Return to Video

Yazımı basitleştirmeli miyiz?

  • 0:00 - 0:05
    Okulda yazım öğrenmek için
    çok zaman harcıyoruz.
  • 0:06 - 0:12
    Çocuklar yalnızca yazım öğrenmek için
    okulda sürekli zaman kaybediyorlar.
  • 0:13 - 0:16
    Bu yüzden sizinle bir sorunu
    paylaşmak istiyorum.
  • 0:18 - 0:21
    Yeni bir yazım şekline gerek var mı?
  • 0:22 - 0:24
    Ben evet diyorum, gerek var.
  • 0:24 - 0:29
    Veya daha iyisi, elimizdekini
    basitleştirmemize gerek var.
  • 0:29 - 0:33
    Dilimizde bu konuya ilişkin ne sorular,
    ne de cevaplar yeni.
  • 0:34 - 0:38
    Çok eskiden beri yüzyıllardır
    bize geri dönüyor sadece.
  • 0:38 - 0:43
    1492'den beri, İspanyol dilinin
    ilk dilbilgisinde
  • 0:44 - 0:49
    Antonio de Nebrija yeni bir yazım şeklini
    açık ve basit bir dille masaya yatırdı:
  • 0:49 - 0:52
    "Konuştuğumuz gibi yazmalı
  • 0:52 - 0:55
    ve yazdığımız gibi konuşmalıyız."
  • 0:55 - 0:58
    Her ses bir harfe tekabül etmeli,
  • 0:58 - 1:01
    ve her harf yalnızca
    bir sesi temsil etmeli.
  • 1:01 - 1:07
    Hiçbir sesi temsil etmeyen harfler
    ise kullanımdan çıkarılmalı.
  • 1:08 - 1:10
    Bu kriter, bu fonetik kriteri,
  • 1:10 - 1:14
    bize telaffuz ettiğimiz şekilde
    yazmamızı söyler.
  • 1:14 - 1:19
    Bugün kullandığımız imla şeklinin
    temelinde hem var, hem de yok.
  • 1:19 - 1:23
    Çünkü İspanyolca'da, diğer dillerin aksine
  • 1:23 - 1:25
    ister İngilizce, ister Fransızca olsun
  • 1:25 - 1:27
    konuştuğumuzdan çok daha
    farklı yazmaya yönelik
  • 1:27 - 1:32
    güçlü bir direnç sahibi olduk her zaman.
  • 1:32 - 1:35
    Ancak bunun sebebi 18. yüzyılda
  • 1:35 - 1:39
    kararların büyük bir bölümünü etkileyen
    başka bir kriter varken
  • 1:39 - 1:43
    yazı stilimizin standartlaştırılması
    kararının verilmesi değil.
  • 1:43 - 1:46
    Bu diğer kriter etimoloji bilgisiydi,
  • 1:46 - 1:48
    buna göre kelimeleri orijinal dillerinde
  • 1:48 - 1:51
    yazıldığı gibi yazmalıydık,
  • 1:51 - 1:53
    Latince veya Yunanca.
  • 1:53 - 1:57
    Bu yüzden hiçbir zaman telaffuz
    etmediğimiz ama yazdığımız sessiz h,
  • 1:57 - 2:00
    çok sayıda insanın
    İspanyolca'nın telaffuzunda
  • 2:00 - 2:03
    hiçbir farkının olmadığına inandıkları
  • 2:03 - 2:07
    uzun ve kısa seslerle kalakaldık.
  • 2:07 - 2:12
    G harfi "gente" kelimesinde
    sert çıkan bir "h" sesi iken
  • 2:12 - 2:14
    "gato" kelimesinde yumuşak
    bir g sesine dönüşüyor.
  • 2:14 - 2:18
    Kullandığımız C, S ve Z harfleri
  • 2:18 - 2:22
    pek çok ülkede tek bir sese,
    bazı ülkelerde iki sese tekabul ederken
  • 2:22 - 2:24
    hiçbir ülkede üç sese karşılık gelmez.
  • 2:26 - 2:28
    Kendinizin tecrübe etmediği
  • 2:28 - 2:31
    bir şey söylemek için gelmedim buraya.
  • 2:32 - 2:35
    Hepimiz okula gittik,
  • 2:35 - 2:39
    hepimiz öğrenmek uğruna
    çok zaman ayırdık,
  • 2:39 - 2:44
    o etkileyici çocuk beyni
  • 2:44 - 2:45
    çok büyük yazım, noktalama
  • 2:45 - 2:50
    ve istisnalarla dolu imla kurallarını
    öğrenmek için çok zaman harcadı.
  • 2:51 - 2:55
    Bize pek çok değişik biçim öğrettiler,
    bariz olan ve olmayan.
  • 2:55 - 2:57
    Konu imla olunca,
  • 2:57 - 3:00
    eğitimimizde çok temel bir husus
    ile oynanıyordu adeta.
  • 3:01 - 3:04
    Nedense öğretmenlerin bunun ne kadar
  • 3:04 - 3:07
    önemli olduğunu kendilerine hiç
    sormadıklarına inanıyorum.
  • 3:07 - 3:10
    Ayrıca şu soruya da hiç rağbet etmediler:
  • 3:10 - 3:13
    İmlanın fonksiyonu nedir?
  • 3:14 - 3:17
    İmlanın ne faydası var?
  • 3:19 - 3:21
    Birisi bu soruyu sorduğu zaman
  • 3:21 - 3:25
    cevap düşündüğünüzden çok daha basit
  • 3:25 - 3:26
    ve daha az karmaşık olur.
  • 3:27 - 3:31
    İmlanın amacı yazının
    standartlaştırılmasıdır,
  • 3:31 - 3:33
    hepimizin aynı şekilde yazması içindir.
  • 3:33 - 3:38
    Birbirimizin yazdığını okurken
    anlamayı basitleştirmektir.
  • 3:38 - 3:41
    Dilin diğer yanlarının aksine;
  • 3:41 - 3:44
    örneğin noktalama,
  • 3:44 - 3:50
    imla konusunda kişiye özgü bir
    yetenek söz konusu değildir.
  • 3:50 - 3:52
    Noktalamada olur.
  • 3:52 - 3:56
    Noktalama ile bir söz öbeğinin
    anlamını değiştirebiliyorum.
  • 3:56 - 3:57
    Noktalama ile,
  • 3:58 - 4:02
    yazdığım şeye belli bir
    ritim kazandırabiliyorum.
  • 4:02 - 4:04
    İmla ile yapamıyorum ama.
  • 4:04 - 4:07
    İmlanın iyi veya kötü olması
  • 4:07 - 4:11
    yürürlükteki kurallara uyup
    uymamasına bağlı.
  • 4:12 - 4:17
    O hâlde var olan normları basitleştirsek
    böylelikle öğretmesi, öğrenmesi
  • 4:17 - 4:23
    ve doğru bir şekilde kullanılması
    sağlansa daha zekice olmaz mi?
  • 4:24 - 4:28
    Bu normları basitleştirsek,
  • 4:28 - 4:30
    böylece bugün imlayı
  • 4:30 - 4:33
    öğrenmek icin harcadığımız onca zamanı
  • 4:34 - 4:36
    dilin zaman ve emek isteyen diğer
    karmaşık konularına ayırsak
  • 4:36 - 4:41
    çok daha zekice olmaz mı?
  • 4:42 - 4:47
    Ben imlanın yürürlükten
    kaldırılmasını teklif etmiyorum,
  • 4:47 - 4:51
    herkes istediği gibi yazsın da demiyorum.
  • 4:52 - 4:56
    Dil, bir ortak kullanım aracıdır
  • 4:56 - 4:57
    ve bu sebepten ötürü
  • 4:57 - 5:02
    onu ortak kriterlere göre
    kullanmamız çok önemli.
  • 5:02 - 5:04
    Yine aynı şekilde bu ortak kriterlerin
  • 5:04 - 5:08
    mümkün olduğunca basit olması da
    bana çok önemli görünüyor,
  • 5:08 - 5:12
    hepsinden ötesi, imlamızı
    basitleştirdiğimiz zaman
  • 5:12 - 5:15
    seviyemiz aşağı düşmüyor;
  • 5:15 - 5:18
    imla basitleştirildiği zaman
  • 5:18 - 5:21
    dilin kalitesi bundan etkilenmiyor.
  • 5:22 - 5:26
    Her gün Altın Çağ edebiyatı
    üzerinde çalışıyorum,
  • 5:26 - 5:30
    Garcilaso, Cervantes, Gongora,
    Quevedo okuyorum.
  • 5:30 - 5:33
    Bazen "hombre" kelimesini 'h' olmadan
  • 5:33 - 5:36
    "escribir" kelimesini b yerine
    kısa v ile yazıyorlar
  • 5:36 - 5:38
    ve benim için tamamen net olan şey
  • 5:38 - 5:44
    onların yazıtları ve bizimkiler
    arasındaki fark ortak mukavele
  • 5:44 - 5:47
    veya onların zamanından kalan
    mukavele eksikliği.
  • 5:47 - 5:49
    Fakat kalite değil.
  • 5:50 - 5:53
    İzninizle öğretmenlere geri döneyim,
  • 5:53 - 5:56
    çünkü onlar bu hikâyede kilit karakterler.
  • 5:56 - 6:02
    Öğretmenlerin imla konusunda
    bizi sürekli baskılayan
  • 6:02 - 6:04
    biraz düşüncesizce ısrarından
  • 6:04 - 6:06
    az önce bahsetmiştim.
  • 6:06 - 6:10
    Ama gerçek şu ki her şeyi
    olduğu gibi düşününce,
  • 6:10 - 6:12
    bu gerçekten anlamlı bir davranış.
  • 6:12 - 6:14
    Toplumumuzda imla,
  • 6:14 - 6:17
    yazılan içeriklerden bağımsız bir şekilde
  • 6:17 - 6:22
    kaba ve kültürlüyü, cahil ve eğitimliyi
  • 6:22 - 6:27
    birbirinden ayıran ayrıcalıklı bir endeks.
  • 6:27 - 6:30
    Bir kişi, konması veya konmaması
    gereken bir h harfi yüzünden
  • 6:30 - 6:33
    işe de girebilir, işinden de olabilir.
  • 6:33 - 6:36
    Yanlış konulmuş bir b harfi yüzünden
  • 6:36 - 6:39
    kişi toplum içinde rencide olabilir.
  • 6:39 - 6:41
    İşte bu yüzden, bu ortamda
  • 6:41 - 6:45
    imla için bu kadar zaman ayırmak
    gerçekten de çok mantıklı.
  • 6:46 - 6:48
    Ama şunu unutmamalıyız ki
  • 6:48 - 6:51
    dilimizin tarihinin büyük bir kısmında,
  • 6:51 - 6:53
    her zaman öğretmenler
  • 6:53 - 6:57
    veya bize öncelikle harfleri öğreten
    benzeri bir şeyler olmuştur.
  • 6:57 - 6:59
    İmla reformunu ateşleyen insanlar,
  • 6:59 - 7:02
    bu insanlar imlamızda şunu fark ettiler:
  • 7:02 - 7:06
    Bilginin aktarılmasında zaman zaman
    engeller ortaya çıkıyordu.
  • 7:06 - 7:08
    Bizim örneğimizde mesela
  • 7:08 - 7:12
    Sarmiento, Andres Bello ile birlikte,
    İspanyol dilinde en etkin
  • 7:12 - 7:16
    imla reformunu başlattılar,
  • 7:16 - 7:20
    bu olay 19. yüzyılda Şili'de gerçekleşti.
  • 7:22 - 7:26
    O hâlde neden tarihteki
    öğreticilerden ders çıkarmıyor
  • 7:26 - 7:30
    ve imlamızda ilerleme katetmiyoruz?
  • 7:30 - 7:33
    Şimdi burada 10.000 kişilik bir aile iken
  • 7:33 - 7:35
    tartışmaya değer olduğunu
  • 7:35 - 7:39
    düşündüğüm bazı düzeltmeleri
    masaya yatırmak istiyorum.
  • 7:40 - 7:43
    Yazdığımız her yerde,
  • 7:43 - 7:48
    sessiz h harfini ortadan kaldıralım.
    Çünkü telaffuz etmiyorsak,
  • 7:48 - 7:49
    yazmayacağız da.
  • 7:49 - 7:50
    (Alkışlar)
  • 7:50 - 7:53
    Şunu anlamakta güçlük çekiyorum.
    Nasıl bir duygusal bağ
  • 7:53 - 7:58
    sessiz h harfinin yol açtığı
    sıkıntıları haklı kılabilir?
  • 7:58 - 8:00
    Uzun b veya kısa v, bahsettim daha önce,
  • 8:00 - 8:03
    İspanyol dilinde daha önce
    hiç farklı değillerdi.
  • 8:03 - 8:04
    (Alkışlar)
  • 8:04 - 8:07
    Birini eleyelim, herhangi biri olabilir,
    oturup tartışabiliriz.
  • 8:07 - 8:11
    Herkesin kendi tercihi olacaktır,
    herkes tartışmaya katılabilir.
  • 8:11 - 8:14
    Birine bağlı kalıp diğerini eleyelim.
  • 8:14 - 8:17
    "G" ve "J" harfleri,
    işlevlerini ayıralım,
  • 8:17 - 8:21
    yumuşak sesler için "g"yi kullanıyoruz,
    "gato", "mago", "águila" gibi,
  • 8:21 - 8:25
    sert sesler içinse "j"yi kullanıyoruz,
  • 8:25 - 8:30
    "jarabe", "jirafa",
    "gente", "argentino" gibi.
  • 8:30 - 8:36
    Ve ilginç "C", "S" ve "Z" üçlüsü,
  • 8:36 - 8:40
    fonetik kriterler bir rehber olmalı,
  • 8:40 - 8:43
    kesin bir ilke değil.
  • 8:43 - 8:48
    Bazı durumlarda telaffuz
    farklılıklarına uyulmalı da.
  • 8:48 - 8:50
    Şimdi, dediğim üzere, C, S ve Z
  • 8:50 - 8:54
    bazı ülkelerde tek sese,
    bazılarında ise iki sese tekabül ediyor.
  • 8:54 - 8:59
    Üç sesi ikiye indirgersek çok
    daha iyi olacaktır.
  • 9:00 - 9:05
    Kimileri için bu değişiklikler
    biraz aşırı görünebilir.
  • 9:05 - 9:07
    Öyle değil ama.
  • 9:07 - 9:11
    İspanyol Dil Akademisi,
    dilimizin tüm otoriteleri,
  • 9:11 - 9:15
    imlanın modifiye edilmesi gerektiğine,
  • 9:16 - 9:20
    dilin tarih, gelenek ve göreneklere
    bağlı olduğuna,
  • 9:20 - 9:25
    günlük aktivitelere dair
    bir araç olduğuna
  • 9:25 - 9:30
    ve bazen tarih, gelenek ve
    göreneklere olan bu bağın
  • 9:30 - 9:35
    günümüz kullanımı için engel
    teşkil ettiğine inanıyorlar.
  • 9:36 - 9:39
    Bu da bize gerçekten de dilimizin
  • 9:39 - 9:45
    tarihte fark ettiğimizden veya coğrafi
    olarak keşfettiğimizden
  • 9:45 - 9:48
    çok daha fazla değişime
    uğradığını açıklıyor.
  • 9:48 - 9:52
    Örneğin, ''orthographia'' kelimesi
    ''ortografia'' olmuş,
  • 9:52 - 9:56
    ''theatro'' kelimesi ''teatro'',
    ''quantidad'' ise ''cantidad'' olmuş,
  • 9:56 - 9:59
    ''symbolo'' kelimesi ''simbolo'' olmuş.
  • 9:59 - 10:04
    Şimdi de yavaş yavaş sessiz h
    harflerini kaldırmaya başlıyorlar,
  • 10:04 - 10:06
    İspanyol Dil Akademisi Sözlüğü'ne göre
  • 10:06 - 10:12
    'arpa' ve 'armonia' kelimeleri
    h harfi ile de, onsuz da yazılabilir.
  • 10:12 - 10:13
    Hiçbirimiz için sorun yok.
  • 10:15 - 10:18
    Ancak bana öyle görünüyor ki
  • 10:18 - 10:24
    bu tam da bu tartışmada
    değinmemiz gereken bir konu.
  • 10:25 - 10:29
    Bize her zaman dilin spontane
    bir şekilde değiştiği söylendi,
  • 10:29 - 10:31
    aşağıdan yukarıya doğru,
  • 10:31 - 10:35
    şimdi yeni keliemeler yerleştiren
    kullanıcılar var,
  • 10:35 - 10:38
    yeni dilbilimsel düzeltmeler
    ortaya koyan
  • 10:38 - 10:42
    bazen bir otorite,
    bazı yerlerde ise bir akademi var,
  • 10:42 - 10:46
    kimi yerlerde bu bir sözlük,
    kimi yerlerde ise bakanlık.
  • 10:46 - 10:50
    Bir süre sonra bu değişikler
    kabul ediliyor ve yerleşiyor.
  • 10:51 - 10:54
    Dilin bazı seviyeleri için doğru olabilir.
  • 10:54 - 10:58
    Kelimelerin zorluk derecesi
    için de doğru olabilir,
  • 10:58 - 11:01
    dilbigisi için daha
    az da olsa doğru olabilir,
  • 11:01 - 11:05
    ama şunu söylemeliyim ki
    tarihte her zaman yukarıdan aşağı
  • 11:05 - 11:09
    değişime uğramış imla için doğru değildir.
  • 11:09 - 11:11
    Her zaman belli normlar
  • 11:11 - 11:16
    ve düzeltmeler ortaya atan
    kurumlar oldu.
  • 11:17 - 11:22
    Niçin uygun zamanın şimdi
    olduğunu söylüyorum?
  • 11:22 - 11:23
    Bugüne kadar
  • 11:23 - 11:30
    yazının konuşmaya göre her zaman
    daha kurallı ve özel bir kullanımı oldu,
  • 11:30 - 11:35
    ama bizim çağımızda; sosyal medya çağında,
  • 11:35 - 11:38
    bu konu bir devrimden muzdarip.
  • 11:38 - 11:41
    Daha önce hiçbir zaman
    bu kadar yazılmamıştı,
  • 11:41 - 11:46
    daha önce yazı hiç bu kadar
    insanın göreceği şekilde kullanılmamıştı.
  • 11:47 - 11:50
    Bu sosyal medyada ilk kez
  • 11:50 - 11:55
    çok büyük çapta yeni
    imla kullanımları görüyoruz.
  • 11:55 - 11:59
    En kusursuz imla bilgisine sahip
    süper eğitimli kimseler bile
  • 11:59 - 12:03
    sosyal medya üzerinde yazı
    yazdıkları zaman
  • 12:03 - 12:07
    çoğunluk nasıl yazıyorsa
    öyle yazmaya meyilli oluyorlar.
  • 12:07 - 12:11
    Yani imla kurallarını
    bir yana bırakıyorlar
  • 12:11 - 12:16
    ve iletişimin hızı ve etkililiği
    önem kazanıyor.
  • 12:16 - 12:22
    Şu anki yazı ortamı bir kaos, bireysel,
  • 12:22 - 12:25
    ama bana kalırsa bu duruma
    pür dikkat kesilmeliyiz,
  • 12:25 - 12:27
    çünkü muhtemelen bize bir işaret veriyor,
  • 12:27 - 12:32
    bu çağ bizi yeni bir yazı
    devrine yönlendiriyor,
  • 12:32 - 12:36
    bizden yeni yazı kriterleri istiyor.
  • 12:36 - 12:42
    Bunları görmezden gelerek
    hata yapmış oluyoruz,
  • 12:42 - 12:43
    çünkü şu anda bunları
  • 12:43 - 12:47
    kültürel bozulmanın semptomları
    olarak değerlendiriyoruz.
  • 12:47 - 12:52
    Hayır, bunları gözlemlemeli,
    bunlara kulak vermeliyiz,
  • 12:52 - 12:57
    zamanımızın gereksinimleri içinde
    düzene sokmalıyız.
  • 12:59 - 13:02
    Bazı itirazlar sezebiliyorum.
  • 13:03 - 13:05
    Şöyle söyleyenler olacak:
  • 13:05 - 13:10
    İmlayı basitleştirdiğimiz zaman
    etimolojiyi kaybedeceğiz.
  • 13:11 - 13:14
    Eğer gerçekten etimolojiyi
    korumak istiyorsak,
  • 13:14 - 13:16
    imla ile ilerlemeyeceksek,
  • 13:16 - 13:21
    o hâlde Latince, Yunanca
    ve Arapça öğrenmemiz lazım.
  • 13:21 - 13:27
    Basitleştirilmiş imla ile etimolojiyi
    tamir etmiş olacağız,
  • 13:27 - 13:32
    şu anda da başvurduğumuz
    etimoloji sözlüklerinde olacaklar.
  • 13:32 - 13:35
    Duyacağım ikinci itiraz:
  • 13:35 - 13:37
    ''Eğer imlayı basitleştirirsek,
  • 13:37 - 13:39
    bir harfle birbirinden ayrılan kelimeleri
  • 13:39 - 13:43
    ortadan kaldırmış olacağız.''
  • 13:43 - 13:47
    Bu doğru, ama bir sorun değil.
  • 13:47 - 13:52
    Dilimizde birden çok anlama gelen
    sesteş çok sözcük var
  • 13:52 - 13:53
    ve biz onları karıştırmıyoruz:
  • 13:53 - 13:57
    Üzerine oturduğumuz bank
    ve para yatırdığımız banka (bank).
  • 13:57 - 13:59
    İlk ay olan Ocak ve üzerinde
    yemek pişirdiğimiz ocak.
  • 14:00 - 14:06
    Bu durumların pek çoğunda
    içerik, karışıklığı ortadan kaldırıyor.
  • 14:07 - 14:10
    Ancak üçüncü bir itiraz var,
  • 14:12 - 14:18
    benim için en anlamlı olan
    ve hatta en üzücü olan.
  • 14:18 - 14:22
    Şunu söyleyecek olanlar:
    ''Ama ben değişmek istemiyorum.
  • 14:23 - 14:26
    Ben bu şekilde eğitim aldım,
    böyle alıştım,
  • 14:26 - 14:31
    basitleştirilmiş imla ile yazılan
    bir şey okuduğumda
  • 14:31 - 14:33
    gözlerim acıyor.''
  • 14:33 - 14:34
    (Kahkahalar)
  • 14:34 - 14:39
    Bu itiraz kısmen de olsa
    hepimizin içinde var.
  • 14:40 - 14:42
    Ne yapılması gerek diye mi düşünüyorum?
  • 14:42 - 14:45
    Bu tür durumlarda
    her zaman ne yapılırsa onu,
  • 14:45 - 14:47
    bu değişiklikler ilerlemek için yapılacak,
  • 14:47 - 14:50
    gençlere yeni standartlar öğretilecek;
  • 14:50 - 14:54
    istemeyenlere gelirsek, alışık olduğumuz
    şekilde yazmaya devam edeceğiz.
  • 14:54 - 14:59
    Zamanla yeni standartlar oturacaktır.
  • 14:59 - 15:06
    Bu yerleşik alışkanlıklarımıza
    değinen imla reformunun başarısı için
  • 15:06 - 15:11
    sağduyu, konsensüs, değişimin yavaş
    yavaş gerçekleşmesi ve sabır gerek.
  • 15:12 - 15:16
    Eski alışkanlıklarımızın bizi ilerlemek
    için yaptıklarımızdan
  • 15:16 - 15:18
    alıkoymasına izin veremeyiz.
  • 15:19 - 15:22
    Geçmiş için göstereceğimiz en iyi takdir
  • 15:22 - 15:25
    elde ettiklerimizi geliştirmektir.
  • 15:25 - 15:28
    Sanırım bir anlaşmaya varmamız lazım,
  • 15:28 - 15:31
    akademilerin de anlaşmaya
    varması ve imlamızda
  • 15:31 - 15:34
    bize bir faydası olmayan ama
  • 15:34 - 15:39
    devam ettirdiğimiz tüm alışkanlıklarımız
    üzerinde bir temizlik yapması lazım.
  • 15:40 - 15:43
    İnanıyorum ki bu şekilde devam edersek
  • 15:43 - 15:47
    dil açısından çok önemli ama
    mütevazi bu alan içinde
  • 15:47 - 15:51
    bizden sonraki nesillere
  • 15:51 - 15:53
    daha iyi bir gelecek bırakacağız.
  • 15:53 - 15:55
    (Alkışlar)
Title:
Yazımı basitleştirmeli miyiz?
Speaker:
Karina Galperin
Description:

İmla kurallarını öğrenmek için ne kadar zaman ve enerji harcıyoruz? Dil zamanla evrim geçiriyor ve bununla birlikte yazımı da değişime uğruyor. İstisnalarla dolu imla kurallarını ezberlemek için harcadığımız onca zaman buna değer mi? Roman Dilleri ve Edebiyatları akademisyeni Karina Galperin dil ve onu yazma şekline ilişkin düşüncelerimizi ilerletmemizin zamanı geldiğini söylüyor.

more » « less
Video Language:
Spanish
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:13

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions