WEBVTT 00:00:10.000 --> 00:00:15.000 İşte yine parasal sistemin bir duruma dönüştürdüğü bir fikir. 00:00:17.000 --> 00:00:21.000 Şu anda pek çoğunuz, önünüzdeki monitörün size ait olduğunu düşünüyorsunuz. 00:00:21.000 --> 00:00:24.000 İçinde bulunduğun oda, dairene ait. 00:00:24.000 --> 00:00:26.000 Garajdaki araba da senin. 00:00:27.000 --> 00:00:31.000 Üzülerek söylüyorum ki, bunların sana ait olduğunu 00:00:31.000 --> 00:00:34.000 gösteren tek şey bir grup belge. 00:00:35.000 --> 00:00:37.000 Bu belgelerin ne olduğunu hatırla. 00:00:37.000 --> 00:00:38.000 Sadece kağıt. 00:00:39.000 --> 00:00:42.000 İnsanın hayal gücü bu konuda fazla mesai yapıyor. 00:00:42.024 --> 00:00:47.088 Çünkü bunu böyle düşünen sadece bu tür objelere kağıt üzerinde 'sahip' olan insanlar değil, 00:00:47.088 --> 00:00:53.035 diğerleri de bunu kabul ediyor. 00:00:53.054 --> 00:00:55.082 Bir araba aldığında, 00:00:56.009 --> 00:01:00.022 komşun da hayal gücünü kullanarak arabanın sana sahip olduğunu kabul ediyor. 00:01:00.063 --> 00:01:03.070 Sen de aynı sebeplerden ötürü bu şeyin sana ait olduğunu düşünüyorsun. 00:01:03.092 --> 00:01:07.073 Bu, sadece hayal gücüne dayanan çok riskli bir iddia. 00:01:08.023 --> 00:01:12.010 Bir şeye asla sahip olamazsın. Unutma. 00:01:12.076 --> 00:01:16.054 Bu sahip olma meselesi çığrından çıktı, ve pek çok kişi 00:01:16.054 --> 00:01:20.095 kullanmadığı veya nadiren kullandığı pek çok şeyi 00:01:20.095 --> 00:01:21.095 yuvasında saklıyor. 00:01:22.054 --> 00:01:24.092 Sadece dekorasyon amaçlı şeyleri, 00:01:25.018 --> 00:01:28.000 veya insanların aldığı gereksiz şeyleri düşünme. 00:01:28.098 --> 00:01:32.023 Mülkiyet hissi seni kendi mahkumun haline getiriyor. 00:01:32.023 --> 00:01:35.045 Çünkü bir veya birden fazla eve sahipsin. 00:01:35.046 --> 00:01:39.000 Bu yerlere dönmek zorunda olduğun için, buralarda bulunan ve sana ait 00:01:39.000 --> 00:01:44.017 olduğunu düşündüğün objelere de bakmak durumunda olduğunu düşünüyorsun. 00:01:44.076 --> 00:01:50.068 Çoğu zaman, insanları eşyalar yönetir. İnsanlar, hayatlarını eşyalar etrafında kurarlar. 00:01:51.037 --> 00:01:54.092 Buradan daha erken çıkardım, ama bana yanlış soyunma odasını verdiler, 00:01:54.092 --> 00:01:57.015 ben de kendi eşyalarımı nereye koyacağımı bulamadım. 00:01:57.015 --> 00:02:01.009 Kim olduğunu bilmiyorum ama eşyalarımı koyacak bir yere ihtiyacım var. 00:02:01.009 --> 00:02:04.050 Arkada yaptığım şey bu, eşyalarımı koyabileceğim bir yer bulmak. 00:02:04.050 --> 00:02:07.073 Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Hayatın tek amacı bu, öyle değil mi? 00:02:07.073 --> 00:02:09.065 Sana ait şeyleri koyacak bir yer bulmak. 00:02:10.056 --> 00:02:13.056 Evin bundan ibaret. Evin, sadece eşyalarını koyduğun bir yer. 00:02:13.056 --> 00:02:17.030 O kadar çok eşyan olmasaydı, lanet bir eve de ihtiyacın olmazdı. 00:02:17.066 --> 00:02:19.077 Devamlı etrafta yürüyor olurdun. 00:02:20.006 --> 00:02:23.043 Evin bundan ibaret. Üzeri kapalı bir eşya yığını. 00:02:23.043 --> 00:02:26.009 Bir uçağa binip aşağıya baktığında 00:02:26.009 --> 00:02:27.094 herkesin bir eşya yığını olduğunu görürsün. 00:02:27.094 --> 00:02:30.055 Herkesin kendine ait bir eşya yığını var. 00:02:30.087 --> 00:02:32.099 Eşya yığınını geride bırakınca üzerine kilit vurman gerekir. 00:02:33.034 --> 00:02:36.078 Birinin gelip eşyalarını almasını istemezsin. 00:02:37.018 --> 00:02:39.025 Geldiklerinde de hep iyi eşyaları alıyorlar. 00:02:41.003 --> 00:02:42.069 Sakladığın o şeyleri de fazla düşünme. 00:02:44.000 --> 00:02:46.080 Kimse senin 4. sınıftan kalma matematik defterini istemiyor. 00:02:48.043 --> 00:02:50.046 İyi eşyaları istiyorlar. 00:02:50.069 --> 00:02:53.056 Senin evin bundan ibaret. Eşyalarını tuttuğun bir yer. 00:02:53.056 --> 00:02:55.099 Çıkınca da daha fazla eşya alıyorsun. 00:02:56.087 --> 00:03:01.011 Arada sırada hareket etmen gerekiyor. Daha büyük bir eve ihtiyacın var. 00:03:01.011 --> 00:03:03.044 Neden mi? Çünkü çok fazla eşyan var. 00:03:04.065 --> 00:03:06.062 Tüm eşyalarını taşıman gerekiyor. 00:03:07.018 --> 00:03:09.075 Belki eşyalarının bir kısmına depoda saklıyorsun. 00:03:10.081 --> 00:03:14.075 Düşünebiliyor musun? Sadece eşyalarına bakmakla meşgul olan koskoca bir meslek var. 00:03:16.086 --> 00:03:19.087 Neyse, senin eşyalarını bir kenara bırakalım. Başka insanların eşyalarından bahsedelim. 00:03:20.012 --> 00:03:22.080 Başka birinin evine gittiğinde tam evde gibi 00:03:22.080 --> 00:03:25.016 hissetmediğini fark ettin mi? 00:03:25.016 --> 00:03:28.018 Neden, biliyor musun? Orada senin eşyaların için yer yok. 00:03:28.018 --> 00:03:31.034 Bütün ev, bir başkasının eşyalarıyla dolu. 00:03:31.034 --> 00:03:34.034 Ne kadar da kötü bu evdeki eşyalar? 00:03:34.034 --> 00:03:37.028 Nereden almışlar böyle şeyleri? 00:03:38.031 --> 00:03:41.059 Habersiz gidip birinin evinde kalacak olsan, 00:03:41.059 --> 00:03:44.086 sana pek kullanmadıkları küçük bir oda verirler. 00:03:45.053 --> 00:03:48.056 Bu odada 11 yıl önce biri ölmüş. 00:03:49.022 --> 00:03:51.090 Eşyalarını da olduğu gibi bırakmışlar. 00:03:53.069 --> 00:03:56.016 Ya da senin yatırdıkları herhangi bir yer. Genellikle tam burada, bir yatakta yatarsın. 00:03:56.016 --> 00:03:59.011 Bir komodin vardır ve komodinde senin eşyalarını koyman için hiç yer yoktur. 00:03:59.011 --> 00:04:02.061 Komodinin üzerindeki şeyler bir başkasına aittir. 00:04:02.061 --> 00:04:06.044 Farkettin mi, onların sahip olduğu eşyalar b*ktan, senin eşyaların da eşya gibi eşya? 00:04:15.078 --> 00:04:20.082 Bazen tatile gidersin. Giderken eşyalarını götürmen gerekir. 00:04:21.052 --> 00:04:23.050 Her şeyini götüremezsin. 00:04:23.082 --> 00:04:25.039 Sadece sevdiğin şeyleri yanına alısın. 00:04:25.039 --> 00:04:28.054 O ay üzerinde iyi duran şeyleri alırsın. 00:04:29.089 --> 00:04:33.004 Diyelim Honolulu'ya gidiyorsun.Ta Honolulu'ya kadar gitmen gerekiyor. 00:04:33.004 --> 00:04:35.031 Yanında da iki koca çanta eşya getiriyorsun. 00:04:35.031 --> 00:04:39.000 Bir de el bagajın var. Ha, bir de cebindekileri unutmayalım. 00:04:39.064 --> 00:04:42.000 Ta Honolulu'ya kadar gidiyorsun. Otel odana girer girmez yaptığın ilk şey 00:04:42.000 --> 00:04:44.051 eşyalarını kaldırmak. Otel odasına girdiğimizde ilk olarak hep bunu yaparız. 00:04:44.051 --> 00:04:45.055 Eşyalarımızı kaldırırız. 00:04:52.052 --> 00:04:55.066 Hah! Eşyalarımızla doldurabileceğimizden daha fazla yer var bu odada! 00:04:55.066 --> 00:04:59.010 Daha fazla eşya alacağız. 00:05:08.018 --> 00:05:12.031 Eşyanı kaldırıyorsun ve evden binlerce mil uzakta olduğunu farkediyorsun. 00:05:12.031 --> 00:05:15.020 Ondan sonra o kadar rahat hissetmiyorsun ama özellikle rahatsız edici bir durum olmadığını da biliyorsun. 00:05:15.020 --> 00:05:18.012 Çünkü eşyalarının bir kısmı yanında. 00:05:18.068 --> 00:05:22.049 Bundan ötürü Honolulu'da rahat hissediyorsun. 00:05:22.068 --> 00:05:26.025 Ondan sonra, Maui'deki arkadaşın seni arıyor ve 00:05:26.026 --> 00:05:28.019 'Hey, bu haftasonu neden Maui'ye gelmiyorsun? 00:05:28.019 --> 00:05:29.045 Burada bir iki gece kalırsın.' diyor. 00:05:30.052 --> 00:05:31.089 Aman, deme ya! 00:05:33.010 --> 00:05:35.037 Şimdi hangi eşyalarını taşıyacaksın? 00:05:35.037 --> 00:05:39.026 Evet, şimdi daha bile az eşyayla yolculuğa çıkman gerekiyor. 00:05:40.000 --> 00:05:42.070 Maui'de bir haftasonu geçirmeye yetecek kadar eşya. 00:05:42.070 --> 00:05:46.020 Gidiyorsun. Şimdi iyice yayıldın. 00:05:46.020 --> 00:05:48.022 Eşyalarını dünyanın dört bir yanına saçtın. 00:05:50.018 --> 00:05:53.025 Evde eşyaların duruyor, depoda eşyaların duruyor, Honolulu'da eşyaların duruyor, 00:05:53.025 --> 00:05:54.072 şimdi de Maui'de eşyaların var, ceplerin de eşya dolu. 00:05:54.072 --> 00:05:58.056 Üretim bantları git gide uzuyor ve sürdürülemez bir hale geliyor. 00:06:04.023 --> 00:06:09.083 Mülkiyet hissi, parasal sistem için normal, çünkü sistem, doğası gereği tüketim üzerine kurulu. 00:06:11.024 --> 00:06:14.039 Buradaki halüsinasyonu görenler de dünyanın belli kısımlarının 00:06:14.039 --> 00:06:16.033 kendilerine ait olduğunu düşünenler. 00:06:17.007 --> 00:06:22.087 Ülkeler, şehirler, bahçeler, tarlalar, özel kumsallar, çiftlikler 00:06:22.087 --> 00:06:27.072 hep özel mülk olarak görülüyor. Birilerine ait şeyler. 00:06:27.072 --> 00:06:33.008 Ve aynı sistem üzerinde eski bir dil yazılı bir takım kağıtlar veriyor. 00:06:33.008 --> 00:06:38.023 Bunlar, hayal gücüne dayalı ve mülkiyetin tek kanıtı. 00:06:38.023 --> 00:06:42.069 Mülkiyet hissi, senin belli tür eşyaları önemsemeni sağlıyor. 00:06:42.069 --> 00:06:46.033 Başkaları senden bu eşyaları alında, ihtilaf ortaya çıkıyor. 00:06:46.070 --> 00:06:50.064 Çünkü parasal sistem, tüketime dayanıyor. 00:06:50.064 --> 00:06:53.041 Bu eşyaları sana bedavaya vermiyor ama 00:06:53.041 --> 00:06:56.037 kendisi de hiç bir zaman bu eşyalara sahip olmadı. 00:06:56.092 --> 00:07:00.081 Mülkiyet hissinden ötürü pek çok insan, ihtiyaç duymadığı eşyalara sahip. 00:07:00.081 --> 00:07:05.002 Başkalarına faydası olabilecek eşyalar veya kendilerinin çok fazla kullanmadığı eşyalar. 00:07:05.002 --> 00:07:09.010 Ancak parasal sistemde, bir taraf diğerine itaat etmeden 00:07:09.010 --> 00:07:12.087 değiş tokuş mümkün değil. 00:07:14.012 --> 00:07:17.091 Mülkiyet hissi, tüketim arzusundan kaynaklanıyor. 00:07:17.091 --> 00:07:20.043 Parasal sistem bunu devam ettiriyor. 00:07:21.087 --> 00:07:27.050 Sosyal statü de hayal ürünü, ve direkt olarak mülkiyet hissinden kaynaklanıyor. 00:07:27.077 --> 00:07:33.018 İnsanlar, belli eşyaları satın aldıklarında sanal bir merdivenden çıktıklarını düşünüyorlar. 00:07:33.018 --> 00:07:36.086 Üniversite'de bir dersi geçtiklerinde veya işe girdiklerinde de aynı şekilde hissediyorlar. 00:07:36.086 --> 00:07:43.039 Bunların hepsi, sadece bir biriyle rekabet eden tüketiciler üreten bir sistemin fantazisi. 00:07:43.093 --> 00:07:49.056 Unutma, beş tane araban, evlerin, pahalı saatlerin, 00:07:49.056 --> 00:07:56.068 altının, paran. Doktor, avukat, öğretmen, tamirci, satıcı olman. 00:07:56.068 --> 00:07:59.025 Bunların hepsi sadece hayal ürünü. 00:07:59.091 --> 00:08:02.081 Bunların hepsi, insanın uzantısı. 00:08:02.081 --> 00:08:04.081 Teknoloji veya bilgi gibi. 00:08:05.031 --> 00:08:09.092 Teknolojiyi eşyalarda, bilgiyi de eğitimde görebilirsin. 00:08:10.068 --> 00:08:14.049 Sen, belli teknolojilere erişimi olan bir insansın. 00:08:14.049 --> 00:08:17.049 Ev, araba, televizyon, bilgisayar ve bir miktra bilgi. 00:08:17.049 --> 00:08:24.091 Lise, üniversite, deneyim, kitaplar, öğretiler. 00:08:24.091 --> 00:08:26.054 Sadece bunlar. 00:08:26.054 --> 00:08:29.091 Bunların hiç biri seni bir başka insandan daha üstün kılmıyor, 00:08:29.091 --> 00:08:32.050 özellikle sistemin adaletsiz olduğunu düşününce. 00:08:39.078 --> 00:08:43.012 İnsanların eşit yaratıldığını duyduğumda bundan rahatsız oluyorum. 00:08:43.036 --> 00:08:47.052 Sana söyledim, kimileri zayıf, kimileri şişman, kimilerinin gözleri daha iyi görüyor. 00:08:47.078 --> 00:08:49.039 Eşitliğin ne anlama geldiğini bilmiyorum. 00:08:49.039 --> 00:08:55.024 Ancak sanıyorum fırsat eşitliğinden bahsediyorlar. Ama böyle bir şey de yok. 00:08:56.034 --> 00:08:58.061 Üniversiteye gidecek paran yoksa, 00:08:58.061 --> 00:09:01.044 eşitlik kelimesinin bir anlamı kalmıyor. 00:09:04.077 --> 00:09:06.071 Bu ülkede duyduğum tek şey bir birimizden ne kadar farklı olduğumuz. 00:09:06.071 --> 00:09:10.017 Bütün medya ve politikacılar sadece bundan bahsediyorlar. 00:09:10.017 --> 00:09:13.035 Bizi birbirimizden ayıran şeyler. Bizi farklılaştıran şeyler. 00:09:13.035 --> 00:09:15.096 Bir toplumun yönetici sınıfı hep böyle işler. 00:09:16.055 --> 00:09:18.036 İnsanların geri kalanını bölmeye çalışırlar. 00:09:18.086 --> 00:09:21.025 Alt ve orta sınıfları birbirlerine düşürürler, 00:09:21.025 --> 00:09:24.023 bu sayede zenginler tüm parayı alıp kaçabilir. 00:09:25.007 --> 00:09:27.066 Kulağa epey basit geliyor, ama iyi işliyor. 00:09:28.000 --> 00:09:29.094 Anlıyor musun? Farklı herhangi bir şey. Hep bundan bahsedecekler. 00:09:29.094 --> 00:09:34.003 Irk, din, etnik veya milli kimlik, meslek, gelir, eğitim 00:09:34.003 --> 00:09:36.008 sosyal statü, cinsiyet... 00:09:36.008 --> 00:09:38.050 Birbirimizle savaşmaya devam etmemizi sağlayacak herhangi bir şey. 00:09:38.050 --> 00:09:40.071 Bu sayede onlar da devamlı bankaya gidecekler. 00:09:41.048 --> 00:09:44.054 Anlıyor musun? Ben bu ülkedeki sosyo-ekonomik sınıfları şöyle tanımlıyorum: 00:09:45.014 --> 00:09:48.069 Üst sınıf paranın hepsini alıyor ve hiç vergi vermiyor. 00:09:49.038 --> 00:09:52.062 Orta sınıf tüm vergileri veriyor ve tüm işi yapıyor. 00:09:53.049 --> 00:09:57.089 Fakirlerin yegane fonksiyonu da orta sınıfı korkutmak. 00:09:59.050 --> 00:10:01.066 Sen en iyisi işine gitmeye devam et! 00:10:05.013 --> 00:10:08.066 Parasal sistem, bu sosyal merdiven sayesinde bir yarış yarattı, 00:10:08.066 --> 00:10:12.080 ancak, gariptir ki, bunun bedelinin ne olduğunu kimse sormuyor. 00:10:13.021 --> 00:10:16.041 Bu kavga neden? Bu yarış neden? 00:10:22.046 --> 00:10:24.083 Anneannem muhteşem bir kadındı. 00:10:25.041 --> 00:10:27.046 Bana nasıl Monopoly oynayacağımı öğretti. 00:10:28.086 --> 00:10:32.012 Oyunun kuralının daha fazlasını edinmek olduğunu anlıyordu. 00:10:32.073 --> 00:10:35.013 Bir süre sonra elde edebildiği her şeyi alıp 00:10:35.013 --> 00:10:38.034 oyun tahtasının sahibi oluyordu. 00:10:38.097 --> 00:10:41.061 Bir süre sonra da elimde kalan son doları alıp 00:10:41.061 --> 00:10:43.011 beni tamamen yenilmiş halde bırakırdı. 00:10:43.683 --> 00:10:46.030 Ondan sonra da bana hep şunu tekrarlardı. 00:10:46.030 --> 00:10:47.050 Gözümün içine bakın 00:10:47.746 --> 00:10:51.025 'Sen de bir gün oyunu oynamayı öğreneceksin' derdi. 00:10:51.095 --> 00:10:54.082 Bir yaz, neredeyse her gün komşumuzla Monopoly oynadım. 00:10:54.082 --> 00:10:56.099 Gün boyu. Saatlerce Monopoly oynardık. 00:10:56.853 --> 00:11:00.025 O yaz, oyunu oynamayı öğrendim. 00:11:00.391 --> 00:11:05.415 Kazanmanın tek yolu kendini tamamen daha fazlasını edinmeye adamaktı. 00:11:05.633 --> 00:11:10.034 Anladım ki para ve mülk skor tutmaya yarıyor. 00:11:10.875 --> 00:11:14.374 Yaz sonunda, anneannemden daha da acımasız olmuştum. 00:11:14.474 --> 00:11:18.011 Oyunu kazanmak için kuralları esnetmeye razıydım. 00:11:18.774 --> 00:11:21.051 Sonbaharda tekrar anneannemle oynamaya başladık. 00:11:22.064 --> 00:11:26.054 Elindeki her şeyi aldım, onu hem parasal hem de psikolojik olarak yenmiştim. 00:11:26.315 --> 00:11:30.015 Onun son dolarını verip mağlup bir şekilde oyunu bırakmasını izledim. 00:11:31.419 --> 00:11:35.012 Sonra, bana öğreteceği bir şey daha olduğunu söyledi. 00:11:36.075 --> 00:11:38.029 Döndü dedi ki: 00:11:39.852 --> 00:11:42.161 Şimdi bunların hepsi kutuya geri girecek. 00:11:45.580 --> 00:11:48.017 Tüm evler, oteller, 00:11:48.572 --> 00:11:54.014 demiryolları, elektrik işletmeleri... Tüm o mülk ve o kocaman para yığını. 00:11:55.698 --> 00:11:58.045 Hepsi kutuya girecek. 00:12:00.682 --> 00:12:03.036 Kutuya girmelerini istemiyordum. 00:12:04.369 --> 00:12:09.020 Hayır, dedi. Bunların hiç biri sana ait değildi. 00:12:10.097 --> 00:12:12.505 Biraz celallendin. 00:12:13.337 --> 00:12:16.845 Ancak bu kutu, sen oyuna oturmadan çok uzun süre önce buradaydı. 00:12:17.430 --> 00:12:21.424 Ve senden sonra da burada olacak. Oyuncular gelir ve gider. 00:12:22.533 --> 00:12:25.140 Ve her şey kutuya geri döner. 00:12:26.160 --> 00:12:28.232 Evler ve arabalar... 00:12:29.114 --> 00:12:31.650 Ünvanlar, portföyler ve giysiler... 00:12:32.364 --> 00:12:37.091 Bedenin bile... 00:12:37.913 --> 00:12:41.798 Gerçek şu ki, tutunduğum, tükettiğim, yığdığım şeylerin hepsi 00:12:41.898 --> 00:12:44.989 bir kutuya girecek ve hepsini kaybedeceğim. 00:12:45.089 --> 00:12:47.774 Bu yatırımın pek getirisi yok. 00:12:48.844 --> 00:12:50.617 Kendine sorman gerek: 00:12:50.717 --> 00:12:52.700 En üst terfiyi aldığında... 00:12:52.800 --> 00:12:54.324 En büyük siparişi verdiğinde... 00:12:54.424 --> 00:12:55.949 En iyi evi aldığında... 00:12:56.049 --> 00:13:00.260 Kendini mali olarak güvene aldığında ve başarı merdivenini 00:13:00.360 --> 00:13:03.293 en üst basamağa kadar tırmandığında... 00:13:03.808 --> 00:13:05.988 ve heyecanın sona erdiğinde... 00:13:06.711 --> 00:13:09.526 buna şüphe yok, heyecan sona erecek. 00:13:10.101 --> 00:13:12.439 Sonra ne olacak? 00:13:13.569 --> 00:13:15.784 Nereye gittiğini görmeden önce bu yolda 00:13:15.884 --> 00:13:18.018 daha ne kadar daha yürüyeceksin? 00:13:20.962 --> 00:13:26.046 Asla yeterli olmayacağını anladığından eminim. 00:13:26.809 --> 00:13:29.435 Dolayısıyla kendine sorman gerekiyor? 00:13:30.158 --> 00:13:33.567 Önemli olan nedir? 00:13:39.107 --> 00:13:45.905 [ Alternatif Çözümler ] 00:13:48.759 --> 00:13:54.090 [ 1) Mal ve hizmet bolluğu / 2) Eğitim ] 00:13:56.598 --> 00:14:01.463 Bu sosyal yarışı sona erdirmek için insanlar arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırman gerekir. 00:14:01.870 --> 00:14:05.070 Bunu başarmak için mal ve hizmetlerin bollaştırman gerekiyor. 00:14:05.219 --> 00:14:10.323 Bu sayede, kimse kullanmadığı mal ve hizmetlere sahip olmaz. 00:14:10.442 --> 00:14:13.088 Mal ve hizmetler bolca bulunuyor olsaydı, 00:14:13.188 --> 00:14:15.823 paraya bile ihtiyacımız olmazdı. 00:14:16.298 --> 00:14:17.725 Gereği kalmazdı. 00:14:17.825 --> 00:14:19.576 İşler de azalırdı. 00:14:19.676 --> 00:14:47.900 Eğitim yoluyla insanları rekabetçi ve kibirli yanları ortadan kalkardı. 00:14:48.000 --> 00:14:51.855 İnsanların hayal güçlerini kullanarak kendi kendilerini mahkum 00:14:51.955 --> 00:14:54.252 etmelerini izlemek gerçekten komik. 00:14:54.352 --> 00:14:57.771 Dünyayla ilgili gözlemlerini yaptıktan sonra insanların 00:14:57.871 --> 00:15:00.625 fotokopi makinesi gibi işlediğini görmek garip. 00:15:00.725 --> 00:15:05.084 Gözlemlerini tekrar etmeye çalışıyorlar ve değişime karşı direniyorlar. 00:15:06.095 --> 00:15:08.602 Eğer kendini yarattığın teknoloji ve bilgiyi kullanarak 00:15:08.702 --> 00:15:16.510 hapsediyorsan, zeki bir yaşam formu olamazsın.