WEBVTT 00:00:01.200 --> 00:00:04.520 Çocukken, süper güçlerimin olduğunu biliyordum. 00:00:06.920 --> 00:00:08.135 Evet, gerçekten. NOTE Paragraph 00:00:08.160 --> 00:00:09.256 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:00:09.280 --> 00:00:13.296 İnanılmaz biri olduğumu düşünüyordum, çünkü kahverengi insanların hislerini 00:00:13.320 --> 00:00:15.456 anlıyor ve onlarla empati kurabiliyordum 00:00:15.480 --> 00:00:18.880 tıpkı muhafazakar bir Müslüman olan büyükbabamla olduğu gibi. 00:00:19.360 --> 00:00:24.256 Ve aynı zamanda, çok dindar olmayan ama, oldukça liberal olan 00:00:24.280 --> 00:00:28.080 Afgan annemi ve Pakistanlı babamı da anlayabiliyordum. 00:00:28.480 --> 00:00:30.906 Ve elbette, beyazların hislerini de anlayabiliyor 00:00:30.906 --> 00:00:32.536 ve onlarla empati kurabiliyordum. 00:00:32.560 --> 00:00:34.400 Ülkemin beyaz Norveçlileriyle. 00:00:35.480 --> 00:00:38.056 Beyaz, kahverengi, hangi renkten olurlarsa olsunlar 00:00:38.080 --> 00:00:39.896 herkesi severdim. 00:00:39.920 --> 00:00:41.176 Hepsini anlardım, 00:00:41.200 --> 00:00:43.536 onlar birbirini her zaman anlayamasalar da, 00:00:43.560 --> 00:00:44.800 hepsi benim halkımdı. NOTE Paragraph 00:00:45.600 --> 00:00:48.536 Fakat babam, hep endişeliydi. 00:00:48.560 --> 00:00:51.896 Sürekli olarak, en iyi eğitimi alsam bile 00:00:51.920 --> 00:00:55.096 bana adil ve eşit fırsatlar tanınmayacağını söylüyordu. 00:00:55.120 --> 00:00:58.536 En iyi eğitimle bile, ona göre, yine de ayrımcılığa maruz kalacaktım. 00:00:58.560 --> 00:01:01.376 Ve ona göre, beyaz insanlarca kabul görebilmemin tek şartı 00:01:01.400 --> 00:01:03.576 ünlü olabilmemdi. 00:01:03.600 --> 00:01:07.600 Şu da var ki, benimle bu konuşmayı yaptığında ben yedi yaşındaydım. 00:01:08.440 --> 00:01:11.416 Yani, ben yedi yaşındayken babam bana dedi ki; 00:01:11.464 --> 00:01:14.840 "Bak, bunu ya sporla, ya müzikle yapabilirsin." 00:01:14.840 --> 00:01:19.296 Spor hakkında pek bilgisi yoktu - çok şükür - öyleyse müzik olmalıydı. 00:01:19.320 --> 00:01:23.656 Böylece, yedi yaşındayken, bütün oyuncaklarımı, bebeklerimi topladı 00:01:23.680 --> 00:01:25.280 ve hepsini attı. 00:01:26.160 --> 00:01:30.016 Onların yerine bana berbat, küçük bir Casio org verdi ve -- NOTE Paragraph 00:01:30.040 --> 00:01:31.256 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:01:31.280 --> 00:01:33.296 Evet. Ve şarkı söylemem için dersler. 00:01:33.320 --> 00:01:38.096 Ve tabir-i caizse beni her gün saatlerce pratik yapmam için zorladı. 00:01:38.120 --> 00:01:42.376 Kısa zamanda, bana giderek daha büyük seyirci kitlelerine şarkı söyletti 00:01:42.400 --> 00:01:46.176 ve garip bir şekilde, Norveç çok kültürlülüğünün 00:01:46.200 --> 00:01:48.280 tipik bir sembolü olmuştum. 00:01:48.760 --> 00:01:50.496 Kendimle çok gurur duyuyordum, elbette. 00:01:50.520 --> 00:01:53.856 Çünkü bu noktada gazeteler bile kahverengi insanlar hakkında 00:01:53.880 --> 00:01:56.456 güzel şeyler yazmaya başladı. 00:01:56.480 --> 00:01:59.640 Böylece ben de, süper gücümün geliştiğini hissediyordum. NOTE Paragraph 00:02:00.960 --> 00:02:03.936 İşte böylece, bir gün 12 yaşında, okuldan eve yürürken 00:02:03.960 --> 00:02:07.526 "tuzlu ayak" denilen, çok sevdiğim şekerlemeleri almak için 00:02:07.526 --> 00:02:08.735 yolu biraz uzattım. 00:02:08.759 --> 00:02:10.520 Kulağa garip geldiğinin farkındayım. 00:02:11.640 --> 00:02:13.136 Ama onlara bayılıyordum. 00:02:13.160 --> 00:02:17.600 Bunlar meyan kökünden yapılan ve ayak şeklinde şekerlemelerdi. 00:02:18.120 --> 00:02:23.360 Şimdi sesli söyledikçe kulağa ne kadar korkunç geldiğini fark ediyorum 00:02:24.280 --> 00:02:26.776 ama adları ne olursa olsun, o şekerleri çok severim. 00:02:26.800 --> 00:02:28.896 Böylece, şeker dükkanına giderken 00:02:28.920 --> 00:02:33.456 beyaz bir adam, dükkânın girişinde benim girmemi engelleyecek şekilde duruyordu. 00:02:33.480 --> 00:02:39.416 Etrafından dolaşıp girmeye çalıştım ama beni durdurdu 00:02:39.440 --> 00:02:41.240 ve bana dik dik bakmaya başladı, 00:02:42.200 --> 00:02:44.136 sonra yüzüme tükürdü ve bana: 00:02:44.160 --> 00:02:45.376 "Çekil yolumdan 00:02:45.400 --> 00:02:48.656 seni küçük siyah kaltak, küçük Paki kaltak, 00:02:48.680 --> 00:02:50.770 nereden geldiysen oraya defol git." dedi. 00:02:51.600 --> 00:02:54.696 Çok korkmuştum. 00:02:54.720 --> 00:02:56.016 Ona öylece bakakaldım. 00:02:56.040 --> 00:02:58.960 Yüzümdeki tükürüğünü silmekten bile korktum. 00:02:59.840 --> 00:03:01.976 O tükürüğü gözyaşlarıma karıştı. 00:03:02.000 --> 00:03:05.696 Etrafıma bakınıp her an bir yerden 00:03:05.720 --> 00:03:09.376 bir yetişkinin gelip bu adamı durduracağını umut ettim. 00:03:09.400 --> 00:03:13.720 Ama onun yerine, insanlar yanımdan aceleyle geçti ve beni görmezden geldi. 00:03:14.160 --> 00:03:17.760 Kafam çok karışmıştı, çünkü şöyle düşünüyordum: 00:03:18.640 --> 00:03:21.936 "Benim sevgili beyaz insanlarım, hadi! Neredesiniz? Neler oluyor? 00:03:21.960 --> 00:03:24.080 Neden gelip beni kurtarmıyorlar?" 00:03:24.760 --> 00:03:27.016 Tabii ki şekerleri almadım. 00:03:27.040 --> 00:03:29.160 Koşabildiğim kadar hızlıca eve koştum. NOTE Paragraph 00:03:30.040 --> 00:03:32.120 Her şey hâlâ yolundaydı, diye düşündüm. 00:03:32.800 --> 00:03:35.896 Zaman geçtikçe, daha başarılı oldukça 00:03:35.920 --> 00:03:40.040 kahverengi insanlardan da tacizler gelir oldu. 00:03:41.520 --> 00:03:44.816 Ailemin bulunduğu topluluktan bazı erkekler, 00:03:44.840 --> 00:03:49.696 bir kadının müzikle uğraşmasının ve medyada olmasının kabul edilemez 00:03:49.720 --> 00:03:51.680 ve onursuzca olduğunu söylüyorlardı. 00:03:53.280 --> 00:03:58.696 Böylece kısa zamanda, konserlerimde saldırılara uğramaya başladım. 00:03:58.720 --> 00:04:03.736 Konserlerimin birinde, sahnedeydim, seyircilere doğru uzandım 00:04:03.760 --> 00:04:07.016 ve gördüğüm son şey, genç kahverengi bir surat, 00:04:07.040 --> 00:04:11.256 bir sonraki gördüğüm şey ise gözlerime bazı kimyasal maddeler atıldığı oldu 00:04:11.280 --> 00:04:14.496 ve göremediğimi ve gözlerimin sulandığını hatırlıyorum. 00:04:14.520 --> 00:04:16.120 Yine de şarkıya devam ettim. 00:04:16.839 --> 00:04:21.560 Oslo'nun sokaklarında bana tükürüyorlardı ve bu defa kahverengi adamlardı. 00:04:22.360 --> 00:04:25.576 Bir keresinde beni kaçırmaya bile kalkmışlardı. 00:04:25.600 --> 00:04:27.656 Ölüm tehditlerinin ardı arkası gelmiyordu. 00:04:27.680 --> 00:04:30.936 Bir defasında, yaşlı sakallı bir adam, beni sokakta durdurmuştu 00:04:30.936 --> 00:04:33.262 ve bana, "Senden nefret ediyorum, 00:04:33.262 --> 00:04:35.156 çünkü senin yüzünden kızlarımız 00:04:35.156 --> 00:04:37.342 canları ne isterse yapabileceğini düşünüyor." 00:04:38.550 --> 00:04:41.506 Daha genç bir adam da, kendimi kollamamı söyledi. 00:04:41.506 --> 00:04:44.356 Müziğin İslami olmadığını ve sokak kadınlarının işi olduğunu NOTE Paragraph 00:04:44.356 --> 00:04:47.282 ve bunu sürdürürsem tecavüze uğrayacağımı, 00:04:47.282 --> 00:04:52.299 karnımı deşeceklerini, böylece başka bir sokak kadını doğuramayacağımı söyledi. 00:04:53.239 --> 00:04:55.279 Yine kafam karışmıştı. 00:04:55.279 --> 00:04:57.085 Neler olduğunu anlayamıyordum. 00:04:57.085 --> 00:05:01.565 Benim kahverengi insanlarım bana böyle davranıyordu, ama nasıl? 00:05:01.565 --> 00:05:04.525 Dünyaları birleştirmek yerine, NOTE Paragraph 00:05:04.525 --> 00:05:07.850 kendi iki dünyam arasına düşmüşüm gibi hissettim. 00:05:07.870 --> 00:05:10.730 Sanıyorum, benim için, tükürük kriptonitti. 00:05:12.270 --> 00:05:14.566 Böylece, 17 yaşıma geldiğimde 00:05:14.566 --> 00:05:17.490 ölüm tehditlerinin arkası kesilmiyor, tacizler sürüyordu. 00:05:17.490 --> 00:05:20.600 Öyle kadar ki, bir gün annem beni karşısına alıp oturttu ve bana: 00:05:20.600 --> 00:05:23.930 "Bak kızım, artık seni koruyamayız, seni artık güvende tutamayız, 00:05:23.930 --> 00:05:25.710 bu yüzden gitmek zorundasın." 00:05:25.710 --> 00:05:31.980 Böylece Londra'ya tek yöne bilet aldım, bavulumu topladım ve gittim. 00:05:31.980 --> 00:05:35.930 O anda kalbimi en çok kıran şey, kimsenin hiçbir şey söylememiş olmasıydı. 00:05:35.930 --> 00:05:39.240 Norveç'ten gidişimi tüm halk gördü, duydu. 00:05:39.240 --> 00:05:42.696 Benim kahverengi, beyaz insanlarım -- hiçbiri, hiçbir şey söylemedi. 00:05:42.696 --> 00:05:44.980 Kimse çıkıp da, "Dur bir dakika, bu yanlış. 00:05:45.790 --> 00:05:49.680 Bu kızı destekleyin, koruyun, çünkü o bizden biri." demedi. 00:05:49.680 --> 00:05:51.460 Kimse bunu demedi. 00:05:51.460 --> 00:05:56.440 Aksine, hani havaalanlarında bagajların alındığı bant vardır, 00:05:56.440 --> 00:05:58.970 farklı bavullar bant üzerinde dönüp durur 00:05:58.970 --> 00:06:01.570 ve en sonunda bir tane bavul kalır, 00:06:01.570 --> 00:06:03.250 kimsenin istemediği, 00:06:03.260 --> 00:06:04.970 kimsenin sahip çıkmadığı. NOTE Paragraph 00:06:04.970 --> 00:06:06.600 İşte kendimi öyle hissettim. 00:06:07.090 --> 00:06:10.920 Kendimi daha önce hiç bu kadar yalnız, bu kadar kaybolmuş hissetmemiştim. 00:06:12.610 --> 00:06:16.680 Böylece, Londra'ya geldikten sonra, sonunda müzik kariyerime devam edebildim. 00:06:17.040 --> 00:06:20.720 Farklı bir yer, ama ne yazık ki hep aynı hikâye. 00:06:20.930 --> 00:06:24.500 Bana gönderilen bir mesajı hatırlıyorum, öldürüleceğimi, 00:06:24.500 --> 00:06:26.550 kandan nehirlerin akacağını, 00:06:26.550 --> 00:06:31.290 ölmeden defalarca tecavüze uğrayacağım yazıyordu. 00:06:31.290 --> 00:06:35.130 O aşamada, artık böyle mesajlar almaya alışmıştım. NOTE Paragraph 00:06:35.130 --> 00:06:37.500 Ama bu defa farklı olarak, 00:06:37.500 --> 00:06:39.900 ailemi tehdit etmeye başladılar. 00:06:40.740 --> 00:06:46.550 Böylece tekrar eşyalarımı topladım, müziği bıraktım ve Amerika'ya taşındım. 00:06:46.550 --> 00:06:48.100 Artık canıma tak etmişti. 00:06:48.100 --> 00:06:50.160 Artık müzikle uğraşmak istemiyordum. NOTE Paragraph 00:06:50.160 --> 00:06:54.136 Ve kendi hayalim bile olmayan, sırf babamın benim için seçtiği bir şey için 00:06:54.136 --> 00:06:56.512 öldürülmeye kesinlikle niyetim yoktu. 00:06:57.972 --> 00:07:01.768 İşte böyle, bir nevi kaybolmuştum. 00:07:01.768 --> 00:07:03.450 Bölünmüş hissediyordum. 00:07:03.450 --> 00:07:05.480 Ama ne yapmak istediğime karar verdim 00:07:05.480 --> 00:07:08.560 ve bu da, geriye kaç yıl ömrüm kaldıysa 00:07:08.560 --> 00:07:10.520 hepsini, gençleri destekleyerek geçirmek 00:07:10.520 --> 00:07:12.920 ve yapabileceğim ne varsa, her şeyimle 00:07:12.920 --> 00:07:15.070 az da olsa ihtiyaçlarında yanlarında olmaktı. 00:07:15.070 --> 00:07:19.180 Böylece, Avrupa'daki genç Müslümanlarla çalışan çeşitli örgütlerde 00:07:19.180 --> 00:07:23.170 gönüllü olarak çalışmaya başladım. 00:07:23.960 --> 00:07:28.280 Ve bu gençlerin çoğunun acı çektiğini 00:07:28.280 --> 00:07:31.950 ve mücadele ettiğini öğrenmek beni şaşırtmıştı. 00:07:32.310 --> 00:07:37.210 Onurlarını ve itibarlarını, kendi çocuklarının mutluluğundan 00:07:37.210 --> 00:07:40.550 ve hayatlarından çok daha fazla önemseyen 00:07:40.550 --> 00:07:43.930 aileleriyle ve toplumlarıyla birçok sorun yaşıyorlardı. NOTE Paragraph 00:07:43.930 --> 00:07:47.970 Belki de o kadar da yalnız ve acayip olmadığımı hissetmeye başladım. 00:07:48.320 --> 00:07:51.360 Belki dışarıda, benim halkım olan birçok insan vardı. 00:07:51.360 --> 00:07:53.780 Çoğu insanın anlamadığı olay şu ki, 00:07:53.780 --> 00:07:58.160 Avrupa'da yetişen ve kendi olma özgürlüğüne sahip olmayan 00:07:58.160 --> 00:08:00.350 bizim gibi birçok insan var. 00:08:00.350 --> 00:08:02.710 Kendimiz olmamıza izin verilmiyor. 00:08:03.250 --> 00:08:07.490 Kendi seçtiğimiz insanlarla evlenmek 00:08:07.490 --> 00:08:10.530 ya da ilişkiler kurmak gibi bir özgürlüğümüz yok. 00:08:10.530 --> 00:08:12.100 Kariyerimizi bile seçemiyoruz. 00:08:12.100 --> 00:08:15.990 Avrupa'nın kalbinin attığı yerlerdeki Müslüman toplumlarında kural böyle. 00:08:15.990 --> 00:08:19.600 Dünyanın en özgür toplumlarında bile, biz özgür değiliz. 00:08:19.600 --> 00:08:23.720 Hayatlarımız, hayallerimiz, geleceğimiz bize ait değil. 00:08:23.720 --> 00:08:26.769 Ailelerimize ve onların bağlı oldukları topluluklara ait. 00:08:26.769 --> 00:08:30.899 Hiçbirimizin görmediği, görmezden geldiği 00:08:30.899 --> 00:08:35.060 ama acı çeken, tek başına acı çeken 00:08:35.060 --> 00:08:39.330 birçok gencin hikâyesini duydum. NOTE Paragraph 00:08:39.330 --> 00:08:41.010 Zorla evliliklere, 00:08:41.010 --> 00:08:45.100 namus yüzünden şiddete ve istismara kurban verdiğimiz çocuklar. 00:08:45.100 --> 00:08:48.880 En sonunda, bu gençlerle birkaç yıl çalıştıktan sonra fark ettim ki 00:08:48.880 --> 00:08:51.060 kaçmaya devam edemezdim. 00:08:51.060 --> 00:08:55.660 Hayatımın kalanını korkarak ve saklanarak geçiremezdim. 00:08:55.660 --> 00:08:58.560 Ve gerçekten bir şeyler yapmak zorunda olduğumu fark ettim. 00:08:59.340 --> 00:09:02.860 Aynı zamanda, sessizliğimin, bizim sessizliğimizin, 00:09:02.860 --> 00:09:06.130 bu gibi istismarların devam etmesine neden olduğunu fark ettim. 00:09:06.130 --> 00:09:09.380 Böylece, çocukluk süper gücümü kullanarak, NOTE Paragraph 00:09:09.380 --> 00:09:15.460 insanlara bu konuların farklı yönlerini göstermeye ve ailesi ile ülkesi arasında 00:09:15.460 --> 00:09:20.990 sıkışmış bir genç olmanın ne demek olduğunu göstermeye karar verdim. 00:09:20.990 --> 00:09:24.880 İşte böylece, filmler yapmaya, bu hikâyeleri anlatmaya başladım. NOTE Paragraph 00:09:24.880 --> 00:09:28.910 Ve aynı zamanda, insanların, bu sorunları ciddiye almamalarının 00:09:28.910 --> 00:09:32.030 doğurabileceği ölümcül sonuçları anlamalarını istedim. 00:09:32.030 --> 00:09:35.040 Böylece, yaptığım ilk film Banaz hakkında oldu. 00:09:35.480 --> 00:09:39.520 Banaz, 17 yaşında, Londra'da bir Kürt kızı. 00:09:39.520 --> 00:09:42.880 Uysal, itaatkâr bir genç kız olarak, anne babası ne istediyse yaptı. 00:09:42.880 --> 00:09:45.320 Her şeyi doğru yapmak için elinden geleni yaptı. 00:09:45.320 --> 00:09:48.050 Ailesinin onun için seçtiği biriyle evlendi, 00:09:48.050 --> 00:09:51.180 bu adam onu sürekli dövüp tecavüz ettiği hâlde. 00:09:51.760 --> 00:09:54.240 Ve yardım için ailesine gittiğinde ailesi ona: 00:09:54.240 --> 00:09:56.950 "Geri dön ve daha iyi bir eş olmaya çalış" dediler. 00:09:56.950 --> 00:09:59.920 Çünkü ellerinde boşanmış, dul bir kızları olsun istemediler. 00:09:59.920 --> 00:10:03.430 Çünkü bu, elbette, ailelerinin onuruna leke getirirdi. 00:10:03.430 --> 00:10:07.180 Onu öylesine kötü şekilde dövdüler ki, kulaklarından kan geldi 00:10:07.180 --> 00:10:12.480 ve nihayetinde onları terkedip kendi seçtiği ve âşık olduğu 00:10:12.480 --> 00:10:14.260 genç bir adam buldu. 00:10:14.260 --> 00:10:16.380 Toplum ve ailesi bunu öğrendi. 00:10:16.380 --> 00:10:18.470 Ve Banaz ortadan kayboldu. 00:10:18.470 --> 00:10:21.260 Üç ay sonra onu bulduklarında, 00:10:21.260 --> 00:10:25.710 bir bavula sıkıştırılmış ve bir evin altına gömülmüştü. 00:10:27.850 --> 00:10:31.930 Onu boğmuşlar ve öldürene dek dövmüşlerdi. 00:10:32.740 --> 00:10:38.060 Üç adam, üç kuzeni, babasının ve amcasının emriyle yapmıştı bunları. 00:10:38.060 --> 00:10:40.840 Banaz'ın öyküsünün acısını katlayan ise, 00:10:40.840 --> 00:10:46.060 İngiltere'de, beş kez polise gidip yardım istemesiydi. NOTE Paragraph 00:10:46.060 --> 00:10:49.120 Onlara, "ailem beni öldürecek" demişti. 00:10:49.120 --> 00:10:52.790 Polis ona inanmadı ve hiçbir şey yapmadılar. 00:10:52.790 --> 00:10:54.610 Ve buradaki sorun şu ki, 00:10:54.610 --> 00:10:58.790 bu gençlerin, çocuklarımızın çoğu sadece aileleriyle 00:10:58.790 --> 00:11:01.890 ve bağlı oldukları topluluklarla sorun yaşamıyorlar, 00:11:01.890 --> 00:11:06.280 onlar yetişip büyüdükleri ülkelerde de 00:11:06.280 --> 00:11:11.310 yanlış anlamalara ve ilgisizliğe maruz kalıyorlar. 00:11:11.310 --> 00:11:16.040 Aileleri onlara ihanet ettiğinde, dönüp bize bakıyorlar NOTE Paragraph 00:11:16.040 --> 00:11:18.390 ve biz onları anlamadığımızda, 00:11:18.390 --> 00:11:20.270 onları kaybetmiş oluyoruz. 00:11:20.940 --> 00:11:24.175 İşte bu filmi yaparken, birçok kişi bana gelip, 00:11:24.175 --> 00:11:27.020 "Deeyah biliyorsun, bu onların kültüründe var, 00:11:27.020 --> 00:11:29.290 bu insanlar çocuklarına böyle yapıyor 00:11:29.290 --> 00:11:30.850 ve buna karışamayız." 00:11:31.780 --> 00:11:35.130 Sizi temin ederim ki, benim kültürüm katledilmek değil. 00:11:35.590 --> 00:11:36.800 Gerçekten değil. 00:11:36.800 --> 00:11:38.900 Ve benim gibi görünen insanlar, 00:11:38.900 --> 00:11:41.510 benle benzer geçmişi olan genç kadınlar, NOTE Paragraph 00:11:41.510 --> 00:11:45.650 ülkedeki herkesle aynı haklara, aynı korumaya 00:11:45.650 --> 00:11:49.450 sahip olmalıdır, öyle değil mi? Neden olmasınlar? 00:11:50.170 --> 00:11:55.260 Bu yüzden, bir sonraki filmde, Avrupa'daki bazı genç 00:11:55.260 --> 00:11:57.980 Müslümanların neden aşırılığa 00:11:57.980 --> 00:12:00.490 ve şiddete çekildiğini anlamak ve anlatmak istedim. 00:12:00.740 --> 00:12:01.920 Ama bu konuda, 00:12:01.920 --> 00:12:05.726 en kötü korkumla yüzleşmem gerekecekti: 00:12:06.686 --> 00:12:08.950 Sakallı, kahverengi adamlar. 00:12:10.880 --> 00:12:13.770 Aynı adamlar veya benzerleri, 00:12:13.770 --> 00:12:17.400 hayatımın çoğunda bir hayalet gibi beni kovalayan adamlarla aynı. 00:12:17.400 --> 00:12:20.360 Hayatımın çoğunu onlardan korkarak geçirdiğim adamlar. NOTE Paragraph 00:12:20.360 --> 00:12:22.680 En derinden nefret ettiğim, 00:12:22.680 --> 00:12:25.260 yıllardır hoşlanmadığım adamlar. 00:12:25.260 --> 00:12:29.280 Böylece iki sene boyunca, hükümlü teröristlerle, 00:12:29.280 --> 00:12:31.760 cihatçılarla ve eski aşırıcılarla görüşme yaptım. 00:12:31.760 --> 00:12:35.730 Önceden de bildiğim, hâlihazırda apaçık olan şey, 00:12:35.730 --> 00:12:40.210 din, siyaset, Avrupa'nın sömürge yükünün 00:12:40.210 --> 00:12:44.520 ve Batı'nın yabancı politikasında son yıllardaki hatalarının 00:12:44.520 --> 00:12:46.560 bu resmin bir parçası olmasıydı. 00:12:46.560 --> 00:12:48.910 Ama öğrenmeyi asıl istediğim şey, 00:12:48.910 --> 00:12:52.580 bu bazı gençlerin, bu tür gruplara yatkın olmasındaki 00:12:52.580 --> 00:12:56.120 insani ve kişisel nedenlerdi. 00:12:56.700 --> 00:13:01.650 Ve beni asıl şaşırtan da, bulduğum yaralı insanlardı. 00:13:03.690 --> 00:13:06.300 Aradığım ve bulmayı umduğum 00:13:06.300 --> 00:13:07.750 canavarların yerine, 00:13:07.750 --> 00:13:10.770 - açık söylemek gerekirse öylesi daha tatmin edici olurdu - 00:13:10.770 --> 00:13:13.510 kırgın insanlar buldum. 00:13:13.510 --> 00:13:15.820 Tıpkı Banaz gibi, 00:13:15.820 --> 00:13:17.560 bu genç adamların, 00:13:17.560 --> 00:13:20.330 aileleri ile doğdukları ülkeleri arasındaki 00:13:20.330 --> 00:13:24.810 boşlukları doldurmaya çalışırken parçalandıklarını gördüm. 00:13:25.750 --> 00:13:29.110 Ve ayrıca, aşırıcı grupların, terör örgütlerinin 00:13:29.110 --> 00:13:32.540 genç insanların bu duygularından faydalandığını, 00:13:32.540 --> 00:13:36.450 ve - alay edermiş gibi - bunları şiddete dönüştürdüğünü gördüm. 00:13:36.450 --> 00:13:38.300 "Bize katıl," diyorlardı. 00:13:38.300 --> 00:13:40.900 "İki tarafı da reddet, aileni ve ülkeni, 00:13:40.900 --> 00:13:42.780 çünkü onlar seni reddetti. 00:13:42.780 --> 00:13:45.640 Ailen için, onurları senden önemli, 00:13:45.640 --> 00:13:47.020 ülken için ise, 00:13:47.020 --> 00:13:53.760 gerçek bir Norveçli, İngiliz veya Fransız daima beyaz olacak, sen ise asla." 00:13:53.760 --> 00:13:57.630 Gençlerimize ayrıca, yanıp tutuştukları şeyleri vaat ediyorlardı: 00:13:57.630 --> 00:14:02.180 Önemli olmak, kahramanlık, aidiyet ve amaç duyguları, 00:14:02.180 --> 00:14:04.660 onları kabul eden ve seven bir topluluk. 00:14:05.290 --> 00:14:08.120 Güçsüzleri güçlüymüş gibi hissettiriyorlar. NOTE Paragraph 00:14:08.120 --> 00:14:13.580 Görünmez, duyulmaz olanlar görünür, duyulur oluyor. 00:14:15.140 --> 00:14:17.670 Gençlerimize yaptıkları şey bu. 00:14:17.690 --> 00:14:21.906 Neden bu tür gruplar bunları gençlerimize yapıyor, neden bize değil? 00:14:22.826 --> 00:14:25.840 Benim burada yapmaya çalıştığım, 00:14:25.840 --> 00:14:28.480 herhangi bir şiddet türüne 00:14:28.480 --> 00:14:31.590 kılıf uydurmak, onu haklı göstermek değil. 00:14:31.590 --> 00:14:34.880 Söylemeye çalıştığım şey, anlamak zorunda olduğumuz şey, 00:14:34.880 --> 00:14:38.540 neden bazı gençlerimize bunların cazip geldiği. 00:14:39.630 --> 00:14:42.060 Size bir şey daha göstermek isterim, aslında. 00:14:42.060 --> 00:14:45.860 Bunlar, filmdeki bazı gençlerin çocukluk fotoğrafları. 00:14:47.230 --> 00:14:50.960 Beni en çok etkileyen de, onların çoğunun, 00:14:50.960 --> 00:14:53.890 - bunu asla düşünmemiştim ama - onların çoğunun, 00:14:53.890 --> 00:14:56.760 ortalıktan kaybolmuş veya kötü muamele eden babaları var. 00:14:56.760 --> 00:14:58.760 Ve bu gençlerin birçoğu, 00:14:58.760 --> 00:15:02.910 bu aşırılıkçı gruplarda, hasretini çektikleri 00:15:02.910 --> 00:15:05.350 baba figürlerini buluyorlar. 00:15:05.890 --> 00:15:07.980 Ve ırkçı gaddarlığa maruz kalan erkeklerin, 00:15:07.980 --> 00:15:09.650 mağdur hissetmeyi bırakıp 00:15:09.650 --> 00:15:13.620 kendileri şiddet uygulayan hâle gelecek bir yol bulduklarını öğrendim. 00:15:13.620 --> 00:15:18.920 Aslında, beni korkutan bir şey de fark ettim. 00:15:18.930 --> 00:15:25.830 17 yaşında, Norveç'ten kaçarken hissettiğim duyguların aynılarını gördüm. 00:15:26.170 --> 00:15:29.760 Aynı kafa karışıklığı, aynı acı, NOTE Paragraph 00:15:29.760 --> 00:15:33.900 aynı aldatılmışlık hissi 00:15:34.860 --> 00:15:36.810 ve kimseye ait olamama hissi. 00:15:38.530 --> 00:15:42.130 Aynı kaybolmuşluk ve kültürler arasında bölünmüşlük hissi. 00:15:42.980 --> 00:15:45.330 Bunu söylüyorum ama, ben yıkımı değil, 00:15:45.330 --> 00:15:48.340 elime bir tabanca yerine, bir kamera almayı tercih ettim. 00:15:48.340 --> 00:15:51.426 Ve bunu yapmamın nedeni, işte bu süper gücümdü. 00:15:51.426 --> 00:15:56.140 Cevabın şiddet değil, anlayış olduğunu görebiliyordum. 00:15:56.140 --> 00:15:58.160 İnsanları biz ve onlar, 00:15:58.160 --> 00:16:01.810 düşmanlar ve kurbanlar olarak ayırmak yerine, 00:16:01.810 --> 00:16:06.200 onları erdemleri ve kusurlarıyla kabul etmek olduğunu. 00:16:06.200 --> 00:16:09.320 Ayrıca, sonunda şunu da anladım ki 00:16:09.320 --> 00:16:10.530 iki kültürümün 00:16:10.530 --> 00:16:12.450 çarpışma rotasında olmasına gerek yoktu. 00:16:12.450 --> 00:16:15.780 Onlar, kendi sesimi bulduğum bir evren olabilirdi. 00:16:15.780 --> 00:16:18.640 Bir taraf seçmek zorundaymışım hissini bir kenara bıraktım 00:16:18.640 --> 00:16:21.610 ama bunu yapmak uzun yıllarımı aldı. 00:16:21.610 --> 00:16:23.650 Bugün birçok genç insan, 00:16:23.650 --> 00:16:25.910 aynı sorunlarla boğuşuyor 00:16:25.910 --> 00:16:28.200 ve bununla yalnız başlarına mücadele ediyorlar. NOTE Paragraph 00:16:29.430 --> 00:16:32.560 Ve bu onlarda açık yaralar bırakıyor. 00:16:32.560 --> 00:16:35.740 Ve bazıları için, radikal İslam'ın dünya görüşü 00:16:35.740 --> 00:16:39.440 bu açık yaralardan içeri sızan enfeksiyona dönüşüyor. 00:16:41.140 --> 00:16:44.570 Bu konuda Afrikalı bir deyiş vardır: 00:16:46.080 --> 00:16:49.010 "Eğer gençleri köye kabul etmezseniz, 00:16:49.010 --> 00:16:52.120 onlar da sıcaklığını hissedebilmek için köyü yakarlar." 00:16:53.300 --> 00:16:55.060 Şunu sormak istiyorum -- 00:16:55.630 --> 00:16:58.190 Müslüman aileler ve Müslüman topluluklar, 00:16:58.190 --> 00:17:00.990 çocuklarınızı, beklentilerinizi karşılamalarına zorlamadan 00:17:00.990 --> 00:17:03.450 sevip şefkat gösterecek misiniz? 00:17:03.450 --> 00:17:06.389 Onurunuz yerine onları seçebilir misiniz? 00:17:06.389 --> 00:17:09.440 Onurunuzu mutluluklarından öncelediğinizde 00:17:09.440 --> 00:17:12.420 neden kızıp dışlanmış hissettiklerini anlayabiliyor musunuz? 00:17:12.430 --> 00:17:15.259 Çocuğunuzun arkadaşı olmayı deneyebilir misiniz? NOTE Paragraph 00:17:15.259 --> 00:17:16.920 Böylece size güvenebilsinler 00:17:16.920 --> 00:17:19.230 ve tecrübelerini başka yerlerle değil, 00:17:19.230 --> 00:17:21.660 sizinle paylaşmak istesinler. 00:17:22.380 --> 00:17:25.800 Ve aşırıcılığa kapılan gençlerimize sormak istiyorum. 00:17:26.680 --> 00:17:30.540 Acınızın, öfkenizi ateşleyen yakıt olduğunun farkında mısınız? 00:17:31.640 --> 00:17:35.070 Kendi çıkarları için kanınızı kullanmak isteyen 00:17:35.070 --> 00:17:38.700 bu yaşlı iki yüzlü adamlara karşı koyacak gücü bulacak mısınız? 00:17:38.990 --> 00:17:41.370 Yaşamanın bir yolunu bulabilir misiniz? 00:17:41.860 --> 00:17:44.160 En tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir 00:17:44.160 --> 00:17:47.710 hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? 00:17:47.710 --> 00:17:50.680 Başkalarının değil sadece sizin tanımladığınız bir hayat. 00:17:50.700 --> 00:17:55.070 Neden başka bir ölü Müslüman genç olmak istiyorsunuz? 00:17:55.070 --> 00:17:59.490 Ve kalanımız için, ne zaman gençlerimizi dinlemeye başlayacağız? 00:18:00.530 --> 00:18:04.420 Acılarını, daha yapıcı bir şekilde yönlendirmek için 00:18:04.420 --> 00:18:06.130 nasıl destekleyebiliriz? 00:18:06.790 --> 00:18:08.260 Onları sevmiyoruz sanıyorlar. 00:18:08.260 --> 00:18:11.000 Onlara ne olacağını umursamadığımızı düşünüyorlar. 00:18:11.000 --> 00:18:12.860 Onları kabul etmediğimizi düşünüyorlar. 00:18:12.860 --> 00:18:16.090 Onlara farklı hissettirecek bir yol bulabilir miyiz? 00:18:17.280 --> 00:18:21.760 Onlar şiddetin bir mağduru veya faili olmadan önce, 00:18:21.760 --> 00:18:25.190 onları görmemizi, fark etmemizi ne sağlayacak? 00:18:25.190 --> 00:18:28.810 Onları önemseyebilir, kendimizden biri gibi görebilir miyiz? 00:18:28.810 --> 00:18:33.690 Ve bize benzemeyen şiddet mağdurları için de öfkelenebilecek miyiz? NOTE Paragraph 00:18:33.690 --> 00:18:38.730 Nefreti reddedecek ve aramızdaki ayrımı iyileştirecek bir yöntem bulabilir miyiz? 00:18:38.730 --> 00:18:42.670 Mesele şu ki, birbirimizden veya çocuklarımızdan vazgeçmeyi göze alamayız, 00:18:42.670 --> 00:18:44.880 onlar bizden vazgeçmiş bile olsa. 00:18:44.880 --> 00:18:47.080 Bu işte hep beraberiz. 00:18:47.080 --> 00:18:52.620 Ve uzun vadede, intikam ve şiddet aşırılıkçılara karşı işe yaramaz. 00:18:53.490 --> 00:18:57.270 Teröristler kapılarımızı ve kalplerimizi kapatarak 00:18:57.270 --> 00:18:59.490 korkuyla evlerimize tıkışmamızı istiyor. 00:18:59.490 --> 00:19:03.310 Toplumlarımızda daha fazla yara açarak NOTE Paragraph 00:19:03.310 --> 00:19:06.940 enfeksiyonlarını daha geniş ölçüde yaymak istiyorlar. 00:19:06.940 --> 00:19:09.730 Onlar gibi olmamızı istiyorlar: 00:19:09.730 --> 00:19:12.160 Anlayışsız, nefret dolu ve vahşi. 00:19:14.200 --> 00:19:16.670 Paris saldırılarından sonraki gün, 00:19:16.670 --> 00:19:20.320 bir arkadaşım bana kızının bu fotoğrafını gönderdi. 00:19:20.790 --> 00:19:23.290 Beyaz bir kız ve Arap bir kız. 00:19:23.290 --> 00:19:25.120 Onlar iki dost. 00:19:25.130 --> 00:19:29.000 Bu görüntü, aşırılıkçılar için bir kriptonit. 00:19:31.230 --> 00:19:34.320 Bu iki küçük kız, süper güçleriyle bize, 00:19:34.320 --> 00:19:36.780 birlikte inşa etmemiz gereken NOTE Paragraph 00:19:36.780 --> 00:19:39.480 toplumu gösteriyor. NOTE Paragraph 00:19:40.140 --> 00:19:43.982 Çocuklarımızı reddetmeyen 00:19:44.482 --> 00:19:46.842 kapsayıcı ve destekleyici bir toplum. 00:19:47.942 --> 00:19:49.592 Dinlediğiniz için çok teşekkürler. 00:19:49.592 --> 00:19:57.422 (Alkışlar)