(Müzik) Raj Panjabi: Hastalık evrenseldir, bakıma erişim değildir ve bunu fark etmek ruhumda bir alev yaktı. Kimse doktordan veya klinikten uzak olduğu için ölmemeli. Eğitmek, bağlanmak ve güçlendirmek için küresel bir platform olan Toplum Sağlığı Akademisi'ni oluşturarak dünyanın bildiği en büyük toplum sağlık çalışanları ordusunu işe almamıza yardımcı olmanızı isterim. [TED ortaklığı ile Great Big Story] Anlatıcı: Dünyayı değiştirmek için büyük bir fikirleri vardı. Ama yalnız yapamazlardı. (Sesler çakışıyor) Benim dileğim... Dileğim... Dilediğim... Peki, işte benim dileğim. [Hareket liderleri] [Hareket hâlindeki fikirler] RP: Ebola, HIV, Zika gibi salgın hastalıklar, Batı ve Orta Afrika'nın yağmur ormanları da dahil olmak üzere uzak, kırsal topluluklarda ortaya çıkıyor. Bunlar hastalığın sıcak noktalarıdır. Bunlar enfeksiyonların sıcak noktalarıdır. Küresel sağlık sisteminin kör noktalarında bulunan ölüm noktalarıdır. Bir yerdeki hastalığın her yerdeki insanlar için bir tehdit olabileceği fikri çok gerçektir. Peki bunu nasıl durdururuz? Toplum sağlığı çalışanlarının salgınları kaynağında önlemelerini, tespit etmelerini ve bunlara müdahale etmelerini sağlamaktır. (Müzik) Dünyanın en uzak topluluklarında yaşayan bir milyar insan var. Tıpta ve teknolojide büyük ilerlemeler kaydederken yeniliklerimiz son kilometreye ulaşmıyor. Bu uzak topluluklara ulaşmıyorlar. Last Mile Health adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş açtık ve Last Mile Health'in misyonu, bir sağlık çalışanını her yerde herkesin erişimine sunmaktır. Kadın: Merhaba. Nasılsınız? RP: Toplum sağlığı çalışanı, en yakın klinikten birkaç gün uzakta, bu topluluklardan birinde yaşayan ve liseyi bitirme şansına sahip olamayan bir kişidir. Kadın: Sadece ciğerlerini dinliyorum. RP: Hayat kurtarabilecek tıbbi becerileri sergilemek için eğitildiler. Görevleri sağlık hizmeti sunmak için kapı kapı dolaşmaktır. Serrena Kun: Küçükken hemşire olma tutkum vardı. Çocuklarla ilgilenmeye bayılırdım. Topluluk buraya insanları bulmak için geldiğinde elimi kaldırdım. Küçük çocuklara yardım etmek istediğimi söyledim. RP: Serrena gibi bu toplum sağlık çalışanları, aile doktorunuzun asla gidemeyeceği yerlere aile doktorunuzun sağlayabileceği sağlık hizmetlerini getirmeye çalışıyor. Prince Paisley: Sabah uyandığımda çantamı motoruma koyarım. Çalıştığım mesafeler bazen ormanda iki-üç saat oluyor. Bazı bölgeler, bazı körfezler sular altındadır, böylece bulduğunuz her geçit zordur. RP: Toplum sağlığı çalışanları kendi toplumlarının sağlık sorunlarını ele almak üzere eğitilir. Liberya gibi bir ülkede, bu bir annenin sıtmadan muzdarip çocuğu için tedavi görmesine yardımcı olmak anlamına gelebilir. Adam: Bu parasetamoldür. Bu APZ. Bunu vereceğiniz tek zaman akşam vaktidir. PP: Liberya'da yetişkinlerden daha fazla çocuk ölüyor, çünkü köylerde bazı insanlar var, cibinlik altında uyumuyorlar. RP: Zaten toplum sağlığı çalışanlarının sağlık sistemlerinin daha fazla hayat kurtarmasına yardımcı olabileceğini biliyoruz. Bunu yapma yetenekleri, modern teknoloji ile etkinleştirildiklerinde güçlendirilir. Kadın: Şimdi, çocuğun iyileştiğini ve okula gittiğini söylüyor. RP: Toplum sağlığı çalışanları akıllı telefonlarla donatılmış olsaydı, bu durum salgınları önleme, tespit etme ve bunlara yanıt verme yeteneklerini arttırırdı. Teknolojinin, sağlık hizmetlerini oyunu değiştiren bir ölçekte yeniden keşfetmeye yardımcı olma zamanı. Dünyanın toplum sağlığı çalışanları için durumu görmesini sağlayan ilk eğitim platformunu inşa ediyoruz. Telefonda, çalışanın hangi tedaviyi uygulayacağına karar vermesine yardımcı olacak talimatlar var. Ancak 50.000 toplum sağlığı çalışanını akıllı telefonlarla donatmak, kuruluşumuzun tek başına üstlenebileceğinden daha büyük, olağanüstü iddialı bir çabadır. İş birliği gerektiriyor. Living Goods gibi diğer ortaklarla birlikte çalışmanın bu sorunu gerçekten çözmemize yardımcı olacağını fark ettik. (Çocuk ağlıyor) Sonra, TED'in ve bir grup vizyoner hayırseverin dünyadaki en cesur fikirlerin bazılarını finanse etmek için üzerinde çalıştığı yeni bir fırsat olan Audacious Projesi'ni öğrendik. Bu çok heyecan verici, çünkü milyonlarca çocuk ve ailenin artık bunu elde etme şansı olacak ve bunu kendi komşularından alacaklar. Adam: Herkes için, her yerde, her gün bir sağlık çalışanı diyorlar. Teşekkür ederim. RP: Toplum sağlığı çalışanları fark yaratabilecek insanlar haline geliyor. SK: Çocukları seviyorum, topluluğumu seviyorum ve topluluğum beni seviyor. PP: İş için sevgi ve tutkum var, bu yüzden halkım için çalışmaya devam edeceğim. RP: 2030'a kadar bu işçilere 30 hizmet için eğitim vererek 30 milyon hayat kurtarabiliriz. İnsanlar olarak ne kadar umutsuz görünseler de, karşılaştığımız koşullarla tanımlanmıyoruz. Onlara nasıl tepki verdiğimizle tanımlandık. Cevabımız her yerdeki herkes için bir sağlık çalışanı istemektir. [Audacious Projesinin büyük fikirlerini destekleyin] [AudaciousProject.org]