WEBVTT 00:00:00.553 --> 00:00:04.853 Bugün aşkı konuşma şeklimizden söz etmek istiyorum. 00:00:05.237 --> 00:00:06.387 Özellikle de 00:00:06.411 --> 00:00:09.846 aşkı konuşma şeklimizde yanlış olan şeyleri konuşmak istiyorum. NOTE Paragraph 00:00:10.673 --> 00:00:14.080 Muhtemelen bir çoğumuz hayatı boyunca 00:00:14.104 --> 00:00:15.569 birkaç kez aşık olur 00:00:15.593 --> 00:00:19.803 ve İngiliz dilindeki bu "düşmek" benzetmesi 00:00:19.827 --> 00:00:22.841 gerçekten bu tecrübemizi anlatmanın esas yoludur. 00:00:23.592 --> 00:00:24.743 Sizi bilmem ama, 00:00:24.767 --> 00:00:26.694 bu mecazı canlandırdığımda 00:00:26.718 --> 00:00:29.596 hayalimdeki resim bir karikatürden çıkma gibi; 00:00:30.076 --> 00:00:31.372 sanki bir adam var, 00:00:31.396 --> 00:00:33.113 kaldırımda yürüyor, 00:00:33.137 --> 00:00:36.249 farkında olmadan açık bir rögarın üstünden geçiyor 00:00:36.273 --> 00:00:39.934 ve altındaki kanalizasyona düşüyor. 00:00:39.958 --> 00:00:44.038 Bunu böyle resmediyorum çünkü, düşmek atlamak değil. 00:00:44.769 --> 00:00:46.801 Düşmek kazara olur, 00:00:46.825 --> 00:00:48.727 önlenemez. 00:00:48.751 --> 00:00:52.276 Rızamız dışında başımıza gelir. 00:00:52.300 --> 00:00:53.493 Ve bu, 00:00:53.517 --> 00:00:57.084 yeni bir ilişkiye başlama konusunda ilk konuşma şeklimizdir. NOTE Paragraph 00:00:58.336 --> 00:01:02.103 Ben bir yazarım, ayrıca İngilizce öğretmeniyim, 00:01:02.127 --> 00:01:04.412 yani kelimeleri düşünmek benim mesleğim. 00:01:04.436 --> 00:01:08.586 Kullandığımız dilin önemini savunmaktan para kazandığımı söyleyebilirsiniz. 00:01:08.610 --> 00:01:12.810 Ben de aşkla ilgili kullandığımız mecazların, 00:01:12.834 --> 00:01:14.401 üztelik bir çoğunun 00:01:14.425 --> 00:01:16.248 problemli olduğunu 00:01:16.272 --> 00:01:17.673 savunmak istiyorum. NOTE Paragraph 00:01:18.700 --> 00:01:20.593 Aşıkken, düşeriz. 00:01:21.766 --> 00:01:23.231 Vuruluruz. 00:01:23.255 --> 00:01:24.651 Çarpılırız. 00:01:25.331 --> 00:01:26.701 Bayılırız. 00:01:27.186 --> 00:01:28.983 Tutkuyla yanıp tutuşuruz. 00:01:29.738 --> 00:01:31.715 Aşk bizi çılgınlaştırır 00:01:31.739 --> 00:01:33.303 ve hasta eder. 00:01:33.796 --> 00:01:35.156 Kalplerimiz ağrır, 00:01:35.180 --> 00:01:37.186 sonra da kırılırlar. 00:01:38.226 --> 00:01:41.370 Yani kullandığımız mecazlar, birini sevmeyi 00:01:41.394 --> 00:01:44.047 aşırı şiddet veya hastalıkla bir tutuyor. NOTE Paragraph 00:01:44.071 --> 00:01:46.156 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:01:47.101 --> 00:01:48.252 Öyle. 00:01:48.276 --> 00:01:50.259 Aynı zamanda, bizi beklenmeyen ve 00:01:50.283 --> 00:01:53.642 tamamen önlenemez durumların mağduru konumuna koyuyor. 00:01:54.547 --> 00:01:57.270 Bunlardan en sevdiğim "tutulmuş", 00:01:57.294 --> 00:02:00.148 yani "tutulmak" fiilinin geçmiş zamanı. 00:02:00.172 --> 00:02:03.240 Bu kelimeye sözlükten bakarsanız, NOTE Paragraph 00:02:03.264 --> 00:02:04.288 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:04.312 --> 00:02:08.830 hem "ızdıraplı hastalık" hem de "çok aşık olmak" 00:02:08.854 --> 00:02:11.705 olarak tanımlandığını görürsünüz. 00:02:13.716 --> 00:02:17.060 "Tutulmak" kelimesini özel bir kaynakla ilişkilendiririm; 00:02:17.084 --> 00:02:18.648 yani Eski Ahit'le. 00:02:19.560 --> 00:02:24.308 Sadece Mısır'dan Çıkış bölümünde tutulmaya 16 gönderme var, 00:02:24.332 --> 00:02:28.105 yani İncil'de kızgın Tanrının intikamı için kullanılan kelimedir. NOTE Paragraph 00:02:28.129 --> 00:02:29.850 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:29.874 --> 00:02:32.579 Bugün çekirge istilasını tarif etmek için kullandığımız kelimeyi 00:02:32.603 --> 00:02:35.029 aynı zamanda aşkı konuşurken de kullanıyoruz. NOTE Paragraph 00:02:35.053 --> 00:02:36.081 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:02:36.105 --> 00:02:37.361 Öyle değil mi? NOTE Paragraph 00:02:37.385 --> 00:02:39.477 Peki nasıl böyle oldu? 00:02:39.501 --> 00:02:43.492 Nasıl oldu da aşkı derin acı ve ızdırapla bağdaştırır olduk? 00:02:43.516 --> 00:02:47.505 Neden görünüşte güzel olan bu tecrübe hakkında 00:02:47.529 --> 00:02:49.633 mağdurmuş gibi konuşuyoruz? 00:02:50.556 --> 00:02:52.247 Bunlar zor sorular, 00:02:52.271 --> 00:02:53.917 ama bazı teorilerim var. 00:02:53.941 --> 00:02:55.180 Bunları düşünürken 00:02:55.204 --> 00:02:57.832 özellikle bir benzetmeye odaklanmak istiyorum; 00:02:57.856 --> 00:03:00.027 -aşk deliliktir- düşüncesi. NOTE Paragraph 00:03:01.088 --> 00:03:03.795 Romantik aşkı ilk araştırmaya başladığımda, 00:03:03.819 --> 00:03:06.580 her yerde bu delilik benzetmeleriyle karşılaşıyordum. 00:03:06.604 --> 00:03:08.707 Batı kültürünün tarihi, 00:03:08.731 --> 00:03:12.668 aşkı zihinsel hastalıkla bir tutan kullanımlarla doludur. 00:03:13.440 --> 00:03:15.367 Sadece birkaç örnek: 00:03:15.391 --> 00:03:16.734 William Shakespeare: 00:03:16.758 --> 00:03:18.191 "Aşk sadece deliliktir.", 00:03:18.215 --> 00:03:19.582 "Nasıl Hoşunuza Giderse"den. 00:03:20.092 --> 00:03:21.349 Friedrich Nietzsche: 00:03:21.373 --> 00:03:23.876 "Aşkta her zaman biraz delilik vardır." 00:03:24.559 --> 00:03:27.425 "Aşkın beni çılgına çeviriyor.." NOTE Paragraph 00:03:27.449 --> 00:03:29.518 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:03:29.542 --> 00:03:32.140 Meşhur filozof Beyoncé Knowles'den. NOTE Paragraph 00:03:32.164 --> 00:03:33.625 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:03:35.083 --> 00:03:37.917 İlk defa 20 yaşında aşık oldum, 00:03:37.941 --> 00:03:41.120 baştan sona oldukça çalkantılı bir ilişkiydi. 00:03:41.459 --> 00:03:44.664 İlk birkaç yıl uzun mesafe ilişkisiydi, 00:03:44.688 --> 00:03:49.284 yani bu benim için derin iniş ve çıkışlar demekti. 00:03:49.794 --> 00:03:51.998 Bir ânı özellikle hatırlıyorum. 00:03:52.580 --> 00:03:55.925 Güney Amerika'da bir otelde yatakta oturmuş, 00:03:55.949 --> 00:03:59.645 sevdiğim insanın kapıdan çıkışını izliyorum. 00:04:00.151 --> 00:04:01.764 Geç bir saatti. 00:04:01.788 --> 00:04:03.048 Neredeyse gece yarısıydı, 00:04:03.072 --> 00:04:05.049 yemekten sonra tartışmıştık 00:04:05.073 --> 00:04:07.022 ve odamıza geçtiğimizde, 00:04:07.046 --> 00:04:09.771 eşyalarını çantaya attı ve çekip gitti. 00:04:11.141 --> 00:04:14.400 Tartışma konusunu şimdi hatırlayamıyorum ama 00:04:14.424 --> 00:04:18.479 o giderken nasıl hissettiğimi çok net hatırlıyorum. NOTE Paragraph 00:04:19.122 --> 00:04:22.667 22 yaşındaydım, gelişen dünyada ilk zamanlarımdı 00:04:23.424 --> 00:04:25.679 ve tamamen yalnızdım. 00:04:26.412 --> 00:04:29.779 Eve dönmeme bir hafta daha vardı, 00:04:29.803 --> 00:04:32.171 bulunduğum yerin 00:04:32.195 --> 00:04:35.778 ve gitmem gereken şehrin adını biliyordum, 00:04:35.802 --> 00:04:39.058 fakat nasıl gideceğime dair bir fikrim yoktu. 00:04:39.842 --> 00:04:43.019 Rehberim yoktu ve çok az param vardı. 00:04:43.043 --> 00:04:44.813 İspanyolca da bimiyordum. NOTE Paragraph 00:04:45.547 --> 00:04:47.644 Benden daha maceracı olan biri, 00:04:47.668 --> 00:04:50.098 bunu bir fırsat anı olarak görebilirdi. 00:04:50.122 --> 00:04:51.952 Fakat ben donup kaldım. 00:04:52.406 --> 00:04:54.223 Sadece oturdum. 00:04:54.738 --> 00:04:56.781 Sonra göz yaşlarına boğuldum. 00:04:57.357 --> 00:04:59.728 Ancak paniklememe rağmen, 00:04:59.752 --> 00:05:02.322 kafamda bir ses düşünüyordu: 00:05:02.346 --> 00:05:04.683 "Vay be. Çok dramatikti. 00:05:04.707 --> 00:05:07.406 Bu aşk işinde bir şeyleri gerçekten doğru yapıyorum." NOTE Paragraph 00:05:07.430 --> 00:05:09.218 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:05:09.242 --> 00:05:13.762 Çünkü bir yanım aşıkken acı çekmek istiyordu. 00:05:14.226 --> 00:05:17.666 Şimdi çok garip geliyor, ama 22 yaşında 00:05:17.690 --> 00:05:20.835 dramatik tecrübeler yaşamak istiyordum. 00:05:20.859 --> 00:05:26.057 Ve o zaman mantıksız, öfkeli, mahvolmuş 00:05:26.081 --> 00:05:27.305 ve yeterince tuhaftım. 00:05:27.329 --> 00:05:30.705 Bunun bir şekilde beni henüz terk eden adamla ilgili hislerimi 00:05:30.729 --> 00:05:32.568 temize çıkardığını düşündüm. NOTE Paragraph 00:05:34.163 --> 00:05:38.526 Sanırım biraz çılgınlık istiyordum, 00:05:38.550 --> 00:05:42.082 çünkü aşkın işleyiş şeklinin böyle olduğunu düşünüyordum. 00:05:43.141 --> 00:05:44.948 Bu gerçekten şaşırtıcı değildi, 00:05:44.972 --> 00:05:47.426 bunu Wikipedia'ya göre düşününce, 00:05:47.450 --> 00:05:49.723 sekiz film, 00:05:49.747 --> 00:05:51.744 14 şarkı, 00:05:51.768 --> 00:05:54.965 iki albüm ve "Çılgın Aşk" adlı bir roman vardı. NOTE Paragraph 00:05:55.837 --> 00:05:58.963 Yaklaşık bir saat sonra odamıza geri döndü. 00:05:58.987 --> 00:06:00.138 Barıştık. 00:06:00.162 --> 00:06:02.979 Beraber gezerek mutlu bir hafta daha geçirdik. 00:06:03.003 --> 00:06:04.435 Sonra eve döndüğümde, 00:06:04.459 --> 00:06:09.443 "Çok müthiş ve harikaydı. Gerçek romantizm bu olmalı." 00:06:09.989 --> 00:06:11.704 diye düşündüm. 00:06:13.006 --> 00:06:15.706 İlk aşkımı delilik gibi hissetmeyi umuyordum 00:06:15.730 --> 00:06:19.510 ve tabii ki bu beklentimi çok güzel karşılamıştı. 00:06:19.941 --> 00:06:21.632 Fakat birini böyle sevmek, 00:06:21.656 --> 00:06:25.751 -sanki bütün varlığım onun da beni sevmesine bağlıymış gibi- 00:06:25.775 --> 00:06:27.868 benim ya da onun için 00:06:27.892 --> 00:06:29.042 pek de iyi değildi. NOTE Paragraph 00:06:29.850 --> 00:06:33.551 Fakat sanırım bu aşk deneyimi o kadar olağandışı değil. 00:06:34.026 --> 00:06:38.237 Çoğumuz romantik aşkın ilk evrelerinde biraz deli hissederiz. 00:06:38.815 --> 00:06:42.631 Aslında bunun normal olduğunu doğrulayan bir araştırma var. 00:06:43.280 --> 00:06:45.166 Nörokimyasal olarak söylemek gerekirse, 00:06:45.190 --> 00:06:49.752 romantik aşk ve zihinsel hastalığı ayrıştırmak o kadar kolay değil. 00:06:51.046 --> 00:06:52.197 Bu doğru. NOTE Paragraph 00:06:52.221 --> 00:06:56.780 1999 yılında yapılan bu araştırmada, 00:06:56.804 --> 00:06:59.898 yeni aşık olan kişilerin serotonin düzeyiyle 00:06:59.922 --> 00:07:03.299 obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulan kişilerin serotonin düzeyinin 00:07:03.299 --> 00:07:06.048 çok benzediğini doğrulamak için kan testleri kullandılar. NOTE Paragraph 00:07:06.072 --> 00:07:07.080 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:07:07.104 --> 00:07:09.801 Evet, düşük serotonin düzeyleri de 00:07:09.825 --> 00:07:13.427 dönemsel duygusal bozukluk ve depresyonla 00:07:13.451 --> 00:07:14.731 bağlantılıydı. 00:07:15.687 --> 00:07:17.947 Dolayısıyla aşkın ruhsal durumumuz ve 00:07:17.971 --> 00:07:22.319 davranışlarımızdaki değişimlerle bağlantılı olduğuna dair bazı kanıtlar var. 00:07:22.343 --> 00:07:26.350 Çoğu ilişkinin böyle başladığını doğrulayan 00:07:26.374 --> 00:07:30.064 başka araştırmalar da var. NOTE Paragraph 00:07:30.660 --> 00:07:34.823 Araştırmacılar, düşük serotonin düzeyinin aşık olunan kişi hakkında 00:07:34.847 --> 00:07:38.882 obsesif düşünmekle ilişkili olduğuna inanıyor, 00:07:38.906 --> 00:07:42.964 bu ise birinin beyninizde kamp kurduğunu hissetmek gibi bir şey. 00:07:42.988 --> 00:07:45.919 Pek çoğumuz ilk aşık olduğunda böyle hisseder. 00:07:45.943 --> 00:07:49.069 Fakat güzel haber şu; bu her zaman çok uzun sürmez, 00:07:49.093 --> 00:07:52.266 genellikle birkaç ay ile birkaç yıl arasıdır. NOTE Paragraph 00:07:53.352 --> 00:07:56.160 Güney Amerika seyahatimden döndüğümde, 00:07:56.184 --> 00:07:59.761 odamda çok yalnız vakit geçirdim. 00:07:59.785 --> 00:08:01.345 Sevdiğim adamdan çaresizce haber almayı bekleyerek 00:08:01.345 --> 00:08:03.512 e-postalarımı kontrol ettim. 00:08:04.545 --> 00:08:09.893 Arkadaşlarım cidden aşık olduğumu anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına 00:08:09.917 --> 00:08:11.866 ihtiyacım olmadığına karar verdim. 00:08:11.890 --> 00:08:13.973 Böylece bir çoğuyla görüşmeyi kestim. 00:08:14.387 --> 00:08:18.581 Belki de hayatımın en mutsuz yılıydı. 00:08:19.086 --> 00:08:23.200 Sanırım acı çekmenin benim işim olduğunu hissediyordum. 00:08:23.849 --> 00:08:25.641 Çünkü acı çekersem, 00:08:25.665 --> 00:08:28.332 onu ne kadar çok sevdiğimi kanıtlayacaktım. 00:08:28.356 --> 00:08:30.241 Kanıtlayabilirsem de 00:08:30.265 --> 00:08:33.219 sonunda beraber olacaktık. NOTE Paragraph 00:08:34.050 --> 00:08:36.138 Esas delilik bu, 00:08:36.162 --> 00:08:38.557 çünkü büyük acılar, 00:08:38.581 --> 00:08:41.943 büyük mükafatlara eşittir diye evrensel bir kural yok. 00:08:42.478 --> 00:08:46.382 Ancak aşk konusunda sanki bu doğruymuş gibi konuşuyoruz. NOTE Paragraph 00:08:47.463 --> 00:08:51.139 Yaşadığımız aşklar hem biyolojik hem de kültüreldir. 00:08:51.774 --> 00:08:54.233 Biyolojimiz beynimizde 00:08:54.257 --> 00:08:57.411 bu mükafat döngüsünü başlatarak bize aşkın güzel olduğunu söyler. 00:08:57.435 --> 00:09:02.055 Aşkın bir tartışma veya ayrılık sonrasında ızdıraplı olduğunu söyler, 00:09:02.079 --> 00:09:04.689 böylece nörokimyasal ödül geri çekilir. 00:09:05.155 --> 00:09:07.597 Aslında, -belki duymuşsunuzdur- 00:09:07.621 --> 00:09:09.465 nörokimyasal olarak söylenirse, 00:09:09.489 --> 00:09:12.923 bir ayrılık yaşamak kokainden uzaklaşmaya çok benzer, 00:09:13.675 --> 00:09:15.311 ki bunu rahatlatıcı buluyorum. NOTE Paragraph 00:09:15.335 --> 00:09:16.485 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:09:17.066 --> 00:09:19.898 Sonra kültürümüz dili, aşkla ilgili bu düşünceleri 00:09:19.922 --> 00:09:22.703 şekillendirmek ve kuvvetlendirmek için kullanır. 00:09:22.727 --> 00:09:25.351 Bu durumda acı, bağımlılık ve delilikle ilgili 00:09:25.375 --> 00:09:26.890 mecazlardan bahsediyoruz. 00:09:27.826 --> 00:09:30.270 Bir çeşit geri bildirim döngüsü. 00:09:30.294 --> 00:09:33.811 Aşk, güçlü ve bazen acı vericidir, 00:09:33.835 --> 00:09:36.600 bunu kelimelerimiz ve hikayelerimizle ifade ederiz, 00:09:37.182 --> 00:09:39.680 ancak sonra kelimeler ve hikayeler bizi 00:09:39.704 --> 00:09:43.166 aşkın güçlü ve acı verici olduğunu beklemeye hazırlar. NOTE Paragraph 00:09:43.955 --> 00:09:47.128 Bana ilginç gelen, bütün bunların 00:09:47.152 --> 00:09:49.875 ömür boyu tek eşliliğe değer veren bir kültürde olmasıdır. 00:09:50.658 --> 00:09:52.719 Bunu iki açıdan istiyoruz gibi: 00:09:52.743 --> 00:09:55.094 Deli gibi hissetmek ve 00:09:55.718 --> 00:09:58.864 tüm hayat boyu sürmesi için aşık olmak istiyoruz. 00:09:59.561 --> 00:10:01.124 Korkunç geliyor. NOTE Paragraph 00:10:01.148 --> 00:10:02.677 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:10:03.853 --> 00:10:05.449 Bunu çözmek için, 00:10:05.473 --> 00:10:10.498 ya kültürümüzü ya da beklentilerimizi değiştirmemiz gerekiyor. 00:10:11.408 --> 00:10:15.001 Hepimiz aşıkken daha az pasif olsaydık nasıl olurdu düşünün. 00:10:15.642 --> 00:10:19.788 Daha özgüvenli, daha açık fikirli, daha cömert olsaydık 00:10:19.812 --> 00:10:23.113 ve aşık olmak yerine, 00:10:23.137 --> 00:10:25.362 aşka dahil olsaydık. 00:10:26.223 --> 00:10:28.152 Bunun çok şey istemek olduğunu biliyorum 00:10:28.176 --> 00:10:31.650 ama bunu öneren ilk insan değilim. 00:10:33.012 --> 00:10:35.521 "Metaforlar, Hayat, Anlam ve Dil" 00:10:35.545 --> 00:10:40.659 adlı kitaplarında dil bilimci Mark Johnson ve George Lakoff bu ikileme çok ilginç 00:10:40.683 --> 00:10:41.901 bir çözüm sunuyor; 00:10:42.491 --> 00:10:44.907 kullandığımız mecazları değiştirmek. 00:10:45.795 --> 00:10:50.212 Benzetmelerimizin dünyayı deneyimleme şeklimizi etkilediğini iddia ediyorlar. 00:10:51.071 --> 00:10:54.569 Hatta yapacağımız eylemlere rehber olarak hareket ediyorlar, 00:10:54.593 --> 00:10:56.481 kendini gerçekleştiren kehanetler gibi. NOTE Paragraph 00:10:57.489 --> 00:11:01.045 Johnson ve Lakoff aşk için yeni bir mecaz öneriyor: 00:11:01.977 --> 00:11:04.091 Ortak yapılan bir sanat eseri olarak aşk. 00:11:04.872 --> 00:11:07.922 Aşkı böyle düşünme şeklini çok beğendim. 00:11:09.028 --> 00:11:12.550 Dil bilimciler mecazlardan gereklilik olarak bahseder; 00:11:12.574 --> 00:11:16.370 temel olarak, içinde barındırdığı tüm çağrışımları ve düşünceleri 00:11:16.394 --> 00:11:19.326 belli bir mecazla düşünme şekli. 00:11:19.350 --> 00:11:22.259 Johnson ve Lakoff, ortak yapılan bir sanat eserinin içerdiği 00:11:22.283 --> 00:11:24.435 her şeye değinir: 00:11:24.976 --> 00:11:29.131 Çaba, anlaşma, sabır, ortak amaçlar. 00:11:29.655 --> 00:11:33.485 Bu fikirler uzun,romantik ilişkilerde kültürel yatırımımızla 00:11:33.509 --> 00:11:35.582 güzel bir şekilde düzene girer. 00:11:35.606 --> 00:11:39.217 Ayrıca başka ilişki türleri için de işe yarar; 00:11:40.020 --> 00:11:45.676 -kısa süreli, geçici, çok aşklı, tek eşli olmayan, aseksüel- 00:11:45.700 --> 00:11:49.585 çünkü bu benzetmeler başkasını sevme deneyimini 00:11:49.609 --> 00:11:51.649 daha karmaşık fikirlere dönüştürür. NOTE Paragraph 00:11:52.670 --> 00:11:57.064 Yani, aşk ortak yapılan bir sanat eseriyse 00:11:57.088 --> 00:12:00.500 aynı zamanda estetik bir deneyimdir. 00:12:01.524 --> 00:12:03.419 Aşk öngörülemez, 00:12:04.153 --> 00:12:06.177 aşk yaratıcıdır, 00:12:06.898 --> 00:12:11.031 aşk iletişim ve disiplin gerektirir, 00:12:11.055 --> 00:12:14.244 sinir bozucu ve duygusal olarak talep edicidir. 00:12:14.677 --> 00:12:18.027 Aşk hem neşeyi hem de acıyı barındırır. 00:12:18.742 --> 00:12:22.361 Sonuç olarak, yaşanılan her aşk farklıdır. NOTE Paragraph 00:12:23.759 --> 00:12:25.386 Gençken, 00:12:25.410 --> 00:12:30.078 aşktan daha fazlasını talep etmek hiç aklıma gelmemişti. 00:12:30.102 --> 00:12:33.795 Oysa aşk ne sunarsa hemen kabul etmek zorunda değildim. 00:12:34.775 --> 00:12:38.104 14 yaşındaki Juliet ilk aşık olduğunda, 00:12:38.128 --> 00:12:42.053 ya da 14 yaşındaki Juliet, daha dört gün önce tanıştığı 00:12:42.077 --> 00:12:44.714 Romeo'dan ayrı kalamazken 00:12:44.738 --> 00:12:48.548 üzgün ya da endişeli hissetmiyordu. 00:12:49.022 --> 00:12:50.379 Ne haldeydi? 00:12:50.403 --> 00:12:51.697 Ölmek istiyordu. 00:12:52.236 --> 00:12:53.387 Değil mi? 00:12:53.411 --> 00:12:55.880 Küçük bir dipnot, oyunun üçüncü perde, 00:12:55.904 --> 00:12:57.212 beşinci sahnesinde, 00:12:57.236 --> 00:12:59.057 Romeo ölmemiş. 00:12:59.641 --> 00:13:00.981 Yaşıyor, 00:13:01.005 --> 00:13:02.393 sağlıklı, 00:13:02.417 --> 00:13:04.611 şehirden yeni sürülmüş. 00:13:05.853 --> 00:13:11.854 16. yy Verona'sının günümüz Kuzey Amerika'sının tersi olduğunu anlıyorum. 00:13:11.878 --> 00:13:14.856 Bu oyunu ilk okuduğumda, 00:13:14.880 --> 00:13:17.273 14 yaşındayken 00:13:17.297 --> 00:13:19.980 Juliet'in acı çekmesini anlıyordum. NOTE Paragraph 00:13:21.295 --> 00:13:26.652 Aşkı sadece kendi kontrolüm ve rızam dışında başıma gelen bir şeydense, 00:13:26.676 --> 00:13:29.120 hayran olduğum biriyle ulaşacağım bir şeymiş gibi, 00:13:29.144 --> 00:13:31.666 farklı bir çerçeveye oturtmak, 00:13:31.690 --> 00:13:33.295 bana güç veriyor. 00:13:33.779 --> 00:13:35.397 Hâlâ zor. 00:13:35.421 --> 00:13:40.953 Aşk hâlâ bütünüyle çıldırtıcı, bazı günler ezici, 00:13:40.977 --> 00:13:43.092 çok üzgün hissettiğim zamanlarda, 00:13:43.116 --> 00:13:44.526 kendime hatırlatmam gerekiyor: 00:13:44.995 --> 00:13:48.339 Bu ilişkide benim görevim, partnerimle beraber yapmak istediğim şeyi 00:13:48.363 --> 00:13:50.414 konuşmak. 00:13:51.923 --> 00:13:54.257 Kolay da değil. 00:13:54.756 --> 00:13:58.203 Ancak delillik hissine kapılma alternatifinden 00:13:58.672 --> 00:14:01.449 daha iyidir. NOTE Paragraph 00:14:02.839 --> 00:14:08.196 Aşkı böyle yorumlamak, birinin sevgisini kaybetme ya da kazanma konusu değil. 00:14:08.761 --> 00:14:12.359 Bunun yerine,partnerinize güvenmeyi 00:14:12.383 --> 00:14:15.457 ve güvenmenin zor olduğu zamanlarda bunları konuşmayı gerektirir, 00:14:15.481 --> 00:14:17.927 ki bu çok basit geliyor. 00:14:17.951 --> 00:14:22.447 Fakat gerçekten devrim niteliğinde, radikal bir tutum. 00:14:23.062 --> 00:14:26.326 Çünkü, kendinizi ve ilişkinizde kazandığınız veya 00:14:27.230 --> 00:14:30.371 kaybettiğiniz şeyi düşünmeyi bırakmaya 00:14:30.395 --> 00:14:33.792 ve ne vereceğinizi düşünmeye başlarsınız. 00:14:34.811 --> 00:14:38.216 Aşkı böyle yorumlamak, "Hey, biz pek de iyi ortaklar değiliz. 00:14:38.240 --> 00:14:43.070 Belki de bu bize göre değil." gibi şeyler söylememizi mümkün kılar. 00:14:43.733 --> 00:14:47.594 Ya da "Bu ilişki tahminimden daha kısa sürdü, 00:14:47.618 --> 00:14:49.790 ama yine de güzeldi." deriz. NOTE Paragraph 00:14:50.836 --> 00:14:53.626 Ortak sanat eserinin güzel yanı; 00:14:53.650 --> 00:14:56.741 kendi kendini boyamayacak, çizmeyecek ya da yontmayacak olmasıdır. 00:14:57.098 --> 00:15:01.009 Aşkı böyle yorumlamak, nasıl görüneceğine karar vermemizi mümkün kılar. NOTE Paragraph 00:15:01.033 --> 00:15:02.184 Teşekkür ederim. NOTE Paragraph 00:15:02.208 --> 00:15:04.231 (Alkışlar)