0:00:00.553,0:00:04.853 Bugün aşkı konuşma şeklimizden [br]söz etmek istiyorum. 0:00:05.237,0:00:06.387 Özellikle de 0:00:06.411,0:00:09.846 aşkı konuşma şeklimizde[br]yanlış olan şeyleri konuşmak istiyorum. 0:00:10.673,0:00:14.080 Muhtemelen bir çoğumuz hayatı boyunca 0:00:14.104,0:00:15.569 birkaç kez aşık olur 0:00:15.593,0:00:19.803 ve İngiliz dilindeki [br]bu "düşmek" benzetmesi 0:00:19.827,0:00:22.841 gerçekten bu tecrübemizi anlatmanın[br]esas yoludur. 0:00:23.592,0:00:24.743 Sizi bilmem ama, 0:00:24.767,0:00:26.694 bu mecazı canlandırdığımda 0:00:26.718,0:00:29.596 hayalimdeki resim bir karikatürden[br]çıkma gibi; 0:00:30.076,0:00:31.372 sanki bir adam var, 0:00:31.396,0:00:33.113 kaldırımda yürüyor, 0:00:33.137,0:00:36.249 farkında olmadan açık[br]bir rögarın üstünden geçiyor 0:00:36.273,0:00:39.934 ve altındaki kanalizasyona düşüyor. 0:00:39.958,0:00:44.038 Bunu böyle resmediyorum çünkü,[br]düşmek atlamak değil. 0:00:44.769,0:00:46.801 Düşmek kazara olur, 0:00:46.825,0:00:48.727 önlenemez. 0:00:48.751,0:00:52.276 Rızamız dışında başımıza gelir. 0:00:52.300,0:00:53.493 Ve bu, 0:00:53.517,0:00:57.084 yeni bir ilişkiye başlama konusunda[br]ilk konuşma şeklimizdir. 0:00:58.336,0:01:02.103 Ben bir yazarım, [br]ayrıca İngilizce öğretmeniyim, 0:01:02.127,0:01:04.412 yani kelimeleri düşünmek benim mesleğim. 0:01:04.436,0:01:08.586 Kullandığımız dilin önemini savunmaktan[br]para kazandığımı söyleyebilirsiniz. 0:01:08.610,0:01:12.810 Ben de aşkla ilgili [br]kullandığımız mecazların, 0:01:12.834,0:01:14.401 üztelik bir çoğunun 0:01:14.425,0:01:16.248 problemli olduğunu 0:01:16.272,0:01:17.673 savunmak istiyorum. 0:01:18.700,0:01:20.593 Aşıkken, düşeriz. 0:01:21.766,0:01:23.231 Vuruluruz. 0:01:23.255,0:01:24.651 Çarpılırız. 0:01:25.331,0:01:26.701 Bayılırız. 0:01:27.186,0:01:28.983 Tutkuyla yanıp tutuşuruz. 0:01:29.738,0:01:31.715 Aşk bizi çılgınlaştırır 0:01:31.739,0:01:33.303 ve hasta eder. 0:01:33.796,0:01:35.156 Kalplerimiz ağrır, 0:01:35.180,0:01:37.186 sonra da kırılırlar. 0:01:38.226,0:01:41.370 Yani kullandığımız mecazlar,[br]birini sevmeyi 0:01:41.394,0:01:44.047 aşırı şiddet veya hastalıkla bir tutuyor. 0:01:44.071,0:01:46.156 (Gülüşmeler) 0:01:47.101,0:01:48.252 Öyle. 0:01:48.276,0:01:50.259 Aynı zamanda, bizi beklenmeyen ve 0:01:50.283,0:01:53.642 tamamen önlenemez durumların [br]mağduru konumuna koyuyor. 0:01:54.547,0:01:57.270 Bunlardan en sevdiğim "tutulmuş", 0:01:57.294,0:02:00.148 yani "tutulmak" fiilinin [br]geçmiş zamanı. 0:02:00.172,0:02:03.240 Bu kelimeye sözlükten bakarsanız, 0:02:03.264,0:02:04.288 (Gülüşmeler) 0:02:04.312,0:02:08.830 hem "ızdıraplı hastalık" [br]hem de "çok aşık olmak" 0:02:08.854,0:02:11.705 olarak tanımlandığını görürsünüz. 0:02:13.716,0:02:17.060 "Tutulmak" kelimesini özel bir kaynakla[br]ilişkilendiririm; 0:02:17.084,0:02:18.648 yani Eski Ahit'le. 0:02:19.560,0:02:24.308 Sadece Mısır'dan Çıkış bölümünde[br]tutulmaya 16 gönderme var, 0:02:24.332,0:02:28.105 yani İncil'de kızgın Tanrının intikamı[br]için kullanılan kelimedir. 0:02:28.129,0:02:29.850 (Gülüşmeler) 0:02:29.874,0:02:32.579 Bugün çekirge istilasını [br]tarif etmek için kullandığımız kelimeyi 0:02:32.603,0:02:35.029 aynı zamanda aşkı[br]konuşurken de kullanıyoruz. 0:02:35.053,0:02:36.081 (Gülüşmeler) 0:02:36.105,0:02:37.361 Öyle değil mi? 0:02:37.385,0:02:39.477 Peki nasıl böyle oldu? 0:02:39.501,0:02:43.492 Nasıl oldu da aşkı derin acı ve[br]ızdırapla bağdaştırır olduk? 0:02:43.516,0:02:47.505 Neden görünüşte güzel olan[br]bu tecrübe hakkında 0:02:47.529,0:02:49.633 mağdurmuş gibi konuşuyoruz? 0:02:50.556,0:02:52.247 Bunlar zor sorular, 0:02:52.271,0:02:53.917 ama bazı teorilerim var. 0:02:53.941,0:02:55.180 Bunları düşünürken 0:02:55.204,0:02:57.832 özellikle bir benzetmeye[br]odaklanmak istiyorum; 0:02:57.856,0:03:00.027 -aşk deliliktir- düşüncesi. 0:03:01.088,0:03:03.795 Romantik aşkı[br]ilk araştırmaya başladığımda, 0:03:03.819,0:03:06.580 her yerde bu delilik benzetmeleriyle[br]karşılaşıyordum. 0:03:06.604,0:03:08.707 Batı kültürünün tarihi, 0:03:08.731,0:03:12.668 aşkı zihinsel hastalıkla bir tutan[br]kullanımlarla doludur. 0:03:13.440,0:03:15.367 Sadece birkaç örnek: 0:03:15.391,0:03:16.734 William Shakespeare:[br] 0:03:16.758,0:03:18.191 "Aşk sadece deliliktir.", 0:03:18.215,0:03:19.582 "Nasıl Hoşunuza Giderse"den. 0:03:20.092,0:03:21.349 Friedrich Nietzsche: 0:03:21.373,0:03:23.876 "Aşkta her zaman biraz delilik vardır." 0:03:24.559,0:03:27.425 "Aşkın beni çılgına çeviriyor.." 0:03:27.449,0:03:29.518 (Gülüşmeler) 0:03:29.542,0:03:32.140 Meşhur filozof Beyoncé Knowles'den. 0:03:32.164,0:03:33.625 (Gülüşmeler) 0:03:35.083,0:03:37.917 İlk defa 20 yaşında aşık oldum, 0:03:37.941,0:03:41.120 baştan sona [br]oldukça çalkantılı bir ilişkiydi. 0:03:41.459,0:03:44.664 İlk birkaç yıl uzun mesafe ilişkisiydi, 0:03:44.688,0:03:49.284 yani bu benim için derin iniş ve[br]çıkışlar demekti. 0:03:49.794,0:03:51.998 Bir ânı özellikle hatırlıyorum. 0:03:52.580,0:03:55.925 Güney Amerika'da bir otelde[br]yatakta oturmuş, 0:03:55.949,0:03:59.645 sevdiğim insanın [br]kapıdan çıkışını izliyorum. 0:04:00.151,0:04:01.764 Geç bir saatti. 0:04:01.788,0:04:03.048 Neredeyse gece yarısıydı, 0:04:03.072,0:04:05.049 yemekten sonra tartışmıştık 0:04:05.073,0:04:07.022 ve odamıza geçtiğimizde, 0:04:07.046,0:04:09.771 eşyalarını çantaya attı ve [br]çekip gitti. 0:04:11.141,0:04:14.400 Tartışma konusunu şimdi[br]hatırlayamıyorum ama 0:04:14.424,0:04:18.479 o giderken nasıl hissettiğimi [br]çok net hatırlıyorum. 0:04:19.122,0:04:22.667 22 yaşındaydım, gelişen dünyada [br]ilk zamanlarımdı 0:04:23.424,0:04:25.679 ve tamamen yalnızdım. 0:04:26.412,0:04:29.779 Eve dönmeme bir hafta daha vardı, 0:04:29.803,0:04:32.171 bulunduğum yerin 0:04:32.195,0:04:35.778 ve gitmem gereken şehrin adını biliyordum, 0:04:35.802,0:04:39.058 fakat nasıl gideceğime dair[br]bir fikrim yoktu. 0:04:39.842,0:04:43.019 Rehberim yoktu ve çok az param vardı. 0:04:43.043,0:04:44.813 İspanyolca da bimiyordum. 0:04:45.547,0:04:47.644 Benden daha maceracı olan biri, 0:04:47.668,0:04:50.098 bunu bir fırsat anı olarak görebilirdi. 0:04:50.122,0:04:51.952 Fakat ben donup kaldım. 0:04:52.406,0:04:54.223 Sadece oturdum. 0:04:54.738,0:04:56.781 Sonra göz yaşlarına boğuldum. 0:04:57.357,0:04:59.728 Ancak paniklememe rağmen, 0:04:59.752,0:05:02.322 kafamda bir ses düşünüyordu: 0:05:02.346,0:05:04.683 "Vay be. Çok dramatikti. 0:05:04.707,0:05:07.406 Bu aşk işinde bir şeyleri gerçekten[br]doğru yapıyorum." 0:05:07.430,0:05:09.218 (Gülüşmeler) 0:05:09.242,0:05:13.762 Çünkü bir yanım aşıkken [br]acı çekmek istiyordu. 0:05:14.226,0:05:17.666 Şimdi çok garip geliyor, ama 22 yaşında 0:05:17.690,0:05:20.835 dramatik tecrübeler yaşamak istiyordum. 0:05:20.859,0:05:26.057 Ve o zaman mantıksız, öfkeli, mahvolmuş 0:05:26.081,0:05:27.305 ve yeterince tuhaftım. 0:05:27.329,0:05:30.705 Bunun bir şekilde beni henüz [br]terk eden adamla ilgili hislerimi 0:05:30.729,0:05:32.568 temize çıkardığını düşündüm. 0:05:34.163,0:05:38.526 Sanırım biraz çılgınlık istiyordum, 0:05:38.550,0:05:42.082 çünkü aşkın işleyiş şeklinin[br]böyle olduğunu düşünüyordum. 0:05:43.141,0:05:44.948 Bu gerçekten şaşırtıcı değildi, 0:05:44.972,0:05:47.426 bunu Wikipedia'ya göre düşününce, 0:05:47.450,0:05:49.723 sekiz film, 0:05:49.747,0:05:51.744 14 şarkı, 0:05:51.768,0:05:54.965 iki albüm ve [br]"Çılgın Aşk" adlı bir roman vardı. 0:05:55.837,0:05:58.963 Yaklaşık bir saat sonra[br]odamıza geri döndü. 0:05:58.987,0:06:00.138 Barıştık. 0:06:00.162,0:06:02.979 Beraber gezerek [br]mutlu bir hafta daha geçirdik. 0:06:03.003,0:06:04.435 Sonra eve döndüğümde, 0:06:04.459,0:06:09.443 "Çok müthiş ve harikaydı.[br]Gerçek romantizm bu olmalı." 0:06:09.989,0:06:11.704 diye düşündüm. 0:06:13.006,0:06:15.706 İlk aşkımı delilik gibi[br]hissetmeyi umuyordum 0:06:15.730,0:06:19.510 ve tabii ki bu beklentimi [br]çok güzel karşılamıştı. 0:06:19.941,0:06:21.632 Fakat birini böyle sevmek, 0:06:21.656,0:06:25.751 -sanki bütün varlığım onun da beni[br]sevmesine bağlıymış gibi- 0:06:25.775,0:06:27.868 benim ya da onun için 0:06:27.892,0:06:29.042 pek de iyi değildi. 0:06:29.850,0:06:33.551 Fakat sanırım bu aşk deneyimi [br]o kadar olağandışı değil. 0:06:34.026,0:06:38.237 Çoğumuz romantik aşkın ilk evrelerinde[br]biraz deli hissederiz. 0:06:38.815,0:06:42.631 Aslında bunun normal olduğunu doğrulayan[br]bir araştırma var. 0:06:43.280,0:06:45.166 Nörokimyasal olarak söylemek gerekirse, 0:06:45.190,0:06:49.752 romantik aşk ve zihinsel hastalığı [br]ayrıştırmak o kadar kolay değil. 0:06:51.046,0:06:52.197 Bu doğru. 0:06:52.221,0:06:56.780 1999 yılında yapılan bu araştırmada, 0:06:56.804,0:06:59.898 yeni aşık olan kişilerin[br]serotonin düzeyiyle 0:06:59.922,0:07:03.299 obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulan[br]kişilerin serotonin düzeyinin 0:07:03.299,0:07:06.048 çok benzediğini doğrulamak için [br]kan testleri kullandılar. 0:07:06.072,0:07:07.080 (Gülüşmeler) 0:07:07.104,0:07:09.801 Evet, düşük serotonin düzeyleri de 0:07:09.825,0:07:13.427 dönemsel duygusal bozukluk ve depresyonla 0:07:13.451,0:07:14.731 bağlantılıydı. 0:07:15.687,0:07:17.947 Dolayısıyla aşkın ruhsal durumumuz ve 0:07:17.971,0:07:22.319 davranışlarımızdaki değişimlerle bağlantılı [br]olduğuna dair bazı kanıtlar var. 0:07:22.343,0:07:26.350 Çoğu ilişkinin [br]böyle başladığını doğrulayan 0:07:26.374,0:07:30.064 başka araştırmalar da var. 0:07:30.660,0:07:34.823 Araştırmacılar, düşük serotonin düzeyinin[br]aşık olunan kişi hakkında 0:07:34.847,0:07:38.882 obsesif düşünmekle ilişkili [br]olduğuna inanıyor, 0:07:38.906,0:07:42.964 bu ise birinin beyninizde kamp kurduğunu[br]hissetmek gibi bir şey. 0:07:42.988,0:07:45.919 Pek çoğumuz ilk aşık olduğunda[br]böyle hisseder. 0:07:45.943,0:07:49.069 Fakat güzel haber şu;[br]bu her zaman çok uzun sürmez, 0:07:49.093,0:07:52.266 genellikle birkaç ay ile[br]birkaç yıl arasıdır. 0:07:53.352,0:07:56.160 Güney Amerika seyahatimden döndüğümde, 0:07:56.184,0:07:59.761 odamda çok yalnız vakit geçirdim. 0:07:59.785,0:08:01.345 Sevdiğim adamdan çaresizce[br]haber almayı bekleyerek 0:08:01.345,0:08:03.512 e-postalarımı kontrol ettim. 0:08:04.545,0:08:09.893 Arkadaşlarım cidden aşık olduğumu [br]anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına 0:08:09.917,0:08:11.866 ihtiyacım olmadığına karar verdim. 0:08:11.890,0:08:13.973 Böylece bir çoğuyla görüşmeyi kestim. 0:08:14.387,0:08:18.581 Belki de hayatımın en mutsuz yılıydı. 0:08:19.086,0:08:23.200 Sanırım acı çekmenin [br]benim işim olduğunu hissediyordum. 0:08:23.849,0:08:25.641 Çünkü acı çekersem, 0:08:25.665,0:08:28.332 onu ne kadar çok sevdiğimi [br]kanıtlayacaktım. 0:08:28.356,0:08:30.241 Kanıtlayabilirsem de 0:08:30.265,0:08:33.219 sonunda beraber olacaktık. 0:08:34.050,0:08:36.138 Esas delilik bu, 0:08:36.162,0:08:38.557 çünkü büyük acılar, 0:08:38.581,0:08:41.943 büyük mükafatlara eşittir diye[br]evrensel bir kural yok. 0:08:42.478,0:08:46.382 Ancak aşk konusunda sanki bu doğruymuş[br]gibi konuşuyoruz. 0:08:47.463,0:08:51.139 Yaşadığımız aşklar hem biyolojik[br]hem de kültüreldir. 0:08:51.774,0:08:54.233 Biyolojimiz beynimizde 0:08:54.257,0:08:57.411 bu mükafat döngüsünü başlatarak[br]bize aşkın güzel olduğunu söyler. 0:08:57.435,0:09:02.055 Aşkın bir tartışma veya ayrılık[br]sonrasında ızdıraplı olduğunu söyler, 0:09:02.079,0:09:04.689 böylece nörokimyasal ödül geri çekilir. 0:09:05.155,0:09:07.597 Aslında, -belki duymuşsunuzdur- 0:09:07.621,0:09:09.465 nörokimyasal olarak söylenirse, 0:09:09.489,0:09:12.923 bir ayrılık yaşamak [br]kokainden uzaklaşmaya çok benzer, 0:09:13.675,0:09:15.311 ki bunu rahatlatıcı buluyorum. 0:09:15.335,0:09:16.485 (Gülüşmeler) 0:09:17.066,0:09:19.898 Sonra kültürümüz dili,[br]aşkla ilgili bu düşünceleri 0:09:19.922,0:09:22.703 şekillendirmek ve [br]kuvvetlendirmek için kullanır. 0:09:22.727,0:09:25.351 Bu durumda acı, bağımlılık ve[br]delilikle ilgili 0:09:25.375,0:09:26.890 mecazlardan bahsediyoruz. 0:09:27.826,0:09:30.270 Bir çeşit geri bildirim döngüsü. 0:09:30.294,0:09:33.811 Aşk, güçlü ve bazen acı vericidir, 0:09:33.835,0:09:36.600 bunu kelimelerimiz ve [br]hikayelerimizle ifade ederiz, 0:09:37.182,0:09:39.680 ancak sonra kelimeler ve hikayeler bizi 0:09:39.704,0:09:43.166 aşkın güçlü ve acı verici olduğunu [br]beklemeye hazırlar. 0:09:43.955,0:09:47.128 Bana ilginç gelen, bütün bunların 0:09:47.152,0:09:49.875 ömür boyu tek eşliliğe değer veren[br]bir kültürde olmasıdır. 0:09:50.658,0:09:52.719 Bunu iki açıdan istiyoruz gibi: 0:09:52.743,0:09:55.094 Deli gibi hissetmek ve 0:09:55.718,0:09:58.864 tüm hayat boyu sürmesi için[br]aşık olmak istiyoruz. 0:09:59.561,0:10:01.124 Korkunç geliyor. 0:10:01.148,0:10:02.677 (Gülüşmeler) 0:10:03.853,0:10:05.449 Bunu çözmek için, 0:10:05.473,0:10:10.498 ya kültürümüzü ya da beklentilerimizi[br]değiştirmemiz gerekiyor. 0:10:11.408,0:10:15.001 Hepimiz aşıkken daha az pasif[br]olsaydık nasıl olurdu düşünün. 0:10:15.642,0:10:19.788 Daha özgüvenli, [br]daha açık fikirli, daha cömert olsaydık 0:10:19.812,0:10:23.113 ve aşık olmak yerine, 0:10:23.137,0:10:25.362 aşka dahil olsaydık. 0:10:26.223,0:10:28.152 Bunun çok şey istemek olduğunu biliyorum 0:10:28.176,0:10:31.650 ama bunu öneren ilk insan değilim. 0:10:33.012,0:10:35.521 "Metaforlar, Hayat, Anlam ve Dil" 0:10:35.545,0:10:40.659 adlı kitaplarında dil bilimci Mark Johnson[br]ve George Lakoff bu ikileme çok ilginç 0:10:40.683,0:10:41.901 bir çözüm sunuyor; 0:10:42.491,0:10:44.907 kullandığımız mecazları değiştirmek. 0:10:45.795,0:10:50.212 Benzetmelerimizin dünyayı deneyimleme[br]şeklimizi etkilediğini iddia ediyorlar. 0:10:51.071,0:10:54.569 Hatta yapacağımız eylemlere rehber [br]olarak hareket ediyorlar, 0:10:54.593,0:10:56.481 kendini gerçekleştiren kehanetler gibi. 0:10:57.489,0:11:01.045 Johnson ve Lakoff aşk için[br]yeni bir mecaz öneriyor: 0:11:01.977,0:11:04.091 Ortak yapılan bir sanat eseri olarak aşk. 0:11:04.872,0:11:07.922 Aşkı böyle düşünme şeklini çok beğendim. 0:11:09.028,0:11:12.550 Dil bilimciler mecazlardan[br]gereklilik olarak bahseder; 0:11:12.574,0:11:16.370 temel olarak, içinde barındırdığı [br]tüm çağrışımları ve düşünceleri 0:11:16.394,0:11:19.326 belli bir mecazla düşünme şekli. 0:11:19.350,0:11:22.259 Johnson ve Lakoff, ortak yapılan[br]bir sanat eserinin içerdiği 0:11:22.283,0:11:24.435 her şeye değinir: 0:11:24.976,0:11:29.131 Çaba, anlaşma, sabır, ortak amaçlar. 0:11:29.655,0:11:33.485 Bu fikirler uzun,romantik[br]ilişkilerde kültürel yatırımımızla 0:11:33.509,0:11:35.582 güzel bir şekilde düzene girer. 0:11:35.606,0:11:39.217 Ayrıca başka ilişki türleri için de[br]işe yarar; 0:11:40.020,0:11:45.676 -kısa süreli, geçici, çok aşklı, [br]tek eşli olmayan, aseksüel- 0:11:45.700,0:11:49.585 çünkü bu benzetmeler [br]başkasını sevme deneyimini 0:11:49.609,0:11:51.649 daha karmaşık fikirlere dönüştürür. 0:11:52.670,0:11:57.064 Yani, aşk ortak yapılan bir sanat eseriyse 0:11:57.088,0:12:00.500 aynı zamanda estetik bir deneyimdir. 0:12:01.524,0:12:03.419 Aşk öngörülemez, 0:12:04.153,0:12:06.177 aşk yaratıcıdır, 0:12:06.898,0:12:11.031 aşk iletişim ve disiplin gerektirir, 0:12:11.055,0:12:14.244 sinir bozucu ve[br]duygusal olarak talep edicidir. 0:12:14.677,0:12:18.027 Aşk hem neşeyi hem de acıyı barındırır. 0:12:18.742,0:12:22.361 Sonuç olarak, yaşanılan her aşk farklıdır. 0:12:23.759,0:12:25.386 Gençken, 0:12:25.410,0:12:30.078 aşktan daha fazlasını talep etmek[br]hiç aklıma gelmemişti. 0:12:30.102,0:12:33.795 Oysa aşk ne sunarsa hemen [br]kabul etmek zorunda değildim. 0:12:34.775,0:12:38.104 14 yaşındaki Juliet ilk aşık olduğunda, 0:12:38.128,0:12:42.053 ya da 14 yaşındaki Juliet, [br]daha dört gün önce tanıştığı 0:12:42.077,0:12:44.714 Romeo'dan ayrı kalamazken 0:12:44.738,0:12:48.548 üzgün ya da endişeli hissetmiyordu. 0:12:49.022,0:12:50.379 Ne haldeydi? 0:12:50.403,0:12:51.697 Ölmek istiyordu. 0:12:52.236,0:12:53.387 Değil mi? 0:12:53.411,0:12:55.880 Küçük bir dipnot, oyunun üçüncü perde, 0:12:55.904,0:12:57.212 beşinci sahnesinde, 0:12:57.236,0:12:59.057 Romeo ölmemiş. 0:12:59.641,0:13:00.981 Yaşıyor, 0:13:01.005,0:13:02.393 sağlıklı, 0:13:02.417,0:13:04.611 şehirden yeni sürülmüş. 0:13:05.853,0:13:11.854 16. yy Verona'sının günümüz Kuzey [br]Amerika'sının tersi olduğunu anlıyorum. 0:13:11.878,0:13:14.856 Bu oyunu ilk okuduğumda, 0:13:14.880,0:13:17.273 14 yaşındayken 0:13:17.297,0:13:19.980 Juliet'in acı çekmesini anlıyordum. 0:13:21.295,0:13:26.652 Aşkı sadece kendi kontrolüm ve[br]rızam dışında başıma gelen bir şeydense, 0:13:26.676,0:13:29.120 hayran olduğum biriyle ulaşacağım[br]bir şeymiş gibi, 0:13:29.144,0:13:31.666 farklı bir çerçeveye oturtmak, 0:13:31.690,0:13:33.295 bana güç veriyor. 0:13:33.779,0:13:35.397 Hâlâ zor. 0:13:35.421,0:13:40.953 Aşk hâlâ bütünüyle çıldırtıcı, [br]bazı günler ezici, 0:13:40.977,0:13:43.092 çok üzgün hissettiğim zamanlarda, 0:13:43.116,0:13:44.526 kendime hatırlatmam gerekiyor: 0:13:44.995,0:13:48.339 Bu ilişkide benim görevim,[br]partnerimle beraber yapmak istediğim şeyi 0:13:48.363,0:13:50.414 konuşmak. 0:13:51.923,0:13:54.257 Kolay da değil. 0:13:54.756,0:13:58.203 Ancak delillik hissine [br]kapılma alternatifinden 0:13:58.672,0:14:01.449 daha iyidir. 0:14:02.839,0:14:08.196 Aşkı böyle yorumlamak, birinin sevgisini[br]kaybetme ya da kazanma konusu değil. 0:14:08.761,0:14:12.359 Bunun yerine,partnerinize güvenmeyi 0:14:12.383,0:14:15.457 ve güvenmenin zor olduğu zamanlarda[br]bunları konuşmayı gerektirir, 0:14:15.481,0:14:17.927 ki bu çok basit geliyor. 0:14:17.951,0:14:22.447 Fakat gerçekten devrim niteliğinde,[br]radikal bir tutum. 0:14:23.062,0:14:26.326 Çünkü, kendinizi ve[br]ilişkinizde kazandığınız veya 0:14:27.230,0:14:30.371 kaybettiğiniz şeyi düşünmeyi bırakmaya 0:14:30.395,0:14:33.792 ve ne vereceğinizi düşünmeye başlarsınız. 0:14:34.811,0:14:38.216 Aşkı böyle yorumlamak, "Hey, [br]biz pek de iyi ortaklar değiliz. 0:14:38.240,0:14:43.070 Belki de bu bize göre değil." gibi şeyler[br]söylememizi mümkün kılar. 0:14:43.733,0:14:47.594 Ya da "Bu ilişki tahminimden[br]daha kısa sürdü, 0:14:47.618,0:14:49.790 ama yine de güzeldi." deriz. 0:14:50.836,0:14:53.626 Ortak sanat eserinin güzel yanı; 0:14:53.650,0:14:56.741 kendi kendini boyamayacak, çizmeyecek[br]ya da yontmayacak olmasıdır. 0:14:57.098,0:15:01.009 Aşkı böyle yorumlamak, nasıl görüneceğine[br]karar vermemizi mümkün kılar. 0:15:01.033,0:15:02.184 Teşekkür ederim. 0:15:02.208,0:15:04.231 (Alkışlar)