WEBVTT 00:00:02.246 --> 00:00:07.193 İki güzel çocuğu olan gururlu bir babayım, 00:00:07.217 --> 00:00:11.535 Elijah 15 ve Octavia 12 yaşında. NOTE Paragraph 00:00:12.313 --> 00:00:15.630 Elijah 4. sınıftayken 00:00:15.654 --> 00:00:17.218 yanıma geldi, 00:00:17.242 --> 00:00:20.103 okuldan dönmüştü ve Afrika kökenli Amerikalılar hakkında 00:00:20.127 --> 00:00:25.046 o gün okulda öğrendiği şeyden çok heyecanlanmıştı. 00:00:25.070 --> 00:00:29.502 Ben Afrika kökenli bir Amerikalı ve kültür araştırmaları profesörüyüm 00:00:29.526 --> 00:00:31.617 ve tahmin edebileceğiniz gibi 00:00:31.617 --> 00:00:34.618 Afrika kökenli Amerikalıların kültürü evde ciddiye alınır. 00:00:34.642 --> 00:00:38.298 Bu nedenle oğlumun o gün okulda öğrendiklerinden heyecan duyması 00:00:38.298 --> 00:00:40.063 beni çok gururlandırmıştı. 00:00:40.087 --> 00:00:42.027 Yani "Ne öğrendin?" diye sordum. 00:00:42.051 --> 00:00:45.529 "Rosa Parks'ı öğrendim" dedi. 00:00:45.907 --> 00:00:48.959 "Peki, Rosa Parks hakkında ne öğrendin?" dedim 00:00:48.983 --> 00:00:54.497 "Rosa Parks 1950'li yıllarda Montgomery, Alabama'da yaşayan 00:00:54.521 --> 00:00:56.371 zayıf ve yaşlı 00:00:56.395 --> 00:00:58.829 siyah bir kadınmış. 00:00:58.853 --> 00:01:01.103 Yorgun ayaklarıyla 00:01:01.127 --> 00:01:03.095 bir otobüste oturuyormuş 00:01:03.119 --> 00:01:08.052 ve otobüs şoförü ondan yerini bir beyaza vermesini istediğinde 00:01:08.076 --> 00:01:10.752 yorgun olduğu için kalkmayı reddetmiş. 00:01:10.776 --> 00:01:12.041 Uzun bir günmüş, 00:01:12.065 --> 00:01:13.883 baskıdan bıkmış 00:01:13.907 --> 00:01:15.796 ve koltuğunu vermemiş. 00:01:15.820 --> 00:01:18.203 Ve Martin Luther King ile yürüyüşe katılmış, 00:01:18.203 --> 00:01:19.965 pasif direniş yanlısıymış." dedi. 00:01:19.989 --> 00:01:23.153 Sanırım yüzüme bakıp 00:01:23.177 --> 00:01:27.707 onun bu tarih dersinden 00:01:27.731 --> 00:01:29.254 pek etkilenmediğimi 00:01:29.484 --> 00:01:30.914 görmüş olmalı. 00:01:32.182 --> 00:01:36.812 Bu nedenle durdu ve "Baba sorun ne? Yanlış mı anlamışım" gibi baktı. 00:01:36.812 --> 00:01:38.901 "Sen yanlış anlamamışsın oğlum 00:01:38.925 --> 00:01:41.685 ama galiba öğretmenin epeyce şeyi yanlış biliyor" dedim. NOTE Paragraph 00:01:41.709 --> 00:01:42.719 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:01:42.743 --> 00:01:44.415 "Ne demek istiyorsun?" dedi. 00:01:44.439 --> 00:01:47.679 "Rosa Parks yorgun değildi, 00:01:48.780 --> 00:01:51.329 yaşlı değildi 00:01:51.353 --> 00:01:54.409 ve ayakları da kesinlikle yorgun değildi" dedim. 00:01:54.433 --> 00:01:55.597 "Ne?" dedi 00:01:55.621 --> 00:01:56.779 "Değildi, 00:01:56.803 --> 00:01:59.548 Rosa Parks daha 42 yaşındaydı" dedim. 00:02:00.261 --> 00:02:02.605 Şaşırdınız değil mi? Bunu hiç duymamıştınız. 00:02:02.629 --> 00:02:04.586 Rosa Parks sadece 42 yaşındaydı. 00:02:04.610 --> 00:02:09.354 O gün sadece 6 saat çalışmıştı, bir terziydi 00:02:09.378 --> 00:02:11.746 ve ayakları da gayet iyiydi. NOTE Paragraph 00:02:11.770 --> 00:02:12.901 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:12.925 --> 00:02:15.624 Bıkıp yorulduğu tek şey 00:02:15.648 --> 00:02:18.071 eşitsizlikti, 00:02:18.095 --> 00:02:20.161 baskıdan yorulmuştu." 00:02:20.185 --> 00:02:21.473 Ve oğlum dönüp 00:02:21.497 --> 00:02:25.455 "Peki ama öğretmenim bunu neden anlattı? 00:02:25.479 --> 00:02:27.353 Kafam karıştı" dedi. 00:02:27.377 --> 00:02:30.779 Öğretmenini seviyordu ve o iyi bir öğretmendi. 00:02:30.803 --> 00:02:33.746 Genç, 20'li yaşlarda bir beyaz kadın, 00:02:33.770 --> 00:02:37.481 gerçekten çok zeki biriydi, onu ben de severdim. 00:02:37.505 --> 00:02:40.498 Ama oğlanın aklı karışmıştı. "Bize bunları neden anlattı?" dedi. 00:02:40.522 --> 00:02:44.033 "Baba, anlatsana. Daha çok anlat. Rosa Parks'ı daha çok anlat" dedi. 00:02:44.057 --> 00:02:46.310 "Oğlum ben sana daha iyisini yapayım" dedim. 00:02:46.884 --> 00:02:48.037 "Nasıl yani?" dedi. 00:02:48.061 --> 00:02:50.121 "Sana otobiyografisini alacağım 00:02:50.145 --> 00:02:52.183 ve bırakayım kendin oku" dedim. NOTE Paragraph 00:02:52.207 --> 00:02:54.279 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:55.787 --> 00:02:57.884 Tahmin edeceğiniz gibi 00:02:58.453 --> 00:03:03.090 Elijah babasının ona verdiği bu yeni ve uzun ev ödevini 00:03:03.114 --> 00:03:07.052 coşkuyla karşılamasa da bunu mesele yapmadı. 00:03:07.451 --> 00:03:11.097 Okuduktan sonra bana geldi, 00:03:11.121 --> 00:03:15.039 öğrendiklerinden heyecanlanmıştı. 00:03:15.063 --> 00:03:22.062 Şöyle dedi: "Rosa Parks başlarda pasif direnişle ilgilenmiyormuş 00:03:22.086 --> 00:03:26.622 ayrıca onu büyüten büyük babası da 00:03:26.646 --> 00:03:30.670 kendine beyaz süsü verecek kadar açık tenliymiş, 00:03:30.670 --> 00:03:33.470 kasabada silahla dolaşırmış 00:03:33.494 --> 00:03:38.449 ve Bay Parks'ın çocukları veya torunlarına bulaşırsan 00:03:38.473 --> 00:03:42.684 mâlûm yerine tapayı yiyeceğini herkes bilirmiş." NOTE Paragraph 00:03:42.708 --> 00:03:43.910 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:03:43.934 --> 00:03:45.094 Öyle değil mi? 00:03:45.118 --> 00:03:47.627 Bulaşılmaması gereken biriymiş. 00:03:47.922 --> 00:03:53.790 "Ayrıca öğrendiğime göre Rosa Parks, Raymond'da biriyle evlenmiş 00:03:53.814 --> 00:03:56.977 ve adam büyük babası gibi de değilmiş." 00:03:57.884 --> 00:03:59.329 Organizasyon yaparmış. 00:03:59.353 --> 00:04:01.669 Vatandaşlık hakları aktivistiymiş. 00:04:01.693 --> 00:04:05.308 Toplantılar organize ediyormuş 00:04:05.332 --> 00:04:10.271 ve bazen toplantılar Rosa Parks'ın evinde oluyormuş. 00:04:10.295 --> 00:04:12.315 Bir keresinde Rosa Parks 00:04:12.339 --> 00:04:14.654 masanın üzerinde bir sürü silah görmüş 00:04:14.678 --> 00:04:18.480 çünkü adamlar birilerinin kapıyı kırıp baskın yapmasına hazırlanmışlar 00:04:18.480 --> 00:04:20.733 ve iş nereye giderse gitsin buna hazırlarmış 00:04:20.757 --> 00:04:23.701 ve Rosa Parks şöyle demiş: "Masada o kadar çok silah vardı ki 00:04:23.701 --> 00:04:26.340 onlara kahve veya yemek ikram etmeyi bile unuttum." NOTE Paragraph 00:04:26.832 --> 00:04:29.403 Rosa Parks işte böyle biriydi. 00:04:29.427 --> 00:04:34.113 Ve aslında Rosa Parks, o gün, o otobüste oturmuş, 00:04:34.137 --> 00:04:36.775 polis memurlarının gelmesini beklerken 00:04:36.799 --> 00:04:39.746 ve başına gelecekleri de bilmiyorken 00:04:39.770 --> 00:04:41.927 Martin Luther King'i düşünmüyordu, 00:04:41.951 --> 00:04:43.407 hatta onu pek bilmiyordu. 00:04:43.431 --> 00:04:46.271 Düşündüğü şey pasif direniş veya Gandhi de değildi. 00:04:46.295 --> 00:04:49.620 Silahla dolaşan, bulaşılmaması gereken 00:04:49.620 --> 00:04:52.276 büyük babasını düşünüyordu. 00:04:52.300 --> 00:04:55.838 Rosa Parks'ın düşündüğü kişi oydu. 00:04:55.862 --> 00:04:59.536 Oğlum Rosa Parks'dan büyülenmişti 00:04:59.560 --> 00:05:02.507 ve onda bu heyecanı görmek beni gururlandırmıştı. NOTE Paragraph 00:05:03.125 --> 00:05:05.183 Ama hâlâ bir sorun vardı. 00:05:05.207 --> 00:05:07.762 Yine de okula gidip 00:05:07.786 --> 00:05:10.567 öğretmenle bu konuyu ele almam gerekiyordu 00:05:10.567 --> 00:05:13.116 çünkü çocuklara tarihi yanlış öğretmeye 00:05:13.140 --> 00:05:15.512 devam etmesini istemiyordum. 00:05:15.885 --> 00:05:17.316 Bu içime sıkıntı veriyordu 00:05:17.340 --> 00:05:20.270 ve temel nedeni ise bir Afrika kökenli Amerikalı olarak 00:05:20.270 --> 00:05:23.168 beyazlarla ırkçılık konusunu veya ırkla ilgili hassas şeyleri 00:05:23.192 --> 00:05:25.197 ne zaman konuşmaya kalkışsan 00:05:25.221 --> 00:05:27.179 her zaman zorlukla karşılaşmandı. 00:05:27.203 --> 00:05:33.263 Buna beyaz toplum bilimci Robin DiAngelo "beyaz kırılganlığı" diyor. 00:05:33.287 --> 00:05:35.084 Aslında şunu ileri sürüyor: 00:05:35.108 --> 00:05:37.977 Beyazların, beyaz ayrıcalıklarının sorgulanması konusunda 00:05:37.977 --> 00:05:40.644 o kadar az deneyimi vardır ki 00:05:40.668 --> 00:05:44.163 bunu gündeme getirip sorgulamaya başladığınız anda 00:05:44.187 --> 00:05:46.010 genellikle ağlarlar, 00:05:46.034 --> 00:05:47.185 öfkelenirler 00:05:47.209 --> 00:05:48.360 veya kaçarlar. NOTE Paragraph 00:05:48.384 --> 00:05:49.389 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:05:49.413 --> 00:05:52.400 Bunların hepsini ben de gördüm. 00:05:52.424 --> 00:05:58.236 Yani oğlanın öğretmeniyle görüşmeyi düşünüp taşınırken 00:05:58.260 --> 00:05:59.833 bundan mutlu değildim 00:05:59.857 --> 00:06:03.434 ama potansiyelini kullanan siyah çocuklar yetiştirmek isteyen 00:06:03.434 --> 00:06:06.246 siyah bir baba için de bu kaçınılmaz bir zorunluluktu. NOTE Paragraph 00:06:06.270 --> 00:06:07.971 Elijah'ı arayıp 00:06:07.971 --> 00:06:11.464 ona, "Elijah, öğretmeninden bir randevu alacağım 00:06:11.464 --> 00:06:13.976 ve bu yanlışı düzeltmeye çalışacağım, 00:06:14.000 --> 00:06:15.371 belki müdürle de görüşürüm. 00:06:15.371 --> 00:06:16.662 Buna ne dersin?" 00:06:16.686 --> 00:06:17.837 Elijah şöyle dedi: 00:06:17.861 --> 00:06:19.997 "Baba, daha iyi bir fikrim var." 00:06:21.021 --> 00:06:22.974 "Öyle mi? Fikrin ne" dedim. 00:06:22.998 --> 00:06:27.628 "Bir topluluk konuşması ödevimiz var 00:06:27.652 --> 00:06:30.217 ve Rosa Parks hakkındaki efsaneleri çürütmek için 00:06:30.241 --> 00:06:33.804 bu topluluk konuşması ödevini kullanalım mı? 00:06:34.756 --> 00:06:36.393 Şöyle bir şey dedim: 00:06:36.815 --> 00:06:38.572 "Bu iyi bir fikir." NOTE Paragraph 00:06:39.850 --> 00:06:43.083 Böylece Elijah okula gitti, 00:06:43.107 --> 00:06:44.886 sunumunu yaptı, 00:06:44.910 --> 00:06:46.404 eve döndü 00:06:46.428 --> 00:06:48.801 ve olumlu bir şeyler olduğunu görebiliyordum. 00:06:48.825 --> 00:06:51.046 "Nasıl gitti oğlum?" dedim. 00:06:51.231 --> 00:06:53.411 "O gün, daha sonra 00:06:53.435 --> 00:06:55.723 öğretmen beni bir kenara çekti 00:06:55.723 --> 00:06:59.999 ve yanlış bilgi verdiği için özür diledi." dedi. 00:07:00.771 --> 00:07:04.299 Ertesi gün mucize gibi bir şey daha oldu. 00:07:04.323 --> 00:07:08.032 Öğretmen Rosa Parks hakkında yeni bir ders daha yaptırdı, 00:07:08.056 --> 00:07:12.370 önceki hatalarını düzeltti ve eksik kısımları giderdi. 00:07:12.394 --> 00:07:16.988 Oğlumdan çok gurur duyuyordum. NOTE Paragraph 00:07:17.956 --> 00:07:20.644 Fakat sonra bunu düşünüp 00:07:21.875 --> 00:07:23.090 öfkelendim. 00:07:23.565 --> 00:07:25.121 Gerçekten çok öfkelendim. 00:07:26.344 --> 00:07:28.212 Neden? Neden mi öfkelenmiştim. 00:07:28.878 --> 00:07:32.333 Çünkü benim dokuz yaşındaki oğlum, tarih konusunda 00:07:32.333 --> 00:07:35.367 öğretmenini eğitmek zorunda kalmıştı, 00:07:35.391 --> 00:07:38.441 kendi insanlığı konusunda öğretmenini eğitmek zorunda kaldı. 00:07:38.465 --> 00:07:40.334 O daha dokuz yaşında. 00:07:40.784 --> 00:07:44.001 Düşünmesi gereken şey basketbol, futbol 00:07:44.025 --> 00:07:46.496 veya son filmler olmalı. 00:07:46.520 --> 00:07:50.687 Öğretmenini, öğrencileri, 00:07:50.711 --> 00:07:53.074 kendisi ve tarihi konusunda 00:07:53.098 --> 00:07:56.161 eğitmek gibi bir sorumluluğu 00:07:56.185 --> 00:07:58.652 üstlenmeyi düşünmemeli. 00:07:58.676 --> 00:08:00.303 Bu benim taşıdığım bir yüktü. 00:08:00.327 --> 00:08:02.350 Benim ana babamın taşıdığı bir yüktü 00:08:02.374 --> 00:08:04.104 ve onlardan önceki kuşakların da. 00:08:04.128 --> 00:08:08.945 Şimdi de oğlumun da bu yükü sırtlandığını görüyordum. NOTE Paragraph 00:08:09.513 --> 00:08:14.443 Gördüğünüz üzere, Rosa Parks bu yüzden otobiyografisini yazdı. 00:08:14.467 --> 00:08:16.205 Çünkü daha hayattayken, 00:08:16.229 --> 00:08:17.745 şunu bir düşünün, 00:08:17.769 --> 00:08:22.384 hayranlık veren bu şeyi yapıyorsunuz, 00:08:22.408 --> 00:08:26.327 hayattasınız ve vatandaşlık hakları eylemlerinizi anlatıyorsunuz 00:08:26.351 --> 00:08:28.284 ama bir hikâye peydah oluyor 00:08:28.308 --> 00:08:31.199 ve dünyaya sizin yaşlı biri olduğunuzu, 00:08:31.223 --> 00:08:33.863 ayaklarınızın yorgun olduğunu 00:08:33.887 --> 00:08:37.082 ve kazara bir eylemci olduğunuzu anlatıyor, 00:08:37.082 --> 00:08:40.093 o zamanlarda 20 yıllık bir eylemci olduğunuzu değil, 00:08:40.117 --> 00:08:43.491 boykotun aylardır planlanmakta olduğunu değil 00:08:43.515 --> 00:08:47.986 ve hatta bunu yaptığı için tutuklanan 00:08:48.010 --> 00:08:50.607 ilk veya ikinci kadın olduğunuzu da değil. 00:08:51.160 --> 00:08:55.992 Daha hayattayken bile bir tesadüfi eylemci oluyorsunuz. 00:08:56.016 --> 00:08:59.146 Otobiyografisini bu kayıtları düzeltmek için yazdı 00:08:59.170 --> 00:09:02.055 çünkü insanlara 1950'lerde 00:09:03.468 --> 00:09:05.567 işlerin nasıl olduğunu, 00:09:05.591 --> 00:09:07.702 Amerika'da siyah olmaya çalışmanın 00:09:07.813 --> 00:09:10.984 ve haklarınız için savaşmanın 00:09:11.008 --> 00:09:13.725 nasıl bir şey olduğunu 00:09:13.749 --> 00:09:16.087 hatırlatmak istemişti. NOTE Paragraph 00:09:16.561 --> 00:09:20.068 O yılki boykot bir yıldan biraz daha uzun sürdü, 00:09:21.298 --> 00:09:23.927 dörtten fazla kilise bombalandı. 00:09:23.951 --> 00:09:26.955 Martin Luther King'in evi iki kez bombalandı. 00:09:27.392 --> 00:09:31.245 Birmingham'da diğer vatandaşlık hakları liderlerinin evleri bombalandı. 00:09:31.587 --> 00:09:36.855 Rosa Parks'ın kocası geceleri av tüfeği ile uyuyordu 00:09:36.879 --> 00:09:39.146 çünkü sürekli ölüm tehditleri alıyorlardı. 00:09:39.170 --> 00:09:41.676 Rosa Parks'ın annesi onlarla birlikte yaşıyor 00:09:41.700 --> 00:09:44.176 ve biri arayıp ölüm tehdidi yapmasın diye 00:09:44.200 --> 00:09:47.360 telefonu bazen saatlerce kapatmıyordu 00:09:47.384 --> 00:09:49.609 çünkü tehditler bitip tükenmiyordu. 00:09:49.633 --> 00:09:52.260 Aslında tansiyon o kadar yüksek, 00:09:52.284 --> 00:09:54.941 baskı o kadar yoğun, terörizm o kadar yaygındı ki 00:09:54.965 --> 00:09:57.492 Rosa Parks ve kocası işini kaybetti, 00:09:57.516 --> 00:09:59.754 iş verilmeyen kişiler oldular 00:09:59.754 --> 00:10:03.456 ve sonunda Güney'i terk edip taşınmak zorunda kaldılar. 00:10:05.558 --> 00:10:08.512 Rosa Parks'ın, insanların anlamasını istediği 00:10:08.536 --> 00:10:13.154 vatandaşlık hakları realitesi bu. NOTE Paragraph 00:10:13.981 --> 00:10:19.552 Şimdi bana "Tamam da David, bunların benimle ne ilgisi var? 00:10:19.576 --> 00:10:21.506 Ben iyi niyetli biriyim. 00:10:21.530 --> 00:10:23.064 Kölelerim yoktu. 00:10:23.088 --> 00:10:25.517 Tarihe beyaz badana çekmeye çalışmıyorum. 00:10:25.517 --> 00:10:27.785 Ben iyi bir adamım. İyi biriyim." diyorsanız 00:10:28.433 --> 00:10:30.446 bunun sizinle ne ilgisi var anlatayım, 00:10:30.470 --> 00:10:32.934 bunu size benim profesörüm olan, 00:10:32.958 --> 00:10:36.485 beyaz bir profesör olan biriyle ilgili bir öyküyle anlatayım. 00:10:36.509 --> 00:10:40.874 Okuldaydım ve kendisi harikulade bir insandı. 00:10:40.898 --> 00:10:42.706 Ona "Fred" diyelim. 00:10:43.061 --> 00:10:47.710 Fred, vatandaşlık hakları tarihini yazıyordu 00:10:47.734 --> 00:10:50.215 fakat aslında Kuzey Carolina'da yaşanan 00:10:50.239 --> 00:10:52.151 belirli bir şeyi yazıyordu. 00:10:52.175 --> 00:10:56.438 Beyaz bir adam siyah bir adamı soğukkanlı bir biçimde öldürmüş 00:10:56.462 --> 00:10:58.575 ve bundan asla mahkum olmamıştı. 00:10:58.769 --> 00:11:00.537 Yani şahane bir kitaptı 00:11:00.561 --> 00:11:04.273 ve Fred birkaç profesör arkadaşını çağırıp 00:11:04.297 --> 00:11:08.878 kitabın son halini teslim etmeden önce benden taslağı okumamı istedi. 00:11:08.878 --> 00:11:10.744 Beni çağırması koltuklarımı kabartmıştı. 00:11:10.768 --> 00:11:12.488 O zamanlar daha öğrenciydim. 00:11:12.512 --> 00:11:16.420 Kendi kendime "Tamam, olur" dedim. 00:11:16.444 --> 00:11:19.014 Entelektüellerin arasına oturdum 00:11:19.038 --> 00:11:23.540 ve kitabın taslağını okudum. 00:11:23.564 --> 00:11:26.153 Kitabın bir yerinde ciddi bir sorun vardı 00:11:26.153 --> 00:11:28.226 ve bu beni sarsınca 00:11:28.250 --> 00:11:29.415 şöyle dedim: 00:11:29.439 --> 00:11:33.015 "Fred" oturmuş taslak hakkında konuşuyoruz, 00:11:33.039 --> 00:11:37.726 Dedim ki, "Fred, kitapta sizin hizmetçiden bahsettiğin yerle ilgili 00:11:37.750 --> 00:11:40.968 ciddi bir sorun yaşıyorum." 00:11:40.992 --> 00:11:47.685 Fred'in biraz "gerildiğini" gördüm. 00:11:47.709 --> 00:11:51.472 "Ne demek istiyorsun? O şahane bir öykü. 00:11:51.496 --> 00:11:53.347 Aynen yazdığım gibi oldu" dedi. 00:11:53.371 --> 00:11:56.281 Ben de "Sana farklı bir senaryo sunabilir miyim? dedim. NOTE Paragraph 00:11:56.950 --> 00:11:58.279 Peki öykü neydi? 00:11:58.303 --> 00:11:59.920 1968 Yılı, 00:12:00.649 --> 00:12:03.785 Martin Luther King suikastı yeni olmuş 00:12:04.443 --> 00:12:08.580 ve Fredlerin "hizmetçisi" adına "Mabel" diyelim, 00:12:08.604 --> 00:12:10.059 mutfaktadır. 00:12:10.706 --> 00:12:12.312 Küçük Fred sekiz yaşındadır. 00:12:12.336 --> 00:12:14.347 Küçük Fred mutfağa girer 00:12:14.968 --> 00:12:21.119 ve Mabel, daima güleryüzlü, mutlu ve yardımsever olan Mabel, 00:12:21.143 --> 00:12:23.425 lavabonun üzerine eğilmiş 00:12:23.449 --> 00:12:24.859 ağlamaktadır. 00:12:25.896 --> 00:12:28.251 Keder içinde, hıçkıra hıçkıra 00:12:28.479 --> 00:12:29.871 ağlamaktadır. 00:12:30.604 --> 00:12:34.781 Küçük Fred ona yaklaşır ve "Mabel, sorun ne?" diye sorar. 00:12:35.941 --> 00:12:37.980 Mabel döner ve şöyle der: 00:12:38.004 --> 00:12:42.550 "Onu öldürdüler! Liderimizi öldürdüler. Martin Luther King'i öldürdüler. 00:12:42.574 --> 00:12:45.916 O öldü! Bunlar canavar." 00:12:47.054 --> 00:12:48.873 Ve küçük Fred şöyle der: 00:12:48.897 --> 00:12:52.222 "Bunlar geçecek Mabel, geçecek. Her şey yoluna girecek." 00:12:52.246 --> 00:12:55.345 Mabel ona bakar ve şunu der: "Hayır, hiçbir şey yoluna girmeyecek. 00:12:55.369 --> 00:12:57.311 Ne dediğimi duymadın mı? 00:12:57.335 --> 00:13:00.094 Martin Luther King'i öldürdüler." 00:13:01.106 --> 00:13:03.087 Ve Fred, 00:13:03.111 --> 00:13:05.464 bir rahibin oğlu olan Fred 00:13:05.882 --> 00:13:08.344 Mabel'e bakar ve şöyle der: 00:13:08.368 --> 00:13:13.369 "Ama Mabel, İsa da bizim günahlarımız için çarmıhta ölmedi mi? 00:13:13.784 --> 00:13:15.670 Bu iyi bir sonuç değil miydi? 00:13:15.670 --> 00:13:18.742 Belki bunun sonucu da iyi olacak. 00:13:18.766 --> 00:13:23.399 Belki de Martin Luher King'in ölümü iyi şeylere vesile olacak." NOTE Paragraph 00:13:24.100 --> 00:13:26.374 Fred öyküyü anlatırken 00:13:26.398 --> 00:13:30.680 Mabel'in eliyle ağzını kapattığını yazıyor 00:13:31.417 --> 00:13:33.986 ve eğilip küçük Fred'i kucaklar, 00:13:35.002 --> 00:13:37.579 sonra da buzdolabına uzanıp 00:13:37.603 --> 00:13:39.879 iki Pepsi alır 00:13:39.903 --> 00:13:41.743 ve ona biraz Pepsi verip 00:13:41.743 --> 00:13:44.438 kardeşleriyle oyun oynamaya gönderir. 00:13:44.948 --> 00:13:46.511 Ve şöyle der: 00:13:46.535 --> 00:13:52.169 "Bu durum, Irkların mücadelesinin bu en yürek burkan anlarında bile 00:13:52.193 --> 00:13:55.445 iki insanın ırk bariyerlerini aşıp bir araya gelebileceğinin 00:13:55.469 --> 00:13:57.665 ve sevgi ve şefkat çizgisinde 00:13:57.689 --> 00:14:00.359 ortak insani özellikleri bulabileceğinin ispatıydı." 00:14:00.383 --> 00:14:04.228 Şöyle dedim: "Fred, bu biraz zırva olmuş." NOTE Paragraph 00:14:04.252 --> 00:14:06.252 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:14:06.803 --> 00:14:08.179 (Alkış) NOTE Paragraph 00:14:08.203 --> 00:14:11.155 Fred şöyle bir şey dedi: 00:14:11.179 --> 00:14:14.752 "Anlamadım David. Öykü böyle." 00:14:14.776 --> 00:14:17.370 "Fred, bir soru sormama izin ver" dedim. 00:14:17.732 --> 00:14:23.951 "1968 yılıydı ve Kuzey Carolina'daydın 00:14:23.975 --> 00:14:27.280 Eğer Mabel kendi insanları arasında olsa-- sen sekiz yaşındaydın-- 00:14:27.304 --> 00:14:30.222 sence sekiz yaşındaki Afrika Kökenli Amerikalı çocuklar 00:14:30.246 --> 00:14:31.397 onu nasıl çağırırdı?" 00:14:31.421 --> 00:14:33.668 Sence ona ilk adıyla seslenirler miydi? 00:14:33.692 --> 00:14:35.646 Hayır, ona "Mabel Hanım" derler 00:14:35.646 --> 00:14:38.700 veya ona "Bayan Johnson" derler veya ona "Mabel Teyze" derlerdi. 00:14:38.724 --> 00:14:41.311 Ona asla ilk adıyla hitap etmeye cüret etmezlerdi 00:14:41.335 --> 00:14:43.867 çünkü bu büyük saygısızlık olurdu. 00:14:43.891 --> 00:14:46.125 Halbuki siz ona orada çalıştığı günlerde 00:14:46.149 --> 00:14:47.733 ilk adıyla hitap ediyordunuz 00:14:47.757 --> 00:14:49.685 ve bu durumu hiç düşünmediniz." NOTE Paragraph 00:14:49.709 --> 00:14:52.718 "Sana bir soru daha sorayım, Mabel evli miydi? 00:14:53.255 --> 00:14:54.729 Çocukları var mıydı? 00:14:54.753 --> 00:14:56.421 Hangi kiliseye giderdi? 00:14:56.445 --> 00:14:58.905 En sevdiği tatlı neydi?" dedim. 00:15:00.754 --> 00:15:04.667 Fred bu soruların hiçbirine cevap veremedi. 00:15:05.337 --> 00:15:08.828 "Fred, bu öykü Mabeli anlatmıyor. 00:15:08.852 --> 00:15:10.751 Bu öykü seni anlatıyor" dedim. 00:15:10.883 --> 00:15:13.850 "Bu öykü sana kendini iyi hissettiriyor 00:15:13.874 --> 00:15:16.033 ama bu öykü Mabel hakkında değil" dedim. 00:15:16.057 --> 00:15:17.651 Gerçek şu, 00:15:17.675 --> 00:15:20.229 muhtemelen olan şuydu, Mabel ağlıyordu, 00:15:20.253 --> 00:15:22.583 yalnız bu onun her zaman yaptığı bir şey değildi 00:15:22.583 --> 00:15:24.418 yani kendini bırakmıştı. 00:15:24.637 --> 00:15:26.269 Sen mutfağa girdin 00:15:26.293 --> 00:15:29.790 ve onu zayıf bir anında, kendini bıraktığı bir anda yakaladın. 00:15:30.278 --> 00:15:33.764 Kendini onun çocuklarından biri gibi görüyordun, 00:15:33.788 --> 00:15:38.470 aslında onun patronunun çocuğu olduğunu idrak edemiyordun 00:15:38.899 --> 00:15:41.263 ve onun sana bağırdığını gördün. 00:15:41.287 --> 00:15:42.835 Ama sonra Mabel kendine geldi 00:15:42.835 --> 00:15:45.057 ve "Eğer ona bağırıp çağırırsam 00:15:45.081 --> 00:15:47.682 gidip ana babasına söyler ve işten atılabilirim" 00:15:47.682 --> 00:15:50.104 diye düşündü. 00:15:50.934 --> 00:15:53.223 Böylece metanetini korudu ve sonunda-- 00:15:53.247 --> 00:15:57.845 teselliye ihtiyacı olan kendisi olduğu halde -- 00:15:57.869 --> 00:15:59.498 o seni teselli edip gönderdi 00:15:59.522 --> 00:16:03.197 ve belki de böylece sessizlik içinde yas tutabilecekti." NOTE Paragraph 00:16:04.033 --> 00:16:05.598 Fred afallamıştı 00:16:05.782 --> 00:16:09.802 ve o anı aslında yanlış yorumladığını fark etmişti. 00:16:10.230 --> 00:16:13.590 İşte Rosa Parks'a yaptıkları şey bu. 00:16:13.614 --> 00:16:19.040 Bütün gün çalışmış olan ayakları yorgun ve sırtı ağrıyan, 00:16:19.064 --> 00:16:22.485 eşitsizliğe karşı mücadele etmek için ayağa kalmak istemeyen 00:16:22.509 --> 00:16:24.800 yaşlı nine öyküsünü hazmetmek 00:16:24.824 --> 00:16:26.672 çok daha kolay. 00:16:27.269 --> 00:16:30.074 Yani yaşlı nineler ürkütücü değildir. 00:16:30.098 --> 00:16:32.250 Fakat kimseden bir şey beklemeyen, 00:16:32.274 --> 00:16:34.415 iktidara karşı ayağa kalkan 00:16:34.439 --> 00:16:35.943 ve bu yolda ölmeye hazır olan 00:16:35.967 --> 00:16:38.257 genç ve radikal siyah kadınlar 00:16:38.257 --> 00:16:39.941 çok korkutucudur-- 00:16:39.965 --> 00:16:42.240 onlar bizi huzursuz eden 00:16:42.264 --> 00:16:45.024 türden insanlardır. NOTE Paragraph 00:16:47.270 --> 00:16:48.921 Peki şunu derseniz: 00:16:49.258 --> 00:16:50.978 "David, ne yapmamı bekliyorsun? 00:16:51.002 --> 00:16:54.262 Ne yapılacağını ben bilmiyorum." 00:16:55.159 --> 00:16:57.656 Size şunu söyleyebilirim: 00:16:57.680 --> 00:16:59.725 bir zamanlar, bu ülkede 00:16:59.749 --> 00:17:01.965 eğer Yahudiysen, beyaz değildin, 00:17:01.989 --> 00:17:03.997 eğer İtalyansan, beyaz değildin 00:17:04.021 --> 00:17:06.919 eğer İrlandalıysan, beyaz değildin. 00:17:07.129 --> 00:17:12.137 İrlandalı, Yahudi ve İtalyanların beyaz olması biraz zaman aldı. 00:17:12.843 --> 00:17:14.014 Öyle değil mi? 00:17:14.038 --> 00:17:16.189 "Ötekileştirildiğin" zamanlar, 00:17:16.213 --> 00:17:19.453 dışarıda bırakıldığın zamanlar olmuştu. 00:17:21.736 --> 00:17:23.016 Toni Morrison şöyle demiş: 00:17:23.040 --> 00:17:26.325 "Senin boyun uzun görünsün diye ben diz çökmek zorundaysam 00:17:26.325 --> 00:17:28.163 senin ciddi bir sorunun var demektir. 00:17:28.187 --> 00:17:31.305 Şunu demiş: "Beyaz Amerika'nın çok ciddi bir sorunu var." NOTE Paragraph 00:17:32.583 --> 00:17:37.596 Dürüst olmak gerekirse, ırk konusu Amerika'da düzelir mi bilmem. 00:17:38.127 --> 00:17:40.516 Ama şunu biliyorum, eğer bu konu düzelecekse 00:17:40.516 --> 00:17:43.904 bu zorluklara bodoslama dalmak zorundayız. 00:17:44.619 --> 00:17:46.613 Çocuklarımın geleceği buna bağlı. 00:17:46.637 --> 00:17:49.209 Çocuklarımın çocuklarının geleceği buna bağlı. 00:17:49.731 --> 00:17:51.622 İster bilin ister bilmeyin, 00:17:51.646 --> 00:17:55.812 sizin çocuklarınız ve torunlarınızın da 00:17:55.836 --> 00:17:57.439 geleceği buna bağlı. NOTE Paragraph 00:17:57.632 --> 00:17:58.786 Teşekkür ederim. NOTE Paragraph 00:17:58.810 --> 00:18:00.205 (Alkış)