Belirsizlikle yaşama cesareti
-
0:01 - 0:03En kötü ne olabilirdi ki?
-
0:04 - 0:07Neredeyse tam 10 yıl önce,
-
0:07 - 0:10aşırı soğuk bir muayene salonunda oturmuş,
-
0:10 - 0:13yeni onkoloğumu bekliyordum.
-
0:13 - 0:15Ödüm kopuyordu.
-
0:15 - 0:19O vakitlerde partnerim olan
kişi yanımda oturuyordu -
0:19 - 0:21ama yine de çok yalnız hissediyordum.
-
0:21 - 0:24Bana daha yeni meme kanseri
teşhisi konmuştu -
0:24 - 0:30ve o vakitler, taramada görünen
sağ memede tek bir parlak nokta -
0:30 - 0:33kanserin çoktan yayılmış
olduğunu gösteriyordu. -
0:34 - 0:36Bende metastatik meme kanseri vardı.
-
0:37 - 0:39O zamanlar sağlık eğitimim
olmamasına rağmen, -
0:39 - 0:41şunun farkındaydım;
-
0:41 - 0:44eğer bu doğruysa kanserimin tedavi yoktu.
-
0:46 - 0:48Ölümcüldü.
-
0:49 - 0:5127 yaşındaydım,
-
0:51 - 0:54tıp fakültesine yeni kabul edilmiştim
-
0:54 - 0:57ama aklımdaki tek şey,
ömrümün sonuna gelip gelmediğimdi. -
0:58 - 1:03Yeni onkoloğum sıcak kanlı
bir insan değildi. -
1:04 - 1:09Çoğu harika hekim gibi o da
basit açıklamaları tercih ediyordu. -
1:10 - 1:14"Vücudumuz hücrelerden
oluşur," diye başladı. -
1:14 - 1:16Sözünü kestim:
-
1:16 - 1:19"Yakında tıp fakültesine
başlayacağım, bunu biliyorum." -
1:21 - 1:27Bunu duyup söze yeniden
başlamak yerine devam etti. -
1:27 - 1:31Kanseri kontrol edebilmek için
kemoterapi gerekiyor, dedi. -
1:31 - 1:34İlaçların detaylarından
-
1:34 - 1:36ve tedavinin yan etkilerinden
bahsetmeye başladı. -
1:36 - 1:40Daha sağ mememdeki parlak nokta için
biyopsi dahi yapılmadığını hatırlattım ona -
1:40 - 1:44ve kanser olduğundan emin
olup olmadığını sordum. -
1:45 - 1:50Sorumla beraber nasıl
afalladığını hatırlıyorum. -
1:51 - 1:54Muhtemelen açıklamalarını anlamadığımı,
-
1:54 - 1:57hatta belki de
kabullenemediğimi sanmıştı. -
1:58 - 2:01Hastası olarak ondan,
basitçe şunu anlamasını istedim: -
2:01 - 2:06Biyopsi zaten belli olan bir şeyi
kanıtlamak için değildi. -
2:07 - 2:11Çelik bir iğnenin; derimden,
kaslarımdan ve kemiğimden geçip -
2:11 - 2:14keşke sormak zorunda kalmasaydım
diye düşündüğüm bir sorunun -
2:14 - 2:18cevabını vermek için,
içimden bir parça çıkarmasıydı. -
2:18 - 2:22Biyopsiden önce, 27 yaşında
-
2:22 - 2:25ve metastatik meme kanseri
olabilecek biriydim; -
2:25 - 2:29muhtemelen öyleydim de.
-
2:29 - 2:31Bu önemli bir ayrım.
-
2:31 - 2:36Ancak onkoloji eğitimi sırasında
çok üzerinde durulan bir ayrım değil. -
2:37 - 2:42Birkaç hafta içerisinde,
tedavim için randevu verildi. -
2:44 - 2:47O ilk ziyaretten bu yana
çok fazla şey yaşandı. -
2:47 - 2:50Bakın şu işe, biyopsi gerçekten
sadece formaliteden değildi. -
2:51 - 2:53İlk onkoloğum haklıydı.
-
2:53 - 2:55(Kahkaha)
-
2:55 - 2:56Biyopsi sonucunda kanser çıktı
-
2:56 - 3:00ama tamamen farklı bir
tip akciğer kanseriydi. -
3:00 - 3:04Kulağa şaşırtıcı gelebilir
fakat bu muhteşem bir haberdi. -
3:05 - 3:07Metastatik meme kanserim yoktu.
-
3:07 - 3:10İki farklı kansere yakalanmıştım
-
3:10 - 3:12ancak ikisi de bölgesel şeylerdi.
-
3:12 - 3:16Akciğer kanserim, ameliyat ile
alınabilecek kadar bölgeseldi. -
3:17 - 3:20Böylece tedavi süreci
bir akciğer ameliyatı ile başladı, -
3:20 - 3:22kemoterapi ile devam etti
-
3:22 - 3:26ve 28. doğum günümün hemen ardından,
bir göğüs ameliyatı ile tamamlandı. -
3:27 - 3:31İki hafta sonrasında ise
tıp fakültesine başladım. -
3:32 - 3:35Yeni onkoloğum --
-
3:35 - 3:36(Kahkaha)
-
3:36 - 3:40Kendisi gerçekler ve sonuçlarıyla
çok daha rahat baş ettiği için -
3:40 - 3:45makul olarak, eğitimi bir sene
ertelemem gerektiğini -
3:46 - 3:49ve dinlenmem ve toparlanmamın
iyi olacağını söyledi. -
3:50 - 3:52Ben de önerisine güvendim.
-
3:52 - 3:56Yoğun terapi seansları sırasında
berbat hissetmiştim. -
3:56 - 4:00Fakülteye durumumdan bahsettiğimde,
-
4:00 - 4:03erteleme hızlıca kabul edildi.
-
4:03 - 4:06Fakat kemoterapinin yükü
azalmaya başladığında -
4:06 - 4:09bir sene boyunca ne yapacağımı
merak etmeye başladım. -
4:10 - 4:12Sahile mi gitseydim?
-
4:12 - 4:13(Kahkaha)
-
4:13 - 4:16Sahilleri pek sevmem.
-
4:17 - 4:20Zaten yaşanacak kaç yılım kalmıştı ki?
-
4:21 - 4:23Tıp fakültesine girmeyi
gerçekten istiyordum. -
4:23 - 4:26Bulmacamın eksik parçası
bu gibi görünüyordu. -
4:27 - 4:30O yüzden kararsızlık batağında
debelenmek yerine, -
4:30 - 4:31kendime şunu sordum:
-
4:31 - 4:33En kötü ne olabilirdi ki?
-
4:33 - 4:36Tamam, çalışmak için çok zayıf
ve hasta olabilirdim. -
4:37 - 4:39Duygusal olarak da zorlayıcı olabilirdi.
-
4:39 - 4:41Eğitimimde başarısız da olabilirdim.
-
4:42 - 4:44Ama sonra bunun bu sene
içinde başıma gelebilecek -
4:44 - 4:47en kötü şey olmadığına kanaat getirdim.
-
4:47 - 4:50Neden başlamayayım ki?
-
4:50 - 4:54İstediğim şekilde neden yaşamayayım?
-
4:54 - 4:56O yüzden, istediğimi yaptım.
-
4:56 - 4:58Saçsız ve cılız hâlimle;
-
4:58 - 5:00en iyi küpelerimi taktım,
-
5:00 - 5:03en iyi elbisemi giydim ve başladım.
-
5:04 - 5:06Yaptıklarım işe yarıyormuş gibi davrandım
-
5:06 - 5:07ve yaradılar da.
-
5:08 - 5:11Nasıl zorlandığımı anlatamam.
-
5:11 - 5:13Bazı günler imkânsız gibi geldi.
-
5:13 - 5:17Gelecekte hiç işe yaramayacak
şeyler yapıyorum gibi hissettim bazen. -
5:18 - 5:20Ama her gün kendime şunu
sormaya devam ettim: -
5:20 - 5:22Bundan zevk alıyor musun?
-
5:22 - 5:24Yapmak istediğin şey hâlâ bu mu?
-
5:25 - 5:26Her seferinde cevabım evetti.
-
5:27 - 5:29Bazen daha emin, bazen değil.
-
5:29 - 5:30Ama evetti.
-
5:31 - 5:34Tam rahatlamaya başlamışken
-
5:34 - 5:37ve okulu bırakmak zorunda değilim
diye düşündüğüm anda, -
5:37 - 5:40daha da acı bir haber aldım.
-
5:40 - 5:46TP53, ya da kısaca p53, adındaki
bir genimde mutasyon olduğunu öğrendim. -
5:47 - 5:51"Genomun muhafızı" diye bilinen
-
5:51 - 5:56ve DNA onarımından sorumlu bir gendi bu.
-
5:56 - 5:58Burada gerçekleşen bir mutasyon,
-
5:58 - 6:00hataların düzeltilememesi
anlamına geliyordu. -
6:00 - 6:04Yani normal hücreler, çok daha büyük bir
oranda kanserli hücre hâline geliyordu. -
6:04 - 6:06Bu bilgiyi öğrenmemle birlikte,
-
6:06 - 6:09hastalık geçmişim aniden daha çok
anlam ifade etmeye başladı. -
6:09 - 6:13Yedi yaşındayken rhabdomyosarcoma
adlı bir çocukluk kanserine yakalanmıştım. -
6:14 - 6:16Ergenliğimde yeniden ortaya çıkmıştı
-
6:16 - 6:20ve bunların hepsi, p53 daha
keşfedilmeden gerçekleşmişti. -
6:20 - 6:24Ardından da genç yetişkinlik dönemimde
göğüs ve akciğer kanserine yakalanmıştım. -
6:24 - 6:26Bu mutasyonun öğrenilmesiyle,
-
6:26 - 6:32başıma gelebilecek kanserlerin
bir sonu yokmuş gibi görüyordu. -
6:33 - 6:38Buna rağmen, bir radyasyon onkoloğu
olmaya karar verdim. -
6:38 - 6:40(Kahkaha)
-
6:40 - 6:43Birkaç ay içinde uzmanlık
eğitimim bitecekti. -
6:44 - 6:46Yeni bir şehre taşınıp
-
6:46 - 6:50doktor ve araştırmacı olarak
ilk gerçek işime başlayabilirdim. -
6:51 - 6:55Cesaretim, "ayrıcalığım",
-
6:55 - 7:01tedavim, sağlık ekibim, ailem,
-
7:01 - 7:08hocalarım ve genetik hastalığımın haberi
bana ilerleme gücünü vermeliydi. -
7:09 - 7:122020 yılında olmamız bile,
-
7:12 - 7:17muhteşem tedavilere ve buluşlara
sahip olduğumuz anlamına gelmiyor. -
7:17 - 7:20Böyle korkunç bir
genetik hastalığa sahipseniz, -
7:20 - 7:23belirsizlikle yaşamayı
öğrenmek zorundasınız. -
7:24 - 7:29Bu demek oluyor ki hastalığınız,
başınıza gelebilecek en kötü şey değil. -
7:30 - 7:33Belirsizlik içinde yaşamayı öğrenmek
-
7:33 - 7:39güzelliklerle birlikte, önünüze zorluklar
da çıkabilir demek oluyor. -
7:40 - 7:44Yani kanserin hikâyenizin bir
parçası olduğunu kabullenmelisiniz. -
7:45 - 7:48Hayatınızda karşılaşacağınız
en kötü şey bu olmayabilir. -
7:48 - 7:52Bunu iddia edebilirsiniz
ve bu hakkınızdır. -
7:52 - 7:55Ama başkası tarafından değil,
sizin tarafınızdan yazılmış -
7:55 - 7:58ve sizin yönettiğiniz bir hikâye olsun.
-
7:59 - 8:01Erteleme mektubunu yine yazabilirsin
-
8:01 - 8:03ama kendi istediğini yap.
-
8:04 - 8:07Onkoloji eğitimimin sonuna yaklaşırken
-
8:07 - 8:10sürekli dejavu yaşıyorum:
-
8:10 - 8:13Bir hasta kansere yakalanıyor,
-
8:13 - 8:14önünde birkaç seçenek var.
-
8:14 - 8:20Her seçenek farklı seviyelerde
tedavi-hayat kalitesi dengesi sunuyor. -
8:20 - 8:26Acıları azaltma ile
artırma arasında bir denge. -
8:27 - 8:30Bir onkolog seçenekleri sunar
-
8:30 - 8:33ama konuşmanın bir yerinde iş şuna gelir:
-
8:33 - 8:38Bir şey yapmayı da seçebilirsiniz,
-
8:38 - 8:40hiçbir şey yapmamayı da.
-
8:41 - 8:45Saldırgan bir tedavi yöntemi de olabilir,
-
8:45 - 8:48bekleyip görmeyi de seçebiliriz.
-
8:48 - 8:51Hastaların 10'da 9,9'u şöyle der:
-
8:51 - 8:54"Elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum."
-
8:55 - 8:56Tabii ki de.
-
8:56 - 9:00Kim her şeyi istemez ki?
-
9:00 - 9:02Ama "her şey" nedir?
-
9:03 - 9:11Her şey, ailenle birlikte evinin
camının önünde oturup güneşlenebilmek mi? -
9:12 - 9:19Kemoterapi yüzünden hissedemediğin
parmaklarını hissedebilmek mi? -
9:19 - 9:21Onkoloji uzmanları olarak
-
9:21 - 9:25tek işimiz kanser tedavisi.
-
9:25 - 9:29Radyasyon, ameliyat,
kemoterapi, yeni tedaviler. -
9:30 - 9:33Birçok onkolojistten de
duyduğum bir şey var. -
9:33 - 9:39Bizim için en kötü şey, hastanın
metastatik hastalık geçirmesi. -
9:40 - 9:43Ya da en kötüsü, beş yıl geçtiğinde
-
9:43 - 9:46kanserin büyümesi ve daha
çok radyasyon gerekmesi. -
9:47 - 9:50Bir hasta ve onkolog olarak
-
9:50 - 9:54bunların korkutucu olmadığını
asla söyleyemem. -
9:54 - 9:56Ancak en kötüsü bunlar mı?
-
9:56 - 10:01Kanseri kontrol etmek her an
aklımızın merkezinde mi olmalı? -
10:04 - 10:09Kanserlerim ve genetik
mutasyonumdan dolayı -
10:09 - 10:14anlatılmayacak ve akıl almaz
acı verici ve zalimce şeyler yaşadım. -
10:15 - 10:18Fakat bunlara rağmen,
kendimi şanslı hissediyorum. -
10:19 - 10:22Çünkü olabileceklerin en kötüsü
hiç başıma gelmedi. -
10:23 - 10:28Çünkü perişanlık ve belirsizliğe
masamda yer açtım -
10:28 - 10:31ama biraz ötede.
-
10:31 - 10:33Metastatik meme kanseri teşhisi konduğunda
-
10:33 - 10:35farklı bir fikir duymaya Boston'a gittim.
-
10:35 - 10:37Kaybedecek neyim vardı ki?
-
10:38 - 10:42Doktorum gayet iyi, güvenli
ve standart bir tavsiye verdiğinde, -
10:42 - 10:47kanser tedavisi görmeme rağmen
yine de okula başlamayı tercih ettim. -
10:48 - 10:52Kanserli hastalardan çekinmek yerine,
-
10:52 - 10:53radyasyon onkoloğu oldum.
-
10:53 - 10:57Her gün bana çok benzeyen
hastalarla çalışıyorum. -
10:58 - 11:06Kanserden ölür de ızdırap
çektiririm diye düşünmek yerine, -
11:06 - 11:09muhteşem eşimle evlendim.
-
11:09 - 11:12Çünkü olabileceklerin en kötüsü,
-
11:12 - 11:15her daim bir dizi olumsuzluklardır.
-
11:15 - 11:19Hayat ile doldurulması
gereken boşluklardır. -
11:20 - 11:26Peki, böyle koca bir belirsizlik içinde
en büyük dayanağım neydi? -
11:27 - 11:31Bu, William.
-
11:32 - 11:37O, hayatta gördüğüm en neşe dolu insan
-
11:39 - 11:44ve sadece bir yılda, dünyayı benim için
daha iyi bir yer haline getirdi. -
11:46 - 11:49Onkologlar olarak
-
11:49 - 11:52hastalarımıza başlarına
gelebilecek en kötü şeyin -
11:52 - 11:55kanserlerinin nüks etmesi
veya yayılması olduğunu -
11:55 - 11:58ya da bu nedenle
ölebileceklerini söylüyoruz. -
11:58 - 12:01Bir hasta olarak, bunların
çok önemli olduğunu biliyorum. -
12:01 - 12:03Ama ben bu konudaki düşünce yapımızı,
-
12:04 - 12:07ve konuyu hastalarla konuşma
şeklimizi değiştirmek istiyorum. -
12:08 - 12:12Bir hastanın başına
gelebilecek en kötü şey, -
12:12 - 12:14kanserin önündeki fırsatları,
-
12:15 - 12:19yapma ve sevme yeteneğini
elinden almasıdır. -
12:20 - 12:21Alacaktır da.
-
12:22 - 12:24En azından bir süreliğine.
-
12:25 - 12:28Fakat bence bir onkoloğun
daha zor ve asıl işi, -
12:28 - 12:34hastanın böyle hayattan
soyutlanmasını en aza indirmektir. -
12:34 - 12:37Elimizdeki tüm araçlardan yararlanmak
-
12:37 - 12:41ve hastanın hayatına uyacak
şekilde kullanmak, -
12:41 - 12:45acıyla nasıl baş edileceğini
anlatan yol gösterici olmak, -
12:45 - 12:47ızdırabı kabullenmek
-
12:48 - 12:52ama yaşanabilecek acıların korkusunun
asıl hikâyeyi ele geçirmemesini sağlamak. -
12:54 - 12:58Danışmanlarımdan biri her zaman işin
tıbbi kısmının kolay olduğunu söyler -
12:59 - 13:03ve bir asistan doktor
asla böyle hissetmez. -
13:03 - 13:06Fakat tıbbın sınırları bellidir.
-
13:06 - 13:09Bizi yönlendiren büyük çalışmalar var
-
13:09 - 13:13ve uzmanlıkta bunları öğreniyoruz.
-
13:13 - 13:18Asıl zor olan kısım,
hastayı hastalık sürecinde -
13:18 - 13:23başından geçebilecek şeylere
karşı hazırlayabilmektir. -
13:24 - 13:29Geriye dönüp baktığımda
bana komik gelen şey şu: -
13:30 - 13:32Hayatım nasıl da düzgünce
ayarlanmış gibi görünüyor. -
13:33 - 13:37Sanki her bir adımı planlamışım,
-
13:37 - 13:42kanser de hayatımda
güzel şeylere yol açmış gibi. -
13:42 - 13:45Birinci adım: Tıp fakültesine başvur.
-
13:46 - 13:49İkinci adım: Kansere yakalan
ve tedavi gör. -
13:49 - 13:54Üçüncü adım:
Hayatını yaşa; kariyer ve aile. -
13:55 - 13:58Size şunu söyleyim,
-
13:58 - 14:01tüm bu vahim belirsizliklere rağmen,
-
14:01 - 14:07her aşama bir olmazı oldurmaydı.
-
14:08 - 14:12İşte her bir hastama vermek
istediğim cesaret bu. -
14:13 - 14:20Kanser, tedavi kararları ve mutasyon ile
ilgili tıbbi durum her ne olursa olsun, -
14:21 - 14:26hastanın hastalığı hangi aşamada
olursa olsun istediğim şey bu. -
14:26 - 14:31İsteklerini, ihtiyaçlarını,
-
14:31 - 14:35dileklerini, endişelerini,
-
14:36 - 14:43hayallerini, neşelendikleri şeyleri
-
14:43 - 14:50ve bu berbat tedavi sürecini atlatmalarını
sağlayacak şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. -
14:51 - 14:54Aslına bakarsanız
çok vakit alan bir iş değil. -
14:56 - 15:03Tek gereken birazcık odaklanmak
ve gayret etmek. -
15:05 - 15:10Bu bir ortaklık ve ortak olmak önemlidir.
-
15:12 - 15:14Çünkü başa gelebilecek en kötü şey,
-
15:15 - 15:23kanseri tedavi etmek için
her şeyi ama her şeyi yapan -
15:24 - 15:29fakat hayatınızı sürdürmenize yardım
etmeyen bir onkoloğunuz olmasıdır. -
15:30 - 15:31Teşekkür ederim.
-
15:31 - 15:33(Alkış)
- Title:
- Belirsizlikle yaşama cesareti
- Speaker:
- Shekinah Elmore
- Description:
-
Geleceğin belirsizken nasıl hareket edersiniz? Bu cesur konuşmasında onkolog ve kanseri yenmiş olan Shekinah Elmore, az görülen bir hastalığa yakalandığında hayata nasıl tutunduğunu anlatıyor ve doktorların neden hastalarına belirsizlikle yaşamayı öğretmeleri gerektiğini açıklıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:53
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Esra Çakmak accepted Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Esra Çakmak edited Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Esra Çakmak edited Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Esra Çakmak edited Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty | ||
Ilgaz Sen accepted Turkish subtitles for The courage to live with radical uncertainty |