Return to Video

2.9 Adalet

  • 0:03 - 0:08
    Adalet
  • 0:10 - 0:14
    Parasal sistem dahilinde kullandığımız dil, yoruma açıktır
  • 0:14 - 0:19
    davranışlarımız ise eşitlikçi olmayan bir çevre tarafından üretilir.
  • 0:19 - 0:23
    Eğer genlerimizin bizi belli hareketlere meyilli hale getirdiğini düşünürsek
  • 0:23 - 0:27
    bu olan adalet sisteminin işe yaramadığı anlamına gelir.
  • 0:28 - 0:32
    Eğer çevre, herkes için aynı olsa ve genleri de hesaba katsak
  • 0:32 - 0:35
    o zaman adalet sistemi daha adil olurdu.
  • 0:36 - 0:40
    Ancak, neden bir adalet sistemine ihtiyaç duyuyorsun? Adaletsizlik olduğu için mi?
  • 0:41 - 0:43
    Peki, neden adaletsizlik var?
  • 0:43 - 0:47
    Çevreden ötürü olduğu için, mal ve hizmetler kısıtlı olduğu için
  • 0:47 - 0:49
    ve de insanlar arasında eşitsizlik olduğu için mi?
  • 0:50 - 0:53
    Parasal sistemde insanlar eşit değildir.
  • 0:53 - 0:57
    Sosyal sınıflar arasında çok büyük farklar olabilir.
  • 0:57 - 1:01
    Dolayısıyla, adalet sistemi parasal sistemin içinde de işe yaramaz.
  • 1:02 - 1:07
    Adalet sadece kabul edilmiş bir fikirdir, daha fazlası değil.
  • 1:14 - 1:18
    Daha da kötüsü...suç teşkil eden davranışlar.
  • 1:18 - 1:20
    Seri katil nedir?
  • 1:20 - 1:24
    Seri katil, makineli tüfeğiyle bir sürü insan öldüren kişi midir?
  • 1:24 - 1:27
    Ya da katil kimdir? Suçlu kimdir?
  • 1:27 - 1:32
    Kral Süleyman'ın binlerce eşi vardı. Bugün olsa çok eşlilikten tutuklanırdı.
  • 1:33 - 1:39
    Dolayısıyla, geçmişte "takdir edilecek davranış" sayılan şeylerin bugün bir anlamı yok.
  • 1:39 - 1:43
    Bence gelecekte bütün avukatlar suçlu gibi görülecek.
  • 1:44 - 1:48
    Ayrıca tüm politikacılar suçlu gibi görünecek.
  • 1:48 - 1:51
    Çünkü onlar, insanların duymak istediği şeyleri söylüyorlar
  • 1:51 - 1:54
    ve her zaman doğruyu söylemiyorlar. Çünkü doğruyu söyleyerek bir yere varamazlar.
  • 1:54 - 1:59
    Bence, sigorta şirketlerinin kontratlara bazı şeyleri küçük harflerle yazdıkları şeyler
  • 1:59 - 2:01
    suç işleme niyetiyle yazılmıştır.
  • 2:01 - 2:05
    Dolayısıyla, kimin suçlu olduğunu içinde yaşadığın kültür belirler.
  • 2:05 - 2:08
    Romalılar Hristiyanları aslanlara yedirdiğinde
  • 2:08 - 2:10
    bu suç sayılmıyordu.
  • 2:11 - 2:14
    Bugün suç sayılır.
  • 2:14 - 2:18
    Dolayısıyla, bugün dünyada ne kadar suç olduğundan bahsetmeden önce,
  • 2:18 - 2:22
    insanlara suçla ne kastettiklerini sor. Yanıltıcı reklamlardan mı bahsediyorlar?
  • 2:22 - 2:27
    İlaç firmalarının haplarla ilgili iddialarından mı?
  • 2:27 - 2:32
    Bir doktor sana ameliyata ihtiyacın olduğunu söylediğinde
  • 2:32 - 2:37
    evinin veya yeni teknesinin taksidini mi ödemeye çalışıyor, yoksa gerçekten ameliyata mı ihtiyacın var?
  • 2:37 - 2:41
    Kısaca, neyin suç teşkil ettiğini
  • 2:41 - 2:46
    sen açıkça tanımlamazsan neyin suç teşkil söylemek çok zor.
  • 2:46 - 2:52
    Suçlunun en son tanımı ise yakalanan kişi.
  • 2:55 - 3:01
    Bir yargıca gidip ona yaptığı her şeyin temelinde cehalet olduğunu söyleyemezsin?
  • 3:02 - 3:05
    Bunu nereden biliyorsun? Ne kastediyorsun? diyebilir.
  • 3:05 - 3:11
    Eğer sana böyle cevap veren bir yargıç bulursan yolun yarısını katetmiş sayılırsın.
  • 3:12 - 3:15
    Bana ne kastediyorsun diye soran biriyle henüz karşılaşmadım.
  • 3:15 - 3:19
    Eğer bir hakime gidip yaptığı her şeyin yanlış ve gerçek dışı olduğunu söylersen
  • 3:20 - 3:23
    Kafa avcısı bile olabilirsin dersen
  • 3:23 - 3:27
    İnsanları tanımadan onları yargılıyorsun, hapse atıyorsun
  • 3:27 - 3:32
    merhamet göstermiyorsun, insanlara daha önce hapse girdikleri için suçlu muamelesi yapıyorsun dersen...
  • 3:32 - 3:36
    Onun ölçüsü bu, çağrısımsal bellek olan bu.
  • 3:37 - 3:42
    Dolayısıyla, tüm davranışlarımızı çağrışımsal belleğimiz belirler. Bu ne demek biliyor musun?
  • 3:43 - 3:47
    Senin deneyimin, hakikat değil.
  • 3:48 - 3:52
    Bir avukat tutacak parası olan çok insan var.
  • 3:52 - 3:56
    Onlar, onlar tarafından tecavüze uğradığını iddia eden birine dönüp
  • 3:56 - 4:01
    başka bir mahkemede aynı şeyi bir başkası için dememiş miydin diyebilir
  • 4:01 - 4:04
    veya tecavüze uğrayan kişiyi ucuz bir fahişeymiş gibi gösterebilir.
  • 4:04 - 4:05
    Anlıyor musun?
  • 4:05 - 4:10
    Yeterince iyi bir avukatın varsa, avukat herhangi bir kişinin dediği herhangi bir şeyi alıp
  • 4:10 - 4:13
    şekilden şekile sokabilir. Anlıyor musun?
  • 4:14 - 4:20
    Paran ancak vasat bir avukata yetiyorsa, iki yılını hapiste geçirebilirsin.
  • 4:20 - 4:27
    İyi bir avukatın varsa, iki hafta veya bir ay göz altında geçirirsin.
  • 4:28 - 4:33
    Dolayısıyla, avukatların sadece buna bakarak ne kadar yozlaşmış oldukarını anlamaları lazım.
  • 4:33 - 4:41
    Eğer benim tutabileceğimden daha iyi bir avukat tutabiliyorsan, yozlaşmışsın. Seni savunan avukat da yozlaşmış.
  • 4:41 - 4:46
    İnsanlar dürüst olsa, diğer avukat dönüp, sana katılmamam mümkün değil derdi.
  • 4:46 - 4:48
    Avukatlar dürüst olsa.
  • 4:53 - 4:58
    Bu adalet sisteminin cezası, insanları sistemin sunduklarından yoksun bırakmak.
  • 4:59 - 5:03
    Maldan, hizmetten, erişimden, bilgiden yoksun bırakıp
  • 5:03 - 5:06
    onu neredeyse boş bir odada hapsetmek.
  • 5:07 - 5:10
    Ancak başta bu mal ve hizmetleri edinebilmek için
  • 5:10 - 5:13
    parasal sistem için çalışman gerekiyor.
  • 5:13 - 5:15
    Bunu unutma.
  • 5:16 - 5:20
    Dolayısıyla, adalet sistemi, insanın parasal sisteme
  • 5:20 - 5:26
    katılmasını engelliyor, ve onu bir süreliğine neredeyse boş bir odaya hapsediyor.
  • 5:27 - 5:32
    Bakalım hapishanelerin mahkumlar ve gardiyanlara ne yaptığına bakalım:
  • 5:33 - 5:40
    70lerin başında, Stanford Üniversitesi psikologlarından Philip Zimbardo hapishanelerle ilgili bir çalışma yürütüyordu...
  • 5:40 - 5:47
    Stanford psikoloji binasının bodrum katında bir hapishane kurdu
  • 5:47 - 5:51
    katılan öğrenciler ise kapsamlı testlerden geçiriliyordu.
  • 5:51 - 5:55
    Katılmak için psikolojik ve fiziksel olarak sağlıklı olmaları gerekiyordu.
  • 5:55 - 6:02
    Bazı öğrenciler rastgele seçilerek mahkum, diğerleri ise gardiyan oldu.
  • 6:02 - 6:08
    Araştırmacılar, mahkumları evlerinde veya yatakhanelerinde tutuklayarak şaşırttı.
  • 6:09 - 6:14
    Öğrencileri hapsederken yapılanlar, onları yeni mütevazı konumlarına alıştırmak için gerçekleştirilen bir ritüel.
  • 6:14 - 6:18
    Mahkum öğrenciler her gün 24 saat boyunca küçük hücrelerde, normal çevrelerinden uzakta kaldılar.
  • 6:18 - 6:30
    Mahkum 819 kötü bir şey yaptı!
  • 6:30 - 6:34
    Gardiyanların vardiyası ise sadece 8 saatti.
  • 6:34 - 6:38
    İşten çıktıktan sonra normal öğrencilik rutinlerine dönüyorlardı.
  • 6:40 - 6:43
    Ortaya çıkan sonuçlar Zimbardo dahil herkesi şaşırttı.
  • 6:44 - 6:46
    İlüzyon gerçeğe dönüştü
  • 6:46 - 6:52
    Ve de dünyayla kişinin gerçek kimliği arasındaki duvar yıkıldı.
  • 6:58 - 7:01
    İyi aile çocukları acımasız gardiyanlara dönüştü.
  • 7:01 - 7:04
    Sağlıklı çocuklar hasta oldu.
  • 7:04 - 7:08
    Faal olanlar, pasifleştiler, zombileşmiş mahkumlara dönüştüler.
  • 7:09 - 7:11
    Deneyim o kadar yoğundu ki
  • 7:11 - 7:16
    pek çok mahkum aşırı strese tepki gösterdiler ve salıverilmeleri gerekti.
  • 7:16 - 7:22
    -- Doktora gidemiyorum, hiç bir yere gidemiyorum.
  • 7:22 - 7:29
    Yemeğe gidemiyorum. Nasıl oldupunu anlatamıyorum! - İçeri gir, şimdi!
  • 7:30 - 7:34
    Haydi! Anlamıyorsun. Anlamıyorsun.
  • 7:34 - 7:41
    Tanrım. İçim yanıyor. Anlamıyor musun?
  • 7:42 - 7:45
    Bir öğrenci, deney başladıktan sonra sadece 36 saat dayanabildi, sonra ağlamaya başladı.
  • 7:45 - 7:49
    Sonra her gün bir başka çocuk benzer bir tepki verdi.
  • 7:50 - 7:52
    5 günde 5 çocuk.
  • 7:53 - 7:57
    Duygusal olarak normal ve sağlıklı oldukları için seçilen çocuklar sinir krizi geçiriyordu.
  • 7:57 - 8:00
    Ancak kimse, "bu bir deney" demedi.
  • 8:01 - 8:03
    Bakış açılarını tamamen kaybettiler.
  • 8:03 - 8:07
    Nasıl bir gardiyan olurdun? Sadist mi olurdun, anlayışlı mi?
  • 8:07 - 8:11
    Uyumlu bir makum mu olurdun yoksa kahramanca direniş mi gösterirdin?
  • 8:11 - 8:17
    Bu hapishane çalışması Milgrim'inkisi gibi, tipik bir sosyal psikoloji çalışması değil.
  • 8:17 - 8:23
    Bazı psikologlar, bunların ahlak kurallarına aykırı olduğunu ve asla gerçekleştirilmemiş olmaları gerektiğini düşünüyor.
  • 8:25 - 8:30
    Zaman zaman Zimbardo bile deney yaptığını unutarak, hapishane amiri gibi davranmaya başladı.
  • 8:32 - 8:34
    Araştırmanın iki hafta sürmesi bekleniyordu
  • 8:34 - 8:37
    ancak 6 gün sonra iptal edildi.
  • 8:37 - 8:41
    Bana bir rol, yani bir iş verildi.
  • 8:41 - 8:44
    İşin bu insanları hizada tutmak dendi.
  • 8:44 - 8:49
    Dolayısıyla, sen artık sen değilsin, farklı bir roldesin.
  • 8:49 - 8:55
    Ve edindiğin rol haline geliyorsun. Üniformanı giyiyorsun, gözlükleri takıyorsun, copunu alıyorsun...
  • 8:55 - 8:59
    Ve rolün neyse oynuyorsun. Giydiğin kostüm bu.
  • 8:59 - 9:03
    Ve kostümü giydiğinde ona göre davranman gerekiyor.
  • 9:03 - 9:08
    Kesinlikle bu şekilde davranamayacağımı düşünüyordum.
  • 9:08 - 9:17
    Ve... gerçekten şaşırdım... böyle davranabileceğime
  • 9:18 - 9:23
    Bildiğim her şeyden bu kadar uzak bir
  • 9:23 - 9:28
    davranış sergileyebileceğime. Hayal edebileceğimden bile öteydi.
  • 9:28 - 9:35
    Ve böyle davranırken de vicdan azabı duymuyordum.
  • 9:35 - 9:39
    Suçlu hissetmiyordum. Ancak sonrasında,
  • 9:39 - 9:47
    sonra ne yaptığımı düşünürken anladım ki bu davranış beni ele geçiriyordu.
  • 9:47 - 9:53
    Bu, benim daha önce hiç farketmediğim bir yönüydü.
  • 9:53 - 9:59
    Hapishanede gibi hissettim. Deney veya simülasyon gibi değildi.
  • 9:59 - 10:04
    Devlet yerine bir psikolog tarafından işletilen bir hapishane gibiydi.
  • 10:05 - 10:11
    Ve de başta hapse girmeye karar veren kişinin,
  • 10:11 - 10:16
    benliğimin, karakterimin benden
  • 10:16 - 10:22
    uzaklaştığını farkettim. Sonunda o değildim. 416'dıydım.
  • 10:22 - 10:26
    Evet, bana verilen sayıya dönüşmüştüm ve ne yapacağıma 416 karar verecekti.
  • 10:26 - 10:32
    Bu, beni daha önce hiç yaşamadığım bir gerçekle yüzleştirdi.
  • 10:32 - 10:34
    Bunu okumuştum. Bu konuda çok şey okumuştum.
  • 10:34 - 10:38
    Ama bunu hiç yaşamamıştım. İnsanların böyle dönüşüme uğradığını hiç görmemiştim.
  • 10:38 - 10:42
    İyi biri olduğunu da biliyordum, anlıyor musun?
  • 10:42 - 10:46
    Anlıyor musun? Senin iyi biri olduğunu gerçekten biliyorum.
  • 10:47 - 10:50
    Ama bunu görmedim. Neye dönüşebileceğine gördüm.
  • 10:50 - 10:53
    Sonu olan bir şey bu, kimseye zararı yok, iki haftalık bir durum dediğinde
  • 10:53 - 10:58
    nelerin niyetine girebileceğini gördüm.
  • 10:58 - 11:02
    Benim durumumda olsaydın sen ne yapardın?
  • 11:03 - 11:05
    Bilmiyorum.
  • 11:10 - 11:18
    [ Alternatif Çözümler ]
  • 11:19 - 11:23
    Önlem, adalete ihtiyaç duyulduğu durumları
  • 11:23 - 11:26
    ortadan kaldırabilecek bir yöntem.
  • 11:26 - 11:31
    Eğitim de bir çözüm olabilir, ve akıl hastalığı gibi uç durumlarda
  • 11:31 - 11:33
    ilaçlar da.
  • 11:34 - 11:37
    Parasal sistem bu tür durumları ortadan kaldıramaz.
  • 11:38 - 11:40
    Çünkü insanlar eşit değil.
  • 11:40 - 11:44
    Farklı sosyal sınıflar arasındaki farklar çok büyük olabilir.
  • 12:11 - 12:14
    Davranışları çevre belirler.
  • 12:15 - 12:18
    Genleri tetikleyen şey de çevredir.
  • 12:18 - 12:22
    Dil yoruma açıktır.
  • 12:22 - 12:24
    Bugünkü çevre eşitlikçi değildir.
  • 12:24 - 12:29
    Bunların etkisi altında kalan adalet sisteminin bir işlevi yoktur.
Title:
2.9 Adalet
Description:

http://tromsite.com - Çok kapsamlı ve çok iyi organize edilmiş bir belgesel. (indir, youtube'dan izle, altyazılar, jenerik, paylaş, katkıda bulun, ve daha pek çok şey)

Belgeselin içeriği :
-------------------------------------------------------------------------
TROM (Benim Gerçekliğim), şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı belgeseldir. Ayrıca, şimdiye kadar her şeyi analiz etmeye çalışan tek belgeseldir: bilimden parasal sisteme kadar herşeyi içeren TROM, herkesin hayatını iyileştirecek somut çözümler de sunuyor.

Dünyayı görmenin yeni ve 'gerçekçi' bir yolu.

"Büyük Patlamadan bugüne ve geleceğe."
-------------------------------------------------------------------------

more » « less
Video Language:
English
Duration:
12:46
harunkucuk added a translation

Turkish subtitles

Revisions