1 00:00:00,952 --> 00:00:03,476 Bir deneyle başlamak istiyorum. 2 00:00:04,857 --> 00:00:08,307 Yağmurlu bir günden üç video izleteceğim. 3 00:00:08,935 --> 00:00:12,819 Ama videolardan birinin sesini, 4 00:00:12,843 --> 00:00:15,217 yağmur sesi yerine 5 00:00:15,241 --> 00:00:18,309 domuz eti kızartma sesiyle değiştirdim. 6 00:00:19,137 --> 00:00:23,109 Hangisinin domuz eti olduğunu bulmanız için dikkatli düşünmenizi istiyorum. 7 00:00:23,695 --> 00:00:25,607 (Yağmur sesi) 8 00:00:27,394 --> 00:00:29,300 (Yağmur sesi) 9 00:00:31,627 --> 00:00:33,532 (Yağmur sesi) 10 00:00:40,611 --> 00:00:41,893 Pekâlâ. 11 00:00:43,064 --> 00:00:45,638 Aslında, yalan söyledim. 12 00:00:45,662 --> 00:00:46,932 Hepsi domuz eti. 13 00:00:46,956 --> 00:00:48,531 (Domuz eti cızırdaması) 14 00:00:52,276 --> 00:00:54,303 (Alkış sesi) 15 00:00:57,216 --> 00:01:00,489 Buradaki gerçek amacım sizi her yağmur sahnesi gördüğünüzde, 16 00:01:00,513 --> 00:01:02,162 acıktırmak değil, 17 00:01:02,186 --> 00:01:08,106 beyinlerimizin yalanları kabul etmeye uygun olduğunu göstermek. 18 00:01:08,696 --> 00:01:10,794 Doğruluğa bakmıyoruz. 19 00:01:11,754 --> 00:01:14,539 Bu yüzden aldatma konusunda, 20 00:01:14,563 --> 00:01:17,926 en sevdiğim yazarlardan birinden alıntı yapmak istedim. 21 00:01:17,950 --> 00:01:24,899 ''The Decay of Lying'' (Yalancılık Sanatı)'de Oscar Wilde, 22 00:01:24,923 --> 00:01:30,532 tüm kötü sanatların doğayı kopyalamak ve gerçekçi olmaktan; 23 00:01:31,096 --> 00:01:36,340 tüm harika sanatların da yalan ve aldatmaktan, 24 00:01:37,030 --> 00:01:40,063 güzel ve doğru olmayan şeyler söylemekten geldiğini kanıtlıyor. 25 00:01:40,087 --> 00:01:44,001 Yani bir film izlediğinizde 26 00:01:44,890 --> 00:01:46,422 ve filmde telefon çaldığında, 27 00:01:46,426 --> 00:01:48,428 aslında telefon çalmıyor. 28 00:01:48,942 --> 00:01:53,196 Bu ses, bir stüdyoda prodüksiyon sonrasında eklenmiştir. 29 00:01:53,220 --> 00:01:56,074 Duyduğunuz hiçbir ses gerçek değil. 30 00:01:56,098 --> 00:01:57,908 Konuşmalar haricinde 31 00:01:57,932 --> 00:01:59,086 her şey sahtedir. 32 00:01:59,110 --> 00:02:02,770 Film izlerken bir kuşun kanatlarını çırptığını gördüğünüzde-- 33 00:02:02,794 --> 00:02:04,815 (Kanat çırpma sesi) 34 00:02:06,141 --> 00:02:08,404 Aslında kuşun sesini kaydetmediler. 35 00:02:08,428 --> 00:02:13,422 Bir kâğıdı veya sallanan mutfak eldivenini kaydederseniz, 36 00:02:13,446 --> 00:02:14,998 bu daha gerçekçi gelir. 37 00:02:15,022 --> 00:02:17,374 (Kanat çırpma sesleri) 38 00:02:18,849 --> 00:02:21,792 Sigaranın tütmesine yakından bakacak olursak -- 39 00:02:21,816 --> 00:02:23,813 (Sigara tütme sesi) 40 00:02:25,351 --> 00:02:28,102 Eğer küçük bir Saran Wrap topunu alıp 41 00:02:28,126 --> 00:02:30,971 bırakırsanız, aslında bundan daha gerçekçi 42 00:02:30,995 --> 00:02:32,213 bir ses çıkar. 43 00:02:32,237 --> 00:02:35,380 (Bir Saran Wrap topunun bırakılma sesi) 44 00:02:35,869 --> 00:02:37,272 Yumruklar? 45 00:02:37,296 --> 00:02:38,818 (Yumruk sesi) 46 00:02:38,842 --> 00:02:40,774 Hoop, tekrar oynatayım. 47 00:02:40,798 --> 00:02:41,997 (Yumruk sesi) 48 00:02:42,535 --> 00:02:46,271 Bu ses sık sık meyvelere, genelde lahanaya 49 00:02:46,295 --> 00:02:47,717 bıçak batırarak çıkartılır. 50 00:02:48,661 --> 00:02:50,113 (Lahanaya bıçak batırma sesi) 51 00:02:50,788 --> 00:02:53,752 Sıradaki -- kemik kırma sesi. 52 00:02:53,776 --> 00:02:56,001 (Kemik kırılma sesi) 53 00:02:56,670 --> 00:02:59,004 Aslında kimse gerçekten zarar görmedi. 54 00:02:59,028 --> 00:03:00,428 Bu aslında ... 55 00:03:01,163 --> 00:03:04,418 kereviz veya donmuş marul kırma sesi. 56 00:03:04,442 --> 00:03:06,483 (Kereviz veya donmuş marul kırma sesi) 57 00:03:06,947 --> 00:03:08,179 (Gülme sesi) 58 00:03:09,253 --> 00:03:13,962 Doğru sesleri çıkarmak her zaman 59 00:03:13,962 --> 00:03:15,899 süpermarkete gidip 60 00:03:15,923 --> 00:03:18,619 meyve bölümüne geçmek kadar kolay değildir. 61 00:03:18,643 --> 00:03:21,018 Ama bu genellikle daha karışıktır. 62 00:03:21,042 --> 00:03:24,065 Hadi ses efektinin oluşumunu 63 00:03:24,089 --> 00:03:26,413 birlikte tekrar inceleyelim. 64 00:03:26,437 --> 00:03:29,786 En sevdiğim hikâyelerden biri Frank Serafine'nin. 65 00:03:29,810 --> 00:03:31,661 Kütüphanemizin bir yazarı ve 66 00:03:31,685 --> 00:03:35,247 ''Tron'', ''Star Trek'' (Uzay Yolu) ve diğer filmlerin büyük ses tasarımcısı. 67 00:03:36,291 --> 00:03:41,549 ''The Hunt for Red October'' (Kızıl Ekim) ile en iyi ses Oscar'ını alan 68 00:03:41,573 --> 00:03:43,504 Paramount ekibindeydi. 69 00:03:43,528 --> 00:03:46,918 90'larda, bu Soğuk Savaş klasiğinde, 70 00:03:46,942 --> 00:03:51,727 denizaltı çarkı sesi üretmeleri istendi. 71 00:03:51,751 --> 00:03:53,096 Ama bir problemleri vardı: 72 00:03:53,120 --> 00:03:56,640 Batı Hollywood'da bir denizaltı bulamadılar. 73 00:03:56,664 --> 00:04:00,322 Bu yüzden yaptıkları şey şuydu, 74 00:04:00,346 --> 00:04:03,701 bir arkadaşlarının yüzme havuzuna gittiler 75 00:04:03,725 --> 00:04:08,260 ve Frank gülle veya bombalama şeklinde havuza atladı. 76 00:04:09,069 --> 00:04:11,265 Suyun altına su altı mikrofonu, 77 00:04:11,289 --> 00:04:14,065 dışına da mikrofon koydular. 78 00:04:14,089 --> 00:04:17,342 Su altı mikrofonundan böyle ses geliyordu. 79 00:04:17,366 --> 00:04:18,901 (Su altı dalış sesi) 80 00:04:19,608 --> 00:04:21,114 Mikrofon sesini ekledikten sonra, 81 00:04:21,138 --> 00:04:23,091 böyle bir ses oluştu. 82 00:04:23,115 --> 00:04:25,490 (Su sıçrama sesi) 83 00:04:25,514 --> 00:04:29,961 Böylece şimdi, kaydı yavaşlatır gibi, 84 00:04:29,985 --> 00:04:32,461 sesi bir oktav aşağı aldılar. 85 00:04:32,850 --> 00:04:35,266 (Daha düşük oktavda su sıçrama sesi) 86 00:04:35,929 --> 00:04:38,697 Ve daha sonra bir sürü yüksek frekansı çıkardılar. 87 00:04:38,721 --> 00:04:40,996 (Su sıçrama sesi) 88 00:04:41,020 --> 00:04:43,076 Ve bir oktav daha düşürdüler. 89 00:04:44,314 --> 00:04:46,602 (Daha düşük oktavda su sıçrama sesi) 90 00:04:46,626 --> 00:04:49,132 Ve daha sonra biraz da 91 00:04:49,156 --> 00:04:51,440 su üstündeki mikrofondan ses eklediler. 92 00:04:51,464 --> 00:04:54,629 (Su sıçrama sesi) 93 00:04:54,653 --> 00:04:57,191 Ve o sesi bağlayıp tekrar ederek, 94 00:04:57,215 --> 00:04:58,405 bunu elde ettiler: 95 00:04:58,429 --> 00:05:01,270 (Çark köpürtme sesi) 96 00:05:04,463 --> 00:05:10,991 Yani, suyun içinde olduğumuzu hissettirmek için 97 00:05:11,015 --> 00:05:14,186 yaratıcılık ve teknoloji birleşti. 98 00:05:14,868 --> 00:05:18,229 Ama bir kere seslerini yaratıp 99 00:05:18,253 --> 00:05:20,647 onları görüntüye eş zamanladığınızda, 100 00:05:20,671 --> 00:05:24,722 o seslerin masal dünyasında yaşamasını istiyorsunuz. 101 00:05:25,397 --> 00:05:29,431 Ve yapılabilecek en iyi şey, yankı eklemek. 102 00:05:29,997 --> 00:05:32,612 Bu hakkında konuşmak istediğim ilk ses aracı. 103 00:05:33,198 --> 00:05:38,320 Yankılama veya yankı, ses bittikten sonra 104 00:05:38,344 --> 00:05:40,275 sesin devam etmesidir. 105 00:05:40,299 --> 00:05:42,867 Yani bu -- 106 00:05:42,891 --> 00:05:45,927 sesin etrafındaki materyallerden, objelerden ve duvarlardan 107 00:05:45,951 --> 00:05:48,838 gelen tüm yansımalar gibi. 108 00:05:48,862 --> 00:05:51,074 Örneğin, bir silah sesini düşünün. 109 00:05:51,098 --> 00:05:54,100 Sesin aslı, yarım saniyeden daha kısa sürüyor. 110 00:05:56,138 --> 00:05:57,288 (Silah sesi) 111 00:05:57,747 --> 00:05:59,436 Yankı ekleyerek, 112 00:05:59,460 --> 00:06:02,677 sanki banyoda kaydedilmiş gibi bir ses yaratabiliriz. 113 00:06:03,470 --> 00:06:05,033 (Banyoda yankılanan silah sesi) 114 00:06:05,057 --> 00:06:08,562 Veya sanki bir tapınak yada kilisede kaydedilmiş gibi. 115 00:06:08,887 --> 00:06:10,440 (Kilisede yankılanan silah sesi) 116 00:06:11,043 --> 00:06:13,047 Veya bir vadide. 117 00:06:14,199 --> 00:06:15,960 (Vadide yankılanan silah sesi) 118 00:06:15,984 --> 00:06:18,637 Yani yankı bize dinleyici ve sesin asıl kaynağı 119 00:06:18,661 --> 00:06:23,591 arasındaki mesafe hakkında bir sürü bilgi verir. 120 00:06:23,615 --> 00:06:25,724 Eğer ses bir lezzet sesiyse, 121 00:06:25,748 --> 00:06:29,932 o zaman yankı sesin kokusu gibidir. 122 00:06:30,309 --> 00:06:32,467 Ama yankı daha fazlasını yapabilir. 123 00:06:32,491 --> 00:06:36,401 Ekranda olan eylemden çok daha az yankılama yapılmış 124 00:06:36,425 --> 00:06:38,508 bir sesi dinlemek, 125 00:06:38,532 --> 00:06:41,552 bize anında, ekrandaki eylemde olmayan 126 00:06:41,576 --> 00:06:44,219 bir spikeri dinlediğimizi 127 00:06:44,243 --> 00:06:49,034 gösterir. 128 00:06:50,471 --> 00:06:54,662 Ayrıca, sinemada duygusal yakın anlar 129 00:06:54,686 --> 00:06:56,633 genellikle yankısız duyulur, 130 00:06:56,657 --> 00:07:00,627 çünkü eğer biri kulağımızın içine konuşsaydı, öyle duyulurdu. 131 00:07:01,024 --> 00:07:02,985 Tamamen diğer açıdan bakacak olursak, 132 00:07:03,009 --> 00:07:05,505 sese çok fazla yankı eklenirse bu bize 133 00:07:05,529 --> 00:07:08,906 geçmişi dinlediğimizi, 134 00:07:09,637 --> 00:07:12,946 muhtemelen karakterin kafasında olduğumuzu 135 00:07:13,946 --> 00:07:16,422 veya Tanrı'nın sesini dinlediğimizi düşündürür. 136 00:07:16,446 --> 00:07:18,708 Hatta daha filmde daha etkilisini, 137 00:07:18,732 --> 00:07:20,219 Morgan Freeman'ı. 138 00:07:20,243 --> 00:07:21,527 (Gülme sesi) 139 00:07:21,551 --> 00:07:22,718 Yani -- 140 00:07:22,742 --> 00:07:24,972 (Alkış sesi) 141 00:07:25,502 --> 00:07:29,373 Ya ses tasarımcılarının kullandığı 142 00:07:29,397 --> 00:07:31,257 diğer araçlar veya hack'ler nelerdir? 143 00:07:32,186 --> 00:07:34,489 İşte, burada gerçekten büyük bir tanesi. 144 00:07:39,901 --> 00:07:41,198 Sessizlik. 145 00:07:41,807 --> 00:07:45,411 Birkaç saniyelik sessizlik bizi dikkat ettirecektir. 146 00:07:45,881 --> 00:07:48,321 Ve Batı dünyasında, 147 00:07:48,345 --> 00:07:50,468 fiilen sessizliğe alışkın değiliz. 148 00:07:50,492 --> 00:07:53,521 Bu garip veya kaba olarak kabul ediliyor. 149 00:07:54,537 --> 00:07:58,110 Yani sözlü iletişim öncesindeki sessizlik 150 00:07:59,021 --> 00:08:01,081 büyük bir stres yaratabilir. 151 00:08:01,105 --> 00:08:04,810 Ama bir sürü patlamanın ve otomatik silahların olduğu 152 00:08:04,834 --> 00:08:09,178 büyük bir Hollywood filmi düşünün. 153 00:08:10,389 --> 00:08:13,984 Gürültü bir süre sonra gürültü olmaktan çıkıyor. 154 00:08:14,008 --> 00:08:15,952 Yin-yang teorisine göre 155 00:08:15,976 --> 00:08:19,113 her ikisinin de işe yaraması için 156 00:08:19,137 --> 00:08:21,535 sessizliğin gürültüye, gürültünün de sessizliğe ihtiyacı vardır. 157 00:08:22,350 --> 00:08:23,727 Fakat sessizlik ne demek? 158 00:08:23,751 --> 00:08:26,689 Bu filmde nasıl kullanıldığına göre değişir. 159 00:08:27,416 --> 00:08:30,595 Sessizlik bizi karakterin kafasına koyar 160 00:08:30,619 --> 00:08:32,237 veya düşündürür. 161 00:08:32,261 --> 00:08:35,314 Genellikle sessizliği... 162 00:08:36,654 --> 00:08:37,972 düşünme, 163 00:08:38,558 --> 00:08:39,815 meditasyon, 164 00:08:41,185 --> 00:08:43,202 derin düşüncelerde olmayla ilişkilendiririz. 165 00:08:44,569 --> 00:08:47,671 Ama tek anlamı olmak dışında 166 00:08:47,695 --> 00:08:49,865 sessizlik, izleyicinin kendi düşüncelerini 167 00:08:49,889 --> 00:08:54,414 çizmeye davet edildiği bomboş bir sayfa hâline geliyor. 168 00:08:54,962 --> 00:08:58,638 Bunu daha açık bir hâle getirmek istiyorum: Sessizlik diye bir şey yoktur. 169 00:08:59,192 --> 00:09:03,637 Ve biliyorum ki bu kulağa en iddialı TED konuşması cümlesi gibi geliyor. 170 00:09:04,835 --> 00:09:10,140 Ama yansımanın ve dış seslerin 171 00:09:10,164 --> 00:09:12,229 hiç olmadığı odaya girseniz bile, 172 00:09:12,253 --> 00:09:15,370 yine de kalbinizin kan pompalama sesini duyabilirsiniz. 173 00:09:16,004 --> 00:09:20,321 Ve sinemada, geleneksel olarak, projektör yüzünden 174 00:09:20,345 --> 00:09:22,265 asla sessiz bir an olmaz. 175 00:09:22,716 --> 00:09:25,163 Ve bugünün Dolby dünyasında bile 176 00:09:26,034 --> 00:09:29,315 etrafınızı dinlerseniz sessiz bir an yoktur. 177 00:09:30,485 --> 00:09:32,710 Her zaman bir çeşit gürültü vardır. 178 00:09:32,734 --> 00:09:35,661 Şimdi, sessizlik diye bir şey olmadığına göre, 179 00:09:35,685 --> 00:09:39,256 film yapımcıları ve ses tasarımcıları ne kullanıyorlar? 180 00:09:39,280 --> 00:09:43,776 Eş anlamlısı olan, ambiyansı kullanıyorlar. 181 00:09:44,307 --> 00:09:48,176 Ambiyanslar, her noktaya özel 182 00:09:48,200 --> 00:09:51,248 eşsiz arka plan sesleridir. 183 00:09:51,272 --> 00:09:53,121 Her mekânın eşsiz bir sesi vardır 184 00:09:53,145 --> 00:09:55,121 ve her odanın da oda tonu denen 185 00:09:55,145 --> 00:09:56,718 eşsiz bir sesi vardır. 186 00:09:56,742 --> 00:09:59,165 İşte Fas'ta bir marketin ses kayıtları. 187 00:09:59,189 --> 00:10:02,129 (Sesler ve müzik sesi) 188 00:10:05,470 --> 00:10:08,238 Ve burada da New York Times Meydanı'nın ses kayıtları. 189 00:10:08,843 --> 00:10:13,366 (Trafik sesleri, korna sesleri, sesler) 190 00:10:15,449 --> 00:10:19,071 Oda tonu, odanın içindeki her sesin toplamıdır: 191 00:10:19,095 --> 00:10:21,484 Havalandırma, ısıtıcı, buzdolabı. 192 00:10:21,508 --> 00:10:24,419 Brooklyn'deki dairemin ses kayıtları. 193 00:10:24,443 --> 00:10:29,321 [Havalandırmayı, su ısıtıcısını, buzdolabını ve trafiği duyabilirsiniz] 194 00:10:35,422 --> 00:10:39,726 Ambiyanslar en temel şekilde çalışırlar. 195 00:10:40,718 --> 00:10:43,572 Bilinçaltından beynimizle direkt olarak konuşabilirler. 196 00:10:44,538 --> 00:10:50,387 Yani, kuşların camınızın dışında cıvıldaması normal gelebilir, 197 00:10:50,937 --> 00:10:53,728 belki de bu, bir tür olarak, 198 00:10:53,752 --> 00:10:57,889 milyonlarca yıldır her sabah bu sesi duymaya alışkın olduğumuzdandır. 199 00:10:58,360 --> 00:11:02,303 (Kuş cıvıldama sesi) 200 00:11:05,839 --> 00:11:09,480 Diğer açıdan, endüstriyel sesler bize biraz daha 201 00:11:09,504 --> 00:11:10,995 yakın zamanda tanıtıldı. 202 00:11:11,969 --> 00:11:14,027 Kişisel olarak sevsem de -- 203 00:11:14,051 --> 00:11:15,764 kahramanlarımın biri David Lynch ve 204 00:11:15,764 --> 00:11:18,423 onun ses tasarımcısı Alan Splet tarafından kullanıyor -- 205 00:11:18,447 --> 00:11:21,129 endüstriyel sesler genellikle olumsuz yan anlam taşırlar. 206 00:11:21,129 --> 00:11:23,787 (Makine sesleri) 207 00:11:28,092 --> 00:11:32,948 Şimdi, ses efektleri duygusal hafızamızla bağlantı kurabilirler. 208 00:11:34,869 --> 00:11:37,226 Zaman zaman, bir filmdeki karakter 209 00:11:37,250 --> 00:11:39,824 olabilecek kadar önemli olabilirler. 210 00:11:40,569 --> 00:11:45,174 Yıldırım sesi kutsal bir müdahale veya öfkenin işareti olabilir. 211 00:11:46,373 --> 00:11:49,338 (Yıldırım sesi) 212 00:11:51,957 --> 00:11:55,932 Kilise çanı bize zamanın geçtiğini veya belki de 213 00:11:55,956 --> 00:11:57,861 ölümlü olduğumuzu hatırlatabilir. 214 00:11:59,827 --> 00:12:03,341 (Çan sesi) 215 00:12:07,773 --> 00:12:12,263 Ve bardak kırmak, bir ilişkinin veya bir arkadaşlığın biteceğinin 216 00:12:12,287 --> 00:12:13,515 işareti olabilir. 217 00:12:14,390 --> 00:12:16,191 (Bardak kırılma sesi) 218 00:12:16,788 --> 00:12:20,341 Bilim insanları, ahenksiz seslerin, 219 00:12:20,365 --> 00:12:25,136 örneğin, nefesli veya üflemeli çalgıların yüksek sesli çalınmasının bize, 220 00:12:26,438 --> 00:12:30,882 doğadaki hayvanların ulumalarını hatırlatabileceğini ve böylelikle 221 00:12:30,906 --> 00:12:34,033 rahatsızlık veya korku duygusu yaratabileceğine inanıyorlar. 222 00:12:34,506 --> 00:12:37,437 (Nefesli ve üflemeli çalgı sesi) 223 00:12:40,714 --> 00:12:43,886 Ekrandaki sesler hakkında konuşmuş olduk. 224 00:12:44,298 --> 00:12:48,931 Ama zaman zaman, sesin kaynağı görülemez. 225 00:12:48,955 --> 00:12:51,479 Buna ekran dışı sesler veya 226 00:12:51,503 --> 00:12:52,951 ''akuzmatik'' ses deriz. 227 00:12:53,641 --> 00:12:55,275 Akuzmatik sesler -- 228 00:12:55,887 --> 00:13:00,920 ''akuzmatik'' terimi, disiplinine göre kendini ortaya çıkarmayan, 229 00:13:00,944 --> 00:13:04,535 perde veya peçe arkasından yıllarca eğitim veren 230 00:13:04,559 --> 00:13:07,749 antik Yunan'daki Pisagor'dan gelir. 231 00:13:07,773 --> 00:13:10,561 Bence matematikçi filozof, 232 00:13:11,727 --> 00:13:12,878 öğrencileri, 233 00:13:13,584 --> 00:13:17,621 onun konuşurkenki görüntüsü yerine, 234 00:13:17,645 --> 00:13:19,609 sesine, sözlerine ve 235 00:13:19,633 --> 00:13:22,803 söylediklerini anlamaya daha iyi odaklanabileceklerini düşündü. 236 00:13:22,827 --> 00:13:25,526 Yani Wizard of Oz (Oz Büyücüsü) veya 237 00:13:25,550 --> 00:13:30,364 1984'lerin "Big Brother" (Büyük Birader)'ı gibi, 238 00:13:30,388 --> 00:13:33,654 sesi kaynağından, 239 00:13:33,678 --> 00:13:35,569 sebep-sonucu da birbirinden ayırarak, 240 00:13:36,379 --> 00:13:40,174 bir tür aynı anda her yerde bulunma veya izleniyormuş hissi yaratıyor 241 00:13:40,198 --> 00:13:42,278 ve böylelikle, otorite oluşturuyor. 242 00:13:43,156 --> 00:13:46,217 Akuzmatik sesin güçlü bir geleneği vardır. 243 00:13:47,129 --> 00:13:53,739 Roma ve Venedik'teki manastırlardaki rahibeler, 244 00:13:53,763 --> 00:13:57,622 tavana yakın galerilerde şarkı söylerek, 245 00:13:57,646 --> 00:14:01,586 gökyüzündeki melekleri dinliyormuşuz hissi yarattılar. 246 00:14:02,390 --> 00:14:06,080 Richard Wagner herkes tarafından bilinen, izleyici ve sahne arasında 247 00:14:06,104 --> 00:14:09,940 bir çukurda, gizli bir orkestra oluşturdu. 248 00:14:09,964 --> 00:14:13,160 Kahramanlarımdan biri, Aphex Twin, kulüplerin karanlık köşelerinde 249 00:14:13,160 --> 00:14:15,420 mükemmel bir şekilde saklandı. 250 00:14:15,420 --> 00:14:20,163 Sanırım tüm bu üstadların bildiği şey, kaynağı saklayarak 251 00:14:20,187 --> 00:14:21,850 gizem hissi yaratıyorsunuz. 252 00:14:21,874 --> 00:14:23,943 Bu sinemada Hitchcock'la ve 253 00:14:23,967 --> 00:14:27,047 ''Alien" (Yaratık)'daki'' Ridley Scott'la tekrar tekrar görüldü. 254 00:14:27,071 --> 00:14:29,463 Kaynağını bilmeden bir ses duymak 255 00:14:29,487 --> 00:14:32,712 bir tür heyecan yaratacaktır. 256 00:14:34,530 --> 00:14:40,144 Ayrıca, bu yönetmenlerin sahip olduğu bazı görüşsel sınırlamaları en aza indirir 257 00:14:40,168 --> 00:14:43,858 ve film çekimi sırasında orada olmayan bir şeyi orada gibi gösterebilir. 258 00:14:43,882 --> 00:14:45,967 Ve eğer tüm bu sesler biraz teorikse 259 00:14:45,991 --> 00:14:48,397 küçük bir video izletmek istiyorum. 260 00:14:49,289 --> 00:14:51,816 (Oyuncak gıcırtısı sesi) 261 00:14:52,383 --> 00:14:55,034 (Daktilo sesi) 262 00:14:55,761 --> 00:14:58,267 (Davul sesi) 263 00:14:59,164 --> 00:15:01,485 (Masa tenisi sesi) 264 00:15:02,484 --> 00:15:05,444 (Bıçak bilenme sesi) 265 00:15:05,786 --> 00:15:08,832 (Scratch kayıt sesi) 266 00:15:09,405 --> 00:15:10,591 (Testere kesme sesi) 267 00:15:10,615 --> 00:15:12,072 (Kadın çığlık sesi) 268 00:15:12,663 --> 00:15:16,458 Bu araçlarla kanıtlamaya çalıştığım şey 269 00:15:17,930 --> 00:15:20,119 sesin bir dil olduğudur. 270 00:15:20,516 --> 00:15:23,658 Bizi coğrafi olarak taşıyarak kandırabilir; 271 00:15:24,571 --> 00:15:26,087 modumuzu değiştirebilir, 272 00:15:26,579 --> 00:15:28,000 tempoyu ayarlayabilir; 273 00:15:29,482 --> 00:15:32,936 bizi güldürebilir veya korkutabilir. 274 00:15:34,698 --> 00:15:38,048 Kişisel açıdan, yıllar önce bu dile 275 00:15:38,072 --> 00:15:39,389 âşık oldum, 276 00:15:39,413 --> 00:15:44,020 ve bir şekilde bunu bir tür mesleğe çevirdim. 277 00:15:45,274 --> 00:15:48,500 Ve bence ses kütüphanelerindeki işimizle, 278 00:15:48,524 --> 00:15:54,320 bu dilin kelime dağarcığını genişletmeye çalışıyoruz. 279 00:15:55,797 --> 00:15:59,279 Ve bu açıdan, ses tasarımcılarına, 280 00:15:59,303 --> 00:16:00,943 film yapımcılarına, 281 00:16:00,967 --> 00:16:02,315 bilgisayar oyunu ve 282 00:16:02,339 --> 00:16:04,174 uygulama yapımcılarına, 283 00:16:04,748 --> 00:16:07,883 daha iyi hikâyeler anlatabilmeleri ve daha güzel yalanlar 284 00:16:08,382 --> 00:16:11,114 üretebilmeleri için doğru araçlar sunuyoruz. 285 00:16:11,128 --> 00:16:12,555 Dinlediğiniz için teşekkürler. 286 00:16:12,555 --> 00:16:15,968 (Alkışlar)