1 00:00:00,148 --> 00:00:03,530 Size iyimserlikten bahsedeceğim, 2 00:00:03,530 --> 00:00:06,013 ya da tam olarak iyimserlik eğiliminden. 3 00:00:06,013 --> 00:00:07,658 Bu, son birkaç senedir laboratuvarımda 4 00:00:07,658 --> 00:00:10,400 üzerine çalıştığımız kavramsal bir yanılsama 5 00:00:10,400 --> 00:00:12,135 ve yüzde 80'imizde var. 6 00:00:12,135 --> 00:00:14,869 Hayatımızda iyi durumlarla karşılaşma olasılığımızı 7 00:00:14,869 --> 00:00:17,792 olduğundan yüksek öngörüp kötü durumlarla karşılaşma olasılığımızı 8 00:00:17,792 --> 00:00:21,900 olduğundan düşük öngörmeye daha yatkınız. 9 00:00:21,900 --> 00:00:24,917 Yani, kansere yakalanma, ya da bir araba kazası geçirme 10 00:00:24,917 --> 00:00:26,423 olasılıklarımızı düşük tahmin ederiz. 11 00:00:26,423 --> 00:00:29,609 Uzun yaşam ve kariyerde başarı olasılıklarımızı yüksek tutarız. 12 00:00:29,609 --> 00:00:33,054 Kısacası, gerçekçi olmaktan ziyade iyimseriz, 13 00:00:33,054 --> 00:00:35,216 ama bu durumu pek de umursamıyoruz. 14 00:00:35,216 --> 00:00:37,443 Örneğin evliliği ele alalım. 15 00:00:37,443 --> 00:00:40,977 Batılı ülkelerde boşanma oranı yaklaşık yüzde 40. 16 00:00:40,977 --> 00:00:44,446 Bu demek ki, her beş evlilikten ikisi 17 00:00:44,446 --> 00:00:47,167 mal varlıklarını bölüşmeyle son bulacaktır. 18 00:00:47,167 --> 00:00:50,542 Fakat yeni evlilere boşanma olasılıklarını sorduğunuzda, 19 00:00:50,542 --> 00:00:54,234 bunu yüzde sıfır olarak öngörürler. 20 00:00:54,234 --> 00:00:57,963 Boşanma avukatları bile, ki bunu asıl bilmesi gerekenler onlar, 21 00:00:57,963 --> 00:01:01,812 kendi boşanma olasılıklarını fazlasıyla düşük öngörürler. 22 00:01:01,812 --> 00:01:04,938 Durum şu ki, iyimserlerin boşanma olasılıkları normalden daha düşük değil, 23 00:01:04,938 --> 00:01:07,468 fakat tekrar evlenme olasılıkları daha yüksek. 24 00:01:07,468 --> 00:01:09,771 Samuel Johnson'ın dediği gibi, 25 00:01:09,771 --> 00:01:13,768 "İkinci evlilik, umudun deneyime karşı kazandığı zaferdir." 26 00:01:13,768 --> 00:01:15,730 (Kahkahalar) 27 00:01:15,730 --> 00:01:20,304 Bununla birlikte, evliysek, çocuk yapma olasılığımız daha yüksek. 28 00:01:20,304 --> 00:01:23,569 Hepimiz de çocuklarımızın mutlaka yetenekli olacaklarını düşünürüz. 29 00:01:23,569 --> 00:01:26,167 Bu arada, bu, benim iki yaşındaki yeğenim, Guy. 30 00:01:26,167 --> 00:01:28,542 Şunu açıkça belirtmek isterim 31 00:01:28,542 --> 00:01:31,313 o, iyimserlik eğiliminin oldukça kötü bir örneği, 32 00:01:31,313 --> 00:01:34,125 çünkü hakikaten çok yetenekli. 33 00:01:34,125 --> 00:01:35,560 (Kahkahalar) 34 00:01:35,560 --> 00:01:37,167 Ben yalnız değilim. 35 00:01:37,167 --> 00:01:39,642 Her dört İngiliz'den üçü 36 00:01:39,642 --> 00:01:43,381 kendi ailelerinin geleceği konusunda iyimser olduklarını söylediler. 37 00:01:43,381 --> 00:01:45,132 Bu yüzde 75 demek. 38 00:01:45,132 --> 00:01:47,190 Fakat sadece yüzde 30'u 39 00:01:47,190 --> 00:01:49,750 genel olarak ailelerin birkaç jenerasyon öncesinden 40 00:01:49,750 --> 00:01:52,162 daha iyi durumda olduğunu düşündüklerini söylediler. 41 00:01:52,162 --> 00:01:54,183 Bu gerçekten çok önemli bir nokta, 42 00:01:54,183 --> 00:01:56,071 çünkü kendimiz, çocuklarımız 43 00:01:56,071 --> 00:01:57,889 ve ailelerimiz ile ilgili gayet iyimserken, 44 00:01:57,889 --> 00:01:59,677 yanımızda oturan adam ile ilgili 45 00:01:59,677 --> 00:02:02,860 o kadar da iyimser değilizdir, 46 00:02:02,860 --> 00:02:05,089 hatta konu milletimizin ve ülkemizin kaderiyse 47 00:02:05,089 --> 00:02:08,968 biraz kötümseriz. 48 00:02:08,968 --> 00:02:13,004 Fakat kendi geleceğimizle ilgili iyimserliğimiz 49 00:02:13,004 --> 00:02:15,015 yine de sabit. 50 00:02:15,015 --> 00:02:19,081 Tabii bu, her şeyin kendiliğinden yoluna gireceğini düşünüyoruz demek değil, 51 00:02:19,081 --> 00:02:23,113 sadece yoluna koymak için gerekli yeteneğe sahip olduğumuzu düşünüyoruz. 52 00:02:23,113 --> 00:02:25,954 Ben bir biliminsanıyım ve deneyler yaparım. 53 00:02:25,954 --> 00:02:27,746 Şimdi de ne demek istediğimi gösterebilmek için 54 00:02:27,746 --> 00:02:30,548 sizinle burada bir deney yapacağım. 55 00:02:30,548 --> 00:02:34,398 Size yetenek ve niteliklerden oluşan bir liste vereceğim 56 00:02:34,398 --> 00:02:37,292 ve bu her bir yetenek için 57 00:02:37,292 --> 00:02:41,685 toplumun geri kalanına göre nerede durduğunuzu düşünmenizi isteyeceğim. 58 00:02:41,685 --> 00:02:45,471 İlki, insanlarla iyi geçinebilmek. 59 00:02:45,471 --> 00:02:51,123 Kim burada en düşük yüzde 25'in içinde olduğunu düşünüyor? 60 00:02:51,123 --> 00:02:55,445 Tamam, bu 1500 kişi içinde yaklaşık 10 kişi. 61 00:02:55,445 --> 00:02:59,458 Kim en üst yüzde 25'likte olduğunu düşünüyor? 62 00:02:59,458 --> 00:03:02,168 Çoğumuz gibi. 63 00:03:02,168 --> 00:03:07,098 Tamam, şimdi bunu sürücülük yeteneğiniz için de yapın. 64 00:03:07,098 --> 00:03:09,681 Ne kadar ilgi çekicisiniz? 65 00:03:09,681 --> 00:03:12,525 Ne kadar alımlısınız? 66 00:03:12,525 --> 00:03:15,479 Ne kadar dürüstsünüz? 67 00:03:15,479 --> 00:03:20,479 Ve son olarak, ne kadar alçak gönüllüsünüz? 68 00:03:20,479 --> 00:03:23,167 Çoğumuz kendimizi bu yeteneklerde 69 00:03:23,167 --> 00:03:25,196 ortalamanın üstünde görüyoruz. 70 00:03:25,196 --> 00:03:27,327 İşte bu istatistiki olarak imkansız. 71 00:03:27,327 --> 00:03:30,556 Hepimiz birden bütün herkesten daha iyi olamayız. 72 00:03:30,556 --> 00:03:32,198 (Kahkahalar) 73 00:03:32,198 --> 00:03:34,875 Ancak diğer bir başkasından daha iyi olduğumuza inanabiliriz, 74 00:03:34,875 --> 00:03:38,958 yani o terfiyi daha muhtemel alacağız, evli kalacağız, 75 00:03:38,958 --> 00:03:41,556 çünkü biz daha sosyal, daha ilgi çekiciyiz. 76 00:03:41,556 --> 00:03:43,719 Ve bu küresel bir olgu. 77 00:03:43,719 --> 00:03:46,187 İyimserlik eğilimi 78 00:03:46,187 --> 00:03:47,906 birçok farklı ülkede incelendi, 79 00:03:47,906 --> 00:03:51,010 batılı kültürlerde, batılı olmayan kültürlerde, 80 00:03:51,010 --> 00:03:52,516 kadınlarda ve erkeklerde, 81 00:03:52,516 --> 00:03:54,240 çocuklarda ve yaşlılarda. 82 00:03:54,240 --> 00:03:56,023 Bu oldukça yaygın bir konu. 83 00:03:56,023 --> 00:03:59,523 Fakat soru şu ki, bu bizim için iyi mi? 84 00:03:59,523 --> 00:04:01,977 Bazı insanlar değil diyorlar. 85 00:04:01,977 --> 00:04:04,495 Bazı insanlar mutluluğun sırrının 86 00:04:04,495 --> 00:04:07,248 düşük beklentide gizli olduğunu söylüyor. 87 00:04:07,248 --> 00:04:09,752 Bence bunun mantığı şu şekilde işliyor: 88 00:04:09,752 --> 00:04:12,010 Büyük şeylerin beklentisinde olmazsak, 89 00:04:12,010 --> 00:04:15,890 aşkı bulacağımızı, sağlıklı ve başarılı olacağımızı ummazsak, 90 00:04:15,890 --> 00:04:18,988 bunlar gerçekleşmediğinde hayal kırıklığına uğramayız. 91 00:04:18,988 --> 00:04:22,396 Ve iyi şeyler olmadığında hayal kırıklığına uğramazsak 92 00:04:22,396 --> 00:04:24,375 ve olduklarında güzel bir sürpriz olursa, 93 00:04:24,375 --> 00:04:26,156 mutlu oluruz. 94 00:04:26,156 --> 00:04:27,858 Bu oldukça iyi bir teori, 95 00:04:27,858 --> 00:04:30,885 fakat üç sebepten dolayı bu yanlış. 96 00:04:30,885 --> 00:04:35,500 Birincisi: Ne olursa olsun, başarılı da başarısız da olsanız, 97 00:04:35,500 --> 00:04:39,358 yüksek beklentili insanlar her zaman daha iyi hissederler. 98 00:04:39,358 --> 00:04:43,290 Çünkü terkedildiğimizde ya da ayın elemanı seçildiğimizde 99 00:04:43,290 --> 00:04:46,320 nasıl hissettiğimiz, bu olayları nasıl yorumladığımıza bağlıdır. 100 00:04:46,320 --> 00:04:50,370 Psikolog Margaret Marshall ve psikolog John Brown 101 00:04:50,370 --> 00:04:53,364 düşük ve yüksek beklentili öğrenciler üzerinde çalıştılar. 102 00:04:53,364 --> 00:04:57,548 Ve büyük beklentili insanların başarılı olduklarında 103 00:04:57,548 --> 00:05:00,458 bunu kendi özelliklerinden ileri gelen bir başarıya yorduklarını buldular. 104 00:05:00,458 --> 00:05:02,654 "Bir dahiyim ve bu yüzden A aldım, 105 00:05:02,654 --> 00:05:05,329 bu yüzden gelecekte yine A alacağım." 106 00:05:05,329 --> 00:05:08,302 Başarısız olduklarında ise, aptal oldukları için değil, 107 00:05:08,302 --> 00:05:11,475 sınav adaletsizce hazırlandığı içindir. 108 00:05:11,475 --> 00:05:13,758 Bir dahaki sefere daha iyisini yapacaklardır. 109 00:05:13,758 --> 00:05:16,835 Düşük beklentili insanlarda ise durum tam tersi. 110 00:05:16,835 --> 00:05:19,667 Başarısız olduklarında, bu aptal olduklarındandır, 111 00:05:19,667 --> 00:05:21,167 ve başarılı olduklarında ise 112 00:05:21,167 --> 00:05:24,484 sınav çok kolay hazırlanmıştır. 113 00:05:24,484 --> 00:05:26,885 Bir dahaki sefere gerçeklerle karşılaşacaklardır. 114 00:05:26,885 --> 00:05:28,958 Bu şekilde daha kötü hissederler. 115 00:05:28,958 --> 00:05:32,198 İkincisi: Sonuç ne olursa olsun, 116 00:05:32,198 --> 00:05:36,245 katılım duygusunun kendisi, bizi mutlu etmeye yeter. 117 00:05:36,245 --> 00:05:39,421 Davranışsal ekonomist George Löwenstein 118 00:05:39,421 --> 00:05:41,140 üniversitesindeki öğrencilere 119 00:05:41,140 --> 00:05:45,502 herhangi bir ünlüden tutkulu bir öpücük aldıklarını hayal etmelerini istedi. 120 00:05:45,502 --> 00:05:48,387 Sonra da "Bu ünlüden öpücüğü 121 00:05:48,387 --> 00:05:50,375 hemen, üç saat sonra, 122 00:05:50,375 --> 00:05:52,602 24 saat sonra, üç gün sonra, 123 00:05:52,602 --> 00:05:57,625 bir yıl sonra veya 10 yıl sonra almak için 124 00:05:57,625 --> 00:06:00,058 ne kadar para verirdiniz?" diye sordur. 125 00:06:00,058 --> 00:06:03,188 Öğrenciler öpücüğü şimdi değil, 126 00:06:03,188 --> 00:06:05,187 üç gün sonra almak için 127 00:06:05,187 --> 00:06:08,167 en çok parayı verdiler. 128 00:06:08,167 --> 00:06:12,414 Beklemek için fazladan para vermeye razılardı. 129 00:06:12,414 --> 00:06:15,417 Ama bir ya da 10 yıl beklemek istemiyorlardı, 130 00:06:15,417 --> 00:06:16,838 kimse yaslanan bir ünlü istemez. 131 00:06:16,838 --> 00:06:21,627 Ama üç gün olabilecek en iyi süreydi. 132 00:06:21,627 --> 00:06:23,930 Bu neden böyle? 133 00:06:23,930 --> 00:06:27,354 Öpücüğü şimdi alırsanız, olur ve biter. 134 00:06:27,354 --> 00:06:29,304 Ama üç gün sonra alırsanız, 135 00:06:29,304 --> 00:06:33,458 üç gün boyunca beklemenin heyecanını yaşarsınız. 136 00:06:33,458 --> 00:06:35,327 Öğrenciler nerede olacağını, 137 00:06:35,327 --> 00:06:37,708 nasıl olacağını hayal etmek için 138 00:06:37,708 --> 00:06:39,337 bu süreyi istediler. 139 00:06:39,337 --> 00:06:41,548 Beklemek onları mutlu edecekti. 140 00:06:41,548 --> 00:06:45,417 Bu arada insanların neden cuma gününü pazar gününden daha çok sevdiklerinin nedeni de bu. 141 00:06:45,417 --> 00:06:47,500 Bu gerçekten ilginç bir gerçek, 142 00:06:47,500 --> 00:06:50,917 çünkü cuma çalışma günü, pazarsa eğlence, 143 00:06:50,917 --> 00:06:53,821 bu yüzden insanların pazarı tercih edeceklerini düşünürsünüz, 144 00:06:53,821 --> 00:06:55,542 ama öyle değil. 145 00:06:55,542 --> 00:06:58,417 İşte olmayı çok sevdiklerinden, 146 00:06:58,417 --> 00:07:00,384 parkta gezinti yapmaktan 147 00:07:00,384 --> 00:07:02,045 veya tembelce brunch yapmaktan nefret ettiklerinden değil. 148 00:07:02,045 --> 00:07:04,181 Bunu şöyle biliyoruz, insanlara 149 00:07:04,181 --> 00:07:06,885 haftanın en sevdikleri gününü sorduğunuzda, 150 00:07:06,885 --> 00:07:09,705 beklenildiği gibi cumartesi ilk sırada geliyor, 151 00:07:09,705 --> 00:07:12,625 sonra cuma, sonra pazar. 152 00:07:12,625 --> 00:07:14,494 İnsanlar cumayı tercih ediyorlar, 153 00:07:14,494 --> 00:07:18,458 çünkü cuma, gelecek haftasonunun 154 00:07:18,458 --> 00:07:20,375 yapacağınız bütün planların heyecanını beraberinde getiriyor. 155 00:07:20,375 --> 00:07:23,079 Pazar günü ise, önünüzde sadece 156 00:07:23,079 --> 00:07:25,333 iş haftası var. 157 00:07:25,333 --> 00:07:30,210 İyimserler, geleceklerinden daha fazla öpücük, 158 00:07:30,210 --> 00:07:32,131 parkta daha çok gezinti bekleyenler. 159 00:07:32,131 --> 00:07:36,038 Bu beklenti de onların iyi durumlarını arttırıyor. 160 00:07:36,038 --> 00:07:39,002 Gerçekte, iyimserlik eğilimi olmadan, 161 00:07:39,002 --> 00:07:41,752 biraz depresyonda olurdurk. 162 00:07:41,752 --> 00:07:44,019 Hafif depresyonlu kişiler, 163 00:07:44,019 --> 00:07:46,998 geleceğe baktıklarında bir eğilim görmüyorlar. 164 00:07:46,998 --> 00:07:51,220 Sağlıklıdansa daha gerçekçi kişiler onlar. 165 00:07:51,220 --> 00:07:53,321 Ama ciddi depresyondaki kişilerin 166 00:07:53,321 --> 00:07:55,150 kötümserlik eğilimi var. 167 00:07:55,150 --> 00:07:57,613 Onlar, geleceği olacağından 168 00:07:57,613 --> 00:08:00,090 daha kötü görüyorlar. 169 00:08:00,090 --> 00:08:03,333 Yani iyimserlik, öznel gerçekliği değiştiriyor. 170 00:08:03,333 --> 00:08:07,083 Dünyanın nasıl olacağına dair beklentilerimiz, onu nasıl gördüğümüzü değiştiriyor. 171 00:08:07,083 --> 00:08:10,325 Ama aynı zamanda nesnel gerçekliği de değiştiriyor. 172 00:08:10,325 --> 00:08:13,052 Kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi oluyor. 173 00:08:13,052 --> 00:08:15,120 Bu da beklentilerinizi azaltmanın sizi 174 00:08:15,120 --> 00:08:18,300 daha mutlu yapmayacağının üçüncü nedeni. 175 00:08:18,300 --> 00:08:20,135 Kontrollü deneyler, 176 00:08:20,135 --> 00:08:23,052 iyimserliğin sadece başarıyla ilgili olmadığını, 177 00:08:23,052 --> 00:08:24,859 kişiyi başarıya götürdüğünü gösteriyor. 178 00:08:24,859 --> 00:08:29,729 İyimserlik kişiyi, akademide, sporda, politikada başarıya götürüyor. 179 00:08:29,729 --> 00:08:34,204 Belki de iyimserliğin en şaşırtıcı yararı da sağlık. 180 00:08:34,204 --> 00:08:37,529 Geleceğin parlak olacağını bekliyorsak, 181 00:08:37,529 --> 00:08:40,269 stresimiz ve endişemiz azalıyor. 182 00:08:40,269 --> 00:08:44,489 Yani sonuç olarak, iyimserliğin birçok yararı var. 183 00:08:44,489 --> 00:08:47,500 Ama benim kafamı karıştıran soru 184 00:08:47,500 --> 00:08:52,169 gerçekliğin karşısında iyimserliğimizi nasıl koruyabilir idi. 185 00:08:52,169 --> 00:08:55,187 Bir sınır sistemi bilimcisi olarak, bu özellikle kafa karıştırıcıydı, 186 00:08:55,187 --> 00:08:58,083 çünkü var olan teorilere göre, 187 00:08:58,083 --> 00:09:02,271 beklentileriniz karşılanmadığında, onları değiştirmelisiniz. 188 00:09:02,271 --> 00:09:03,823 Ama bulgularımız bunu göstermiyor. 189 00:09:03,823 --> 00:09:07,306 İnsanlardan, laboratuvarımıza gelmelerini 190 00:09:07,306 --> 00:09:10,116 ve neler olduğunu anlamaya çalışmalarını istedik. 191 00:09:10,116 --> 00:09:12,663 Başlarına gelebilecek farklı felaketlerin 192 00:09:12,663 --> 00:09:15,167 olasılıklarını kestirmelerini istedik. 193 00:09:15,167 --> 00:09:19,542 Örneğin, kanser olma olasılığınız nedir? 194 00:09:19,542 --> 00:09:21,894 Sonra da onlar gibi birisinin 195 00:09:21,894 --> 00:09:24,875 bu felaketlerle karşılaşma olasılığının kaç olabileceğini söyledik. 196 00:09:24,875 --> 00:09:28,440 Örneğin, kanser yaklaşık yüzde 30. 197 00:09:28,440 --> 00:09:31,375 Onlara sonra tekrar 198 00:09:31,375 --> 00:09:34,250 "Kanser olma olasılığınız nedir?" diye sorduk. 199 00:09:34,250 --> 00:09:36,498 Öğrenmeye çalıştığımız, 200 00:09:36,498 --> 00:09:39,167 onlara verdiğimiz bilginin onların inandıklarını 201 00:09:39,167 --> 00:09:41,298 değiştirip değiştiremeyeceğiydi. 202 00:09:41,298 --> 00:09:43,667 Gerçekten değiştirdi -- 203 00:09:43,667 --> 00:09:46,248 ama onlara verdiğimiz bilgi çoğunlukla 204 00:09:46,248 --> 00:09:49,079 beklediklerinden iyiydi. 205 00:09:49,079 --> 00:09:50,440 Örneğin, 206 00:09:50,440 --> 00:09:53,350 birisi "Kansere yakalanma olasılığım, 207 00:09:53,350 --> 00:09:55,731 yaklaşık yüzde 50." dediyse, 208 00:09:55,731 --> 00:09:58,252 "Haberler iyi. 209 00:09:58,252 --> 00:10:00,833 Ortalama yakalanma olasılığı yüzde 30." dedik, 210 00:10:00,833 --> 00:10:02,879 bir dahaki sefere, 211 00:10:02,879 --> 00:10:05,594 "Belki de yakalanma olasılığım yaklaşık yüzde 35." dediler. 212 00:10:05,594 --> 00:10:08,230 Yani çabuk ve verimli olarak öğrendiler. 213 00:10:08,230 --> 00:10:10,780 Ama birisi, 214 00:10:10,780 --> 00:10:14,183 "Benin kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 10." dediyse, 215 00:10:14,183 --> 00:10:16,875 biz de "Haberler kötü. 216 00:10:16,875 --> 00:10:19,948 Ortalama yakalanma olasılığı yüzde 30." dedik, 217 00:10:19,948 --> 00:10:22,006 bir dahaki sefere, 218 00:10:22,006 --> 00:10:25,125 "Evet. Bence hala yüzde 11." dediler. 219 00:10:25,125 --> 00:10:26,815 (Gülüşmeler) 220 00:10:26,815 --> 00:10:30,134 Öğrenmediklerinden değil -- öğrendiler -- 221 00:10:30,134 --> 00:10:32,470 ama, geleceklerine dair iyi haberler 222 00:10:32,470 --> 00:10:34,943 verdiğimiz durumdan daha az. 223 00:10:34,943 --> 00:10:37,977 Onlara verdiğimiz sayıları hatırlamadıklarından değil, 224 00:10:37,977 --> 00:10:41,050 kansere yakalanma olasılığının yaklaşık yüzde 30 öldüğünü 225 00:10:41,050 --> 00:10:42,550 ve boşanma olasılığının yaklaşık yüzde 40 öldüğünü 226 00:10:42,550 --> 00:10:45,329 herkes hatırlar. 227 00:10:45,329 --> 00:10:49,960 Ama bu sayıların onları ilgilendirmediğini düşündüler. 228 00:10:49,960 --> 00:10:54,108 Bunun anlamı, bunun gibi uyarıcı sayıların 229 00:10:54,108 --> 00:10:57,000 sınırlı etkisi olabileceği. 230 00:10:57,000 --> 00:11:01,159 Evet, sigara öldürür, ama çoğunlukla diğer adamı. 231 00:11:01,159 --> 00:11:03,042 Bilmek istediğim, 232 00:11:03,042 --> 00:11:05,902 bu uyarıcı sayıları üstümüze alınmamızı engelleyen 233 00:11:05,902 --> 00:11:09,996 beynimizde ne olduğuydu. 234 00:11:09,996 --> 00:11:11,483 Ama aynı zamanda, 235 00:11:11,483 --> 00:11:13,461 ev piyasasının umut verici olduğunu duyduğumuzda, 236 00:11:13,461 --> 00:11:17,577 "Evimin fiyatı kesinlikle ikiye katlanacak." diye düşünürüz. 237 00:11:17,577 --> 00:11:19,662 Bunu anlamak için, 238 00:11:19,662 --> 00:11:22,135 Katılımcılardan, bir beyin görüntüleme aracında 239 00:11:22,135 --> 00:11:24,296 yalan söylemelerini istedim. 240 00:11:24,296 --> 00:11:25,823 Böyle gözüküyor. 241 00:11:25,823 --> 00:11:28,854 İşlevsel MRİ adındaki bir yöntemi kullanarak 242 00:11:28,854 --> 00:11:32,460 olumlu bilgilere tepki veren 243 00:11:32,460 --> 00:11:35,277 beyin bölgelerini tespit ettik. 244 00:11:35,277 --> 00:11:38,856 Bu bölgelerden birinin adı sol iç on kıvrım. 245 00:11:38,856 --> 00:11:42,644 Örneğin birisi "Benim kansere yakalanma olasılığım yüzde 50." dediğinde 246 00:11:42,644 --> 00:11:44,500 ve biz "Haberler iyi. 247 00:11:44,500 --> 00:11:46,790 Ortalama olasılık yüzde 30." dediğinde 248 00:11:46,790 --> 00:11:50,362 sol iç on kıvrım çılgınca tepki verir. 249 00:11:50,362 --> 00:11:55,094 Üç bir iyimser, hafif iyimser 250 00:11:55,094 --> 00:11:56,915 veya biraz kötümser olmanız bir şey değiştirmedi, 251 00:11:56,915 --> 00:11:59,500 herkesin sol iç on kıvrımı 252 00:11:59,500 --> 00:12:01,344 olması gerektiği gibi çalışıyordu, 253 00:12:01,344 --> 00:12:04,250 Barack Obama ya da Woody Allen olmanız bir şeyi değiştirmiyordu. 254 00:12:04,250 --> 00:12:05,894 Beynin diğer yanında, 255 00:12:05,894 --> 00:12:10,680 sağ iç on kıvrım ise kötü haberlere tepki veriyordu. 256 00:12:10,680 --> 00:12:14,406 İlginç olanı: işini pek de iyi yapmıyordu. 257 00:12:14,406 --> 00:12:16,421 Ne kadar iyimserseniz, 258 00:12:16,421 --> 00:12:18,758 bu bölge beklenmeyen kötü haberlere 259 00:12:18,758 --> 00:12:21,740 karşı o kadar az tepki veriyordu. 260 00:12:21,740 --> 00:12:24,798 Ve eğer beyniniz gelecekle ilgili 261 00:12:24,798 --> 00:12:28,023 haberleri birleştirmede güçlük çekiyorsa, 262 00:12:28,023 --> 00:12:32,646 her zaman toz pembe gözlüklerinizi giyiyorsunuz demek. 263 00:12:32,646 --> 00:12:37,615 Bunu değiştiebilir miyiz öğrenmek istedik. 264 00:12:37,615 --> 00:12:41,058 İnsanların bu bölgelerdeki beyin aktivitelerine karışarak 265 00:12:41,058 --> 00:12:44,990 iyimserlik eğilimlerini etkileyebilir miyiz? 266 00:12:44,990 --> 00:12:47,585 Bunu yapabileceğimiz bir yol var. 267 00:12:47,585 --> 00:12:50,212 Bu birlikte çalıştığım Ryota Kanai. 268 00:12:50,212 --> 00:12:54,167 Yaptığı şey, çalışmamızın katılımcısının 269 00:12:54,167 --> 00:12:56,286 kafatasının içine iç öne kıvrımını etkileyecek 270 00:12:56,286 --> 00:12:58,531 küçük bir manyetik sinyal gönderiyor. 271 00:12:58,531 --> 00:13:00,458 Böylece, 272 00:13:00,458 --> 00:13:03,362 beynin bu bölgesinin aktivitesini 273 00:13:03,362 --> 00:13:04,577 yaklaşık yarım saat etkilemiş oluyor. 274 00:13:04,577 --> 00:13:07,498 Sizi temin ederim, bu işlem bitince her şey normale dönüyor. 275 00:13:07,498 --> 00:13:09,491 (Kahkahalar) 276 00:13:09,491 --> 00:13:12,645 Neler olduğunu görelim. 277 00:13:12,645 --> 00:13:14,742 Öncelikle size gördüğümüz 278 00:13:14,742 --> 00:13:17,446 ortalama eğilimi göstereceğim. 279 00:13:17,446 --> 00:13:20,269 Şimdi hepinizi test etseydim, 280 00:13:20,269 --> 00:13:22,063 kötü haberlere oranla, iyi haberlerden 281 00:13:22,063 --> 00:13:25,183 bu kadar öğrenirdiniz. 282 00:13:25,183 --> 00:13:27,667 Şimdi bu çalışmadaki kötü haberlere tepki veren 283 00:13:27,667 --> 00:13:32,134 bölgeyi etkiliyoruz 284 00:13:32,134 --> 00:13:35,698 ve iyimserlik eğilimi daha da arttı. 285 00:13:35,698 --> 00:13:41,168 İnsanları, bilgileri değerlendikleri biçimde olduklarından daha eğilimli yaptık. 286 00:13:41,168 --> 00:13:44,065 Daha sonra, bu çalışmadaki iyi haberleri değerlendiren 287 00:13:44,065 --> 00:13:47,583 bölgeyi etkiledik 288 00:13:47,583 --> 00:13:52,054 ve iyimserlik eğilimi yok oldu. 289 00:13:52,054 --> 00:13:54,062 Bu sonuçlar bizi oldukça şaşırttı, 290 00:13:54,062 --> 00:13:56,254 çünkü insan beynine işlenmiş 291 00:13:56,254 --> 00:13:59,450 eğilimleri ortadan kaldırabildik. 292 00:13:59,450 --> 00:14:04,223 Bu noktada durduk ve kendimize şu soruyu sorduk: 293 00:14:04,223 --> 00:14:09,325 iyimserlik yanılsamasını ufak parçalara ayırmak ister miyiz? 294 00:14:09,325 --> 00:14:14,369 Bunu yapabilirsek, insanların iyimserlik eğilimlerini ortadan kaldırmak ister miyiz? 295 00:14:14,369 --> 00:14:18,969 İnsanların iyimserlik eğiliminin faydalarını size anlattım, 296 00:14:18,969 --> 00:14:23,290 bu yüzden herhalde bu eğilime sıkı sıkı sarılmak istersiniz. 297 00:14:23,290 --> 00:14:25,375 Ancak tabii ki bunun kötü yanları da var 298 00:14:25,375 --> 00:14:28,495 ve bunları göz ardı etmek aptallık olur. 299 00:14:28,495 --> 00:14:32,041 Örneğin California'daki bir itfaiyeciden 300 00:14:32,041 --> 00:14:34,735 aldığım e-postayı sizinle paylaşmak istiyorum: 301 00:14:34,735 --> 00:14:38,039 "Ölümle sonuçlan yangın soruşturmalarında 302 00:14:38,039 --> 00:14:42,181 doğru kararı vermeye yardımcı olacak bütün bilgiler ortada olmasına rağmen, 303 00:14:42,181 --> 00:14:44,483 çoğunlukla 'Yangının böyle seyredeceğini düşünmemiştik,' 304 00:14:44,483 --> 00:14:46,738 cümlesi yer alıyor. 305 00:14:46,738 --> 00:14:50,612 Bu şef bizim iyimserlik eğilimi ile ilgili bulgularımızı 306 00:14:50,612 --> 00:14:52,804 itfaiyecilere neden öyle düşündüklerini 307 00:14:52,804 --> 00:14:55,013 açıklamak için ve insanlardaki bu oldukça iyimser 308 00:14:55,013 --> 00:15:02,139 eğilimin farkında olmaları gerektiğini açıklamak için kullanacak. 309 00:15:02,139 --> 00:15:07,258 Gerçekçi olmayan iyimserlik kişilerin riskli davranışlarda bulunmasına, 310 00:15:07,258 --> 00:15:10,896 ekonomik çöküşe, yanlış planlamaya neden olabilir. 311 00:15:10,896 --> 00:15:13,034 Örneğin İngiliz hükümeti, 312 00:15:13,034 --> 00:15:15,708 iyimserlik eğiliminin insanların 313 00:15:15,708 --> 00:15:18,995 projelerinin maaliyetlerini ve sürelerini 314 00:15:18,995 --> 00:15:23,021 olacağından az hesaplamalarına yol açabileceğini kabul etti. 315 00:15:23,021 --> 00:15:27,275 Bu nedenle 2012 Olimpiyat bütçesini 316 00:15:27,275 --> 00:15:29,386 iyimserlik eğilimini göz önünde bulunduracak şekilde ayarladı. 317 00:15:29,386 --> 00:15:31,573 Birkaç hafta içinde evlenecek olan arkadaşım 318 00:15:31,573 --> 00:15:34,007 aynı şeyi düğün masrafları için yaptı. 319 00:15:34,007 --> 00:15:37,069 Bu arada, ona boşanma olasılığını sorduğumda, 320 00:15:37,069 --> 00:15:40,629 0 öldüğündan oldukça emin olduğunu söyledi. 321 00:15:40,629 --> 00:15:43,046 Bu yüzden yapmak isteyeceğimiz şey, 322 00:15:43,046 --> 00:15:47,207 kendimizi iyimserliğin tehlikelerinden korumak, 323 00:15:47,207 --> 00:15:50,435 ama aynı zamanda umutlu olmak 324 00:15:50,435 --> 00:15:53,279 ve iyimserliğin meyvelerinden yararlanmak. 325 00:15:53,279 --> 00:15:56,083 İnanıyorum ki bunu yapabilmemiz mümkün. 326 00:15:56,083 --> 00:15:58,143 Bunun anahtarı bilgi. 327 00:15:58,143 --> 00:16:01,454 Eğilimlerimizi tam olarak anlamış olarak doğmuyoruz. 328 00:16:01,454 --> 00:16:05,295 Bunları bilimsel araştırmalarla anlayabiliriz. 329 00:16:05,295 --> 00:16:09,479 Ama iyimserlik eğiliminin farkına varmak 330 00:16:09,479 --> 00:16:11,254 yanılsamayı ortadan kaldırmıyor. 331 00:16:11,254 --> 00:16:12,802 Görsel yanılsamalar gibi 332 00:16:12,802 --> 00:16:16,292 bunların farkına varmak onları ortadan kaldırmıyor. 333 00:16:16,292 --> 00:16:18,529 Bunun sayesinde 334 00:16:18,529 --> 00:16:21,002 kendimizi gerçekçi olmayan iyimserlikten 335 00:16:21,002 --> 00:16:23,429 koruyacak planlar ve kurallar 336 00:16:23,429 --> 00:16:26,212 yaratabiliriz 337 00:16:26,212 --> 00:16:29,364 ve aynı zamanda umudumuzu koruyabiliriz. 338 00:16:29,364 --> 00:16:32,788 Bence bu karikatür bunu oldukça hoş anlatıyor. 339 00:16:32,788 --> 00:16:36,314 Çünkü yukarıdaki uçabileceğine inanmayan 340 00:16:36,314 --> 00:16:38,433 penguenlerdenseniz, 341 00:16:38,433 --> 00:16:40,792 hiçbir zaman uçamayacaksınız. 342 00:16:40,792 --> 00:16:42,623 Çünkü herhangi bir ilerleme kaydetmek için, 343 00:16:42,623 --> 00:16:44,973 farklı bir gerçekliği hayal etmemiz 344 00:16:44,973 --> 00:16:48,704 ve bu gerçekliğin olabileceğine inanamamız gerekiyor. 345 00:16:48,714 --> 00:16:52,238 Ama koru körüne atlayıp her şeyin iyi olacağını düşünenen 346 00:16:52,238 --> 00:16:55,000 çok iyimser bir penguenseniz, 347 00:16:55,000 --> 00:16:59,781 yere vardığınızda kendinizi param parça görebilirsiniz. 348 00:16:59,781 --> 00:17:01,670 Ama uçabileceğine inanan 349 00:17:01,670 --> 00:17:03,466 iyimser bir penguenseniz 350 00:17:03,466 --> 00:17:06,129 ve her şeyin planladığınız gibi olmayabileceği 351 00:17:06,129 --> 00:17:09,146 olasılığına karşılık bir paraşüt takarsanız, 352 00:17:09,146 --> 00:17:11,009 sadece bir penguen olmanıza rağmen, 353 00:17:11,009 --> 00:17:14,058 havada bir kartal gibi süzülürsünüz. 354 00:17:14,058 --> 00:17:15,820 Teşekkür ederim. 355 00:17:15,820 --> 00:17:18,756 (Alkış)