1 00:00:14,507 --> 00:00:16,852 "Shakespeare" adını duyunca neden korkuyoruz? 2 00:00:16,876 --> 00:00:19,914 Bana sorarsanız bunun nedeni, genelde onun kelimeleri. 3 00:00:19,938 --> 00:00:23,006 Tüm o senin, sen ve bu yüzden 4 00:00:23,030 --> 00:00:26,802 ve neredesin kelimeleri, sıkıcıdan biraz daha fazlası olabilir. 5 00:00:26,826 --> 00:00:30,298 Fakat merak etmelisiniz, o neden bu denli popüler? 6 00:00:30,322 --> 00:00:34,534 Oyunları neden diğer yazarların oyunlarından çok, tekrar tekrar çekildi? 7 00:00:35,393 --> 00:00:36,874 Kelimelerinden ötürü. 8 00:00:37,712 --> 00:00:40,745 1500'lerin sonunda ve 1600'lerin başlarında 9 00:00:40,769 --> 00:00:43,528 bir insanın sahip olabileceği en iyi araç buydu 10 00:00:43,552 --> 00:00:45,529 ve bu konuda konuşacak çok şey var. 11 00:00:45,553 --> 00:00:48,560 Ancak çoğu, oldukça acıklı. 12 00:00:48,584 --> 00:00:50,641 Kara Veba'yı ve olayları biliyorsunuz. 13 00:00:51,855 --> 00:00:54,622 Shakespeare çok fazla kelime kullanır. 14 00:00:54,646 --> 00:00:58,868 En etkileyici başarılarından birisi de, hakaret kullanımıydı. 15 00:00:58,892 --> 00:01:01,674 Bunlar tüm seyirciyi bir araya getirirdi; 16 00:01:01,699 --> 00:01:06,292 nerede oturursanız oturun, sahnede olup bitene gülebilirdiniz. 17 00:01:06,315 --> 00:01:09,694 Kelimeler, özellikle de tiyatro ortamında diyaloglar 18 00:01:09,718 --> 00:01:11,976 birçok farklı nedenle kullanılırlar: 19 00:01:12,000 --> 00:01:13,976 Sahnenin modunu belirlemek için, 20 00:01:14,000 --> 00:01:16,976 ortama biraz daha atmosfer katmak için 21 00:01:17,000 --> 00:01:20,320 ve karakterler arasındaki ilişkileri geliştirmek için. 22 00:01:20,995 --> 00:01:24,708 Hakaretler bunu kısa ve keskin bir yolla yaparlar. 23 00:01:25,749 --> 00:01:27,776 Önce "Hamlet"'e gidelim. 24 00:01:27,800 --> 00:01:29,468 Bu diyalogdan hemen önce, 25 00:01:29,492 --> 00:01:33,801 Polonius, Ophelia'nın babası ve Ophelia da Prens Hamlet'e âşık. 26 00:01:34,703 --> 00:01:39,600 Kral Claudius, Prens Hamlet'in annesi kral ile evlendiğinden beri, 27 00:01:39,624 --> 00:01:42,253 Hamlet'in neden çılgınca davrandığını çözmeye çalışıyor. 28 00:01:42,277 --> 00:01:48,002 Polonius kızına Prens Hamlet'ten bilgi almasını teklif ediyor. 29 00:01:48,026 --> 00:01:50,729 Sonra Sahne 2, Perde 2'ye geçiyoruz. 30 00:01:50,753 --> 00:01:54,022 Polonius: "Beni tanıdınız mı efendimiz?" 31 00:01:54,046 --> 00:01:58,176 Hamlet: "Elbette. Bir kadın tellalısınız." 32 00:01:58,200 --> 00:02:01,022 Polonius: "Değilim, efendim." 33 00:02:01,046 --> 00:02:03,987 Hamlet: "Öyleyse onun kadar dürüst olmanızı dilerim." 34 00:02:04,916 --> 00:02:08,677 "Kadın tellalı" (fishmonger) kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeseniz bile, 35 00:02:08,677 --> 00:02:11,021 bazı içeriksel ipuçlarını kullanabilirsiniz. 36 00:02:11,045 --> 00:02:16,031 Bir: Polonius negatif bir tepki verdi, yani kötü bir şey olmalı. 37 00:02:16,055 --> 00:02:19,468 İki: Kadınlar kelimesini kullandığına göre, kötü bir şey olmalı. 38 00:02:19,492 --> 00:02:23,914 Ve üç: "tellal" çok da iyi bir kelime değil gibi gözüküyor. 39 00:02:23,938 --> 00:02:26,160 Yani anlamını bilmeseniz bile, 40 00:02:26,184 --> 00:02:28,976 Hamlet ve Polonius arasındaki ilişkiye dair 41 00:02:29,000 --> 00:02:31,976 bazı şeyler oluşturmaya başlıyorsunuz, 42 00:02:32,000 --> 00:02:33,976 ki ilişkileri iyi değil. 43 00:02:34,000 --> 00:02:38,499 Fakat biraz daha araştırırsanız, "tellal", bir tür aracı demektir 44 00:02:38,523 --> 00:02:41,976 ve bu ortamda, kadın satıcısı anlamına gelebilir, 45 00:02:42,000 --> 00:02:45,760 tıpkı Polonius'un kızını para için kullanması ve bunu 46 00:02:45,784 --> 00:02:47,976 kral için yapıyor olması gibi. 47 00:02:48,799 --> 00:02:52,560 Bu da Hamlet'in aslında göründüğü kadar çılgın olmadığını gösterir 48 00:02:52,584 --> 00:02:56,604 ve iki karakter arasındaki düşmanlığı yoğunlaştırır. 49 00:02:57,191 --> 00:02:58,745 Bir örnek daha ister misiniz? 50 00:02:58,769 --> 00:03:03,668 "Romeo ve Juliet", Shakespeare oyunlarında en iyi hakaretlere sahip. 51 00:03:04,217 --> 00:03:05,976 İki çete ve intihar eden talihsiz 52 00:03:06,000 --> 00:03:08,806 âşıklarla ilgili bir oyun. 53 00:03:08,830 --> 00:03:10,924 Herhangi bir dövüşmede 54 00:03:10,948 --> 00:03:13,776 ciddi bir tokat sohbetinin var olduğunu biliyor olursunuz. 55 00:03:13,800 --> 00:03:15,576 Ve hüsrana uğramazsınız. 56 00:03:15,600 --> 00:03:17,976 Sahne 1, Perde 1'de en baştan 57 00:03:18,000 --> 00:03:20,622 iki ailenin, Capulet ve Montague ailelerinin üyelerinin 58 00:03:20,646 --> 00:03:25,591 güvensizlik ve nefret seviyeleriyle karşılaşıyoruz. 59 00:03:25,615 --> 00:03:30,976 Gregory: "Geçerken kaşlarımı çatacağım ve istedikleri gibi anlasınlar." 60 00:03:31,000 --> 00:03:35,389 Sampson: "Hayır, cüret ederlerse baş parmağımı ısıracağım, 61 00:03:35,413 --> 00:03:38,883 ki bu onları küçük görmektir, eğer dayanabilirlerse." 62 00:03:38,907 --> 00:03:40,976 Abraham ve Balthasar girer. 63 00:03:41,000 --> 00:03:44,778 Abraham: "Bize baş parmağınızı mı ısırdınız efendim?" 64 00:03:44,802 --> 00:03:47,514 Sampson: "Evet ısırdım, efendim." 65 00:03:47,538 --> 00:03:51,422 Abraham: "Bize baş parmağınızı mı ısırdınız efendim?" 66 00:03:51,446 --> 00:03:55,786 Pekâlâ, bu gidişat karakteri ya da modu anlamamıza nasıl yardımcı olur? 67 00:03:55,810 --> 00:03:57,976 Hakaret kısmına kadar irdeleyelim. 68 00:03:58,792 --> 00:04:01,545 Günümüzde baş parmak ısırmak büyük bir mesele olmayabilir 69 00:04:01,569 --> 00:04:04,491 fakat Sampson bunu bir hakaret olarak kullanıyor. 70 00:04:04,515 --> 00:04:06,976 Öyle anlıyorlarsa, bu hakaret olmalıdır. 71 00:04:07,539 --> 00:04:09,976 Bu bizlere iki ev için çalışan adamlar arasındaki 72 00:04:10,000 --> 00:04:13,346 düşmanlık derecesini göstermeye başlıyor. 73 00:04:13,830 --> 00:04:16,344 Ve eğer birini kavgaya teşvik etmek istemiyorsanız, 74 00:04:16,368 --> 00:04:18,699 normalde hiç kimseye hiçbir şey yapmazsınız 75 00:04:18,723 --> 00:04:21,418 fakat birazdan kavga çıkacak. 76 00:04:21,865 --> 00:04:25,852 Derine baktığımızda, oyunun yazıldığı zamanda baş parmak ısırmak 77 00:04:25,876 --> 00:04:28,394 birisine hareket çekmek gibi bir şeydir. 78 00:04:29,008 --> 00:04:30,986 Bununla birlikte çok güçlü bir his gelir, 79 00:04:31,010 --> 00:04:33,976 şimdi sahnedeki gerilimi hissetmeye başlıyoruz. 80 00:04:34,000 --> 00:04:37,391 Sahnenin devamında Capulet evinden Tybalt, Montague ailesinden 81 00:04:37,415 --> 00:04:40,976 Benvolio'ya güzel bir hakarette bulunuyor. 82 00:04:41,000 --> 00:04:46,618 Tybalt: "Ne, yoksa bu dişi geyiklerin arasına mı çekildin? 83 00:04:46,642 --> 00:04:49,948 Dön, Benvolio, ölümüne bak." 84 00:04:49,972 --> 00:04:54,471 Benvolio: "Barışı savunuyorum; kılıcını bırak 85 00:04:54,495 --> 00:04:56,976 veya bu adamları benimle birlikte parçala." 86 00:04:57,000 --> 00:05:00,099 Tybalt: "Ne, batmış ve barıştan bahsediyor! 87 00:05:00,123 --> 00:05:04,591 Montague'lardan ve senden, o kelimeden, cehennem kadar nefret ediyorum. 88 00:05:04,615 --> 00:05:06,446 Haydi başla, korkak!" 89 00:05:07,986 --> 00:05:09,976 Pekâlâ, dişi geyikler. 90 00:05:10,000 --> 00:05:13,549 Yine, bunun iyi bir şey olmadığını biliyoruz. 91 00:05:13,573 --> 00:05:17,883 İki aile de birbirinden nefret ediyor ve bu da yangına körükle gitmektir. 92 00:05:18,807 --> 00:05:20,714 Fakat kırıcı söz ne kadar kötüdür ki? 93 00:05:20,738 --> 00:05:22,119 Dişi geyik korkaktır ve 94 00:05:22,143 --> 00:05:26,864 kendi adamları ve düşman aile önünde birisine böyle hitap etmek 95 00:05:26,888 --> 00:05:28,509 kavga çıkacağı anlamına gelir. 96 00:05:29,136 --> 00:05:30,976 Tybalt Benvolio'yu çağırıyor 97 00:05:31,000 --> 00:05:34,976 ve gururunu koruması için Benvolio'nun kavga etmesi gerekiyor. 98 00:05:35,299 --> 00:05:37,125 Bu diyalog, iki karakter arasındaki 99 00:05:37,149 --> 00:05:39,899 nitelendirmeye güzel bir şekilde bakmamızı sağlıyor. 100 00:05:39,923 --> 00:05:43,402 Tybalt, Montague'ların korkak köpekler olduğunu düşünüyor 101 00:05:43,426 --> 00:05:45,354 ve onlara saygı duymuyor. 102 00:05:45,378 --> 00:05:48,881 Yine, sahneye dramatik bir gerilim ekleniyor. 103 00:05:48,905 --> 00:05:50,897 Pekâlâ, şimdi bir bilgi alarmı. 104 00:05:50,921 --> 00:05:54,456 Tybalt'ın öfkesine ve Montague'ların ağır nefretine 105 00:05:54,480 --> 00:05:57,651 edebiyatta gaflet ya da düşüşüne neden olan şey 106 00:05:57,675 --> 00:05:59,920 adı veriliyor. 107 00:06:00,610 --> 00:06:01,790 Ah, evet. 108 00:06:01,814 --> 00:06:04,287 Romeo'nun ellerine düşüyor. 109 00:06:05,422 --> 00:06:09,501 Shakespeare'e bakarken, durun ve kelimelere bakın, 110 00:06:09,525 --> 00:06:12,395 çünkü size gerçekten bir şeyler söylemeye çalışıyorlar.