Jamie Oliver: Benim dileğim, her çocuğu besin konusunda eğitmek için güçlü, sürdürülebilir bir akıma sizin yardımcı olmanız. (Müzik) Aileleri tekrardan yemek yapmalarına ilham vermek için ve obeziteye karşı savaşmak için her yerde insanları güçlendirmek için. Buraya kalpten inandığım bir besin devrimini başlatmak için geldim. (Alkış) [TED ortaklığında Great Big Story] Anlatıcı: Dünyayı değiştirmek için büyük bir fikirleri vardı. Ama yalnız yapamadılar. (Üst üste binen sesler) Benim dileğim, benim dileğim, diliyorum ki; İşte benim dileğim. [Meşale taşıyıcılar] [Hareket halindeki fikirler] (Bıçaklar doğruyor) (Müzik) JO: Yiyecekler basittir. Sadece çiğ malzemelerdir. Ancak gezegendeki en güçlü katillerdir de. Her çocuğun besin konusunda eğitilme hakkı vardır; nereden gelir, vücutlarını nasıl etkiler. Okullarda gösterilmelidir çünkü obeziteye karşı savaşta ön cepheyi oluştururlar. [Londra, İngiltere] [Charlton Manor İlkokulu] Charlton Manor'da olan şey harika okul müdürünün bu konuyu başka bir seviyeye çıkarması. [Okul müdürü Timothy Baker] Timothy Baker: Geçmişte, çocuklar doğru şeyleri yemiyorlardı. Çocukları yanlış yiyeceklerle beslediğimiz gerçeği konusunda okulu eğitmek için Jamie'den ilham aldım ve şöyle düşündüm: Pekala, programımız zaten çok sıkışık -- ilkokul müfredatında çok fazla ders var. Öğretmenlerin öğretmesi için başka bir dersi nasıl tanıtabilirsin? Bu yüzden İngilizce dersine baktık, matematiğe, fene, tarihe, coğrafyaya baktık ve bunları yiyeceklerle alakalı yapabileceğimizi gördük. (Çocuklar gülüyor) Elizabeth: Yiyecekleri dahil ettiğinizde, bu, herkesin dört gözle beklediği bir şeye dönüşüyor. Erkek öğretmen: Bugün mutfakta biraz bilim yapıyoruz. Kadın öğretmen: Divali hakkındaki derslerimizi aynı zamanda biçim ve simetri ile birleştireceğiz. Erkek öğretmen: Bu fiziksel mi yoksa kimyasal bir değişim mi? Çocuklar: Fiziksel! Erkek öğretmen: Haklısınız. TB: Tarih dersinde çikolatanın tarihi hakkında konuşuyoruz ve böylece tüm bir konuyu işleyebiliyoruz. Erkek öğretmen: Aztekler, çikolatayla yemek yapıyorlardı -- TB: Bu, ilgi çekici çünkü düşündükleri gibi olmuyor, sahip olmadıkları tüm sütle beraber -- ve tadı çok ama çok farklı. Bazı çocuklar seviyor, bazı çocuklar ise sevmiyor. (Gülüşmeler) Matematik içinse, basit bir tartma ve ölçme. Kadın öğretmen: Çok fazla ölçme yapacağız çünkü bazı sıvıları ölçmemiz gerekecek, ki bunu geçen dönem yapmıştık. JO: Yaptığı şey, yiyecekleri okulun kalbine koymaktı ve böylelikle hem zihni hem de karnı besledi. (Çocuklar heyecanlı bir şekilde bağırıyor) TB: Charlton Manor bir devlet okulu. Çocukların %80'i yoksul olarak tanımlanan bölgelerden geliyor. Çocukların, kırsal kesimin dışında olma ile besin yetiştiriciliği konusunda çok az deneyimleri vardı. Bir süre sonra, bir bahçe yapabildik. (Çocuklar bağırıyor) Öğrenciler: Gizli Bahçeye hoşgeldiniz! Kehinde: Burası bizim seramız. Burası gübre kutumuz. Burası solucan kutumuz. (Müzik) Burası sebze bahçemiz ve bunlar da tavuklarımız. Sean: Tavuklar dışarı çıkıyor ve sizi kovalamaya çalışıyorlar. Can havliyle koşmak zorunda kaldım. TB: Bu ortak bahçede, iki politünelimiz var, böylece yıl boyunca yetiştirebiliyoruz. Sean: Ben soğanları, brokolileri ve havuçları toplayacağım çünkü hepsi çok sağlıklı, sizi daha güçlü yapıyorlar, göründüğü üzere -- ve beni mutlu ediyorlar. Evet, öyle. (Kuşlar cıvıldıyor) TB: 12 ya da 13 yıl önce bu tür bir müfredatı uygulama konusunda isteksizlik vardı. Ne amaçladığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı göremeyen birçok kişi vardı. Obezite şu anda ulaştığı epidemi boyutlarına ulaşmamıştı. Çocuklar daha sağlıklı görünüyor. Konsantrasyon daha yüksek. Davranış sorunları geçmişte olduğundan çok daha düşük. Elizabeth: Yaptıkları harika şeylerden birisi de, bizi sağlıklı yiyeceklerin dünyasıyla tanıştırmaları. Kehinde: Geçmişte çok yemek seçerdim. Sean: Sağlıklı yiyecekler yediğimde daha iyi hissediyorum. TB: Matematikte başarısız olduğunda, yaşam ömrün 10 yıl kısalmıyor. JO: Coğrafya ödevini yapmadığın için genç ölmüyorsun. Bu çocuklar kendilerini nasıl beslemelerini bilmezlerse genç ölüyorlar. Bence Tim ve takımı tüm dünyadaki okul müdürlerine ilham verecekler -- ve ebeveynlere de öyle. Her öğretmen onun kadar harika olabilme kapasitesine sahip. Onun hikayesini uygulamak istiyoruz ama gerçek şu ki yapılacak çok şey var. TB: Jamie okul yemeklerimizi gerçekten de kökten değiştirdi ve tüm çocukları da önemli derecede etkiledi ama özellikle de derinden etkiledi, hayatlarının geri kalanında onları unutmayacaklar. Bir hayatı böyle değiştirdiğinizde, her zahmeti değer kılıyor. Charlton Manor'daki herkes adına teşekkür ederiz Jamie. Öğrenci: Teşekkürler Jamie. Öğrenci: Teşekkürler Jamie. [JamiesFoodRevolution.org'da besin devrimine katılın]