - 11:35
    Okuyucunun bir nebze de olsa
  • 11:35 - 11:37
    ufkunu açıp
  • 11:37 - 11:40
    hayal edip hissetmesini istiyorum.
  • 11:42 - 11:44
    Mesajı verebilmek çok önemlidir,
  • 11:45 - 11:47
    sanat ve ustalık ister
  • 11:48 - 11:51
    ve okuyucu çok önemlidir,
  • 11:51 - 11:56
    zarafet ve hayal gücü ister.
  • 11:56 - 12:00
    (Alkış)
Title:
Harflerin tasarımında yatan gizemli dil
Speaker:
Martina Flor
Description:

Dönüp bir etrafımıza bakalım: Posterlerde, dükkanlarda, restoranlardaki menülerde, kitap kapaklarında. Harfler aslında bizimle konuşuyor; yazılandan çok daha fazla şey ifade ediyorlar. Kimisi modernliği, kimisi sanatsallığı, kimisi macerayı kimisi de çılgınlığı... Haydi bu gizemli dili Martina Flor'la çözmeyi öğrenelim. Harflerin değişen şekil ve desenlerin bizde neleri çağrıştırdığına hep beraber bakalım.

more » « less
Video Language:
Spanish
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
12:15

Turkish subtitles

Revisions