Return to Video

Mahkumların aileleriyle bağlı kalmalarına yardım eden bir uygulama

  • 0:01 - 0:02
    Bir akşam,
  • 0:02 - 0:07
    o zamanlar 5 yaşındaki oğlumla
    haberleri izledikten sonra,
  • 0:07 - 0:11
    cevap vermemin çok zaman
    alacağını düşündüğüm bir soru sordu.
  • 0:12 - 0:16
    Karmaşık soruların genelde 8 ya da 9
    yaşlarında sorulduğunu düşünürdüm.
  • 0:17 - 0:21
    Ama oğlum, ben onu yatırırken
    gözlerimin içine baktı
  • 0:21 - 0:24
    ve çok ciddi bir ifadeyle
  • 0:24 - 0:27
    "Baba, neden hapse girdin?" diye sordu.
  • 0:29 - 0:31
    Eşim ve ben bu anı sık sık düşündük.
  • 0:32 - 0:35
    Bu sorunun geleceğini biliyorduk
  • 0:35 - 0:37
    ve düzgün ele almak istedik.
  • 0:38 - 0:40
    Ama o gece cevap vermem
    gereken bir soru vardı.
  • 0:41 - 0:46
    Ben de, 15 yaşında bir çocukken
    nasıl hapse girdiğimi
  • 0:46 - 0:49
    oğluma anlatmaya karar verdim.
  • 0:51 - 0:53
    Bu fotoğraf çekildiğinde 14 yaşındaydım.
  • 0:54 - 0:55
    Bu annem,
  • 0:55 - 0:56
    kız kardeşim
  • 0:56 - 0:59
    ve bu küçük tatlı bebek de yeğenim.
  • 0:59 - 1:01
    Şu anda 23 yaşında
  • 1:01 - 1:05
    ve ne kadar yaşlandığımı
    düşündükçe deli oluyorum.
  • 1:05 - 1:06
    (Gülüşmeler)
  • 1:07 - 1:09
    Hayatımın en kötü kararını vermeden
  • 1:09 - 1:13
    birkaç hafta önce çekilmiş
    son fotoğraf buydu.
  • 1:15 - 1:16
    Bir arkadaşım ve ben
  • 1:17 - 1:20
    arabasında uyuyan bir adama yanaştık,
  • 1:20 - 1:22
    silahımızı çıkardık,
  • 1:22 - 1:24
    arabasının anahtarlarını istedik
  • 1:24 - 1:25
    ve kaçtık.
  • 1:26 - 1:29
    Bu karar beni hakim karşısına çıkardı.
  • 1:29 - 1:32
    Annem ve kız kardeşim
    birkaç adım arkamda durup
  • 1:32 - 1:35
    maksimum güvenlikli
    yetişkin hapishanesinde
  • 1:35 - 1:39
    8 yıl cezaya çarptırılmamı dinledi.
  • 1:41 - 1:44
    Bu da annemle çekildiğim
    diğer aile fotoğrafı.
  • 1:44 - 1:48
    Ama bu sefer hapishanenin
    ziyaretçi odasındayız.
  • 1:49 - 1:51
    Şelaleler ve ağaçlar
  • 1:51 - 1:53
    ve arka plandaki diğer şeyler
    sizi aldatmasın.
  • 1:53 - 1:54
    (Gülüşmeler)
  • 1:54 - 1:57
    Hayatımın en zor zamanlarıydı.
  • 1:58 - 2:03
    Aslında ilk iki yılımda,
  • 2:03 - 2:06
    hapis cezamı inkar ederek
    depresyonla savaştım.
  • 2:07 - 2:09
    Anneme sıklıkla şöyle şeyler söylerdim:
  • 2:09 - 2:11
    "Anne, o hakimin bizi Noel'e kadar
  • 2:11 - 2:15
    burada tutacağını
    düşünmediğini biliyorum."
  • 2:15 - 2:18
    Ya da "... Sevgililer Gününe."
  • 2:18 - 2:20
    Ya da "...okulun son gününe."
  • 2:20 - 2:22
    Ya da "...okulun ilk gününe."
  • 2:23 - 2:25
    Vesaire, vesaire.
  • 2:25 - 2:29
    Bir gün anneme söz verdim.
  • 2:29 - 2:32
    Birisi, o hücrelerde
    boğulduğumu görecekti.
  • 2:32 - 2:37
    Birisi, bize yeniden nefes
    alacağımızı söyleyecekti
  • 2:37 - 2:40
    çünkü tek istedikleri
    bana ağır bir ders vermekti.
  • 2:41 - 2:43
    Ama bir gün, arkadaşım Danny B ile
  • 2:43 - 2:45
    hapishane avlusunda yürürken
  • 2:45 - 2:48
    "Ne kadardır buradasın?" diye sordum.
  • 2:48 - 2:52
    31 yılını doldurduğunu söyledi.
  • 2:53 - 2:55
    Avuç içlerim terlemeye başladı.
  • 2:56 - 2:58
    Büyük bir acı duydum
  • 2:58 - 3:01
    ve tokat gibi çarptı.
  • 3:01 - 3:03
    Çünkü bu 8 yılımın tamamını
  • 3:03 - 3:06
    doldurmam gerektiğini fark ettiğim andı.
  • 3:07 - 3:12
    Gençken hapse girme hikayesi
  • 3:12 - 3:14
    nadir bir şey değil.
  • 3:14 - 3:16
    Ama aileme göre
  • 3:16 - 3:19
    bu hayatımızda olan en trajik şeydi.
  • 3:20 - 3:22
    Ailemi delice özledim.
  • 3:23 - 3:25
    Tıpkı diğer gençler gibi,
  • 3:25 - 3:28
    Noel sabahında hediyeler açmayı
  • 3:28 - 3:31
    ve arkadaşlarımla liseden
    mezun olmayı istedim.
  • 3:33 - 3:36
    Hapishanelerdeki sıkı güvenlik yüzünden
  • 3:36 - 3:37
    internet erişimi sınırlı.
  • 3:38 - 3:40
    Kolayca epostalaşma,
  • 3:40 - 3:42
    mesajlaşma
  • 3:42 - 3:44
    ve tabii ki sosyal medya yok.
  • 3:45 - 3:52
    Bu da balo gecesi
    ya da üniversite mezuniyeti gibi
  • 3:52 - 3:56
    anlamlı anların ya da her gün
    katlandığımız tonlarca ücretsiz içeriğin;
  • 3:56 - 4:03
    kuzenle, kardeşle ya da en yakın
    arkadaşla çok nadir paylaşılması demek.
  • 4:05 - 4:06
    Giderek içime kapandım.
  • 4:08 - 4:11
    Çocukluğum
    ve onun hayalleri yok oldu.
  • 4:13 - 4:16
    Hapishanenin barınak birimindeki
  • 4:16 - 4:19
    her gece gürültüyle kapanan
    o çelik kapılar
  • 4:19 - 4:21
    beni hızlı büyümeye zorladı.
  • 4:23 - 4:25
    İlk ağızdan söyleyebilirim ki
  • 4:25 - 4:28
    hapishanenin şiddet kartında
    bir şey olduğu algısı
  • 4:28 - 4:30
    tamamen hatalı bir umut.
  • 4:31 - 4:34
    Annemi bile uzaklaştırmaya çalıştım.
  • 4:34 - 4:38
    Çünkü ödemeli telefon görüşmelerine
  • 4:38 - 4:41
    ya da 1 saatlik görüşme için
    8 saat yol gelmeye,
  • 4:41 - 4:43
    ziyaretçi odasına girmeden önce
  • 4:43 - 4:46
    o berbat vücut aramalarına
    maruz kalmasını istemiyordum.
  • 4:47 - 4:51
    Ama buradaki
    birçok ebeveynin de bildiği gibi
  • 4:51 - 4:54
    bir annenin sevgisini durduramazsınız.
  • 4:54 - 4:56
    (Gülüşmeler)
  • 4:56 - 4:57
    Peki, annem ne yaptı?
  • 4:58 - 5:01
    Ziyaretçi odasında
    otururken bir söz verdi.
  • 5:02 - 5:06
    Ben eve dönene kadar geçen
    her gün mektup yazacağının
  • 5:06 - 5:07
    ya da fotoğraf göndereceğinin
  • 5:07 - 5:12
    sözünü verdi.
  • 5:13 - 5:17
    6 yıllık cezam kalmıştı.
  • 5:17 - 5:20
    Hayatlarımız etrafımızda parçalanıyordu.
  • 5:20 - 5:23
    Sanki yaz kampındaymışım gibi;
    ziyaret odasına hoplayarak,
  • 5:23 - 5:26
    bana bir sürü fotoğraf gönderme planıyla
  • 5:26 - 5:29
    tasasız bir kadın geliyor.
  • 5:29 - 5:30
    (Gülüşmeler)
  • 5:32 - 5:33
    Ne kadar da ilginç bir zaman.
  • 5:35 - 5:37
    Bildiğim tek şey,
  • 5:37 - 5:40
    hayatımı kurtaranın
    annemin mektupları olduğuydu.
  • 5:41 - 5:45
    Bir çizburgerin
    ya da mağazadaki bir yatağın
  • 5:45 - 5:47
    fotoğrafını çeker --
  • 5:47 - 5:50
    (Gülüşmeler)
  • 5:50 - 5:52
    ve bana bir gün
    o yağlı ve sulu hamburgeri
  • 5:52 - 5:57
    yiyeceğimi ya da rahat
    bir yatakta uyuyacağımı
  • 5:57 - 5:59
    söz veren mektuplar yollardı.
  • 5:59 - 6:02
    Annem hapisten sonra da
    bir hayat olduğuna beni inandırdı.
  • 6:04 - 6:07
    Annemin, tüm cezaevi birimine
  • 6:07 - 6:11
    dünyada ne olduğuna göz atma
    şansı veren mektup ve fotoğraflarıyla
  • 6:11 - 6:13
    (Gülüşmeler)
  • 6:13 - 6:18
    yakın arkadaşlarım da hayatı
    dolaylı olarak yaşamaya başladı.
  • 6:19 - 6:24
    8 yıllık hapishane kabuslarından sonra
  • 6:26 - 6:28
    insanlıktan çıkıp,
  • 6:28 - 6:30
    vücut aramalarına maruz kalıp
  • 6:30 - 6:35
    ceset torbalarıyla hapishaneden
    çıkan insanları izledikten sonra
  • 6:35 - 6:37
    sonunda serbest bırakıldım.
  • 6:38 - 6:40
    Bahse girerim ki
    o soğuk şubat sabahında
  • 6:40 - 6:44
    beni kimin almaya geldiğini
    tahmin edemezsiniz.
  • 6:44 - 6:46
    (Gülüşmeler)
  • 6:46 - 6:47
    Tamam tahmin ettiniz --
  • 6:47 - 6:48
    (Gülüşmeler)
  • 6:48 - 6:50
    kız kardeşim ve annem.
  • 6:52 - 6:56
    Gelmesi için dua ettiğimiz yıllar
    sonunda önümüzdeydi.
  • 6:57 - 7:00
    Parmaklıklar arkasında yaşamanın
    acısıysa geride kalmıştı.
  • 7:01 - 7:03
    Ya da biz öyle sandık.
  • 7:04 - 7:08
    Hapishanedeki birçok insan
    tıpkı benim gibi bir gün eve dönüyor.
  • 7:08 - 7:10
    Benim aksime birçoğu,
  • 7:10 - 7:16
    hapis süreci ve sonrasında sahip olduğum
    sürekli desteğe sahip değil.
  • 7:17 - 7:19
    Mücadele gerçek.
  • 7:19 - 7:23
    Eve döndüğümde bir iş
    bulabilmek için bile mücadele ettim.
  • 7:24 - 7:27
    Marketler, ipotek şirketleri,
    moda perakendelerine kadar
  • 7:27 - 7:33
    doldurduğum her başvuru
  • 7:33 - 7:36
    parlak, heyecanlı,
  • 7:38 - 7:40
    kontrol etmemi bekleyen
  • 7:40 - 7:42
    aynı soruyu içeriyordu:
  • 7:43 - 7:46
    "Daha önce herhangi bir suçtan
    hüküm giydiniz mi?"
  • 7:47 - 7:50
    Dürüst olmak gerekirse,
  • 7:50 - 7:52
    bu anın geleceğini biliyordum.
  • 7:52 - 7:55
    Bu sorunla yüzleşmem
    gerekeceğini de biliyordum.
  • 7:55 - 7:59
    Bu yüzden hapse girerken oluşturduğum
    psikolojik dayanıklılığımı güçlendirdim.
  • 8:00 - 8:04
    Ama 40'ın üzerinde başvurum
    reddedildikten sonra
  • 8:04 - 8:06
    ben bile güvensiz hissettim.
  • 8:07 - 8:10
    Bütün o şeylerin geride kaldığını,
    işlerin iyiye gideceğini,
  • 8:11 - 8:14
    hayatımı geri alacağımı düşünmüştüm.
  • 8:15 - 8:19
    Ama 15 yaşında verdiğim o karar
  • 8:19 - 8:23
    o ana kadar bile beni avlamaya devam etti.
  • 8:24 - 8:25
    İş arayışındayken
  • 8:26 - 8:31
    aynı soruyu soran
    bir başvuruyla karşılaştım.
  • 8:32 - 8:35
    Ama bu sefer başka bir
    şekide sorulmuştu.
  • 8:36 - 8:38
    Şöyle soruyordu:
  • 8:38 - 8:42
    "Son 7 yılda bir suçtan
    hüküm giydiniz mi?"
  • 8:43 - 8:46
    8 yıllık cezamdan sonra
  • 8:46 - 8:48
    (Gülüşmeler)
  • 8:48 - 8:53
    Dürüstlükle söyleyebilirim ki
    cezamın üstünden 7 yıl geçmişti.
  • 8:54 - 8:58
    Bu soruya dürüst bir
    "hayır" ile cevap verebilirdim.
  • 8:59 - 9:02
    Sonunda ilk işime girdim.
  • 9:03 - 9:07
    (Alkış)
  • 9:08 - 9:11
    Boya dükkanındaki boyaları
    karıştıran eleman bendim.
  • 9:12 - 9:14
    Neticede müşteriler mağazaya gelir
  • 9:14 - 9:16
    ve bana sorardı:
  • 9:16 - 9:19
    "Hey Marcus, mutfağımı kaça boyarsın?"
  • 9:20 - 9:24
    "Bayan Johnson, biz mutfak boyamıyoruz,
  • 9:24 - 9:27
    size kendi mutfağınız
    boyamanız için boya satıyoruz."
  • 9:27 - 9:28
    (Gülüşmeler)
  • 9:29 - 9:32
    Bir ampul yandı
    ve müşterilerle boya dükkanındaki
  • 9:32 - 9:37
    düzenli işe ihtiyacı olan
    boyacılar arasında köprü olan
  • 9:37 - 9:40
    bir boya şirketini piyasaya sürdüm.
  • 9:41 - 9:43
    Bir yıl sonra
  • 9:43 - 9:46
    o boya dükkanını bıraktım.
  • 9:47 - 9:49
    Akteden şirketimizi büyüttük
  • 9:49 - 9:54
    ve o zamandan beri tonlarca
    reddedilen vatandaşı işe aldım.
  • 9:54 - 9:58
    (Alkış)
  • 10:01 - 10:03
    Göğüslerinde "suç" kelimesini
    temsilen "S" yazılı
  • 10:04 - 10:08
    ülkedeki diğer milyonlarca insan gibi
  • 10:08 - 10:12
    bugün burada bir suçla duruyorum.
  • 10:14 - 10:18
    Tıpkı annemin bana
    yıllar önce söz verdiği gibi
  • 10:18 - 10:21
    onlara hapisten sonra hayatın
    hâlâ var olduğunu göstermek istedim.
  • 10:23 - 10:25
    Hayatımın en iyi dönemlerini
    yaşamaya başladım.
  • 10:27 - 10:29
    Bulutların üzerinde
    yaşadığıma inanamıyordum.
  • 10:30 - 10:34
    Ama o hücrelerde
    birlikte büyüdüğüm arkadaşlarım
  • 10:34 - 10:39
    sürekli beni arar ve yaşadığım
    yeni hayattan fotoğraflar isterlerdi.
  • 10:40 - 10:42
    Seyahat edersem, fotoğraf isterlerdi.
  • 10:43 - 10:46
    Evlendiğimde fotoğraf istediler.
  • 10:46 - 10:51
    Ama oturup mektup yazacak veya
    telefonumdaki fotoğrafları çıktı alacak
  • 10:51 - 10:53
    zamanım ya da bant aralığım yoktu.
  • 10:54 - 10:56
    Sıklıkla derdim ki:
  • 10:56 - 11:00
    "Dostum, sana mesaj atabilsem
    hayatım çok daha kolay olurdu."
  • 11:02 - 11:06
    Uygulama marketlerini, bu soruna
    çözüm bulabilmek için araştırdıktan
  • 11:06 - 11:08
    ve bir şey bulamadıktan sonra
  • 11:08 - 11:10
    Flikshop'u piyasaya sürdük.
  • 11:12 - 11:16
    (Alkış)
  • 11:18 - 11:20
    Şaka yapmıyorum --
  • 11:20 - 11:25
    hapishane telefonu işinin
  • 11:25 - 11:28
    milyar dolarlık endüstri
    yaratacağını biliyor muydunuz?
  • 11:29 - 11:31
    Bazı işler yağmacıydı.
  • 11:31 - 11:36
    Bu yüzden, bu alanı nasıl bozacağımızı
    çözmemiz gerektiğini biliyorduk.
  • 11:37 - 11:43
    Flikshop, aile üyelerimize fotoğraf çekme,
    çabucak bir mesaj ekleme,
  • 11:44 - 11:46
    "gönder"e basma olanağı sağlıyor.
  • 11:46 - 11:50
    Biz de 99 cent'e o fotoğrafı ve mesajı
    gerçek bir kartpostala yazdırıyor,
  • 11:50 - 11:55
    ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir
    hücredeki mahkuma gönderiyoruz.
  • 11:56 - 12:02
    (Alkış)
  • 12:03 - 12:07
    Mektup yazmak, telefondan nasıl
    fotoğraf yazdırılacağını çözmek,
  • 12:07 - 12:11
    dükkana koşup bir kutu zarf almak
  • 12:12 - 12:14
    ve postahaneye gidip damga almaya
  • 12:14 - 12:18
    zamanları olmadığı için dağılan
  • 12:18 - 12:21
    milyonlarca aile var.
  • 12:21 - 12:24
    50 aileyi bağlayarak başladık,
  • 12:25 - 12:27
    sonra 100 aile oldu.
  • 12:28 - 12:31
    Sonra 500 aile oldu.
  • 12:31 - 12:34
    Bugün, söylemekten gurur duyuyorum ki
  • 12:34 - 12:38
    ülke çapında
  • 12:38 - 12:40
    140 binden fazla aileyi bağladık.
  • 12:40 - 12:45
    (Alkış)
  • 12:47 - 12:51
    Hapishanedeki insanlardan
  • 12:51 - 12:53
    masamı doldurup taşıran
    epostalar alıyoruz.
  • 12:54 - 12:55
    Bunlardan birisi olan Jason;
  • 12:56 - 12:59
    "Dün gece,
  • 12:59 - 13:02
    beni motive eden bir sürü
    cümleyle dolu 15 kartpostal aldım.
  • 13:02 - 13:05
    Sana yazıp teşekkür etmek istedim." diyor.
  • 13:06 - 13:08
    Ya da
  • 13:08 - 13:12
    "Bugün sevgi dolu 6 kartpostal aldım.
  • 13:12 - 13:15
    Bu sevgi çatısının nereden geldiğini
    bilmiyorum." diyen George.
  • 13:16 - 13:18
    Hapishanedeki ailesine
    Flikshop kartpostalları yollayan
  • 13:19 - 13:21
    bir çocukla tanışabilme
    fırsatına sahip olduğum için
  • 13:22 - 13:25
    ne kadar şanslı olduğuma inanamıyorum.
  • 13:26 - 13:31
    Bazen Beyaz Saray'a bile gidip,
    halka hitap edip
  • 13:31 - 13:36
    suçlular için adalet reformuna olan
    ihtiyacımız hakkında konuşabiliyorum.
  • 13:37 - 13:42
    Bu hikaye benim için inanılmaz
    çünkü hayatım her zaman böyle değildi.
  • 13:44 - 13:50
    Yaklaşık 3'e 2 metrelik hücrede,
  • 13:50 - 13:57
    doldurması gereken 43 yılı olan,
    22 yaşında bir adamla yaşıyor;
  • 13:57 - 14:00
    o yataklarda oturup
  • 14:00 - 14:04
    büyük ihtimalle o hücrelerde
    öleceğimizi düşünüyordum.
  • 14:05 - 14:10
    Biliyorum ki toplu hapsetme
    kitlesiyle dolu dönemimiz
  • 14:10 - 14:14
    ve hapse girecek insanlarla ilgili
    haberlerde gördüğümüz şeyler;
  • 14:14 - 14:16
    çözümüne yardım etmek,
    başa çıkmak için
  • 14:16 - 14:19
    birleşmemiz gereken
    büyük bir toplumsal sorun.
  • 14:19 - 14:21
    Eğer amacımız, en gerekli ortamlarda
  • 14:21 - 14:27
    aile bağlarını kurmaksa
  • 14:27 - 14:29
    bu konuda inançlıyım.
  • 14:29 - 14:33
    Bu, doğru yolda atılan
    büyük bir adım.
  • 14:34 - 14:37
    Aslında hayatımın bu evresini seviyorum.
  • 14:37 - 14:40
    Şu anda bulunduğum bu bölümü.
  • 14:41 - 14:45
    Ama bu evrede benden daha çok
    eğlenenin kim olduğunu biliyor musunuz?
  • 14:46 - 14:47
    Annem.
  • 14:47 - 14:48
    (Gülüşmeler)
  • 14:48 - 14:50
    Seni seviyorum anne. Teşekkür ederim.
  • 14:50 - 14:53
    (Alkış)
Title:
Mahkumların aileleriyle bağlı kalmalarına yardım eden bir uygulama
Speaker:
Marcus Bullock
Description:

Marcus Bullock; 8 yıldan fazla süren hapis cezası boyunca, annesinin sevgisiyle ve dış dünyadan gönderilen mektup ve fotoğraflarla donatıldı. Yıllar sonra bir girişimci olarak kendine "Hapisteki insanların aileleriyle bağlı kalmasını nasıl kolaylaştırabilirim?" diye sordu. Flikshop'a girin: Ailelerin hapisteki sevdiklerine kartpostal yollamasını sağlayan ve önemli bir destek hattının açılmasına yardım eden bir uygulama.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:06

Turkish subtitles

Revisions