Netflix eğlence sektörünü nasıl değiştirdi-- ve nereye doğru gidiyor
-
0:01 - 0:04Chris Anderson: Uzun zamandır
Netflix'in çok farklı yönleri -
0:04 - 0:06beni etkiliyor ve şaşırtıyor.
-
0:06 - 0:08Sürprizlerle dolusun diyebilirim.
-
0:09 - 0:12Bu sürprizlerden birisi sanırım
6 yıl önce gerçekleşti. -
0:13 - 0:17O zamanlar şirket çok iyi gidiyordu,
ama temelde -
0:17 - 0:19başkalarının filmlerini
ve tv içeriklerini -
0:19 - 0:22yayınlıyordun.
-
0:23 - 0:25Wall Street'e haklı olduğunu kanıtladın.
-
0:27 - 0:29radikal bir değişiklikle
DVD satmak yerine -
0:29 - 0:31yayın yapmakta haklı
olduğunu kanıtladın. -
0:31 - 0:33Sarmaşık gibi yayılıyordun...
-
0:33 - 0:356 milyondan fazla takipçi
ve iyi bir büyüme oranı -
0:35 - 0:38ve sen bu anı seçtin,
-
0:38 - 0:43böylesine büyük bir-
resmen kumar oynadın. -
0:43 - 0:46Bu karar neydi ve seni buna ne itti?
-
0:46 - 0:49Reed Hastings: Aslında, kablo yayınları
her zaman -
0:49 - 0:52başkalarının içerikleriyle başladı
-
0:52 - 0:54ve kendi içeriklerini yaparak büyüdüler.
-
0:54 - 0:58Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.
-
0:59 - 1:03Aslında 2005'te kendimize özgü içerik
denemesi yaptık, -
1:03 - 1:06Sadece DVD'lerin olduğu ve Sundance'dan
film aldığımız zamanlar... -
1:06 - 1:09Maggie Gyllenhaal "Sherrybaby"
bunu DVD olarak yayınladık, -
1:09 - 1:11küçük bir stüdyoyduk.
-
1:11 - 1:13Ve işe yaramadı çünkü çok az sattı.
-
1:14 - 1:17Sonra da söylediğin gibi 2011'de,
-
1:17 - 1:21Ted Sarandos, Netflix'te içerik yöneticisi
ortağım -
1:21 - 1:23"House Of Cards" için çok heyecanlandı.
-
1:23 - 1:26O zamanlar 100 milyon dolardı,
-
1:26 - 1:30muazzam bir yatırımdı
-
1:30 - 1:32ve HBO ile kıyasıya yarış içindeydi.
-
1:32 - 1:35Bu gerçekten dönüm noktasıydı,
o da doğru olanı seçti. -
1:35 - 1:39CA: Ama bu şirketin o zaman için
şirketin gelirinin -
1:39 - 1:41önemli yüzdesini oluşturuyordu.
-
1:41 - 1:45Ama bunun denemeye değer olduğuna nasıl
güvenebilirdiniz? -
1:45 - 1:46Yanılsaydın,
-
1:46 - 1:49bu şirket için yıkıcı olabilirdi.
-
1:49 - 1:53RH: Evet emin değildik.
Demek istediğim tüm stres bu yüzdendi. -
1:53 - 1:55"Vaay ...." modundaydık.
burasını söyleyemem -
1:57 - 1:58Evet, korkutucuydu.
-
1:59 - 2:01(Gülüşmeler)
-
2:01 - 2:05CA: Ve bununla sadece yeni içerik
üretmediniz. -
2:05 - 2:08Bir de doğru anladıysam, bununla birlikte
-
2:08 - 2:10seri izleme fikrini de
ortaya attınız. -
2:10 - 2:13Bu bir çeşit " hadi bölümü yapalım ve
beklenti yaratalım," değildi-- -
2:13 - 2:15boom! hepsi tek seferde.
-
2:15 - 2:18Ve kullanıcı modu henüz test edilmemişti.
-
2:18 - 2:19Bunu neden riske attınız?
-
2:20 - 2:22RH: Biliyorsun ki biz DVD satarak büyüdük.
-
2:22 - 2:24Sonra da DVD'de diziler,
kutu setler geldi. -
2:25 - 2:30Ve hepimiz HBO'nun muhteşem içeriklerini
izledik. -
2:30 - 2:33Bİlirsin, DVD'de sonraki bölüm,
sonraki bölüm diye devam edersin. -
2:33 - 2:35İşte bu bizi tetikleyen şey oldu,
-
2:35 - 2:39aslında biliyorsun, bölümlük içeriklerde,
özellikle de seri olanlarda, -
2:39 - 2:42tüm bölümlere tek seferde sahip olmak
oldukça önemlidir. -
2:42 - 2:45Bu da kablolu yayının yapamadığı bir şey.
-
2:45 - 2:48Bu her iki etken de bunun yapmamızda
olumlu etki sağladı. -
2:49 - 2:53CA:Ve böylece matematiksel olarak işe
yarıyordu, -
2:53 - 2:57"House of Cards" izleyerek geçen 1 saat,
-
2:57 - 2:59başkasının lisanslı içeriğini izleyerek
-
2:59 - 3:02geçen bir saatten daha mı karlıydı?
-
3:03 - 3:07RH: Üye olduğumuz için
-
3:07 - 3:10bu derece takip etmek zorunda değildik.
-
3:10 - 3:12Bu daha çok insanın
gelmesini sağladı. -
3:12 - 3:14House Of Cards bunu kesinlikle yaptı,
-
3:14 - 3:16çünkü birçok insan bunun hakkında konuştu
-
3:16 - 3:18ve bu markayı bizle ilişkilendirdi.
-
3:19 - 3:22"Mad Men" gibi harika bir AMC dizisini
bizler ekrana taşıdık -
3:22 - 3:24ama Netflix ile işbirliği yapmadılar
-
3:24 - 3:26ama yine de Netflix'te izlediler.
-
3:26 - 3:30CA: ve tüm bu fevkalade yapımları da
listenize eklediniz; -
3:31 - 3:35"Narcos," "Jessica Jones,"
"Orange is the New Black," "The Crown," -
3:35 - 3:38Black Mirror, benim favorim
-
3:38 - 3:40Stranger Things ve dahası.
-
3:40 - 3:42Bu yıl yapmayı planladığınız
-
3:42 - 3:45yeni içerikler için yatırım tutarı
-
3:45 - 3:47100 milyon değil.
-
3:47 - 3:48Ne?
-
3:48 - 3:51RH: Dünya çapında 8 milyar dolar.
-
3:52 - 3:54Ve yeterli değil.
-
3:55 - 3:58Diğer yayınlarda harika programlar var.
-
3:58 - 4:00Ve bizim de uzun bir yolumuz var.
-
4:00 - 4:03CA: Ama 8 milyar ...
-
4:03 - 4:08Bu herhangi bir içerik üreticisinin
yatırdığından çok daha fazla değil mi? -
4:08 - 4:09RH: Hayır, Disney bu alanda lider
-
4:09 - 4:13ve eğer Fox'u alırsa,
daha da büyüyecekler. -
4:14 - 4:17Ve sonra bu dünyaya yayılacak.
-
4:17 - 4:20Yani düşündüğün gibi değil aslında.
-
4:21 - 4:23(Gülüşmeler)
-
4:23 - 4:26CA: Ama açıkça, medya sektöründe
,Barry Dillers ve daha niceleri, -
4:26 - 4:28hiçbir yer yokmuş gibi hissettiriyor.
-
4:28 - 4:31Bu şirket geldi ve sektörü değiştirdi.
-
4:31 - 4:34Tıpkı Blockbuster'ın bir gün dediği gibi,
-
4:34 - 4:36"Blockbuster videoları yapacağız,"
-
4:36 - 4:39ve altı yıl sonra Disney kadar büyüktü.
-
4:39 - 4:44Demek istediğim bu asla olmayacak bir
hikâyeydi ama yine de başardı. -
4:44 - 4:47RH: İnternetle ilgili bokluk burada.
Çok hızlı ilerliyor, değil mi? -
4:48 - 4:50Etrafımızdaki her şey çok çabuk değişiyor.
-
4:50 - 4:55CA: Demek istediğim Netflix kültürüyle
ilgili alışılmadık bir şey olmalı ki -
4:55 - 5:01böyle cesur olmanızı sağladı,
"pervasız" demeyeceğim-- -
5:01 - 5:02cesur, iyi düşünülmüş kararlar.
-
5:02 - 5:04RH: Evet, kesinlikle.
-
5:04 - 5:06Bir avantajımız vardı,
DVD çağında doğduk -
5:06 - 5:09ve bunun geçici olacağını biliyorduk.
-
5:09 - 5:11Kimse 100 yıl diskleri
göndereceğimizi düşünmedi. -
5:11 - 5:15Sıradakini ne olduğuyla ilgili
birçok paranoya var -
5:15 - 5:18ve bu kurucu etiğin bir parçası,
-
5:18 - 5:20gerçekten sırada ne olduğu
endişelendiriyor. -
5:21 - 5:22Yani bu bir avantaj.
-
5:22 - 5:23Kültür açısından,
özgürlük ve -
5:23 - 5:25sorumluluk konusunda oldukça büyük.
-
5:25 - 5:29Bir çeyrekte olabildiğince az karar
vermekle gurur duyuyorum. -
5:30 - 5:32Ve daha da iyiye gidiyoruz,
bunda daha iyiye. -
5:32 - 5:34Bazen hiç karar vermeden
-
5:34 - 5:35bir çeyrek gidebilirim.
-
5:36 - 5:37(Gülüşmeler)
-
5:37 - 5:40(Alkış)
-
5:40 - 5:44CA: Ama siz insanlarla ilgili gerçekten
çok şaşırtıcı şeyler var. -
5:44 - 5:46Örneğin, bir ankete baktım.
-
5:46 - 5:51görünüşe bakılırsa, Netflix çalışanları
senin akranlarınla kıyaslanınca -
5:51 - 5:54benzer işlerde en yüksek maaşa sahip
-
5:54 - 5:57ve işten ayrılmayı en az isteyenler onlar.
-
5:57 - 6:02Eğer "Netflix Kültür Sunumu"nu Google'da
aratırsanız, -
6:02 - 6:07çalışanlarınız için şaşırtıcı bir çok
öğüdün listesine ulaşırsınız. -
6:07 - 6:08Birkaçından bahsetsene.
-
6:09 - 6:13RH: Bildiğin üzere ilk şirketim--
sürece çok saplantılıydık. -
6:13 - 6:14Bu 1990lar'daydı.
-
6:15 - 6:16Ve biri hata yaptığında her seferinde,
-
6:16 - 6:18bir süreç koymaya çalıştık,
-
6:18 - 6:20ki bu hatanın bir daha olmayacağından
emin olalım -
6:20 - 6:24yarı iletken verim yönelimi.
-
6:24 - 6:28olay şu ki, sistemi aptalların bile
kullanacağı hâle getirmeye çalışıyorduk. -
6:28 - 6:30Ve tabii ki sadece aptallar burada
çalışmak istedi. -
6:31 - 6:35Market bu konuda yön değiştirdi ve
C++'dan Java'ya geçti. -
6:35 - 6:37Bİlirsiniz değişim her zaman vardır.
-
6:37 - 6:39Ama şirket adapte olamadı
-
6:39 - 6:42ve şirketi en büyük rakibimiz satın aldı.
-
6:43 - 6:48Netflix'le birlikte, süreç ve kaos olmadan
-
6:48 - 6:50nasıl devam edeceğime odaklandım.
-
6:50 - 6:52Sonrasında bu mekanizmayı geliştirdik,
-
6:52 - 6:55aşırı yetenekli insanlar, sıralama
-
6:55 - 6:58açıkça konuşma, bilgi paylaşımı...
-
6:58 - 7:01insanlar bu kadar bilgi
karşısında sersemledi, -
7:01 - 7:03çekirdek stratejiler vs.
-
7:03 - 7:06"Anti Apple" gibiydik..
Nasıl ayrıştırdıklarını bilirsin. -
7:06 - 7:10Tam tersini yaptık; herkes
her bilgiye ulaşabildi. -
7:10 - 7:13Yapmaya çalıştığımız şey insanlarda
sorumluluk hissi yaratmak -
7:13 - 7:15ve bir şeyler yapma yeteneği
kazandırmak. -
7:15 - 7:18Artık alınan büyük kararları anlıyorum,
-
7:18 - 7:21hatta hiç duymadıklarımı bile,
ki bu muazzam. -
7:21 - 7:22Çoğunlukla da iyi oldu.
-
7:23 - 7:26CA: Yani uyandın ve hepsini
internette okudun. -
7:26 - 7:27RH: Bazen.
-
7:27 - 7:29CA: "Ah evet, Çin'e yeni girdik"
-
7:29 - 7:30RH: Evet , bu baya büyük olurdu.
-
7:31 - 7:37CA: Çalışanlarına kendi tatil zamanlarını
ayarlama izni verdin -
7:37 - 7:38Bu...
-
7:39 - 7:41RH: Tabii ki bu büyük bir sembol, tatil,
-
7:42 - 7:45çünkü pratikte çoğu insan bunu yapar.
-
7:45 - 7:49Ama evet, bu büyük bir özgürlük.
-
7:50 - 7:54CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer
olarak istiyorsunuz. -
7:55 - 7:57RH: İnsanların doğruyu söylemesini
istiyoruz -
7:57 - 8:01ve "sessizce susmak sadakatsizdir"
diyoruz. -
8:02 - 8:07Bir kararın siz fikrinizi söylemeden ya
da yazmadan öylece geçmesine -
8:07 - 8:09izin vermek doğru değil.
-
8:09 - 8:12Doğru kararlar vermeye odaklandık.
-
8:12 - 8:15Özellikle de her zaman tartışmalı
olan konular üzerinde. -
8:15 - 8:18Gerilim yaratmamaya çalışıyoruz;
birbirine bağırmak gibi -
8:18 - 8:19bunlar yok.
-
8:19 - 8:22İnsanları açmak çok merak uyandırıcı.
-
8:23 - 8:26CA: Netflix'te diğer gizli silaha sahip
gibisin, -
8:26 - 8:29geniş kapsamlı data,
-
8:29 - 8:32bu hafta çokça duyduğumuz bir sözcük.
-
8:32 - 8:36Netflix'in akıllı algoritmalarını yaparken
-
8:36 - 8:38çok değişik bakış açılarından
yararlandın. -
8:38 - 8:42Eskiden, algoritmanızı herkese açıp
-
8:42 - 8:46"Hey sahip olduğumuz başarıdan
daha iyisini yapabilecek var mı? -
8:46 - 8:48Varsa milyon dolar vereceğiz"
derdiniz. -
8:48 - 8:49Birine milyonlarca dolar ödüyorsun,
-
8:49 - 8:52çünkü seninkinden %10 falan daha iyi.
-
8:52 - 8:53RH: Bu doğru.
-
8:53 - 8:55CA: Bu doğru bir tercih miydi?
Yine yapar mıydın? -
8:55 - 8:59RH: Evet o zaman oldukça heyecan vericiydi
2007 falandı. -
8:59 - 9:01Ama sonuç olarak tekrar yapmadık.
-
9:01 - 9:03Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş
bir araç. -
9:04 - 9:07Bunu iyi zamanlamayla yakalanmış bir şans
olarak gör, -
9:07 - 9:09sistemli bir şey değildi.
-
9:10 - 9:14Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla
yatırım yapmak, -
9:14 - 9:17doğru içerikte doğru insanlarla
çalışmak, -
9:17 - 9:20eğlenceli ve keşfetmesi kolay olmak.
-
9:20 - 9:24CA: Ve bunu yaptın da,
oldukça ilgi çekici bu değişim -
9:24 - 9:25birkaç yıl önce yaşandı.
-
9:25 - 9:30Eskiden insanlara şunu sorardık:
"İşte 10 tane film. Ne düşünüyorsun? -
9:30 - 9:33Aralarından hangileri en iyileri?"
-
9:33 - 9:38ve sonrasında izlenebilecekler için
eşleştirme yaptınız. -
9:38 - 9:40Ve sonra bundan uzaklaştın.
-
9:40 - 9:41Bundan bahset.
-
9:41 - 9:42RH: Tabii ki.
-
9:42 - 9:45Herkes "Schindler'ın Listesi"ne
5 yıldız verir, -
9:45 - 9:49sonra da Adam Sandler'ı oylar;
"To Do-Over"a 3 yıldız verirler. -
9:49 - 9:52Ama ne izlediklerine bakarsanız,
-
9:52 - 9:54neredeyse hep Adam Sandler'dır.
-
9:54 - 9:59Oy verdiğimizde ve kaliteye üstbilişsel
baktığımızda -
9:59 - 10:01bu bizim yansımamızdır.
-
10:02 - 10:04Ve bu insanları daha fazla memnun etti,
-
10:05 - 10:07yaptıkları tercihlere bakarak,
-
10:07 - 10:12basit şeylerden ne kadar zevk aldıkları
ortaya çıkar. -
10:12 - 10:15CA: Bunun hakkında biraz daha konuşmak
istiyorum, -
10:15 - 10:18çünkü bu benim için önemli bir konu
sadece Netflix için değil -
10:18 - 10:20tüm internetle ilgili.
-
10:20 - 10:22Hayal edilen değerle
-
10:22 - 10:25gerçek değer arasındaki fark.
-
10:25 - 10:28İnsanların ne dediğine dikkat etmedin,
-
10:28 - 10:32ne yaptıklarına baktın ve sonra
şunu buldun -
10:32 - 10:36"Aman korkunç tarifler yapmakla ilgili
"Nailed it" denilen bir şovdan -
10:36 - 10:38zevk alacağımı hiç bilmezdim.
-
10:38 - 10:39RH:"Nailed It" deniyor. Doğru.
-
10:39 - 10:42CA: İnanılmaz. Bunu düşünmemiştim bile.
-
10:42 - 10:44Bunda risk yok mu,
-
10:44 - 10:49bu sadece ortaya çıkan değerlerle
yaklaşma yaklaşımı çok mu fazla olur? -
10:49 - 10:52RH: İnsanları mutlu etmekten
oldukça zevk alıyoruz, -
10:52 - 10:56Bazen rahatlamak ve "Nailed It" gibi bir
program izlemek istersin. -
10:57 - 10:59Üstelik eğlenceli ve stresli değil.
-
10:59 - 11:02Başka zaman da insanlar yoğun
dolu dolu filmler izlemek ister. -
11:02 - 11:05"Mudbound" Oscar adayıydı.
-
11:05 - 11:07oldukça iyi, yoğun bir film.
-
11:08 - 11:12Ve "Mudbound" ile 20 milyondan
fazla gösterime ulaştık. -
11:12 - 11:16Bu rakam herhangi bir sinemada ya da
diğer platformlarda -
11:16 - 11:17ulaştığı sayıdan çok daha fazla.
-
11:17 - 11:21Evet şekerlemelerimiz var ama
brokolilerimiz daha fazla. -
11:21 - 11:26Bilirsin ki iyi bir karışımla çok sağlıklı
bir diyetin olabilir. -
11:26 - 11:28CA: Ama.... Evet.
-
11:28 - 11:33Ama algoritmalarla ilgili konu sizi
brokoliden uzaklaştırıp şekere -
11:33 - 11:34yönlendirmesi değil midir?
-
11:34 - 11:36Özellikle de dikkatli değilseniz?
-
11:36 - 11:38YouTube'da, bir şekilde algoritmaların,
-
11:38 - 11:41aslında daha akıllıca olmaları,
insanları daha radikal -
11:41 - 11:46veya belirli bir içeriğe
yönlendirme eğiliminde -
11:46 - 11:49oldukları hakkında bir konuşma yaptık.
Netflix algoritmalarının, -
11:49 - 11:53belirli değerler üzerinden gitmesini
hayal etmek kolay olurdu.. -
11:53 - 11:54RH: Haklısın,
-
11:54 - 11:58CA: Hepimiz şiddetli porno ya da başka
şey izliyor olabilirdik. -
11:58 - 11:59Ya da bazıları yapardı biliyorsun
-
11:59 - 12:01Ama, nasıl...
-
12:01 - 12:03(Gülüşmeler)
-
12:03 - 12:04Ben değilim.
-
12:05 - 12:08Misyoner bir çocuğum, böyle şeyler
düşünmem bile. -
12:08 - 12:09Ama...
-
12:09 - 12:10Gülüşmeler.
-
12:10 - 12:12Demek istediğim bu mümkün, değil mi?
-
12:13 - 12:16RH: Pratikte haklısın, sadece
algoritmalara dayanamazsın. -
12:16 - 12:19Bu bir yargı ve önemsediğimiz
şeylerin karışımı -
12:19 - 12:20ve biz Facebook ve YouTube
-
12:20 - 12:22gibi platformların karşısında
hizmet veriyoruz -
12:22 - 12:25bu yüzden daha kolay sorunlarımız var
-
12:25 - 12:30yani: Bu harika filmler ve
elde ettiğimiz seriler nelerdir? -
12:30 - 12:33Ama sonuç olarak
algoritma bir araçtır. -
12:34 - 12:39CA: John Doerr, önemli olanla ilgili
bir konuşma yaptı. -
12:39 - 12:42İşte önemli olan, farz ediyorum ki
-
12:42 - 12:44temel olan abonelerin artmasıdır.
-
12:44 - 12:48Demek istediğim bu size has bir avantaj.
-
12:49 - 12:55Aboneler, harcadıkları zaman arttıkça mı
-
12:56 - 12:57tekrar abone oluyorlar,
-
12:58 - 13:02yoksa daha çok koca bir sezon
-
13:02 - 13:04"Nailed it" izleyecek kadar
zaman gerektirmeyen -
13:04 - 13:07şovlara sahip olmakla mı ilgili?
-
13:07 - 13:09Daha da içine çekiliyorlar;
şöyle düşünüyorlar -
13:09 - 13:12"Bu alışılmışın dışındaydı,
-
13:12 - 13:14Ailemle izlediğim için memnunum."
-
13:14 - 13:17Daha az iş olacak iş modelinin
-
13:17 - 13:19bir sürümü yok mu?
Ama daha müthiş içerik -
13:19 - 13:22ve hatta daha canlandırıcı içerik?
-
13:23 - 13:25RH: İnsanlar bu canlandırıcı içeriği
seçiyor. -
13:25 - 13:28Sanırım haklısın insanlar Netflix hakkında
-
13:28 - 13:30konuştuklarında programlarla ilgili
konuşuyorlar. -
13:30 - 13:33"13 Reasons Why" ya da "The Crown".
-
13:33 - 13:36Bu orantısız ve olumlu etki
-
13:36 - 13:39ve hatta abone artışı için bahsettiğiniz
-
13:39 - 13:41unutulmaz showlar.
-
13:41 - 13:43Yapmak istediğimiz şey çeşitlilik sunmak.
-
13:43 - 13:47Ne kadar sevsen de her gece aynı şeyi
izlemek istemezsin, -
13:47 - 13:48farklı şeyler denemek istersin.
-
13:48 - 13:50Ve görmediğimiz şey de bu.
-
13:51 - 13:54Şiddetli pornografinizin
alt kısmına yarış. -
13:54 - 13:57Bunun yerine, bir dizi boyunca
harika görüntüleme gördük. -
13:57 - 14:01"Black Mirror" beşinci sezon çekiliyor.
-
14:02 - 14:05Üstelik BBC'deyken sallantıda
olan bir diziydi. -
14:05 - 14:08Talebe bağlı dağıtımda
-
14:08 - 14:11bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz.
-
14:11 - 14:14CA: Diyorsun ki insanlar şeytanlara
olduğu kadar -
14:14 - 14:16meleklere de bağımlı olabilir.
-
14:16 - 14:20RH: Evet, tekrar diyorum biz bunu
bağımlılık -
14:20 - 14:22olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:
-
14:22 - 14:26Rahatlamak istediğinde ve boş zamanında
ne yapmak istersin? -
14:26 - 14:30Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir
Youtube'da takılabilir -
14:30 - 14:31ya da Netflix izleyebilirsin.
-
14:31 - 14:35Ve eğer olabildiğimiz kadar iyiysek ve
çeşitli ruh hâllerimiz varsa, -
14:35 - 14:37daha fazla insan bizi seçecektir.
-
14:37 - 14:41CA: Ama organizasyonda
-
14:41 - 14:46oluşturduğunuz bu parlak algoritmaların
gerçek etkilerine -
14:46 - 14:49düzenli olarak bakan insanlar var.
-
14:49 - 14:50Gerçeklik testi için;
-
14:50 - 14:53"İlerlemek istediğimiz yol bu mu?"
-
14:54 - 14:56RH: Sanırım öğrenebiliriz.
-
14:56 - 14:59Mütevazı olmalı ve "Bakın mükemmel
araç yoktur" demeliyiz. -
14:59 - 15:03Algoritmalar bir çeşit ,
içeriği komisyonlama şeklimiz -
15:03 - 15:05toplumla olan ilişkimiz.
-
15:06 - 15:08Bakmamız gereken çok fazla yön var.
-
15:08 - 15:12Eğer sadece "Görüntülemeyi arttıralım"
ya da -
15:12 - 15:14"aboneleri arttıralıma "takılırsanız
-
15:14 - 15:18büyüyemez ve olmak istediğiniz büyük
şirket olamazsınız. -
15:18 - 15:21Bunu başarının çoklu önlemleri
olarak düşünün. -
15:21 - 15:24CA: Algoritmalardan bahsetmişken;
-
15:24 - 15:26Facebook'un yönetim kurulundaydın
-
15:26 - 15:30ve bence Mark Zuckerberg...
onun için akıl hocalığı yaptın. -
15:31 - 15:36İnsanların Mark Zuckerberg hakkında
bilmediği neyi bilmeliyiz? -
15:37 - 15:40RH: Çoğunuz onu tanıyor ya da gördü.
-
15:40 - 15:42O, inanılmaz birisi.
-
15:42 - 15:44Gerçekten birinci sınıf.
-
15:44 - 15:50Ve böyle sosyal platformlar,
Youtube ya da Facebook fark etmez, -
15:50 - 15:53çabucak büyümeye çalışıyor.
-
15:53 - 15:55Biz de bunu yeni teknolojilerle görüyoruz.
-
15:55 - 15:58Dün yazdırılmış DNA hakkında
konuşuyorduk, -
15:58 - 16:02bu fantastik de olabilir korkunç da.
-
16:02 - 16:04Biliyorsunuz ki tüm bu yeni teknolojiler..
-
16:04 - 16:07Televizyon 1960'larda ABD'de ilk
popüler olduğunda -
16:08 - 16:10"engin çorak arazi" olarak adlandırılmıştı
-
16:10 - 16:13ve herkesin beynini çürütecekti.
-
16:13 - 16:15Herkesin beynini gayet iyi hale
getirdi. -
16:15 - 16:17Bir takım ayarlamalar vardı,
-
16:17 - 16:20bunu şöyle düşünün,
ben böyle düşünüyorum, -
16:20 - 16:22yeni teknolojilerin artıları
ve eksileri var -
16:23 - 16:25ve sosyal hayatta bunu
anlamaya çalışıyoruz. -
16:25 - 16:28CA: Facebook'un bazı konuları ele alması
-
16:28 - 16:30ne kadar öncelikli?
-
16:30 - 16:32Ya da aslında
-
16:32 - 16:35şirket tamamen haksızca mı eleştirildi?
-
16:35 - 16:37RH: Tamamen haksızca değil.
-
16:37 - 16:40Ve Mark Facebook'u düzeltme konusundaki
suçlamaları üzerine alıyor. -
16:40 - 16:43Buna oldukça bağlı.
-
16:45 - 16:47CA: Reed, bir başka tutkundan bahsetmek
istiyorum. -
16:47 - 16:52Netflix'le inanılmaz işler yaptın,
milyardersin -
16:52 - 16:57ve eğitime çokça zaman ve para harcadın.
-
16:57 - 16:58RH: Hı hı.
-
16:58 - 17:01CA: Bu senin için neden bir tutku
ve bu konuda ne yapıyorsun? -
17:01 - 17:05RH: Üniversiteden hemen sonra lisede
matematik öğretmenliği yaptım. -
17:05 - 17:09Sonrasında iş dünyasına girdim
ve bir hayırsever oldum. -
17:09 - 17:11Sanırım eğitime yöneldim
-
17:12 - 17:14ve bu alanda değişimler yapmak istedim.
-
17:14 - 17:16Fark ettiğim temel şey de
-
17:16 - 17:19eğitimciler diğer harika eğitimcilerle
çalışmak -
17:19 - 17:22ve çocuklar için eşsiz ortamlar
hazırlamak istiyorlar. -
17:22 - 17:25Ve sistemde çok fazla çeşitliliğe
ihtiyacımız var, -
17:25 - 17:26elimizdekinden fazlasına
-
17:26 - 17:30ve eğitimci merkezli organizasyonlara
ihtiyacımız var. -
17:30 - 17:32İşin aldatıcı tarafı şu ki,
Şu anda ABD'de -
17:32 - 17:36çoğu okul yerel bir okul yönetim
kurulu tarafından yönetilmekte. -
17:36 - 17:39Ve toplumdaki tüm ihtiyaçları
karşılamak zorundalar -
17:39 - 17:42ve aslında ihtiyacımız olan şey
daha çok çeşitlilik. -
17:42 - 17:45ABD'de şu tip bir devlet okulu var;
sözleşmeli devlet okulu -
17:45 - 17:48ve bunlar kâr amacı gütmeyen kurumlar.
-
17:48 - 17:50Ve üzerinde durmak istediğim konu şu;
-
17:50 - 17:52kâr amacı gütmeyen okullar olabiliyorsa
-
17:52 - 17:56daha çok misyon odaklı ve eğitimcileri
daha çok destekleyen yerler olmalı. -
17:56 - 17:59KIPP anlaşmalı okullarının
yönetiminindeyim, -
17:59 - 18:00ki bu oldukça büyük şubelerden birisi.
-
18:01 - 18:06Yılda 30,000 çocuk ufuk açıcı eğitimler
alıyor. -
18:06 - 18:10CA: Bir okulun nasıl olması
gerektiğini bana tarif et. -
18:10 - 18:11RH: Bu çocuklara bağlı.
-
18:11 - 18:14Bunu şöyle düşün; çok çeşitli çocuklar ve
farklı ihtiyaçlar -
18:14 - 18:16karşılanmayı bekliyor,
-
18:16 - 18:17yani tek bir tip yok.
-
18:17 - 18:19Ve seçim yapmak da çocuğunuza
-
18:19 - 18:21ve neye ihtiyacı olduğuna bağlı.
-
18:21 - 18:25Ama eğitimci odaklı, merak uyandırıcı
ve ufuk açıcı -
18:25 - 18:26ve daha nicelerini içermeli.
-
18:26 - 18:295. sınıftaki 30 çocukla ilgili tüm fikir,
-
18:29 - 18:31hepsi aynı şeyi aynı anda öğreniyor,
-
18:31 - 18:34bu açıkça geçmişten gelen
bir başarısızlık. -
18:34 - 18:38Ama bunu değiştirmek, hâlihazırdaki
devlet modelini ortaya çıkarmak, -
18:38 - 18:39oldukça zor.
-
18:39 - 18:45Ama bu yaratıcı, kâr amacı gütmeyen
okullar sınırları zorluyor, -
18:45 - 18:48çocukların yeni şeyler denemesine
izin veriyor. -
18:48 - 18:51Bunu yönetim reformu olarak düşün,
-
18:51 - 18:52yani kâr amacı gütmemeyi,
-
18:52 - 18:55eğitimde değişimlere izin vermeyi.
-
18:56 - 19:00CA: Ve bazen eleştiriler bu okulların
kasıtlı ya da kasıtsız olarak, -
19:00 - 19:02kamu okul sistemi tüzüğünden
-
19:02 - 19:05uzaklaştığını söylüyor.
-
19:05 - 19:07Bundan endişe duymalı mıyız?
-
19:07 - 19:08RH: Bunlar devlet okulları.
-
19:08 - 19:11Yani, çok çeşitli devlet okulları var.
-
19:12 - 19:14Hepsine bir bütün olarak bakarsak,
-
19:14 - 19:16düşük gelirli çocuklara yönelikler.
-
19:16 - 19:19Çünkü yüksek gelirli çocuklar olaya
karışırsa -
19:19 - 19:21aileleri onları özel okula gönderir ya da
-
19:21 - 19:22o mahalleden taşınırlar.
-
19:22 - 19:25Düşük gelirli ailelerinse böyle
seçenekleri yok. -
19:26 - 19:30KIPP gibi,%80'i düşük gelirli çocuklar,
bedava ya da indirimli yemek. -
19:30 - 19:33Ve KIPP için başvurular
inanılmaz. -
19:34 - 19:36CA: Reed birkaç yıl önce Giving Pledge'i
imzaladın, -
19:36 - 19:39hayat boyunca mirasının yarıdan fazlasını
-
19:39 - 19:41bağışlamayı kabul ettin.
-
19:41 - 19:44Yüzsüzce bir şekilde eğitime ne kadar
yatırdığını sorabilir miyim -
19:44 - 19:45yani geçtiğimiz yıllarda?
-
19:45 - 19:49RH: Birkaç yüz milyon, aslında
tam rakamı ben de bilmiyorum -
19:49 - 19:51ama yatırıma devam ediyoruz ve..
-
19:51 - 19:52(Alkışlar)
-
19:52 - 19:53Teşekkürler--
-
19:53 - 19:55(Alkışlar)
-
19:55 - 20:00Aslında kısa bir süre için tam zamanlı
olarak politikayı denedim -
20:00 - 20:01John Doerr için çalıştım.
-
20:01 - 20:05John için çalışmayı sevsem de
politikada başarılı olamadım. -
20:05 - 20:08İşi, rekabeti seviyorum.
-
20:08 - 20:11Disney ve HBO'ya karşı gelmeyi de.
-
20:11 - 20:12(Gülüşmeler)
-
20:12 - 20:13Bu devam etmemi sağlıyor.
-
20:13 - 20:17Netflix'in değerini gerçekten artıracağım,
-
20:17 - 20:20bu da okullara daha çok yardım etmemi
sağlayacak. -
20:20 - 20:23Ve şu an için bu mükemmel bir hayat.
-
20:24 - 20:27CA: Reed, olağanüstü bir insansın,
hepimizin hayatını değiştirdin -
20:27 - 20:29ve çoğu çoğu çoğunkini de.
-
20:29 - 20:31Ted'e geldiğin için çok teşekkürler.
-
20:31 - 20:36(Alkışlar)
- Title:
- Netflix eğlence sektörünü nasıl değiştirdi-- ve nereye doğru gidiyor
- Speaker:
- Reed Hastings
- Description:
-
Netflix eğlence dünyasını değiştirdi--önce mail yoluyla DVD yollama, ardından medya yayını ve sonra yine "Orange Is the New Black" ve "Stranger Things" gibi orijinal şovlarla-- ama tabii ki bunlar risk almadan gerçekleşmedi. Ted yöneticisi Chris Anderson, Netflix'in kurucusu ve CEO'su REED Hastings ile yaptığı söyleşide şirketin cesur iç politikaları, önerileri ortaya çıkaran güçlü algoritması, bu yıl içeriğe yatırdıkları 8 milyar dolar ve yenilikçi eğitimi destekleyen hayırsever arayışları, çok daha fazlası hakkında konuşuyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 20:51
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Meric Aydonat rejected Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for How Netflix changed entertainment -- and where it's headed |