Return to Video

2.7 - Dil

  • 0:02 - 0:05
    Dil
  • 0:05 - 0:10
    Parasal sistem, daha verimli bir dile dayanmıyor,
  • 0:11 - 0:14
    hala yoruma açık olan eski bir dili destekliyor.
  • 0:15 - 0:18
    Bilginin bol miktarda ve Internet aracılığıyla
  • 0:18 - 0:22
    kolayca ulaşılabilir olduğu günümüzde bu,
  • 0:22 - 0:25
    bilgi israfına ve kaosa yol açıyor.
  • 0:26 - 0:29
    Kütüphaneye gidip Wright Kardeşlerle ilgili bir kitap ödünç aldım.
  • 0:29 - 0:34
    Fakat ellerim titriyordu, uçakların nasıl uçtuğunu öğrenmek istiyordum.
  • 0:34 - 0:41
    Kitabı açtığımda ne göreyim? "Mayıs ayının güneşli bir günüydü, ve Bayan Orville Wright çamaşır asıyordu."
  • 0:41 - 0:44
    Bu beni ne kadar rahatsız etti, anlatamam.
  • 0:44 - 0:46
    Kitap bana bilmek istediğim şeyi söylemiyordu.
  • 0:46 - 0:50
    Kitabın çoğu "Mayıs ayının güneşli bir günü" gibi saçmalıklarla doluydu.
  • 0:50 - 0:55
    Kitabın sonuna doğru bir güvercini öldürüp kanatlarına tel geçirdikleri,
  • 0:56 - 1:00
    ve de bu sayede kanatları aşağı yukarı oynatabildikleri yazıyordu. Kitapta verilen bilgi buydu!
  • 1:00 - 1:05
    Okulda okuduğun kitapların tamamı "Mayıs ayının güneşli bir günü" türünden şeylerle dolu
  • 1:05 - 1:09
    ve sonrasında da okumayı baştan öğrenmen gerekiyor.
  • 1:09 - 1:15
    Ben de bir sürü teknik dergi satın alıyorum. Bazen bir doktor müthiş bir fikirle ortaya çıkıyor.
  • 1:16 - 1:22
    Ve kitap Dr. Jones'un Shirley, Jennifer ve Bill isimli üç çocuğu olduğunu söylüyor.
  • 1:22 - 1:27
    Ben bunu bilmek istemiyorum. Ben, onun tıbba nasıl bir faydası olduğunu öğrenmek istiyorum.
  • 1:27 - 1:32
    Ancak bunun yanında, adamın hayatıyla ilgileniyorsan, o zaman aradığın cevap orada.
  • 1:32 - 1:34
    Bugün dünyaya yayılan o kadar çok bilgi var ki
  • 1:34 - 1:37
    "Mayıs ayının güneşli bir günü" gibi şeylerle kaybedecek vaktimiz yok.
  • 1:40 - 1:47
    Bana daha önce kelimeleri kullanmayı bırakabileceğimizi söylemiştiniz. Bu doğru mu?
  • 1:47 - 1:51
    Arthur C. Clarke da buna benzer bir şey söylemişti.
  • 1:51 - 1:57
    "Bilgisayarların kullanacağı ve anlam ilişkileri güçlü olan bir dil olabilir."
  • 1:57 - 2:01
    "Şairlerin kullandığı dil ise sevginin dili."
  • 2:02 - 2:04
    O da, "İnsanların iki farklı dile ihtiyacı olabilir.
  • 2:05 - 2:08
    Biri romantik, diğeri ise teknik bir dil olabilir."
  • 2:10 - 2:14
    Romantik diller, illa ki ortaya pek çok sorun çıkaracak.
  • 2:14 - 2:17
    Problemin temelinde yatan şey
  • 2:17 - 2:21
    gerçek dünyayla örtüşmeyen dilimiz.
  • 2:21 - 2:24
    Kendi kendine, "Tanrım, bu asla böyle olmamalıydı!
  • 2:24 - 2:27
    O çocuklar çok gençti, başlarına gelen çok korkunç bir şey.
  • 2:27 - 2:29
    Bu böyle olmamalıydı." dediğinde
  • 2:29 - 2:35
    Olan şeyler gerçek. Sen de olan şeyin gerçek olan şeyin gerçek olmaması gerektiğini düşünüyorsun. Bu da sana acı veriyor.
  • 2:35 - 2:41
    Eğer gerçeklik anlayışın fiziksel dünyayla örtüşmüyorsa acı çekebilirsin.
  • 2:42 - 2:44
    Bu tür şeyleri hep duyuyorsun.
  • 2:44 - 2:47
    "Hepsi çok gençti ve içinde bulundukları bina tamamen yandı."
  • 2:47 - 2:50
    Bunun herhangi bir şeyle alakası var mı? Bu soruya verilecek tek cevap
  • 2:51 - 2:54
    binaları yangına ihtimal bırakmayacak şekilde inşa etmek.
  • 2:55 - 3:00
    Görüyorsun ki konuştuğumuz şekilde konuşmanın herhangi bir şeyle ilgisi yok.
  • 3:00 - 3:03
    Bugünkü dilimizin ne kadar berbat olduğunu sana şöyle anlatayım:
  • 3:03 - 3:06
    Bir "İyi haftasonları" gibi şeyler diyoruz, değil mi?
  • 3:07 - 3:10
    Neden "İyi hayatlar" demiyorsun? Sonuna kadar git.
  • 3:11 - 3:12
    Anlıyor musun?
  • 3:12 - 3:18
    Veya "İyi tatiller" diyoruz. İyi hayatlar. Sonuna kadar git.
  • 3:18 - 3:24
    Diğer bir deyişle, Kiliselerimiz gidip tankları bile kutsuyor. Bunların hepsi Deccal.
  • 3:24 - 3:28
    İsa için her zaman para istiyorlar. Tanrının paraya ihtiyacı var.
  • 3:28 - 3:32
    Tanrının hiç paraya ihtiyacı yok. Bu insanlara ait bir kavram.
  • 3:32 - 3:37
    Tanrı Amerikayı korusun! Sen kimsin ki Tanrı'ya kimi kutsayacağını söylüyorsun?
  • 3:37 - 3:39
    Tanrının yanımızda olduğunu ne cüretle söylüyorsun?
  • 3:39 - 3:43
    Sen Tanrı adına düşünüyorsun. Bunu anlamıyor musun?
  • 3:43 - 3:47
    Gelecekteki çocuklar dönüp baktıklarında diyecekler ki: "Görmüyor musun?
  • 3:48 - 3:54
    Yolsuzluğunü, suçun, savaşın ve şiddetin çoğundan para sorumlu.
  • 3:54 - 3:59
    İnsan davranışını şekillendiren de çevre, doğumdan beri sahip olduğun bir yetenek değil."
  • 3:59 - 4:03
    Çevre, insan davranışının her yönünü etkiliyor.
  • 4:03 - 4:07
    Tabii bu, beyninde hasar yoksa doğru. Ayrıca, bu hasarın kaynağı da çevre.
  • 4:07 - 4:11
    Yetersiz beslenme de beyni etkileyebilir.
  • 4:11 - 4:16
    Görüyorsun, pek çok bilgiye ihtiyacımız var. İnsanların daha iyi bilgilendirilmesi gerekiyor.
  • 4:16 - 4:22
    En zor iş ise önemli olan bilgileri diğerlerinden ayırmak.
  • 4:22 - 4:27
    Zeka da bundan ibaret: Pek çok durumdan önemli bilgileri alabilmek.
  • 4:27 - 4:32
    Bunu sadece zeka testlerinde değil pek çok durumda uygulayabilmek.
  • 4:35 - 4:42
    Şu anda iletişim bilimi diye bir şey gerçekte yok.
  • 4:42 - 4:47
    Daha iletişim bilimi yok
  • 4:47 - 4:52
    ancak sınırlı miktarda iletişim kurabiliyoruz.
  • 4:52 - 4:56
    Bir kadın, dikiş makinasını gayet iyi kullanabilirken
  • 4:57 - 5:00
    bir fizyologla iletişim kuramıyor.
  • 5:02 - 5:04
    Ya da sadece sınırlı bir iletişim kurabiliyor.
  • 5:05 - 5:13
    Dolayısıyla, farklı tür davranışlara ve farklı değerlere sahne olan
  • 5:13 - 5:18
    bir toplumda iletişim kurmak, karşı tarafa birşeyler iletmenin garantisi değil.
  • 5:18 - 5:23
    Dilimiz, diğer insanların kontrol etmeye çalışıyor.
  • 5:24 - 5:28
    Davranışları kontrol edemiyor,
  • 5:28 - 5:36
    sadece deniyor. İnsanlar, değerlerini başkalarına aşılayabileceklerini düşünerek kitap yazıyorlar.
  • 5:36 - 5:39
    Kitaplar ise büyük resmin sadece bir parçası.
  • 5:39 - 5:44
    Başka pek çok şey var: Diğerleriyle karşılıklı konuşmak.
  • 5:45 - 5:50
    Net olmadığın konularda fikir ayrılıkları...
  • 5:51 - 5:57
    Sana diyorum ki nöroloğun problemin ne olduğu konusunda en ufak fikri yok. Çünkü sorun sosyal.
  • 5:57 - 6:03
    Anlamıyor çünkü sadece beyin üzerine, beynin nasıl çalıştığı üzerine çalışıyor.
  • 6:03 - 6:07
    Beyin çalışmıyor, sadece farklı kültürlere tepki veriyor.
  • 6:08 - 6:12
    Anlıyor musun? Beyin nasıl çalışır gibi bir soruyu
  • 6:12 - 6:15
    kültürün dışından soramazsın.
  • 6:17 - 6:22
    Bunu yapamazsın. Nasıl yürüyoruz sorusu gibi bu.
  • 6:22 - 6:27
    Eh, eğer yerçekimi bizimkinin onda biri kadar olan bir gezegende olsan,
  • 6:27 - 6:31
    Biri gelip, haydi gel, 20 mil yürüyelim dese, tamam yürüyelim derdin.
  • 6:31 - 6:34
    Çünkü yerçekimi seni çok rahatsız etmezdi.
  • 6:34 - 6:41
    Ancak, yerçekimi bizimkinin beş katı olan bir gezegende biri gelip, 100 feet yürüyelim dese, bu çok uzun bir mesafe derdin.
  • 6:42 - 6:45
    Anlıyor musun? Çünkü çevreye tepki veriyorsun.
  • 6:47 - 6:54
    Dilim amacı iletişim kurmak değil, diğer insanların davranışlarını kontrol etmek.
  • 6:55 - 7:01
    Birine gidip, "Çimleri biçersen, sana 5 papel veririm" diyorsun. - "Hayır." - "10 papel?" -Evet.
  • 7:04 - 7:07
    Para, sınırlı bir kontrol mekanizması.
  • 7:09 - 7:15
    Bir kıza gidip seks karşılığında 5 dolar önerirsen, bu çok gücüne gider.
  • 7:15 - 7:22
    Ama ona bir milyon dolar verirsen, biraz düşünmesi gerekebilir. Ahlakçı biri olmasına rağmen.
  • 7:23 - 7:27
    Bu anlaşma için uyguladığı değerleri toplumsal ahlak belirliyor.
  • 7:28 - 7:33
    Başka türlü 40 yıl çalışıp bu tür bir fırsatla asla karşılaşamayabilirler.
  • 7:33 - 7:38
    Peki, bu bir fırsat mı? Kimileri için rencide edici olabilir.
  • 7:39 - 7:44
    "Aklını kullan" dil değil.
  • 7:46 - 7:51
    "Aptalsın, aptalsın." Burada ne dil, ne de iletişim var.
  • 7:52 - 7:58
    "Bunu yapmamalıydın." İletişim yok. Veya "Senden nefret ediyorum!" Yine iletişim yok.
  • 7:59 - 8:04
    Tabii, şunun demezsen: "Musluk açık kalmış, lavabo taşmış.
  • 8:05 - 8:10
    Temizlemek için 4 saat uğraştım. Bunu tekrar etmemeye çalış yoksa seni musluğun yanına yaklaştırmam."
  • 8:12 - 8:20
    Değil mi? Ne yapman gerekiyorsa onu söylüyor. Kısacası, yolumuz uzun. Dilin çoğu gürültüden ibaret.
  • 8:21 - 8:24
    İnsanlar oturup konuştuktan
  • 8:24 - 8:28
    üç gün sonra gidip ne konuştuklarını sorsan
  • 8:28 - 8:32
    bilmiyorum derler. Çünkü konuştukları önemsizdir.
  • 8:33 - 8:37
    Normal insanlar oturup konuştuklarında, genelde bir şey demezler.
  • 8:37 - 8:39
    Bir şey diyemezler.
  • 8:49 - 8:54
    [ Alternatif Çözümler ]
  • 8:58 - 9:02
    İki dil: Biri yoruma açık değil.
  • 9:02 - 9:06
    Matematik, kimya veya fizik gibi.
  • 9:06 - 9:08
    Diğeri ise "duygusal,"
  • 9:08 - 9:11
    senin şimdi kullandığın dil gibi, ancak el ve yüz hareketleri
  • 9:11 - 9:18
    ve de başka işaretlerle organize edilmiş ve evrensel hale getirilmiş.
  • 9:18 - 9:22
    Unutma ki cümle cümle konuşmamız gerekiyor çünkü arada nefes almamız gerek.
  • 9:22 - 9:27
    Ama turbo akciğerlere sahip olsak... Anlıyor musun? Hava hep geliyor olsa
  • 9:27 - 9:32
    cümle kullanarak konuşmamız veya cümleler halinde yazmamız gerekmez.
  • 9:33 - 9:38
    Nefesimiz tükeniyor, sonra duruyoruz. Sonra da başka bir şey söylüyoruz. Anlıyor musun?
  • 9:38 - 9:42
    Nereye varmaya çalıştığımı görüyor musun? Gerçekten gelişkin bir medeniyet olsa
  • 9:43 - 9:47
    ve uzayda bir milyon ışık yılı yol katabilseler. Gelecekleri nokta bu olurdu.
  • 9:47 - 9:51
    Kelimeler yerine
  • 9:51 - 9:53
    aaaa eeee aaaa... diye konuşurlardı. Aynen böyle.
  • 9:54 - 9:59
    Sen "adam ve gemi" diyorsun. Bir dilin olduğu için
  • 9:59 - 10:01
    kelimeleri bölüyorsun.
  • 10:02 - 10:06
    Ama gelecekte iletişim, şarkı gibi olacak.
  • 10:07 - 10:11
    Bu çözüm her ne kadar uygulanabilir olsa da
  • 10:12 - 10:17
    insanlar kültür, dil, fikir veya milliyetçilik
  • 10:17 - 10:21
    veya insanları işçiye çeviren bir eğitim sistemi yüzünden bir birinden ayrı düştükleri için
  • 10:21 - 10:29
    parasal sistemin içinde daha işe yarar dillerin ortaya çıkmasının önünde büyük engeller var.
  • 10:32 - 10:38
    İnsanlar iletişim kurmaya çalıştığında, bir dili paylaşmaya çalışıyorlar.
  • 10:39 - 10:46
    bunların hepsi belli davranışların ödüllendirilmesinden kaynaklanıyor.
  • 10:47 - 10:52
    Bir felsefen varsa veya bir ülkeyi yönetiyorsan
  • 10:52 - 10:58
    ya da biri sana ülkeni bırakıp İsviçre'de bir eve taşınman için
  • 10:58 - 11:03
    iki milyon dolar verse, bankaya iki milyon dolar yatırsa
  • 11:03 - 11:07
    buradaki iki milyon dolar bir ikna aracı
  • 11:07 - 11:10
    veya bir iletişim aracı. Anlıyor musun?
  • 11:11 - 11:20
    Bu sebepten ötürü, parasal sistemin içinde, avantaj sağlamanın belli yollarının olduğu bir sistem dahilinde böyle bir şey mümkün değil.
  • 11:20 - 11:28
    Eğer iletişimin sana sunduğu avantaj ortadan kalkarsa, bu tür bir iletişim tarzını öğrenmen için bir sebep kalmaz.
  • 11:28 - 11:32
    Bundan ötürü parasal sistem zor, hem de çok zor
  • 11:33 - 11:37
    olan iletişim yollarını ödüllendiriyor.
  • 11:37 - 11:42
    İnsanlar farklı kültürlerden geliyorlarsa, iletişim kuramıyorlar.
  • 11:42 - 11:44
    Ya da iletişimleri sınırlı kalıyor.
  • 11:44 - 11:49
    Eğer bir Kızılderili kabilesinin felsefesi diğer kabileninkinden farklıysa
  • 11:50 - 11:54
    iletişim kurmak istemeyebilirler. Çünkü iletişim, kabile üyelerinin
  • 11:54 - 12:00
    davranışını bozabilir. Ancak ortak bir düşman ortaya çıkarsa,
  • 12:00 - 12:06
    kabileler düşmanı yenmek için geçici bir süreliğine güçlerini birleştirebilir.
  • 12:06 - 12:08
    Ancak oturup iletişim kurmazlar, onların iletişimi
  • 12:08 - 12:17
    farklılaştırıcı avantajlar sağlayan pozisyonlarını koruyacak şekilde gerçekleşiyor.
  • 12:17 - 12:23
    İletişim kurmak istemiyorlar, durumlarını korumaya çalışıyorlar.
  • 12:24 - 12:32
    Bilim insanları, yeni bir iletişim yolu geliştirmek isteyen bilim insanları var.
  • 12:33 - 12:36
    Ancak bilim insanlarının bile çıkarları var.
  • 12:36 - 12:42
    Dolayısıyla, onları iletişimi de farklı çıkarların etkisi altında.
  • 12:43 - 12:48
    Kimse, ben saf iletişim istiyorum,
  • 12:49 - 12:54
    kültürünü, avantajlarını, güzel evini,
  • 12:55 - 13:02
    para kazanmayı bırak diyecek kadar saf değil. Bunaların hepsi esasen birer engel. Ancak, bir başkasıyla iletişim kurmak
  • 13:02 - 13:09
    istiyorsan, belli avantajlar sunarsın, ya da bir başka deyişle, hediyeler verirsin
  • 13:10 - 13:12
    ve bu sayede sana gelip ne demek istediğini sorarlar.
  • 13:13 - 13:16
    Gelip, senin toprağını alıyoruz
  • 13:16 - 13:20
    çünkü bu toprakları senden daha verimli bir şekilde işleyebiliriz
  • 13:20 - 13:23
    deseler, kimse "Müthiş! Buyurun!" demez.
  • 13:24 - 13:28
    Herkesin bir çıkarı var ve bu çıkarı muhafaza ediyorlar.
  • 13:29 - 13:33
    Bu sebepten ötürü gezegenlerin doğasıyla ilgili bir iletişim kurman, insanlara kendini dinletmen
  • 13:34 - 13:40
    mümkün. Bu, onların gelirini, hayat tarzını veya değerlerini etkilemiyor.
  • 13:41 - 13:45
    İnsanlara, ayın dünya etrafında dönerken dünyaya dönük yüzünün hep aynı kaldığını söylesen
  • 13:45 - 13:47
    bunu dinlerler.
  • 13:48 - 13:53
    Ancak onların avantajlarına engel olan şeyler söylersen,
  • 13:53 - 13:57
    iletişim başarısız olur. Ya da hiç iletişim olmaz.
  • 13:58 - 14:03
    Gelecekte, tüm ilkel insanlar güncellenecek
  • 14:03 - 14:06
    bir antropolik çalışmanın hedefi olmayacaklar.
  • 14:06 - 14:13
    Bir iletişim bilimi mümkün mü? Bence değil,
  • 14:13 - 14:16
    var olan sistemler dahilinde mümkün değil.
  • 14:16 - 14:23
    Sistem, iletişimi otomatikman kesmek üzerine kuruluysa
  • 14:40 - 14:43
    ve bilimin sunduğu bilgileri aktarmaya başlarsan
  • 14:43 - 14:46
    durum, saçma derecede tehlikeli bir hale geliyor.
  • 14:46 - 14:49
    Etrafta bu kadar çok bilgi varken, bu kadar sulandırılmış
  • 14:49 - 14:53
    ve anlamsız bir dile arkanı dayayamazsın.
Title:
2.7 - Dil
Description:

http://tromsite.com - Çok kapsamlı ve çok iyi organize edilmiş bir belgesel. (indir, youtube'dan izle, altyazılar, jenerik, paylaş, katkıda bulun, ve daha pek çok şey)

Belgeselin içeriği :
-------------------------------------------------------------------------
TROM (Benim Gerçekliğim), şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı belgeseldir. Ayrıca, şimdiye kadar her şeyi analiz etmeye çalışan tek belgeseldir: bilimden parasal sisteme kadar herşeyi içeren TROM, herkesin hayatını iyileştirecek somut çözümler de sunuyor.

Dünyayı görmenin yeni ve 'gerçekçi' bir yolu.

"Büyük Patlamadan bugüne ve geleceğe."
-------------------------------------------------------------------------

more » « less
Video Language:
English
Duration:
14:59
harunkucuk added a translation

Turkish subtitles

Incomplete

Revisions