Return to Video

Güneş sistemimizin dokuzuncu gezegenini arayış

  • 0:02 - 0:05
    Size 200 yıl öncesinden
    bir öykü anlatacağım.
  • 0:05 - 0:08
    1820'de Fransız gök bilimci Alexis Bouvard
  • 0:08 - 0:13
    neredeyse insanlık tarihinde bir
    gezegen keşfeden ikinci insan olacaktı.
  • 0:13 - 0:16
    Uranüs'ün pozisyonunu, gece gökyüzünde
  • 0:16 - 0:18
    eski yıldız kataloglarını
    kullanarak takip ediyordu
  • 0:18 - 0:21
    ve tahminlerinin aksine
  • 0:21 - 0:23
    ve Güneş'in çevresinde
    pek dolaşmıyordu.
  • 0:23 - 0:25
    Bazen biraz fazla hızlı,
  • 0:25 - 0:27
    bazense biraz fazla yavaştı.
  • 0:27 - 0:31
    Bouvard hesaplamalarının
    mükemmel olduğunu biliyordu.
  • 0:31 - 0:34
    Yani sorun
    eski yıldız kataloglarında olmalıydı.
  • 0:34 - 0:36
    Gök bilimcilere bildirdi:
  • 0:36 - 0:39
    "Daha iyi ölçümler yapın."
  • 0:39 - 0:40
    Yaptılar.
  • 0:40 - 0:42
    Gök bilimciler gelecek yirmi yılda
  • 0:42 - 0:46
    titizlikle Uranüs'ün gökyüzündeki
    pozisyonunu takip ettiler
  • 0:46 - 0:50
    ama yine de Bouvard'ın hesaplarına uymadı.
  • 0:50 - 0:52
    1840'ta daha da belirginleşti.
  • 0:52 - 0:55
    Problem eski yıldız kataloglarında değil,
  • 0:55 - 0:58
    problem tahminlerdeydi.
  • 0:58 - 1:00
    Gök bilimciler nedenini biliyordu.
  • 1:00 - 1:04
    Farkına vardılar ki uzak,
    devasa bir gezegen olmalıydı;
  • 1:04 - 1:05
    tam da Uranüs'ün yörüngesinde,
  • 1:05 - 1:07
    bu yörüngeye çekilmiş,
  • 1:07 - 1:10
    bazen biraz fazla hızla çeken,
  • 1:10 - 1:12
    bazen geride tutan.
  • 1:13 - 1:15
    1840'ta tam bir hayal kırıklığı olmalıydı,
  • 1:15 - 1:18
    bu uzak, devasa gezegenin
    yer çekimsel etkileri görülüyor
  • 1:18 - 1:22
    ancak henüz ne olduğu bilinmiyordu.
  • 1:22 - 1:24
    Bana güvenin,
    gerçekten hayal kırıklığıydı.
  • 1:24 - 1:26
    (Gülme sesleri)
  • 1:26 - 1:28
    Ancak 1846'da,
    başka bir Fransız gök bilimci
  • 1:28 - 1:29
    Urbain Le Verrier,
  • 1:29 - 1:30
    hesaplar üzerinde çalıştı
  • 1:30 - 1:33
    ve gezegenin yerinin
    nasıl tahmin edileceğini buldu.
  • 1:33 - 1:36
    Ölçümlerini Berlin gözlemevine gönderdi,
  • 1:36 - 1:38
    onlar da teleskoptan baktılar
  • 1:38 - 1:41
    ve daha ilk geceden
    zayıf ışık noktasını gördüler,
  • 1:41 - 1:43
    yavaşça gökyüzünde ilerleyen
  • 1:43 - 1:44
    Neptün'ü keşfettiler.
  • 1:44 - 1:48
    Gökyüzünde Le Verrier'in tahmininden
    şu kadarcık daha yakındı.
  • 1:50 - 1:54
    Tahminin öyküsü, tutarsızlık ve yeni teori
  • 1:54 - 1:57
    ve başarılı keşiflerin klasikleşmesi
  • 1:58 - 2:00
    ve Le Verrier'in çok ünlenmesiyle
  • 2:00 - 2:03
    başkaları da konuya dahil olmak istediler.
  • 2:03 - 2:06
    Son 163 yılda,
  • 2:06 - 2:11
    onlarca gök bilimci
    bir tür yörüngesel tutarsızlığı kullanarak
  • 2:11 - 2:15
    Güneş sisteminde yeni bir gezegen
    olduğu tahmininde bulundular.
  • 2:16 - 2:19
    Hep yanılıyorlardı.
  • 2:20 - 2:22
    En meşhur yanlış tahmin
  • 2:22 - 2:24
    Percival Lowell'den gelmişti,
  • 2:24 - 2:29
    Uranüs ve Neptün'ün hemen ötesinde
    bir gezegen olduğuna ikna olmuştu,
  • 2:29 - 2:31
    bu yörüngeler ondan karmaşıktı.
  • 2:31 - 2:33
    Ayrıca Plüton 1930'da
  • 2:33 - 2:35
    Lowell gözlemevinde keşfedildiğinde
  • 2:35 - 2:39
    herkes onun Lowell'in bulduğu
    gezegen olduğunu sanmıştı.
  • 2:39 - 2:42
    Yanıldılar.
  • 2:42 - 2:46
    Anlaşıldı ki Uranüs ve Neptün tam olarak
    olmaları gereken yerdelerdi.
  • 2:46 - 2:47
    100 yıl geçmişti;
  • 2:47 - 2:49
    ancak sonuçta Bouvard haklıydı.
  • 2:49 - 2:53
    Gök bilimciler daha iyi
    ölçümler yapmalıydılar
  • 2:53 - 2:55
    ve yaptıklarında
  • 2:55 - 2:58
    bu daha iyi ölçümler sayesinde
  • 2:58 - 3:03
    Uranüs ve Neptün'ün yörüngesinin
    hemen ardında gezegen olmadığı
  • 3:03 - 3:06
    ve Plüton'un yörüngelerde
    bir etki yapamayacak kadar
  • 3:06 - 3:08
    binlerce kez daha küçük
    olduğu açığa çıktı.
  • 3:08 - 3:12
    Plüton'un aslında sanılan gezegen olmadığı
  • 3:12 - 3:13
    açığa çıkmış olsa da
  • 3:14 - 3:17
    günümüzde bilinen ilk keşif olan
  • 3:17 - 3:22
    gezegenlerin ötesinde yörüngedeki
    binlerce minik, buzlu cisimden biri.
  • 3:22 - 3:25
    Burada Jüpiter'in yörüngesini görebiliriz,
  • 3:25 - 3:27
    Satürn, Uranüs ve Neptün
  • 3:27 - 3:30
    ve bu küçük dairenin tam ortasında Dünya
  • 3:30 - 3:33
    ve Güneş ve bildiğimiz ve
    sevdiğimiz hemen her şey.
  • 3:33 - 3:35
    Köşedeki sarı daireler
  • 3:35 - 3:38
    gezegenlerin ötesindeki buzlu cisimler.
  • 3:38 - 3:40
    Bu buzlu cisimler,
  • 3:40 - 3:42
    gezegenlerin yer çekimsel alanlarıyla
  • 3:42 - 3:45
    tamamen öngörülür şekilde
    iteklenir ve çekilir.
  • 3:45 - 3:50
    Güneş çevresinde her şey tam olarak
    olması gerektiği gibi hareket eder.
  • 3:51 - 3:52
    Neredeyse.
  • 3:52 - 3:54
    2003'te,
  • 3:54 - 3:56
    Tüm Güneş sistemindeki
  • 3:56 - 4:00
    o zamanlar bilinen
    en uzak cismini keşfettim.
  • 4:00 - 4:02
    Oradaki yalnız cisme bakmamak zordu
  • 4:02 - 4:05
    ve evet, Lowell yanılmıştı,
  • 4:05 - 4:07
    Neptün'ün hemen ötesinde
    bir gezegen yoktu;
  • 4:07 - 4:09
    fakat bu, yeni bir gezegen olabilirdi.
  • 4:09 - 4:11
    Bizim asıl sorumuz şuydu:
  • 4:11 - 4:13
    Güneş çevresinde
    nasıl bir yörüngeye sahip?
  • 4:13 - 4:15
    Tıpkı bir gezegen gibi
  • 4:15 - 4:16
    Güneş etrafında daire çiziyor mu?
  • 4:16 - 4:20
    Yoksa buzlu kitlelerden oluşan kuşaktaki
    cisimlerden biri gibi mi,
  • 4:20 - 4:24
    biraz dışa savrulmuş ve şimdi de
    eski yerine doğru yol alıyor?
  • 4:24 - 4:27
    Gök bilimcilerin 200 yıl boyunca
  • 4:27 - 4:32
    Uranüs hakkında cevaplamaya
    çalıştıkları soru tam da buydu.
  • 4:32 - 4:35
    Keşfinin 91 yıl öncesinden
  • 4:35 - 4:38
    Uranüs'e dair gözden kaçmış
    bulgular kullanılarak
  • 4:38 - 4:40
    tüm yörüngeyi anlamaya koyuldular.
  • 4:40 - 4:42
    Biz bu kadar geriye gidemezdik
  • 4:42 - 4:46
    fakat kendi cismimiz için 13 yıl önce
    bazı gözlemler edindik,
  • 4:46 - 4:49
    bu da Güneş çevresinde nasıl
    dolaştığını kavramaya yaradı.
  • 4:49 - 4:50
    Soru şu ki
  • 4:50 - 4:53
    Bir gezegen gibi Güneş çevresinde
    dairesel yörüngede mi
  • 4:53 - 4:55
    yoksa o tipik buzuk kitleler gibi
  • 4:55 - 4:56
    eski yerine mi yol alıyor?
  • 4:56 - 4:58
    Cevap:
  • 4:58 - 4:59
    Hayır.
  • 4:59 - 5:02
    10.000 yıl süren Güneş çevresi turuyla
  • 5:02 - 5:06
    ağır olarak uzamış bir yörüngede.
  • 5:06 - 5:08
    Zamanının çoğunu geçirdiği soğuğun
  • 5:08 - 5:11
    ve buzul bölgelerin onuruna
    denizin İnuit tanrıçası olarak
  • 5:11 - 5:14
    bunun adını Sedna koyduk.
  • 5:14 - 5:16
    Artık Sedna'yı tanıyoruz,
  • 5:16 - 5:17
    Plüton'un üçte biri kadar
  • 5:17 - 5:20
    ve Neptün ötesindeki buzul cisimlerin
  • 5:20 - 5:22
    göreceli de olsa tipik bir tanesi.
  • 5:22 - 5:26
    Nispeten tipik,
    tuhaf yörüngesi dışında.
  • 5:26 - 5:28
    Bu yörüngeye bakıp diyebilirsiniz ki
  • 5:28 - 5:31
    "Evet, Güneş'in çevresini
    10.000 yılda dönmek tuhaf"
  • 5:31 - 5:33
    ancak gerçekte tuhaf olan kısım bu değil.
  • 5:33 - 5:35
    Tuhaf olan 10.000 yılda,
  • 5:35 - 5:39
    Sedna, Güneş sistemindeki
    hiçbir şeye asla yaklaşmıyor.
  • 5:39 - 5:41
    Güneş'e en yakın olduğunda bile,
  • 5:41 - 5:44
    Sedna'nın Neptün'den uzaklığı
  • 5:44 - 5:46
    Neptün'ün Dünya'ya uzaklığından fazla.
  • 5:47 - 5:49
    Sedna Güneş çevresinde Neptün yörüngesine
  • 5:49 - 5:52
    bir kez bile temas eden
    bir yörüngeye sahip olsaydı
  • 5:52 - 5:55
    açıklaması gerçekten çok kolay olurdu.
  • 5:55 - 5:57
    Öyle bir cisim olurdu ki
  • 5:57 - 5:59
    Güneş'in çevresinde
    buzul kitlelerin kısmında
  • 5:59 - 6:00
    dairesel yörüngede bulunmuş,
  • 6:00 - 6:03
    Neptün'e bir kez biraz fazlaca yaklaşmış
  • 6:03 - 6:07
    sonra fırlatılmış ve şimdiki
    yerine yol alıyor olurdu.
  • 6:07 - 6:12
    Fakat Sedna asla Güneş sistemindeki
    fırlatma etkisi yapabilecek
  • 6:12 - 6:14
    bilinen herhangi bir şeye yakınlaşmıyor.
  • 6:14 - 6:17
    Neptün kaynaklı olamaz;
  • 6:17 - 6:20
    ancak bir şeyden kaynaklandığı kesindi.
  • 6:20 - 6:23
    1845'ten beri ilk kez
  • 6:23 - 6:28
    yer çekimsel etkinin Güneş sisteminin
    dış kısmındaki bir şeyden geldiğini gördük
  • 6:28 - 6:29
    ve ne olduğunu bilmiyorduk.
  • 6:30 - 6:33
    Aslında ben cevabın ne olduğunu
    bildiğimi sandım.
  • 6:33 - 6:36
    Güneş sisteminin dış kısmında
  • 6:36 - 6:38
    uzak ve dev bir gezegen olabilirdi;
  • 6:38 - 6:41
    ancak bu kez bu fikir çok saçma gelmişti
  • 6:41 - 6:43
    ve öylesine geçersiz kabul edildi ki
  • 6:43 - 6:45
    hiç ciddiye almadım.
  • 6:45 - 6:46
    4,5 milyar yıl önce,
  • 6:46 - 6:51
    Güneş diğer yüzlerce yıldız gibi
    kozasındayken
  • 6:51 - 6:52
    bu yıldızlardan biri
  • 6:52 - 6:55
    Sedna'ya biraz fazla yaklaşmış
  • 6:55 - 6:59
    ve bugünkü yörüngesine yerleştirmişti.
  • 6:59 - 7:03
    Kümelenmiş yıldızlar galaksiye açıldığında
  • 7:03 - 7:06
    Sedna'nın yörüngesi
    Güneş'in bu en eski tarihine yönelik
  • 7:06 - 7:09
    bir fosil kaydı olabilirdi.
  • 7:09 - 7:11
    Bu fikir beni çok heyecanlandırmıştı,
  • 7:11 - 7:12
    Güneş'in doğumuna ilişkin
  • 7:12 - 7:14
    fosil geçmişine bakarak
  • 7:14 - 7:16
    sonraki 10 yıl boyunca
  • 7:16 - 7:19
    Sedna gibi daha fazla cisim
    ve yörüngeleri arama fikri.
  • 7:19 - 7:22
    Bu 10 yıllık aralıkta bulduğum, sıfırdı;
  • 7:22 - 7:23
    (Gülme sesleri)
  • 7:23 - 7:27
    Ama meslektaşlarım Chad Trujillo
    ve Scott Sheppard daha iyi iş çıkardılar,
  • 7:27 - 7:30
    yörüngesi Sedna'ya benzeyen
    birkaç cisim daha buldular ki
  • 7:30 - 7:32
    bu süper heyecan vericiydi.
  • 7:32 - 7:33
    Ancak daha da ilginç olan
  • 7:33 - 7:36
    tüm bu buldukları cisimler
  • 7:36 - 7:40
    sadece uzak ve uzaklaşmış
    yörüngeler değil,
  • 7:40 - 7:45
    aynı zamanda az bilinen ortak
    yörüngesel parametreyi paylaşan
  • 7:45 - 7:49
    günberi kanıtı dediğimiz
    astronomik mekaniklerdi.
  • 7:50 - 7:53
    Kümelenmiş günberi kanıtı
    olduğunu fark ettiklerinde
  • 7:53 - 7:55
    aniden havalara uçtular,
  • 7:55 - 7:58
    bir uzak, dev gezegenden
    kaynaklandığını söyleyerek;
  • 7:58 - 8:01
    ki bu hiçbir anlam ifade etmemesi
    dışında çok heyecan vericiydi.
  • 8:01 - 8:04
    Nasıl olduğunu bir karşılaştırma
    ile ifade edeyim.
  • 8:04 - 8:07
    Düşünün ki biri plazadan aşağıya iniyor
  • 8:07 - 8:10
    ve 45 derece sağına bakıyor.
  • 8:11 - 8:13
    Bunun olmasının pek çok sebebi olabilir,
  • 8:13 - 8:15
    açıklaması süper kolay, zor değil.
  • 8:15 - 8:17
    Düşünün ki birçok farklı insan
  • 8:17 - 8:21
    hepsi plazada farklı bir yöne yürüyor;
  • 8:21 - 8:24
    fakat hepsi 45 derece yürüdükleri
    yöne bakıyorlar.
  • 8:24 - 8:26
    Herkes farklı yöne yürüyor,
  • 8:26 - 8:28
    herkes farklı yöne bakıyor
  • 8:28 - 8:32
    fakat hepsi 45 derece
    hareket yönüne bakıyor.
  • 8:32 - 8:34
    Böyle bir şeye ne sebep olabilir?
  • 8:35 - 8:36
    Hiçbir fikrim yok.
  • 8:36 - 8:40
    Bunun sebebini açıklayan bir fikir bulmak
    oldukça zor.
  • 8:40 - 8:41
    (Gülme sesleri)
  • 8:41 - 8:44
    İşte kümelenmenin esasen
  • 8:44 - 8:48
    bize gösterdiği günberi savı burada.
  • 8:48 - 8:51
    Bilim insanları genellikle şaşkınlığa
    uğramış ve bunu şansa
  • 8:51 - 8:53
    ve bazı kötü gözlemlere bağlamış.
  • 8:53 - 8:54
    Gök bilimcilere söyledikleri:
  • 8:54 - 8:57
    "Daha iyi ölçümler yapın" olmuş.
  • 8:57 - 9:00
    Ben gerçekten çok dikkatlice
    ölçümleri inceledim
  • 9:00 - 9:01
    ve haklıydılar.
  • 9:01 - 9:03
    Bu cisimlerin hepsinin paylaştığı
  • 9:03 - 9:06
    bir günberi savı vardı
  • 9:06 - 9:07
    ve olmamalıydı.
  • 9:07 - 9:09
    Bir şey buna sebep oluyordu.
  • 9:11 - 9:15
    Yapbozun son parçası 2016'da ortaya çıktı;
  • 9:15 - 9:18
    aramızda yalnız üç ofis olan meslektaşım
  • 9:18 - 9:21
    Konstantin Batygin ve ben
  • 9:21 - 9:23
    farkına vardık ki herkesi şaşırtan sebep
  • 9:23 - 9:28
    günberi görüşü
    bunun sadece bir parçasıydı.
  • 9:28 - 9:30
    Eğer bu cisimlere doğru şekilde bakarsanız
  • 9:30 - 9:34
    hepsi aslında uzayda
    aynı doğrultuda sıralanmış,
  • 9:34 - 9:38
    hepsi uzayda aynı yöne bükülmüştü.
  • 9:38 - 9:42
    Sanki plazadaki tüm insanlar
    aynı yönde yürüyordu
  • 9:42 - 9:46
    ve tümü 45 derece sağa bakıyordu.
  • 9:46 - 9:47
    Bunu açıklamak kolaydı.
  • 9:47 - 9:50
    Hepsi bir şeye bakıyordu.
  • 9:50 - 9:54
    Güneş sistemindeki dışsal cisimlerin hepsi
    bir şeye göre tepki veriyordu.
  • 9:55 - 9:57
    Fakat neye?
  • 9:57 - 10:00
    Konstantin ve ben uzak, dev bir gezegenin
  • 10:00 - 10:05
    Güneş'in dışsal yörüngesinde olması
    dışında bir açıklamaya varabilmek için
  • 10:05 - 10:06
    bir yıl geçirdik.
  • 10:06 - 10:11
    İkimiz de bir gezegene işaret eden
    tarihteki 33. ya da 34. insan olmak
  • 10:11 - 10:14
    ve yanılmış olmak istemiyorduk.
  • 10:15 - 10:17
    Ancak bir yıl sonra
  • 10:17 - 10:18
    başka bi seçenek yoktu.
  • 10:18 - 10:20
    Uzakta, uzamış yörüngesiyle
  • 10:20 - 10:23
    Güneş sisteminin geri kalanına eğimli,
  • 10:23 - 10:26
    Güneş'in dışsal çevresindeki,
    sadece böyle cisimler için
  • 10:26 - 10:28
    bu modele zorlanmış
  • 10:28 - 10:31
    dev bir gezegenden
  • 10:31 - 10:33
    başka hiçbir açıklama bulamadık.
  • 10:33 - 10:35
    Tahmin edin böyle bir
    gezegen başka ne yapar?
  • 10:35 - 10:37
    Sedna'nın tuhaf
    yörüngesini anımsayın,
  • 10:37 - 10:40
    nasıl Güneş'ten bir yönde
    uzağa çekilir gibiydi?
  • 10:40 - 10:44
    Buna benzer bir gezegen gün boyu
    buna benzer yörüngeler çizer.
  • 10:44 - 10:46
    Bulmaya yaklaşmıştık.
  • 10:46 - 10:49
    Böylece günümüze geliyoruz.
  • 10:49 - 10:53
    1845'te Paris'teyiz.
  • 10:53 - 10:54
    (Gülme sesleri)
  • 10:54 - 11:00
    Uzak, dev gezegenin
    yer çekimsel etkilerini görüyor
  • 11:00 - 11:02
    ve hesaplamalar üzerinde çalışıyoruz;
  • 11:02 - 11:05
    nereye bakacağımızı,
    teleskobu nereye doğrultacağımızı,
  • 11:05 - 11:06
    gezegeni bulmak için.
  • 11:06 - 11:09
    Çok sayıda bilgisayar simülasyonu yaptık,
  • 11:09 - 11:11
    aylarca çok sayıda analitik hesaplamalar
  • 11:11 - 11:14
    ve size aktarabileceklerim şunlar:
  • 11:14 - 11:17
    Birincisi, bu gezegen,
    biz ona Dokuzuncu Gezegen diyoruz,
  • 11:17 - 11:20
    çünkü... çünkü öyle,
  • 11:21 - 11:24
    Gezegen Dokuz,
    Dünya'nın altı katı kütlesinde.
  • 11:24 - 11:26
    Plüton'dan biraz bile küçük değil,
  • 11:26 - 11:29
    hadi gezegen mi değil mi tartışalım
    türünden değil.
  • 11:29 - 11:32
    Bu tüm Güneş sistemimizdeki
    en büyük beşinci gezegen.
  • 11:32 - 11:36
    Bu bağlamda size gezegenlerin
    büyüklüklerini göstereyim.
  • 11:36 - 11:40
    Orada geride,
    devasa Jüpiter ve Satürn'ü görebiliyoruz.
  • 11:40 - 11:43
    Onlara komşu, biraz küçük olan
    Uranüs ve Neptün.
  • 11:43 - 11:46
    Yukarıda köşede, karasal gezegenler,
    Merkür, Venüs, Dünya ve Mars.
  • 11:46 - 11:48
    Hatta Plüton'un da dahil olduğu
  • 11:48 - 11:51
    Neptün ötesinde buzul cisimlerle dolu
    kuşağı da görebilirsiniz,
  • 11:51 - 11:53
    hangisi olduğunu bulmada bol şans.
  • 11:53 - 11:55
    Burada is Gezegen Dokuz.
  • 11:57 - 11:59
    Gezegen Dokuz büyük.
  • 11:59 - 12:00
    Gezegen Dokuz çok büyük,
  • 12:00 - 12:03
    muhtemelen neden henüz bulunmadığını
    merak ediyorsunuz.
  • 12:03 - 12:04
    Gezegen Dokuz büyük,
  • 12:04 - 12:06
    ancak gerçekten çok, çok uzakta.
  • 12:06 - 12:11
    Neptün'den 15 kat daha uzakta.
  • 12:11 - 12:14
    Bu da onu Neptün'den 50.000
    kat daha soluk yapıyor.
  • 12:14 - 12:17
    Ayrıca, gökyüzü gerçekten büyük bir yer.
  • 12:17 - 12:20
    Olduğunu sandığımız yerden
  • 12:20 - 12:22
    gökyüzünün nispeten
    küçük bir yerine odaklandık,
  • 12:22 - 12:24
    ama yine de yıllar sürecek bir iş,
  • 12:24 - 12:27
    sahip olduğumuz büyük teleskoplarla
  • 12:27 - 12:29
    gokyüzünün o alanını
    sistematik bir şekilde tarayarak
  • 12:29 - 12:32
    o uzak ve sönük şeyi bulabilmek
    uzun sürecek.
  • 12:32 - 12:35
    Neyse ki belki de
    bunu yapmak zorunda değiliz.
  • 12:35 - 12:40
    Tıpkı Bouvard'ın Uranüs'ün
    keşfinden 91 yıl önce
  • 12:40 - 12:42
    tanımlanmamış gözlemleri kullanması gibi.
  • 12:42 - 12:46
    Eminim Gezegen Dokuz'un yerini gösteren
  • 12:46 - 12:49
    tanımlanmamış fotoğraflar vardır.
  • 12:50 - 12:53
    Tüm eski veriden gözden geçirmek
  • 12:53 - 12:55
    ve hareket eden sönük gezegeni seçmek için
  • 12:55 - 12:58
    çok fazla bilgisayarlı işlem
    yükü doğacaktır.
  • 12:59 - 13:01
    Ancak iş üstündeyiz
  • 13:01 - 13:03
    ve bence gittikçe yaklaşıyoruz.
  • 13:03 - 13:06
    Yani diyebilirim ki...
    Hazırlanın.
  • 13:06 - 13:10
    Le Verrier'in rekorunu kıramayız:
  • 13:10 - 13:11
    "Bir tahminde bulunun,
  • 13:11 - 13:13
    tahmininize en yakın noktada,
  • 13:13 - 13:15
    bir gecede o gezegeni bulun" rekoru.
  • 13:15 - 13:19
    Ama eminim ki
    önümüzdeki birkaç yılda
  • 13:19 - 13:21
    kimi gök bilimciler bir yerlerde,
  • 13:21 - 13:24
    gökyüzünde yavaşça ilerleyen,
  • 13:24 - 13:26
    zayıf bir ışık noktası olarak bulacakları,
  • 13:26 - 13:29
    büyük olasılıkla sonuncu keşif de olmayan,
    Güneş sisteminin keşfedilen
  • 13:29 - 13:32
    sıradaki yeni gerçek gezegenini
  • 13:32 - 13:34
    başarıyla duyuracaklar.
  • 13:34 - 13:35
    Teşekkürler.
  • 13:35 - 13:39
    (Alkışlar)
Title:
Güneş sistemimizin dokuzuncu gezegenini arayış
Speaker:
Mike Brown
Description:

Güneş sistemimizin küçük, uzak cisimlerinin tuhaf yörüngeleri bizi büyük bir keşfe götürür mü? Gezegen bilimci Mike Brown, Güneş sisteminin uzak, geniş ufuklarında gizlenen yeni, devasa bir gezegenin varlığını -- ve varlığının izlerinın aslında nasıl da bariz olabileceğini iddia ediyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:52
  • Bağlaçların kullanımında gözden kaçan bir noktayı sonradan farkettim. Maalesef yeniden düzenlemek için editörü açamıyorum.

Turkish subtitles

Revisions