Return to Video

Richard Dawkins Ateizm Militanlığı üzerine konuşuyor

  • 0:00 - 0:05
    Bu muhteşem parça, bu giriş müziği --
  • 0:05 - 0:11
    Aida'dan "The Elephant March" -cenazem için seçtiğim parça-
  • 0:11 - 0:12
    (Kahkahalar)
  • 0:12 - 0:17
    -- nedenini anlayabilirsiniz. Zafer dolu.
  • 0:17 - 0:21
    Öldüğümde hiçbir şey hissetmeyeceğim, fakat hissedebilecek olsaydım
  • 0:21 - 0:25
    zafer kazanmış gibi hissederdim-- sadece yaşayabildiğim
  • 0:25 - 0:27
    ve bu muheşem gezegende yaşamış olduğum için
  • 0:27 - 0:30
    ve buralardan gitmeden önce, en başta
  • 0:30 - 0:37
    burada olma nedenime dair bir şeyleri anlayacak kadar şanslı olduğum için.
  • 0:37 - 0:44
    Tuhaf İngiliz aksanımı anlayabiliyor musunuz?
  • 0:44 - 0:50
    Herkes gibi ben de hayvanlarla ilgili dünkü bölümden çok etkilendim.
  • 0:50 - 0:55
    Robert Full, Frans Lanting ve diğerlerinin
  • 0:55 - 0:57
    gösterdikleri şeylerin o güzelliği!
  • 0:57 - 1:03
    Bana ters gelen tek şey Jeffrey Katzenberg'in 'mustang'lerden bahsederken
  • 1:03 - 1:07
    "Tanrının bu dünyada yarattığı en muhteşem yaratıklar" demesiydi.
  • 1:07 - 1:10
    Elbette biz onun gerçekten bunu kastetmediğini biliyoruz,
  • 1:10 - 1:14
    fakat bu ülkede ve bu zamanda ne kadar dikkatli olsanız azdır.
  • 1:14 - 1:15
    (Kahkahalar)
  • 1:15 - 1:22
    Ben bir biyologum, ve ilgi alanımızın temel teoremi: tasarım teorisi,
  • 1:22 - 1:27
    ve Darwin'in doğal seçilimle evrim teorisi.
  • 1:27 - 1:31
    Bu, tabii ki tüm profesyonel çevrelerde herkesçe kabul görmüş bir teorem.
  • 1:31 - 1:37
    Amerika dışındaki profesyonel olmayan çevrelerde, büyük oranda yok sayılmakta.
  • 1:37 - 1:41
    Amerika'daki profesyonel olmayan çevrelerde ise
  • 1:41 - 1:44
    o denli düşmanlık uyandırmakta ki --
  • 1:44 - 1:45
    (Kahkahalar)
  • 1:45 - 1:51
    -- bu yüzden, Amerikalı biyologlar bir savaşın içindeler, dersek haksızlık etmiş olmayız.
  • 1:51 - 1:53
    Bu savaş şu sıralar o kadar endişe verici ki,
  • 1:53 - 1:55
    her eyalette davalar birbirini takip ederken
  • 1:55 - 1:58
    kendimi bu konuda bir şeyler söylemek zorunda hissettim.
  • 1:58 - 2:02
    Darwinizm hakkında söyleyeceklerimi merak ediyorsanız
  • 2:02 - 2:05
    korkarım yazmış olduğum kitaplara bakmanız gerekecek --
  • 2:05 - 2:08
    -- bu kitapları dışarıdaki kitapçıda bulmayacaksınız.
  • 2:08 - 2:11
    (Kahkahalar)
  • 2:11 - 2:13
    Güncel dava konuları
  • 2:13 - 2:17
    genellikle yaratılışçılığın sözde yeni versiyonu olan
  • 2:17 - 2:21
    Akıllı Tasarım -yani A.T.- hakkında.
  • 2:21 - 2:25
    Sakın kanmayın. A.T. yeni birşey değil.
  • 2:25 - 2:28
    Sadece yaratılışçılığın başka bir isimle ifadesi.
  • 2:28 - 2:32
    Yaratılışçılığın yeniden vaftiz edilmiş hali -- bu sözü özenle seçtim --
  • 2:32 - 2:33
    (Kahkahalar)
  • 2:33 - 2:35
    politik ve taktik nedenler yüzünden.
  • 2:35 - 2:37
    Sözde A.T. teorisyenlerinin iddiaları,
  • 2:37 - 2:40
    Darwin'den bu yana tekrar tekrar
  • 2:40 - 2:44
    çürütülmüş olan aynı eski iddialardır.
  • 2:44 - 2:47
    Bilim adına savaş veren
  • 2:47 - 2:49
    etkili bir evrim lobisi mevcut ve
  • 2:49 - 2:52
    ben onlara yardım etmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
  • 2:52 - 2:56
    Fakat onlar, benim gibi hem evrimci hem de ateist olduğunu
  • 2:56 - 3:00
    söylemeye cesaret edebilen insanlardan huzursuz oluyorlar.
  • 3:00 - 3:05
    İşlerine çomak soktuğumuzu düşünüyorlar, ve neden böyle düşündüklerini de anlamak zor değil:
  • 3:05 - 3:10
    Görüşlerini tutarlı herhangi bir bilimsel argümanla savunamayan yaratılışçılar,
  • 3:10 - 3:15
    ateizme karşı yaygın olarak duyulan korkunun arkasına sığınıyor.
  • 3:15 - 3:19
    "Çocuklarınıza fen derslerinde evrim teorisini öğretirseniz
  • 3:19 - 3:24
    ilerde uyuşturuya, hırsızlığa ve cinsel sapkınlığa yönelirler".
  • 3:24 - 3:29
    (Kahkahalar)
  • 3:29 - 3:32
    Aslında, Papa dahil, tüm eğitimli ilahiyatçılar
  • 3:32 - 3:35
    evrim teorisini kesin bir şekilde desteklemektedir.
  • 3:35 - 3:38
    Kennet Miller tarafından yazılmış bu kitap, "Finding Darwin's God",
  • 3:38 - 3:40
    benim bildiğim kadarıyla A.T.'ye karşı yazılmış
  • 3:40 - 3:43
    en etkili kitaplardan biri--
  • 3:43 - 3:46
    -- özellikle dindar bir Hristiyan tarafından kaleme alındığı için.
  • 3:46 - 3:51
    Kenneth Miller gibi kişilerin Tanrı'nın evrim lobisine bir armağanı olduğunu söyleyebiliriz --
  • 3:51 - 3:52
    (Kahkahalar)
  • 3:52 - 3:56
    -- çünkü onlar 'evrimci demek ateist demek' gibi iddiaların
  • 3:56 - 3:58
    yalan olduğunu ortaya koyuyorlar.
  • 3:58 - 4:03
    Öte yandan, benim gibi insanlar "çomak sokuyorlar".
  • 4:03 - 4:06
    Fakat bu noktada, yaratılışçılar hakkında iyi bir şey söylemek istiyorum.
  • 4:06 - 4:09
    Bunu çok sık yapmam; o yüzden iyi dinleyin.
  • 4:09 - 4:10
    (Kahkahalar)
  • 4:10 - 4:13
    Bence bir konuda haklılar.
  • 4:13 - 4:15
    Bence evrimin
  • 4:15 - 4:18
    temelde dinin karşısında olduğu konusunda haklılar.
  • 4:18 - 4:22
    Daha önce, Papa gibi, evrime inanan pek çok kişinin
  • 4:22 - 4:25
    aynı zamanda dindar olduğunu söylemiştim; fakat bence kendilerini kandırıyorlar.
  • 4:25 - 4:28
    İnanıyorum ki, Darwinizm'in özü
  • 4:28 - 4:33
    dinî inancı derinden sarsmaktadır.
  • 4:33 - 4:39
    Şimdi ateizm hakkında vaaz verecekmişim gibi gelebilir; ama
  • 4:39 - 4:42
    sizi temin ederim ki yapacağım şey bu değildir.
  • 4:42 - 4:46
    Bu kadar kültürlü dinleyicilerle birlikteyken
  • 4:46 - 4:49
    bu, "kilise korosuna vaaz vermek" gibi olacaktır.
  • 4:49 - 4:53
    Hayır, size dayatmaya çalıştığım şey --
  • 4:53 - 4:55
    (Kahkahalar)
  • 4:55 - 5:00
    -- aslen size dayatmaya çalıştığım şey ateizm militanlığıdır.
  • 5:00 - 5:02
    (Kahkahalar)
  • 5:02 - 5:05
    (Alkışlar)
  • 5:05 - 5:08
    Fakat bu çok olumsuz bir deyiş.
  • 5:08 - 5:13
    Eğer isteseydim -- eğer dinî inancını gözeten biri olsaydım
  • 5:13 - 5:18
    evrimsel bilimin ilham veren ve büyüleyen gücünden korkardım;
  • 5:18 - 5:20
    -- ve genel olarak bilimden korkardım; ama özellikle evrimden--
  • 5:20 - 5:28
    çünkü evrim bilimi tanrıtanımazdır.
  • 5:28 - 5:32
    Bütün biyolojik tasarım teorilerinin önündeki en önemli sorun
  • 5:32 - 5:38
    yaşayan varlıkların istatistiksel açıdan neredeyse olanaksız olmalarıdır.
  • 5:38 - 5:43
    Yani iyi bir tasarımın, istatistiksel olarak olanaksızlığı --
  • 5:43 - 5:45
    başka bir deyişle, karmaşık olması.
  • 5:45 - 5:50
    Yaratılışçıların standart argümanı -sundukları bütün argümanlar buna indirgenebilir-
  • 5:50 - 5:52
    istatistiksel olanaksızlıktan yola çıkar:
  • 5:52 - 5:56
    "Canlılar tesadüf sonucu ortaya çıkmış olamayacak kadar karmaşıktırlar;
  • 5:56 - 5:58
    öyleyse birisi tarafından tasarlanmış olmalılar".
  • 5:58 - 6:00
    Tabii bu argüman kendisini çürütmektedir.
  • 6:00 - 6:04
    Karmaşık herhangi bir şey tasarlayabilecek herhangi bir tasarımcının
  • 6:04 - 6:09
    kendisinin daha da karmaşık olması gerekecektir -- ve daha ondan beklenen
  • 6:09 - 6:11
    günahları bağışlaması, evlilikleri kutsaması, duaları dinlemesi
  • 6:11 - 6:14
    savaşta bizden yana olması gibi
  • 6:14 - 6:17
    diğer şeylerden bahsetmiyoruz bile!
  • 6:17 - 6:19
    (Kahkahalar)
  • 6:19 - 6:22
    -- cinsel yaşamımızı onaylamaması gibi şeylerden...
  • 6:22 - 6:24
    (Kahkahalar)
  • 6:24 - 6:29
    Karmaşıklık, bütün biyoloji teorilerinin açıklaması gereken bir sorundur
  • 6:29 - 6:34
    ve bunu, daha da karmaşık bir etmen ortaya atarak çözemezsiniz --
  • 6:34 - 6:37
    bu şekilde sadece sorunu daha da karmaşık hale getirmiş olursunuz.
  • 6:37 - 6:41
    Darwinci doğal seçim büyüleyici derecede mükemmeldir;
  • 6:41 - 6:45
    çünkü karmaşıklık sorununu, sadelikle ilişkilendirerek açıklar --
  • 6:45 - 6:49
    -- başka hiçbir şeyle değil.
  • 6:49 - 6:52
    Bunu özetle, yavaş yavaş,
  • 6:52 - 6:56
    aşama aşama artan ilerlemeyle açıklar.
  • 6:56 - 6:58
    Ama ben burada şuna dikkat çekmek istiyorum:
  • 6:58 - 7:02
    Darwinciliğin mükemmelliği din için sarsıcıdır; çünkü
  • 7:02 - 7:07
    son derece kusursuz, yalın,
  • 7:07 - 7:09
    etkili ve ekonomiktir.
  • 7:09 - 7:18
    Bir asma köprünün ekonomik ve sade yapısına sahiptir.
  • 7:18 - 7:20
    Tanrı teorisi sadece kötü bir teori değildir.
  • 7:20 - 7:26
    Aynı zamanda, kendisinden istenileni yerine getiremediği görülmektedir.
  • 7:26 - 7:29
    Taktiklere ve evrim lobisine dönecek olursak,
  • 7:29 - 7:38
    "çomak sokmanın", tam da yapılması gereken şey olduğunu düşünüyorum.
  • 7:38 - 7:44
    Ben yaratılışçılığa, evrim lobisininden farklı bir şekilde saldırıyorum.
  • 7:44 - 7:49
    Benim yaratılışçılığa saldırma biçimim, topyekûn dine saldırmaktır;
  • 7:49 - 7:53
    ve bu noktada dinle ilgili kötü sözler söylemeyle
  • 7:53 - 7:56
    ilgili bir tabuyu ikrar etmek istiyorum.
  • 7:56 - 7:59
    Bunu, merhum dostum Douglas Adams'tan bir alıntıyla yapacağım --
  • 7:59 - 8:01
    -- TED'e hiç gelmediyse de,
  • 8:01 - 8:04
    kesinlikle davet edilmesi gereken biriydi.
  • 8:04 - 8:06
    Richard Saul Wurman: Davet edilmişti.
  • 8:06 - 8:08
    Richar Dawkins: Edilmişti, güzel. Edilmiş olmalıydı.
  • 8:08 - 8:11
    Ölümünden kısa bir süre önce, Cambridge'te
  • 8:11 - 8:13
    kaydedilen bir konuşmasında
  • 8:13 - 8:17
    önce bilimin yanlışlanabilir hipotezleri
  • 8:17 - 8:21
    sınayarak nasıl işlediğinden bahseder ve şöyle devam eder.
  • 8:21 - 8:25
    Aynen alıntılıyorum: "Anlaşılan, din böyle işlemiyor.
  • 8:25 - 8:29
    "Temelinde, kutsal -veya mukaddes- dediğimiz belli bazı düşünceler var.
  • 8:29 - 8:32
    "Bu şu demek: Ortada, hakkında hiçbir
  • 8:32 - 8:36
    "kötü söz söyleyemeyeceğiniz bir düşünce var.
  • 8:36 - 8:40
    "Söyleyemezsiniz. Neden? Söyleyemezsiniz işte!
  • 8:40 - 8:44
    (Kahkahalar)
  • 8:44 - 8:48
    "Neden Cumhuriyetçiler ve Demokratlar'dan birini desteklemek;
  • 8:48 - 8:53
    "falanca ekonomi modelini, filanca modele; veya Macintosh'u Windows'a yeğlemek kurallara aykırı değil de
  • 8:53 - 8:56
    "evrenin nasıl başladığı, evreni kimin yarattığı
  • 8:56 - 9:00
    "ile ilgili fikir sahibi olmak kurallara aykırı? Yo, o kutsal.
  • 9:00 - 9:03
    "Yani, dini fikirleri tartışmamaya alışkınız;
  • 9:03 - 9:06
    ve Richard bunu yaptığı zaman öfke uyandırması çok ilginç".
  • 9:06 - 9:10
    Burada beni kastediyor, onu değil.
  • 9:10 - 9:13
    "Herkes zıvanadan çıkıyor,
  • 9:13 - 9:17
    "çünkü böyle şeyler söylemeniz yasak; ama düşünecek olursanız
  • 9:17 - 9:21
    "bu fikirlerin, diğer fikirler gibi tartışılmaması için hiçbir neden yok.
  • 9:21 - 9:25
    "Tek fark, her nasılsa, bu konuların
  • 9:25 - 9:32
    "tartışılamayacağını kendi aramızda kabul etmişiz". Douglas'tan yaptığım alıntı böyle bitiyor.
  • 9:32 - 9:36
    Bence, sadece bilim, dinin temelini sarsmıyor;
  • 9:36 - 9:40
    din de, bilimin temelini sarsıyor.
  • 9:40 - 9:46
    Din insanlara abes, doğaüstü ve değersiz açıklamalarla yetinmelerini öğretiyor;
  • 9:46 - 9:52
    ve her yönüyle anlayabileceğimiz, hakiki ve mükemmel açıklamaları görmelerini engelliyor.
  • 9:52 - 9:59
    İnsanlara otoriteyi, inayeti ve ona itikati öğretiyor --
  • 9:59 - 10:04
    her zaman kanıt aramayı öğretmek varken.
  • 10:04 - 10:10
    Bu, Douglas Adams; "Last Chance to See" adlı kitabından harika bir fotoğraf.
  • 10:10 - 10:14
    "Quarterly Review of Biology" adında tipik bir bilimsel dergi var;
  • 10:14 - 10:17
    Ve ben, konuk editör olarak,
  • 10:17 - 10:22
    dinazorları bir asteroid mi öldürdü, sorusuyla ilgili özel bir sayı hazırlayacağım.
  • 10:22 - 10:26
    İlk makale de, kanıt sunan, standart bir bilimsel makale:
  • 10:26 - 10:30
    "Yucatan'da Potasyum-Argon yöntemiyle tarihlendirilmiş kraterde
  • 10:30 - 10:32
    "K-T sınırındaki İridyum Tabakası,
  • 10:32 - 10:35
    "dinazorların, bir asteroid çarpması sonucu öldüğüne işaret ediyor".
  • 10:35 - 10:38
    Son derece tipik bir bilimsel makale.
  • 10:38 - 10:42
    Bu da bir sonraki: "Kraliyet Akademisi'nin başkanına
  • 10:42 - 10:46
    "dinazorların, bir asteroid yüzünden öldüğü inancı -- (Kahkahalar) --
  • 10:46 - 10:49
    "ihsan edildi".
  • 10:49 - 10:53
    (Kahkahalar)
  • 10:53 - 10:59
    "Profesör Huxtane'e, dinazorların bir asteroid
  • 10:59 - 11:01
    "yüzünden öldüğü malum oldu".
  • 11:01 - 11:04
    (Kahkahalar)
  • 11:04 - 11:07
    "Profesör Hordley, dinazorların bir asteroid çarpması
  • 11:07 - 11:10
    "sonucu öldüğüne, hiç şüphe duymadan inanmak --
  • 11:10 - 11:11
    (Kahkahalar)
  • 11:11 - 11:18
    "-- üzere yetiştirilmişti".
  • 11:18 - 11:23
    "Profesör Hawkins, bütün sadık müritlerini bağlayan
  • 11:23 - 11:26
    "resmi bir dogmayla, dinazorların
  • 11:26 - 11:29
    "asteroid çarpması sonucu öldüğünü neşretti".
  • 11:29 - 11:32
    (Kahkahalar)
  • 11:32 - 11:36
    Böyle bir şey elbette düşünülemez.
  • 11:36 - 11:38
    Ama farz edelim ki --
  • 11:38 - 11:48
    (Alkışlar) -- "Asteroid Teorisi'ne inananlar vatansever yurttaşlar olamazlar".
  • 11:48 - 11:51
    1987'de bir muhabir, Baba George Bush'a,
  • 11:51 - 11:54
    ateist Amerikalılar'ın, vatandaşlıklarını ve yurtseverliklerini
  • 11:54 - 11:57
    tanıyıp tanımadığını sordu.
  • 11:57 - 12:00
    Bay Bush'un cevabının rezilliği bugün nam salmıştır:
  • 12:00 - 12:04
    "Hayır; ateistleri yurttaştan sayamayız;
  • 12:04 - 12:06
    "ya da vatansever olarak.
  • 12:06 - 12:09
    "Bu, Tanrı'nın hükmünde bir ulustur".
  • 12:09 - 12:12
    Bush'un bağnaz sözleri, bir defalığına
  • 12:12 - 12:15
    ağzından kaçırıp sonra geri aldığı sözler değildi.
  • 12:15 - 12:20
    Sözlerini geri alması veya açıklaması istendiğinde de aynı görüşü savundu.
  • 12:20 - 12:21
    Sözlerinin arkasındaydı.
  • 12:21 - 12:27
    Daha önemlisi, bunun seçimi kazanması açısından zararlı değil, tersine, faydalı olacağını biliyordu.
  • 12:27 - 12:31
    Demokratlar da, Cumhuriyetçiler de, seçilmek için
  • 12:31 - 12:37
    dindarlıklarıyla caka satarlar. İki parti de "Tanrı hükmündeki ulus"a seslenir.
  • 12:37 - 12:42
    Thomas Jefferson ne derdi? -- "Her ülkede ve her devirde, din adamları özgürlüğe düşman olmuştur".
  • 12:42 - 12:47
    Ben de genelde İngiliz olmakla çok gurur duymam;
  • 12:47 - 12:51
    ama kıyaslama yapmamak elde değil.
  • 12:51 - 12:59
    (Alkışlar)
  • 12:59 - 13:02
    Bir ateist fiilen nedir?
  • 13:02 - 13:06
    Bir Hristiyan; Thor, Baal veya Altın Buzağı hakkında
  • 13:06 - 13:13
    ne düşünüyorsa, bir ateist de Yehova hakkında aynı şeyleri düşünür.
  • 13:13 - 13:17
    Daha önce söylendiği gibi, insanlığın bugüne kadar inandığı tanrılar
  • 13:17 - 13:22
    söz konusu olduğunda hepimiz ateistiz. Bazılarımız sadece bunun bir tanrı için daha böyle olduğunu düşünüyor.
  • 13:22 - 13:25
    (Kahkahalar)
  • 13:25 - 13:32
    (Alkışlar)
  • 13:32 - 13:35
    Ve ateizmi nasıl tanımlarsak tanımlayalım; bu kimsenin vatanseverliğine,
  • 13:35 - 13:39
    seçilme hakkına veya vatandaşlığına kötü söz söylemeyi
  • 13:39 - 13:44
    gerektiren bir tercih değildir.
  • 13:44 - 13:47
    Bununla birlikte, bir ateist olduğunuzu söylemek
  • 13:47 - 13:53
    kendinizi Bay Hitler veya Bayan İblis olarak tanıtmaktan farklı değil.
  • 13:53 - 13:56
    Bu da, ateistlerin garip, acayip bir azınlık
  • 13:56 - 14:01
    olduğu düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
  • 14:01 - 14:04
    Natalie Angier, New Yorker'da çıkan bir yazısında
  • 14:04 - 14:06
    bir ateist olarak kendini nasıl yalnız hissettiğini yazdı.
  • 14:06 - 14:09
    Kendisini sürekli taciz edilen bir azınlıktan sayıyor;
  • 14:09 - 14:15
    peki, ama Amerikalı ateistleri hesaba döksek karşımıza ne çıkar?
  • 14:15 - 14:18
    Son anket sonuçları şaşırtıcı derecede cesaret verici.
  • 14:18 - 14:20
    Hristiyanlık, doğal olarak, 160 milyonla
  • 14:20 - 14:24
    nüfusun büyük bir kısmını elinde tutuyor.
  • 14:24 - 14:27
    Peki 2. en büyük grup kimdir dersiniz--
  • 14:27 - 14:33
    2.8 milyon Musevi, 1.1 milyon Müslüman, ve Hindular'ın, Budistler'in,
  • 14:33 - 14:36
    ve diğer tüm dinlerin toplamından daha büyük olan grup?
  • 14:36 - 14:39
    İkinci en büyük grup, 30 milyonla,
  • 14:39 - 14:44
    "dindar olmayan" veya "dinle ilgisi olmayan" olarak tanımlanan grup.
  • 14:44 - 14:47
    İnsan sormadan edemiyor: Niye oy peşindeki politikacılar,
  • 14:47 - 14:52
    söz gelimi, Musevi lobisinin gücü altında eziliyorlar?
  • 14:52 - 14:54
    İsrail devleti, varlığını Amerikalı Museviler'in
  • 14:54 - 14:58
    oylarına borçlu görünüyor; ve aynı zamanda
  • 14:58 - 15:03
    dindar olmayanları siyaseten yok sayıyor.
  • 15:03 - 15:07
    Bu dindar olmayan kesim, örgütlü bir şekilde hareket etse,
  • 15:07 - 15:11
    Musevi oylarının dokuz katı eder.
  • 15:11 - 15:14
    Daha büyük olan bu azınlık grubu
  • 15:14 - 15:18
    neden politik gücünü göstermek için çaba sarf etmez ki?
  • 15:18 - 15:22
    Nicelikten bu kadar bahsettiğimiz yeter. Niteliğe gelelim.
  • 15:22 - 15:25
    Zekâ ve dindarlık arasında, olumlu ya da olumsuz,
  • 15:25 - 15:28
    bir bağıntı var mı?
  • 15:28 - 15:36
    (Kahkahalar)
  • 15:36 - 15:39
    Az önce bahsettiğim ARIS anketi
  • 15:39 - 15:42
    verileri sosyo-ekonomik sınıf, eğitim durumu
  • 15:42 - 15:44
    veya IQ'ya göre bölümlendirmemiş.
  • 15:44 - 15:48
    Ama Paul G. Bell'in, Mensa dergisinde yeni yayınlanan makalesi
  • 15:48 - 15:50
    geleceğe dair fikir veriyor.
  • 15:50 - 15:52
    Mensa, bildiğiniz gibi, yüksek IQ'lu insanlara yönelik
  • 15:52 - 15:56
    uluslararası bir organizasyon.
  • 15:56 - 16:00
    Konuyla ilgili kaynakların analizini yapan Bell şu sonuca vardı:
  • 16:00 - 16:06
    "1927'den beri, dini inançla zekâ veya eğitim durumunun ilişkisini araştıran
  • 16:06 - 16:10
    "43 çalışmadan -dördü hariç- hepsi
  • 16:10 - 16:15
    "ters bir bağıntı buldu.
  • 16:15 - 16:18
    "Yani, bir kişi ne kadar zeki veya iyi eğitimliyse,
  • 16:18 - 16:21
    "dindar olması o kadar düşük olasılıklıdır".
  • 16:21 - 16:26
    Bahsi geçen 42 araştırmayı görmedim ve bu meta-analiz üzerine de yorum yapamam,
  • 16:26 - 16:30
    ama bu yönde daha çok araştırma yapılmasını isterim.
  • 16:30 - 16:32
    Ve biliyorum ki,
  • 16:32 - 16:34
    bu seyircilerin arasında
  • 16:34 - 16:40
    böyle büyük bir araştırma anketini rahatlıkla finanse edebilecek insanlar var.
  • 16:40 - 16:42
    Ben önermiş olayım -artık ne işe yararsa...
  • 16:42 - 16:44
    Şimdi size özel bir grupla ilgili
  • 16:44 - 16:46
    -en iyi bilim insanlarıyla ilgili-
  • 16:46 - 16:51
    yayınlanmış ve incelenmiş verileri sunmak istiyorum.
  • 16:51 - 16:54
    1998'de, Larson ve Witham,
  • 16:54 - 16:57
    National Academy of Sciences'a seçilerek onurlandırılmış
  • 16:57 - 17:01
    en iyi Amerikalı bilim insanlarıyla bir anket yaptı.
  • 17:01 - 17:03
    Ve bu seçkin grupta
  • 17:03 - 17:10
    kişisel bir tanrıya inananların oranı % 7'ye düştü.
  • 17:10 - 17:15
    Yaklaşık % 20'sinin bilinemezci; diğerlerinin de ateist rahatlıkla olduğu söylenebilir.
  • 17:15 - 17:18
    Ölümden sonra yaşama olan inançları hakkında da benzer sonuçlar elde edildi.
  • 17:18 - 17:21
    Biyologlar arasında ise, oranlar daha da düşük:
  • 17:21 - 17:28
    sadece % 5.5'i Tanrı'ya inanıyor. Fizikçiler: yaklaşık % 7.5.
  • 17:28 - 17:31
    Tarih ve felsefe gibi diğer alanlardaki,
  • 17:31 - 17:34
    seçkin bilim insanların inançlarına ilişkin oranları bilmiyorum --
  • 17:34 - 17:37
    ama bunlardan farklı olursa şaşarım.
  • 17:37 - 17:41
    Böylelikle, gerçekten kayda değer bir noktaya geliyoruz:
  • 17:41 - 17:46
    Amerikan aydın sınıfıyla, seçmenleri arasındaki
  • 17:46 - 17:48
    tuhaf uyumsuzluğa.
  • 17:48 - 17:52
    En iyi Amerikalı bilim insanlarının -ve muhtemelen aydın sınıfının- çoğunun,
  • 17:52 - 17:56
    evrenin doğasıyla ilgili benimsediği felsefi görüş;
  • 17:56 - 18:00
    Amerikalı seçmenler için
  • 18:00 - 18:02
    o kadar nefret uyandırıcı ki, genel seçimlerde
  • 18:02 - 18:08
    hiçbir aday açıkça bu görüşe destek vermiyor.
  • 18:08 - 18:11
    Eğer haklıysam, bu demektir ki,
  • 18:11 - 18:13
    dünyanın en önemli ülkesinin
  • 18:13 - 18:19
    üst makamları, o makamları en çok hak edenlere -aydınlara- yasaklıdır--
  • 18:19 - 18:22
    şayet inançları hakkında yalan söylemeye hazır değillerse.
  • 18:22 - 18:25
    Açık açık söylemek gerekirse,
  • 18:25 - 18:28
    Amerika'daki politik olanaklar
  • 18:28 - 18:31
    Zeki ve dürüst insanların aleyhinedir.
  • 18:31 - 18:38
    (Alkışlar)
  • 18:38 - 18:42
    Ben buralı değilim; o yüzden, umarım bu konuda
  • 18:42 - 18:45
    bir şeyler yapılması gerektiği söylemem yakışıksız bulunmaz.
  • 18:45 - 18:47
    (Kahkahalar).
  • 18:47 - 18:50
    Yapılmsı gereken o şeye zaten daha önce değinmiştim.
  • 18:50 - 18:54
    TED'de gördüklerime bakarak, burası, bunu başlatmak için ideal bir yer, diyebilirim.
  • 18:54 - 18:57
    Yine, korkarım maliyetli olacak.
  • 18:57 - 18:59
    İhtiyacımız olan, Amerikalı ateistler için
  • 18:59 - 19:03
    bilinçlendirici bir "tercihini açıklama" kampanyasıdır.
  • 19:03 - 19:05
    (Kahkahalar)
  • 19:05 - 19:08
    Bu, eşcinsellerin birkaç sene önce düzenlediği
  • 19:08 - 19:10
    kampanyaya benzeyebilir;
  • 19:10 - 19:13
    ama biz -maazallah- kimsenin kimliğini, kendi rızası olmadan
  • 19:13 - 19:15
    açıklamaya kalkmamalıyız.
  • 19:15 - 19:18
    Çoğu durumda, tercihlerini açıklayanlar
  • 19:18 - 19:22
    ateistlerin sorunlu olduğu inancını ortadan kaldıracaklardır.
  • 19:22 - 19:24
    Aksine,
  • 19:24 - 19:26
    ateistlerin, genelde, çocuklara örnek gösterilecek
  • 19:26 - 19:29
    türden insanları olduğunu göstereceklerdir.
  • 19:29 - 19:34
    Bir reklam ajansının, bir ürünü tavsiye ederken kullanacağı türden insanlar.
  • 19:34 - 19:38
    Burada oturan türden insanlar.
  • 19:38 - 19:41
    Öyle bir çığ etkisi, öyle olumlu bir geri bildirim olmalı ki,
  • 19:41 - 19:44
    çoğaldıkça, çoğalmalıyız.
  • 19:44 - 19:47
    Ani artışlar, eşik etkisi gözlenebilir.
  • 19:47 - 19:49
    Kritik kitleye ulaştığımızda,
  • 19:49 - 19:52
    katılım aniden ivme kazanır.
  • 19:52 - 19:55
    Ve, yine, bu maliyetli olacak.
  • 19:55 - 19:59
    Ateist kelimesinin, asıl anlamıyla alakasız,
  • 19:59 - 20:02
    kötü bir çağrışımının,
  • 20:02 - 20:06
    normalde tercihleri rahatça açıklayacak insanlar için
  • 20:06 - 20:09
    bir handikap olduğunu düşünüyorum.
  • 20:09 - 20:12
    Peki bunu değiştirmek için, daha başka
  • 20:12 - 20:19
    hangi kelimelerini kullanabiliriz? Darwin "bilinemezci"yi tercih etmişti--
  • 20:19 - 20:25
    sadece bu kelimeyi bulan arkadaşı Huxley'e bağlılığından değil.
  • 20:25 - 20:27
    Darwin, "Ben, hiçbir zaman ateist olmadım;
  • 20:27 - 20:31
    "şayet bu bir tanrının varlığını inkâr etmek anlamına geliyorsa."
  • 20:31 - 20:33
    "Sanıyorum 'bilinemezci', benim hâlimi
  • 20:33 - 20:37
    "en doğru şekilde tanımlayan ifade olacaktır", demişti.
  • 20:37 - 20:42
    Hatta Edward Aveling'e karşı, kendisinden beklenmeyecek kadar alınganlık göstermişti.
  • 20:42 - 20:44
    Aveling, ateizmle ilgili kitabını
  • 20:44 - 20:46
    Darwin'e ithaf etmek istemiş;
  • 20:46 - 20:49
    ama Darwin'i bunu kabul etmeye ikna edememiş militan bir ateistti.
  • 20:49 - 20:52
    Bu olay daha sonra, Karl Marx'ın, "Das Kapital"i,
  • 20:52 - 20:55
    Darwin'e ithaf etmek istemesi ve Darwin'in bunu reddetmesi
  • 20:55 - 20:57
    şeklini alarak efsaneleşti. O kişi aslında Edward Aveling'ti.
  • 20:57 - 21:02
    Olay şuydu: Aveling'in metresi, Marx'ın kızıydı;
  • 21:02 - 21:05
    ve Darwin ve Marx öldükten sonra,
  • 21:05 - 21:09
    Marx'ın makaleleri, Aveling'in makaleleriyle karışmış; Darwin'in,
  • 21:09 - 21:14
    "Sayın Bayım, çok teşekkür ederim;
  • 21:14 - 21:16
    ama kitabınızı bana ithaf etmenizi istemiyorum", dediği
  • 21:16 - 21:19
    mektubun Marx'a hitaben yazıldığı sanılmıştı;
  • 21:19 - 21:22
    ve bu da, muhtemelen duyduğunuz o efsaneye kaynaklık etti.
  • 21:22 - 21:24
    Bir tür şehir efsanesi;
  • 21:24 - 21:27
    Marx'ın, Kapital'i Darwin'e ithaf etmeye çalışması.
  • 21:27 - 21:35
    Neyse, o Aveling'ti; ve karşılaştıklarında Darwin, Aveling'e
  • 21:35 - 21:42
    "Niye kendinize ateist diyorsunuz?", diye sordu.
  • 21:42 - 21:46
    "Bilinemezci", dedi Aveling, "ateistin kibarcası;
  • 21:46 - 21:50
    "ateist de, bilinemezcinin kaba hâlidir".
  • 21:50 - 21:54
    "Peki ama niye kaba olmak zorundasınız?", diye söylendi Darwin.
  • 21:54 - 21:57
    Darwin, ateizmin aydın kesimler için uygun ve iyi olabiliceğini; ama
  • 21:57 - 22:02
    sıradan insanların ateizm için "yeterince olgun olmadığını" düşünüyordu.
  • 22:02 - 22:06
    Bu da, daha önce bahsettiğimiz, "çomak" argümanının aynısı.
  • 22:06 - 22:11
    Aveling'in Darwin'e, kibirli olmayı kesmesini söyleyip söylemediği kayıtlarda yok.
  • 22:11 - 22:13
    (Kahkahalar)
  • 22:13 - 22:15
    Ama zaten bunun üzerinden yüz yılı aşkın zaman geçmiş.
  • 22:15 - 22:18
    O zamandan beri büyümüşüzdür herhalde.
  • 22:18 - 22:23
    İbadet etmeyen; ama kültürel dayanışma gereği
  • 22:23 - 22:25
    Cumartesi yasağına uyan
  • 22:25 - 22:27
    akıllı bir Musevi arkadaşım
  • 22:27 - 22:31
    kendisini, "diş perisi bilinemezcisi" olarak tanımlıyor.
  • 22:31 - 22:33
    Kendisini ateist olarak tanımlamıyor;
  • 22:33 - 22:37
    çünkü, olmayan bir şeyin varlığı kanıtlanamaz;
  • 22:37 - 22:40
    ama bilinemezci kelimesi, Tanrı'nın varlığının
  • 22:40 - 22:44
    yokluğuyla eşit olasılıkta olduğunu ima eder.
  • 22:44 - 22:49
    Yani, diş perisi söz konusu olduğunda, arkadaşım bilinemezci;
  • 22:49 - 22:54
    ama bu çok olası değil, değil mi? Tanrı gibi.
  • 22:54 - 22:56
    "Diş perisi bilinemezcisi" sözü buradan gelir;
  • 22:56 - 22:58
    ama aynı şeyi, Bertrand Russell da
  • 22:58 - 23:02
    Mars etrafında dönen varsayımsal bir çaydanlıktan bahsederek söyler.
  • 23:02 - 23:04
    Mars'ın yörüngesindeki bir çaydanlık söz konusu olduğunda
  • 23:04 - 23:06
    kesinlikle bir bilinemezci olmanız gerekir;
  • 23:06 - 23:09
    ama bu, onun var olma ihtimaliyle,
  • 23:09 - 23:12
    olmama ihtimalini eşit görmenizi gerektirmez.
  • 23:12 - 23:15
    Hakkında bilinemezci olmamız gereken şeylerin listesi
  • 23:15 - 23:19
    periler ve çaydanlıklardan ibaret değildir; sonsuza kadar uzar.
  • 23:19 - 23:21
    Eğer bunlardan bir tanesine inanmayı seçerseniz,
  • 23:21 - 23:26
    -tek boynuzlu atlara, diş perilerine, demliklere veya Yehova'ya-
  • 23:26 - 23:28
    neden inandığınızı açıklamakla mükellefsiniz.
  • 23:28 - 23:32
    Biz neden inanmadığımızı açıklamakla mükellef değiliz.
  • 23:32 - 23:37
    Biz tanrıtanımazlar, aynı zamanda "peri-tanımaz" ve "çaydanlık-tanımaz"ız da.
  • 23:37 - 23:39
    (Kahkahalar)
  • 23:39 - 23:42
    Ama bunu açıklamaya zahmet etmiyoruz,
  • 23:42 - 23:45
    ve arkadaşım bu yüzden birçoklarının
  • 23:45 - 23:48
    ateist dediği şeye "diş perisi bilinemezcisi" diyor.
  • 23:48 - 23:54
    Yine de, daha derinlerdeki ateistleri, bu tercihlerini açıklamaya ikna edebilmek için
  • 23:54 - 23:56
    sancağımıza, diş perisi veya
  • 23:56 - 24:01
    demlik bilinemezcisinden daha iyi bir şey iliştirmeliyiz.
  • 24:01 - 24:04
    Öyleyse, "hümanist" nasıl?
  • 24:04 - 24:09
    Bu söz, dünya çapında hâlihazırda çok iyi örgütlenmiş derneklerin,
  • 24:09 - 24:11
    dergilerin avantajına sahip.
  • 24:11 - 24:14
    Benim bu sözle tek alıp veremediğim, insanmerkezci olması.
  • 24:14 - 24:16
    Darwin'den öğrendiğimiz şeylerden biri
  • 24:16 - 24:18
    insan ırkının; kimisi yakın, kimisi uzak
  • 24:18 - 24:22
    milyonlarca kuzenden sadece bir tanesi olduğudur.
  • 24:22 - 24:25
    "Doğalcı" gibi başka seçenekler de var;
  • 24:25 - 24:27
    ama bunun da karışıklığa yol açma ihtimali var;
  • 24:27 - 24:29
    çünkü Darwin, doğalcının,
  • 24:29 - 24:32
    "doğaüstücü"nün karşıtı olduğunu düşünürdü.
  • 24:32 - 24:34
    Ve bazen bu anlamda kullanılır.
  • 24:34 - 24:37
    Darwin de bir doğalcıydı tabii, ama kelimenin diğer anlamı
  • 24:37 - 24:41
    kafasını karıştırabilirdi ve sanıyorum bunu
  • 24:41 - 24:43
    nüdizmle karıştıracak başka insanlar da vardır.
  • 24:43 - 24:45
    (Kahkahalar)
  • 24:45 - 24:52
    Bu tip insanlar, "pediatrist"le "pedofil"i karıştırıp, geçen sene
  • 24:52 - 24:57
    bir çocuk doktorunu dövmeye kalkan İngiliz linç güruhundan olabilir.
  • 24:57 - 25:02
    (Kahkahalar)
  • 25:02 - 25:07
    Bence ateist kelimesinin en iyi alternatifi dinsizdir.
  • 25:07 - 25:10
    Bu söz, Tanrı inancını tamamen reddetmeyi çağrıştırmaz;
  • 25:10 - 25:16
    ve bu sayede demlik veya diş perisi bilinemezcileri tarafından rahatça kabul görür.
  • 25:16 - 25:20
    Fizikçilerin tanrısıyla da tamamen uyumludur.
  • 25:20 - 25:24
    Şey gibi insanlar --
  • 25:24 - 25:28
    Stephen Hawking ve Albert Einstein gibi ateistler tanrı kelimesini kullandıklarında
  • 25:28 - 25:31
    bunu mecazi anlamıyla kullanıyorlar ve bununla
  • 25:31 - 25:36
    fiziğin henüz anlamadığımız gizemli alanlarını kastediyorlar.
  • 25:36 - 25:42
    "Dinsiz" bu anlamları karşılamaya yeter; ama ateist kelimesinin aksine
  • 25:42 - 25:49
    korku ve histeriyle karşılanmaz.
  • 25:49 - 25:51
    Ama ben asıl seçeneğin
  • 25:51 - 25:54
    ateist kelimesine cesaretle yaklaşmamız olduğunu düşünüyorum --
  • 25:54 - 25:57
    tam da histerik bir korkuya
  • 25:57 - 26:01
    sebep veren bir tabu olduğu için.
  • 26:01 - 26:05
    Kritik kitleye, ateist kelimesini kullanarak ulaşmak, "dinsiz"le
  • 26:05 - 26:06
    veya kışkırtıcı olmayan diğer
  • 26:06 - 26:08
    kelimelerle olduğundan daha zor olacaktır.
  • 26:08 - 26:12
    Ama bunu, bu feci kelimeyi, "ateist"i, kullanarak becerirsek,
  • 26:12 - 26:16
    politik etkisi daha da büyük olur.
  • 26:16 - 26:20
    Demiştim ki, eğer dindar biri olsaydım, evrimden korkardım. Daha da ileri giderdim.
  • 26:20 - 26:23
    Genel olarak bilimden korkardım.
  • 26:23 - 26:27
    Çünkü, bilimsel dünya görüşü
  • 26:27 - 26:30
    çok daha heyecan verici, daha şiirsel ve
  • 26:30 - 26:33
    dinin yokluk çeken tasavvurundaki her şeyden
  • 26:33 - 26:39
    daha eksiksiz harikalarla doludur.
  • 26:39 - 26:44
    Carl Sagan'ın, yeni kaybettiğimiz başka bir kahramanın, dediği gibi
  • 26:44 - 26:48
    "Nasıl oldu da hiçbir büyük din, bilime bakıp,
  • 26:48 - 26:53
    "'bu bizim düşündüğümüzden de iyiymiş;
  • 26:53 - 26:55
    "'evren, peygamberimizin söylediğinden de büyük,
  • 26:55 - 27:01
    "'daha incelikli ve daha zarifmiş', dememiştir? Onun yerine, 'hayır, hayır!
  • 27:01 - 27:06
    "'Benim tanrım küçük bir tanrıdır ve öyle kalmasını istiyorum', derler.
  • 27:06 - 27:08
    "Bir din -eski veya yeni-
  • 27:08 - 27:11
    "evrenin, modern bilimin ortaya çıkardığı
  • 27:11 - 27:13
    "mükemmelliğine vurgu yapsa
  • 27:13 - 27:16
    "geleneksel inançlarının hiçbirinin görmediği
  • 27:16 - 27:21
    "saygıyı ve hayranlığı kazanır."
  • 27:21 - 27:24
    Bu, seçkin bir seyirci kitlesi;
  • 27:24 - 27:31
    ve bu yüzden yaklaşık yüzde 10'unuzun dindar olduğunu tahmin ediyorum.
  • 27:31 - 27:38
    Çoğunuz muhtemelen dine saygı duyulması gerektiğini yönündeki kibar düşünceyi benimsiyorsunuz;
  • 27:38 - 27:42
    ama sanıyorum ki önemli bir kısmınız da içten içe
  • 27:42 - 27:46
    dinden benim nefret ettiğim kadar nefret ediyor.
  • 27:46 - 27:47
    (Kahkahalar)
  • 27:47 - 27:50
    Eğer onlardan biriyseniz, ve tabii ki olmayabilirsiniz de,
  • 27:50 - 27:53
    ama onlardan biriyseniz, sizden kibarlığı bir kenara koymanızı ve
  • 27:53 - 27:57
    suskunluğunuzu bozmanızı; ve bir de zenginseniz
  • 27:57 - 28:02
    nasıl fark yaratabileceğinizi düşünmenizi istiyorum.
  • 28:02 - 28:05
    Bu ülkedeki dinci lobi,
  • 28:05 - 28:10
    Templeton Vakfı ve Discovery Enstitüsü gibi kurumlardan
  • 28:10 - 28:15
    inanılmaz maddi yardım alıyor -vergi indirimlerine girmiyorum bile.
  • 28:15 - 28:21
    Bizim bir "anti-Templeton"ın öne çıkmasına ihtiyacımız var.
  • 28:21 - 28:24
    Eğer kitaplarım, Richard Dawkins'in kitapları kadar değil de,
  • 28:24 - 28:30
    Stephen Hawkins'in kitapları kadar satsaydı, bunu ben yapardım.
  • 28:30 - 28:39
    İnsanlar sürekli, "11 Eylül sizi nasıl değiştirdi?", diye sorup duruyor.
  • 28:39 - 28:41
    Beni nasıl değiştirdi, söyleyeyim:
  • 28:41 - 28:46
    Artık şu lanet saygıyı bir kenara bırakalım.
  • 28:46 - 28:48
    Çok teşekkürler.
  • 28:48 - 28:53
    (Alkışlar)
Title:
Richard Dawkins Ateizm Militanlığı üzerine konuşuyor
Speaker:
Richard Dawkins
Description:

Richard Dawkins bütün ateistleri, görüşlerini açıkça beyan etmeye -- ve kilisenin politika ve bilime saldırısına karşı koymaya -- çağırıyor. Ateşli, eğlenceli ve etkileyici bir konuşma.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
28:53
Hakan Ergin added a translation

Turkish subtitles

Revisions