2016 yılında Michigan, Flint'teki su kriziyle ilgili bir fotoğraf kompozisyonu yapmak üzere görevlendirildim. Bu, 2014'ten beri devam ediyor. Bu görevi, krizle baş eden üç kuşak kadını fotoğraflayacak olmam düşüncesiyle kabul ettim. Beni Flint'te gezdiren ve iki en yakın arkadaş olan sanatçı, aktivist ve şair Amber Hasan ve Shea Cobb ile tanıştığım için şanslıydım. Bir okul servis şoförü olan Shea Cobb annesi Bayan Renée ve sekiz yaşındaki kızı Zion ile birlikte fotoğraf kompozisyonunun ana figürü oldu. Takıntılı bir şekilde Shea'nın servis rotasını takip ettim. Shea servisi sürmediği zamanlarda ders çalıştığından emin olmak için Zion'a göz kulak oluyordu. Shea'nın hayatının mahrem kesitlerinin tamamına kendimi gömdüm. Shea, beni Zion'un okuluna götürdüğünde "Kirli. İçmeyin." levhaları ile kaplanmış olan su çeşmelerini gördüğümde fotoğrafını çekmek için kameramı alamadım. Amerika'da "Beyazlar" veya "Sadece siyahlar" yazan çeşmelerden "Kirli su. İçmeyin." yazan bugünün çeşmelerine ulaşıldığını görmek beni derinden sarstı. Öyle ya da böyle, bu kabul edilebilir mi? Flint sakinleri, ölümcül lejyonella bakterileri ile enfekte olmuş su için, ülkedeki en yüksek su faturalarını öderken bir yandan da içmek, yemek pişirmek ve banyo yapmak için şişelenmiş su kullanmak zorunda bırakılmıştı. Flint'e gitmek benim için doğaldı, memleketim olan Braddock, Pensilvanya'da büyümüş olmam annemin de benim de kanser, lupus gibi otoimmün hastalıklarla savaşmış olmamız sebebiyle endüstriyel kirlilik, bakterilerle kirlenmiş sulara çok aşinaydım. 14 yıllık iş birliğimiz olan "The Notion of Family" çevresel ırkçılık, sağlık hizmeti eşitsizliği, Braddock'u ülkenin en yüksek astım ve bebek ölümü oranına sahip kasabası hâline getiren, Birleşik Devletler Çelik Şirketi'nden devlet denetiminin kaldırılmasıyla salınan kimyasal emisyonlardan kurtulma mücadelemizden şekillendi. Monongahela Nehri'nden Flint Nehri'ne W.E.B Du Bois'in deyişi ile "Kasaba, tüm vadi, sırtını nehre döndü. Onu bir lağım, bir drenaj, atıklarını atmak için bir yer olarak kullandılar." General Motors'un Flint Nehri'ne kimyasal madde döktüğünden bahsediliyor, onlarca yıldır. "Flint Ailemizdir" adlı fotoğraf kompozisyonum 2016 yılının Ağustos ayında çıktığında Flint artık haberlerde olmamasına rağmen Amerika'ya su krizinin bitmediğini hatırlatmak için yayınlanmıştı. Elbette biliyordum ki Vehicle City'deki insanlara çare getirmek benim açımdan bir dizi fotoğraftan daha fazlasını gerektiriyordu. Shea ile annelerimiz ve büyükannelerimiz üzerinden bağlanmıştık. Amber ile ise, lupusa karşı savaşımız üzerinden bağlanmıştık. Birlikte, birbirimizin hayatında kalmaya ve yaratıcı çabalarımızı devam ettirmeye karar verdik. 2017 yılında Shea ve Amber, misyonu Flint sanatçıları için güvenli bir alan sağlamak olan sanatçı kolektifi The Sister Tour'u kurdu. Bir yıl sonra, kişisel sergim "Flint Ailemizdir"i, burada, New York'ta, West 127 Caddesi'nde yer alan Gavin Brown Enterprise'da düzenledim. Seyirciler binanın cephesine yaklaştıkça 9 metrelik bir reklam panosu görürler. Üç büyük renk negatifinden oluşan 9 metrelik reklam panosu, The Sister Tour tarafından Nestle su şişeleri ile yazılmış "Su Hayattır" mesajını taşıyor. Dünyanın en büyük su şişeleme şirketi olan Nestle Michigan Gölü'ndeki akiferlerden dakikada 1514 litre suyu neredeyse ücretsiz olarak pompalamaktadır. Şirket ayrıca İlk Milletler rezervlerinden milyonlarca litre su çıkarıyor, İlk Milletler'in ise temiz suya hiç erişimi yok. Bu, devam eden kriz konusunda insanları eğitmek amacıyla The Sister Tour'u farklı yerlere göndermek için para topladığım bir bağış toplama baskısı. Ayrıca ülke genelindeki kurumlara asılan geri sayım bayraklarını üreterek kamuoyunun gözü önünde tutmaya devam ettim. Geçtiğimiz haziran ayında Amber, bana, Michigan başsavcısının, sekiz eyalet ve şehir çalışanının cinayet kadar ciddi suçlamalarla karşı karşıya bulunduğu Flint Su Krizi soruşturmasındaki tüm suçlamaları düşürdüğü haberini içeren bir e-posta gönderdi. Artık daha fazla kılımı kıpırdatmadan durup hükümetin işini yapmasını bekleyemezdim. Adalet gecikmişti ve adalet reddedilmişti. Beş yıl oldu, hâlâ Flint'teki erkekler, kadınlar ve çocuklar için adalet bekliyoruz. Amber'e "Ne yapabilirim?" diye sordum. Bana Porto Riko'da tanıştığı Moses West adlı bir adamdan bahsetti; kendisi 11.793 kiloluk atmosferik su jeneratörü icat etmişti. Amber, Moses'i Flint şehrinin seçilmiş yetkililerine götürdü. Hiçbiri Flint'e çare olacak makineyi getirmekle ilgileniyor gibi değildi. Amber'in, Teksas'taki askeri üssünden Flint'e kadar makineyi götürmesi gerekiyordu. Flint'teki hiç kimsenin kenarda duran böyle bir parası yoktu. O noktada kişisel sergim "Flint Ailemizdir"in getirisi ile birlikte Robert Rauschenberg Vakfı'nın cömert bağışını almaya karar verdim ve Moses West'e gönderdim. Geçtiğimiz Temmuz ayında Moses West ve atmosferik su jeneratörü, Marengo ve Pulaski arasında yer alan Kuzey Saginaw'daki Flint, Michigan'a geldi ve hâlâ fiilen orada çalışıyor. Şehir merkezine 4,8 km uzaklıkta oturan bu topluluk okullarından, sağlıklı marketlere erişimden ve temiz sudan yoksun bırakılmıştı. Sosyal olarak şiddet eğilimli, fakir bir topluluk olarak görülüyordu. Benim gördüğümse tamamen farklıydı. Memur, korucu ve kıdemli olan Moses, su kurtarma misyonu hakkında çok açıktı: Flint'teki insanlara ücretsiz, temiz su ile refah getirmek. Onlara makineyi nasıl kullanacaklarını, makineye nasıl bakacaklarını daha da önemlisi, nasıl sahip olacaklarını öğretmek. Makine donma sıcaklığında nem çekmediği için özellikle de kış mevsimi vurmadan önce, şehirdeki herkese tüm kaplarını alıp getirmelerini ve istedikleri kadar su almalarını söylemek. Bu teknoloji, yüksek hacimli bir hava filtresinden havayı çeker. Mekanik olarak yoğuşma yaratır bu da günde 7570 litre su üretir. Sakinler her gün 9:00 ile 20:00 arasında makineye kadar yürüyüp istedikleri kadar su almakta özgür, bu ise şişelenmiş su için uzun kuyruklarda beklemelerini azaltmakta. Makineye gidip insanlarla röportaj yaptım ve onlara şunları sordum: "Musa'yı ve makinesini topluluğunuzda görmek ne anlama geliyor?" "Temiz suya erişim olmadan yaşamak nasıl bir şeydi?" Alita bana dedi ki "Bize saf içme suyu sağlamak için Tanrı'nın, Musa'ya bilgi ve teknolojiyi vermesi bir mucize." Ayrıca makine gelmeden önce şiddetli baş ağrıları olduğunu, suyun onu midesine kadar hasta ettiğini ve yemek yiyemediğini söyledi. Tina, kurşunla kirlenmiş suyun saçlarını döktüğünü söyledi. Genellikle kendini zayıf ve çok güçsüz hissediyordu. Makineyi kullandığından beri ise enerjisi ve gücü vardı. David, Teksas'tan birisi umursadığı için sevince boğulmuştu. Suyun tadına baktığında kendi kendine “İşte, Tanrı suyu böyle yapmayı hedeflemişti” diye düşündü. Barbekü standında kullanmak üzere yeniden doldurmak için üç tane 26 litrelik kaplar getiriyor. Yaratıcılık ve dayanışma sayesinde Amber Hasan, Shea Cobb, Tuklor Senegal, The Sister Tour, ben, Flint halkı, Dexter Moon, Moses West ve atmosferik su jeneratörü 454 bin litre ücretsiz, temiz su temin edebildi. (Alkışlar) Flint halkı temiz suya erişimi hak ediyor. Su hayattır. Bizi, hastalık, ölüm ve yıkım karşısında bağlayan ruhtur. Kaç milyon hayat kurtarabileceğimizi hayal edin eğer Moses'ın makinesi Newark, New Jersey, Güney Afrika ve Hindistan gibi yerlerde kâr güdüsü yerine şefkatle kullanılırsa. Kameramı hazırladım, odağımı kilitledim, Shea ve Zion ilk temiz sularını yudumlarken parmağımı deklanşöre yerleştirdim. Deklanşöre bastığımda derin bir sevinç ve doğruluk hissine kapıldım. Shea'ya bazı fotoğrafları gönderdiğimde bana şöyle yazdı: "Şehrimize getirdiğin ışık için tekrar teşekkür ederim." Hemen cevap verdim: "Işık zaten içinizdeydi." Flint'te fotoğraf çekmemin üzerinden dört yıl geçti, nihayet, şairane bir adalet yaratmayı başarabildim. Bir durum ne kadar karanlık olursa olsun bir kamera, ışığı öne çıkarıp negatifi pozitif hâle dönüştürebilir. Teşekkürler. (Alkışlar)